EN In 2017, overall emissions totalled just shy of 907 million tons. The energy sector generated the largest proportion of carbon emissions at 38.6 percent, followed by industry (22,7 %), transport (20.8 %) and domestic households (17.1 %).
"reduce emissions" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
reduce | azaltmak azaltmaya bu |
emissions | emisyonları emisyonlarını |
EN In 2017, overall emissions totalled just shy of 907 million tons. The energy sector generated the largest proportion of carbon emissions at 38.6 percent, followed by industry (22,7 %), transport (20.8 %) and domestic households (17.1 %).
TR 2017 yılında toplam emisyon miktarı 907 milyon tonu buluyordu. Karbondioksit emisyonunda en büyük pay yüzde 38,6 ile enerji sektöründe, onu sanayi (22,7 %), trafik (20,8 %) ve konutlar (17,1 %) izliyor.
inglês | turco |
---|---|
million | milyon |
energy | enerji |
percent | yüzde |
at | nda |
and | ve |
the | toplam |
of | ile |
in | yılında |
sector | sektör |
EN “If Germany goes it alone, we may find that reductions in the country have little impact on global emissions because the emissions are simply relocated abroad
TR “Almanya’nın tek başına bu uygulamaya gitmesi, yurt içinde sağlanacak tasarrufların küresel salımlar üzerinde fazla etkili olmamasıyla sonuçlanabilir, zira emisyonlar kolayca yurt dışına kaydırılır
EN Food systems account for over one-third of greenhouse gas emissions.4 The emissions produced by the processes involved in producing and delivering food are increasing rapidly.
TR Gıda sistemleri, sera gazı emisyonlarının üçte birinden fazlasını oluşturuyor.4 Gıda üretimi ve dağıtımıyla ilgili süreçlerin ürettiği emisyonların miktarı hızla artıyor.
inglês | turco |
---|---|
food | gıda |
systems | sistemleri |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
processes | süreçlerin |
rapidly | hızla |
the | fazlasını |
in | da |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
of | nın |
EN Transportation is an essential and integral part of our lives, and the world is seeking ways to reduce emissions and eliminate fossil-fuels. Therefore, we require cleaner, more sustainable and more energy efficient modes of transport.
TR Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmak için dünyanın enerji kullanımını ve emisyonlarını azaltması gerekiyor. Elektrik motoru verimliliğini artırmanın ne kadar fark yaratabileceğini öğrenmek için teknik incelemeyi indirin.
inglês | turco |
---|---|
world | dünyanın |
energy | enerji |
emissions | emisyonlarını |
and | ve |
of | in |
to | için |
EN In 2006, Fairmont pledged to reduce its operational CO2 emissions by 20%, the equivalent of the CO2 generated by 13,569 passenger vehicles.
TR 2006‘de, Fairmont faaliyetlerinden kaynaklanan CO2 emisyonlarını %20 oranında azaltma sözü veriyor; bu 13.569 yolcu aracının ürettiği CO2 miktarına eşit.
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
its | bu |
passenger | yolcu |
reduce | azaltma |
to | e |
emissions | emisyonlarını |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
inglês | turco |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN Hydrogen produced in a climate-friendly way could help us to reduce CO2 emissions more quickly. Why is the gas so suitable?
TR İklim dostu yöntemlerle üretilen hidrojen, CO2 emisyonlarının daha hızlı düşmesine yardımcı olabilir. Peki, bu gaz neden bu kadar uygun?
inglês | turco |
---|---|
hydrogen | hidrojen |
could | olabilir |
gas | gaz |
suitable | uygun |
friendly | dostu |
produced | üretilen |
quickly | hızlı |
emissions | emisyonlarını |
help | yardımcı |
why | neden |
EN In 2006, Fairmont pledged to reduce its operational CO2 emissions by 20%, the equivalent of the CO2 generated by 13,569 passenger vehicles.
