Traduzir "during his statement" para turco

Mostrando 50 de 50 traduções da frase "during his statement" de inglês para turco

Tradução de inglês para turco de during his statement

inglês
turco

EN A statement can be an assignment, a function call, a loop, a conditional statement or even a statement that does nothing (an empty statement)

TR Bir deyim; bir atama, bir işlev çağrısı, bir döngü, bir koşullu deyim hatta hiçbir şey yapmayan bir deyim (boş bir deyim) olabilir

inglês turco
function işlev
conditional koşullu
call çağrısı
empty boş
even bir
be olabilir
that şey
nothing bir şey

EN Once, he tried to hide his finger under the table during the job interview but when they realized that his finger they rejected him by saying that they would not be able to recruit him because his injured finger would be a ‘high risk’ in the work.

TR Bir keresinde Erhan, görüşmesinde parmağını masanın altına saklamaya çalışmış ancak yetkililer parmağını fark edince yaralı parmağının için 'yüksek risk' taşıyacağını öne sürerek başvurusunu reddetmişler.

inglês turco
high yüksek
risk risk
his in
because için
a bir

EN Once, he tried to hide his finger under the table during the job interview but when they realized that his finger they rejected him by saying that they would not be able to recruit him because his injured finger would be a ‘high risk’ in the work.

TR Bir keresinde Erhan, görüşmesinde parmağını masanın altına saklamaya çalışmış ancak yetkililer parmağını fark edince yaralı parmağının için 'yüksek risk' taşıyacağını öne sürerek başvurusunu reddetmişler.

inglês turco
high yüksek
risk risk
his in
because için
a bir

EN Once, he tried to hide his finger under the table during the job interview but when they realized that his finger they rejected him by saying that they would not be able to recruit him because his injured finger would be a ‘high risk’ in the work.

TR Bir keresinde Erhan, görüşmesinde parmağını masanın altına saklamaya çalışmış ancak yetkililer parmağını fark edince yaralı parmağının için 'yüksek risk' taşıyacağını öne sürerek başvurusunu reddetmişler.

inglês turco
high yüksek
risk risk
his in
because için
a bir

EN Once, he tried to hide his finger under the table during the job interview but when they realized that his finger they rejected him by saying that they would not be able to recruit him because his injured finger would be a ‘high risk’ in the work.

TR Bir keresinde Erhan, görüşmesinde parmağını masanın altına saklamaya çalışmış ancak yetkililer parmağını fark edince yaralı parmağının için 'yüksek risk' taşıyacağını öne sürerek başvurusunu reddetmişler.

inglês turco
high yüksek
risk risk
his in
because için
a bir

EN else extends an if statement to execute a statement in case the expression in the if statement evaluates to false

TR Else, bir if deyimini false döndürdüğü takdirde bir deyim çalıştırmak üzere genişletir

inglês turco
if takdirde
a bir

EN Sahin, who was born in Turkey and did his PhD in Cologne, came to Germany with his parents because his father had found a job at a car factory

TR Türkiye’de doğan Şahin tıpta uzmanlığını Köln’de yapmış ve babası bir otomobil fabrikasında bulduğu için anne babasıyla birlikte Almanya’ya gelmiş

inglês turco
parents anne
car otomobil
and ve
his in
at nda
a bir
because için

EN Writing about his grandfather, he says: “Throughout his life he was grateful that Germany had given him the opportunity to provide his family with a better life

TR Demir, büyükbabası hakkında şunları yazıyor: “Hayatı boyunca, kendisine ve ailesine daha iyi bir yaşam imkanı sunduğu için Almanya’ya minnettardı

EN Felix Banaszak says he has a “classic Ruhr area biography”, and by that he means that his family shares a migration background. His great-grandparents on his father’s side of the family came to the Ruhr Valley from Poland.

TR Felix Banaszak kendisinin “klasik bir Ruhr Bölgesi hayat hikayesine” sahip olduğunu söylüyor; kastettiği, ailesinin göç geçmişi. Babasının büyük dedesi Ruhr bölgesine Polonya’dan gelmiş.

EN Einstein always used his knowledge to inform the world better and left his intelligence as his legacy.

TR Einstein bilgisini her zaman dünyayı daha iyi bilgilendirmek için kullandı ve zekasını miras olarak bıraktı.

inglês turco
legacy miras
his in
and ve
better daha iyi
always her zaman
world dünyayı

EN At any point during the meeting, anyone may send me a private message with the phrase “Safety statement” and I will re-read the Safety statement

TR Toplantının herhangi bir noktasında herhangi biri bana “Güvenlik beyanı” ibaresiyle özel bir mesaj gönderebilir ve Güvenlik beyanını tekrar okuyacağım

EN During his statement at the Uludağ Economic Summit, Dr. Tamer Saka, the CEO of Kibar Holding, said that they aim to pave the way for Turkey to enter global markets by investing in products and fields that generate added value.

