EN This will give you a better idea of what you’re doing right and what you’re doing wrong relative to the competition
"doing business even" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN This will give you a better idea of what you’re doing right and what you’re doing wrong relative to the competition
TR Bu, rekabete göre neleri doğru ve neleri yanlış yaptığınız konusunda size daha iyi bir fikir verecektir
inglês | turco |
---|---|
idea | fikir |
wrong | yanlış |
this | bu |
what | neleri |
better | daha iyi |
and | ve |
a | bir |
to | konusunda |
the | size |
EN Doing it yourself locks your precious time from doing other more useful tasks
TR Bunu kendiniz yapmak, değerli zamanınızı diğer daha yararlı görevleri yapmaktan kilitler
inglês | turco |
---|---|
yourself | kendiniz |
precious | değerli |
time | zaman |
tasks | görevleri |
useful | yararlı |
other | diğer |
doing | yapmak |
more | daha |
it | bunu |
EN As an industry leader, we remain committed to doing our part in driving fast, system-wide, holistic changes and doing what we can to support food and beverage manufacturers in achieving their own sustainability goals
TR Sektör lideri olarak, hızlı, sistem genelinde, bütünsel değişimleri, ayrıca gıda ve içecek üreticilerinin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarını desteklemek için elimizden geleni yapmaya kararlıyız
inglês | turco |
---|---|
leader | lideri |
food | gıda |
beverage | içecek |
sustainability | sürdürülebilirlik |
goals | hedeflerine |
fast | hızlı |
system | sistem |
industry | sektör |
in | da |
an | genelinde |
to support | desteklemek |
and | ve |
to | ayrıca |
EN Even if you have created a completely new product, service, or initiative, there are still accounts of other people and institutions doing the same or similar work as you on Instagram
TR Tamamen yeni bir ürün, hizmet ya da girişim ortaya koysanız dahi, Instagram?da sizinle aynı veya benzer işleri yapan kişi ve kurumların hesapları da mevcuttur
inglês | turco |
---|---|
completely | tamamen |
service | hizmet |
accounts | hesaplar |
similar | benzer |
work | iş |
product | ürün |
and | ve |
institutions | kurumlar |
are | mevcuttur |
or | veya |
people | kişi |
the | aynı |
new | yeni bir |
EN We chose Romania as our home base since its legal framework supports online privacy and doesn’t force us to keep logs.No third-party - not your ISP, not even the Japanese government - can know what you’re doing online
TR Yasal altyapısı çevrimiçi gizliliği desteklediği ve bizi günlük tutmaya zorlamadığı için merkezimiz olarak Romanya’yı seçtik.İSS'niz ve Japonya devleti dahil hiçbir üçüncü taraf internette ne yaptığınızı bilememz
inglês | turco |
---|---|
legal | yasal |
privacy | gizliliği |
party | taraf |
online | çevrimiçi |
what | ne |
no | hiçbir |
even | bir |
third | üçüncü |
and | ve |
us | bizi |
its | in |
EN And: “Staying motivated over such a long period is very challenging for everyone involved.” What can help? Taking a day or an evening off now and again, and doing something entirely different, even if the opportunities are rare
TR Ve ekliyor: “Her katılımcının bu kadar uzun süre motive kalmasını sağlamak zor.” Tavsiyesi: Arada bazı günler veya akşamları boş tutmak ve nadiren mümkün olsa bile tamamen farklı bir şey yapmak
EN We will never share or sell our data with third parties and are not in the business of doing this
TR Verilerimizi hiçbir zaman üçüncü taraflarla paylaşmayacağız veya onlara satmayacağız, ayrıca işimizde bunu yapmıyoruz
inglês | turco |
---|---|
share | paylaş |
parties | taraflarla |
business | iş |
never | hiç |
and | bir |
data | zaman |
or | veya |
third | üçüncü |
EN At SteelSeries, we want to offer you the best possible experience. We have terms and conditions in place to protect you and us when doing business together. Read the rules you agree to below.
