EN From Workshop Type Production to Cellular Production in the Factory with High Production Flexibility
"production ready containers" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN From Workshop Type Production to Cellular Production in the Factory with High Production Flexibility
TR Yüksek Üretim Esnekliğindeki Fabrikada Atölye Tipi Üretimden Hücresel Üretime
inglês | turco |
---|---|
type | tipi |
cellular | hücresel |
high | yüksek |
EN 1989 Production starts up at a new plant for packaging material in the Republic of Korea. A factory in the north-west of the USA is established for the production of gable-top packages. The total annual production exceeds 51 billion packages.
TR 1989 Kore Cumhuriyeti'nde yeni bir ambalaj malzemesi fabrikasında üretim başladı. Çatılı ambalajların üretimi için ABD'nin kuzey batısında bir fabrika kuruldu. Yıllık toplam üretim 51 milyar ambalajı aştı.
inglês | turco |
---|---|
packaging | ambalaj |
material | malzemesi |
korea | kore |
annual | yıllık |
billion | milyar |
north | kuzey |
west | batısında |
at | nda |
production | üretimi |
of | in |
new | yeni bir |
for | için |
EN As the world’s largest container shipping company, we move 12 million containers every year and deliver to every corner of the globe.
TR Dünyanın en büyük konteyner taşımacılığı şirketi olarak, yılda 12 milyon konteyneri taşıyor ve dünyanın dört bir yanına teslim ediyoruz.
inglês | turco |
---|---|
container | konteyner |
million | milyon |
deliver | teslim |
globe | dünyanın |
company | şirketi |
and | ve |
the | dört |
EN Even when containers have been used in active service or need repair, they can still be a good structure and building block for a variety of purposes
TR Konteynerler, aktif hizmet için kullanılmış olsa veya onarım gerektirse bile, çeşitli amaçlar için iyi bir yapı ve yapı taşı olabilir
inglês | turco |
---|---|
containers | konteynerler |
active | aktif |
service | hizmet |
repair | onarım |
used | kullanılmış |
variety | çeşitli |
building | yapı |
or | veya |
good | iyi |
and | ve |
be | olabilir |
of | in |
even | bir |
EN We hope you will join us in this quest and give the containers a new purpose and a second life.
TR Bu arayışımızda ve konteynerlere yeni bir amaç ve ikinci bir yaşam sağlama çabalarımızda bize katılmanızı umuyoruz.
inglês | turco |
---|---|
life | yaşam |
purpose | amaç |
this | bu |
and | ve |
second | ikinci |
a | bir |
us | bize |
new | yeni bir |
EN Learn more about a regulation that requires shippers to provide the containers gross verified mass before it is loaded onto a ship. We make shipping simple.
TR Yükleyicilerin, konteynerlerinin doğrulanmış brüt ağırlığını gemiye yüklenmeden önce bildirmesini gerektiren yönetmelik hakkında daha fazla bilgi edinin. Taşımacılığı basitleştiriyoruz.
inglês | turco |
---|---|
learn | bilgi |
verified | doğrulanmış |
about | hakkında |
EN As the world?s largest container shipping company, we move 12 million containers every year and deliver to every corner of the globe
TR Dünyanın en büyük konteyner taşımacılığı şirketi olarak, yılda 12 milyon konteyneri taşıyor ve dünyanın dört bir yanına teslim ediyoruz
inglês | turco |
---|---|
container | konteyner |
million | milyon |
deliver | teslim |
company | şirketi |
world | dünyanın |
and | ve |
the | dört |
EN Q: Can I use the same Amazon EFS file system across multiple functions, containers, and instances?
TR S: Birden fazla işlev, container ve bulut sunucusunda aynı Amazon EFS dosya sistemini kullanabilir miyim?
inglês | turco |
---|---|
use | kullanabilir |
amazon | amazon |
efs | efs |
file | dosya |
system | sistemini |
functions | işlev |
and | ve |
can | miyim |
multiple | birden fazla |
the | aynı |
EN Asset Tracking of Tools, Fixtures, Metal Parts and Returnable Containers
TR Alet, Teçhizat, Metal Parça ve İade Edilebilir Konteynerler için Varlık Takibi
inglês | turco |
---|---|
asset | varlık |
tracking | takibi |
metal | metal |
containers | konteynerler |
and | ve |
of | in |
parts | parça |
EN Place inside shipping containers or mount to facility equipment walls.
