EN 2x2 Multiple-User Multiple Input Multiple Output (MU-MIMO) technology allows access points to communicate with multiple devices simultaneously via pinpoint beamforming, boosting WiFi network capacity, speed and range
"multiple increase" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN 2x2 Multiple-User Multiple Input Multiple Output (MU-MIMO) technology allows access points to communicate with multiple devices simultaneously via pinpoint beamforming, boosting WiFi network capacity, speed and range
TR 4G LTE desteği ile, personeliniz dünyanın her yerinde, bağlantı halindedir; araçlarda ve yoğun veya seyrek nüfuslu alanlarda bile
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
to | bile |
with | ile |
network | bağlantı |
EN If you wish to submit a request to increase the throttle limit, you can visit our Support Center, click "Open a new case," and file a service limit increase request.
TR Kısıtlama sınırını artırmak için bir istek göndermek isterseniz Destek Merkezimizi ziyaret edebilir, "Open a new case" (Yeni olay aç) bağlantısına tıklayabilir ve hizmet sınırı artırma isteği oluşturabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
support | destek |
service | hizmet |
new | yeni |
you can | edebilir |
and | ve |
a | bir |
increase | artırmak |
limit | sınır |
visit | ziyaret |
EN Provide high level protection with 128/256 Bit encryption. Verification of company information will increase your trust and your sales will increase with confidence index.
TR 128/256 Bit şifreleme ile üst düzey koruma sağlayın. Firma bilgilerinin doğrulanması size olan güveni artıracak ve satışlarınız güven endeksli sürekli artacaktır.
inglês | turco |
---|---|
provide | sağlayın |
level | düzey |
protection | koruma |
bit | bit |
information | bilgilerinin |
encryption | şifreleme |
company | firma |
sales | satış |
will | olan |
trust | güven |
and | ve |
with | ile |
EN Tamer Saka, the Kibar Holding CEO, says that they are preparing for an aluminum investment of 800 million dollars and that this will help them increase their financial turnover by 1 billion dollars, resulting in a 25% increase.
TR Tamer Saka 800 milyon dolarlık alüminyum yatırımı yapmaya hazırlandıklarını, bu yatırımla ciroyu 1 milyar dolar yani 4'te 1'i kadar artıracaklarını belirtiyor.
inglês | turco |
---|---|
aluminum | alüminyum |
investment | yatırım |
million | milyon |
dollars | dolar |
billion | milyar |
this | bu |
the | yani |
EN Mobile POS and ordering devices can increase your restaurant sales, enhance server productivity, and increase guest satisfaction.
TR Mobil POS ve sipariş cihazları, restoran satışlarınızı artırabilir; servis personelinin verimliliğini ve konukların memnuniyetini arttırabilir.
inglês | turco |
---|---|
mobile | mobil |
devices | cihazlar |
restaurant | restoran |
satisfaction | memnuniyetini |
ordering | sipariş |
productivity | verimliliğini |
sales | satış |
and | ve |
EN Increase your sales, enhance productivity and increase guest satisfaction.
TR Satışlarınızı, verimliliği ve misafir memnuniyetini artırın.
inglês | turco |
---|---|
increase | artırın |
productivity | verimliliği |
guest | misafir |
satisfaction | memnuniyetini |
sales | satış |
and | ve |
EN If you wish to submit a request to increase the throttle limit, you can visit our Support Center, click "Open a new case," and file a service limit increase request.
TR Kısıtlama sınırını artırmak için bir istek göndermek isterseniz Destek Merkezimizi ziyaret edebilir, "Open a new case" (Yeni olay aç) bağlantısına tıklayabilir ve hizmet sınırı artırma isteği oluşturabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
support | destek |
service | hizmet |
new | yeni |
you can | edebilir |
and | ve |
a | bir |
increase | artırmak |
limit | sınır |
visit | ziyaret |
EN Provide high level protection with 128/256 Bit encryption. Verification of company information will increase your trust and your sales will increase with confidence index.