TR SteelSeries’de size olabilecek en iyi tecrübeyi sunmak istiyoruz. Birlikte iş yaparken sizi ve bizi koruyabilmek için şartlar ve koşullarımız bulunuyor. Aşağıda kabul ettiğiniz kuralları okuyabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
when | yaparken |
in | da |
terms | koşullar |
we | istiyoruz |
us | bizi |
best | en |
read | ve |
rules | kuralları |
the | kabul |
EN All companies, doing business in the sectors covered by our exhibition, will be informed about the exhibition regularly.
TR Fuarımızın kapsadığı sektörlerde faaliyet gösteren tüm firmalar fuar hakkında sürekli bilgilendirilecektir.
inglês | turco |
---|---|
all | tüm |
about | hakkında |
EN Furthermore, Germany promotes initiatives advocating a way of doing business that does not exploit people and nature
TR Almanya ayrıca, insanı ve doğayı sömürmeyen tarzda bir ekonomi yönündeki inisiyatifleri geliştiriyor
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
people | insan |
business | ekonomi |
and | ve |
a | bir |
EN You’re doing much more than just powering data capture – you’re building an ecosystem to fuel business transformation…and Zebra RFID is just what you need.
TR Veri yakalamayı güçlendirmekten çok daha fazlasını yapıyor ve işletme dönüşümünü hızlandırmak için bir ekosistem oluşturuyorsanız ihtiyaç duyduğunuz şey Zebra RFID.
inglês | turco |
---|---|
data | veri |
doing | yapıyor |
business | işletme |
ecosystem | ekosistem |
zebra | zebra |
rfid | rfid |
more | fazlasını |
and | ve |
need | ihtiyaç |
EN The editor even will even show you how each thumbnail looks across YouTube, Facebook & Twitter!
TR Düzenleyici size ayrıca her bir küçük resmin Yotube'da, Facebook'ta ve Twitter'da nasıl göründüğünü gösterecektir.
inglês | turco |
---|---|
editor | düzenleyici |
even | bir |
each | her |
how | nasıl |
you | ve |
the | size |
EN You can even see which operating system your audience uses on their devices! All of these are important metrics for you to measure your campaigns and use it to improve or even expand.
TR Hedef kitlenizin cihazlarında hangi işletim sistemlerini kullandığını bile görebilirsiniz! Kampanyalarınızı ölçümlemeniz ve gelişim ya da büyüme amacıyla kullanmanız için tüm bu önemli metrikler sunulur.
inglês | turco |
---|---|
devices | cihazlar |
your audience | kitlenizin |
important | önemli |
of | in |
these | bu |
campaigns | kampanyalar |
all | tüm |
and | ve |
EN The editor even will even show you how each thumbnail looks across YouTube, Facebook & Twitter!
TR Düzenleyici size ayrıca her bir küçük resmin Yotube'da, Facebook'ta ve Twitter'da nasıl göründüğünü gösterecektir.
inglês | turco |
---|---|
editor | düzenleyici |
even | bir |
each | her |
how | nasıl |
you | ve |
the | size |
EN It will help you find the next best Google keyword options, show you which keywords are the most relevant, and even give you keyword suggestions that you may not have even thought of before.
TR Bir sonraki en iyi Google anahtar kelime seçeneklerini bulmanıza yardımcı olacak, size hangi anahtar kelimelerin en alakalı olduğunu gösterecek ve hatta daha önce aklınıza bile gelmemiş olabilecek anahtar kelime önerileri sunacaktır.
inglês | turco |
---|---|
options | seçeneklerini |
suggestions | önerileri |
help | yardımcı |
next | sonraki |
relevant | alakalı |
and | ve |
even | bir |
EN It may even show you a keyword that works even better than the ones you had in mind! A good keyword finder does more than just show you long-tail keyword options, though
TR Hatta size aklınızdakilerden daha iyi sonuç veren bir anahtar kelime bile gösterebilir! İyi bir anahtar kelime bulucu size uzun kuyruklu anahtar kelime seçeneklerini göstermekten daha fazlasını yapar
inglês | turco |
---|---|
finder | bulucu |
options | seçeneklerini |
long | uzun |
more | fazlasını |
better | daha iyi |
ones | bir |
had | daha |
the | size |
EN The search for Phemex Guardians continues! The last time around, we received amazing responses from our communities and decided to grow it even further. If you are a trader, a supporter or even a cryp……
TR Sayın Phemex Kullanıcıları, Phemex, 7 Nisan 2022 saat 10:00 (UTC)’da aşağıdaki 55 spot işlem çiftini eklemiş bulunmaktadır. Kullanıcılar USDT ile bu tokenlerın spot işlemlerini ger……
EN The solutions we offer for Atlassian applications have gained acknowledgment even beyond Turkey, that is, in 34 countries, in 4 continents. We will strive to enhance this level of success of ours and make our international market share even larger.
