TR Bir arabada biraz daha fazla alan arıyorsanız, Ford Edge ve Ford Explorer gibi biraz daha konforlu orta sınıf SUV'lar da var
"biraz daha hareket" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Bir arabada biraz daha fazla alan arıyorsanız, Ford Edge ve Ford Explorer gibi biraz daha konforlu orta sınıf SUV'lar da var
EN There?s also slightly more comfortable mid-range SUVs like the Ford Edge and Ford Explorer if you?re looking for some more space in a car
turco | inglês |
---|---|
biraz | slightly |
edge | edge |
explorer | explorer |
konforlu | comfortable |
orta | mid |
lar | s |
TR Bir arabada biraz daha fazla alan arıyorsanız, Hyundai Sonata gibi biraz daha konforlu orta sınıf lüks sedanlar da var
EN There?s also slightly more comfortable mid-range luxury sedans like the Hyundai Sonata, if you?re looking for some more space in a car
turco | inglês |
---|---|
biraz | slightly |
hyundai | hyundai |
konforlu | comfortable |
orta | mid |
lüks | luxury |
TR Bir arabada biraz daha fazla alan arıyorsanız, Kia Optima veya Kia Cerato gibi biraz daha konforlu orta sınıf lüks sedanlar da var
EN There?s also slightly more comfortable mid-range luxury sedans like the Kia Optima or Kia Cerato, if you?re looking for some more space in a car
turco | inglês |
---|---|
biraz | slightly |
kia | kia |
konforlu | comfortable |
orta | mid |
lüks | luxury |
TR Bir arabada biraz daha fazla alan arıyorsanız, Renault Safrane gibi biraz daha konforlu orta sınıf lüks sedanlar da var
EN There?s also slightly more comfortable mid-range luxury sedans like the Renault Safrane, if you?re looking for some more space in a car
turco | inglês |
---|---|
biraz | slightly |
konforlu | comfortable |
orta | mid |
lüks | luxury |
TR Los Angeles'li Este Haim, Danielle Haim, Alana Haim adında üç kız kardeşin kurduğu, biraz girl pop rock biraz R&B gibi duran şarkıları olan yeni bir grup
EN HAIM (pronounced HY-am, meaning "life" in Hebrew) is an American pop rock band from Los Angeles
turco | inglês |
---|---|
angeles | angeles |
pop | pop |
rock | rock |
olan | is |
grup | band |
TR Los Angeles'li Este Haim, Danielle Haim, Alana Haim adında üç kız kardeşin kurduğu, biraz girl pop rock biraz R&B gibi duran şarkıları olan yeni bir grup. Forever adlı ilk ep ke… Devamını oku
EN HAIM (pronounced HY-am, meaning "life" in Hebrew) is an American pop rock band from Los Angeles. The band consists of three sisters: Este Haim (bass guitar and vocals), Danielle H… read more
turco | inglês |
---|---|
angeles | angeles |
pop | pop |
rock | rock |
olan | is |
devamını | more |
oku | read |
TR Biraz daha hareket arayanlarsa Leipzig Hayvanat Bahçesi’nin sunduğu 360 Derece Turu’na katılabilir
EN If you prefer a bit more action, you can also go on a 360-degree tour of Leipzig Zoo
turco | inglês |
---|---|
leipzig | leipzig |
TR İlk başta, küçük başlayın! Mükemmel bilgi tabanına sahip olmaya çalışmayın, yaklaşık 10 veya daha az makale yazın ve müşterilerinizden daha fazla talep alırken biraz daha ekleyin
EN At first, start small! don't try to have the perfect knowledge base, write about 10 articles or less and add some more while you're getting more requests from your customers
turco | inglês |
---|---|
küçük | small |
başlayın | start |
mükemmel | perfect |
bilgi | knowledge |
yaklaşık | about |
veya | or |
makale | articles |
ve | and |
talep | requests |
TR İlk başta, küçük başlayın! Mükemmel bilgi tabanına sahip olmaya çalışmayın, yaklaşık 10 veya daha az makale yazın ve müşterilerinizden daha fazla talep alırken biraz daha ekleyin
EN At first, start small! don't try to have the perfect knowledge base, write about 10 articles or less and add some more while you're getting more requests from your customers
TR Bir arabada daha fazla yer arıyorsanız, Chevrolet Trailblazer ve Chevrolet Traverse gibi biraz daha konforlu orta sınıf SUV'lar da var
EN There?s also slightly more comfortable mid-range SUVs like the Chevrolet Trailblazer and Chevrolet Traverse if you?re looking for some more space in a car
turco | inglês |
---|---|
chevrolet | chevrolet |
biraz | slightly |
konforlu | comfortable |
orta | mid |
lar | s |
TR Bu tanım aslında biraz yanıltıcı, zira Katapult aslen okuyucularını daha zeki, daha makul kılacak her şeyi ele alan bir dergi
EN It sounds far more sober in Katapult’s own words: “Katapult creates simplified and detailed graphs from social science studies and statistics.” There are no photos in Katapult
TR Böylece bir konuya daha derinlemesine bakabilir ya da daha geniş çapta ilgili konuları görmek için biraz uzaklaştırabilirsiniz.
