DE "C++ wäre nicht C++, wenn wir nicht zahlreiche konkurrierende Lösungen für dieses Problem hätten, aber ich frage mich, ob wir nicht alle besser dran wären, wenn wir uns einfach auf eine festlegten."
DE "C++ wäre nicht C++, wenn wir nicht zahlreiche konkurrierende Lösungen für dieses Problem hätten, aber ich frage mich, ob wir nicht alle besser dran wären, wenn wir uns einfach auf eine festlegten."
TR "Bu sorunu çözme konusunda çok sayıda rakip çözüm olmasaydı C++ tercih edilmezdi. Ancak kimi zaman bu çözümlerden birini seçip uyguladığımızda bizim için daha iyi olup olmayacağını da merak etmiyor değilim."
alemão | turco |
---|---|
c | c |
problem | sorunu |
lösungen | çözüm |
ob | olup |
besser | daha iyi |
dieses | bu |
eine | birini |
für | için |
auf | da |
DE Unternehmen hingegen werden wahrscheinlich besser dran sein, sich für einen ihrer bezahlten Pläne anzumelden
TR Öte yandan, işletmeler muhtemelen ücretli planlarından birine kaydolurken daha iyi olacaktır
alemão | turco |
---|---|
wahrscheinlich | muhtemelen |
bezahlten | ücretli |
einen | birine |
werden | olacaktır |
besser | daha iyi |
unternehmen | iş |
DE Wir können sehen, dass Alice durch HODLing besser dran gewesen wäre, als eine Einzahlung in den Liquidity Pool
TR Alice, fonlarını likidite havuzuna yatırmak yerine HODLing yapsaydı daha karlı olurdu
alemão | turco |
---|---|
in | yerine |
eine | daha |
DE Nehmen Sie an der neuen Glücksrad-Kampagne von Corendon Airlines teil und gewinnen Sie Gutscheine im Wert von bis zu 15 € für Ihr nächstes Abenteuer. Bleiben Sie in den nächsten Monaten dran, um mit unserer Glücksrad-Kampagne Geld zu sparen.
TR Corendon Airlines'ın yepyeni Çarkıfelek Kampanyası'na katıl, bir sonraki maceranda kullanmak için 15 EUR'ya kadar indirim kuponu kazan. Her ay tekrarlanacak kampanyamız ile kupon kazanıp avantajlı fiyata uçmak için takipte kalmayı unutma.
alemão | turco |
---|---|
corendon | corendon |
nächsten | sonraki |
DE Mehr als eine Million Kinder haben bereits weltweit mit meiner Hilfe ihre Englischkenntnisse verbessert. Jetzt ist Ihr Kind dran!
TR Dünyanın her yerinden 1 milyondan fazla çocuk benimle çalışarak İngilizcelerini geliştirdiler. Sizin çocuğunuz da bize katılabilir!
alemão | turco |
---|---|
million | milyondan |
weltweit | dünyanın |
kinder | çocuk |
mehr | fazla |
mit | bize |
ihre | sizin |
DE Kaffee und Kuchen sind aus dem deutschen Alltag nicht wegzudenken? Lest hier, was an diesem Klischee dran ist – und wie es dazu kam.
TR Kahve ve pasta Alman günlük yaşamının ayrılmaz bir parçası mı? Bu klişenin ne ölçüde gerçekle örtüştüğünü ve nasıl ortaya çıktığını burada okuyun.
alemão | turco |
---|---|
kaffee | kahve |
alltag | günlük |
und | ve |
was | ne |
wie | nasıl |
deutschen | alman |
hier | burada |
DE Übernimm die Zügel bei den besten Fußballteams der Welt und spiele deinen eigenen Fußball – näher dran an der Realität geht nicht.
