TR Web sitenizi, arama motorlarındaki performansına zarar verebilecek 100’den fazla yaygın görülen SEO sorunu için tarayın.
"verebilecek fazla yaygın" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Web sitenizi, arama motorlarındaki performansına zarar verebilecek 100’den fazla yaygın görülen SEO sorunu için tarayın.
EN Scan your website for 100+ common SEO issues that might be hurting its performance in search engines.
turco | inglês |
---|---|
web | website |
arama | search |
yaygın | common |
seo | seo |
performansı | performance |
motorları | engines |
TR Dolayısıyla halihazırda yaygın olarak desteklenmektedir ve insanların bildiği yaygın ve popüler dillerde akıllı kontratlar yazmanıza olanak sunar
EN Thus, it is widely supported already, and the architecture allows you to write smart contracts in mainstream popular languages that people know
turco | inglês |
---|---|
halihazırda | already |
popüler | popular |
akıllı | smart |
insanları | people |
TR Bu, kapsamlı bir tip listesi olmamakla birlikte, aşağıdakiler, yaygın kullanım senaryolarında karşınıza çıkacak en yaygın nöral ağ tiplerini temsil etmektedir:
EN While this isn’t a comprehensive list of types, the below would be representative of the most common types of neural networks that you’ll come across for its common use cases:
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
kapsamlı | comprehensive |
yaygın | common |
kullanım | use |
en | most |
TR ... dahil olmak üzere sıralamanıza zarar verebilecek SEO sorunları için web sitenizi tarayın:
EN Crawl your website for SEO issues that can hurt your rankings, including:
turco | inglês |
---|---|
seo | seo |
sorunları | issues |
için | for |
web | website |
TR Çocuk işçiliği, çocuğun yaşına uygun olmayan ya da zihinsel, sosyal veya eğitsel gelişimlerine zarar verebilecek tehlikeli faaliyetlerle uğraşmasıdır
EN “Child labour is defined as a child’s involvement in dangerous activities that may impede a child’s cognitive, social or educational development
turco | inglês |
---|---|
da | in |
sosyal | social |
veya | or |
tehlikeli | dangerous |
TR Ayrıca, anketlerinize yanıt verebilecek demografiyi daha da özelleştirmek için coğrafi konum kısıtlama özelliğinden yararlanabilirsiniz
EN Also, you can take advantage of the geolocation restriction feature to further customize the demographic that can respond to your surveys
turco | inglês |
---|---|
yanıt | respond |
özelleştirmek | customize |
TR Çocuk işçiliği, çocuğun yaşına uygun olmayan ya da zihinsel, sosyal veya eğitsel gelişimlerine zarar verebilecek tehlikeli faaliyetlerle uğraşmasıdır
EN “Child labour is defined as a child’s involvement in dangerous activities that may impede a child’s cognitive, social or educational development
turco | inglês |
---|---|
da | in |
sosyal | social |
veya | or |
tehlikeli | dangerous |
TR Tema Vakfı'na gönüllü destek verebilecek Bingöl İl Temsilcisi aranıyor.
EN The Research on Violence Against Women in Turkey, conducted jointly by Ayşe Gül Altınay and Yeşim…
TR Artık temsilcilerinizin e-posta kutusu ve temsilci uygulaması arasında git gel yapması gerekmeyecek. Her mesaja tek bir yerden cevap verebilecek ve cevaplama sürenizi önemli ölçüde azaltacaksınız.
EN Agents no longer have to constantly switch between email and chat apps. Plus, work gets distributed amongst team members for maximum productivity. See your response times improve dramatically.
turco | inglês |
---|---|
artık | no longer |
e-posta | |
cevap | response |
TR Çocuk işçiliği, çocuğun yaşına uygun olmayan ya da zihinsel, sosyal veya eğitsel gelişimlerine zarar verebilecek tehlikeli faaliyetlerle uğraşmasıdır
EN “Child labour is defined as a child’s involvement in dangerous activities that may impede a child’s cognitive, social or educational development
turco | inglês |
---|---|
da | in |
sosyal | social |
veya | or |
tehlikeli | dangerous |
TR Çocuk işçiliği, çocuğun yaşına uygun olmayan ya da zihinsel, sosyal veya eğitsel gelişimlerine zarar verebilecek tehlikeli faaliyetlerle uğraşmasıdır
EN “Child labour is defined as a child’s involvement in dangerous activities that may impede a child’s cognitive, social or educational development
turco | inglês |
---|---|
da | in |
sosyal | social |
veya | or |
tehlikeli | dangerous |
TR Ve güvenli metin mesajları hangi personelin yanıt verebilecek durumda olduğunu, personelin konumunu ve tüm personelin tüm mesajlarının kapsamlı bir kaydını içerir.
