TR İlaç Monografları: ABD'deki reçeteli ilaçlar, bitkisel takviyeler, beslenme, vitamin ve OTC ürünleri hakkında kapsamlı bilgiler
"bitkisel beslenme" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
beslenme | nutrition nutritional |
TR İlaç Monografları: ABD'deki reçeteli ilaçlar, bitkisel takviyeler, beslenme, vitamin ve OTC ürünleri hakkında kapsamlı bilgiler
EN Drug Monographs: comprehensive information about U.S. prescription drugs, herbal supplements, nutritional, vitamin and OTC products
turco | inglês |
---|---|
beslenme | nutritional |
ve | and |
ürünleri | products |
hakkında | about |
kapsamlı | comprehensive |
bilgiler | information |
TR İlaç Monografları: ABD'deki reçeteli ilaçlar, bitkisel takviyeler, beslenme, vitamin ve OTC ürünleri hakkında kapsamlı ilaç bilgileri
EN Drug Monographs: detailed drug information for U.S. prescription drugs, herbal supplements, nutritional, vitamin and OTC products
turco | inglês |
---|---|
beslenme | nutritional |
ve | and |
ürünleri | products |
hakkında | for |
ilaç | drug |
bilgileri | information |
TR Rapor, zorlu bir küresel ekonomik ortamda, büyümeyi yönlendiren en önemli üç ürün eğilimini ortaya koyuyor: bitkisel beslenme, tamamen doğal ve özel %100 meyve suyu.
EN In a challenging global economic environment, the report reveals the three top product trends driving growth: vegetable nutrition, all natural, and speciality 100% juice.
turco | inglês |
---|---|
rapor | report |
küresel | global |
ekonomik | economic |
ürün | product |
beslenme | nutrition |
tamamen | all |
doğal | natural |
TR Modern tüketiciler ‘tamamen doğal’, bitkisel beslenme ve sağlığı destekleyen, işlevsel ürünler arıyor ve bu ürünler için daha fazla ödeme yapmaya istekli
EN Modern consumers are looking for ‘all natural’, vegetable nutrition and functional products that help promote good health, plus they are willing to pay more for them
turco | inglês |
---|---|
modern | modern |
tüketiciler | consumers |
tamamen | all |
doğal | natural |
beslenme | nutrition |
sağlığı | health |
ürünler | products |
TR 2021 Beslenme Raporu: Almanlarda sürdürülebilir beslenme
EN Nutrition report 2021: How sustainably the Germans eat
turco | inglês |
---|---|
beslenme | nutrition |
raporu | report |
sürdürülebilir | sustainably |
TR Osnabrück Yüksekokulu’nda beslenme bilimi öğrencileri, henüz lisans öğrenimi sırasında beslenme bilimsel bakış açısını büyük resmin bütününü görecek şekilde genişletiyorlar
EN In a bachelor's degree at the Osnabrück University of Applied Sciences, ecotrophologists are broadening the outlook of the nutritional sciences to reveal the bigger picture
turco | inglês |
---|---|
nda | at |
beslenme | nutritional |
ın | of |
TR Sağlık için iyi beslenme konusunda daha fazlasını öğrenmek için diğer yerlilerle tanışın. Tarifler ve fikirler paylaşmak, beslenme biçiminizi daha sağlıklı hale getirmenin yollarını tartışmak için bir araya gelin.
EN Meet with other locals to learn about better nutrition for good health. Gather to share recipes, ideas, and discuss ways to make your diet healthier.
turco | inglês |
---|---|
sağlık | health |
beslenme | nutrition |
tanışın | meet |
fikirler | ideas |
sağlıklı | healthier |
tartışmak | discuss |
TR Vitaminler, mineraller ve bitkisel gıdalarla yetersiz beslenmenin önüne geçerek bedeninizin ve ruhunuzun zinde olmasını sağlayın.
EN Fill the nutritional gap with vitamins, minerals and phytonutrients to allow your body and mind to work smoothly.
