EN However, with demand being volatile, supply tight, and logistics unreliable, we need to think differently to secure supply while at the same time using these opportunities to set up more sustainable supply chains
"sustainable supply chains" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
sustainable | bu sürdürülebilir sürdürülebilirlik yerel |
supply | arz bu ile mevcut sağlamak sağlamak için tedarik var |
chains | zincirleri |
EN However, with demand being volatile, supply tight, and logistics unreliable, we need to think differently to secure supply while at the same time using these opportunities to set up more sustainable supply chains
TR Ancak, değişken talep, kısıtlı tedarik ve güvenilir olmayan lojistik nedeniyle farklı düşünmemiz, aynı zamanda da daha sürdürülebilir tedarik zincirleri kurmak için bu imkanları kullanırken arz güvenliği sağlamamız gerekiyor
inglês | turco |
---|---|
logistics | lojistik |
sustainable | sürdürülebilir |
chains | zincirleri |
supply | tedarik |
and | ve |
at | de |
demand | talep |
need | gerekiyor |
these | bu |
secure | güvenli |
time | zamanda |
to | için |
the | aynı |
more | daha |
EN The length and complexity of supply chains makes it impossible and unaffordable for importers and companies to ensure every business in a supply chain is verified
TR Tedarik zincirlerinin uzunluğu ve karmaşıklığı, ithalatçılar ve şirketler için tedarik zincirindeki her işi doğrulamayı imkansız ve pahalı bir hale getirir
inglês | turco |
---|---|
length | uzunluğu |
supply | tedarik |
and | ve |
business | iş |
companies | şirketler |
a | bir |
EN The length and complexity of supply chains makes it impossible and unaffordable for importers and companies to ensure every business in a supply chain is verified
TR Tedarik zincirlerinin uzunluğu ve karmaşıklığı, ithalatçılar ve şirketler için tedarik zincirindeki her işi doğrulamayı imkansız ve pahalı bir hale getirir
inglês | turco |
---|---|
length | uzunluğu |
supply | tedarik |
and | ve |
business | iş |
companies | şirketler |
a | bir |
EN The increasing importance of sustainable and transparent supply chains are clear trends affecting our daily business practices
TR Sürdürülebilir ve şeffaf tedarik zincirlerinin giderek önem kazanması, günlük iş uygulamalarımızı etkileyen net eğilimlerdir
inglês | turco |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
supply | tedarik |
clear | net |
affecting | etkileyen |
daily | günlük |
transparent | şeffaf |
importance | önem |
the | giderek |
and | ve |
practices | uygulamalar |
EN The increasing importance of sustainable and transparent supply chains are clear trends affecting our daily business practices
TR Sürdürülebilir ve şeffaf tedarik zincirlerinin giderek önem kazanması, günlük iş uygulamalarımızı etkileyen net eğilimlerdir
inglês | turco |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
supply | tedarik |
clear | net |
affecting | etkileyen |
daily | günlük |
transparent | şeffaf |
importance | önem |
the | giderek |
and | ve |
practices | uygulamalar |
EN Solutions tailored for a range of supply chains
TR Çeşitli tedarik zincirleri için özelleştirilmiş çözümler
inglês | turco |
---|---|
supply | tedarik |
chains | zincirleri |
solutions | çözümler |
for | için |
of | in |
EN We audit to a range of code of conducts and standards within specific supply chains.
TR Özel tedarik zincirlerindeki çeşitli davranış kurallarını ve standartları denetliyoruz.
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
supply | tedarik |
and | ve |
to | e |
standards | standartları |
EN By involving our partners in our sustainability efforts, we raise environmental standards throughout our supply chains
TR Ortaklarımızı sürdürülebilirlik çabalarımıza dahil ederek, tedarik zincirimiz boyunca çevresel standartları yükseltiyoruz
inglês | turco |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
supply | tedarik |
our partners | ortaklarımızı |
environmental | çevresel |
standards | standartları |
EN 12.3. By 2030, halve per capita global food waste at the retail and consumer levels and reduce food losses along production and supply chains, including post-harvest losses
TR 12.3. 2030’a kadar perakende ve tüketici düzeylerinde kişi başına düşen küresel gıda atığının yarıya indirilmesi ve hasat sonrası kayıplar dâhil üretimdeki ve tedarik zincirlerindeki gıda kayıplarının azaltılması
inglês | turco |
---|---|
capita | kişi |
global | küresel |
retail | perakende |
consumer | tüketici |
food | gıda |
and | ve |
supply | tedarik |
per | başına |
including | da |
EN Discover what integrated technologies healthcare leaders are investing in to mobilise urgent care teams, automate more workflows and regain control of supply chains to better support clinicians and patients.
