EN A competitive advantage: Strengthening our customer value proposition by offering a diverse team with perspectives that match the evolving needs of our customers and consumers
"strengthening our companies" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN A competitive advantage: Strengthening our customer value proposition by offering a diverse team with perspectives that match the evolving needs of our customers and consumers
TR Rekabetçi avantaj: Müşterimizin ve tüketicilerin değişen ihtiyaçlarını karşılayacak perspektifleri olan, çeşitliliğe sahip bir ekip sunarak müşterimizin sunduğu değeri güçlendirmek
inglês | turco |
---|---|
competitive | rekabetçi |
advantage | avantaj |
diverse | en |
team | ekip |
consumers | tüketicilerin |
by offering | sunarak |
needs | ihtiyaçlarını |
value | değeri |
and | ve |
EN For strengthening our organizational capacity and reach qualification and effectiveness…
TR Örgütsel kapasitemizi güçlendirerek yetkinlik ve etkililiğe kavuşmak için…
EN We are working for a strong, independent, transparent, accountable, effective and participatory civil society while strengthening our team through various supports depending on the needs changing over time.
TR Güçlü, bağımsız, şeffaf, hesap verebilir, etkili ve katılımcı bir sivil toplum için çalışırken örgütlerin zaman içinde değişen ihtiyaçlarıyla birlikte ekibimizi de farklı desteklerle güçlendiriyoruz.
inglês | turco |
---|---|
working | iş |
independent | bağımsız |
effective | etkili |
civil | sivil |
society | toplum |
strong | güçlü |
transparent | şeffaf |
participatory | katılımcı |
time | zaman |
and | ve |
for | için |
needs | ihtiyaç |
EN Discover new sources for traffic gathering and strengthening your search rankings
TR Trafik toplama için yeni kaynakları keşfedin ve arama sıralamalarınızı güçlendirin
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
traffic | trafik |
rankings | sıralamalarını |
sources | kaynakları |
discover | keşfedin |
search | arama |
for | için |
and | ve |
EN We began acting as the executive partner of Civil Society Disaster Platform, which was established as part of STL’s Strengthening Civil Society Program.
TR Sivil Toplumun Güçlendirilmesi Programı kapsamında kurulan Sivil Toplum Afet Platformu’nun yürütücülüğünü yapmaya başladık.
inglês | turco |
---|---|
began | başladı |
civil | sivil |
disaster | afet |
established | kurulan |
strengthening | güçlendirilmesi |
program | programı |
society | toplum |
EN Technical Support for Strengthening CSOs Capacities for engage in Prevention of CEFM Project
TR Çocuk Yaşta, Erken ve Zorla Evliliklerin Önlenmesi Alanında Çalışan STÖ'lerin Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi
inglês | turco |
---|---|
strengthening | güçlendirilmesi |
project | projesi |
EN Consultation and strengthening your compliance credibility
TR Danışmanlık ve uyum itibarınızı güçlendirme
inglês | turco |
---|---|
compliance | uyum |
and | ve |
EN Support to Life responds to disasters by means of working to mitigate risks, strengthening capacities and boosting resilience of most vulnerable segments of society
TR Hayata Destek risklerin asgari düzeye indirilmesi için çalışır ve toplumların en zarar görebilir kesimlerinin kapasitelerini güçlendirerek, dirençliliklerini arttırarak afetlere müdahale eder
inglês | turco |
---|---|
support | destek |
risks | risklerin |
and | ve |
of | in |
most | en |
to | için |
to life | hayata |
EN Support to Life responds to disasters by means of working to mitigate risks, strengthening capacities and boosting resilience of most vulnerable segments of society
TR Hayata Destek risklerin asgari düzeye indirilmesi için çalışır ve toplumların en zarar görebilir kesimlerinin kapasitelerini güçlendirerek, dirençliliklerini arttırarak afetlere müdahale eder
inglês | turco |
---|---|
support | destek |
risks | risklerin |
and | ve |
of | in |
most | en |
to | için |
to life | hayata |
EN Strengthening Dialogue Between European CSOs: “Civil Talks: Global Effects of the Pandemic” Series
TR Avrupalı STK’lar ile Diyaloğu Güçlendirme “Sivil Sohbetler: Pandeminin Küresel Etkileri” Serisi
EN MTP, reflecting the goals and economic vision for the period of 2022-2024, foresees to develop new policy areas as well as strengthening the macroeconomic stability.