TR Zirai ilaçlarda, genellikle aditiflerden başka zirai ilaca istenen özellikleri kazandıran bir veya birden fazla etken madde bulunur. Bunlar bitkileri veya bitkisel ürünleri onlara zarar verebilen organizmalardan korur.
EN Aside from additives, pesticides usually consist of one or more active substances which give the pesticide the desired properties. They protect plants or plant products from organisms that harm them.
turco | inglês |
---|---|
genellikle | usually |
özellikleri | properties |
ürünleri | products |
zarar | harm |
korur | protect |
TR Kaplama maddeleri, yağ glasajları ve dolgu maddelerini çikolatadan ayıran ortak özellikleri, daha yüksek olan yağ oranlarıdır. Bunların özellikleri önemli oranda üretimlerinde kullanılan bitkisel yağların özelliklerine bağlıdır.
EN Dip coatings, icings and fillings differ from chocolate in that they have a higher fat content. The vegetable fats used are the primary determinants of their characteristics.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
özellikleri | characteristics |
TR Bitkisel Bir Kompozitin Yüzey Topografyası Basılabilirliğini Nasıl Etkiler?
EN How Does the Surface Topography of a Green Composite Affect its Printability?
turco | inglês |
---|---|
yüzey | surface |
TR Bitkisel Malç Miktarının Ekmeklik Buğdayda Biyomas, Tane Verimi ve Hasat İndeksi Üzerindeki Lineer ve Kuadratik Etkileri
EN The Linear and Quadratic Effects of the Amount of Straw Mulching on Biomass, Grain Yield and Harvest Index of Bread Wheat
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
etkileri | effects |
ın | of |
miktarını | amount |
TR Bahri Dağdaş Bitkisel Araştırma Dergisi
EN Journal Of Agriculture and Nature
turco | inglês |
---|---|
dergisi | journal |
da | and |
TR Tarihi Nitelik Taşıyan Kentsel Bir Alanda Bitkisel Çeşitliliğin Floristik ve Estetik Açıdan İrdelenmesi
EN Investigation of Plant Diversity in an Urban Area Having Historical Features Aspect of Floristic and Aesthetic Quality
turco | inglês |
---|---|
tarihi | historical |
kentsel | urban |
estetik | aesthetic |
TR Antalya İlinin Organik Bitkisel Üretim Potansiyelinin Dünya ve Türkiye ile Kıyaslanması ve Gelişmesine Yönelik Öneriler
EN The Comparison of Organic Plant Production Potential in the Province of Antalya with Turkey and the World, and Some Suggestions on the Development of This Potential
turco | inglês |
---|---|
antalya | antalya |
organik | organic |
dünya | world |
türkiye | turkey |
TR Bitkisel ekstrakt karışımlarının broylerlerde performans, karkas randımanı ve bazı iç organ ağırlıkları üzerine etkisi
EN Effects of herbal extract mixtures on performance, carcass yield and some internal organ weight in broilers
turco | inglês |
---|---|
performans | performance |
ve | and |
bazı | some |
TR Alternatif bitkisel ürünler, Almanya’da büyük rağbet görüyor
EN The consumption of plant-based substitutes is popular in Germany
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
da | in |
TR Kişilerin yaşadıkları yerin büyüklüğü ile alternatif bitkisel ürünleri düzenli olarak tüketen kişilerin genel nüfus içindeki oranı arasında da doğrusal bir orantı bulunuyor
EN The bigger the town, the larger the proportion of people who regularly eat plant-based substitutes
TR Günlük hayatta hedeflerin yolunda nasıl bir uğraş veriyorsun? Tamamen bitkisel ve mümkün olduğunca yerel gıda maddeleriyle beslenmek suretiyle çevrenin yükünü hafifletmek istiyorum
EN How do you go about realizing your goals in everyday life? I want to take the pressure off the environment by eating only vegetables, regionally produced as far as possible
turco | inglês |
---|---|
günlük | everyday |
mümkün | possible |
istiyorum | i want |
TR İnsani kriz durumunda temel ihtiyaçların giderilmesi amacıyla beslenme ve barınma, ısınma ve hijyen ihtiyaçlarını karşılayacak malzemelerin dağıtımını yapıyoruz.