TR Kan ve diğer numunelerin toplandıkları anda etiketlenmesi, hasta güvenliğini arttırır ve yanlış tanımlama ile ilgili bir dizi sorunun önlenmesine yardımcı olur.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
of | anda |
more | diğer |
are | olur |
EN A conscious consumer, omnichannel sales and digitisation are shaping the industry and driving complexity into retail supply chains
TR Bilinçli tüketiciler, çok kanallı satışlar ve sayısallaştırma bir yanda sektörü biçimlendirirken, diğer yanda perakende tedarik zincirlerine karmaşıklık getiriyor
inglês | turco |
---|---|
industry | sektör |
supply | tedarik |
sales | satış |
and | ve |
retail | perakende |
a | bir |
EN The world of transport and logistics makes global trade tick like clockwork, connecting producers and suppliers with consumers through global supply chains
TR Taşımacılık ve lojistik dünyası, üreticiler ve tedarikçiler ile tüketiciler arasında global tedarik zincirleri kanalıyla bağlantılar kurarak, küresel ticaretin saat gibi tıkır tıkır işlemesini sağlar
inglês | turco |
---|---|
logistics | lojistik |
connecting | bağlantı |
suppliers | tedarikçiler |
consumers | tüketiciler |
supply | tedarik |
chains | zincirleri |
transport | taşımacılık |
world | dünyası |
and | ve |
the | gibi |
makes | ile |
global | küresel |
EN This is why HP have worked closely together with Maersk since 2010 to streamline its supply chains
TR Bu nedenle HP, tedarik zincirlerinin düzenli ve akıcı olmasını sağlamak için 2010 yılından bu yana Maersk ile yakın işbirliği içinde çalışmaktadır
inglês | turco |
---|---|
closely | yakın |
maersk | maersk |
supply | tedarik |
this | bu |
to | sağlamak |
together | için |
EN Securing inventory and managing the ramp-down and ramp-up of supply chains
TR Stokları güven altına alma ve tedarik zincirlerinin iniş çıkışlarını yönetme
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
managing | yönetme |
of | ın |
supply | tedarik |
EN By involving our partners in our sustainability efforts, we raise environmental standards throughout our supply chains
TR Ortaklarımızı sürdürülebilirlik çabalarımıza dahil ederek, tedarik zincirimiz boyunca çevresel standartları yükseltiyoruz
inglês | turco |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
supply | tedarik |
our partners | ortaklarımızı |
environmental | çevresel |
standards | standartları |
EN By involving our partners in our sustainability efforts, we raise environmental standards throughout our supply chains
TR Ortaklarımızı sürdürülebilirlik çabalarımıza dahil ederek, tedarik zincirimiz boyunca çevresel standartları yükseltiyoruz
inglês | turco |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
supply | tedarik |
our partners | ortaklarımızı |
environmental | çevresel |
standards | standartları |
EN The chemicals sector is heavily regulated, with many compliance pressures, intense regulatory scrutiny, complicated sourcing and supply chains, as well as strong competitive pressures
TR Kimya sektörü; yasalarla uyumluluk gerektiren birçok yükümlülük, mevzuat incelemeleri, karmaşık kaynak ve tedarik zincirleri ve yoğun rekabet ortamında faaliyet gösterir
inglês | turco |
---|---|
compliance | uyumluluk |
intense | yoğun |
complicated | karmaşık |
supply | tedarik |
chains | zincirleri |
competitive | rekabet |
and | ve |
many | çok |
sector | sektör |
EN Solutions tailored for a range of supply chains
TR Çeşitli tedarik zincirleri için özelleştirilmiş çözümler
inglês | turco |
---|---|
supply | tedarik |
chains | zincirleri |
solutions | çözümler |
for | için |
of | in |
EN We audit to a range of code of conducts and standards within specific supply chains.
TR Özel tedarik zincirlerindeki çeşitli davranış kurallarını ve standartları denetliyoruz.
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
supply | tedarik |
and | ve |
to | e |
standards | standartları |
EN By involving our partners in our sustainability efforts, we raise environmental standards throughout our supply chains
TR Ortaklarımızı sürdürülebilirlik çabalarımıza dahil ederek, tedarik zincirimiz boyunca çevresel standartları yükseltiyoruz
inglês | turco |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
supply | tedarik |
our partners | ortaklarımızı |
environmental | çevresel |
standards | standartları |
EN By involving our partners in our sustainability efforts, we raise environmental standards throughout our supply chains
TR Ortaklarımızı sürdürülebilirlik çabalarımıza dahil ederek, tedarik zincirimiz boyunca çevresel standartları yükseltiyoruz
inglês | turco |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
supply | tedarik |
our partners | ortaklarımızı |
environmental | çevresel |
standards | standartları |
EN Discover what integrated technologies healthcare leaders are investing in to mobilise urgent care teams, automate more workflows and regain control of supply chains to better support clinicians and patients.
