TR Haklarınızı kullanmanız durumunda hizmetlerimiz için farklı fiyatlar talep etmemiz, size farklı bir hizmet düzeyi veya kalitesi sunmamız ya da sunmayı önermemiz veya size hizmet vermeyi reddetmemiz ayrımcılık kapsamına girer
"farklı fiyatlar talep" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Haklarınızı kullanmanız durumunda hizmetlerimiz için farklı fiyatlar talep etmemiz, size farklı bir hizmet düzeyi veya kalitesi sunmamız ya da sunmayı önermemiz veya size hizmet vermeyi reddetmemiz ayrımcılık kapsamına girer
EN Such discrimination may include charging different prices for our services, providing or suggesting that you will receive a different level or quality of services, or refusing to provide services to you if you exercise your rights
TR Haklarınızı kullanmanız durumunda hizmetlerimiz için farklı fiyatlar talep etmemiz, size farklı bir hizmet düzeyi veya kalitesi sunmamız ya da sunmayı önermemiz veya size hizmet vermeyi reddetmemiz ayrımcılık kapsamına girer
EN Such discrimination may include charging different prices for our services, providing or suggesting that you will receive a different level or quality of services, or refusing to provide services to you if you exercise your rights
TR Haklarınızı kullanmanız durumunda hizmetlerimiz için farklı fiyatlar talep etmemiz, size farklı bir hizmet düzeyi veya kalitesi sunmamız ya da sunmayı önermemiz veya size hizmet vermeyi reddetmemiz ayrımcılık kapsamına girer
EN Such discrimination may include charging different prices for our services, providing or suggesting that you will receive a different level or quality of services, or refusing to provide services to you if you exercise your rights
TR Haklarınızı kullanmanız durumunda hizmetlerimiz için farklı fiyatlar talep etmemiz, size farklı bir hizmet düzeyi veya kalitesi sunmamız ya da sunmayı önermemiz veya size hizmet vermeyi reddetmemiz ayrımcılık kapsamına girer
EN Such discrimination may include charging different prices for our services, providing or suggesting that you will receive a different level or quality of services, or refusing to provide services to you if you exercise your rights
TR Haklarınızı kullanmanız durumunda hizmetlerimiz için farklı fiyatlar talep etmemiz, size farklı bir hizmet düzeyi veya kalitesi sunmamız ya da sunmayı önermemiz veya size hizmet vermeyi reddetmemiz ayrımcılık kapsamına girer
EN Such discrimination may include charging different prices for our services, providing or suggesting that you will receive a different level or quality of services, or refusing to provide services to you if you exercise your rights
TR Haklarınızı kullanmanız durumunda hizmetlerimiz için farklı fiyatlar talep etmemiz, size farklı bir hizmet düzeyi veya kalitesi sunmamız ya da sunmayı önermemiz veya size hizmet vermeyi reddetmemiz ayrımcılık kapsamına girer
EN Such discrimination may include charging different prices for our services, providing or suggesting that you will receive a different level or quality of services, or refusing to provide services to you if you exercise your rights
TR Haklarınızı kullanmanız durumunda hizmetlerimiz için farklı fiyatlar talep etmemiz, size farklı bir hizmet düzeyi veya kalitesi sunmamız ya da sunmayı önermemiz veya size hizmet vermeyi reddetmemiz ayrımcılık kapsamına girer
EN Such discrimination may include charging different prices for our services, providing or suggesting that you will receive a different level or quality of services, or refusing to provide services to you if you exercise your rights
TR Haklarınızı kullanmanız durumunda hizmetlerimiz için farklı fiyatlar talep etmemiz, size farklı bir hizmet düzeyi veya kalitesi sunmamız ya da sunmayı önermemiz veya size hizmet vermeyi reddetmemiz ayrımcılık kapsamına girer
EN Such discrimination may include charging different prices for our services, providing or suggesting that you will receive a different level or quality of services, or refusing to provide services to you if you exercise your rights
TR Haklarınızı kullanmanız durumunda hizmetlerimiz için farklı fiyatlar talep etmemiz, size farklı bir hizmet düzeyi veya kalitesi sunmamız ya da sunmayı önermemiz veya size hizmet vermeyi reddetmemiz ayrımcılık kapsamına girer
EN Such discrimination may include charging different prices for our services, providing or suggesting that you will receive a different level or quality of services, or refusing to provide services to you if you exercise your rights