EN You can then look at a topic on a deeper level or even zoom out a bit to see more broadly related topics.
turco | inglês |
---|---|
ilgili | related |
TR Biraz daha ikna olmaya mı ihtiyacınız var? Okumaya devam edin...
EN Need more convincing? Keep reading...
turco | inglês |
---|---|
devam | keep |
TR Logaster ile bir logo ve site ikonu oluşturmak, bir tasarımcıyı işe almaktan çok daha ucuzdur. Kim biraz para tasarruf etmek istemez ki?
EN Creating a logo and favicon with Logaster is way cheaper than hiring a designer. Who wouldn’t want to save some money?
turco | inglês |
---|---|
logaster | logaster |
logo | logo |
oluşturmak | creating |
TR Çünkü bu dönem, sadece ülkemizde değil bütün dünyada kültürün biraz daha az tüketi… Devamını oku
EN The decade began with a backlash against disco music in the United States, and a movement away from the orchestral arrangements that had characterized much… read more
turco | inglês |
---|---|
oku | read |
TR Karmaşık iş akışları ve sıkıcı faaliyetler işleri daha da zorlaştırır. Sonix, ses ve video ile çalışmayı keyifli hale getirmeye çalışıyor... ve belki biraz büyülü.
EN Complex workflows and tedious activities make work harder. Sonix strives to make working with audio and video delightful... and maybe a little bit magical.
turco | inglês |
---|---|
karmaşık | complex |
sıkıcı | tedious |
faaliyetler | activities |
video | video |
belki | maybe |
TR Fiyatlandırmada GeoTrust ürünlerini Comodo'ya göre biraz daha yüksek fiyatlandırıyor
EN In pricing, GeoTrust prices its products slightly higher than Comodo
turco | inglês |
---|---|
geotrust | geotrust |
ürünlerini | products |
comodo | comodo |
biraz | slightly |
TR Sunucuya aşırı yüklenildiğinde, videoların render işlemi beklenenden biraz daha uzun sürebilir
EN Due to server overload, rendering videos may take a bit longer than expected
turco | inglês |
---|---|
sunucuya | server |
TR Ayrıca Hollanda?da ITA, International Theatre Amsterdam?ın kısaltmasıdır, bu nedenle yeni İtalyan operatörün hala biraz daha SEO çalışması yapması gerekiyor.
EN Also in The Netherlands ITA stands for International Theatre Amsterdam so still a bit more SEO work needed by the new Italian carrier.