TR Kan ve diğer numunelerin toplandıkları anda etiketlenmesi, hasta güvenliğini arttırır ve yanlış tanımlama ile ilgili bir dizi sorunun önlenmesine yardımcı olur.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
of | anda |
more | diğer |
are | olur |
EN By involving our partners in our sustainability efforts, we raise environmental standards throughout our supply chains
TR Ortaklarımızı sürdürülebilirlik çabalarımıza dahil ederek, tedarik zincirimiz boyunca çevresel standartları yükseltiyoruz
inglês | turco |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
supply | tedarik |
our partners | ortaklarımızı |
environmental | çevresel |
standards | standartları |
EN By involving our partners in our sustainability efforts, we raise environmental standards throughout our supply chains
TR Ortaklarımızı sürdürülebilirlik çabalarımıza dahil ederek, tedarik zincirimiz boyunca çevresel standartları yükseltiyoruz
inglês | turco |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
supply | tedarik |
our partners | ortaklarımızı |
environmental | çevresel |
standards | standartları |
EN By involving our partners in our sustainability efforts, we raise environmental standards throughout our supply chains
TR Ortaklarımızı sürdürülebilirlik çabalarımıza dahil ederek, tedarik zincirimiz boyunca çevresel standartları yükseltiyoruz
inglês | turco |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
supply | tedarik |
our partners | ortaklarımızı |
environmental | çevresel |
standards | standartları |
EN By involving our partners in our sustainability efforts, we raise environmental standards throughout our supply chains
TR Ortaklarımızı sürdürülebilirlik çabalarımıza dahil ederek, tedarik zincirimiz boyunca çevresel standartları yükseltiyoruz
inglês | turco |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
supply | tedarik |
our partners | ortaklarımızı |
environmental | çevresel |
standards | standartları |
EN By involving our partners in our sustainability efforts, we raise environmental standards throughout our supply chains
TR Ortaklarımızı sürdürülebilirlik çabalarımıza dahil ederek, tedarik zincirimiz boyunca çevresel standartları yükseltiyoruz
inglês | turco |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
supply | tedarik |
our partners | ortaklarımızı |
environmental | çevresel |
standards | standartları |
EN By involving our partners in our sustainability efforts, we raise environmental standards throughout our supply chains
TR Ortaklarımızı sürdürülebilirlik çabalarımıza dahil ederek, tedarik zincirimiz boyunca çevresel standartları yükseltiyoruz
inglês | turco |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
supply | tedarik |
our partners | ortaklarımızı |
environmental | çevresel |
standards | standartları |
EN By involving our partners in our sustainability efforts, we raise environmental standards throughout our supply chains
TR Ortaklarımızı sürdürülebilirlik çabalarımıza dahil ederek, tedarik zincirimiz boyunca çevresel standartları yükseltiyoruz
inglês | turco |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
supply | tedarik |
our partners | ortaklarımızı |
environmental | çevresel |
standards | standartları |
EN By involving our partners in our sustainability efforts, we raise environmental standards throughout our supply chains
TR Ortaklarımızı sürdürülebilirlik çabalarımıza dahil ederek, tedarik zincirimiz boyunca çevresel standartları yükseltiyoruz
inglês | turco |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
supply | tedarik |
our partners | ortaklarımızı |
environmental | çevresel |
standards | standartları |
EN By involving our partners in our sustainability efforts, we raise environmental standards throughout our supply chains
TR Ortaklarımızı sürdürülebilirlik çabalarımıza dahil ederek, tedarik zincirimiz boyunca çevresel standartları yükseltiyoruz
inglês | turco |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
supply | tedarik |
our partners | ortaklarımızı |
environmental | çevresel |
standards | standartları |
EN For that purpose it has proposed a Law on Corporate Due Diligence in Supply Chains
TR Bu bağlamda, “Tedarik zincirlerinde şirketlerin göstermesi gereken özen hakkındaki yasa” oluşturuldu
inglês | turco |
---|---|
has | bu |
law | yasa |
supply | tedarik |
EN Its main goal is to improve the protection of human rights in global supply chains and ensure observance of fundamental principles, such as the prohibition of child or forced labour