TR Atlassian uygulamaları için sunduğumuz çözümler Türkiye 'nin ötesinde bile 4 kıtada 34 ülkede kabul görmektedir. Biz bizim başarı bu seviyede geliştirmek ve uluslararası pazar payı daha da büyük yapmak için çalışacağız.
inglês | turco |
---|---|
level | seviyede |
market | pazar |
we offer | sunduğumuz |
solutions | çözümler |
success | başarı |
international | uluslararası |
share | payı |
turkey | türkiye |
countries | ülkede |
beyond | ötesinde |
this | bu |
in | da |
larger | büyük |
we | biz |
and | ve |
the | kabul |
applications | uygulamalar |
of | in |
EN Excellent Customer Service, went above and beyond what was expected of them! Even going as far as to quite possibly crediting my previous year old purchases, something that no other hosting provider would even dare to touch
TR Mükemmel Müşteri Hizmetleri, onlardan beklenenin ötesine geçti! Hatta başka hiçbir hosting şirketinin yapmaya cesaret edemediği bir önceki yıl yaptığım satın alımlarımı geri ödeyecek kadar ileri gitti
inglês | turco |
---|---|
excellent | mükemmel |
year | yıl |
no | hiçbir |
other | başka |
beyond | ötesine |
hosting | hosting |
customer | müşteri |
service | hizmetleri |
them | onlardan |
even | bir |
to | hatta |
EN In the menu on the left, open the «Business Cards» tab. Click on the right business card design to open it in the editor. Then pick a business card template you like best.
TR Soldaki menüden «Kartvizitler» sekmesini açın. Düzenleyicide açmak üzere, ihtiyacınız olan kartvizit tasarımına tıklayın. Ardından, en beğendiğiniz kartvizit şablonunu seçin.
inglês | turco |
---|---|
menu | menü |
you | in |
best | en |
business cards | kartvizitler |
you like | beğendiğiniz |
design | tasarım |
template | şablonunu |
click | tıklayın |
open | açın |
a | olan |
the | açmak |
card | kartvizit |
EN Family Business Logo is great if you're working in Business industries. Use this template to create a logo for your business or team
TR Eğer Iş endüstrisinde çalışıyorsanız Aile Şirketi Logosu harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
inglês | turco |
---|---|
family | aile |
if | eğer |
this | bu |
template | şablonu |
or | veya |
team | takım |
a | bir |
EN In the menu on the left, open the «Business Cards» tab. Click on the right business card design to open it in the editor. Then pick a business card template you like best.
TR Soldaki menüden «Kartvizitler» sekmesini açın. Düzenleyicide açmak üzere, ihtiyacınız olan kartvizit tasarımına tıklayın. Ardından, en beğendiğiniz kartvizit şablonunu seçin.
inglês | turco |
---|---|
menu | menü |
you | in |
best | en |
business cards | kartvizitler |
you like | beğendiğiniz |
design | tasarım |
template | şablonunu |
click | tıklayın |
open | açın |
a | olan |
the | açmak |
card | kartvizit |
EN Greenworks saves 40% in IT costs by implementing IBM Sterling Supply Chain Business Network platform with Business Transaction Intelligence to give business users deep insight into their orders.
TR Greenworks, iş kullanıcılarına siparişlerine ilişkin kapsamlı içgörüler sağlamak için Business Transaction Intelligence ile IBM Sterling Supply Chain Business Network platformunu devreye alarak BT maliyetlerinde %40 tasarruf elde ediyor.
inglês | turco |
---|---|
ibm | ibm |
platform | platformunu |
orders | sipariş |
business | business |
network | network |
saves | tasarruf |
it | bt |
to | sağlamak |
give | için |
by | alarak |
users | kullanıcılar |
with | ile |
EN Taking a conscious effort to slow down your decision making and in doing so repeatedly question yourself as to whether you?re looking at the widest group of possible variables or the broadest choice of candidates
TR Karar almanızı yavaşlatmak için bilinçli bir çaba göstermek ve bunu yaparken olası en geniş değişkenler grubuna ya da en geniş aday seçeneklerine bakıp bakmadığınız yönünde kendinizi tekrar tekrar sorgulamak
inglês | turco |
---|---|
slow | yavaş |
decision | karar |
effort | çaba |
possible | olası |
re | tekrar |
at | de |
in | da |
of | in |
and | ve |
yourself | bir |
EN What is Elsevier doing to tackle unconscious bias?