TR Nakliye konteynerlerinin içine yerleştirin veya tesis ekipmanının duvarlarına monte edin.
inglês | turco |
---|---|
inside | iç |
shipping | nakliye |
or | veya |
facility | tesis |
to | içine |
equipment | ekipman |
EN High-Volume Pallets and Containers
TR Yüksek Hacimli Paletler ve Konteynerler
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
containers | konteynerler |
high | yüksek |
volume | hacimli |
EN Request a quote for an ocean shipment that exceeds the dimensions of our standard containers.
TR Standart konteynerlerimizin boyutlarını aşan bir denizaşırı sevkiyat için navlun teklifi isteyin.
inglês | turco |
---|---|
dimensions | boyutlar |
standard | standart |
for | için |
a | bir |
of | in |
EN As the world's largest container shipping company, we move 12 million containers every year and deliver to every corner of the globe.
TR Dünyanın en büyük konteyner taşımacılığı şirketi olarak, yılda 12 milyon konteyneri taşıyor ve dünyanın dört bir yanına teslim ediyoruz.
inglês | turco |
---|---|
container | konteyner |
million | milyon |
deliver | teslim |
globe | dünyanın |
company | şirketi |
and | ve |
the | dört |
EN Learn the most secure, reliable, and scalable way to run containers.
TR Container'ları çalıştırmak için en güvenli, güvenilir ve ölçeklenebilir yöntemi öğrenin.
inglês | turco |
---|---|
scalable | ölçeklenebilir |
most | en |
reliable | güvenilir |
EN Q: Can I use the same Amazon EFS file system across multiple functions, containers, and instances?
TR S: Birden fazla işlev, container ve bulut sunucusunda aynı Amazon EFS dosya sistemini kullanabilir miyim?
inglês | turco |
---|---|
use | kullanabilir |
amazon | amazon |
efs | efs |
file | dosya |
system | sistemini |
functions | işlev |
and | ve |
can | miyim |
multiple | birden fazla |
the | aynı |
EN Instances, containers, and serverless computing
TR Bulut sunucuları, container'lar ve sunucusuz bilişim
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
serverless | sunucusuz |
EN Highly secure, reliable, and scalable way to run containers
TR Container'ları çalıştırmak için son derece güvenli, güvenilir ve ölçeklenebilir bir yöntem
inglês | turco |
---|---|
highly | son derece |
way | yöntem |
scalable | ölçeklenebilir |
and | ve |
reliable | güvenilir |
EN Run and manage Docker containers.
TR Docker container'ları çalıştırın ve yönetin.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
manage | yönetin |
docker | docker |
run | çalıştırın |
EN Run containers without managing servers or clusters.
TR Sunucuları veya kümeleri yönetmeden container çalıştırma.
inglês | turco |
---|---|
or | veya |
servers | sunucuları |
EN Asset Tracking of Tools, Fixtures, Metal Parts and Returnable Containers
TR Alet, Teçhizat, Metal Parça ve İade Edilebilir Konteynerler için Varlık Takibi
inglês | turco |
---|---|
asset | varlık |
tracking | takibi |
metal | metal |
containers | konteynerler |
and | ve |
of | in |
parts | parça |
EN High-Volume Pallets and Containers
TR Yüksek Hacimli Paletler ve Konteynerler
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
containers | konteynerler |
high | yüksek |
volume | hacimli |
EN Pasta is sold in large containers.
TR Makarna büyük kaplarda açık satılıyor.
inglês | turco |
---|---|
large | büyük |
EN Customers can fill containers with shampoo here
TR Müşteriler buradan şampuan doldurabiliyor
inglês | turco |
---|---|
customers | müşteriler |
here | buradan |
EN Buy unpackaged products: These days there are shops in many big cities that sell unpackaged foods. Cheese, rice and yoghurt are simply filled into reusable containers that customers bring with them.