TR Kibar Holding'in CEO'su Dr. Tamer Saka, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde yaptığı açıklamada, katma değer yaratan alanlara ve ürünlere yatırım yaparak Türkiye'yi global pazarlara taşımayı hedeflediklerini söyledi.

inglês turco
economic ekonomi
kibar kibar
global global
added katma
value değer
products ürünlere
by yaparak
at de
and ve
investing yatırım

EN A statement-group is a statement by itself as well

TR Bir deyim grubu da kendi başına bir deyim olarak kabul edilir

inglês turco
group grubu
by başına
a bir
as olarak

EN In his first government statement, the new chancellor has promised that the government will take all necessary measures. 

TR Yeni şansölye yaptığı ilk hükümet açıklamasında, hükümetin gerekli tüm önlemleri alacağını temin etti.    

inglês turco
government hükümet
necessary gerekli
chancellor şansölye
measures önlemleri
new yeni
all tüm
first ilk

EN Director J.P. Klautz at his desk, with on the wall a portrait of his mentor Herman Robbers

TR Yönetici J.P. Klautz masasında, duvarda akıl hocası Herman Robbers'in bir portresiyle birlikte

inglês turco
at nda
a bir
with birlikte

EN After he had to leave this work because his finger was cut off, he tried to earn a living for himself and his family by working in daily jobs

TR Parmağı kesildiği için işinden ayrılmak zorunda kalan Erhan, günlük işlerde çalışarak kendisi ve ailesi için bir geçim kaynağı sağlamaya çalıştı

inglês turco
family ailesi
daily günlük
his in
and ve
working çalışarak
work
off bir

EN If he did not have his own house, he could not pay the apartment rent and he would stay on the street with his family

TR Eğer yaşadığı ev kendisinin olmasaydı, bir dairenin kirasını ödeyemeyecek ve belki de ailesiyle birlikte sokakta kalacaktı

inglês turco
if eğer
pay bir
house ev
and ve
with birlikte
his ya

EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living

TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor

inglês turco
technical teknik
maintenance bakım
repair onarım
erhan erhan
a olan
and ve
working çalışıyor

EN The Tesla CEO has tweeted his affinity for the dog-theme cryptocurrency on numerous occasions and even changed his Twitter bio to CEO of Dogecoin at one point

TR Tesla CEO'su, çeşitli zamanlarda bu köpek temalı kripto para için desteği ile ilgili tweetler atmış ve hatta bir keresinde, Twitter bio bölümünü Dogecoin'in CEO'su olarak değiştirmişti

inglês turco
tesla tesla
twitter twitter
dog köpek
at de
has bu
and ve
on ilgili
even bir
to hatta
for için
of in
cryptocurrency kripto

EN Since September 2016, he has been serving his patients as a plastic surgeon in his office in Bayraklı, İzmir.They work with us for the seo services of the websites they provide online services.

TR Eylül 2016 tarihinden itibaren hastalarına estetik cerrah olarak İzmir Bayraklı’daki muayenehanesinde hizmet vermektedir.Online hizmet verdikleri web sitelerinin seo hizmetleri için bizimle çalışıyorlar.

inglês turco
september eylül
seo seo
with us bizimle
online online
websites web
patients hastalar
services hizmetleri
of in

EN Nick Drake (Nicholas Rodney Drake, Rangoon, Burma, June 19, 1948 - Tanworth-in-Arden, England, November 25, 1974) was an English folk singer known for his gentle, enigmatic songs and his vi… read more

TR Britanyalı şarkıcı, söz yazarı ve besteci. Sakin, utangaç fakat karamsardır. Kendine özgü bir akustik gitar çalış tekniğine sahiptir. Gitarı farklı biçimlerde akor ettiğinden gitarın ses… Devamını oku

EN jazz musician and composer widely acknowledged for his skills as an electric bass player, as well as his command of varied musical styles including jazz, jazz fusion, funk, and jazz-funk

TR basit bir ailenin çocuğu olarak doğan ve “dünyanın en iyi basçısı” ünvanını alan biridir o

inglês turco
of ın
as olarak
an bir
well iyi
and ve

EN He is noted for playing his red Gibson ES-335 and his Gibson L5 guitars

TR Kariyeri boyunca üç binin üzerinde konser vermiş, kırk ikinin üzerinde albüm kaydetmiş, 1976'dan beri gelen Contemporary Jazz'a öncülük etmiştir

inglês turco
for boyunca
is üzerinde
and gelen

EN While that made the world smaller for him, it was his discovery of the Internet that truly opened his eyes to the possibilities

TR Bu onun için dünyayı daha küçük hale getirirken,gerçek manada olabileceklere gözünü açan İnternetin keşfi olmuştur

inglês turco
of in
that gerçek
smaller daha küçük
world dünyayı

EN Jamie drives our vision, strategy, and growth. His love for customers is only superseded by his affection for chocolate.