TR Dünyanın en büyük futbol takımlarının başına geçip bu güzel oyunu kendi stilinizde oynayarak gerçek bir menajer olmaya en yakın hissi yaşayın.
alemão | turco |
---|---|
welt | dünyanın |
fußball | futbol |
und | bir |
DE Wir bringen die neuesten Informationen zu Business, Karriere, Insights, Persönliche Weiterentwicklung, und reisen Sie nur für Sie. Bleib ein bisschen dran
TR İş, Kariyer ve Öngörülerdeki en son gelişmeleri getiriyoruz, Kişisel Gelişim, ve sadece sizin için seyahat edin. Biraz Etrafında Kal
DE Reparierbare Produkte sind besser für Unternehmen, besser für die Umwelt und besser für uns.
TR Onarılabilir ürünler şirketler için, çevre için ve bizim için daha iyidir.
alemão | turco |
---|---|
unternehmen | şirketler |
umwelt | çevre |
produkte | ürünler |
und | ve |
sind | daha |
DE Reparierbare Produkte sind besser für Unternehmen, besser für die Umwelt und besser für uns.
TR Onarılabilir ürünler şirketler için, çevre için ve bizim için daha iyidir.
alemão | turco |
---|---|
unternehmen | şirketler |
umwelt | çevre |
produkte | ürünler |
und | ve |
sind | daha |
DE Sie waren auch offener für Hochspannungsarchitekturen mit Gleichstrom, was nicht verwunderlich ist, wenn man bedenkt, dass viele der Anwender dieser Technologie im Rechenzentrum in der Region ansässig waren.
TR Ayrıca, bu teknolojiyi benimseyenlerin çoğunun bu bölgede yer aldığı düşünüldüğünde şaşırtıcı olmayan bir şekilde yüksek gerilimli DC mimarilerine daha açıklar.
alemão | turco |
---|---|
technologie | teknolojiyi |
auch | ayrıca |
mit | şekilde |
in | yer |
sie | olmayan |
man | bir |
DE Optionale Ideen nach der nach der ersten Runde von Beiträgen. Der Leiter ann 30 Sekunden waren, bevor er sagt: "Würde jemand, der noch nicht geteilt hat, gerne teilen?" und dann noch ca. 30 Sekunden waren, bevor er fortfährt.
TR İlk hisse turundan sonra isteğe bağlı istemler. Not: Başkan, “Henüz paylaşmamış biri paylaşmak ister mi?” demeden önce ~30 saniye beklemek isteyebilir. ve devam etmeden önce ~30 saniye daha duraklayın.
alemão | turco |
---|---|
sekunden | saniye |
jemand | biri |
teilen | paylaşmak |
der | ve |
DE Wir sind die originale E-Sport-Marke. 2002 waren wir der erste Anbieter von Peripheriegeräten, der einen E-Sport-Event gesponsert hat. Und auch beim Sponsoring von Pro-Teams und Gamern weltweit waren wir ganz vorne mit dabei.
TR İlk orijinal espor markası 2002'de bir espor etkinliğine sponsor olan ilk ekipman markası olduk ve dünya çapında profesyonel takımlara ve oyunculara sponsor olan ilk markalardan biri olduk.
alemão | turco |
---|---|
auch | de |
und | ve |
weltweit | dünya |
DE Sie waren auch offener für Hochspannungsarchitekturen mit Gleichstrom, was nicht verwunderlich ist, wenn man bedenkt, dass viele der Anwender dieser Technologie im Rechenzentrum in der Region ansässig waren.
TR Ayrıca, bu teknolojiyi benimseyenlerin çoğunun bu bölgede yer aldığı düşünüldüğünde şaşırtıcı olmayan bir şekilde yüksek gerilimli DC mimarilerine daha açıklar.
alemão | turco |
---|---|
technologie | teknolojiyi |
auch | ayrıca |
mit | şekilde |
in | yer |
sie | olmayan |
man | bir |
DE Zuletzt war die Bewertung durch die Corona-Pandemie schwerer: „Zum Teil waren die Schulen geschlossen, andererseits waren Wasser- und Wärmeverbrauch zu Unterrichtszeiten durch häufigeres Händewaschen und verstärktes Lüften höher.“
TR Son zamanlarda, korona pandemisi nedeniyle değerlendirme daha zor oldu: “Okulların bir kısmı kapalıydı, öte yandan ellerin daha sık yıkanması ve artan havalandırma nedeniyle okul saatlerinde su ve ısı tüketimi daha yüksek oldu.”
