EN There, quiet is actually quiet, just the sounds of waves against a Caribbean beach or a breeze through the trees of the Canadian Rockies
Traduzir "i take quiet" para turco
Mostrando 50 de 50 traduções da frase "i take quiet" de inglês para turco
Traduções de i take quiet
"i take quiet" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
Tradução de inglês para turco de i take quiet
inglês
turco
TR Orada, sessizlik gerçekten sessizliktir, sadece bir Karayipler kumsalına vuran dalgaların veya Kanada’daki Rocky sıradağlarının ağaçları arasında esen rüzgarın sesi duyulur
| inglês | turco |
|---|---|
| quiet | sessizlik |
| actually | gerçekten |
| caribbean | karayipler |
| beach | kumsal |
| or | veya |
| a | bir |
EN There, quiet is actually quiet, just the sounds of waves against a Caribbean beach or a breeze through the trees of the Canadian Rockies
TR Orada, sessizlik gerçekten sessizliktir, sadece bir Karayipler kumsalına vuran dalgaların veya Kanada’daki Rocky sıradağlarının ağaçları arasında esen rüzgarın sesi duyulur
| inglês | turco |
|---|---|
| quiet | sessizlik |
| actually | gerçekten |
| caribbean | karayipler |
| beach | kumsal |
| or | veya |
| a | bir |
EN There, quiet is actually quiet, just the sounds of waves against a Caribbean beach or a breeze through the trees of the Canadian Rockies
TR Orada, sessizlik gerçekten sessizliktir, sadece bir Karayipler kumsalına vuran dalgaların veya Kanada’daki Rocky sıradağlarının ağaçları arasında esen rüzgarın sesi duyulur
| inglês | turco |
|---|---|
| quiet | sessizlik |
| actually | gerçekten |
| caribbean | karayipler |
| beach | kumsal |
| or | veya |
| a | bir |
EN There, quiet is actually quiet, just the sounds of waves against a Caribbean beach or a breeze through the trees of the Canadian Rockies
TR Orada, sessizlik gerçekten sessizliktir, sadece bir Karayipler kumsalına vuran dalgaların veya Kanada’daki Rocky sıradağlarının ağaçları arasında esen rüzgarın sesi duyulur
| inglês | turco |
|---|---|
| quiet | sessizlik |
| actually | gerçekten |
| caribbean | karayipler |
| beach | kumsal |
| or | veya |
| a | bir |
EN There, quiet is actually quiet, just the sounds of waves against a Caribbean beach or a breeze through the trees of the Canadian Rockies
TR Orada, sessizlik gerçekten sessizliktir, sadece bir Karayipler kumsalına vuran dalgaların veya Kanada’daki Rocky sıradağlarının ağaçları arasında esen rüzgarın sesi duyulur
| inglês | turco |
|---|---|
| quiet | sessizlik |
| actually | gerçekten |
| caribbean | karayipler |
| beach | kumsal |
| or | veya |
| a | bir |
EN There, quiet is actually quiet, just the sounds of waves against a Caribbean beach or a breeze through the trees of the Canadian Rockies
TR Orada, sessizlik gerçekten sessizliktir, sadece bir Karayipler kumsalına vuran dalgaların veya Kanada’daki Rocky sıradağlarının ağaçları arasında esen rüzgarın sesi duyulur
| inglês | turco |
|---|---|
| quiet | sessizlik |
| actually | gerçekten |
| caribbean | karayipler |
| beach | kumsal |
| or | veya |
| a | bir |
EN There, quiet is actually quiet, just the sounds of waves against a Caribbean beach or a breeze through the trees of the Canadian Rockies
TR Orada, sessizlik gerçekten sessizliktir, sadece bir Karayipler kumsalına vuran dalgaların veya Kanada’daki Rocky sıradağlarının ağaçları arasında esen rüzgarın sesi duyulur
| inglês | turco |
|---|---|
| quiet | sessizlik |
| actually | gerçekten |
| caribbean | karayipler |
| beach | kumsal |
| or | veya |
| a | bir |
EN There, quiet is actually quiet, just the sounds of waves against a Caribbean beach or a breeze through the trees of the Canadian Rockies
