TR 2014’ten bu yana Alman üniversitelerinden, siyaset dünyasından, iş dünyasından ve toplumsal alanlardan aktörler, Akademik Dijitalizasyon Forumu adlı ağa dahil olarak birçok ilham verdiler
TR 2014’ten bu yana Alman üniversitelerinden, siyaset dünyasından, iş dünyasından ve toplumsal alanlardan aktörler, Akademik Dijitalizasyon Forumu adlı ağa dahil olarak birçok ilham verdiler
EN Since 2014, players from German universities, politics, business and society have been networking on the Higher Education Forum on Digitalization and have come up with lots of good ideas
turco | inglês |
---|---|
alman | german |
siyaset | politics |
TR SEO ve SEM Dünyasından 4. Bölüm: 2020’de YouTube SEO
EN SEO & PPC: Yin and Yang #3 - E-commerce PPC vs. SEO
turco | inglês |
---|---|
seo | seo |
ve | and |
TR SEO ve SEM Dünyasından 3. Bölüm: SEO ve SEM Kariyeri ve Tavsiyeler
EN SEO & PPC: Yin and Yang #2 - Local Search
turco | inglês |
---|---|
seo | seo |
ve | and |
TR SEO ve SEM Dünyasından 2. Bölüm: Ekonomik Krizde Uluslararası SEO ve SEM Çalışmaları
EN How to Make Every Click Count with Effective Tracking
TR SEO ve SEM Dünyasından 1. Bölüm: 365 Günde SEO ve SEM
EN Advanced PPC: Search Query Management
TR Takımın gelişimini artırmak veya takım ve oyuncu performansını analiz etmek üzere gözlem amacıyla Veri Tabanını kullanabilmeleri için spor dünyasından seçkin üçüncü taraflar (futbol kulüpleri ve veri analizi işletmeleri).
EN Select third party partners within the sporting world (such as football clubs and data analytics businesses) so that they can use the Database for scouting purposes and to improve team development, or to analyse and predict team and player performance.
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
oyuncu | player |
TR Stockholm+50 Çevre Zirvesi’nde 1972 ruhunun yeniden canlandırılması hedefleniyor. Federal Çevre Bakanı Steffi Lemke ekonomi dünyasından hızlı değişiklik talep etti.
EN Ukrainian parliamentary Speaker in Berlin +++ Reactions from Germany to the war in Ukraine.
TR Davos’ta siyaset ve iş dünyasından uzmanlar yeni bir ekonomi biçimini ele alacaklar. Profesör Jens Südekum konunun mahiyetini açıklıyor.
EN In Davos, experts from the fields of politics and business will be discussing a new economic form. Professor Jens Südekum explains the issues involved.
turco | inglês |
---|---|
siyaset | politics |
uzmanlar | experts |
ekonomi | economic |
profesör | professor |
TR İş dünyasından gelen verilere göre, Alman şirketlerinde personel sıkıntısı hızla artıyor
EN According to figures published by industry, labour shortages will increase substantially in German companies
turco | inglês |
---|---|
alman | german |
TR Interpol Genel Sekreteri Jürgen Stock ile korona pandemisinde suç dünyasından gelen tehditler ve etkili reaksiyonlar üzerine konuştuk.
EN Interpol Secretary General Jürgen Stock on criminal threats and effective responses during the coronavirus pandemic.
turco | inglês |
---|---|
genel | general |
etkili | effective |
TR Ayrıca, Adana ve Hatay’da toplam 325 toplumsal cinsiyet temelli şiddet riski altındaki hane reisi kadına, pandeminin negatif etkilerini azaltma amacıyla 1000TL’lik nakit desteği sağladık
EN In addition, we provided TL 1,000 in cash support to 325 female household heads at risk of gender-based violence in Adana and Hatay to mitigate the negative effects of the pandemic
turco | inglês |
---|---|
ayrıca | in addition |
adana | adana |
cinsiyet | gender |
temelli | based |
şiddet | violence |
riski | risk |
etkilerini | effects |
nakit | cash |
desteği | support |
TR Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi (UNWomen) desteğiyle Adana, Batman, Diyarbakır, İzmir, Mardin, Mersin illeri ve...