TR Ambalajsız alışveriş yap: Birçok büyük kentte artık ambalajsız gıda maddesi satan dükkanlar var. Peynir, pirinç ve yoğurt müşterinin getirdiği dönüşümlü kaplara konuyor.
inglês | turco |
---|---|
buy | al |
cheese | peynir |
yoghurt | yoğurt |
in | da |
and | ve |
many | çok |
products | bir |
are | artık |
EN The containers are transshipped in Duisburg for onward transport all over Europe by ship or train
TR Konteynerler Duisburg’dan Avrupa’nın dört bir yanına gemi ya da trenle gönderiliyor
inglês | turco |
---|---|
containers | konteynerler |
in | da |
the | dört |
EN When orders from the automotive and aviation sectors dried up in 2020 as a result of the pandemic, it landed its first major order from the pharma industry: manufacturing equipment that produces sealing plugs for vaccine containers
TR 2020 yılında otomotiv ve uçak endüstrilerinden gelen siparişler pandemi nedeniyle düşerken, ilk büyük sipariş ilaç sektöründen geldi: aşı şişesi tıpası üretiminde kullanılacak makine imalatı
inglês | turco |
---|---|
automotive | otomotiv |
pandemic | pandemi |
manufacturing | imalat |
vaccine | aşı |
and | ve |
order | sipariş |
industry | sektör |
major | büyük |
first | ilk |
orders | siparişler |
the | gelen |
EN The heimatBEWEGEN project in Ballenstedt in Saxony-Anhalt enriches small town life with art and cultural festivals, theatre workshops for children and ideas for new digital educational services in shipping containers
TR Saksonya-Anhalt eyaletindeki Ballenstedt’teki heimatBEWEGEN projesi, sanat ve kültür festivalleri, çocuklar için tiyatro atölyeleri ya da taşıma konteynerlerinde yeni dijital eğitim fikirleriyle küçük kasaba yaşamını zenginleştiriyor
inglês | turco |
---|---|
project | projesi |
small | küçük |
life | yaşam |
theatre | tiyatro |
new | yeni |
educational | eğitim |
children | çocuklar |
and | ve |
digital | dijital |
in | da |
art | sanat |
cultural | kültür |
for | için |
EN Where infrastructure is lacking, for example for polling stations, tents or containers can be put up
TR Seçim lokalleri gibi altyapı olanaklarının bulunmadığı yerlerde çadır ve konteynerler devreye sokulabiliyor
inglês | turco |
---|---|
containers | konteynerler |
infrastructure | altyapı |
for | gibi |
EN Containers vs. virtual machines vs. traditional infrastructure
TR Konteyner, sanal makine ve geleneksel altyapı karşılaştırması
inglês | turco |
---|---|
virtual | sanal |
traditional | geleneksel |
infrastructure | altyapı |
EN It may be easier or more helpful to understand containers as the latest point on the continuum of IT infrastructure automation and abstraction.
TR BT altyapısının otomasyonu ve soyutlama sürecindeki en son nokta olarak konteynerlerin anlaşılması daha kolay veya yararlı olabilir.
inglês | turco |
---|---|
automation | otomasyonu |
point | nokta |
helpful | yararlı |
infrastructure | altyapı |
easier | daha kolay |
it | bt |
latest | en |
and | ve |
the latest | son |
be | olabilir |
or | veya |
EN Containers are more easily portable across desktop, data center, and cloud environments
TR Konteynerler masaüstü, veri merkezi ve bulut ortamlarında daha kolay taşınabilir
inglês | turco |
---|---|
containers | konteynerler |
portable | taşınabilir |
data | veri |
center | merkezi |
and | ve |
cloud | bulut |
desktop | masaüstü |
environments | ortamlar |
more | daha |
easily | kolay |
EN Docker is the most popular tool for creating and running Linux® containers
TR Docker, Linux® konteynerlerinin yaratılması ve çalıştırılması bakımından en popüler araçtır
inglês | turco |
---|---|
docker | docker |
most | en |
popular | popüler |
and | ve |
linux | linux |
tool | araç |
EN Deployment: Deploy a specified number of containers to a specified host and keep them running in a desired state.
TR Devreye alma: Belirli sayıda konteyneri belirtilen bir anasistemde devreye alın ve istediğiniz durumda çalışır olmalarını sağlayın.
inglês | turco |
---|---|
specified | belirtilen |
desired | istediğiniz |
running | çalışır |
and | ve |
in | da |
a | sayıda |
to | belirli |
EN Service discovery: Kubernetes can automatically expose a container to the internet or to other containers using a DNS name or IP address.