TR 2022-2024 dönemine ilişkin hedefleri ve ekonomik vizyonu yansıtan OVP makroekonomik istikrarın güçlendirilmesi ve yeni politika alanlarının geliştirilmesini öngörmektedir.
inglês | turco |
---|---|
reflecting | yansıtan |
goals | hedefleri |
and | ve |
economic | ekonomik |
vision | vizyonu |
new | yeni |
policy | politika |
strengthening | güçlendirilmesi |
of | nın |
EN Genuine and appealing slideshows are a great way to establish trust with your audience. They share your emotions with the viewer, thus strengthening your relationship with them.
TR Samimi ve göz alıcı slayt gösterileri, hedef kitlenizin güvenini kazanmak için harika bir yöntemdir. Slayt gösterileri sayesinde duygularınızı izleyicilerle paylaşır ve onlarla aranızdaki bağı güçlendirirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
great | harika |
trust | güvenini |
your audience | kitlenizin |
to | alıcı |
a | bir |
and | ve |
EN Being visible and undertaking significant activities will make great contributions in terms of protecting and strengthening your company?s image.
TR Görünür olmak ve kayda değer aktiviteler gerçekleştirmek, imajınızın korunması ve güçlenmesi noktasında size büyük katkılar sunacaktır.
inglês | turco |
---|---|
visible | görünür |
great | büyük |
of | ın |
and | ve |
EN We began acting as the executive partner of Civil Society Disaster Platform, which was established as part of STL’s Strengthening Civil Society Program.
TR Sivil Toplumun Güçlendirilmesi Programı kapsamında kurulan Sivil Toplum Afet Platformu’nun yürütücülüğünü yapmaya başladık.
inglês | turco |
---|---|
began | başladı |
civil | sivil |
disaster | afet |
established | kurulan |
strengthening | güçlendirilmesi |
program | programı |
society | toplum |
EN Raffles Makkah palace opens, strengthening the brand's presence in Middle East. The Royal Monceau reopens after 2 years of intense renovation led by the French designer Phillippe Starck.
TR Raffles Makkah sarayı markanın Orta Doğu’da varlığını güçlendirerek açılıyor. Royal Monceau, Fransız tasarımcı Phillippe Starck tarafından yönetilen 2 yıllık yoğun renovasyon çalışmalarından sonra yeniden açılıyor.
inglês | turco |
---|---|
raffles | raffles |
makkah | makkah |
opens | açılıyor |
middle | orta |
intense | yoğun |
french | fransız |
royal | royal |
designer | tasarımcı |
by | tarafından |
the | sonra |
years | yıllık |
EN Containing diseases, strengthening healthcare systems
TR Hastalıkları kontrol altına almak, sağlık sistemlerini güçlendirmek
inglês | turco |
---|---|
diseases | hastalıklar |
healthcare | sağlık |
systems | sistemlerini |
EN The Excellence Strategy is therefore also strengthening Germany’s position as a centre of higher education and research by broadening its support.
TR Mükemmeliyet stratejisi bu bağlamda bir üniversite ve araştırma merkezi Almanya’yı genel anlamda güçlendirmiş oluyor.
inglês | turco |
---|---|
strategy | stratejisi |
centre | merkezi |
research | araştırma |
its | bu |
and | ve |
a | bir |
EN Strengthening the interaction between civil society and the government
TR Sivil toplum ile Hükümet arasındaki etkileşimin güçlendirilmesi
inglês | turco |
---|---|
strengthening | güçlendirilmesi |
civil | sivil |
society | toplum |
government | hükümet |
between | arasındaki |
the | ile |
EN Think Global, Act Local: Strengthening Youth Employment Policies in İzmir Local Report | STGM
TR Küresel Düşün Yerel Davran: İzmir Yerelinde Genç İstihdam Politikalarının Güçlendirilmesi Raporu | STGM
inglês | turco |
---|---|
global | küresel |
local | yerel |
strengthening | güçlendirilmesi |
policies | politikalar |
report | raporu |
stgm | stgm |
youth | genç |
EN Ensuring the development of participation and democracy in civil society, and strengthening organizational capacity and autonomy;
TR Sivil toplum içinde katılımcılığın ve demokrasinin gelişmesi, örgütlülüğün ve özerkliğin güçlendirilmesi,
inglês | turco |
---|---|
in | içinde |
civil | sivil |
society | toplum |
strengthening | güçlendirilmesi |
of | in |
and | ve |
EN strengthening its own institutional structure
TR Kendi kurumsal yapısını güçlendirmek,
inglês | turco |
---|---|
institutional | kurumsal |
own | kendi |
EN Strengthening the cooperation between CSOs and the Public Sector by supporting the establishment of balanced and transparent mechanisms,
TR Dengeli ve şeffaf mekanizmaların oluşturulmasını destekleyerek STK’lar ve Kamu Sektörü arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi,
inglês | turco |
---|---|