TR 128/256 Bit şifreleme ile üst düzey koruma sağlayın. Firma bilgilerinin doğrulanması size olan güveni artıracak ve satışlarınız güven endeksli sürekli artacaktır.
inglês | turco |
---|---|
provide | sağlayın |
level | düzey |
protection | koruma |
bit | bit |
information | bilgilerinin |
encryption | şifreleme |
company | firma |
sales | satış |
will | olan |
trust | güven |
and | ve |
with | ile |
EN "However, an increase in housing offers isn’t a guarantee of this increase." University locations have a clear advantage: "Larger universities have proven to be an attractive factor."
TR „Ancak konut arzını artırmak, tek başına bunun garantörü değil“ diyen Bayan Adam’a göre, üniversite şehirleri kesinlikle avantajlı: „Büyükçe üniversiteler birer cazibe etkeni olduklarını kanıtladılar“ diyor.
inglês | turco |
---|---|
increase | artırmak |
of | ın |
have | bunun |
larger | büyük |
to | e |
however | ancak |
EN Stop Loss (close trade at X loss) and Take Profit (close trade at X profit), Increase and Auto-Increase options available!
TR Zararı Durdurma (pozisyonu X zarar edince kapat) ve Kârı Alma (pozisyonu X kâr edince kapat), Artır ve Otomatik Artır seçenekleri mevcuttur!
inglês | turco |
---|---|
x | x |
and | ve |
profit | kâr |
options | seçenekleri |
available | mevcuttur |
EN Without which lead times can increase and can spike up your over-heads across the multiple silos
TR Hazırlık süresini uzatma ve depolarda genel giderlerinizi artırma olasılığı olmadan
inglês | turco |
---|---|
without | olmadan |
and | ve |
EN Share Youtube videos on any print. With this QR Code, you can enrich your print with multiple videos to increase customer engagement and interaction.
TR Baskılarda Youtube videoları paylaşın. Bu QR Kod ile müşteri katılımını ve etkileşimini artırmak için baskınızı birden fazla videoyla zenginleştirebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
baskı | |
qr | qr |
code | kod |
customer | müşteri |
this | bu |
share | paylaşın |
videos | videoları |
multiple | birden fazla |
and | ve |
increase | artırmak |
with | ile |
EN Share Youtube videos on any print. With this QR Code, you can enrich your print with multiple videos to increase customer engagement and interaction.
TR Baskılarda Youtube videoları paylaşın. Bu QR Kod ile müşteri katılımını ve etkileşimini artırmak için baskınızı birden fazla videoyla zenginleştirebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
baskı | |
qr | qr |
code | kod |
customer | müşteri |
this | bu |
share | paylaşın |
videos | videoları |
multiple | birden fazla |
and | ve |
increase | artırmak |
with | ile |
EN Electric Light Orchestra is a symphonic rock band which formed in Birmingham, England in 1970. The band was formed by Jeff Lynne (vocals, guitar, multiple instruments), Roy Wood (multiple i… read more
TR Electric Light Orchestra (ELO) 1970'lerde ve 1980'lerde İngiltere Birmingham'ın başarılı rock müzik grubuydu. Grup yaylıları, ses kodlayıcıları ve ekoları, rock şarkılarıy… Devamını oku
EN Electric Light Orchestra is a symphonic rock band which formed in Birmingham, England in 1970. The band was formed by Jeff Lynne (vocals, guitar, multiple instruments), Roy Wood (multiple instruments, vocals), Richard Tandy (keyboards,… read more
TR Electric Light Orchestra (ELO) 1970'lerde ve 1980'lerde İngiltere Birmingham'ın başarılı rock müzik grubuydu. Grup yaylıları, ses kodlayıcıları ve ekoları, rock şarkılarıyla birleştirdiler dolayısıyla, rock'un ço… Devamını oku
EN The band was formed by Jeff Lynne (vocals, guitar, multiple instruments), Roy Wood (multiple instruments, vocals), Richard Tandy (keyboards, vocals) and Bev Bevan (drums)
TR Grup yaylıları, ses kodlayıcıları ve ekoları, rock şarkılarıyla birleştirdiler dolayısıyla, rock'un çok sofistike bir stüdyo sürümünü yaratmış oldular
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
multiple | bir |
band | grup |
EN Sonix is the leading cloud-based automated transcription software system. It has been designed from the ground up for multiple users that can log in from anywhere, at any time. Perfect for teams and multiple user roles.