turco | inglês |
---|---|
international | international |
amsterdam | amsterdam |
nedenle | so |
seo | seo |
çalışması | work |
TR Youtube istatistiklerini ve bilgilerini biraz daha erişilebilir hale getirir böylece ihtiyacınız olan bilgiye çabucak ulaşabilirsiniz
EN It makes YouTube stats and data a bit more accessible so you can quickly get to the information you need
turco | inglês |
---|---|
youtube | youtube |
ve | and |
erişilebilir | accessible |
böylece | so |
çabucak | quickly |
TR İşlevler, ifadelerin biraz daha karmaşık örnekleridir. Örneğin, aşağıdaki işleve bakalım:
EN Slightly more complex examples for expressions are functions. For instance, consider the following function:
turco | inglês |
---|---|
biraz | slightly |
karmaşık | complex |
TR Aşağıdaki örnek, önceden ve sonradan arttırma işleçlerini ve ifadelerini genelde biraz daha iyi anlamanıza yardımcı olacaktır:
EN The following example should help you understand pre- and post-increment and expressions in general a bit better:
turco | inglês |
---|---|
örnek | example |
önceden | pre |
ve | and |
TR Sadece marka konseptini kopyalayan bir tasarım önermek yerine, biraz daha yenilikçi bir kavramdan yola çıktık
EN Instead of just proposing a design that simply replicates the concept of the brand, we went for a concept that’s a bit more innovative
turco | inglês |
---|---|
marka | brand |
tasarım | design |
yenilikçi | innovative |
TR Fiyatlandırmada GeoTrust ürünlerini Comodo'ya göre biraz daha yüksek fiyatlandırıyor
EN In pricing, GeoTrust prices its products slightly higher than Comodo
turco | inglês |
---|---|
geotrust | geotrust |
ürünlerini | products |
comodo | comodo |
biraz | slightly |
TR Logaster ile bir logo ve site ikonu oluşturmak, bir tasarımcıyı işe almaktan çok daha ucuzdur. Kim biraz para tasarruf etmek istemez ki?
EN Creating a logo and favicon with Logaster is way cheaper than hiring a designer. Who wouldn’t want to save some money?
turco | inglês |
---|---|
logaster | logaster |
logo | logo |
oluşturmak | creating |
TR Youtube istatistiklerini ve bilgilerini biraz daha erişilebilir hale getirir böylece ihtiyacınız olan bilgiye çabucak ulaşabilirsiniz
EN It makes YouTube stats and data a bit more accessible so you can quickly get to the information you need
turco | inglês |
---|---|
youtube | youtube |
ve | and |
erişilebilir | accessible |
böylece | so |
çabucak | quickly |
TR Biraz da Batı’nın bakış açısından yeniden birleşme, daha doğrusu bir Batı Berlinlinin açısından..
EN Now for a view of reunification from the West, or more precisely from the West Berlin perspective
turco | inglês |
---|---|
batı | west |
bakış | view |
TR Bu sefer Harting yok, ama Jasinski ve fırlatılmayı bekleyen diskler orada olacak: Yanında genellikle iki tanesini bulunduruyor; biri sarı, biri siyah, birinin kenarı biraz daha pürüzlü
EN Harting is not taking part this time, but Jasinski will be there with his discuses: normally he takes two with him – a yellow one and a black one, one with a slightly rougher edge
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
yok | not |
ve | and |
orada | there |
sarı | yellow |
siyah | black |
biraz | slightly |
TR Takipçi sayısının artması ve topluluktan aldığım geri dönüşlerle, taşıdığım sorumluluğun her geçen gün biraz daha bilincine vardım
EN I just wanted to share some aspects of my personal life on Instagram and Youtube
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
ın | of |
TR Ve bu organizma ondan bir şeyleri eksilttiğimiz her gün biraz daha zayıflıyor.
EN Each time we take something away from this, the organism becomes weaker.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
her | each |
gün | time |
TR Ren, Moselle, Lahn ve Nahe nehirleri boyunca uzanan, 2005’ten beri var olan 586 km’lik Ren Efsaneler Yolu ise biraz daha ürkütücü bir nitelikte
EN The Rhine Legends Route (‘Rheinischer Sagenweg’) is spookier
turco | inglês |
---|---|
yolu | route |
bir | the |
TR Bu biraz da Ruhr Havzası'nın uzun bir süre daha çok sanayi ve kirli hava ile ilişkilendirilmiş olmasından kaynaklanıyor
EN That probably also has something to do with the fact that the Ruhr District was long mainly associated with industry and pollution
turco | inglês |
---|---|
uzun | long |
sanayi | industry |
TR Bulutu yakalamak biraz zaman alırken, kuruluşlar giderek daha fazla bulut öncelikli BT stratejilerini benimsiyor.