EN We work to address basic needs in humanitarian crisis situation and provide assistance to cover nutrition, shelter, heating and hygiene needs.
turco | inglês |
---|---|
kriz | crisis |
temel | basic |
beslenme | nutrition |
hijyen | hygiene |
ihtiyaçları | needs |
TR yetersiz beslenme karşıtı kampanyalarımızdan yararlandı
EN direct selling companies worldwide
TR İnsani kriz durumunda temel ihtiyaçların giderilmesi amacıyla beslenme ve barınma, ısınma ve hijyen ihtiyaçlarını karşılayacak malzemelerin dağıtımını yapıyoruz.
EN We work to address basic needs in humanitarian crisis situation and provide assistance to cover nutrition, shelter, heating and hygiene needs.
turco | inglês |
---|---|
kriz | crisis |
temel | basic |
beslenme | nutrition |
hijyen | hygiene |
ihtiyaçları | needs |
TR Yaratıcılık Fırın Tahıl Beslenme Sosyal medya profili Pişirmek Hamur işi Beyaz Kahverengi Pişirmek Mutfak Kulak buğdayı B 'harfi Buğday Kesme tahtası
EN Creativity Bakery Cereal Nutrition Social media profile Bake Pastry White Brown Cook Kitchen Ear wheat Letter b Wheat Cutting board
turco | inglês |
---|---|
fırın | bakery |
beslenme | nutrition |
profili | profile |
beyaz | white |
mutfak | kitchen |
kulak | ear |
buğday | wheat |
TR İsviçre’den kaynaklanan köklerimiz ile doğa yürüyüşleri, iyi beslenme ve formda kalma bizim ikinci doğamızdır. Swissotel’de Zindelik sadece bir içerik değil, zihni, vücudu ve ruhu besleyen bir yaşam tarzı ve felsefedir.
EN With our roots in Switzerland, hiking, eating well and staying in shape are second nature to us. At Swissotel, Vitality is not just an ingredient, it's a way of life and philosophy that enhances the mind, body and soul.
turco | inglês |
---|---|
doğa | nature |
iyi | well |
ikinci | second |
swissotel | swissotel |
yaşam | life |
TR Influencer ve yemek kitabı yazarı Philipp Steuer, çevre dostu beslenme konusuyla daha yakından ilgilenmemizi istiyor.
EN Influencer and cookbook author Philipp Steuer wants us to take a closer look at eco-friendly nutrition.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
yazarı | author |
dostu | friendly |
beslenme | nutrition |
istiyor | wants |
TR Almanya’da nerelerde ziraat ve beslenme alanlarında yüksek öğrenim görülebilir? En önemli bilgileri burada bulabilirsiniz.
EN Where can you study agriculture and nutritional sciences in Germany? You will find the most important information here.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
beslenme | nutritional |
en | most |
bilgileri | information |
burada | here |
TR Beslenme ihtiyaçları için ileriye dönük yaklaşım,
EN Forward-looking approach to Nutritional Demands
turco | inglês |
---|---|
beslenme | nutritional |
için | to |
yaklaşım | approach |
TR Takviye edici gıda ürünleri, mineraller, vitaminler, aktif yaşam tarzı ürünleri, kilo kontrolü ve bütünsel güzellik çözümleriyle dengeli beslenme.