EN Our "living" website, which offers up-to-date information, basic instructions, live support services, is now online: hayatadestek.online Our first set of content that...
turco | inglês |
---|---|
ın | of |
TR Endüstrinin ilerlemesini sağlayan ve pozitif toplumsal etki sağlayan dağıtılmış defter tekniği (DLT) projelerini desteklemek ve yatırım yapmak için Blockchain Ventures'ı oluşturduk
EN We created Blockchain Ventures to support and invest in distributed ledger technology (DLT) projects that advance the industry and provide positive societal impact
turco | inglês |
---|---|
sağlayan | provide |
pozitif | positive |
etki | impact |
dağıtılmış | distributed |
yatırım | invest |
blockchain | blockchain |
oluşturduk | we created |
TR toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve zararlı uygulama
EN gender-based violence and harmful practices
turco | inglês |
---|---|
dayalı | based |
şiddet | violence |
ve | and |
zararlı | harmful |
TR İnsan hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve hakları gibi pek çok alanda bugüne dek yüz binlerce insanın hayatına dokunan ve kimseyi geride bırakmadan kadınların, kız çocuklarının ve en...
EN Having touched the lives of hundreds of thousands of people with works in areas including human rights, gender equality, sexual and reproductive health and rights and continuing to work for women, girls and the most vul...
turco | inglês |
---|---|
hakları | rights |
kız | girls |
ın | of |
insan | people |
TR Endişe verici bir eğilim gözlemledik: artan sosyo-ekonomik sorunlar, toplumsal cinsiyete dayalı şiddette artışa işaret ediyordu
EN We observed a worrying trend: the increased socio-economic problems led to an increase in gender-based violence
turco | inglês |
---|---|
sorunlar | problems |
dayalı | based |
TR “Çevre için Podcast”, İklim Krizi ve Toplumsal Cinsiyet hakkında konuşuyor.
EN Seminar for Students on Animal Protection Day by HAYKUDER
TR “Çevre için Podcast” serisinin bu ayki teması toplumsal cinsiyet ve iklim kriziydi. İki bölüm…
EN Animal Protection Rescue and Survival Association (HAYKURDER) held awareness training for students…
TR İnsan, çocuk, çevre, gençlik, engelli hakları, toplumsal cinsiyet ve kültür/kültürel haklar-sanat olmak üzere listelenen ağ ve platformları STGM olarak belirli periyotlarda güncelliyoruz
EN As STGM, we regularly update networks and platforms listed under headings of human, child, environment, youth, gender, and culture/cultural rights-art
turco | inglês |
---|---|
çocuk | child |
çevre | environment |
gençlik | youth |
hakları | rights |
cinsiyet | gender |
listelenen | listed |
stgm | stgm |
TR Özel günler, genel anlamda nesilden nesle aktarılan, senenin belli bir gününde ya da haftasında kutlanan, ortak toplumsal hafıza ve ortak bilinçten referans alan günleri ifade eder
EN ?Special days? are generally days of significance passed down from generation to generation, celebrated on a particular day or week each year, and referenced within common social memory and common consciousness
turco | inglês |
---|---|
günler | days |
toplumsal | social |
günü | day |
TR Ayrıca, Adana ve Hatay’da toplam 325 toplumsal cinsiyet temelli şiddet riski altındaki hane reisi kadına, pandeminin negatif etkilerini azaltma amacıyla 1000TL’lik nakit desteği sağladık
EN In addition, we provided TL 1,000 in cash support to 325 female household heads at risk of gender-based violence in Adana and Hatay to mitigate the negative effects of the pandemic
turco | inglês |
---|---|
ayrıca | in addition |
adana | adana |
cinsiyet | gender |
temelli | based |
şiddet | violence |
riski | risk |
etkilerini | effects |
nakit | cash |
desteği | support |
TR Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi (UNWomen) desteğiyle Adana, Batman, Diyarbakır, İzmir, Mardin, Mersin illeri ve...
EN Our "living" website, which offers up-to-date information, basic instructions, live support services, is now online: hayatadestek.online Our first set of content that...
turco | inglês |
---|---|
ın | of |
TR Endüstrinin ilerlemesini sağlayan ve pozitif toplumsal etki sağlayan dağıtılmış defter tekniği (DLT) projelerini desteklemek ve yatırım yapmak için Blockchain.com Ventures'ı oluşturduk
EN We created Blockchain Ventures to support and invest in distributed ledger technology (DLT) projects that advance the industry and provide positive societal impact
turco | inglês |
---|---|
sağlayan | provide |
pozitif | positive |
etki | impact |
dağıtılmış | distributed |
yatırım | invest |
blockchain | blockchain |
oluşturduk | we created |
TR Sabancı Vakfı, toplumsal gelişmeye katkıda bulunan kişilerin öykülerini tüm Türkiye ile paylaştığı…
EN Mirror for those who do not prevent femicides: Visual Box Not to Forget "For the memory of the…
TR Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddete Karşı 16 Günlük Aktivizm 1991 yılından bu yana, 25 Kasım (Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü) ile 10 Aralık (İnsan Hakları Günü) tarihleri... Daha fazla
EN 16 Days of Activism Against Gender-Based Violence Since 1991, from 25 November (International Day for the Elimination of Violence Against Women) until 10 December (Human Rights Day), the... Read more
turco | inglês |
---|---|
dayalı | based |
kasım | november |
uluslararası | international |
aralık | december |
hakları | rights |
TR İnsan hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve hakları gibi pek çok alanda bugüne dek yüz binlerce insanın hayatına dokunan ve kimseyi geride bırakmadan kadınların,... Daha fazla
EN Having touched the lives of hundreds of thousands of people with works in areas including human rights, gender equality, sexual and reproductive health and rights and continuing to work for women,... Read more
turco | inglês |
---|---|
hakları | rights |
ın | of |
insan | people |
TR UNFPA Türkiye olarak, 50. yılımızda da daha eşit ve kapsayıcı bir dünya amacıyla, kadın ve üreme sağlığı, toplumsal cinsiyet eşitliği, çocuk yaşta...