TR Orada, sessizlik gerçekten sessizliktir, sadece bir Karayipler kumsalına vuran dalgaların veya Kanada’daki Rocky sıradağlarının ağaçları arasında esen rüzgarın sesi duyulur
| inglês | turco |
|---|---|
| quiet | sessizlik |
| actually | gerçekten |
| caribbean | karayipler |
| beach | kumsal |
| or | veya |
| a | bir |
EN There, quiet is actually quiet, just the sounds of waves against a Caribbean beach or a breeze through the trees of the Canadian Rockies
TR Orada, sessizlik gerçekten sessizliktir, sadece bir Karayipler kumsalına vuran dalgaların veya Kanada’daki Rocky sıradağlarının ağaçları arasında esen rüzgarın sesi duyulur
| inglês | turco |
|---|---|
| quiet | sessizlik |
| actually | gerçekten |
| caribbean | karayipler |
| beach | kumsal |
| or | veya |
| a | bir |
EN There, quiet is actually quiet, just the sounds of waves against a Caribbean beach or a breeze through the trees of the Canadian Rockies
TR Orada, sessizlik gerçekten sessizliktir, sadece bir Karayipler kumsalına vuran dalgaların veya Kanada’daki Rocky sıradağlarının ağaçları arasında esen rüzgarın sesi duyulur
| inglês | turco |
|---|---|
| quiet | sessizlik |
| actually | gerçekten |
| caribbean | karayipler |
| beach | kumsal |
| or | veya |
| a | bir |
EN There, quiet is actually quiet, just the sounds of waves against a Caribbean beach or a breeze through the trees of the Canadian Rockies
TR Orada, sessizlik gerçekten sessizliktir, sadece bir Karayipler kumsalına vuran dalgaların veya Kanada’daki Rocky sıradağlarının ağaçları arasında esen rüzgarın sesi duyulur
| inglês | turco |
|---|---|
| quiet | sessizlik |
| actually | gerçekten |
| caribbean | karayipler |
| beach | kumsal |
| or | veya |
| a | bir |
EN There, quiet is actually quiet, just the sounds of waves against a Caribbean beach or a breeze through the trees of the Canadian Rockies
TR Orada, sessizlik gerçekten sessizliktir, sadece bir Karayipler kumsalına vuran dalgaların veya Kanada’daki Rocky sıradağlarının ağaçları arasında esen rüzgarın sesi duyulur
| inglês | turco |
|---|---|
| quiet | sessizlik |
| actually | gerçekten |
| caribbean | karayipler |
| beach | kumsal |
| or | veya |
| a | bir |
EN There, quiet is actually quiet, just the sounds of waves against a Caribbean beach or a breeze through the trees of the Canadian Rockies
TR Orada, sessizlik gerçekten sessizliktir, sadece bir Karayipler kumsalına vuran dalgaların veya Kanada’daki Rocky sıradağlarının ağaçları arasında esen rüzgarın sesi duyulur
| inglês | turco |
|---|---|
| quiet | sessizlik |
| actually | gerçekten |
| caribbean | karayipler |
| beach | kumsal |
| or | veya |
| a | bir |
EN Instead of fearing the trials of daily life, I take quiet pleasure in making my bed, taking showers, cleaning my house, taking walks, meditating, being with loved ones, and learning new things
TR Günlük hayatın imtihanlarından korkmak yerine yatağımı toplamaktan, duş almaktan, evimi temizlemekten, yürüyüş yapmaktan, meditasyon yapmaktan, sevdiklerimle birlikte olmaktan, yeni şeyler öğrenmekten sessizce zevk alıyorum
| inglês | turco |
|---|---|
| new | yeni |
| things | şeyler |
| daily | günlük |
| life | hayat |
| with | birlikte |
EN "Tiny live blues music place with an attitude. Worth a visit if you want some quiet music with a nice cocktail or beer. Hard to find a seat during weekends."
TR "Çok sıcak, çok keyifli bir mekan. İyi müzik ve keyifli bir akşam içşn mutlaka uğrayın. Fiyatlarda gayet makul."
| inglês | turco |
|---|---|
| music | müzik |
| place | mekan |
| you | ve |
| a | bir |
EN To get the very best quality audio record in a very quiet environment with no background noise, ensure speakers that speak loudly and clearly, ensure speakers that don’t talk over each other, and use high quality microphones.