EN Well-balanced diet with food supplements, minerals, vitamins, active lifestyle products, weight management and holistic beauty solutions.
turco | inglês |
---|---|
gıda | food |
ürünleri | products |
aktif | active |
kilo | weight |
güzellik | beauty |
dengeli | balanced |
TR Yoğun gündem ve işlerin üst üste bindiği takvimlerimiz nedeniyle takip etmemiz gerektiğini bildiğimiz beslenme tarzına uymak bazen güç olabilir
EN With busy diaries and hectic schedules, it can sometimes be tricky to eat the way we know we should
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
gerektiğini | should |
bazen | sometimes |
TR Gıda etiketleri, tüketicilerin gıda seçenekleriyle ilgili daha bilinçli kararlar almalarını sağlamak için beslenme bilgileri, içerik ve potansiyel alerjenleri içermelidir
EN Food labelling must include nutritional information, ingredients and potential allergens to enable consumers to make more informed decisions about their food choices
turco | inglês |
---|---|
gıda | food |
tüketicilerin | consumers |
kararlar | decisions |
beslenme | nutritional |
potansiyel | potential |
TR Tüketicilerin yiyecek seçimleriyle ilgili daha fazla bilgi sahibi olmaları için açık, okunması kolay içerik ve beslenme bilgileri sağlayan profesyonel gıda etiketleri oluşturun.
EN Create professional food labels that provide clear, easy-to-read ingredient and nutritional information so consumers have greater insights about their food selections.
turco | inglês |
---|---|
tüketicilerin | consumers |
açık | clear |
kolay | easy |
beslenme | nutritional |
sağlayan | provide |
etiketleri | labels |
oluşturun | create |
TR Dağıtım anlaşmaları, etiketleme ve beslenme beyanları, içerik beyanları veya diğer sözleşmesel tüketici konuları hakkındaki uyuşmazlıklarda müvekkillerin temsil edilmesi, bu kapsamdaki çalışmaların örnekleridir.
EN For instance, representing clients involved in disputes about distribution agreements, labelling and nutrition claims, ingredient descriptions, or other contractual and consumer issues.
turco | inglês |
---|---|
dağıtım | distribution |
etiketleme | labelling |
beslenme | nutrition |
veya | or |
diğer | other |
tüketici | consumer |
hakkındaki | about |
TR Hayvan Beslenme ve Bakım Malzemeleri
EN Animal Nutriture and Care Equipments
turco | inglês |
---|---|
hayvan | animal |
ve | and |
bakım | care |
TR Özel Beslenme ve Besin Takviyeleri
EN Special Nutrition and Nutritional Supplements
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Fitness Eğitimi Ve Beslenme HTML Şablonu
EN Caring For The Forest HTML Template
turco | inglês |
---|---|
html | html |
TR Transüretral Rezeksiyon- Prostat (TUR-P) Ameliyatlarında ERAS Protokolü İle Ameliyat Öncesi ve Sonrası Yapılması Gereken Beslenme, Ağrı ve Erken Mobilizasyon Uygulamalarının Karşılaştırılması
EN An Investigation of Preoperative and Postoperative Nutrition, Pain and Early Mobilisation Practices in TUR-P Surgery in Relation to the ERAS Protocol
turco | inglês |
---|---|
protokolü | protocol |
ve | and |
beslenme | nutrition |
erken | early |
ın | of |
TR ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ ARASINDA ORTOREKSİK EĞİLİMLER, SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLER VE BESLENME DAVRANIŞLARI
EN Orthorexic Tendencies, Sociodemographic Characteristics, and Nutritional Behaviors among University Students
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
beslenme | nutritional |
TR Kırşehir İlindeki Bazı Seralarda Yetiştirilen Bitkilerin Beslenme Durumlarının Toprak ve Yaprak Analizleri ile Değerlendirilmesi
EN Evaluation of The Nutritional Status of The Plants Grown in Some Greenhouses in Kırşehir Province with Soil and Leaf Analysis
turco | inglês |
---|---|
bazı | some |
beslenme | nutritional |
toprak | soil |
TR Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları
EN Animal Nutrition and Nutritional Diseases
turco | inglês |
---|---|
hayvan | animal |
ve | and |
TR Gürcü Keçilerinde Metabolik Profilin Beslenme Dönemlerine Göre Karşılaştırılması
EN Comparison of Metabolic Profile in Gurcu Goats Depending on Feeding Periods
turco | inglês |
---|---|
göre | depending |
TR İnsani kriz durumunda temel ihtiyaçların giderilmesi amacıyla beslenme ve barınma, ısınma ve hijyen ihtiyaçlarını karşılayacak malzemelerin dağıtımını yapıyoruz.
