EN Leaving souls without knowledge or literature? Leaving the sick without medicine or sympathy
EN Leaving souls without knowledge or literature? Leaving the sick without medicine or sympathy
TR WATAN?ın Gaziantep?te düzenlediği Doğu Guta için bir saat süren oldukça başarılı dayanışma toplantısına Cuma namazının ardından yüzlerce Türk ve Suriyeli katıldı
inglês | turco |
---|---|
knowledge | ve |
the | bir |
EN Exchange your crypto without leaving the app
TR Uygulamadan çıkmadan kriptonuzu alın satın
EN If you are transferring to Name.com, the time it takes will depend on the registrar you are leaving
TR Name.com'a transfer ediyorsan, bunun için gereken süre ayrıldığın kayıt kuruluiuna bağlı olacaktır
inglês | turco |
---|---|
time | süre |
name | name |
depend | bağlı |
will | olacaktır |
to | için |
EN Trust Wallet users can switch between BEP2 (the Binance Chain version of BNB) and BEP20 (the Binance Smart Chain version of BNB) without leaving their wallet.
TR Trust Cüzdan kullanıcıları cüzdanlarından ayrılmadan BEP2 (BNB'nin Binance Chain versiyonu) ve BEP20 (BNB'nin Binance Smart Chain versiyonu) arasında geçiş yapabilirler.
inglês | turco |
---|---|
wallet | cüzdan |
binance | binance |
version | versiyonu |
trust | trust |
switch | geçiş |
can | yapabilirler |
users | kullanıcıları |
and | ve |
between | arası |
the | arasında |
EN But today we can explore our world without leaving our homes
TR Günümüzde dünyayı evimizden dışarı adım atmadan keşfedebilmekteyiz
inglês | turco |
---|---|
today | günümüzde |
world | dünyayı |
EN You are now leaving Football Manager. Please hit continue to be redirected to the link below.
TR Football Manager'dan ayrılıyorsunuz. Lütfen aşağıdaki bağlantıya yönlendirilmek için devam et'i tıklayın
inglês | turco |
---|---|
continue | devam |
football | football |
link | bağlantı |
please | lütfen |
the | aşağıdaki |
EN We can take distance from the other person by leaving the area, ending the call, or not responding to their messages. This can help us take the space we need to get some breathing room and gain clarity on the situation.
TR Alanı terk ederek, aramayı sonlandırarak veya mesajlarına cevap vermeyerek diğer kişiden uzaklaşabiliriz. Bu, biraz nefes almak için ihtiyacımız olan alanı almamıza ve duruma netlik kazandırmamıza yardımcı olabilir.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
clarity | netlik |
help | yardımcı |
can | olabilir |
this | bu |
need | ihtiyacımız |
or | veya |
messages | mesajlar |
and | ve |
to | için |
EN Once a masternode is demoted (when leaving the top one hundred fifty voted candidates) or intentionally resign from his masternode role, the deposit will remain locked for a month
TR Bir masternode'un seviyesi düşürüldüğünde (oylanan yüz elli adayın altına düştüğünde) ya da kendi isteğiyle masternode rolünden istifa ettiğinde, depozito bir aylığına daha kilitli kalır
inglês | turco |
---|---|
deposit | depozito |
role | rol |
his | ya |
EN Managed hosting is a custom-made hosting package designed to help you grow your business by leaving hosting management to our professional experts
TR Yönetilen hosting, hosting yönetimini profesyonel uzmanlarımıza bırakarak işinizi büyütmeniz için özel olarak tasarlanmış hosting paketleridir
inglês | turco |
---|---|
managed | yönetilen |
you | in |
management | yönetimini |
hosting | hosting |
professional | profesyonel |
business | iş |
a | özel |
designed | tasarlanmış |
EN View page code and HTTP headers without leaving Sitechecker
TR Sitechecker'dan çıkmadan sayfa kodunu ve HTTP başlıklarını görüntüleyin
inglês | turco |
---|---|
view | görüntüleyin |
page | sayfa |
code | kodunu |
and | ve |
http | http |
EN Your email, passwords, address and more can be exposed, leaving you vulnerable to fraudulent activity.