TR 2006‘de, Fairmont faaliyetlerinden kaynaklanan CO2 emisyonlarını %20 oranında azaltma sözü veriyor; bu 13.569 yolcu aracının ürettiği CO2 miktarına eşit.
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
its | bu |
passenger | yolcu |
reduce | azaltma |
to | e |
emissions | emisyonlarını |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
inglês | turco |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN In 2006, Fairmont pledged to reduce its operational CO2 emissions by 20%, the equivalent of the CO2 generated by 13,569 passenger vehicles.
TR 2006‘de, Fairmont faaliyetlerinden kaynaklanan CO2 emisyonlarını %20 oranında azaltma sözü veriyor; bu 13.569 yolcu aracının ürettiği CO2 miktarına eşit.
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
its | bu |
passenger | yolcu |
reduce | azaltma |
to | e |
emissions | emisyonlarını |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
inglês | turco |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN In 2006, Fairmont pledged to reduce its operational CO2 emissions by 20%, the equivalent of the CO2 generated by 13,569 passenger vehicles.
TR 2006‘de, Fairmont faaliyetlerinden kaynaklanan CO2 emisyonlarını %20 oranında azaltma sözü veriyor; bu 13.569 yolcu aracının ürettiği CO2 miktarına eşit.
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
its | bu |
passenger | yolcu |
reduce | azaltma |
to | e |
emissions | emisyonlarını |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
inglês | turco |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN In 2006, Fairmont pledged to reduce its operational CO2 emissions by 20%, the equivalent of the CO2 generated by 13,569 passenger vehicles.
TR 2006‘de, Fairmont faaliyetlerinden kaynaklanan CO2 emisyonlarını %20 oranında azaltma sözü veriyor; bu 13.569 yolcu aracının ürettiği CO2 miktarına eşit.
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
its | bu |
passenger | yolcu |
reduce | azaltma |
to | e |
emissions | emisyonlarını |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
inglês | turco |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN In 2006, Fairmont pledged to reduce its operational CO2 emissions by 20%, the equivalent of the CO2 generated by 13,569 passenger vehicles.
TR 2006‘de, Fairmont faaliyetlerinden kaynaklanan CO2 emisyonlarını %20 oranında azaltma sözü veriyor; bu 13.569 yolcu aracının ürettiği CO2 miktarına eşit.
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
its | bu |
passenger | yolcu |
reduce | azaltma |
to | e |
emissions | emisyonlarını |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
inglês | turco |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN In 2006, Fairmont pledged to reduce its operational CO2 emissions by 20%, the equivalent of the CO2 generated by 13,569 passenger vehicles.
TR 2006‘de, Fairmont faaliyetlerinden kaynaklanan CO2 emisyonlarını %20 oranında azaltma sözü veriyor; bu 13.569 yolcu aracının ürettiği CO2 miktarına eşit.
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
its | bu |
passenger | yolcu |
reduce | azaltma |
to | e |
emissions | emisyonlarını |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
inglês | turco |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN In 2006, Fairmont pledged to reduce its operational CO2 emissions by 20%, the equivalent of the CO2 generated by 13,569 passenger vehicles.
TR 2006‘de, Fairmont faaliyetlerinden kaynaklanan CO2 emisyonlarını %20 oranında azaltma sözü veriyor; bu 13.569 yolcu aracının ürettiği CO2 miktarına eşit.
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
its | bu |
passenger | yolcu |
reduce | azaltma |
to | e |
emissions | emisyonlarını |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
inglês | turco |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN In 2006, Fairmont pledged to reduce its operational CO2 emissions by 20%, the equivalent of the CO2 generated by 13,569 passenger vehicles.
TR 2006‘de, Fairmont faaliyetlerinden kaynaklanan CO2 emisyonlarını %20 oranında azaltma sözü veriyor; bu 13.569 yolcu aracının ürettiği CO2 miktarına eşit.