strengthening | güçlendirilmesi |
and | ve |
of | ın |
balanced | dengeli |
transparent | şeffaf |
public | kamu |
between | arasındaki |
sector | sektör |
EN Digital Support for Strengthening Advocacy Actions
TR Savunuculuk Çalışmalarını Güçlendirmek İçin Dijital Destek
inglês | turco |
---|---|
digital | dijital |
support | destek |
advocacy | savunuculuk |
EN Number of countries that have communicated the strengthening of institutional, systemic and individual capacity-building to implement adaptation, mitigation and technology transfer, and development actions
TR Kalkınma eylemleri, teknoloji transferi, azaltma, uyum (iklim değişikliği hakkında) uygulamak için kurumsal, sistemik ve bireysel kapasite geliştirmenin güçlendirilmesini tebliğ eden ülkelerin sayısı
inglês | turco |
---|---|
institutional | kurumsal |
implement | uygulamak |
mitigation | azaltma |
transfer | transferi |
actions | eylemleri |
capacity | kapasite |
countries | ülkelerin |
and | ve |
technology | teknoloji |
development | kalkınma |
of | in |
individual | bireysel |
to | hakkında |
EN Review Of The Performance Strengthening An Existing Reinforced Concrete Buildıng According To Tdy 2007 And 2018 New Tbdy
TR Güçlendirilen Mevcut Bir Yapının Tdy 2007 ile 2018 Yeni Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğine Göre Performansının Tekrar İncelenmesi
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
performance | performans |
existing | mevcut |
EN We began acting as the executive partner of Civil Society Disaster Platform, which was established as part of STL’s Strengthening Civil Society Program.
TR Sivil Toplumun Güçlendirilmesi Programı kapsamında kurulan Sivil Toplum Afet Platformu’nun yürütücülüğünü yapmaya başladık.
inglês | turco |
---|---|
began | başladı |
civil | sivil |
disaster | afet |
established | kurulan |
strengthening | güçlendirilmesi |
program | programı |
society | toplum |
EN We began acting as the executive partner of Civil Society Disaster Platform, which was established as part of STL’s Strengthening Civil Society Program.
TR Sivil Toplumun Güçlendirilmesi Programı kapsamında kurulan Sivil Toplum Afet Platformu’nun yürütücülüğünü yapmaya başladık.
inglês | turco |
---|---|
began | başladı |
civil | sivil |
disaster | afet |
established | kurulan |
strengthening | güçlendirilmesi |
program | programı |
society | toplum |
EN Consultation and strengthening your compliance credibility
TR Danışmanlık ve uyum itibarınızı güçlendirme
inglês | turco |
---|---|
compliance | uyum |
and | ve |
EN Strengthening the interaction between civil society and the government
TR Sivil toplum ile Hükümet arasındaki etkileşimin güçlendirilmesi
inglês | turco |
---|---|
strengthening | güçlendirilmesi |
civil | sivil |
society | toplum |
government | hükümet |
between | arasındaki |
the | ile |
EN CFPs: Strengthening CSOs’ capability to advance Women’s Rights & Gender Equality in Turkey
TR Temiz Enerji Vakfı İklim Değişikliğiyle İlgili 2 Webinara Davet Ediyor
EN Ensuring the development of participation and democracy in civil society, and strengthening organizational capacity and autonomy;
TR Sivil toplum içinde katılımcılığın ve demokrasinin gelişmesi, örgütlülüğün ve özerkliğin güçlendirilmesi,
inglês | turco |
---|---|
in | içinde |
civil | sivil |
society | toplum |
strengthening | güçlendirilmesi |
of | in |
and | ve |
EN strengthening its own institutional structure
TR Kendi kurumsal yapısını güçlendirmek,
inglês | turco |
---|---|
institutional | kurumsal |
own | kendi |
EN Strengthening the cooperation between CSOs and the Public Sector by supporting the establishment of balanced and transparent mechanisms,
TR Dengeli ve şeffaf mekanizmaların oluşturulmasını destekleyerek STK’lar ve Kamu Sektörü arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi,
inglês | turco |
---|---|
strengthening | güçlendirilmesi |
and | ve |
of | ın |
balanced | dengeli |
transparent | şeffaf |
public | kamu |
between | arasındaki |
sector | sektör |
EN Think Global, Act Local: Strengthening Youth Employment Policies in İzmir Local Report | STGM
TR Küresel Düşün Yerel Davran: İzmir Yerelinde Genç İstihdam Politikalarının Güçlendirilmesi Raporu | STGM
inglês | turco |
---|---|
global | küresel |
local | yerel |
strengthening | güçlendirilmesi |
policies | politikalar |
report | raporu |
stgm | stgm |
youth | genç |
EN MTP, reflecting the goals and economic vision for the period of 2022-2024, foresees to develop new policy areas as well as strengthening the macroeconomic stability.