TR Elsevier bilinçsiz önyargıyla mücadele etmek için neler yapıyor?
inglês | turco |
---|---|
doing | yapıyor |
unconscious | bilinçsiz |
elsevier | elsevier |
what | neler |
EN With helpful tips and educational content, not only does On Page SEO Checker give you optimization instructions, but it also explains why doing so would be worthwhile.
TR Faydalı ipuçları ve eğitici içerikler ile On Page SEO Checker sadece optimize edilmiş talimatlar vermekle kalmayıp, bunu yapmanın neden değerli olduğunu da açıklar.
inglês | turco |
---|---|
seo | seo |
checker | checker |
instructions | talimatlar |
helpful | faydalı |
tips | ipuçları |
and | ve |
with | ile |
it | bunu |
why | neden |
EN <strong>Paid traffic research</strong> - Learn whether your competitors are doing paid search advertising and where they funnel their paid traffic.
TR <strong>Ücretli trafik araştırması</strong> - Rakiplerinizin ücretli arama reklamı yapıp yapmadığını ve ücretli trafik kaynaklarını öğrenin.
inglês | turco |
---|---|
traffic | trafik |
advertising | reklam |
strong | strong |
paid | ücretli |
research | araştırması |
search | arama |
EN Want to keep an eye on how your competitors are doing?
TR Rakiplerinizi kontrol altında tutmak mı istiyorsunuz?
inglês | turco |
---|---|
to keep | tutmak |
EN Amazing work. Thanks for the effort. I really appreciate it. Ahrefs is my favorite SEO tools. You guys are doing a phenomenal job.
TR Harika bir çalışma. Çabanız için teşekkürler, Ahrefs en sevdiğim SEO araçlarına sahip. Olanağanüstü bir iş çıkarıyorsunuz.
inglês | turco |
---|---|
amazing | harika |
really | en |
seo | seo |
work | çalışma |
ahrefs | ahrefs |
for | için |
a | bir |
tools | araçları |
you | sahip |
EN We reserve the right to change this Privacy Policy at any time, but we will inform you when we are doing so, and highlight the changes we are making
TR Bu Gizlilik Politikasını herhangi bir zamanda değiştirme hakkımızı saklı tutuyoruz, ancak bunu yaparken sizi bilgilendirecek ve yaptığımız değişiklikleri vurgulayacağız
inglês | turco |
---|---|
change | değiştirme |
changes | değişiklikleri |
right | hakkı |
at | de |
this | bu |
policy | politikası |
privacy | gizlilik |
and | ve |
when | yaparken |
time | zamanda |
any | herhangi |
EN The VidIQ plugin is one of my essential tools for success - I can get a full audit of how my channel is doing with a single click
TR VidIQ eklentisi başarı için gerekli araçlarımdan birisidir - tek bir tıkla kanalımın durumuyla ilgili tam bir denetim alabiliyorum.
inglês | turco |
---|---|
plugin | eklentisi |
my | mı |
essential | gerekli |
full | tam |
audit | denetim |
click | tıkla |
vidiq | vidiq |
success | başarı |
channel | kanal |
for | için |
of | in |
tools | araçları |
a | bir |
the | tek |
EN With the vidIQ Competitors Tool, you’ll get a unique peek behind the curtain at what your competitors are doing to rank highly and attract those golden views and subscribers
TR vidIQ'nun rakipler aracı sayesinde, rakiplerinizin üst sıralamalarda yer almak, çok görüntülenme elde etmek ve abone çekmek için yaptıklarının perdenin arkasına benzersiz bir göz atarsınız
inglês | turco |
---|---|
views | görüntülenme |
attract | çekmek |
unique | benzersiz |
at | göz |
and | ve |
get | elde |
EN With our readymade Summer Camp Job Application Forms doing the hard work for you, you’ll have no trouble finding great camp leaders for the best summer ever.