TR Arka plan gürültüsü olmadan çok sessiz bir ortamda en iyi kalitede ses kaydını elde etmek için, yüksek sesle ve net konuşan hoparlörlerden emin olun, birbiriyle konuşmayan hoparlörlerden emin olun ve yüksek kaliteli mikrofonlar kullanın.
| inglês | turco |
|---|---|
| quiet | sessiz |
| background | arka plan |
| record | kaydını |
| quality | kaliteli |
| noise | gürültü |
| high | yüksek |
| with | olmadan |
| get | elde |
| a | bir |
| best | en |
EN We were living a safe and quiet life in our country. I was working as a teacher and my husband was working as a taxi driver. My children were going to the school and I had good relations with my neighbors. Our lives were just going by.
TR Memleketimde güvenli ve sakin bir hayat yaşıyorduk. Ben, senelerdir öğretmenlik yapıyordum; eşim de taksi şoförü olarak çalışıyordu. Çocuklarım okullarına gidip geliyordu; komşularımla iyi geçiniyordum. Akıp gidiyordu hayatımız.
| inglês | turco |
|---|---|
| my | mı |
| good | iyi |
| i | ben |
| and | ve |
| life | hayat |
| a | bir |
| to | güvenli |
EN We were living a safe and quiet life in our country. I was working as a teacher and my husband was working as a taxi driver. My children were going to the school and I had good relations with my neighbors. Our lives were just going by.
TR Memleketimde güvenli ve sakin bir hayat yaşıyorduk. Ben, senelerdir öğretmenlik yapıyordum; eşim de taksi şoförü olarak çalışıyordu. Çocuklarım okullarına gidip geliyordu; komşularımla iyi geçiniyordum. Akıp gidiyordu hayatımız.
| inglês | turco |
|---|---|
| my | mı |
| good | iyi |
| i | ben |
| and | ve |
| life | hayat |
| a | bir |
| to | güvenli |
EN The hotel provides 171 rooms and suites, which offer a quiet atmosphere, with functional, clever design in natural and sustainable materials and high-quality modern furnishings and finishing
TR Otel, doğal ve sürdürülebilir malzemeler ve yüksek kaliteli mobilyalar ve eşyalarla işlevsel, akıllı bir tasarıma sahip, sessiz bir atmosfer vaat eden 171 oda ve süit sunmaktadır
| inglês | turco |
|---|---|
| hotel | otel |
| rooms | oda |
| suites | süit |
| quiet | sessiz |
| functional | işlevsel |
| design | tasarıma |
| natural | doğal |
| sustainable | sürdürülebilir |
| materials | malzemeler |
| high | yüksek |
| and | ve |
| quality | kaliteli |
| a | bir |
EN Built-in 140mm ultra quiet fan notebook cooler with ergonomic design, supporting up to 15” gaming no...
TR 15 inçe kadar oyun dizüstü bilgisayarlarını destekleyen, ergonomik tasarıma sahip dahili 140 mm ultr...
| inglês | turco |
|---|---|
| gaming | oyun |
| notebook | dizüstü |
| supporting | destekleyen |
| ergonomic | ergonomik |
| design | tasarıma |
| in | dahili |
| to | sahip |
EN Medical technology is a quiet export hit for Germany. Learn here six surprising facts about a rather unknown industry.
TR Sağlık teknolojisi, Alman ihracatının gizli başarısı. Pek bilinmeyen alana ilişkin altı şaşırtıcı olguyu buradan öğrenebilirsin.
| inglês | turco |
|---|---|
| medical | sağlık |
| technology | teknolojisi |
| export | ihracat |
| germany | alman |
| here | buradan |
| unknown | bilinmeyen |
| six | altı |
| a | a |
EN Response Style: Tactile & Quiet
TR Tepki Stili: Dokunsal & Sessiz
| inglês | turco |
|---|---|
| quiet | sessiz |
EN We were living a safe and quiet life in our country. I was working as a teacher and my husband was working as a taxi driver. My children were going to the school and I had good relations with my neighbors. Our lives were just going by.
TR Memleketimde güvenli ve sakin bir hayat yaşıyorduk. Ben, senelerdir öğretmenlik yapıyordum; eşim de taksi şoförü olarak çalışıyordu. Çocuklarım okullarına gidip geliyordu; komşularımla iyi geçiniyordum. Akıp gidiyordu hayatımız.
| inglês | turco |
|---|---|
| my | mı |
| good | iyi |
| i | ben |
| and | ve |
| life | hayat |
| a | bir |
| to | güvenli |
EN We were living a safe and quiet life in our country. I was working as a teacher and my husband was working as a taxi driver. My children were going to the school and I had good relations with my neighbors. Our lives were just going by.