TR Yasayla ulaşılmak istenen ana hedef, küresel tedarik zincirlerinde insan haklarının korunmasının iyileştirilmesi, çocuk işçiliği ya da zorla çalıştırma yasakları gibi temel standartların gözetilmesi
inglês | turco |
---|---|
goal | hedef |
protection | korunması |
human | insan |
global | küresel |
supply | tedarik |
child | çocuk |
main | ana |
in | da |
fundamental | temel |
rights | hakları |
EN In the early days of the most recent pandemic, teams scrambled to set up secure remote access; develop contingency plans for staffing; and shore up supply chains
TR En son pandeminin ilk günlerinde, ekipler güvenli uzaktan erişim kurmak, personel alımı için acil durum planları geliştirmek ve tedarik zincirlerini derinleştirmek için büyük çaba gösterdi
inglês | turco |
---|---|
days | günlerinde |
recent | son |
teams | ekipler |
remote | uzaktan |
access | erişim |
develop | geliştirmek |
supply | tedarik |
plans | planları |
and | ve |
of | in |
most | en |
in | ilk |
up | büyük |
EN The COVID-19 pandemic has put unprecedented pressure on food supply chains worldwide, where meeting any unexpected request truly challenges lateral thinking
TR Tetra Pak, Norveç'in önde gelen süt ürünleri üreticisi Tine ile yakın bir işbirliği içinde çalışarak Bergen'deki yeni ve modern tesisi için doldurma ekipmanları sağladı
inglês | turco |
---|---|
food | süt |
put | için |
any | ve |
EN This reality is reflected in the industrial trend of moving linear supply chains toward autonomous ‘ecosystems’ that are far more agile in reacting to constantly changing market conditions.
TR Bu gerçek, doğrusal tedarik zincirlerini sürekli değişen piyasa koşullarına tepki verme bakımından çok daha çevik olan özerk "ekosistemlere" doğru taşımaya ilişkin endüstriyel eğilime yansıyor.
inglês | turco |
---|---|
industrial | endüstriyel |
supply | tedarik |
constantly | sürekli |
this | bu |
market | piyasa |
conditions | koşullar |
that | gerçek |
is | olan |
EN We also support individuals and communities in our business, our markets and our supply chains
TR Ayrıca işimizdeki, pazarlarımızdaki ve tedarik zincirlerimizdeki bireyleri ve toplulukları destekliyoruz
inglês | turco |
---|---|
business | iş |
supply | tedarik |
and | ve |
EN We actively engage customers around responsible supply chains, for example through responsible sourcing practices
TR Müşterilerin sorumlu tedarik zincirleriyle, örneğin sorumlu dış tedarik uygulamaları aracılığıyla etkin biçimde katılmaya teşvik ediyoruz
inglês | turco |
---|---|
customers | müşterilerin |
responsible | sorumlu |
supply | tedarik |
practices | uygulamalar |
through | aracılığıyla |
EN We work closely with packaging material supplier partners to identify efficiencies and reduce CO2 emissions, both in their operations and through their own supply chains.
TR Hem faaliyetlerindeki hem de kendi tedarik zincirlerindeki verimlilikleri tanımlamak ve CO2 emisyonlarını azaltmak için ambalaj malzemesi tedarikçisi ortaklarımızla yakından çalışıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
closely | yakından |
packaging | ambalaj |
material | malzemesi |
reduce | azaltmak |
supply | tedarik |
work | çalışıyoruz |
emissions | emisyonlarını |
both | de |
and | ve |
identify | tanımlamak |
to | için |
EN Climate-related challenges such as scarcity, soil erosion and drought are leading to reduced food production, and supply chains are experiencing disruptions caused by COVID-19.
TR Kıtlık, toprak erozyonu ve kuraklık gibi iklimle ilgili zorluklar gıda üretiminin azalmasına neden oluyor ve tedarik zincirlerinde COVID-19'un neden olduğu aksaklıklar yaşanıyor.
inglês | turco |
---|---|
challenges | zorluklar |
soil | toprak |
drought | kuraklık |
related | ilgili |
and | ve |
food | gıda |
supply | tedarik |
to | neden |
as | gibi |
EN ICS is an international sectoral initiative with the aim to enhance working conditions along global supply chains of its member retailers and brands
TR ICS üye perakende satıcıları ve markalarının küresel tedarik zincirleri çapında çalışma koşullarını iyileştirmeyi hedefleyen uluslararası sektörel bir girişimdir
inglês | turco |
---|---|
supply | tedarik |
chains | zincirleri |
member | üye |
working | çalışma |
international | uluslararası |
global | küresel |
and | ve |
brands | markalar |
EN Moreover, by working to build sustainable value chains, such as through our participation in school feeding programmes and our Dairy Hub model, we are further contributing to these two SDGs.
