EN Recyclability and the prevention of packaging leakage into the environment has become the main sustainability requirement for packaging and is defining what types of packaging will be used in the upcoming decades
"take away packaging jointly" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN Recyclability and the prevention of packaging leakage into the environment has become the main sustainability requirement for packaging and is defining what types of packaging will be used in the upcoming decades
TR Geri dönüştürülebilirlik ve ambalajın çevreye sızmasının önlenmesi, paketleme için temel sürdürülebilirlik gereksinimi haline gelmiştir ve önümüzdeki yıllarda ne tür ambalajların kullanılacağını tanımlamaktadır
inglês | turco |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
environment | çevreye |
prevention | önlenmesi |
what | ne |
and | ve |
of | in |
packaging | paketleme |
types | tür |
for | için |
EN Singen am Hohentwiel, a town in Baden-Württemberg, on the other hand, succeeded in developing a standardised multiple-use system for take-away packaging jointly with restaurants and bakeries.
TR Baden Württemberg eyaletinde bulunan Markt Singen am Hohentwiel ise şehirdeki gastronomi ve fırıncılık sektörleriyle ortaklaşa “to go” satışları için depozitolu paket sistemi geliştirmeyi başardı.
inglês | turco |
---|---|
a | a |
system | sistemi |
and | ve |
EN İspak Packaging, as one of Turkey's leading flexible packaging manufacturer with over 45 years of proven expertise and experience aims at the continuous development and growth by the support of R&D center
TR İspak Ambalaj, 45 yılı aşkın uzmanlık ve deneyimi ile Türkiye’nin en köklü esnek ambalaj üreticilerinden biri olarak sürekli gelişim ve büyümeyi hedeflemektedir
inglês | turco |
---|---|
packaging | ambalaj |
flexible | esnek |
expertise | uzmanlık |
experience | deneyimi |
continuous | sürekli |
development | gelişim |
years | yıl |
and | ve |
with | ile |
EN Kibar Holding laid the foundations for the flexible packaging facilities in Izmit with an investment of 200 million liras. Ali Kibar, the Chairman of the Executive Board, said that new investments will be made in packaging in the upcoming years.
TR Kibar Holding, İzmit'te 200 milyon liralık yatırımla esnek ambalaj tesisinin temelini attı. Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, önümüzdeki yıllarda ambalajla ilgili yeni yatırımlarının olacağını söyledi.
inglês | turco |
---|---|
kibar | kibar |
flexible | esnek |
packaging | ambalaj |
million | milyon |
ali | ali |
new | yeni |
years | yıllarda |
holding | holding |
will | olacağını |
board | kurulu |
of | nın |
EN Flexo printing, like letterpress printing, is one of the relief printing processes and is used for printing newspapers, books and packaging, particularly for high-quality food packaging.
TR Flekso Baskı, kitap baskısı gibi rölyef baskı yöntemlerinden biri olup gazete, kitap, ambalaj ve özellikle nitelikli gıda ambalajlarının baskısı için kullanılır.
inglês | turco |
---|---|
printing | baskı |
used | kullanılır |
books | kitap |
packaging | ambalaj |
food | gıda |
particularly | özellikle |
the | olup |
and | ve |
for | için |
EN Packaging materials (card board, plastic packaging)
TR Ambalaj malzemeleri (karton, plastik ambalaj)
inglês | turco |
---|---|
packaging | ambalaj |
materials | malzemeleri |
plastic | plastik |
EN The eBeam technology sterilises packaging material using electron beams and replaces the traditional hydrogen peroxide sterilisation process for packaging material while guaranteeing the same sterilisation performance.