TR Haklarınızı kullanmanız durumunda hizmetlerimiz için farklı fiyatlar talep etmemiz, size farklı bir hizmet düzeyi veya kalitesi sunmamız ya da sunmayı önermemiz veya size hizmet vermeyi reddetmemiz ayrımcılık kapsamına girer
EN Such discrimination may include charging different prices for our services, providing or suggesting that you will receive a different level or quality of services, or refusing to provide services to you if you exercise your rights
TR Haklarınızı kullanmanız durumunda hizmetlerimiz için farklı fiyatlar talep etmemiz, size farklı bir hizmet düzeyi veya kalitesi sunmamız ya da sunmayı önermemiz veya size hizmet vermeyi reddetmemiz ayrımcılık kapsamına girer
EN Such discrimination may include charging different prices for our services, providing or suggesting that you will receive a different level or quality of services, or refusing to provide services to you if you exercise your rights
TR Haklarınızı kullanmanız durumunda hizmetlerimiz için farklı fiyatlar talep etmemiz, size farklı bir hizmet düzeyi veya kalitesi sunmamız ya da sunmayı önermemiz veya size hizmet vermeyi reddetmemiz ayrımcılık kapsamına girer
EN Such discrimination may include charging different prices for our services, providing or suggesting that you will receive a different level or quality of services, or refusing to provide services to you if you exercise your rights
TR Haklarınızı kullanmanız durumunda hizmetlerimiz için farklı fiyatlar talep etmemiz, size farklı bir hizmet düzeyi veya kalitesi sunmamız ya da sunmayı önermemiz veya size hizmet vermeyi reddetmemiz ayrımcılık kapsamına girer
EN Such discrimination may include charging different prices for our services, providing or suggesting that you will receive a different level or quality of services, or refusing to provide services to you if you exercise your rights
TR Farklı kimlikler, farklı hayatlar, farklı bedenler, farklı kültürler… Bir kısmını farklılığı nedeniyle ‘anormal’ kabul ediyoruz, bir kısmını farklılığı nedeniyle hiç kabul edemiyoruz
EN Different identities, different lives, different bodies, different cultures… We accept some of them as "abnormal" due to their differences, some we cannot accept at all because of their differences
turco | inglês |
---|---|
kabul | accept |
hiç | all |
TR Otomotiv bileşenleri birbirinden farklı taraflar ile farklı tedarikçilerden, farklı bölgelerden, farklı taşıma yöntemleri kullanılarak temin edilir
EN Automotive components are sourced from different suppliers, by different parties, across different regions, using different modes of transport
turco | inglês |
---|---|
otomotiv | automotive |
farklı | different |
taraflar | parties |
taşıma | transport |
TR Her şirketin belirli görevler için kullanılan farklı araçlarla farklı süreçleri vardır, bu nedenle farklı yazılımlarınız arasında görevleri düzenleyebilmeniz şirketinizin verimliliği için çok önemlidir
EN Each company has different processes with different tools used for specific tasks, that's why being able to streamline tasks between your different software is crucial for the efficiency of your company
turco | inglês |
---|---|
belirli | specific |
görevler | tasks |
farklı | different |
süreçleri | processes |
şirketinizin | your company |
verimliliği | efficiency |
TR Müşterilerin farklı ürünler arasında olduğu kadar farklı ambalaj hacimleri arasında da kolayca geçiş yapabilmesini sağlayan özelliklere sahip olan Tetra Pak® C3/Flex makinesi, farklı koşullara son derece kolaylıkla uyarlanabilir
EN The Tetra Pak® C3/Flex machine is highly adaptable, with features that make it possible for customers to switch between different package volumes as easily as between different products
turco | inglês |
---|---|
müşterilerin | customers |
farklı | different |
ürünler | products |
geçiş | switch |
tetra | tetra |
makinesi | machine |
uyarlanabilir | adaptable |
TR Her şirketin belirli görevler için kullanılan farklı araçlarla farklı süreçleri vardır, bu nedenle farklı yazılımlarınız arasında görevleri düzenleyebilmeniz şirketinizin verimliliği için çok önemlidir
EN Each company has different processes with different tools used for specific tasks, that's why being able to streamline tasks between your different software is crucial for the efficiency of your company
TR Talep yaratma: Ürünleriniz için talep oluşturun ve son derece uygun talepler bulun. Uzmanlık, disiplin, bölgesel ve global odak, platform ile veya köklü araştırma dergilerimiz vasıtasıyla hedeflerinizi belirleyin.