TR 2022-2024 dönemine ilişkin hedefleri ve ekonomik vizyonu yansıtan OVP makroekonomik istikrarın güçlendirilmesi ve yeni politika alanlarının geliştirilmesini öngörmektedir.
inglês | turco |
---|---|
reflecting | yansıtan |
goals | hedefleri |
and | ve |
economic | ekonomik |
vision | vizyonu |
new | yeni |
policy | politika |
strengthening | güçlendirilmesi |
of | nın |
EN Raffles Makkah palace opens, strengthening the brand's presence in Middle East. The Royal Monceau reopens after 2 years of intense renovation led by the French designer Phillippe Starck.
TR Raffles Makkah sarayı markanın Orta Doğu’da varlığını güçlendirerek açılıyor. Royal Monceau, Fransız tasarımcı Phillippe Starck tarafından yönetilen 2 yıllık yoğun renovasyon çalışmalarından sonra yeniden açılıyor.
inglês | turco |
---|---|
raffles | raffles |
makkah | makkah |
opens | açılıyor |
middle | orta |
intense | yoğun |
french | fransız |
royal | royal |
designer | tasarımcı |
by | tarafından |
the | sonra |
years | yıllık |
EN Raffles Makkah palace opens, strengthening the brand's presence in Middle East. The Royal Monceau reopens after 2 years of intense renovation led by the French designer Phillippe Starck.
TR Raffles Makkah sarayı markanın Orta Doğu’da varlığını güçlendirerek açılıyor. Royal Monceau, Fransız tasarımcı Phillippe Starck tarafından yönetilen 2 yıllık yoğun renovasyon çalışmalarından sonra yeniden açılıyor.
inglês | turco |
---|---|
raffles | raffles |
makkah | makkah |
opens | açılıyor |
middle | orta |
intense | yoğun |
french | fransız |
royal | royal |
designer | tasarımcı |
by | tarafından |
the | sonra |
years | yıllık |
EN Raffles Makkah palace opens, strengthening the brand's presence in Middle East. The Royal Monceau reopens after 2 years of intense renovation led by the French designer Phillippe Starck.
TR Raffles Makkah sarayı markanın Orta Doğu’da varlığını güçlendirerek açılıyor. Royal Monceau, Fransız tasarımcı Phillippe Starck tarafından yönetilen 2 yıllık yoğun renovasyon çalışmalarından sonra yeniden açılıyor.
inglês | turco |
---|---|
raffles | raffles |
makkah | makkah |
opens | açılıyor |
middle | orta |
intense | yoğun |
french | fransız |
royal | royal |
designer | tasarımcı |
by | tarafından |
the | sonra |
years | yıllık |
EN Raffles Makkah palace opens, strengthening the brand's presence in Middle East. The Royal Monceau reopens after 2 years of intense renovation led by the French designer Phillippe Starck.
TR Raffles Makkah sarayı markanın Orta Doğu’da varlığını güçlendirerek açılıyor. Royal Monceau, Fransız tasarımcı Phillippe Starck tarafından yönetilen 2 yıllık yoğun renovasyon çalışmalarından sonra yeniden açılıyor.
inglês | turco |
---|---|
raffles | raffles |
makkah | makkah |
opens | açılıyor |
middle | orta |
intense | yoğun |
french | fransız |
royal | royal |
designer | tasarımcı |
by | tarafından |
the | sonra |
years | yıllık |
EN Raffles Makkah palace opens, strengthening the brand's presence in Middle East. The Royal Monceau reopens after 2 years of intense renovation led by the French designer Phillippe Starck.
TR Raffles Makkah sarayı markanın Orta Doğu’da varlığını güçlendirerek açılıyor. Royal Monceau, Fransız tasarımcı Phillippe Starck tarafından yönetilen 2 yıllık yoğun renovasyon çalışmalarından sonra yeniden açılıyor.
inglês | turco |
---|---|
raffles | raffles |
makkah | makkah |
opens | açılıyor |
middle | orta |
intense | yoğun |
french | fransız |
royal | royal |
designer | tasarımcı |
by | tarafından |
the | sonra |
years | yıllık |
EN The Excellence Strategy is therefore also strengthening Germany’s position as a centre of higher education and research by broadening its support.