EN We work to address basic needs in humanitarian crisis situation and provide assistance to cover nutrition, shelter, heating and hygiene needs.
turco | inglês |
---|---|
kriz | crisis |
temel | basic |
beslenme | nutrition |
hijyen | hygiene |
ihtiyaçları | needs |
TR İnsani kriz durumunda temel ihtiyaçların giderilmesi amacıyla beslenme ve barınma, ısınma ve hijyen ihtiyaçlarını karşılayacak malzemelerin dağıtımını yapıyoruz.
EN We work to address basic needs in humanitarian crisis situation and provide assistance to cover nutrition, shelter, heating and hygiene needs.
turco | inglês |
---|---|
kriz | crisis |
temel | basic |
beslenme | nutrition |
hijyen | hygiene |
ihtiyaçları | needs |
TR Almanya’da nerelerde ziraat ve beslenme alanlarında yüksek öğrenim görülebilir? En önemli bilgileri burada bulabilirsiniz.
EN Where can you study agriculture and nutritional sciences in Germany? You will find the most important information here.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
beslenme | nutritional |
en | most |
bilgileri | information |
burada | here |
TR Almanya’da pek çok insan, sağlıklı beslenme ile hayvanların korunmasını bir arada düşünüyor. Bu bakış da, besi hayvanlarının yaşam koşullarını iyileştirmeye yönelik yeni girişimlerin önün açıyor.
EN Healthy food and animal welfare belong together for many Germans. That’s why there are new approaches in livestock farming.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germans |
sağlıklı | healthy |
yeni | new |
TR Danışma merkezlerinde ve web sitesinde bölgesel besinlerle sezona dayalı beslenme kapsamında pratik bilgiler ve lezzetli tarifler veriliyor.
EN Its advice centres and website offered tips and tasty recipes for seasonal meals using regional produce.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
bölgesel | regional |
TR Yerelde yetiştirilen sebze ve meyveyle çevre bilincine uygun beslenme.
EN Climate-friendly nutrition with regionally grown fruit and vegetables
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
uygun | with |
beslenme | nutrition |
TR Influencer ve yemek kitabı yazarı Philipp Steuer, çevre dostu beslenme konusuyla daha yakından ilgilenmemizi istiyor.
EN Influencer and cookbook author Philipp Steuer wants us to take a closer look at eco-friendly nutrition.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
yazarı | author |
dostu | friendly |
beslenme | nutrition |
istiyor | wants |
TR Yaklaşık iki milyon insan yetersiz beslenme ve açlıktan mağdur. Almanya‘nın Birleşmiş Milletler 2030 Gündemi’nin Sıfır Açlık hedefini nasıl desteklediğini burada okuyacaksınız.
EN About two billion people suffer from malnutrition or hunger. Here you can find out how Germany supports the Zero Hunger goal of the United Nations 2030 Agenda.
turco | inglês |
---|---|
insan | people |
almanya | germany |
milletler | nations |
sıfır | zero |
burada | here |
TR Alman mutfağı: Almanların yedikleri | Beslenme Raporu 2020
EN German cuisine: What Germans eat | Nutrition Report 2020
turco | inglês |
---|---|
beslenme | nutrition |
raporu | report |
TR Beslenme ve sürdürülebilirlik: O, online ilham veren bir influencer
EN Nutrition and sustainability: This greenfluencer inspires online
turco | inglês |
---|---|
beslenme | nutrition |
sürdürülebilirlik | sustainability |
online | online |
Mostrando 50 de 50 traduções