EN For 50 years, we have been in the field with our hundreds and thousands of project and field colleagues all over Turkey to have a more equal and...
turco | inglês |
---|---|
türkiye | turkey |
eşit | equal |
TR Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi pek...
EN Amina is a mother of five and lives in Adana, Turkey. She has had to overcome...
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi pek...
EN Amina is a mother of five and lives in Adana, Turkey. She has had to overcome...
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Türkiye’de ilk olarak tarımsal alanlarda yoğunlaşan kooperatifler, zamanla ortaya çıkan toplumsal ve ekonomik sebepler ve yeni ihtiyaçlar nedeniyle faaliyet alanlarını genişletmiştir.
EN Cooperatives, which first concentrated in agricultural areas in Turkey, expanded their fields of activity due to social and economic reasons and new needs that emerged over time.
turco | inglês |
---|---|
türkiye | turkey |
ilk | first |
tarımsal | agricultural |
toplumsal | social |
ekonomik | economic |
yeni | new |
faaliyet | activity |
TR Proje kapsamında uygulanan tüm faaliyetler LKD Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Politikasına uygun olarak planlanıp, uygulanmasını sağlamak.
EN To ensure that all activities implemented within the scope of the project are planned and implemented in accordance with the LKD Gender Equality Policy.
turco | inglês |
---|---|
proje | project |
faaliyetler | activities |
cinsiyet | gender |
TR Toplumsal cinsiyet eşitliği ve hassas gruplar konusunda koruma ve güçlendirme perspektifine sahip,
EN Having a perspective of protection and empowerment on gender equality and vulnerable groups,
turco | inglês |
---|---|
cinsiyet | gender |
ve | and |
hassas | vulnerable |
gruplar | groups |
konusunda | on |
koruma | protection |
sahip | having |
TR Özellikle kırsal alanlarda toplumsal kalkınmanın sağlanması,
EN Advancement of Community Development, particularly in Rural Areas
turco | inglês |
---|---|
kırsal | rural |
ın | of |
TR Kitle iletişim araçlarını kullanarak sivil örgütlerin çalışmalarını duyurarak ve lobi faaliyetleri yürüterek sosyal girişimciliği özendirmeyi, toplumsal farkındalığı artırarak sivil inisiyatifi güçlendirmeyi hedefler.
EN aiming to publicize the activities of civil organizations by using the mass media, to conduct lobbying activities so as to encourage initiative taking in social sphere and to empower civil initiatives by further raising social awareness.
turco | inglês |
---|---|
kitle | mass |
sivil | civil |
ve | and |
faaliyetleri | activities |
TR Toplumu ve onun içindeki çeşitliliği dikkate almayan bu yaklaşım biçimi değişmediği sürece hiçbir toplumsal kesimin hak ve özgürlükleri garanti altına alınamaz.
EN As long as this approach, which does not pay regard to the society and its diversity, does not change, the rights and freedoms of any social segment cannot be guaranteed.