EN And secure text messaging includes visibility into which workers are available to respond, worker location and a complete log of all text messages for all workers.
turco | inglês |
---|---|
metin | text |
yanıt | respond |
konumunu | location |
tüm | all |
içerir | includes |
TR Alman polisi nasıl çalışıyor? Bu sorunun cevabını verebilecek ve uluslararası başarıya ulaşmış polisiye yapımları tanıtıyoruz.
EN How do the German police work? Let us tell you which internationally successful crime series can answer this question.
turco | inglês |
---|---|
alman | german |
çalışıyor | work |
bu | this |
uluslararası | internationally |
TR Büyük olasılıkla, tüm veri merkezlerinize hizmet verebilecek, önemli fırsatlardan yararlanmanıza ve zorlukları tahmin edip çözmenize yardımcı olacak doğru uzmanlığı ve servisleri sunan bir iş ortağıyla çalışmak istersiniz
EN You likely want to work with a partner who can service any and all of your data centers, bringing the right expertise and services to bear to help you capitalize on key opportunities and anticipate and solve challenges
turco | inglês |
---|---|
veri | data |
önemli | key |
TR Şirket, yaklaşımını standartlaştırarak, ekipman satın alma, kurulum, yükseltme ve bakım süreçlerinde verimliliği artırırken, ortamlara ve ürünlere zarar verebilecek ısı sistemi arızalarını ve sıcaklık dalgalanmalarını önledi.
EN By standardizing it's approach, the company avoided thermal system failure and temperature fluctuations that could harm environments and products, while driving efficiencies across equipment purchase, installation, upgrade, and maintenance processes.
turco | inglês |
---|---|
ekipman | equipment |
kurulum | installation |
yükseltme | upgrade |
ve | and |
bakım | maintenance |
zarar | harm |
sistemi | system |
sıcaklık | temperature |
TR İşletmenizin yalnızca iş günü boyunca veya çalışma saatleriniz boyunca bunlardan yararlanmasına izin verebilecek diğer pazarlama biçimlerinin aksine, SEO insanlar uyuduğunda durmaz
EN Unlike other forms of marketing that may only allow your business to benefit from them over the course of the work day or during your working hours, SEO doesn’t stop when people go to sleep
turco | inglês |
---|---|
günü | day |
diğer | other |
seo | seo |
insanlar | people |
TR Çalışan sağlığına, güvenliğine ve üretkenliğine öncelik verebilecek bir iş yerine dönüş süreci planlayın
EN Plan a return to the workplace that can prioritize employees’ health, safety and productivity
turco | inglês |
---|---|
dönüş | return |
planlayın | plan |
TR Ayrıca, anketlerinize yanıt verebilecek demografiyi daha da özelleştirmek için coğrafi konum kısıtlama özelliğinden yararlanabilirsiniz
EN Also, you can take advantage of the geolocation restriction feature to further customize the demographic that can respond to your surveys
turco | inglês |
---|---|
yanıt | respond |
özelleştirmek | customize |
TR "Kişisel Bilgi" tanımlanmanıza makul biçimde izin verebilecek veya makul biçimde sizinle ilişkilendirilebilecek herhangi bir bilgi veya bilgi parçaları kombinasyonudur
EN "Personal Information" is any information or a combination of pieces of information that can reasonably permit you to be identified, or that can reasonably be linked to you
TR Asimetrik bir gerçek zamanlı zorluk ayarı yaratır ve şimdi Zcash, Bitcoin Cash ve 25'ten fazla diğerleri gibi birçok blok zincirinde yaygın olarak uygulanmaktadır
EN It creates an asymmetric real-time difficulty adjustment and is now widely implemented in many other blockchains, like Zcash, Bitcoin Cash, and at least 25 others
turco | inglês |
---|---|
gerçek | real |
zorluk | difficulty |
şimdi | now |
bitcoin | bitcoin |
cash | cash |
diğerleri | others |
TR Benzersiz ve yaygın anahtar kelimeler açısından en fazla 5 alan adını karşılaştırın
EN Compare up to 5 domains in terms of unique and common keywords
turco | inglês |
---|---|
benzersiz | unique |
ve | and |
yaygın | common |
açısından | in terms of |
fazla | to |
karşılaştırın | compare |
TR Yerel Saklama (Flash ve HTML5): En yaygın tarayıcılarda, çerezlerinizi ve web tarama verilerinizi silmeyi/temizlemeyi seçtiğinizde bu veriler silinir, daha fazla ayrıntı için tarayıcınızın "Yardım" işlevini kullanın
EN Local Storage (Flash and HTML5): The most common browsers clear your locally stored data when you choose to delete/clear your cookies and web browsing data; consult the “Help” function of your browser for more details
turco | inglês |
---|---|
saklama | storage |
yaygın | common |
web | web |
tarama | browsing |
veriler | data |
yardım | help |
TR gTLD, genel üst düzey domain demektir. gTLD'ler en yaygın domain türüdür. Kısmen bu kategori çok bilinen alan adlarını içerdiğinden, diğer tüm ccTLD'lerin toplamından daha fazla alınmıştır.