EN While the cloud took a while to catch on, organizations are increasingly adopting cloud-first IT strategies.
turco | inglês |
---|---|
kuruluşlar | organizations |
giderek | increasingly |
bt | it |
TR Sadece marka konseptini kopyalayan bir tasarım önermek yerine, biraz daha yenilikçi bir kavramdan yola çıktık
EN Instead of just proposing a design that simply replicates the concept of the brand, we went for a concept that’s a bit more innovative
turco | inglês |
---|---|
marka | brand |
tasarım | design |
yenilikçi | innovative |
TR Her sayfayı taramanın, sadece tek bir sayfanın SEO raporunu belirlemekten biraz daha uzun süreceğini unutmayın
EN Keep in mind that scanning every page will take a little bit longer than determining the SEO report for just a single page
turco | inglês |
---|---|
sayfayı | page |
seo | seo |
raporunu | report |
unutmayın | keep in mind |
TR SEO'nun size sonuçları göstermesi, işletmenizi tanıtmanın diğer yöntemlerine göre biraz daha uzun sürebilmesine rağmen, neredeyse %15'lik bir yakın orana sahiptir.
EN Despite the fact that SEO may take a little longer to show you results than other methods of promoting your business, it features a close rate of almost 15%.
turco | inglês |
---|---|
seo | seo |
size | you |
işletmenizi | your business |
neredeyse | almost |
yakın | close |
TR "Hezarfen Ahmet Çelebi'den sonra neredeyse bizimde uçuşa geçeceğimiz yer...Manzara izleme terası biraz daha güvenli olabilir... İstanbul'un önemli mekanlarından olan harika bir yapıt...????"
EN "It is one of the dominating landmarks in istanbul, it was used as a watchtower.(16 floors/67 M).make sure to enjoy the views 360° from the outer balcony because they're panoramic and breathtaking."
turco | inglês |
---|---|
güvenli | sure |
harika | breathtaking |
TR "Hezarfen Ahmet Çelebi'den sonra neredeyse bizimde uçuşa geçeceğimiz yer...Manzara izleme terası biraz daha güvenli olabilir... İstanbul'un önemli mekanlarından olan harika bir yapıt...????"
EN "It is one of the dominating landmarks in istanbul, it was used as a watchtower.(16 floors/67 M).make sure to enjoy the views 360° from the outer balcony because they're panoramic and breathtaking."
turco | inglês |
---|---|
güvenli | sure |
harika | breathtaking |
TR "Hezarfen Ahmet Çelebi'den sonra neredeyse bizimde uçuşa geçeceğimiz yer...Manzara izleme terası biraz daha güvenli olabilir... İstanbul'un önemli mekanlarından olan harika bir yapıt...????"
EN "It is one of the dominating landmarks in istanbul, it was used as a watchtower.(16 floors/67 M).make sure to enjoy the views 360° from the outer balcony because they're panoramic and breathtaking."
turco | inglês |
---|---|
güvenli | sure |
harika | breathtaking |
TR "Hezarfen Ahmet Çelebi'den sonra neredeyse bizimde uçuşa geçeceğimiz yer...Manzara izleme terası biraz daha güvenli olabilir... İstanbul'un önemli mekanlarından olan harika bir yapıt...????"
EN "It is one of the dominating landmarks in istanbul, it was used as a watchtower.(16 floors/67 M).make sure to enjoy the views 360° from the outer balcony because they're panoramic and breathtaking."
turco | inglês |
---|---|
güvenli | sure |
harika | breathtaking |
TR "Hezarfen Ahmet Çelebi'den sonra neredeyse bizimde uçuşa geçeceğimiz yer...Manzara izleme terası biraz daha güvenli olabilir... İstanbul'un önemli mekanlarından olan harika bir yapıt...????"
EN "It is one of the dominating landmarks in istanbul, it was used as a watchtower.(16 floors/67 M).make sure to enjoy the views 360° from the outer balcony because they're panoramic and breathtaking."
turco | inglês |
---|---|
güvenli | sure |
harika | breathtaking |
TR "Hezarfen Ahmet Çelebi'den sonra neredeyse bizimde uçuşa geçeceğimiz yer...Manzara izleme terası biraz daha güvenli olabilir... İstanbul'un önemli mekanlarından olan harika bir yapıt...????"