TR Sonix, önde gelen bulut tabanlı otomatik transkripsiyon yazılım sistemidir. Her yerden, her zaman giriş yapabilen birden fazla kullanıcı için sıfırdan tasarlanmıştır. Ekipler ve birden fazla kullanıcı rolü için mükemmeldir.
inglês | turco |
---|---|
sonix | sonix |
automated | otomatik |
transcription | transkripsiyon |
time | zaman |
teams | ekipler |
cloud | bulut |
based | tabanlı |
software | yazılım |
multiple | birden fazla |
and | ve |
user | kullanıcı |
anywhere | her |
log | giriş |
from | yerden |
the | birden |
EN The answer section, includes resource records of the queried name. If a domain name has multiple IP addresses associated with it, it can appear in multiple records.
TR Cevap bölümünde, sorgulanan ismin kaynak kayıtları bulunur. Bir alan adı, kendisiyle ilişkilendirilmiş birden çok IP adresine sahipse, birden çok kayıtta yer alabilir.
inglês | turco |
---|---|
answer | cevap |
resource | kaynak |
ip | ip |
can | alabilir |
name | adı |
section | bölüm |
the | birden |
domain | alan |
multiple | bir |
EN SAN, allows one server and a single certificate covering multiple domain installations, so the certificate administrator has no difficulty managing multiple domains
TR SAN, bir sunucuya ve birden çok domain kurulumunu kapsayan tek bir sertifikaya izin verir, bu nedenle sertifika yöneticisinin birden çok domain adresini yönetmekte hiçbir zorluğu olmaz
inglês | turco |
---|---|
san | san |
allows | izin verir |
server | sunucuya |
certificate | sertifika |
covering | kapsayan |
and | ve |
domain | domain |
has | bu |
no | hiçbir |
so | nedenle |
multiple | bir |
the | birden |
EN If you have multiple brands or if you're a freelancer or agency with multiple customers, you can now keep everything separate through workspaces
TR Birden fazla markanız varsa veya birden fazla müşteriye hizmet veren bir sosyal medya yöneticisi ya da ajanssanız, artık tüm markalarınızı çalışma alanları aracılığıyla tek bir ekrandan ayrı ayrı yönetebilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
now | artık |
separate | ayrı |
or | veya |
if | varsa |
brands | markalar |
through | aracılığıyla |
EN A common example is multiple database access services, multiple payment gateways, or different caching strategies
TR Böylece, kullanıldıkları kodda herhangi bir değişiklik yapılmasına gerek kalmadan bu farklı gerçeklenimler arasında geçiş yapılabilir
inglês | turco |
---|---|
different | farklı |
or | herhangi |
multiple | bir |
EN match expression arms may contain multiple expressions separated by a comma. That is a logical OR, and is a short-hand for multiple match arms with the same right-hand side.
TR match ifadesinin kolları virgüllerle ayrılmış çok sayıda ifade içerebilir. Bu bir mantıksal VEYA olup, aynı sağ taraflı çok sayıda eşleşme kolu için bir kısa yoldur.
inglês | turco |
---|---|
expression | ifade |
logical | mantıksal |
may contain | içerebilir |
short | kısa |
right | sağ |
for | için |
the | olup |
or | veya |
a | sayıda |
same | bir |
the same | aynı |
EN The answer section, includes resource records of the queried name. If a domain name has multiple IP addresses associated with it, it can appear in multiple records.
TR Cevap bölümünde, sorgulanan ismin kaynak kayıtları bulunur. Bir alan adı, kendisiyle ilişkilendirilmiş birden çok IP adresine sahipse, birden çok kayıtta yer alabilir.
inglês | turco |
---|---|
answer | cevap |
resource | kaynak |
ip | ip |
can | alabilir |
name | adı |
section | bölüm |
the | birden |
domain | alan |
multiple | bir |
EN SAN, allows one server and a single certificate covering multiple domain installations, so the certificate administrator has no difficulty managing multiple domains
TR SAN, bir sunucuya ve birden çok domain kurulumunu kapsayan tek bir sertifikaya izin verir, bu nedenle sertifika yöneticisinin birden çok domain adresini yönetmekte hiçbir zorluğu olmaz
inglês | turco |
---|---|
san | san |
allows | izin verir |
server | sunucuya |
certificate | sertifika |
covering | kapsayan |
and | ve |
domain | domain |
has | bu |
no | hiçbir |
so | nedenle |
multiple | bir |
the | birden |
EN Sonix is the leading cloud-based automated transcription software system. It has been designed from the ground up for multiple users that can log in from anywhere, at any time. Perfect for teams and multiple user roles.