TR eBeam teknolojisi, elektron ışınlarını kullanarak ambalaj malzemesini sterilize eder ve ambalaj malzemesi için geleneksel hidrojen peroksit sterilizasyon prosesinin yerine geçerken aynı sterilizasyon performansını garanti eder.
inglês | turco |
---|---|
technology | teknolojisi |
packaging | ambalaj |
material | malzemesi |
traditional | geleneksel |
hydrogen | hidrojen |
and | ve |
for | için |
using | kullanarak |
the | aynı |
performance | performans |
EN That includes food and packaging materials, all machinery and the environment in which the packaging takes place
TR Gıda ve ambalaj malzemeleri, tüm makineler ve paketlemenin gerçekleştirildiği ortam da buna dâhildir
inglês | turco |
---|---|
food | gıda |
packaging | ambalaj |
materials | malzemeleri |
environment | ortam |
in | da |
all | tüm |
and | ve |
the | buna |
EN With over 20 years of knowledge and expertise in the processing and packaging of coconut beverages, the range of solutions offered includes product development, technical and consumer knowledge, innovative packaging and processing solutions
TR Hindistan cevizi içeceklerinin işlenmesi ve paketlenmesinde 20 yılı aşkın bilgi ve deneyimle sunulan çözümler ürün geliştirme, teknik bilgiler ve tüketici bilgileri, yenilikçi paketleme ve proses çözümlerini içeriyor
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
processing | işlenmesi |
packaging | paketleme |
offered | sunulan |
development | geliştirme |
technical | teknik |
consumer | tüketici |
innovative | yenilikçi |
solutions | çözümler |
product | ürün |
years | yıl |
and | ve |
in | aşkın |
expertise | bilgi |
EN With over 20 years of knowledge and expertise in the processing and packaging of coconut beverages, the range of solutions offered includes product development, technical and consumer knowledge, innovative packaging and processing solutions.
TR Hindistan cevizi içeceklerinin işlenmesi ve paketlenmesinde 20 yılı aşkın bilgi ve deneyimle sunulan çözümler ürün geliştirme, teknik bilgiler ve tüketici bilgileri, yenilikçi paketleme ve işleme çözümlerini içeriyor.
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
packaging | paketleme |
offered | sunulan |
development | geliştirme |
technical | teknik |
consumer | tüketici |
innovative | yenilikçi |
solutions | çözümler |
product | ürün |
years | yıl |
and | ve |
processing | işleme |
in | aşkın |
expertise | bilgi |
EN 2. Throughout this report, we refer to the packaging we convert as “cartons”, which is a contraction of “carton based packaging for liquid food”.
TR 2. Bu raporun tamamında, dönüştürdüğümüz paketlemeyi “karton” olarak adlandırıyoruz. Bu ifade, “sıvı gıda için kullanılan karton bazlı paketleme"nin kısaltmasıdır.
EN As a world leading food processing and packaging solutions company with business within food processing as well as packaging, there are many sustainability topics to address and opportunities to explore
TR Gıda prosesi ve paketleme üzerinde çalışan, dünyanın önde gelen gıda prosesi ve paketleme çözümleri şirketi olarak, sürdürülebilirliğe ilişkin ele almamız gereken birçok konu ve keşfedilmesi gereken fırsatlar var
inglês | turco |
---|---|
food | gıda |
packaging | paketleme |
opportunities | fırsatlar |
solutions | çözümleri |
company | şirketi |
a | bir |
world | dünyanın |
and | ve |
many | çok |
to | e |
EN 2002 First launch of integrated processing and packaging line for soya products. The new line handles all stages in the processing and packaging of products. In September, Tetra Pak celebrates its 50-year anniversary.