EN Lead generation: Build demand for your products and generate highly relevant leads. Target by expertise, discipline, regional and global focus, platform or via one of our established research journals.
turco | inglês |
---|---|
talep | demand |
uygun | relevant |
uzmanlık | expertise |
bölgesel | regional |
global | global |
odak | focus |
platform | platform |
veya | or |
araştırma | research |
TR EV sertifikası talep ettiğinizde, VeriSign (Symantec) işletmenizin varlığını, alan adınızın sahipliğini ve istihdam durumunuzu veya SSL Sertifikası talep etme yetkinizi doğrular
EN When you request an EV certificate, VeriSign (Symantec) verifies the existence of your business, ownership of your domain name and employment status or your authorization to request an SSL Certificate
turco | inglês |
---|---|
sertifikası | certificate |
talep | request |
ettiğinizde | when you |
symantec | symantec |
işletmenizin | your business |
ve | and |
istihdam | employment |
veya | or |
ssl | ssl |
TR Talep yaratma: Ürünleriniz için talep oluşturun ve son derece uygun talepler bulun. Uzmanlık, disiplin, bölgesel ve global odak, platform ile veya köklü araştırma dergilerimiz vasıtasıyla hedeflerinizi belirleyin.
EN Lead generation: Build demand for your products and generate highly relevant leads. Target by expertise, discipline, regional and global focus, platform or via one of our established research journals.
turco | inglês |
---|---|
talep | demand |
uygun | relevant |
uzmanlık | expertise |
bölgesel | regional |
global | global |
odak | focus |
platform | platform |
veya | or |
araştırma | research |
TR EV sertifikası talep ettiğinizde, VeriSign (Symantec) işletmenizin varlığını, alan adınızın sahipliğini ve istihdam durumunuzu veya SSL Sertifikası talep etme yetkinizi doğrular
EN When you request an EV certificate, VeriSign (Symantec) verifies the existence of your business, ownership of your domain name and employment status or your authorization to request an SSL Certificate
turco | inglês |
---|---|
sertifikası | certificate |
talep | request |
ettiğinizde | when you |
symantec | symantec |
işletmenizin | your business |
ve | and |
istihdam | employment |
veya | or |
ssl | ssl |
TR Siparişe ilave yapmak veya farklı ürünler talep etmek isterseniz, lütfen yeni bir sipariş verin
EN If additions to the order or different products are requested, kindly place a new order
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
ürünler | products |
TR Zengin ülkelerin kendi içinde de bir talep baskısı olması nedeniyle, gelişmekte olan ülkelere erişimin sağlandığı diğer aşılardakinden daha farklı ve zorlu bir süreç söz konusu olacaktır.
EN That will be more difficult than it is for the vaccines currently being made available in the developing countries because there will also be a higher demand in more affluent countries.
turco | inglês |
---|---|
ülkelerin | countries |
talep | demand |
gelişmekte | developing |
TR Ancak, değişken talep, kısıtlı tedarik ve güvenilir olmayan lojistik nedeniyle farklı düşünmemiz, aynı zamanda da daha sürdürülebilir tedarik zincirleri kurmak için bu imkanları kullanırken arz güvenliği sağlamamız gerekiyor
EN However, with demand being volatile, supply tight, and logistics unreliable, we need to think differently to secure supply while at the same time using these opportunities to set up more sustainable supply chains
turco | inglês |
---|---|
talep | demand |
güvenilir | secure |
lojistik | logistics |
sürdürülebilir | sustainable |
zincirleri | chains |
gerekiyor | need |
TR Elsevier olarak, yazarların makalelerini yayınlamayı tercih ettiği farklı yöntemleri yansıtmak amacıyla birbirinden farklı yayınlama modelleri sunuyoruz
EN At Elsevier, we offer a mix of publishing models to reflect the different ways authors choose to publish articles
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
yazarların | authors |
tercih | choose |
farklı | different |
yansıtmak | reflect |
modelleri | models |
TR Websitesinin farklı konumlarda ve masaüstü, akıllı telefon veya tablet gibi cihazlarda nasıl performans gösterdiğini izleyin. Ayrıca, farklı bölgeler arasındaki arama hacmini de karşılaştırabilirsiniz.