TR Memleketimde güvenli ve sakin bir hayat yaşıyorduk. Ben, senelerdir öğretmenlik yapıyordum; eşim de taksi şoförü olarak çalışıyordu. Çocuklarım okullarına gidip geliyordu; komşularımla iyi geçiniyordum. Akıp gidiyordu hayatımız.
| inglês | turco |
|---|---|
| my | mı |
| good | iyi |
| i | ben |
| and | ve |
| life | hayat |
| a | bir |
| to | güvenli |
EN Built-in 140mm ultra quiet fan notebook cooler with ergonomic design, supporting up to 15” gaming no...
TR 15 inçe kadar oyun dizüstü bilgisayarlarını destekleyen, ergonomik tasarıma sahip dahili 140 mm ultr...
| inglês | turco |
|---|---|
| gaming | oyun |
| notebook | dizüstü |
| supporting | destekleyen |
| ergonomic | ergonomik |
| design | tasarıma |
| in | dahili |
| to | sahip |
EN The unique metallic structure (metallic blades and fins) with copper base guarantees extremely quiet, yet powerful operation
TR Bakır tabanlı benzersiz metalik yapı (metalik bıçaklar ve kanatlar) son derece sessiz, ancak güçlü çalışmayı garanti eder
| inglês | turco |
|---|---|
| unique | benzersiz |
| and | ve |
| copper | bakır |
| guarantees | garanti |
| extremely | son derece |
| quiet | sessiz |
| structure | yapı |
| powerful | güçlü |
| the | ancak |
EN Supporting all the latest Intel and AMD CPU socket, Riing Silent 12 RGB gives you excellent cooling and whisper-quiet performance!
TR En yeni Intel ve AMD CPU soketlerini destekleyen Riing Silent 12 RGB size mükemmel soğutma ve fısıltı sessiz performans sunar!
| inglês | turco |
|---|---|
| supporting | destekleyen |
| intel | intel |
| amd | amd |
| cpu | cpu |
| gives | sunar |
| excellent | mükemmel |
| cooling | soğutma |
| performance | performans |
| silent | sessiz |
| latest | en |
| and | ve |
| the | size |
EN This guarantees ultra-quiet noise level without compromising on the cooling performance
TR Bu, soğutma performansından ödün vermeden ultra sessiz gürültü seviyesini garanti eder
| inglês | turco |
|---|---|
| guarantees | garanti |
| level | seviyesini |
| without | vermeden |
| cooling | soğutma |
| this | bu |
| ultra | ultra |
| quiet | sessiz |
| noise | gürültü |
| performance | performans |
EN Contac 9 CPU Cooler delivers excellent cooling and whisper-quiet performance
TR Contac 9 CPU Soğutucu, mükemmel soğutma ve fısıltı sessiz performans sunar
| inglês | turco |
|---|---|
| cpu | cpu |
| cooler | soğutucu |
| delivers | sunar |
| excellent | mükemmel |
| cooling | soğutma |
| and | ve |
| performance | performans |
| quiet | sessiz |
EN Built-in 140mm ultra quiet fan notebook cooler with ergonomic design, supporting up to 15” gaming notebooks.
TR 15 inçe kadar oyun dizüstü bilgisayarlarını destekleyen, ergonomik tasarıma sahip dahili 140 mm ultra sessiz fanlı dizüstü bilgisayar soğutucusu.
| inglês | turco |
|---|---|
| gaming | oyun |
| supporting | destekleyen |
| ergonomic | ergonomik |
| design | tasarıma |
| ultra | ultra |
| quiet | sessiz |
| notebook | dizüstü |
| in | dahili |
| to | sahip |
EN Massive S14’s built-in quiet 140mm fan that offers big but silent airflow and high cooling performance to reduce the overall temperature of your laptop/notebook.