EN "It is one of the dominating landmarks in istanbul, it was used as a watchtower.(16 floors/67 M).make sure to enjoy the views 360° from the outer balcony because they're panoramic and breathtaking."
turco | inglês |
---|---|
güvenli | sure |
harika | breathtaking |
TR "Hezarfen Ahmet Çelebi'den sonra neredeyse bizimde uçuşa geçeceğimiz yer...Manzara izleme terası biraz daha güvenli olabilir... İstanbul'un önemli mekanlarından olan harika bir yapıt...????"
EN "It is one of the dominating landmarks in istanbul, it was used as a watchtower.(16 floors/67 M).make sure to enjoy the views 360° from the outer balcony because they're panoramic and breathtaking."
turco | inglês |
---|---|
güvenli | sure |
harika | breathtaking |
TR "Hezarfen Ahmet Çelebi'den sonra neredeyse bizimde uçuşa geçeceğimiz yer...Manzara izleme terası biraz daha güvenli olabilir... İstanbul'un önemli mekanlarından olan harika bir yapıt...????"
EN "It is one of the dominating landmarks in istanbul, it was used as a watchtower.(16 floors/67 M).make sure to enjoy the views 360° from the outer balcony because they're panoramic and breathtaking."
turco | inglês |
---|---|
güvenli | sure |
harika | breathtaking |
TR "Hezarfen Ahmet Çelebi'den sonra neredeyse bizimde uçuşa geçeceğimiz yer...Manzara izleme terası biraz daha güvenli olabilir... İstanbul'un önemli mekanlarından olan harika bir yapıt...????"
EN "It is one of the dominating landmarks in istanbul, it was used as a watchtower.(16 floors/67 M).make sure to enjoy the views 360° from the outer balcony because they're panoramic and breathtaking."
turco | inglês |
---|---|
güvenli | sure |
harika | breathtaking |
TR "Hezarfen Ahmet Çelebi'den sonra neredeyse bizimde uçuşa geçeceğimiz yer...Manzara izleme terası biraz daha güvenli olabilir... İstanbul'un önemli mekanlarından olan harika bir yapıt...????"
EN "It is one of the dominating landmarks in istanbul, it was used as a watchtower.(16 floors/67 M).make sure to enjoy the views 360° from the outer balcony because they're panoramic and breathtaking."
turco | inglês |
---|---|
güvenli | sure |
harika | breathtaking |
TR "Hezarfen Ahmet Çelebi'den sonra neredeyse bizimde uçuşa geçeceğimiz yer...Manzara izleme terası biraz daha güvenli olabilir... İstanbul'un önemli mekanlarından olan harika bir yapıt...????"
EN "It is one of the dominating landmarks in istanbul, it was used as a watchtower.(16 floors/67 M).make sure to enjoy the views 360° from the outer balcony because they're panoramic and breathtaking."
turco | inglês |
---|---|
güvenli | sure |
harika | breathtaking |
TR Çünkü bu dönem, sadece ülkemizde değil bütün dünyada kültürün biraz daha az tüketi… Devamını oku
EN The decade began with a backlash against disco music in the United States, and a movement away from the orchestral arrangements that had characterized much… read more
turco | inglês |
---|---|
oku | read |
TR Sayın Phemex Kullanıcıları, Yeni Pazartesi Motivasyonu kampanyamızla bu Pazartesi biraz daha fazla para biriktirebilmeniz için sizi motive etmemize izin verin! Sınırlı süreyle %66’ya va……
EN Dear Phemex users, Happy Wednesday! We’ve got another mid-week gift for you – a chance to win from 1,000,000 1kVOLT by answering a quick 5-question quiz about our upcoming listing token VOLT. Y……
turco | inglês |
---|---|
sayın | dear |
phemex | phemex |
kullanıcıları | users |
sizi | you |
TR Merhaba Phemex Kullanıcıları, Sepetinize biraz daha kripto para eklemek için can mı atıyorsunuz? Simplex üzerinden herhangi bir işlem ücreti ödemeden kripto satın almanızı sağlayan Si……
EN Dear Users, In order to better serve our VIP users and encourage greater market growth and activity, Phemex will adjust our terms and rules regarding VIPs in the following ways: 1. VIP user’s ……
turco | inglês |
---|---|
merhaba | dear |
phemex | phemex |
Mostrando 50 de 50 traduções