TR Ayrıca, Süt Ürünleri Merkezi modelimiz ve okul beslenme programlarına katılımımız aracılığıyla olduğu gibi, sürdürülebilir değer zincirleri oluşturmak için çalışarak bu iki SDG'ye daha çok katkıda bulunuyoruz.
inglês | turco |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
value | değer |
chains | zincirleri |
school | okul |
hub | merkezi |
working | çalışarak |
in | da |
participation | katılım |
these | bu |
and | ve |
two | iki |
to | ayrıca |
build | oluşturmak |
as | gibi |
through | aracılığıyla |
EN We believe that the most effective way to tackle the global food security and nutrition challenge is to build sustainable food value chains.
TR Gıda emniyeti ve beslenmeye ilişkin küresel zorlukların üstesinden gelmenin en etkili yolunun sürdürülebilir gıda değer zincirleri oluşturmak olduğuna inanıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
effective | etkili |
global | küresel |
food | gıda |
sustainable | sürdürülebilir |
value | değer |
chains | zincirleri |
we believe | inanıyoruz |
most | en |
and | ve |
is | oluşturmak |
EN Our established Dairy Hub model is helping create sustainable value chains by building the capacity of smallholder farmers.
TR Süt Ürünleri Merkezi modelimiz küçük toprak sahibi çiftçilerin kapasitesini artırarak sürdürülebilir değer zincirleri oluşturmalarına yardımcı olmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
our | de |
hub | merkezi |
sustainable | sürdürülebilir |
value | değer |
chains | zincirleri |
capacity | kapasitesini |
EN A circular economy depends on sustainable recycling value chains, which ensure cartons are collected, sorted and recycled in practice and at scale.
TR Döngüsel bir ekonomi, kartonların pratikte ve büyük ölçüde toplanmasını, ayrıştırılmasını ve geri dönüştürülmesini sağlayan sürdürülebilir geri dönüşüm değer zincirlerine bağlıdır.
inglês | turco |
---|---|
circular | döngüsel |
economy | ekonomi |
sustainable | sürdürülebilir |
recycling | geri dönüşüm |
at | de |
and | ve |
value | değer |
a | bir |
depends | bağlıdır |
EN Partnership with stakeholders is critical to building sustainable recycling value chains
TR Sürdürülebilir geri dönüşüm değer zincirleri oluşturmak için paydaşlarla ortaklık kritik önemdedir
inglês | turco |
---|---|
partnership | ortaklık |
critical | kritik |
sustainable | sürdürülebilir |
recycling | geri dönüşüm |
value | değer |
chains | zincirleri |
is | oluşturmak |
to | geri |
EN And 30,632 farms delivered milk to food manufacturers in 18 Dairy Hub projects, contributing to sustainable value chains.
TR Ayrıca 18 Süt Ürünleri Merkezi projesinde 30.632 çiftlik, gıda üreticilerine süt tedarik ederek sürdürülebilir değer zincirlerine katkıda bulundu.
inglês | turco |
---|---|
hub | merkezi |
sustainable | sürdürülebilir |
value | değer |
food | gıda |
in | da |
milk | süt |
to | ayrıca |
EN There are three key areas where we will play our part; increase access to safe, nutritious food, reduce food loss and waste, and build sustainable food value chains.
TR Rolümüzü oynayacağımız üç kilit alan var; güvenli, besleyici gıdaya erişimi artırmak, gıda kaybını ve israfını azaltmak ve sürdürülebilir gıda değer zincirleri oluşturmak.
inglês | turco |
---|---|
key | kilit |
increase | artırmak |
access | erişimi |
food | gıda |
reduce | azaltmak |
sustainable | sürdürülebilir |
value | değer |
chains | zincirleri |
and | ve |
to | güvenli |
build | oluşturmak |
EN Building sustainable food value chains
TR Sürdürülebilir gıda değer zincirleri oluşturma
inglês | turco |
---|---|
building | oluşturma |
sustainable | sürdürülebilir |
food | gıda |
value | değer |
chains | zincirleri |
EN How can we build sustainable food value chains?
TR Sürdürülebilir gıda değer zincirlerini nasıl oluşturabiliriz?
inglês | turco |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
food | gıda |
value | değer |
how | nasıl |
Mostrando 50 de 50 traduções