TR E-postanız, parolalarınız, adresiniz ve çok daha fazlası açığa çıkabilir ve sizi savunmasız bırakabilir.
inglês | turco |
---|---|
passwords | parolalar |
more | fazlası |
and | ve |
to | e |
EN Mix your perfect balance of game and chat audio without leaving your game with the tactile USB ChatMix dial (on PC or Mac).
TR USB ChatMix tuşu sayesinde oyunu bırakmadan oyun ve sesli sohbetinizin ses dengesini ayarlayın (PC ve Mac'te çalışır).
inglês | turco |
---|---|
usb | usb |
pc | pc |
EN The ChatMix dial then allows you to balance the two audio streams on the fly without ever leaving your game.
TR Sonrasında ChatMix tuşu oyundan ayrılmanıza gerek kalmadan iki ses akışını anlık olarak dengelemenizi sağlar.
inglês | turco |
---|---|
allows | sağlar |
without | kalmadan |
audio | ses |
EN We took our seats, leaving some distance in between, and started our conversation.
TR Arada mesafe bırakarak yerleştirdiğimiz sandalyelere kurulduk, başladık sohbetimize.
inglês | turco |
---|---|
distance | mesafe |
started | başladı |
EN She dreams about leaving this rental house and living in her own apartment someday
TR Bu kiralık evden çıkıp bir gün kendi evinde yaşamanın hayalini kuruyor
inglês | turco |
---|---|
rental | kiralık |
this | bu |
she | bir |
about | gün |
own | kendi |
EN We took our seats, leaving some distance in between, and started our conversation.
TR Arada mesafe bırakarak yerleştirdiğimiz sandalyelere kurulduk, başladık sohbetimize.
inglês | turco |
---|---|
distance | mesafe |
started | başladı |
EN She dreams about leaving this rental house and living in her own apartment someday
TR Bu kiralık evden çıkıp bir gün kendi evinde yaşamanın hayalini kuruyor
inglês | turco |
---|---|
rental | kiralık |
this | bu |
she | bir |
about | gün |
own | kendi |
EN You will stop receiving service packs of new features, but much more importantly, you’ll no longer receive security updates, leaving you exposed to breaches and criminal activity.
TR Artık yeni özellikler için servis paketleri almayacaksınız fakat daha da önemlisi, güvenlik güncellemeleri de almayacağınızdan ötürü ihlaller ve suç temelli faaliyetlere karşı açık bir hale gelebileceksiniz.
inglês | turco |
---|---|
service | servis |
packs | paketleri |
importantly | daha da önemlisi |
security | güvenlik |
features | özellikler |
new | yeni |
updates | güncellemeleri |
no longer | artık |
but | fakat |
and | ve |
EN Zebra’s industry-leading, advanced RFID technology collects the data SmartLens needs to easily identify whether items are entering or leaving an area
TR Zebra’nın sektör lideri, gelişmiş RFID teknolojisi SmartLens’in ürünlerin bir alana girmekte mi alandan çıkmakta mı olduğunu kolayca belirlemesi için gereken verileri toplar
inglês | turco |
---|---|
rfid | rfid |
technology | teknolojisi |
collects | toplar |
data | verileri |
needs | gereken |
industry | sektör |
leading | lideri |
advanced | gelişmiş |
easily | kolayca |
items | için |
EN Buses Leaving from Mont-Tremblant
TR Mont-Tremblant Kalkışlı Otobüs Seferleri
inglês | turco |
---|---|
buses | otobüs |
EN Buses Leaving from Greater Sudbury
TR Sudbury Kalkışlı Otobüs Seferleri
inglês | turco |
---|---|
buses | otobüs |
sudbury | sudbury |
EN Buses Leaving from Trois-Rivières
TR Trois-Rivières Kalkışlı Otobüs Seferleri
inglês | turco |
---|---|
buses | otobüs |
EN Safely & effectively transfers microcurrent from device to skin, while enriching it with the antioxidant power of squalane & hydrating hyaluronic acid to firm, renew & replenish - leaving you with a timeless radiance.