TR Hizmet keşfi: Kubernetes DNS adını veya IP adresini kullanarak bir konteyneri internete veya diğer konteynerlere otomatik olarak açabilir.
inglês | turco |
---|---|
kubernetes | kubernetes |
other | diğer |
dns | dns |
ip | ip |
can | açabilir |
service | hizmet |
name | adını |
address | adresini |
automatically | otomatik olarak |
or | veya |
a | bir |
using | kullanarak |
EN Storage provisioning: Set Kubernetes to mount persistent local or cloud storage for your containers as needed.
TR Depolama tahsis etme: Kubernetes'i gerektiğinde konteynerleriniz için kalıcı yerel veya bulut depolaması ekleyecek şekilde ayarlayın.
inglês | turco |
---|---|
storage | depolama |
set | ayarlayın |
local | yerel |
cloud | bulut |
or | veya |
your | etme |
EN The master node runs a scheduler service that automates when and where the containers are deployed based on developer-set deployment requirements and available computing capacity
TR Ana düğüm, geliştirici tarafından belirlenen devreye alma gereksinimlerine ve mevcut hesaplama kapasitesine dayalı olarak konteynerlerin ne zaman ve nerede devreye alınacağını otomatikleştiren bir zamanlayıcı hizmetini çalıştırır
inglês | turco |
---|---|
service | hizmetini |
requirements | gereksinimlerine |
computing | hesaplama |
developer | geliştirici |
and | ve |
when | zaman |
where | nerede |
on | tarafından |
based | dayalı |
EN Each worker node includes the tool that is being used to manage the containers — such as Docker — and a software agent called a Kubelet that receives and executes orders from the master node.
TR Her işçi düğüm, konteynerlerin yönetilmesi için kullanılan Docker gibi bir araç ve ana düğümden komutları alan ve yerine getiren Kubelet adlı bir yazılım aracısı içerir.
inglês | turco |
---|---|
software | yazılım |
includes | içerir |
and | ve |
the | araç |
a | bir |
used | kullanılan |
EN Pods are groups of containers that share the same compute resources and the same network
TR Pod'lar aynı hesaplama kaynaklarını ve aynı ağı paylaşan konteynerler grubudur
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
containers | konteynerler |
share | paylaş |
and | ve |
network | ağı |
the | aynı |
resources | kaynaklarını |
EN For this reason, it’s a good practice to keep pods compact so that they contain only containers that must share resources.
TR Bu nedenle pod'ları yalnızca kaynakları paylaşması gereken konteynerleri içerecek şekilde kompakt tutmak iyi bir uygulamadır.
inglês | turco |
---|---|
good | iyi |
compact | kompakt |
must | gereken |
share | paylaş |
this | bu |
resources | kaynakları |
a | bir |
only | yalnızca |
to | nedenle |
to keep | tutmak |
EN To each Kubernetes cluster, Istio adds a sidecar container — essentially invisible to the programmer and the administrator — that configures, monitors, and manages interactions between the other containers.
TR Istio, her Kubernetes kümesine temelde programcı ve sistem yöneticisi tarafından görülmeyen ve diğer konteynerlerle etkileşimleri yapılandıran, izleyen ve yöneten bir yan konteyner ekler.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
container | konteyner |
and | ve |
to | her |
a | bir |
EN With Istio, you set a single policy that configures connections between containers so that you don’t have to configure each connection individually
TR Istio sayesinde konteynerler arasındaki bağlantıları yapılandıran tek bir ilke belirleyebilirsiniz, bu sayede her bağlantıyı tek tek yapılandırmanız gerekmez
inglês | turco |
---|---|
containers | konteynerler |
connections | bağlantıları |
connection | bağlantı |
between | arasındaki |
have | bu |
a | bir |
to | her |
with | sayesinde |
EN Istio also provides a dashboard that DevOps teams and administrators can use to monitor latency, time-in-service errors, and other characteristics of the connections between containers
TR Istio, DevOps ekiplerinin ve sistem yöneticilerinin gecikme süresini, hizmet süresindeki hataları ve konteynerler arasındaki bağlantıların diğer özelliklerini izlemek için kullanabileceği bir gösterge panosu da sağlar
inglês | turco |
---|---|
provides | sağlar |
latency | gecikme |
connections | bağlantıları |
containers | konteynerler |
other | diğer |
service | hizmet |
in | da |
and | ve |
errors | hataları |
of | in |
a | bir |
monitor | izlemek |
between | arasındaki |
to | için |
EN Serve: The Serve component runs containers as scalable services; it can scale up to thousands of container instances or scale down to none (called scaling to zero)
TR Hizmet: Hizmet (Serve) bileşeni, konteynerleri ölçeklenebilir hizmetler olarak çalıştırır; binlerce konteyner eşgörünümüne kadar veya sıfıra kadar ölçeklenebilir (sıfıra ölçekleme)
inglês | turco |
---|---|
can | ne |
container | konteyner |
scalable | ölçeklenebilir |
serve | hizmet |
or | veya |
services | hizmetler |
EN This happened in the first decade of the 1800’s and by 1839, tin-coated steel containers were widely in use
TR Bu olay, 1800'lerin ilk on yılında gerçekleşti ve 1839 yılı itibarıyla kalay kaplı çelik kaplar yaygın olarak kullanılıyordu
inglês | turco |
---|---|
widely | yaygın olarak |
use | kullan |
steel | çelik |
and | ve |
this | bu |
first | ilk |
the | olarak |
EN Daily Backups, CloudLinux, LVE containers for Account Isolation, Wanguard realtime anti-DDoS protection on Switches, full SSD servers.