DE Ist es besser, Ihre Privatsphäre im Internet mit Tor oder mit einem VPN zu schützen? Diese Anleitung zeigt Ihnen, wie sie funktionieren und für welche Situation sie jeweils besser geeignet sind
TR Çevrimiçi olduğunuzda gizliliğinizi korumak için Tor kullanmak mı daha iyidir yoksa VPN kullanmak mı daha mı iyidir? Bu kılavuz size nasıl çalıştığını ve hangi sizin durumunuz için hangisinin daha iyi olduğunu anlatacaktır
alemão | turco |
---|---|
vpn | vpn |
schützen | korumak |
anleitung | kılavuz |
tor | tor |
besser | daha iyi |
es | olduğunu |
und | ve |
diese | bu |
wie | nasıl |
DE Ali Kibar, Vorsitzender des Verwaltungsrates der Kibar Holding: 2019 wird ein Jahr sein, in das wir noch kontrollierter eintreten. Wir sind einer der Ringe in der Produktionskette. Je besser jeder einzelne ist, desto besser ist das Land.
TR Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar: 2019 daha kontrollü gideceğimiz bir yıl olacak. Üretici halkalardan biriyiz. Herkes ne kadar iyi olursa ülke o kadar iyi olur.
alemão | turco |
---|---|
kibar | kibar |
land | ülke |
besser | iyi |
jahr | yıl |
das | o |
jeder | herkes |
ist | olacak |
DE Schmeckt auch viel besser! Wenn es gar nicht anders geht, ist es besser im Restaurant zu essen, als sich das Essen liefern zu lassen.
TR Hem de çok daha lezzetli! Başka çare yoksa, eve yemek sipariş etmektense bir lokantada yemek daha iyi.
alemão | turco |
---|---|
auch | de |
besser | daha iyi |
nicht | bir |
essen | yemek |
gar | daha |
DE Abgesehen von verschiedenen Arten von Hosting oder Hosts, die für bestimmte Content-Management-Systeme besser geeignet sind, können Sie jetzt Hosts betrachten, die für bestimmte Arten von Sprachen besser geeignet sind.
TR Şimdi, farklı barındırma türlerine veya belirli içerik yönetim sistemleri için daha iyi olan ana bilgisayarlara bakmanın yanı sıra, belirli dil türlerinde daha iyi olan ana bilgisayarlara bakabilirsiniz.
alemão | turco |
---|---|
hosting | barındırma |
bestimmte | belirli |
sprachen | dil |
content | içerik |
management | yönetim |
systeme | sistemleri |
die | ana |
besser | daha iyi |
oder | veya |
für | için |
DE In einem ergreifenden, aber auch lustigen Vortrag bei TEDxHouston offenbart sie tiefe Einblicke in ihre Forschung, die sie auf eine persönliche Reise schickte, sich selbst besser kennenzulernen, wie auch die Menschheit besser zu verstehen
TR TEDxHouston'daki bu etkileyici, eğlenceli konuşmada, araştırmasından derin bir içgörüyü paylaşıyor, kendini tanımaya ve böylece insanlığı tanımaya onu iten kişisel arayışını
DE Ahrefs ist seit Jahren das nützlichste Tool in meinem Werkzeugkasten. Selbst ihr Blog und die Facebook-Gruppe waren essenziell für meinen Erfolg.