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
its | bu |
passenger | yolcu |
reduce | azaltma |
to | e |
emissions | emisyonlarını |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
inglês | turco |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN In 2006, Fairmont pledged to reduce its operational CO2 emissions by 20%, the equivalent of the CO2 generated by 13,569 passenger vehicles.
TR 2006‘de, Fairmont faaliyetlerinden kaynaklanan CO2 emisyonlarını %20 oranında azaltma sözü veriyor; bu 13.569 yolcu aracının ürettiği CO2 miktarına eşit.
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
its | bu |
passenger | yolcu |
reduce | azaltma |
to | e |
emissions | emisyonlarını |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
inglês | turco |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN In 2006, Fairmont pledged to reduce its operational CO2 emissions by 20%, the equivalent of the CO2 generated by 13,569 passenger vehicles.
TR 2006‘de, Fairmont faaliyetlerinden kaynaklanan CO2 emisyonlarını %20 oranında azaltma sözü veriyor; bu 13.569 yolcu aracının ürettiği CO2 miktarına eşit.
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
its | bu |
passenger | yolcu |
reduce | azaltma |
to | e |
emissions | emisyonlarını |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
inglês | turco |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN In 2006, Fairmont pledged to reduce its operational CO2 emissions by 20%, the equivalent of the CO2 generated by 13,569 passenger vehicles.
TR 2006‘de, Fairmont faaliyetlerinden kaynaklanan CO2 emisyonlarını %20 oranında azaltma sözü veriyor; bu 13.569 yolcu aracının ürettiği CO2 miktarına eşit.
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
its | bu |
passenger | yolcu |
reduce | azaltma |
to | e |
emissions | emisyonlarını |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
inglês | turco |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN In 2006, Fairmont pledged to reduce its operational CO2 emissions by 20%, the equivalent of the CO2 generated by 13,569 passenger vehicles.
TR 2006‘de, Fairmont faaliyetlerinden kaynaklanan CO2 emisyonlarını %20 oranında azaltma sözü veriyor; bu 13.569 yolcu aracının ürettiği CO2 miktarına eşit.
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
its | bu |
passenger | yolcu |
reduce | azaltma |
to | e |
emissions | emisyonlarını |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
inglês | turco |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN In 2006, Fairmont pledged to reduce its operational CO2 emissions by 20%, the equivalent of the CO2 generated by 13,569 passenger vehicles.
TR 2006‘de, Fairmont faaliyetlerinden kaynaklanan CO2 emisyonlarını %20 oranında azaltma sözü veriyor; bu 13.569 yolcu aracının ürettiği CO2 miktarına eşit.
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
its | bu |
passenger | yolcu |
reduce | azaltma |
to | e |
emissions | emisyonlarını |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
inglês | turco |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN Hydrogen produced in a climate-friendly way could help us to reduce CO2 emissions more quickly. Why is the gas so suitable?
TR İklim dostu yöntemlerle üretilen hidrojen, CO2 emisyonlarının daha hızlı düşmesine yardımcı olabilir. Peki, bu gaz neden bu kadar uygun?
inglês | turco |
---|---|
hydrogen | hidrojen |
could | olabilir |
gas | gaz |
suitable | uygun |
friendly | dostu |
produced | üretilen |
quickly | hızlı |
emissions | emisyonlarını |
help | yardımcı |
why | neden |
EN Germany wants to reduce its CO2 emissions by more than half by the year 2030 – a major challenge.
TR Almanya CO2 emisyonunu, 2030 yılına kadar yarısının da altına düşürmek istiyor; büyük bir sınama.
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
wants | istiyor |
by | altına |
a | bir |
to | kadar |
major | büyük |
EN However, if the trends of low oil prices and higher growth continue, Germany will only be able to reduce its emissions by 30% instead of 40% as planned.