TR 2002 Soya ürünleri için entegre proses ve paketleme hattının ilk lansmanı yapıldı. Yeni hatta, ürün proses ve paketleme işlemlerinin tüm aşamaları gerçekleştirilmektedir. Eylül ayında, Tetra Pak 50. yaşını kutladı.
inglês | turco |
---|---|
integrated | entegre |
packaging | paketleme |
soya | soya |
september | eylül |
tetra | tetra |
pak | pak |
and | ve |
new | yeni |
all | tüm |
of | in |
first | ilk |
products | ürünleri |
for | için |
EN A technology that simultaneously sterilises the packaging material and the packaged product, to offer an alternative packaging solution for a number of food products, which have traditionally been packed in cans or glass jars
TR Geleneksel olarak kutularda veya cam kavanozlarda paketlenen çeşitli gıda ürünleri için alternatif paketleme çözümü sunmak üzere ambalaj malzemesini ve paketlenmiş ürünü aynı anda sterilize eden bir teknoloji
inglês | turco |
---|---|
technology | teknoloji |
simultaneously | aynı anda |
alternative | alternatif |
food | gıda |
traditionally | geleneksel |
glass | cam |
solution | çözümü |
packaged | paketlenmiş |
in | da |
and | ve |
packaging | paketleme |
products | ürünleri |
or | veya |
the | aynı |
product | ürünü |
EN He later held positions including Vice President Packaging Technologies and Vice President Carton Bottle & Gable Top Packaging Platform
TR Daha sonra, paketleme teknolojilerinden sorumlu başkan yardımcılığı ve karton kutu ve çatılı ambalaj platformundan sorumlu başkan yardımcılığı dahil olmak üzere bazı pozisyonlarda bulundu
inglês | turco |
---|---|
president | başkan |
and | ve |
carton | karton |
top | daha |
later | daha sonra |
including | dahil |
packaging | paketleme |
EN For example, if you sell gardening products, you might want to give away your best-selling product to one lucky subscriber as opposed to giving away a free iPad
TR Örneğin, bahçe ürünleri satıyorsanız, ücretsiz bir iPad vermek yerine en çok satan ürününüzü şanslı bir aboneye çekilişle hediye edebilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
ipad | ipad |
free | ücretsiz |
products | ürünleri |
a | bir |
to | e |
EN They hide behind copyright claims to take down online repair manuals and scare people away from DIY repair.
TR Çevrimiçi tamir kılavuzlarını ortadan kaldırmak ve insanları DIY(kendin-yap) tamirden uzaklaştırmak için telif hakkı iddialarının arkasına saklanıyorlar.
inglês | turco |
---|---|
copyright | telif |
repair | tamir |
people | insanları |
manuals | kılavuzlar |
and | ve |
EN We need more e-waste repair and refurbishment, worldwide. We need to take a page from the book of expert repairers in developing countries. We need to stop throwing away computers that could be fixed with a 25-cent part.
TR Dünya çapında daha fazla e-atık tamiri ve yenilemesine ihtiyacımız var. Gelişmekte olan ülkelerdeki tamir ustalarını örnek almalıyız. 25 sentlik bir parçayla düzeltilebilecek bilgisayarları çöpe atmayı bırakmalıyız.
inglês | turco |
---|---|
repair | tamir |
developing | gelişmekte |
countries | ülkelerdeki |
and | ve |
need | ihtiyacımız |
worldwide | çapında |
computers | bilgisayarlar |
in | örnek |
EN Take a closer look at forms.app’s some of the most excellent features, see how they work and start using right away.
TR forms.app’in mükemmel özelliklerinden birkaçına yakından bakın, nasıl çalıştıklarını görün ve hemen kullanmaya başlayın.
inglês | turco |
---|---|
see | görün |
start | başlayın |
using | kullanmaya |
and | ve |
how | nasıl |
EN A wide range of new-generation efficient, economical engines combine advanced technology with a promise to take you away from it all. This SUV is available with a PureTech petrol engine (82, 110 and 130) or BlueHDi diesel engine (100 and 120).