TR Mükemmeliyet stratejisi bu bağlamda bir üniversite ve araştırma merkezi Almanya’yı genel anlamda güçlendirmiş oluyor.
inglês | turco |
---|---|
strategy | stratejisi |
centre | merkezi |
research | araştırma |
its | bu |
and | ve |
a | bir |
EN The partners will strive for a reform and strengthening of the World Health Organisation (WHO) as well as better funding for and faster supplies to COVAX, the global vaccination campaign
TR Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) reformu ve güçlendirilmesinin yanı sıra küresel aşı kampanyası Covax’ın parasal kaynak donatımının iyileştirilmesi ve ihtiyaçlarının daha hızlı temin edilmesi için çaba harcanıyor
inglês | turco |
---|---|
a | a |
health | sağlık |
campaign | kampanyası |
faster | hızlı |
and | ve |
world | dünya |
global | küresel |
to | edilmesi |
of | in |
for | için |
EN If a confederation of states like the European Union wants to act sustainably, it must always think about combating poverty and strengthening education as well as about ecological change.
TR Avrupa Birliği gibi bir devletler topluluğu, eğer sürdürülebilir davranıyorsa, ekolojik değişimin yanında yoksullukla mücadeleyi ve eğitimin güçlendirilmesini de göz önünde tutmak zorundadır.
inglês | turco |
---|---|
states | devletler |
union | birliği |
sustainably | sürdürülebilir |
well | yanı |
ecological | ekolojik |
if | eğer |
a | bir |
and | ve |
european | avrupa |
to | e |
EN The other three pillars are vaccine research, treatment of the sick and the general strengthening of health systems.
TR Diğer üç sütunuysa aşı alanındaki araştırmalar, hastaların iyileştirilmesi ve sağlık sistemlerinin genel olarak güçlendirilmesi oluşturuyor.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
research | araştırmalar |
general | genel |
strengthening | güçlendirilmesi |
health | sağlık |
systems | sistemlerinin |
vaccine | aşı |
three | üç |
and | ve |
the | olarak |
EN Containing diseases, strengthening healthcare systems
TR Hastalıkları kontrol altına almak, sağlık sistemlerini güçlendirmek
inglês | turco |
---|---|
diseases | hastalıklar |
healthcare | sağlık |
systems | sistemlerini |
EN Climate protection: strengthening others
TR İklimin Korunması: Başkalarının Güçlendirilmesi
inglês | turco |
---|---|
strengthening | güçlendirilmesi |
protection | korunması |
others | başkaları |
EN At the same time the media activists are strengthening trust in professional, independent reporting by showing how serious journalists research and work.
TR Medya aktivistleri aynı zamanda – ciddi gazetecilerin nasıl araştırdıklarını ve çalıştıklarını göstermek suretiyle - profesyonel ve bağımsız haberlere olan güveni artırıyorlar.
inglês | turco |
---|---|
time | zamanda |
media | medya |
trust | güveni |
professional | profesyonel |
independent | bağımsız |
serious | ciddi |
and | ve |
EN Technical Support for Strengthening CSOs Capacities for engage in Prevention of CEFM Project
TR Çocuk Yaşta, Erken ve Zorla Evliliklerin Önlenmesi Alanında Çalışan STÖ'lerin Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi
inglês | turco |
---|---|
strengthening | güçlendirilmesi |
project | projesi |
EN Genuine and appealing slideshows are a great way to establish trust with your audience. They share your emotions with the viewer, thus strengthening your relationship with them.
TR Samimi ve göz alıcı slayt gösterileri, hedef kitlenizin güvenini kazanmak için harika bir yöntemdir. Slayt gösterileri sayesinde duygularınızı izleyicilerle paylaşır ve onlarla aranızdaki bağı güçlendirirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
great | harika |
trust | güvenini |
your audience | kitlenizin |
to | alıcı |
a | bir |
and | ve |
EN Our 2022 score places us in the top 1% of companies assessed by EcoVadis in our category (manufacture of special purposes machinery industry) and among the top 5 % of companies assessed by EcoVadis.
TR 2022 puanımız, EcoVadis tarafından kategorimizde (özel amaçlı üretim makineleri sektörü) değerlendirilen şirketler arasında ilk %1'de ve EcoVadis tarafından değerlendirilen şirketler arasında ilk %5'te yer almamızı sağlıyor.
inglês | turco |
---|---|
companies | şirketler |
industry | sektör |
by | tarafından |
and | ve |
in | ilk |
the | özel |
Mostrando 50 de 50 traduções