TR Jamie vizyonumuzu, stratejimizi ve büyümemizi yönlendiriyor. Müşterilere olan sevgisi sadece çikolataya olan sevgisinin yerini alıyor.

inglês turco
customers müşterilere
and ve

EN After he had to leave this work because his finger was cut off, he tried to earn a living for himself and his family by working in daily jobs

TR Parmağı kesildiği için işinden ayrılmak zorunda kalan Erhan, günlük işlerde çalışarak kendisi ve ailesi için bir geçim kaynağı sağlamaya çalıştı

inglês turco
family ailesi
daily günlük
his in
and ve
working çalışarak
work
off bir

EN If he did not have his own house, he could not pay the apartment rent and he would stay on the street with his family

TR Eğer yaşadığı ev kendisinin olmasaydı, bir dairenin kirasını ödeyemeyecek ve belki de ailesiyle birlikte sokakta kalacaktı

inglês turco
if eğer
pay bir
house ev
and ve
with birlikte
his ya

EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living

TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor

inglês turco
technical teknik
maintenance bakım
repair onarım
erhan erhan
a olan
and ve
working çalışıyor

EN When journalist Deniz Yücel was arrested in Turkey in February 2017, a long struggle began for him, for his relatives, but also for all those who followed his story every day

TR Gazeteci Deniz Yücel, Şubat 2017'de Türkiye'de tutuklandığında uzun bir mücadele başladı - kendisi için, akrabaları için, ama aynı zamanda her gün hikayesini takip eden herkes için

inglês turco
long uzun
his in
followed takip
but ama
also de
when zamanda
day gün
for için

EN The patient shares detailed information with us about her/his medical history, like treating’s in the past, reports, test results and any other documents about her/his possible current conditions for the preliminary diagnosis.

TR Hasta ön tanı için şikayetlerini, eğer daha önce tedavi olduysa detaylı bilgileri ve varsa rapor, film, test sonucu vb. belgeleri bizimle paylaşır.

inglês turco
patient hasta
information bilgileri
reports rapor
test test
documents belgeleri
detailed detaylı
with us bizimle
his in
the önce
and ve
for için

EN Description: View Tangent femdom copulates him with his own cum hd as completely free. BDSM porn xxx Tangent femdom copulates him with his own cum video.

TR Açıklama: Teğet femdom onu kendi cum ile kopyalar hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx Teğet femdom onu kendi cum ile kopyalar video.

inglês turco
description açıklama
hd hd
completely tamamen
bdsm bdsm
free ücretsiz
video video
as olarak
own kendi
view ile
porn porno
xxx xxx

EN For his song “Not Angry”, Chris James shot a video in his grandma’s garden in Hilden. It has now gone viral in China. How did that happen?

TR Almanya’dan bu genç kadın ve erkekler 2022’de dikkatleri üzerlerine çekme şansına sahip. İsimlerini hatırlamakta fayda var.

inglês turco
a var
that sahip

EN The Tesla CEO has tweeted his affinity for the dog-theme cryptocurrency on numerous occasions and even changed his Twitter bio to CEO of Dogecoin at one point

TR Tesla CEO'su, çeşitli zamanlarda bu köpek temalı kripto para için desteği ile ilgili tweetler atmış ve hatta bir keresinde, Twitter bio bölümünü Dogecoin'in CEO'su olarak değiştirmişti

inglês turco
tesla tesla
twitter twitter
dog köpek
at de
has bu
and ve
on ilgili
even bir
to hatta
for için
of in
cryptocurrency kripto

EN After he had to leave this work because his finger was cut off, he tried to earn a living for himself and his family by working in daily jobs

TR Parmağı kesildiği için işinden ayrılmak zorunda kalan Erhan, günlük işlerde çalışarak kendisi ve ailesi için bir geçim kaynağı sağlamaya çalıştı

inglês turco
family ailesi
daily günlük
his in
and ve
working çalışarak
work
off bir

EN If he did not have his own house, he could not pay the apartment rent and he would stay on the street with his family

TR Eğer yaşadığı ev kendisinin olmasaydı, bir dairenin kirasını ödeyemeyecek ve belki de ailesiyle birlikte sokakta kalacaktı

inglês turco
if eğer
pay bir
house ev
and ve
with birlikte
his ya

EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living

TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor

inglês turco
technical teknik
maintenance bakım
repair onarım
erhan erhan
a olan
and ve
working çalışıyor

EN After he had to leave this work because his finger was cut off, he tried to earn a living for himself and his family by working in daily jobs