TR Büyük ama sessiz hava akışı sunan Massive S14'ün yerleşik sessiz 140 mm fanı ve dizüstü bilgisayarınızın/dizüstü bilgisayarınızın genel sıcaklığını azaltmak için yüksek soğutma performansı
| inglês | turco |
|---|---|
| s | s |
| built-in | yerleşik |
| fan | fan |
| offers | sunan |
| cooling | soğutma |
| overall | genel |
| temperature | sıcaklığı |
| but | ama |
| silent | sessiz |
| high | yüksek |
| of | in |
| and | ve |
| reduce | azaltmak |
| massive | büyük |
| to | için |
EN A built-in 140mm quiet fan offers big airflow and high cooling performance, reducing the overall temperature of your laptop/notebook
TR Dahili 140mm sessiz fan, dizüstü bilgisayarınızın genel sıcaklığını düşürerek büyük hava akımı ve yüksek soğutma performansı sunar
| inglês | turco |
|---|---|
| quiet | sessiz |
| fan | fan |
| offers | sunar |
| cooling | soğutma |
| overall | genel |
| temperature | sıcaklığı |
| of | ın |
| in | dahili |
| high | yüksek |
| big | büyük |
| and | ve |
EN A massive built-in quiet 200mm LED fan with adjustable fan speed offers big airflow and high cooling performance and to reduce the overall temperature of your laptop/notebook
TR Ayarlanabilir fan hızına sahip büyük dahili sessiz 200mm LED fan, büyük hava akımı ve yüksek soğutma performansı sunar ve dizüstü bilgisayarınızın genel sıcaklığını düşürü
| inglês | turco |
|---|---|
| quiet | sessiz |
| led | led |
| fan | fan |
| offers | sunar |
| cooling | soğutma |
| overall | genel |
| temperature | sıcaklığı |
| of | ın |
| in | dahili |
| massive | büyük |
| speed | hız |
| high | yüksek |
| to | sahip |
| and | ve |
EN Built-in quiet 140mm LED fan with adjustable speed control knob to indulge as long as user wishes.
TR Dahili sessiz 140mm LED fan ayarlanabilir hız kontrol düğmesi ile tam kontrol sağlar
| inglês | turco |
|---|---|
| quiet | sessiz |
| led | led |
| fan | fan |
| speed | hız |
| control | kontrol |
| in | dahili |
| with | ile |
EN Built-in 140mm ultra quiet fan notebook cooler with ergonomic design, supporting up to 15” gaming no...
TR 15 inçe kadar oyun dizüstü bilgisayarlarını destekleyen, ergonomik tasarıma sahip dahili 140 mm ultr...
| inglês | turco |
|---|---|
| gaming | oyun |
| notebook | dizüstü |
| supporting | destekleyen |
| ergonomic | ergonomik |
| design | tasarıma |
| in | dahili |
| to | sahip |
EN Medical technology is a quiet export hit for Germany. Learn here six surprising facts about a rather unknown industry.
TR Sağlık teknolojisi, Alman ihracatının gizli başarısı. Pek bilinmeyen alana ilişkin altı şaşırtıcı olguyu buradan öğrenebilirsin.
| inglês | turco |
|---|---|
| medical | sağlık |
| technology | teknolojisi |
| export | ihracat |
| germany | alman |
| here | buradan |
| unknown | bilinmeyen |
| six | altı |
| a | a |
EN We wanted more quiet, more living space and more green all around.
TR Daha sakin, daha yeşil ve yaşama alanımızın daha geniş olduğu bir yerde yaşamak istedik.
| inglês | turco |
|---|---|
| space | alan |
| green | yeşil |
| and | ve |
| more | daha |
| all | ya |
EN Here people find room, nature, quiet, sustainability - and super-fast internet.
TR İnsanları burada açıklık, doğa, sakinlik ve sürdürülebilirlik bekliyor – ve elbette müthiş hızlı bir internet.
| inglês | turco |
|---|---|
| here | burada |
| nature | doğa |
| sustainability | sürdürülebilirlik |
| internet | internet |
| and | ve |
EN Be it birdsong, bell chimes or night-time quiet: Germany boasts a wide range of different sounds. We reveal what a day in Germany sounds like.