TR Sonix, önde gelen bulut tabanlı otomatik transkripsiyon yazılım sistemidir. Her yerden, her zaman giriş yapabilen birden fazla kullanıcı için sıfırdan tasarlanmıştır. Ekipler ve birden fazla kullanıcı rolü için mükemmeldir.
inglês | turco |
---|---|
sonix | sonix |
automated | otomatik |
transcription | transkripsiyon |
time | zaman |
teams | ekipler |
cloud | bulut |
based | tabanlı |
software | yazılım |
multiple | birden fazla |
and | ve |
user | kullanıcı |
anywhere | her |
log | giriş |
from | yerden |
the | birden |
EN If you operate multiple businesses and wish to have multiple separate Crisp workspaces then you can simply switch between workspaces seamlessly.
TR Birden fazla işletme işletiyorsanız ve birden fazla ayrı Crisp çalışma alanına sahip olmak istiyorsanız, çalışma alanları arasında sorunsuz bir şekilde geçiş yapabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
businesses | işletme |
crisp | crisp |
seamlessly | sorunsuz |
separate | ayrı |
operate | çalışma |
switch | geçiş |
you can | yapabilirsiniz |
and | ve |
between | arası |
EN Single-domain certificates protect one domain and its subdirectories, wildcard certificates cover a domain and its multiple subdomains, and multi-domain certificates support multiple domains unrelated to each other.
TR Tek domain sertifikaları bir alan adını ve alt dizinlerini korur, joker sertifikaları bir alan adını ve birden çok alt alan adını kapsar ve multi-domain sertifikalar birbirinden bağımsız birden çok alan adını korur.
inglês | turco |
---|---|
protect | korur |
certificates | sertifikaları |
domain | domain |
and | ve |
multiple | bir |
to | birden |
EN Knovel helps organisations to increase productivity, improve education, minimise risk and optimise business performance by helping users to:
TR Knovel, kullanıcılara aşağıdaki konularda yardımcı olarak kurumların üretkenliğinin artırmasına, eğitimi geliştirmesine, riski azaltmasına ve iş performansını optimize etmesine fayda sağlar:
inglês | turco |
---|---|
knovel | knovel |
education | eğitimi |
risk | riski |
and | ve |
to | etmesine |
optimise | optimize |
by | aşağıdaki |
performance | performans |
users | kullanıcı |
EN Reach market faster and increase efficiency: Knovel users reduce project completion and rework time by 8-9% and avoid spending 3-15 hours per month looking for information
TR Piyasaya daha hızlı ulaşmak ve verimi artırmak: Knovel kullanıcıları proje tamamlanma ve üzerinde yeniden çalışma süresini %8-9 oranında düşürür ve ayda 3-15 saati bilgi aramaya harcamaktan kurtulur
inglês | turco |
---|---|
reach | ulaşmak |
and | ve |
knovel | knovel |
project | proje |
completion | tamamlanma |
time | saati |
information | bilgi |
faster | hızlı |
users | kullanıcıları |
increase | artırmak |
for | daha |
EN Get recommendations to improve your content to increase search rankings
TR Arama sıralamalarınızı yükseltmek, içeriklerinizi geliştirmek için öneriler alın
inglês | turco |
---|---|
search | arama |
rankings | sıralamalarını |
your content | içeriklerinizi |
to | için |
recommendations | öneriler |
get | alın |
improve | geliştirmek |
EN “We created a comprehensive content strategy to increase the potential organic traffic by 123%. We actively used Semrush tools in the process to achieve our goals.”