TR Zor işi sizin için yapan hazır Yaz Kampı İş Başvuru Formlarımız sayesinde, şimdiye kadarki en iyi yaz için harika kamp liderleri bulmakta hiç sorun yaşamayacaksınız.
inglês | turco |
---|---|
summer | yaz |
hard | zor |
application | başvuru |
job | iş |
great | harika |
no | hiç |
for | için |
forms | formlar |
best | en |
the | sizin |
with | sayesinde |
EN We take our work seriously, relentlessly pursue excellence, and have fun doing hard things together.
TR İşimizi ciddiye alıyor, durmaksızın mükemmelliğin peşinde koşuyor ve birlikte zor işleri yapmaktan keyif alıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
work | iş |
hard | zor |
together | birlikte |
and | ve |
EN If you are in the Social Sciences, Ethnography, Anthropology, Sociology, or Psychology you’ll undoubtedly be doing some in-depth interviews with your research
TR Sosyal Bilimler, Etnografi, Antropoloji, Sosyoloji veya Psikoloji bölümündeyseniz şüphesiz araştırmalarınızla bazı derinlemesine görüşmeler yapıyor olacaksınız
inglês | turco |
---|---|
social | sosyal |
sciences | bilimler |
doing | yapıyor |
some | bazı |
or | veya |
research | araştırmalar |
EN Sonix transcribes over twenty foreign languages which is great for researchers that are doing international research including:
TR Sonix, aşağıdakileri içeren uluslararası araştırma yapan araştırmacılar için harika olan yirmiden fazla yabancı dili transkribe eder:
inglês | turco |
---|---|
sonix | sonix |
great | harika |
researchers | araştırmacılar |
research | araştırma |
international | uluslararası |
foreign | yabancı |
is | olan |
for | için |
EN Whether you’re doing qualitative, quantitative, UI, investment, or any other type of research interview, Sonix lets you spend less time transcribing and more time synthesizing the information.
TR Nitel, nicel, UI, yatırım veya başka bir tür araştırma görüşmesi yapıyor olun, Sonix daha az zaman transkripsiyon ve bilgileri sentezlemek için daha fazla zaman harcamanızı sağlar.
inglês | turco |
---|---|
doing | yapıyor |
qualitative | nitel |
investment | yatırım |
type | tür |
research | araştırma |
sonix | sonix |
lets | sağlar |
time | zaman |
transcribing | transkripsiyon |
information | bilgileri |
and | ve |
whether | için |
or | veya |
of | in |
the | başka |
EN In 2021, you need to know what is going on not only with your organization, but what the competition is doing along with the broader industry trends.
TR 2021 içinde, sadece kuruluşunuzla değil, aynı zamanda daha geniş sektör trendleriyle birlikte rekabetin neler yaptığını da bilmeniz gerekir.
inglês | turco |
---|---|
organization | kuruluş |
industry | sektör |
in | da |
the | aynı |
only | sadece |
what | neler |
but | de |
to know | bilmeniz |
not | değil |
EN I often liked to consume content of people doing things I would like to do in real life as well, and I would be so amazed by them
TR Gerçek hayatta da yapmak istediğim şeyleri yapan insanların içeriklerini sık sık tüketmeyi severdim ve onlara çok şaşırırdım
inglês | turco |
---|---|
real | gerçek |
life | hayatta |
things | şeyleri |
in | da |
people | insanlar |
often | sık |
and | ve |
them | onlara |
to | yapmak |
EN I was scared of failing and so I resorted to just consuming information about the activity, half-heartedly telling myself that I was doing that “in preparation” for when I would actually do all of these things one day.
TR Başarısız olmaktan korktum ve bu yüzden, gönülsüzce kendime, tüm bunları bir gün gerçekten yapacağım zamana “hazırlık” yaptığımı söyleyerek, etkinlik hakkında bilgi tüketmeye başvurdum.
EN I watched for the purpose of watching, often quitting videos halfway through or playing games while watching because one video alone wasn’t doing it anymore.