TR Ahrefs yıllardır alet kutumdaki en kullanışlı araç. Blogları ve Facebook grupları bile başarım için çok önemliydi.
alemão | turco |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
erfolg | başarı |
und | ve |
selbst | bile |
meinen | için |
DE Die geschätzten Ausgaben, die notwendig wären, um die gleiche Menge an Such-Traffic für dieselben Keywords über Google Ads zu erhalten.
TR Google Ads aracılığıyla, aynı anahtar kelime için aynı organik arama trafiğini elde etmek için yapılan tahmini harcama.
alemão | turco |
---|---|
ads | ads |
gleiche | aynı |
erhalten | elde |
zu | etmek |
für | için |
DE Darüber hinaus kombinieren wir, wenn Sie die Verbraucherdienste nutzen, ohne sich vorher bei Ihrem Foursquare-Konto anzumelden und sich dann später anmelden, die Daten, die erhoben wurden, als Sie nicht angemeldet waren, alle in einem Profil.
TR Ayrıca, Foursquare hesabınıza giriş yapmadığınızda Tüketici Hizmetlerini kullanırsanız, daha sonra Foursquare hesabınıza giriş yaptığınızda, giriş yapmadığınız sırada toplanan verileri birleştiririz.
alemão | turco |
---|---|
und | ayrıca |
die | sonra |
anmelden | giriş |
daten | verileri |
später | daha |
DE Danach weiß die Webseite, dass Sie da waren, und kann sogar diese Informationen an Werbetreibende verkaufen
TR Artık bu site sizin ziyaret ettiğinizi biliyor ve örneğin bu bilgileri reklamverene satabilir
alemão | turco |
---|---|
informationen | bilgileri |
und | ve |
diese | bu |
DE Wie überprüfe ich den Traffic einer Website? Sehen Sie sich die Verkehrssprünge an, analysieren Sie, welche Momente gut waren und womit sie zusammenhängen.
TR Bir web sitesi trafiği nasıl kontrol edilir? Trafik sıçramalarını görüntüleyin, hangi anların iyi olduğunu ve nelerle ilişkili olduğunu analiz edin.
alemão | turco |
---|---|
analysieren | analiz |
momente | anlar |
waren | bir |
sehen | görüntüleyin |
und | ve |
wie | nasıl |
überprüfe | kontrol |
sie | iyi |
traffic | trafiği |
DE Mit Lieferauftragsformularen werden Adressen für Unternehmen gesammelt, die ihre Waren bis zu Ihrer Haustür liefern
TR Teslimat sipariş formları kapınıza kadar ürün teslimatı yapan işletmeler için adres toplama amacıyla kullanılır
alemão | turco |
---|---|
unternehmen | iş |
DE Familienlogos sind für die Eigentümer privater Unternehmen von Interesse, die Waren und Dienstleistungen für die Familie anbieten - Kinderprodukte, gesunde Lebensweise, Organisation von Hochzeiten, Kinderfeste usw.
TR Aile logoları, aile için ürün ve hizmetlerle uğraşan özel şirketlerin sahiplerinin ilgisini çekmektedir - çocuk ürünleri, sağlıklı yaşam tarzları, düğünler, çocuk partileri vb.
alemão | turco |
---|---|
familie | aile |
hochzeiten | düğünler |
usw | vb |
unternehmen | şirketlerin |
gesunde | sağlıklı |
und | ve |
dienstleistungen | ürün |
DE Der schnelle und effektive Transport von Waren, Rohstoffen und vielem mehr ist für Hersteller, Händler und Einzelhändler nach wie vor eine große Herausforderung
TR Malların, hammaddelerin ve diğer pek çok şeyin hızlı ve etkili bir şekilde taşınması, üreticiler, distribütörler ve perakendeciler için hala büyük bir zorluktur
alemão | turco |
---|---|
effektive | etkili |
schnelle | hızlı |
hersteller | üreticiler |
waren | bir |
große | büyük |
und | ve |
DE In der Medizin können neuronale Netze, die mithilfe Millionen medizinischer Bilder trainiert wurden, nun in MRT-Aufnahmen Hinweise finden, die bisher nur mit invasiver Biopsie auffindbar waren.