TR Mikro akımı cihazdan cilde güvenli, etkili bir şekilde aktarırken cildinizi skualen ve nemlendirici hyaluronik asidin antioksidan gücü ile zenginleştirerek sıkılaştırır, canlandırır. Size bitmeyecek bir parlaklık bırakır.
inglês | turco |
---|---|
microcurrent | mikro akım |
power | gücü |
to | güvenli |
you | ve |
a | bir |
EN Revives dull, fatigued skin, leaving you with a healthy glow.
TR Donuk ve yorgun bir cildi canlandırır, sağlıklı bir ışıltı kazandırır.
inglês | turco |
---|---|
you | ve |
healthy | sağlıklı |
a | bir |
EN Helps nourish and soften skin, leaving you with smooth skin that feels supple and replenished.
TR Cildin beslenmesine ve yumuşatılmasına yardımcı olur, esnek ve yenilenmiş hissedilen pürüzsüz bir cilt bırakır.
inglês | turco |
---|---|
helps | yardımcı olur |
skin | cilt |
smooth | pürüzsüz |
and | ve |
with | bir |
EN What's more, its skin-soothing properties help to purify and condition the skin, leaving it fresh, healthy and perfectly pure.
TR Dahası, cildi yatıştırıcı özellikleri cildi arındırmaya ve yumuşatmaya yardımcı olarak cildin taze, sağlıklı ve kusursuz görünmesini sağlar.
inglês | turco |
---|---|
fresh | taze |
properties | özellikleri |
healthy | sağlıklı |
help | yardımcı |
and | ve |
EN Combine with LUNA for a better cleanse! T-Sonic™ pulsations help massage the formula into the skin, allowing for a deeper cleanse and better absorption of product, leaving your skin happy and hydrated.
TR Daha iyi bir temizlik için LUNA ile birlikte kullanın! T-Sonik™ titreşimler, formülün cilde masaj yapmasına yardımcı olur, cildin daha derin bir şekilde temizlenmesini ve ürünün daha iyi emilimini sağlayarak cildinizi nemlendirir.
EN Tag team members so ownership is clear and leaving edits is seamless.
TR Sorumluluğun net olması ve düzenlemeler yapmanın sorunsuz olması için ekip üyelerini etiketleyin.
inglês | turco |
---|---|
team | ekip |
clear | net |
edits | düzenlemeler |
seamless | sorunsuz |
and | ve |
tag | için |
EN Review briefs, update your status, and upload new assets without leaving your editing apps. Connect with your must-have Adobe Creative Cloud apps like Photoshop, InDesign, Acrobat DC, and more.
TR Düzenleme uygulamalarınızdan ayrılmadan özetleri inceleyin, durumunuzu güncelleyin ve yeni varlıklar yükleyin. Photoshop, InDesign, Acrobat DC ve daha fazlası gibi olmazsa olmaz Adobe Creative Cloud uygulamalarınızla bağlantı kurun.
inglês | turco |
---|---|
review | inceleyin |
upload | yükleyin |
new | yeni |
assets | varlıklar |
editing | düzenleme |
adobe | adobe |
cloud | cloud |
dc | dc |
acrobat | acrobat |
must | olmaz |
creative | creative |
connect | bağlantı |
more | fazlası |
and | ve |
apps | uygulamaları |
EN Exchange your crypto without leaving the app
TR Uygulamadan çıkmadan kriptonuzu alın satın
EN Trust Wallet users can switch between BEP2 (the Binance Chain version of BNB) and BEP20 (the Binance Smart Chain version of BNB) without leaving their wallet.
TR Trust Cüzdan kullanıcıları cüzdanlarından ayrılmadan BEP2 (BNB'nin Binance Chain versiyonu) ve BEP20 (BNB'nin Binance Smart Chain versiyonu) arasında geçiş yapabilirler.
inglês | turco |
---|---|
wallet | cüzdan |
binance | binance |
version | versiyonu |
trust | trust |
switch | geçiş |
can | yapabilirler |
users | kullanıcıları |
and | ve |
between | arası |
the | arasında |
EN We took our seats, leaving some distance in between, and started our conversation.