EN Monitor how a website performs across different locations and devices such as desktop, smartphone or tablet. You can also compare the search volume from different regions to one another.
turco | inglês |
---|---|
masaüstü | desktop |
tablet | tablet |
cihazlarda | devices |
bölgeler | regions |
arama | search |
TR Fakat farklı SSL sertifikaları farklı faydalar ve çeşitli güvenlik seviyeleri sunarlar
EN However, different SSL certificates offer different benefits and various levels of security
turco | inglês |
---|---|
fakat | however |
ssl | ssl |
sertifikaları | certificates |
ve | and |
güvenlik | security |
seviyeleri | levels |
TR Farklı türden bilgiyi toplamak için farklı yollar mevcut ama veri tabanımızın yüksek kalite standardı aynı kalıyor.
EN There are different methods for gathering different types of information but the high standard of quality across our databases remains the same.
turco | inglês |
---|---|
farklı | different |
ama | but |
yüksek | high |
standardı | standard |
TR Farklı kanallara göre ve farklı dönemlerde web sitesi trafik istatistiklerini tahmin edin
EN Estimate website traffic stats by different channels & in different periods
turco | inglês |
---|---|
farklı | different |
trafik | traffic |
tahmin | estimate |
göre | by |
TR Farklı kanallara ve farklı periyotlara göre web sitesi trafik istatistiklerini tahmin edin.
EN Estimate website traffic stats by different channels & in different periods.
turco | inglês |
---|---|
farklı | different |
trafik | traffic |
tahmin | estimate |
göre | by |
TR Birçok farklı üretici birçok farklı ürün üretmektedir
EN Many different manufacturers make many different products
turco | inglês |
---|---|
ürün | products |
TR Farklı sivil toplum kuruluşlarında, farklı şehirlerde çalıştım
EN I have worked at various non-governmental institutions and in different cities
TR Farklı üyeler yardımcı olacak farklı araçlar buldu ve sıklıkla kullandığımız araçlar zamanla değişiyor
EN Different members have found different tools to be helpful, and often the tools we use change over time
turco | inglês |
---|---|
farklı | different |
üyeler | members |
araçlar | tools |
ve | and |
sıklıkla | often |
TR Farklı ekranlara uyum sağlayan düzenleme aracını kullanarak web sitenizi hareket halindeyken bile oluşturabilir ve düzenleyebilirsiniz. Tüm değişiklikleri kaydedin ve farklı cihaza geçtiğinizde kaldığınız yerden devam edin.
EN Build and edit your website on the go with our responsive editor. Save all your changes effortlessly while switching devices and continue right where you left off.
turco | inglês |
---|---|
düzenleme | edit |
web | website |
halindeyken | on the go |
ve | and |
tüm | all |
değişiklikleri | changes |
kaydedin | save |
devam | continue |
TR İnsanların self servis yardım merkezlerini sevmesinin birçok farklı nedeni vardır: farklı türde içerikler (videolar, resimler, metinler ...) toplar, özerkliği destekler ve 7/24 çalışır
EN There's lots of different reasons why people like self-service help centers: it gathers different kinds of content (videos, images, texts ...), It promotes autonomy and it operates 24/7
turco | inglês |
---|---|
self | self |
nedeni | why |
vardır | there |
videolar | videos |
resimler | images |
metinler | texts |
çalışır | operates |
ın | of |
TR Amazon Web Services, farklı ihtiyaçları karşılamak için farklı bilişim hizmetleri sunar.
EN Amazon Web Services offers a set of compute services to meet a range of needs.