TR İzlemek, çoğu zaman videoları yarıda bırakmak veya izlerken oyun oynamak amacıyla izledim çünkü artık tek bir video bunu yapmıyordu.
inglês | turco |
---|---|
purpose | amacı |
games | oyun |
videos | videoları |
video | video |
or | veya |
anymore | artık |
the | çoğu |
because | çünkü |
it | bunu |
while | da |
EN I was often procrastinating and not doing my homework, telling myself I would just watch one more video, or do one more level
TR Sık sık erteliyordum ve ödevimi yapmıyordum, kendime sadece bir video daha izleyeceğimi ya da bir seviye daha yapacağımı söylüyordum
inglês | turco |
---|---|
video | video |
level | seviye |
just | sadece |
more | daha |
and | ve |
often | sık |
EN I could start doing something like checking email or going to my bank account, and 8 hours later I?d be in the middle of a binge
TR E-postayı kontrol etmek veya banka hesabıma gitmek gibi bir şey yapmaya başlayabilirdim ve 8 saat sonra bir tıkınmanın ortasında olurdum
inglês | turco |
---|---|
checking | kontrol etmek |
account | hesabı |
something | bir şey |
bank | banka |
or | veya |
and | ve |
in | ortasında |
EN After sharing, asking how your fellow is doing is also a way to be of service.
TR Paylaştıktan sonra, arkadaşınızın nasıl olduğunu sormak da hizmet etmenin bir yoludur.
inglês | turco |
---|---|
service | hizmet |
is | olduğunu |
also | da |
a | bir |
how | nasıl |
EN Use flexible Kanban boards to plan, organize, and manage your team's tasks so everyone knows who's doing what.
TR İşlerinizi planlamak, düzenlemek ve yönetmek için kanban panolarından faydalanın. Böylece tüm ekibiniz kimin ne aşamada olduğunu takip edebilir.
inglês | turco |
---|---|
kanban | kanban |
what | ne |
manage | yönetmek |
and | ve |
EN That was a tough experience for us because both my husband and I were doing this kind of a job for the first time
TR Bu deneyim bizim için çok zordu, çünkü ben ve kocam ilk kez bu tür bir iş yapıyorduk
inglês | turco |
---|---|
experience | deneyim |
kind | tür |
time | kez |
i | ben |
and | ve |
this | bu |
of | in |
first | ilk |
EN Now the device installed in Sena’s brain is renewed and she is doing much better. She is regularly checked by the doctor and we hope that she has a long life ahead of her.
TR Şimdi Sena bebeğin başındaki cihaz yenilendi, durumu daha iyi. Düzenli doktor kontrolüne gidiyor ve umuyoruz ki upuzun bir ömür onu bekliyor.
inglês | turco |
---|---|
regularly | düzenli |
checked | kontrol |
device | cihaz |
and | ve |
better | daha iyi |
she | bir |
of | in |
EN That was a tough experience for us because both my husband and I were doing this kind of a job for the first time
TR Bu deneyim bizim için çok zordu, çünkü ben ve kocam ilk kez bu tür bir iş yapıyorduk
inglês | turco |
---|---|
experience | deneyim |
kind | tür |
time | kez |
i | ben |
and | ve |
this | bu |
of | in |
first | ilk |
EN Now the device installed in Sena’s brain is renewed and she is doing much better. She is regularly checked by the doctor and we hope that she has a long life ahead of her.
TR Şimdi Sena bebeğin başındaki cihaz yenilendi, durumu daha iyi. Düzenli doktor kontrolüne gidiyor ve umuyoruz ki upuzun bir ömür onu bekliyor.
inglês | turco |
---|---|
regularly | düzenli |
checked | kontrol |
device | cihaz |
and | ve |
better | daha iyi |
she | bir |
of | in |
EN A little background info is great: why you're doing this, who stands to benefit from the guide, what people need to do to prepare for the guide
TR Biraz arka plan bilgisi vermek harikadır: neden bunu yapıyorsunuz, kim bu kılavuzdan faydalanacak, insanların kılavuz için ne gibi hazırlıklar yapması gerekiyor
inglês | turco |
---|---|
background | arka plan |
guide | kılavuz |
need | gerekiyor |
what | ne |
this | bu |
people | insanlar |
why | neden |
who | kim |
Mostrando 50 de 50 traduções