TR Arada mesafe bırakarak yerleştirdiğimiz sandalyelere kurulduk, başladık sohbetimize.
inglês | turco |
---|---|
distance | mesafe |
started | başladı |
EN She dreams about leaving this rental house and living in her own apartment someday
TR Bu kiralık evden çıkıp bir gün kendi evinde yaşamanın hayalini kuruyor
inglês | turco |
---|---|
rental | kiralık |
this | bu |
she | bir |
about | gün |
own | kendi |
EN We took our seats, leaving some distance in between, and started our conversation.
TR Arada mesafe bırakarak yerleştirdiğimiz sandalyelere kurulduk, başladık sohbetimize.
inglês | turco |
---|---|
distance | mesafe |
started | başladı |
EN She dreams about leaving this rental house and living in her own apartment someday
TR Bu kiralık evden çıkıp bir gün kendi evinde yaşamanın hayalini kuruyor
inglês | turco |
---|---|
rental | kiralık |
this | bu |
she | bir |
about | gün |
own | kendi |
EN Tag team members so ownership is clear and leaving edits is seamless.
TR Sorumluluğun net olması ve düzenlemeler yapmanın sorunsuz olması için ekip üyelerini etiketleyin.
inglês | turco |
---|---|
team | ekip |
clear | net |
edits | düzenlemeler |
seamless | sorunsuz |
and | ve |
tag | için |
EN View page code and HTTP headers without leaving Sitechecker
TR Sitechecker'dan çıkmadan sayfa kodunu ve HTTP başlıklarını görüntüleyin
inglês | turco |
---|---|
view | görüntüleyin |
page | sayfa |
code | kodunu |
and | ve |
http | http |
EN Traditional chains are becoming so heavy that users need to rely on intermediaries to run nodes, going against the original decentralization promise of blockchain and leaving the network more susceptible to a 51% attack
TR Diğer blokzincirleri uygulamalarının kapsamını ve hizmetlerini kısıtlayarak internet üzerinde etkileşime geçmezler
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
network | internet |
more | diğer |
EN Managed hosting is a custom-made hosting package designed to help you grow your business by leaving hosting management to our professional experts
TR Yönetilen hosting, hosting yönetimini profesyonel uzmanlarımıza bırakarak işinizi büyütmeniz için özel olarak tasarlanmış hosting paketleridir
inglês | turco |
---|---|
managed | yönetilen |
you | in |
management | yönetimini |
hosting | hosting |
professional | profesyonel |
business | iş |
a | özel |
designed | tasarlanmış |
EN But today we can explore our world without leaving our homes
TR Günümüzde dünyayı evimizden dışarı adım atmadan keşfedebilmekteyiz
inglês | turco |
---|---|
today | günümüzde |
world | dünyayı |
EN This totally depends on the company you use. Most car companies will provide a chauffeur but it is possible to hire a vehicle without, leaving you to drive yourselves!
TR Bu tamamen kullandığınız şirkete bağlıdır. Çoğu araba şirketi bir şoför sağlar, ancak kendi başınıza sürmenize izin vermeden bir araç kiralamak mümkündür!
inglês | turco |
---|---|
totally | tamamen |
provide | sağlar |
hire | kiralamak |
without | vermeden |
you use | kullandığınız |
this | bu |
company | şirketi |
car | araba |
the | araç |
but | ancak |
depends | bağlıdır |
a | bir |
EN Our Chauffeurs are highly trained and experienced leaving no room for complaints.