TR Yeni nesil verimli, ekonomik motorların geniş bir yelpazesi, ileri teknoloji ile sizi tüm bunlardan uzaklaştırmaya söz veriyor. Bu SUV, bir PureTech benzinli motor (82, 110 ve 130) veya BlueHDi dizel motor (100 ve 120) ile kullanılabilir.
inglês | turco |
---|---|
efficient | verimli |
economical | ekonomik |
advanced | ileri |
technology | teknoloji |
promise | söz |
available | kullanılabilir |
petrol | benzinli |
engine | motor |
bluehdi | bluehdi |
diesel | dizel |
new | yeni |
generation | nesil |
wide | geniş |
suv | suv |
this | bu |
or | veya |
and | ve |
from | bunlardan |
all | tüm |
a | bir |
of | sizi |
engines | motorları |
EN They hide behind copyright claims to take down online repair manuals and scare people away from DIY repair.
TR Çevrimiçi tamir kılavuzlarını ortadan kaldırmak ve insanları DIY(kendin-yap) tamirden uzaklaştırmak için telif hakkı iddialarının arkasına saklanıyorlar.
inglês | turco |
---|---|
copyright | telif |
repair | tamir |
people | insanları |
manuals | kılavuzlar |
and | ve |
EN We need more e-waste repair and refurbishment, worldwide. We need to take a page from the book of expert repairers in developing countries. We need to stop throwing away computers that could be fixed with a 25-cent part.
TR Dünya çapında daha fazla e-atık tamiri ve yenilemesine ihtiyacımız var. Gelişmekte olan ülkelerdeki tamir ustalarını örnek almalıyız. 25 sentlik bir parçayla düzeltilebilecek bilgisayarları çöpe atmayı bırakmalıyız.
inglês | turco |
---|---|
repair | tamir |
developing | gelişmekte |
countries | ülkelerdeki |
and | ve |
need | ihtiyacımız |
worldwide | çapında |
computers | bilgisayarlar |
in | örnek |
EN A wide range of new-generation efficient, economical engines combine advanced technology with a promise to take you away from it all. This SUV is available with a PureTech petrol engine (82, 110 and 130) or BlueHDi diesel engine (100 and 120).
TR Yeni nesil verimli, ekonomik motorların geniş bir yelpazesi, ileri teknoloji ile sizi tüm bunlardan uzaklaştırmaya söz veriyor. Bu SUV, bir PureTech benzinli motor (82, 110 ve 130) veya BlueHDi dizel motor (100 ve 120) ile kullanılabilir.
inglês | turco |
---|---|
efficient | verimli |
economical | ekonomik |
advanced | ileri |
technology | teknoloji |
promise | söz |
available | kullanılabilir |
petrol | benzinli |
engine | motor |
bluehdi | bluehdi |
diesel | dizel |
new | yeni |
generation | nesil |
wide | geniş |
suv | suv |
this | bu |
or | veya |
and | ve |
from | bunlardan |
all | tüm |
a | bir |
of | sizi |
engines | motorları |
EN A wide range of new-generation efficient, economical engines combine advanced technology with a promise to take you away from it all. This SUV is available with a PureTech petrol engine (82, 110 and 130) or BlueHDi diesel engine (100 and 120).
TR Yeni nesil verimli, ekonomik motorların geniş bir yelpazesi, ileri teknoloji ile sizi tüm bunlardan uzaklaştırmaya söz veriyor. Bu SUV, bir PureTech benzinli motor (82, 110 ve 130) veya BlueHDi dizel motor (100 ve 120) ile kullanılabilir.
inglês | turco |
---|---|
efficient | verimli |
economical | ekonomik |
advanced | ileri |
technology | teknoloji |
promise | söz |
available | kullanılabilir |
petrol | benzinli |
engine | motor |
bluehdi | bluehdi |
diesel | dizel |
new | yeni |
generation | nesil |
wide | geniş |
suv | suv |
this | bu |
or | veya |
and | ve |
from | bunlardan |
all | tüm |
a | bir |
of | sizi |
engines | motorları |
EN Each time we take something away from this, the organism becomes weaker.