TR Günlük Yedeklemeler, CloudLinux, Hesap İzolasyonu için LVE kapsayıcıları, Anahtarlarda Wanguard gerçek zamanlı anti-DDoS koruması, tam SSD sunucuları.
inglês | turco |
---|---|
daily | günlük |
account | hesap |
full | tam |
ssd | ssd |
protection | koruması |
servers | sunucuları |
for | için |
EN Docker manager simplifies Docker Container and image management. Search and pull images from Docker Hub or create Containers from available/pulled images in a few clicks.
TR Docker Yönetici, Docker Container ve görsel yönetimini basitleştirir. Birkaç tıklamayla Docker Hub'dan görsel arayıp çekebilir veya mevcut/çekilen görsellerden Container'lar oluşturabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
docker | docker |
simplifies | basitleştirir |
container | container |
management | yönetimini |
create | oluşturabilirsiniz |
and | ve |
or | veya |
a | birkaç |
EN As one of the best business cloud hosting providers, we use CloudLinux with LVE containers together with the latest technologies
TR En iyi kurumsal bulut hosting sağlayıcılarından biri olarak, CloudLinux LVE kapsayıcılarını ve en son teknolojileri birlikte kullanıyoruz
inglês | turco |
---|---|
business | kurumsal |
cloud | bulut |
technologies | teknolojileri |
hosting | hosting |
one | ve |
with | birlikte |
best | en |
use | kullan |
EN Collaboration on your show has never been easier. From creation to post-production to marketing, multiple users can access your workspace to see every stage of production.
TR Şovunuzdaki işbirliği hiç bu kadar kolay olmamıştı. Oluşturmadan üretim sonrası pazarlamaya kadar birden çok kullanıcı, üretimin her aşamasını görmek için çalışma alanınıza erişebilir.
inglês | turco |
---|---|
collaboration | işbirliği |
easier | kolay |
access | erişebilir |
production | üretim |
users | kullanıcı |
EN Using render forest has cut my production time and increased production quality compared to other video solutions we have tried
TR Renderforest, denediğim diğer video çözümleri ile kıyasladığımda, daha kısa sürede daha kaliteli projeler elde etmemi sağladı
inglês | turco |
---|---|
quality | kaliteli |
video | video |
solutions | çözümleri |
other | diğer |
have | elde |
EN Having established the first and only cold rolling mill for stainless steel in Turkey, Posco Assan TST began production in 2013 with an initial investment of 350 million dollars and a yearly production capacity of 300,000 tons
TR Türkiye’nin ilk ve tek paslanmaz çelik soğuk haddeleme tesisine sahip olan Posco Assan TST’nin ilk yatırım maliyeti 350 milyon dolar olup yıllık 300 bin ton üretim kapasitesiyle 2013 yılında üretime başlamıştır
inglês | turco |
---|---|
cold | soğuk |
stainless | paslanmaz |
assan | assan |
investment | yatırım |
million | milyon |
dollars | dolar |
yearly | yıllık |
having | sahip |
production | üretim |
the | olup |
and | ve |
steel | çelik |
first | ilk |
Mostrando 50 de 50 traduções