TR Şoförlerimiz son derece eğitimli ve deneyimli olup şikayete yer bırakmamaktadır.
inglês | turco |
---|---|
highly | son derece |
experienced | deneyimli |
for | yer |
and | ve |
EN "Nuclear disarmament urgently needs new impetus," she said on Tuesday before leaving for a disarmament conference in the Swedish capital Stockholm
TR Salı günü, İsveç’in başkenti Stockholm’de yapılacak olan silahsızlanma konferansına hareketinden önce açıklama yapan Baerbock, “Nükler silahsızlanmanın acilen yeni atılımlara ihtiyacı var” dedi
inglês | turco |
---|---|
needs | var |
new | yeni |
she | in |
a | a |
conference | konferans |
capital | başkenti |
EN If you have just completed a university degree course or a vocational training programme the company will be interested in your university diploma or the certificate from the training organisation as well as your school-leaving certificate
TR Bir yükseköğrenimden ya da meslek eğitimi‘nden yeni mezun olmuşsanız, yükseköğrenim veya mesleki eğitim mezuniyet diplomasına firma ilgi duyacaktır, aynı şey okul diploması için de geçerli
inglês | turco |
---|---|
vocational | mesleki |
company | firma |
interested | ilgi |
well | yüksek |
school | okul |
training | eğitim |
in | da |
the | aynı |
if | için |
or | veya |
EN To apply for an apprenticeship you need translated and certified credentials. You can find information about the recognition of school-leaving qualifications at anabin.kmk.org.
TR Mesleki eğitime yerleştirilebilmek için okul mezuniyetinizin çevrilmiş ve onaylı haline ihtiyaç var. Mezuniyetlerle ilgili bilgileri bulabileceğiniz adres: anabin.kmk.org.
inglês | turco |
---|---|
information | bilgileri |
org | org |
school | okul |
about | ilgili |
need | ihtiyaç |
and | ve |
of | in |
the | var |
EN Requirements include a maximum age of 25, B2-level German language skills and a school-leaving certificate entitling the holder to study in their home country
TR Bunun için öngörülen koşullar arasında; azami 25 yaşında olmak, B2 seviyesinde Almanca bilmek ve kendi ülkelerinde yükseköğrenim görme hakkı veren bir diplomaya sahip olmak gibi koşullar da var
inglês | turco |
---|---|
maximum | yüksek |
level | seviyesinde |
in | da |
a | bir |
the | gibi |
of | in |
and | ve |
EN Before leaving their home countries, successful applicants are given language and integration courses to prepare them for their time in Germany
TR Seçilen kadın ve erkek elemanlar, kendi ülkelerinde gördükleri lisan ve entegrasyon kurslarıyla Almanya’da geçirecekleri zamana hazırlanıyorlar
inglês | turco |
---|---|
integration | entegrasyon |
courses | kursları |
and | ve |
to | kendi |
EN Many young Germans complete a period of voluntary service abroad after leaving school. Three of them report on their experiences in India, Uzbekistan and France.
TR Birçok Alman genci, okulu bitirdikten sonra yurt dışında gönüllü hizmet yapıyor. Bu gençlerden üçü, Hindistan, Özbekistan ve Fransa’daki deneyimlerini bizlerle paylaşıyor.
inglês | turco |
---|---|
young | genç |
service | hizmet |
school | okulu |
india | hindistan |
voluntary | gönüllü |
a | bir |
many | çok |
and | ve |
after | sonra |
EN It is part of the Refugee Teachers Program that is aimed at men and women who worked as school teachers before leaving their home country, which for most of them is Syria.
TR Bu kurs büyük çoğunluğu Suriye’den gelen ve iltica etmeden önce ülkelerinde öğretmenlik yapmış olan mültecilere yönelik “Refugee Teachers Welcome” programının bir parçası.
inglês | turco |
---|---|
most | büyük |
program | programı |
and | ve |
of | gelen |
EN Traders on traditional trading markets short with borrowed money and return the same amount, leaving the profit they made by selling the borrowed assets and buying it back to themselves.
TR Geleneksel ticaret piyasalarındaki tüccarlar ödünç aldıkları parayla açığa çıkıyor ve aynı tutarı iade ediyor, ödünç aldıkları varlıkları satıp geri satın alarak elde ettikleri kârı kendilerine bırakıyorlar.
inglês | turco |
---|---|
traditional | geleneksel |
trading | ticaret |
profit | kâr |
assets | varlıklar |
buying | satın |
and | ve |
to | geri |
by | alarak |
the | aynı |
Mostrando 50 de 50 traduções