TR Ve bu organizma ondan bir şeyleri eksilttiğimiz her gün biraz daha zayıflıyor.
inglês | turco |
---|---|
this | bu |
the | gün |
each | her |
EN Does the EU take away powers from the nation states?
TR AB ulus devletlerin egemenliğini ortadan mı kaldırıyor?
inglês | turco |
---|---|
eu | ab |
EN Take away my difficulties, that victory over them may bear witness to those I would help of Thy power, Thy love, and Thy way of life
TR Zorluklarımı ortadan kaldır ki, onlara karşı kazandığım zafer Senin gücüne, sevgine ve yaşam tarzına yardım edeceğim kimselere tanıklık etsin
inglês | turco |
---|---|
help | yardım |
power | gücü |
and | ve |
them | onlara |
take | ne |
that | yaşam |
to | karşı |
EN Take a closer look at forms.app’s some of the most excellent features, see how they work and start using right away.
TR forms.app’in mükemmel özelliklerinden birkaçına yakından bakın, nasıl çalıştıklarını görün ve hemen kullanmaya başlayın.
inglês | turco |
---|---|
see | görün |
start | başlayın |
using | kullanmaya |
and | ve |
how | nasıl |
EN However, since this is a fragile electronic device, the TV must be transported in a suitable packaging that can withstand the normal challenges of air transport.
TR Ancak bu kırılabilir bir elektronik cihaz olduğundan, TV?nin hava taşımacılığının normal zorluklarına dayanabilecek uygun bir ambalajda taşınması gerekmektedir.
inglês | turco |
---|---|
electronic | elektronik |
device | cihaz |
must | gerekmektedir |
suitable | uygun |
normal | normal |
tv | tv |
this | bu |
air | hava |
challenges | zorluklar |
the | ancak |
of | nin |
EN Cafe Branding and Packaging Mockups
TR Kafe Markalama ve Ambalaj Mockup’ları
inglês | turco |
---|---|
cafe | kafe |
branding | markalama |
and | ve |
packaging | ambalaj |
EN Corporate pattern can enhance a variety of media, including a website background, packaging, clothing, interior design, letterheads, and many more.
TR Kurumsal desen, bir web sitesi arka planı, paketleme, giyim, iç mekan tasarımı, antetli kağıtlar ve daha pek çok şey dahil olmak üzere çok çeşitli yüzeyi geliştirebilir.
inglês | turco |
---|---|
corporate | kurumsal |
pattern | desen |
can | olmak |
background | arka plan |
packaging | paketleme |
clothing | giyim |
interior | iç mekan |
and | ve |
variety | çeşitli |
including | dahil |
design | tasarım |
a | bir |
EN Founded in 1974, İspak has been providing products and services for the flexible packaging industry with its experience of over 40 years as well as an innovative and progressive team
TR 1974 yılında kurulan İspak; 40 yılı aşkın tecrübesi, yenilikçi ve ilerici ekibiyle esnek ambalaj sektörüne ürün ve hizmetler sunmaktadır
inglês | turco |
---|---|
founded | kurulan |
flexible | esnek |
packaging | ambalaj |
industry | sektör |
experience | tecrübesi |
of | ın |
innovative | yenilikçi |
and | ve |
years | yıl |
been | ne |
products | ürün |
for | aşkın |
services | hizmetler |
EN The new factory in İzmit Asım Kibar Organized Industrial Zone is said to be an important investment for the packaging industry
TR İzmit Asım Kibar Organize Sanayi Bölgesi’ndeki yeni üretim tesisi ambalaj sektörü adına ileriye dönük önemli bir yatırımdır
inglês | turco |
---|---|
asım | asım |
kibar | kibar |
organized | organize |
packaging | ambalaj |
important | önemli |
new | yeni |
industry | sektör |
industrial | sanayi |
be | üretim |
EN We will open a new factory for packaging and we will make an investment of 22 million liras for food."