EN gTLD stands for generic top-level domain. gTLDs are the most common type of domain name, in part because this category includes .com domains, which have more registrations than all ccTLDs combined.
TR gTLD, genel üst düzey domain demektir. gTLD'ler en yaygın domain türüdür. Kısmen bu kategori çok bilinen alan adlarını içerdiğinden, diğer tüm ccTLD'lerin toplamından daha fazla alınmıştır.
EN gTLD stands for generic top-level domain. gTLDs are the most common type of domain name, in part because this category includes .com domains, which have more registrations than all ccTLDs combined.
TR gTLD, genel üst düzey domain demektir. gTLD'ler en yaygın domain türüdür. Kısmen bu kategori çok bilinen alan adlarını içerdiğinden, diğer tüm ccTLD'lerin toplamından daha fazla alınmıştır.
EN gTLD stands for generic top-level domain. gTLDs are the most common type of domain name, in part because this category includes .com domains, which have more registrations than all ccTLDs combined.
TR gTLD, genel üst düzey domain demektir. gTLD'ler en yaygın domain türüdür. Kısmen bu kategori çok bilinen alan adlarını içerdiğinden, diğer tüm ccTLD'lerin toplamından daha fazla alınmıştır.
EN gTLD stands for generic top-level domain. gTLDs are the most common type of domain name, in part because this category includes .com domains, which have more registrations than all ccTLDs combined.
TR gTLD, genel üst düzey domain demektir. gTLD'ler en yaygın domain türüdür. Kısmen bu kategori çok bilinen alan adlarını içerdiğinden, diğer tüm ccTLD'lerin toplamından daha fazla alınmıştır.
EN gTLD stands for generic top-level domain. gTLDs are the most common type of domain name, in part because this category includes .com domains, which have more registrations than all ccTLDs combined.
TR gTLD, genel üst düzey domain demektir. gTLD'ler en yaygın domain türüdür. Kısmen bu kategori çok bilinen alan adlarını içerdiğinden, diğer tüm ccTLD'lerin toplamından daha fazla alınmıştır.
EN gTLD stands for generic top-level domain. gTLDs are the most common type of domain name, in part because this category includes .com domains, which have more registrations than all ccTLDs combined.
TR Çeşitliliğin araştırmalarda yenilikler yapılması için vazgeçilmez olduğu ve cinsiyet eşitliğinin de bunu sağlamakta kilit rolde olduğu yönünde yaygın olarak kabul edilen bir görüş bulunmaktadır
EN There is widespread agreement that fostering diversity is integral to innovation in research, and gender equality is key to achieving this
turco | inglês |
---|---|
cinsiyet | gender |
kilit | key |
kabul | agreement |
TR DenetlenmişAraştırma makalelerinin hakem denetiminden geçmesi çok yaygın olsa da, bu, araştırma verileri için hala oldukça alışılmamış bir durumdur
EN ReviewedWhile it is very common for research articles to be peer reviewed, this is still quite uncommon for research data
turco | inglês |
---|---|
yaygın | common |
araştırma | research |
verileri | data |
TR Daha önce SEO hakkında herhangi bir şey okuduysanız, endüstri jargonu kullanımının yaygın olduğunu bilirsiniz. Ancak şimdilik işleri basit tutmak için bilmeniz gereken birkaç anahtar terim ve kavram var.