TR Sağlık hizmetinde, milyonlarca tıbbi görüntü ile eğitilen sinirsel ağlar, MRI'larda şimdiye kadar yalnızca invazif biyopsi yoluyla bulunabilen ipuçlarını bulabilir.
alemão | turco |
---|---|
netze | ağlar |
millionen | milyonlarca |
medizinischer | tıbbi |
bilder | görüntü |
nur | yalnızca |
mit | ile |
DE Procol Harum ist eine britische Rock-Band. Die Musiker, die sich bei Procol Harum zusammenfanden, hatten zuvor als The Paramounts einige Singles mit Beat und Rhythm and Blues aufgenommen. Procol Harum waren im Frühjahr 1967 weniger… mehr erfahren
TR İngiliz rock grubu. 1967de Gary Brooker, Robin Trower, Chris Copping ve B.J. Wilson tarafıdnan İngiltere, Essex'de kuruldu. Grup progressive rock ve symphonic rock'ın gelişimine katkıda bulunmuştur. En ünlü kayıtları 1967… Devamını oku
DE Anfang der 1960er waren Ray Thomas und Mike Pinder mit der Band El Riot & the Rebels in Birmingham recht populär
TR 1964 sonrası gruba Graeme Edge, John Lodge ve Justin Hayward katılmasıyla grup "ilerici rock" tarzına yöneldi
alemão | turco |
---|---|
band | grup |
und | ve |
DE The Byrds waren eine avantgardistische US-amerikanische Country/Folk/Rockband. Bandgeschichte Anfänge Anfang der sechziger Jahre fanden sich in Los Angeles einige junge und talentierte … mehr erfahren
TR Amerika'nın The Beatles'a yanıtı olarak lanse edilmiş bir grup. ki grubun kurucuları da "beatles tarzı bir müzik" yapmak için bu işe başladıklarını açıklamışlardır za… Devamını oku
DE The Byrds waren eine avantgardistische US-amerikanische Country/Folk/Rockband. Bandgeschichte Anfänge Anfang der sechziger Jahre fanden sich in Los Angeles einige junge und talentierte Folk- und Bluegrass-Musiker zusammen. Der aus … mehr erfahren
TR Amerika'nın The Beatles'a yanıtı olarak lanse edilmiş bir grup. ki grubun kurucuları da "beatles tarzı bir müzik" yapmak için bu işe başladıklarını açıklamışlardır zaman zaman. İsimlerini bile beatles tarzı bir k… Devamını oku
DE Seine Texte waren zu Beginn seines Schaffens von der Folkbewegung und einem ihrer bekanntesten Vertreter, Woody Guthrie, später auch von symbolistischen Dich… mehr erfahren
TR Annebabası Benjamin E… Devamını oku
DE Die Talking Heads waren eine US-amerikanische Rockband aus New York, die zu den bekanntesten und erfolgreichsten Vertretern der amerikanischen Post-Punk- und New Wave-Bewegung der 1980er Jahre gezählt werden
TR Talking Heads Amerikalı New Wave ve avant-garde müzik grubudur
alemão | turco |
---|---|
new | new |
amerikanische | amerikalı |
und | ve |
DE Die Talking Heads waren eine US-amerikanische Rockband aus New York, die zu den bekanntesten und erfolgreichsten Vertretern der amerikanischen Post-Punk- und New Wave-Bewegung der 1980e… mehr erfahren
TR Talking Heads Amerikalı New Wave ve avant-garde müzik grubudur. Grup 1975'te New York Şehri'nde kurulmuş ve 1991'de dağılmıştır. David Byrne, Chris Frantz, Tina Weymouth v… Devamını oku
DE Waren seine frühen Alben noch stark vom Swing und Jazz… mehr erfahren
TR Devamında Bowl of Fire grubuyla ambient, rythme latin, rock, ravel ve pop türlerinin etkisinde folk müzik ürünleri ver… Devamını oku
DE Diese passenden Domains eignen sich ideal für die Weiterleitung deiner Social-Media-Profile oder die Erstellung spezifischer Landing-Pages.Sie wären perfekt mit
TR Bu eşleşen alan adları sosyal profillerine aktarmak ya da özel giriş sayfaları yaratmak için bire birdir.