TR Ambalajda yeni fabrikamızı açacağız, gıdada 22 milyon liralık yatırım yapacağız." dedi.
inglês | turco |
---|---|
a | a |
new | yeni |
investment | yatırım |
million | milyon |
we will | yapacağız |
EN Packaging And Transportation For Everyone
TR 14 $ 'Dan Başlayan Fiyatlarla Araç Kiralama
inglês | turco |
---|---|
and | dan |
EN FREEZEmarker is a self-adhesive, single-use freeze indicator that can be applied directly to product surfaces or packaging. FREEZEmarkers provide a visual warning within 30 minutes of a freeze event.
TR FREEZEmarker, doğrudan ürün yüzeylerine veya ambalajına uygulanabilen, kendinden yapışkanlı, tek kullanımlık bir donma göstergesidir. FREEZEmarker, bir donma olayını takip eden 30 dakika içinde görsel bir uyarı sağlar.
inglês | turco |
---|---|
directly | doğrudan |
packaging | ambalaj |
provide | sağlar |
visual | görsel |
minutes | dakika |
event | olay |
warning | uyarı |
product | ürün |
or | veya |
EN TransTracker with FREEZEmarker indicator can be placed in the packaging to monitor freeze events during shipping
TR FREEZEmarker göstergelerine sahip TransTracker, nakliye sırasında donma olaylarını izlemek için ambalaja yerleştirilebilir
inglês | turco |
---|---|
shipping | nakliye |
during | sırasında |
events | olayları |
monitor | izlemek |
EN Small, cost effective, single- or multi-use sensor that is easy to use and to fit into packaging.
TR Kullanımı ve ambalaja sığması kolay, küçük, uygun maliyetli, tek veya çok kullanımlı sensör.
inglês | turco |
---|---|
small | küçük |
cost | maliyetli |
or | veya |
easy | kolay |
fit | uygun |
and | ve |
use | kullanımı |
to | tek |
EN LIMITmarker Reversible 18⁰C indicators can be applied to the primary packaging of products, providing a clear visual sign when a refrigerated product becomes warm enough to use
TR LIMITmarker sıcaklığa duyarlı 18⁰C göstergeleri, ürünlerin birincil ambalajına uygulanabilir ve soğutulmuş bir ürün kullanılacak kadar ısındığında net bir görsel işaret sağlar
EN These single-use indicators can be placed in shipment packaging to monitor temperature exposures during shipping
TR Bu tek kullanımlık göstergeler, nakliye sırasında maruz kalınan sıcaklıkları izlemek için gönderi paketine yerleştirilebilir
inglês | turco |
---|---|
indicators | göstergeler |
shipping | nakliye |
these | bu |
during | sırasında |
monitor | izlemek |
to | için |
EN Corporate pattern can enhance a variety of media, including a website background, packaging, clothing, interior design, letterheads, and many more.
TR Kurumsal desen, bir web sitesi arka planı, paketleme, giyim, iç mekan tasarımı, antetli kağıtlar ve daha pek çok şey dahil olmak üzere çok çeşitli yüzeyi geliştirebilir.
inglês | turco |
---|---|
corporate | kurumsal |
pattern | desen |
can | olmak |
background | arka plan |
packaging | paketleme |
clothing | giyim |
interior | iç mekan |
and | ve |
variety | çeşitli |
including | dahil |
design | tasarım |
a | bir |
EN Effect of Packaging on Consumers' Purchasing Preferences for Milk and Dairy Products: A Case Study of Izmir
TR Tüketicilerin Süt ve Süt Ürünleri Satın Alma Tercihinde Ambalajın Etkisi: İzmir İli Örneği
inglês | turco |
---|---|
effect | etkisi |
of | ın |
packaging | ambalaj |
consumers | tüketicilerin |
milk | süt |
purchasing | satın alma |
and | ve |
EN However, since this is a fragile electronic device, the TV must be transported in a suitable packaging that can withstand the normal challenges of air transport.