TR Düşük petrol fiyatları ve daha hızlı büyüme eğilimleri devam edecek olursa, Almanya 2020’ye kadar emisyonlarını planlandığı gibi yüzde 40 oranında değil, ancak yüzde 30 oranında azaltabilecek.
inglês | turco |
---|---|
trends | eğilimleri |
low | düşük |
oil | petrol |
growth | büyüme |
prices | fiyatları |
germany | almanya |
will | edecek |
if | olursa |
and | ve |
continue | devam |
emissions | emisyonlarını |
EN When they join, members pledge to reduce their greenhouse gas emissions by 40% by 2030
TR Sözleşmeye dahil olan yönetimler, sera gazı salımlarını 2030 yılına dek yüzde 40 oranında azaltma taahhüdünde bulunuyor
inglês | turco |
---|---|
greenhouse | sera |
gas | gaz |
their | olan |
reduce | azaltma |
EN The sustainable management of our forests alone allows us to reduce our carbon emissions by 14 percent
TR Ormanların sürdürülebilir kullanımı bizde CO2 emisyonlarının yüzde 14 azalmasını sağlıyor
inglês | turco |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
percent | yüzde |
emissions | emisyonlarını |
of | nın |
EN It is therefore no surprise that they are massively investing in climate protection and working hard to reduce their greenhouse gas emissions or develop adjustment strategies
TR Bu nedenle bu ülkelerin iklimin korunması için büyük çapta yatırımlar yapmaları ve sera gazı emisyonunu azaltmak ve uyum sağlama stratejileri geliştirmek için yoğun çaba harcamaları sürpriz değil
inglês | turco |
---|---|
climate | iklimin |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
develop | geliştirmek |
strategies | stratejileri |
protection | korunması |
therefore | bu nedenle |
it | değil |
and | ve |
reduce | azaltmak |
EN Empowering customers: Leading by example, telcos can demonstrate how customers can develop 5G-enabled services to reduce carbon emissions.
TR Müşterileri güçlendirmek: Örnek olarak, lider olan telekomünikasyon şirketleri, müşterilerin karbon emisyonlarını azaltmak için 5G özellikli servisleri nasıl geliştirebileceklerini gösterebilir.
inglês | turco |
---|---|
leading | lider |
carbon | karbon |
services | servisleri |
emissions | emisyonlarını |
reduce | azaltmak |
how | nasıl |
EN We are working with our suppliers to reduce our Scope 3 GHG emissions by 50% by 2030 and to net zero by 2050, compared to 2019.
TR Kapsam 3 sera gazı emisyonlarımızı 2030 yılına kadar %50 oranında azaltmak, 2050 yılına kadarsa 2019 yılına kıyasla net sıfıra indirmek için tedarikçilerimizle birlikte çalışıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
scope | kapsam |
emissions | emisyonları |
net | net |
compared | kıyasla |
we are working | çalışıyoruz |
reduce | azaltmak |
to | için |
with | birlikte |
EN We work closely with packaging material supplier partners to identify efficiencies and reduce CO2 emissions, both in their operations and through their own supply chains.