TR Parmağı kesildiği için işinden ayrılmak zorunda kalan Erhan, günlük işlerde çalışarak kendisi ve ailesi için bir geçim kaynağı sağlamaya çalıştı

inglês turco
family ailesi
daily günlük
his in
and ve
working çalışarak
work
off bir

EN If he did not have his own house, he could not pay the apartment rent and he would stay on the street with his family

TR Eğer yaşadığı ev kendisinin olmasaydı, bir dairenin kirasını ödeyemeyecek ve belki de ailesiyle birlikte sokakta kalacaktı

inglês turco
if eğer
pay bir
house ev
and ve
with birlikte
his ya

EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living

TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor

inglês turco
technical teknik
maintenance bakım
repair onarım
erhan erhan
a olan
and ve
working çalışıyor

EN Ammar Riad Abduljabbar had to fight for his ticket to Tokyo in every respect: he followed his father from Iraq to Hamburg at the age of 15 after struggling along doing odd jobs

TR Ammar Riad Abduljabbar, Tokyo biletini bileğinin hakkıyla kazandı: 15 yaşındayken memleketi Irak’ta her türlü işte şansını denedikten sonra babasının peşinden Irak’tan Hamburg’a gelmiş

inglês turco
tokyo tokyo
the sonra

EN Karlos from Spain tells you in the video about his experience of training as a media designer in Germany and how it changed his life.

TR İspanya uyruklu Karlos, medya tasarımcılığı meslek eğitimini nasıl yaşadığını ve bunun hayatını nasıl değiştirdiğini size bu videosunda anlatıyor.

inglês turco
tells anlatıyor
media medya
designer tasarımcı
and ve
how nasıl
life hayat
the size

EN Tom Grond (@traveltomtom) from the Netherlands is a "Fulltime Traveller". He has travelled to Germany more than once. He shares his experiences on his Travelblog.

TR Hollanda’da yaşayan Tom Grond (@traveltomtom) bir „fulltime traveler“. Almanya’yı bir defadan fazla gezmiş. Kendi seyahat blogunda deneyimlerini anlatıyor.

inglês turco
tom tom
a bir
more fazla
his kendi

EN The fifty-two year old, who grew up in Moscow, has lived in Berlin since 1990 and writes his books in German, not in his Russian mother tongue

TR 52 yaşınndaki Kaminer 1990’dan beri Berlin’de yaşıyor ve kitaplarını anadili olan Rusçada değil Almanca yazıyor

inglês turco
has olan
his ya
and ve
books kitaplar
the değil

EN “I did it to make sure my vote counted, and it was thrilling to know that it was important.” He was five years old when his parents brought him and his brother to Germany from St Petersburg in 1993

TR “Sesimi duyurabilmek için oyumu kullandım

EN His words carry weight, he weighs up his judgements carefully

TR Değerlendirmelerini enine boyuna düşünerek yapan viroloğun sözlerine değer veriliyor

EN His father was a miner and later a teacher, his mother a housewife

TR Babası bir madenci, daha sonra da öğretmenlik yapmış, annesi ev kadını

inglês turco
was daha
later daha sonra
a bir

EN While that made the world smaller for him, it was his discovery of the Internet that truly opened his eyes to the possibilities

TR Bu onun için dünyayı daha küçük hale getirirken,gerçek manada olabileceklere gözünü açan İnternetin keşfi olmuştur

inglês turco
of in
that gerçek
smaller daha küçük
world dünyayı

EN Nick Drake (Nicholas Rodney Drake, Rangoon, Burma, June 19, 1948 - Tanworth-in-Arden, England, November 25, 1974) was an English folk singer known for his gentle, enigmatic songs and his vi… read more

TR Britanyalı şarkıcı, söz yazarı ve besteci. Sakin, utangaç fakat karamsardır. Kendine özgü bir akustik gitar çalış tekniğine sahiptir. Gitarı farklı biçimlerde akor ettiğinden gitarın ses… Devamını oku

EN jazz musician and composer widely acknowledged for his skills as an electric bass player, as well as his command of varied musical styles including jazz, jazz fusion, funk, and jazz-funk

TR basit bir ailenin çocuğu olarak doğan ve “dünyanın en iyi basçısı” ünvanını alan biridir o

inglês turco
of ın
as olarak
an bir
well iyi
and ve

EN He is noted for playing his red Gibson ES-335 and his Gibson L5 guitars

TR Kariyeri boyunca üç binin üzerinde konser vermiş, kırk ikinin üzerinde albüm kaydetmiş, 1976'dan beri gelen Contemporary Jazz'a öncülük etmiştir

inglês turco
for boyunca
is üzerinde
and gelen

Mostrando 50 de 50 traduções