turco | inglês |
---|---|
çeşitliliği | diversity |
bu | this |
yaklaşım | approach |
sürece | as long as |
toplumsal | social |
garanti | guaranteed |
TR Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Haritalama ve Göstergelerle İzleme Webinarı
EN Webinar on Gender Equality Mapping and Monitoring through Indicators
turco | inglês |
---|---|
cinsiyet | gender |
haritalama | mapping |
ve | and |
TR Spor Alanında Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Dil Rehberi
EN Revolution Begins at Home - On Transformative Justice
TR Toplumsal Bilgi ve İletişim Derneği
EN Social Information and Communication Association
turco | inglês |
---|---|
toplumsal | social |
bilgi | information |
ve | and |
derneği | association |
TR Adalete Erişimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Haritalama ve İzleme Çalışması | STGM
EN Study of Mapping and Monitoring Gender Equality in Access for Justice | STGM
turco | inglês |
---|---|
cinsiyet | gender |
haritalama | mapping |
ve | and |
stgm | stgm |
TR Adalete Erişimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Haritalama ve İzleme Çalışması
EN Study of Mapping and Monitoring Gender Equality in Access for Justice
turco | inglês |
---|---|
cinsiyet | gender |
haritalama | mapping |
ve | and |
TR Yoksulluğun Önlenmesi, Sosyal Koruma ve Sosyal Yardımlarda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Haritalama ve İzleme Çalışması | STGM
EN Study of Mapping and Monitoring, Preventing Poverty and Gender Equality in Social Protection and Social Welfare | STGM
turco | inglês |
---|---|
koruma | protection |
ve | and |
cinsiyet | gender |
haritalama | mapping |
stgm | stgm |
TR Yoksulluğun Önlenmesi, Sosyal Koruma ve Sosyal Yardımlarda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Haritalama ve İzleme Çalışması
EN Study of Mapping and Monitoring, Preventing Poverty and Gender Equality in Social Protection and Social Welfare
turco | inglês |
---|---|
koruma | protection |
ve | and |
cinsiyet | gender |
haritalama | mapping |
TR Kadın Mülteciler ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Haritalama ve İzleme Çalışması | STGM
EN Study of Mapping and Monitoring Women Refugees and Gender Equality | STGM
turco | inglês |
---|---|
mülteciler | refugees |
ve | and |
haritalama | mapping |
stgm | stgm |
ın | of |
TR Kadın Mülteciler ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Haritalama ve İzleme Çalışması
EN Study of Mapping and Monitoring Women Refugees and Gender Equality
turco | inglês |
---|---|
mülteciler | refugees |
ve | and |
haritalama | mapping |
ın | of |
TR Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve tüm kadınlar ile kız çocuklarını güçlendirmek
EN Achieve gender equality and empower all women and girls
turco | inglês |
---|---|
cinsiyet | gender |
tüm | all |
kadınlar | women |
kız | girls |
TR 5.c. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin ilerletilmesi ve kadınların ve kız çocuklarının her düzeyde güçlenmeleri için sağlam politikaların ve yasal olarak uygulanabilir mevzuatların kabul edilmesi ve güçlendirilmesi
EN 5.c. Adopt and strengthen sound policies and enforceable legislation for the promotion of gender equality and the empowerment of all women and girls at all levels
turco | inglês |
---|---|
c | c |
cinsiyet | gender |
kız | girls |
düzeyde | levels |
TR Eğitim alanında yapılan toplumsal fayda yatırımları ile çocukların eğitime erişim imkanlarını geliştiriyoruz
EN Through social benefit investments in the field of education, we improve children's access to education
turco | inglês |
---|---|
eğitim | education |
toplumsal | social |
fayda | benefit |
erişim | access |
TR Kibar Grubu; yüksek üretim kapasiteli sanayi tesisleri, yarattığı istihdam, ihracat ve toplumsal yatırımlarıyla Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır.
EN Kibar Group makes a significant contribution to Turkey's economy with its high production capacity industrial plants, its employment creation capacity, exports and social investments.
turco | inglês |
---|---|
grubu | group |
yüksek | high |
istihdam | employment |
ve | and |
toplumsal | social |
türkiye | turkey |
önemli | significant |
TR Kibar Grubu, toplumsal meseleler karşısında her zaman duyarlı olmuş, toplum hizmetine özellikle eğitim ve sağlık alanında nice yapılar kazandırmıştır.
EN Kibar Group has always been sensitive to social issues and put many buildings into service, especially in the field of education and health.
turco | inglês |
---|---|
grubu | group |
duyarlı | sensitive |
özellikle | especially |
eğitim | education |
ve | and |
sağlık | health |
TR Türkiye’nin öncü sanayi gruplarından Kibar Holding, yarım asra yaklaşan tarihinde olduğu gibi bugünde toplumsal sorunlara karşı duyarlı duruşu ve sorumluluk bilincini ortaya koyan faaliyetleriyle ön plana çıkıyor.
EN As one of Turkey’s leading industrial groups, Kibar Holding stands out with its sensitivity to social issues and its activities showing its sense of responsibility, as it has always done throughout its history of nearly fifty years.
turco | inglês |
---|---|
türkiye | turkey |
sanayi | industrial |
holding | holding |
toplumsal | social |
sorumluluk | responsibility |
grupları | groups |
Mostrando 50 de 50 traduções