TR Hem faaliyetlerindeki hem de kendi tedarik zincirlerindeki verimlilikleri tanımlamak ve CO2 emisyonlarını azaltmak için ambalaj malzemesi tedarikçisi ortaklarımızla yakından çalışıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
closely | yakından |
packaging | ambalaj |
material | malzemesi |
reduce | azaltmak |
supply | tedarik |
work | çalışıyoruz |
emissions | emisyonlarını |
both | de |
and | ve |
identify | tanımlamak |
to | için |
EN Unlike fossil sources, plant-based renewable raw materials can reduce carbon emissions as they grow and are reused and recycled
TR Fosil kaynakların aksine, bitki bazlı yenilenebilir hammaddeler büyüdükçe, yeniden kullanıldıkça ve geri dönüştürüldükçe karbon emisyonunu azaltabilir
inglês | turco |
---|---|
unlike | aksine |
sources | kaynakları |
renewable | yenilenebilir |
carbon | karbon |
plant | bitki |
based | bazlı |
and | ve |
EN It helps IT administrators reduce costs, estimate SSL expenses, simplify management and reduce security risks
TR BT yöneticilerinin maliyetleri düşürmesine, SSL harcamalarını tahmin etmesine, yönetimi basitleştirmesine ve güvenlik risklerini azaltmasına yardımcı olur
inglês | turco |
---|---|
it | bt |
helps | yardımcı olur |
costs | maliyetleri |
estimate | tahmin |
ssl | ssl |
management | yönetimi |
and | ve |
security | güvenlik |
risks | risklerini |
EN It helps IT administrators reduce costs, estimate SSL expenses, simplify management and reduce security risks
TR BT yöneticilerinin maliyetleri düşürmesine, SSL harcamalarını tahmin etmesine, yönetimi basitleştirmesine ve güvenlik risklerini azaltmasına yardımcı olur
inglês | turco |
---|---|
it | bt |
helps | yardımcı olur |
costs | maliyetleri |
estimate | tahmin |
ssl | ssl |
management | yönetimi |
and | ve |
security | güvenlik |
risks | risklerini |
EN We support them to reduce their carbon footprint and costs through more efficient processing and packaging equipment and products, as well as services to reduce energy use, water consumption, waste and food loss.
TR Daha verimli proses ve paketleme ekipmanı ve ürünlerinin yanı sıra, enerji kullanımını, su tüketimini, israfı ve gıda kaybını azaltmaya yönelik hizmetler yoluyla karbon ayak izlerini ve maliyetlerini azaltmalarında onları destekliyoruz.
inglês | turco |
---|---|
reduce | azaltmaya |
carbon | karbon |
costs | maliyetlerini |
packaging | paketleme |
energy | enerji |
water | su |
food | gıda |
products | ürünlerinin |
services | hizmetler |
them | onları |
efficient | verimli |
to | yönelik |
more | daha |
and | ve |
equipment | ekipmanı |
use | kullanım |
EN Consumers want to see manufacturers take more responsibility – but they also want to do their part and help reduce food waste and reduce climate impact.
TR Tüketiciler, üreticilerin daha fazla sorumluluk üstlendiğini görmek istiyor ancak aynı zamanda kendilerine düşeni yapmak ve gıda israfını düşürmeye ve iklim etkisini azaltmaya yardımcı olmak istiyorlar.
inglês | turco |
---|---|
consumers | tüketiciler |
responsibility | sorumluluk |
want | istiyor |
food | gıda |
climate | iklim |
impact | etkisini |
reduce | azaltmaya |
help | yardımcı |
and | ve |
but | ancak |
more | fazla |
EN Our environmental services are designed to provide your company insight into your environmental performance (such as CO2 emissions) as well as your energy consumption and other raw materials being processed.
TR Çevre hizmetlerimiz, çevre performansınızın (CO2 emisyonları gibi) yanı sıra enerji tüketiminiz ve işlenen diğer ham maddeler hakkında şirketinize fikir sağlamak için tasarlanmıştır.
inglês | turco |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
company | iş |
energy | enerji |
other | diğer |
raw | ham |
environmental | çevre |
emissions | emisyonları |
performance | performans |
and | ve |
to | sağlamak |
as | gibi |
EN All of this uses energy, and all of it causes CO2 emissions.
TR Bunların tümü enerji kullanır ve tamamı CO2 emisyonlarına neden olur.
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
uses | kullanır |
energy | enerji |
and | ve |
emissions | emisyonları |
EN Each hotel monitors, measures, and reports on their GHG emissions
TR Her bir otel GHG emisyonlarını takip etmekte, ölçmekte ve raporlamaktadır
inglês | turco |
---|---|
hotel | otel |
monitors | takip |
emissions | emisyonlarını |
each | her |
and | ve |
Mostrando 50 de 50 traduções