TR Ancak bu kırılabilir bir elektronik cihaz olduğundan, TV?nin hava taşımacılığının normal zorluklarına dayanabilecek uygun bir ambalajda taşınması gerekmektedir.
inglês | turco |
---|---|
electronic | elektronik |
device | cihaz |
must | gerekmektedir |
suitable | uygun |
normal | normal |
tv | tv |
this | bu |
air | hava |
challenges | zorluklar |
the | ancak |
of | nin |
EN LIMITmarker Reversible 18⁰C indicators can be applied to the primary packaging of products, providing a clear visual sign when a refrigerated product becomes warm enough to use
TR LIMITmarker sıcaklığa duyarlı 18⁰C göstergeleri, ürünlerin birincil ambalajına uygulanabilir ve soğutulmuş bir ürün kullanılacak kadar ısındığında net bir görsel işaret sağlar
EN These single-use indicators can be placed in shipment packaging to monitor temperature exposures during shipping
TR Bu tek kullanımlık göstergeler, nakliye sırasında maruz kalınan sıcaklıkları izlemek için gönderi paketine yerleştirilebilir
inglês | turco |
---|---|
indicators | göstergeler |
shipping | nakliye |
these | bu |
during | sırasında |
monitor | izlemek |
to | için |
EN FREEZEmarker is a self-adhesive, single-use freeze indicator that can be applied directly to product surfaces or packaging. FREEZEmarkers provide a visual warning within 30 minutes of a freeze event.
TR FREEZEmarker, doğrudan ürün yüzeylerine veya ambalajına uygulanabilen, kendinden yapışkanlı, tek kullanımlık bir donma göstergesidir. FREEZEmarker, bir donma olayını takip eden 30 dakika içinde görsel bir uyarı sağlar.
inglês | turco |
---|---|
directly | doğrudan |
packaging | ambalaj |
provide | sağlar |
visual | görsel |
minutes | dakika |
event | olay |
warning | uyarı |
product | ürün |
or | veya |
EN TransTracker with FREEZEmarker indicator can be placed in the packaging to monitor freeze events during shipping
TR FREEZEmarker göstergelerine sahip TransTracker, nakliye sırasında donma olaylarını izlemek için ambalaja yerleştirilebilir
inglês | turco |
---|---|
shipping | nakliye |
during | sırasında |
events | olayları |
monitor | izlemek |
EN In production technologies: For detailed information about Welding and Combination, please contact sales.art@altinay.com For detailed information about Assembly, Transport, Packaging and Palletizing please contact us at sales@olbricht.de.
TR Üretim teknolojilerinde: Kaynak ve Birleştirme ile ilgili detaylı bilgi için sales.art@altinay.com Montaj ,Taşıma, Paketleme ve Paletleme ile ilgili detaylı bilgi için sales@olbricht.de adreslerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
contact | iletişime |
assembly | montaj |
transport | taşıma |
packaging | paketleme |
art | art |
and | ve |
about | ilgili |
detailed | detaylı |
information | bilgi |
de | de |
for | için |
EN Milk without a carton and pasta from a jar? Packaging-free shopping is the latest thing. Ria Schäfli explains how it works.
TR Kartonsuz sütten cam kavanozda makarnaya: Ambalajlanmamış ürün alışverişi revaçta. Ria Schäfli bunun nasıl mümkün olduğunu açıklıyor.
inglês | turco |
---|---|
a | a |
shopping | alışveriş |
is | olduğunu |
how | nasıl |
EN In fact, when the Berlin store opened in 2014 it was one of the first to offer food products without packaging
TR Berlin’deki bu mağaza Almanya’da türünün ilk örneklerinden biri olarak 2014’te bu yana paketlenmemiş gıda ürünleri satıyor
inglês | turco |
---|---|
store | mağaza |
food | gıda |
in | da |
first | ilk |
products | ürünleri |
Mostrando 50 de 50 traduções