EN If you've read anything about SEO before, you'll know there's lots of industry jargon. But to keep things simple for now, here are a few key terms and concepts you should know.
turco | inglês |
---|---|
seo | seo |
endüstri | industry |
basit | simple |
anahtar | key |
TR İçerik pazarlamasında yapılan dört yaygın hata
EN Four common mistakes of content promotion
turco | inglês |
---|---|
yaygın | common |
TR Kadınların haklarına erişimini desteklemek için öncelikle bu haklardan yaygın biçimde haberdar olmalarını sağlamak gerekiyor
EN We have a good news! As Support to Life, we have implemented a series of 'new' in order to continue our communication with our beneficiaries efficiently during the pandemic
turco | inglês |
---|---|
desteklemek | support |
TR Günümüzde IP engellemeleri oldukça yaygın hale gelmiştir. Ülkeler yabancı ve muhalif web sitelerine erişimi engelliyor, özel şirketler coğrafyaya göre erişimi kısıtlıyor, yöneticiler uygunsuz kullanıcıların IP'lerini yasaklıyor.
EN Nowadays IP blockings has become quite common. Countries block access to foreign and opposition websites, private companies limit access to content by geography, administrators ban IPs of inappropriate users.
turco | inglês |
---|---|
oldukça | quite |
yaygın | common |
ve | and |
erişimi | access |
özel | private |
şirketler | companies |
uygunsuz | inappropriate |
göre | by |
ın | of |
TR Eğer internet ve teknoloji bağımlılığınız olup olmadığını merak ediyorsanız bazı yaygın belirtileri veya yeni gelenler için hazırladığımız rehberi okuyabilirsiniz.
EN If you are wondering whether you may have an internet and technology addiction, you can review some common signs and symptoms or read our guide for newcomers.
turco | inglês |
---|---|
internet | internet |
teknoloji | technology |
ediyorsanız | if you are |
bazı | some |
yaygın | common |
veya | or |
rehberi | guide |
TR Gerçek zamanlı antivirüs, solucanlar ve site trafiği yönlendirme gibi yaygın tehditlerle botnet, rootkit ve sahte uygulamalar gibi karmaşık tehditlere karşı koruma sağlar.
EN Real-time antivirus safeguards you from common threats like worms & pharming plus complex ones like botnets, rootkits & rogues.
turco | inglês |
---|---|
gerçek | real |
antivirüs | antivirus |
gibi | like |
yaygın | common |
karmaşık | complex |
tehditlere | threats |
karşı | from |
TR İş emri yaygın olarak hizmet sektöründe kullanılır ve şirket dışından müşterilere veya şirket içinde bir sorunu başka bir departmana bildirmek için gönderilir
EN They’re most commonly used by service businesses and can either be sent externally from a customer or internally to report an issue to another department
turco | inglês |
---|---|
hizmet | service |
kullanılır | used |
başka | another |
TR Antet, ticari yazışmalarda ve mektuplarda yaygın olarak kullanılan bir metin belgesinin özel başlığıdır. Normalde kağıdın üstü kısmına yerleştirilir ve şirket logosu, telefon numarası ve adres gibi bilgiler içerir.
EN A letterhead is the custom heading of a text document which is commonly used in business correspondence and letters. It is normally placed at the top of the paper and includes information such as the company logo, phone number and address.
turco | inglês |
---|---|
antet | letterhead |
özel | custom |
normalde | normally |
logosu | logo |
telefon | phone |
adres | address |
içerir | includes |
TR Bu çözüm diğer sistemlerde yaygın olan sızıntı noktalarını ortadan kaldırır ve mükemmel akış performansı sağlayarak veri merkezinizde en kompakt ve en temiz rotalamayı sağlar.
EN This solution removes leak points common with other systems and provides excellent flow performance giving your data centre the most compact and cleanest routing.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
çözüm | solution |
diğer | other |
yaygın | common |
ve | and |
mükemmel | excellent |
akış | flow |
performansı | performance |
veri | data |
en | most |
kompakt | compact |
sağlar | provides |
TR Yatırım tezimiz, bu büyümeyi sağlayan faktörlerin ve kripto varlıkların yaygın olarak benimsenmesi için önümüzdeki diğer zorlukların kapsamlı bir görünümünü sunmakta.