TR Kuş şakıması olsun, çan sesleri ya da gece sükuneti olsun: Almanya’nın sunduğu ses dünyası da oldukça geniş. Almanya’da bir güne eşlik eden sesleri anlatıyoruz.
| inglês | turco |
|---|---|
| night | gece |
| wide | geniş |
| in | da |
| be | olsun |
| different | bir |
EN So it comes as no surprise that there is a rule stipulating the time in the evening from when people have to be quiet
TR Öyle ki, akşamları saat kaçtan sonra gürültü yapılıp yapılamayacağıyla ilgili kurallar da var
| inglês | turco |
|---|---|
| in | da |
| a | saat |
| the | sonra |
EN From 10 pm until 6 am, “Nachtruhe” – night-time quiet – must be maintained throughout Germany
TR Almanya’da akşam saat 10’dan sabah 6’ya kadar gece istirahatı söz konusu
| inglês | turco |
|---|---|
| time | saat |
| night | gece |
| from | dan |
EN "Tiny live blues music place with an attitude. Worth a visit if you want some quiet music with a nice cocktail or beer. Hard to find a seat during weekends."
TR "Çok sıcak, çok keyifli bir mekan. İyi müzik ve keyifli bir akşam içşn mutlaka uğrayın. Fiyatlarda gayet makul."
| inglês | turco |
|---|---|
| music | müzik |
| place | mekan |
| you | ve |
| a | bir |
EN "Beautiful park to just relax and bring your dog to.....and during the day on the weekdays are mainly empty so its really nice when you just need some fresh air but quiet time as well :)"
TR "eskiden rozetler daha güzeldi"
EN "Tiny live blues music place with an attitude. Worth a visit if you want some quiet music with a nice cocktail or beer. Hard to find a seat during weekends."
TR "Çok sıcak, çok keyifli bir mekan. İyi müzik ve keyifli bir akşam içşn mutlaka uğrayın. Fiyatlarda gayet makul."
| inglês | turco |
|---|---|
| music | müzik |
| place | mekan |
| you | ve |
| a | bir |
EN "Beautiful park to just relax and bring your dog to.....and during the day on the weekdays are mainly empty so its really nice when you just need some fresh air but quiet time as well :)"
TR "eskiden rozetler daha güzeldi"
EN "Tiny live blues music place with an attitude. Worth a visit if you want some quiet music with a nice cocktail or beer. Hard to find a seat during weekends."
TR "Çok sıcak, çok keyifli bir mekan. İyi müzik ve keyifli bir akşam içşn mutlaka uğrayın. Fiyatlarda gayet makul."
| inglês | turco |
|---|---|
| music | müzik |
| place | mekan |
| you | ve |
| a | bir |
EN "Beautiful park to just relax and bring your dog to.....and during the day on the weekdays are mainly empty so its really nice when you just need some fresh air but quiet time as well :)"
TR "eskiden rozetler daha güzeldi"
EN "Tiny live blues music place with an attitude. Worth a visit if you want some quiet music with a nice cocktail or beer. Hard to find a seat during weekends."
TR "Çok sıcak, çok keyifli bir mekan. İyi müzik ve keyifli bir akşam içşn mutlaka uğrayın. Fiyatlarda gayet makul."
| inglês | turco |
|---|---|
| music | müzik |
| place | mekan |
| you | ve |
| a | bir |
EN "Beautiful park to just relax and bring your dog to.....and during the day on the weekdays are mainly empty so its really nice when you just need some fresh air but quiet time as well :)"
TR "eskiden rozetler daha güzeldi"
EN "Tiny live blues music place with an attitude. Worth a visit if you want some quiet music with a nice cocktail or beer. Hard to find a seat during weekends."
TR "Çok sıcak, çok keyifli bir mekan. İyi müzik ve keyifli bir akşam içşn mutlaka uğrayın. Fiyatlarda gayet makul."
| inglês | turco |
|---|---|
| music | müzik |
| place | mekan |
| you | ve |
| a | bir |
Mostrando 50 de 50 traduções
Traduções semelhantes
i take quiet take quiet pleasure quiet go quiet quiet environment quiet place very quiet quiet life quiet atmosphere quiet music very quiet environment quiet export hit quiet beach common a quiet quiet place away a very quiet wanted more quiet goes a quiet night time quiet a quiet atmosphere a quiet a quiet road a more quiet usually quiet i am quiet a quiet export enjoy a quiet very quiet street quiet location right rent a quiet want some quiet air but quiet quiet picturesque village quiet is actually a quiet safe quiet location offer a quiet whisper quiet performance would go quiet take take off account takeover take—and advantages will take place on october take users experience we’ll take care doesn't take long take away meetings take place let's take back
Tcheco
alemão
chinês
coreano
espanhol
finlandês
francês
holandês
húngaro
indonésio
italiano
japonês
norueguês
polonês
português
russo
sueco
turco
vietnamita
árabe