TR ''Potansiyel organik trafiği %123 kadar arttırmak için kapsamlı bir içerik stratejisi oluşturduk. Hedeflerimize ulaşmak için Semrush araçlarını aktif bir şekilde kullandık.''
inglês | turco |
---|---|
potential | potansiyel |
organic | organik |
traffic | trafiği |
comprehensive | kapsamlı |
content | içerik |
strategy | stratejisi |
we created | oluşturduk |
semrush | semrush |
tools | araçlarını |
actively | aktif |
the | şekilde |
a | bir |
to | için |
increase | arttırmak |
achieve | ulaşmak |
EN “Semrush Social Media Toolkit is the best in the business. I’m using this tool to great effect and it has helped to increase my visibility on Social Media.”
TR ''Semrush Social Media Toolkit iş hayatındaki en iyisi. Bu aracı büyük bir etki ile kullanıyorum ve Sosyal Medya görünürlüğümü yükseltmede bana yardım etti.''
inglês | turco |
---|---|
semrush | semrush |
effect | etki |
my | bana |
great | büyük |
social | sosyal |
and | ve |
this | bu |
media | medya |
EN Using Ahrefs’ data to plan our content strategy helped us increase visits to our blog by over 200% compared to the previous year.
TR İçerik stratejimizi planlamak için Ahrefs verilerini kullanmak, blogumuza yapılan ziyaretleri önceki yıla oranla %200’den fazla artırmamıza yardımcı oldu.
inglês | turco |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
data | verilerini |
visits | ziyaretleri |
previous | önceki |
using | kullanmak |
to | için |
the | fazla |
EN Ahrefs enables us to streamline all of our SEO efforts. This resulted in a 170% YOY increase in sessions and revenue since we started using it.
TR Ahrefs tüm SEO çalışmalarımızı kolaylaştırmamızı sağlıyor. Bu, onu kullanmaya başladığımızdan bu yana oturumlarda ve gelirlerde %170’lik bir artışa neden oldu.
inglês | turco |
---|---|
increase | artış |
using | kullanmaya |
seo | seo |
this | bu |
ahrefs | ahrefs |
it | onu |
and | ve |
all | tüm |
a | bir |
EN Sharing and using research data can increase in the impact, validity, reproducibility, efficiency, and transparency of scientific research.
TR Araştırma verilerinin paylaşılması ve kullanılması bilimsel araştırmaların etkisini, geçerliliğini, tekrarlanabilirliğini, verimini ve şeffaflığını artırır.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
data | verilerinin |
impact | etkisini |
validity | geçerliliğini |
of | ın |
using | kullanılması |
research | araştırma |
scientific | bilimsel |
EN Helps radiologists to fine tune their diagnostic skills and increase their knowledge.
TR Radyologların tanı koyma becerilerini geliştirmesine ve bilgilerini artırmasına yardımcı olur.
inglês | turco |
---|---|
helps | yardımcı olur |
and | ve |
EN Helps radiologists fine tune their diagnostic skills and increase their knowledge.
TR Radyologların tanı koyma becerilerini geliştirmesine ve bilgilerini artırmasına yardımcı olur.
inglês | turco |
---|---|
helps | yardımcı olur |
and | ve |
EN Get creative to increase the chance of your opening being seen with one of the banner positions on our 500+ journal websites.
TR 500'ün üzerindeki dergi sitemizdeki banner pozisyonlarından birini yaratıcı bir şekilde kullanarak açık pozisyon ilanınızın görülme şansını artırın.
inglês | turco |
---|---|
increase | artırın |
journal | dergi |
creative | yaratıcı |
the | şekilde |
to | kullanarak |
EN Increase traffic and boost search rankings with the help of 20+ tools.
TR 20'den fazla aracın yardımıyla trafiği artırın ve arama sıralamalarını yükseltin.
inglês | turco |
---|---|
traffic | trafiği |
search | arama |
with the help of | yardımıyla |
rankings | sıralamalarını |
help | yardım |
and | ve |
increase | artırın |
the | fazla |
EN These videos and the content generation course, helped me get a 307% increase in traffic. From 1.3k visitors to 25k/month in 3 months and 40 leads.