EN Our investment thesis provides a comprehensive view of the factors driving that growth, and the remaining challenges ahead for cryptoassets to be widely adopted.
turco | inglês |
---|---|
yatırım | investment |
kapsamlı | comprehensive |
TR Çevrimiçi "bulut" depolama çözümleri artık yaygın ve çoğu gizli bilgileri korumak için şifreleme yöntemlerini kullanıyor
EN Online "cloud" storage solutions are now mainstream, and many are turning to encryption as a way to protect their private data
turco | inglês |
---|---|
bulut | cloud |
depolama | storage |
çözümleri | solutions |
artık | now |
çoğu | many |
gizli | private |
bilgileri | data |
şifreleme | encryption |
TR Bu yanlık muamele, önceki yaygın olan taşıma ilkelerinin temelinde birbirine aykırı iletişim sistemi tiplerinin yersiz uygulanmasıyla sonuçlanıyor
EN This mistaken treatment then results in an inappropriate application of previous common carriage principles to a fundamentally incompatible type of communications system
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
önceki | previous |
yaygın | common |
iletişim | communications |
sistemi | system |
ın | of |
TR Birçok video oynatıcısına engelli bazı gruplar erişilemez. En yaygın sorun, klavye tuzakları içermeleridir. Ayrıca, bazı video oynatıcılar sağır insanlar için gerekli olan altyazıları desteklemez.
EN Many video players aren’t accessible to some groups of people with disabilities. The most common issue is that they contain keyboard traps. Also, some video players don’t support captions which are essential for deaf people.
turco | inglês |
---|---|
video | video |
gruplar | groups |
yaygın | common |
sorun | issue |
klavye | keyboard |
insanlar | people |
gerekli | essential |
TR Diğer internet ve teknoloji bağımlılarının yaşadığı yaygın kalıp ve semptomların çoğuna uyup uymadığınızı belirlemenize yardımcı olabilecek birkaç anketimiz var:
EN We have several questionnaires that can help you identify whether you fit with many of the common patterns and symptoms experienced by other internet and technology addicts:
turco | inglês |
---|---|
diğer | other |
internet | internet |
teknoloji | technology |
yaygın | common |
olabilecek | can |
ın | of |
TR İnternette aşırı doz alamasam da, kullanımım depresyonu alevlendirdi ve beni intiharın eşiğine getirdi ve daha yaygın olarak beni bir tür “yaşayan ölüm”e hapsetti
EN While I can?t overdose on the internet, my usage has exacerbated depression and brought me to the brink of suicide, and more pervasively it trapped me in a kind of ?living death?
turco | inglês |
---|---|
beni | me |
tür | kind |
ölüm | death |
mı | my |
kullanımı | usage |
TR Yaygın endüstri kullanım alanları arasında, reklam borsaları, kredi derecelendirmeleri ve diğer rakip şirketlerden faydanıldığında yıllarca sürebilecek diğer pek çok veri konsorsiyumu bulunmaktadır.
EN Common industry use cases include ad exchanges, credit ratings and many other data consortia that would otherwise take many years to form among competing companies.
turco | inglês |
---|---|
yaygın | common |
endüstri | industry |
kullanım | use |
reklam | ad |
kredi | credit |
diğer | other |
veri | data |
TR Ethereum'un en yaygın kullanımı Ether ve ERC20 tokenları gibi dijital varlıkların mülkiyetini takip etmektir
EN Ethereum is most frequently used to track the ownership of digital currencies like Ether and ERC20 tokens but it also supports a wide range of decentralized applications (dApps)
turco | inglês |
---|---|
ethereum | ethereum |
en | most |
ether | ether |
dijital | digital |
takip | track |
ın | of |
TR Kadınların haklarına erişimini desteklemek için öncelikle bu haklardan yaygın biçimde haberdar olmalarını sağlamak gerekiyor
EN We have a good news! As Support to Life, we have implemented a series of 'new' in order to continue our communication with our beneficiaries efficiently during the pandemic
turco | inglês |
---|---|
desteklemek | support |
TR Evet ve hatta bunu yapmanızı da öneririz! Eğer WordPress gibi yaygın içerik yönetim sistemi platformlarından birini kullanıyorsanız, sitenizi hosting sağlayıcıları arasında aktarmayı kolaylaştıran birçok araç mevcuttur
EN Yes! even we recommend you do so! If you are using one of the common content management system platforms such as WordPress, there are lots of tools that make it easy to transfer your site from one hosting provider to another
turco | inglês |
---|---|
öneririz | we recommend |
wordpress | wordpress |
yaygın | common |
içerik | content |
yönetim | management |
sistemi | system |
sitenizi | your site |
hosting | hosting |
araç | tools |
TR Fakat yaygın bir içerik yönetim sistemi kullanmıyorsanız veya yardıma ihtiyacınız varsa bizimle iletişime geçin
EN But, if you do not use a common content management system or you need any help, contact us
turco | inglês |
---|---|
yaygın | common |
içerik | content |
yönetim | management |
sistemi | system |
iletişime | contact |
varsa | if |
Mostrando 50 de 50 traduções