turco | inglês |
---|---|
web | web |
ihtiyaçları | needs |
karşılamak | meet |
sunar | offers |
TR Farklı domainler yani SAN olarak nitelendirilen birden fazla domain adresini tek sertifika ile koruyan SSL sertifikaları Multi Domain San SSL olarak tanımlanmakta olup, 250'ye kadar farklı domaini ve subdomaini korumanıza imkan tanır
EN SSL certificates, which protect different domains, in other words multiple domain addresses defined as SAN, with a single certificate, are defined as Multi Domain San SSL and allow you to protect up to 250 different domains and subdomains
turco | inglês |
---|---|
domainler | domains |
ssl | ssl |
TR Türkiye'de doğrudan farklı sivil toplum örgütleri ve Avrupa Birliği tarafından yürütülen teknik destek programları aracılığıyla çocuklar ve çocukların hakları ile ilgili farklı çalışmalar yapıldı
EN In Turkey, different studies were carried out on children and their rights through technical support programs carried out directly by different non-governmental organizations and the European Union
turco | inglês |
---|---|
türkiye | turkey |
de | out |
doğrudan | directly |
farklı | different |
birliği | union |
teknik | technical |
programları | programs |
çocuklar | children |
hakları | rights |
çalışmalar | studies |
TR Başarımızın önemli bir anahtarı, ihtiyaçlarına bağlı olarak farklı iş akışları ve değişken fiyat noktalarını destekleyecek farklı form faktörlerine sahip, amaca yönelik cihazlara ihtiyaç duyan müşterilerimizi dinlemek olmuştur
EN A significant key to our success has been listening to our customers who need very purpose-driven devices, in different form factors to support different workflows and varying price points based on their needs
turco | inglês |
---|---|
farklı | different |
fiyat | price |
destekleyecek | support |
form | form |
amaca | purpose |
TR Mobil cihazlarınızın ömrü boyunca farklı aşamalarda farklı ihtiyaçlarla karşılaşacaksınız
EN During your mobile devices’ lifecycle, you’ll face different needs at different stages
turco | inglês |
---|---|
mobil | mobile |
boyunca | during |
farklı | different |
TR Şimdi onlar, ekip için verimliliği artırarak farklı kaynaklara farklı ülkelerden kolayca erişim sağlayabiliyorlar
EN They can now easily manage cross-country access to different resources, improving efficiency for the team
turco | inglês |
---|---|
ekip | team |
verimliliği | efficiency |
farklı | different |
kaynaklara | resources |
kolayca | easily |
erişim | access |
TR Soruşturmalar genelde, farklı faaliyet alanlarına ilişkin unsurların ve farklı bakış açılarının bir araya getirilerek mevcut duruma özel stratejilerin hazırlanmasını gerektirmektedir
EN Investigations generally involve substantial coordinated input from a range of practice areas, drawing these diverse perspectives together into a tailored and systematic investigation strategy or roadmap
turco | inglês |
---|---|
soruşturmalar | investigations |
araya | together |
mevcut | these |
özel | tailored |
TR Moroğlu Arseven, dünyanın farklı ülkelerinde, farklı ekiplerle çalışma yapmak ve onlara liderlik etmek konusunda son derece deneyimlidir
EN Moroğlu Arseven’s dispute specialists often work closely with other practice areas, to draft tailored dispute resolution clauses and establish robust mediation and arbitration procedures
turco | inglês |
---|---|
arseven | arseven |
farklı | other |
çalışma | work |
TR Söz konusu cilt bakımı ise her ürün ve içerik her yere uymaz. Farklı bölgelerde farklı içerikler kullanın.
EN Use different masks on different areas of your face & body - because when it comes to skincare, one size does not fit all.
turco | inglês |
---|---|
ise | when |
kullanın | use |
ın | of |
TR Full-spektrum LED Işık Terapisi, farklı cilt tiplerinin ihtiyacını karşılayan ve UFO™ ile aktive edilmiş yüz bakım rutinlerini tamamlayan 8 farklı dalga boyu uygular.
EN Full-spectrum LED Light Therapy implements 8 varying wavelengths, satisfying any skin need and complementing the UFO™ activated facial routines.
turco | inglês |
---|---|
led | led |
cilt | skin |
yüz | facial |
TR **Sıcak ve soğuk, farklı cilt bakım ürünlerini farklı şekilde etkiler ve formül içeriğinde tehlikeye neden olabilir
EN **Heat and cold affect different skincare products in different ways, and can compromise the ingredients in the formulas
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
soğuk | cold |
farklı | different |
ürünlerini | products |
olabilir | can |
TR Farklı kullanıcı segmentleri oluşturun ve her kullanıcıyı farklı bir gruba atayın
EN Create different user segments and assign each user to a different group
turco | inglês |
---|---|
farklı | different |
kullanıcı | user |
oluşturun | create |
her | each |
TR Farklı abonelikler için farklı fatura adresleri tanımlayın.
EN Set up different billing accounts for different subscriptions.
turco | inglês |
---|---|
farklı | different |
için | for |
fatura | billing |
TR Kesinlikle! Farklı çalışma alanlarına farklı ekip arkadaşınızı davet edebilir ve onlara ayrı ayrı yetkiler verebilirsiniz. Dafa fazla bilgi.
EN Absolutely! You can invite multiple colleagues to your workspace and assign them different roles. Learn more.
turco | inglês |
---|---|
kesinlikle | absolutely |
davet | invite |
edebilir | can |
ve | and |
bilgi | learn |
Mostrando 50 de 50 traduções