TR Bu videolar ve içerik oluşturma kursu, trafikte %307 artış elde etmeme yardımcı oldu. 3 ayda toplam 1,3k ziyaretçiden, ayda 25k ziyaretçiye ve 40 potansiyel müşteriye.
inglês | turco |
---|---|
videos | videolar |
content | içerik |
month | ayda |
increase | artış |
these | bu |
and | ve |
a | yardımcı |
the | toplam |
get | elde |
EN Intuitive solutions and data for the oil and gas industry that increase productivity and reduce costs
TR Petrol ve gaz sektörü için verimliliği artıran ve maliyetleri düşüren yenilikçi çözümler ve veriler
inglês | turco |
---|---|
oil | petrol |
gas | gaz |
industry | sektör |
productivity | verimliliği |
costs | maliyetleri |
solutions | çözümler |
and | ve |
data | veriler |
for | için |
EN Realise the potential of data-driven drug discovery and development with solutions that help you to increase research efficiency and ensure a thriving R&D pipeline.
TR Araştırma verimliliğini artırmanıza ve kuvvetli bir Ar-Ge süreci sağlamanıza yardımcı olan çözümlerle veri destekli ilaç keşif ve geliştirmesinin potansiyelinden yararlanın.
inglês | turco |
---|---|
discovery | keşif |
increase | artırmanıza |
research | araştırma |
efficiency | verimliliğini |
solutions | çözümlerle |
data | veri |
drug | ilaç |
and | ve |
help | yardımcı |
EN Tweak your campaigns based on benchmarking data and increase your Facebook reach with boosting functionality
TR Kıyaslama verilerine dayalı olarak kampanyalarınıza ince ayarlar yapın ve Facebook erişiminizi yükseltme fonksiyonu ile arttırın
inglês | turco |
---|---|
data | verilerine |
campaigns | kampanyalar |
and | ve |
based | dayalı |
EN By means of delivering disaster-risk trainings, we aim to increase disaster awareness in high-risk areas and minimize the risks.
TR Afet riski yüksek bölgelerde yerel halka afet riski eğitimleri vererek afet bilincini yükseltmeyi ve olası kriz durumunda riskleri minimum düzeye indirmeyi hedefliyoruz.
inglês | turco |
---|---|
disaster | afet |
high | yüksek |
to | e |
and | ve |
risk | riski |
risks | riskleri |
EN We organize core humanitarian standards (CHS) trainings to increase the...
TR Gade, kendisi ve ailesi için pandemi döneminde can suyu olan kısa dönemli...
inglês | turco |
---|---|
to | için |
EN All you need to increase your rankings all on one platform
TR Sıralamanızı yükseltmek için ihtiyacınız olan her şey tek bir platformda
inglês | turco |
---|---|
platform | platformda |
you need | ihtiyacınız |
EN Improve the website visibility in SERP and increase the amount of organic traffic by correctly filling the title, description, alt tags, fixing redirects and broken links.
TR Başlık, açıklama, alt etiketleri doğru bir şekilde doldurarak organik trafik miktarını artırın.
inglês | turco |
---|---|
increase | artırın |
organic | organik |
traffic | trafik |
title | başlık |
description | açıklama |
tags | etiketleri |
amount | miktarını |
and | şekilde |
EN How to Increase Organic Traffic with a Content Audit
TR İçerik Denetimi ile Organik Trafik Nasıl Arttırılır
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
traffic | trafik |
audit | denetimi |
with | ile |
how | nasıl |
EN With technologies ranging from hydraulic to electrohydraulic and steer-by-wire, our solutions simplify installation and increase the performance and competitive advantage of your vehicle.
TR Hidrolik, elektrohidrolik ve elektrik kontrollü sürüş teknolojilerini kapsayan çözümlerimiz, aracınızın tesisatını basitleştirir ve performansıyla rekabet avantajını arttırır.
inglês | turco |
---|---|
hydraulic | hidrolik |
of | ın |
our solutions | çözümlerimiz |
competitive | rekabet |
and | ve |
performance | performans |
EN Increase your prestige by email specific to your domain
TR Alan adınıza özel e-posta ile prestijinzi artırın
inglês | turco |
---|---|
increase | artırın |
posta | |
domain | alan adı |
to | e |
specific | ile |
Mostrando 50 de 50 traduções