alemão | turco |
---|---|
social | sosyal |
pages | sayfaları |
diese | bu |
oder | ya |
für | için |
DE Die „sonstigen“ Kraftstoffe waren zumeist Ethanol oder Alkohol.
TR "Diğer" yakıtın çoğu kişi için etanol veya alkol olduğu ortaya çıktı.
alemão | turco |
---|---|
oder | veya |
DE Cookies helfen uns, unsere Dienstleistungen zu erbringen. Durch die Nutzung unserer Dienste stimmen Sie der Verwendung von Cookies zu. Alle Modelle waren zum Zeitpunkt der Darstellung mindestens 18 Jahre alt.
TR Çerezler hizmetlerimizi sunmamıza yardımcı olur. Hizmetlerimizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz. Tüm modeller tasvir edildiği sırada 18 yaşında veya daha büyüktü.
alemão | turco |
---|---|
modelle | modeller |
darstellung | tasvir |
unsere dienstleistungen | hizmetlerimizi |
helfen | yardımcı olur |
der | kabul |
alle | tüm |
alt | daha |
DE Im Gegensatz zu den meisten Bands der Punk-Welle waren The Police handwerklich … mehr erfahren
TR Şaşırtıcı olansa günümüzde bir klasik olarak kabul edilen "Roxanne" ise piyasaya çıktığı zaman pek tut… Devamını oku
DE Die Leute in meiner Gruppe waren stets geduldig und beantworteten meine Fragen höflich
TR Grubumdaki insanlar sorularıma her zaman sabırla ve kibarca cevap verdi
alemão | turco |
---|---|
leute | insanlar |
stets | her zaman |
und | ve |
fragen | sorular |
DE Changelly Dienst geht keine Geschäftsvereinbarung mit Personen oder Einrichtungen ein, die der Geldwäsche verdächtigt oder direkt daran beteiligt sind oder bei denen die Gelder die Quelle illegaler Aktivitäten waren.
TR Changelly service, kara para aklama şüphesi olan veya doğrudan para aklama ile ilgili olan veya fonların yasadışı faaliyetinin kaynağı olduğu kişi veya kuruluşlarla bir iş anlaşmasına girmeyecektir.
alemão | turco |
---|---|
direkt | doğrudan |
mit | ile |
oder | veya |
waren | bir |
DE Dann jedoch begeht es einen philosophischen Fehler: Es vermenschlicht Datenpakete – als wären sie Menschen oder reale Pakete
TR Ancak ardından felsefik bir hatayla karşılaşıyor: paketlere insan biçimi veriyor-sanki gerçek insanmışlar veya fiziksel paketlermiş gibi
alemão | turco |
---|---|
dann | ardından |
menschen | insan |
reale | gerçek |
oder | veya |
als | gibi |
DE Die Behörde setzte Richtlinien durch, um die Rechte von Verbrauchern zu schützen, die möglicherweise überhaupt nicht gefährdet gewesen waren
TR Kurum, başlangıçta tehlikede olmayan tüketici haklarını koruyucu politikalar yürüttü
alemão | turco |
---|---|
richtlinien | politikalar |
rechte | hakları |
die | olmayan |
DE Jeder von uns kauft und bezahlt Waren online und verfolgt über das Internet deren Versandweg
TR Hepimiz ürünler satın alıyor, teslimatları takip ediyor ve çevrimiçi ödemeler yapıyoruz
alemão | turco |
---|---|
kauft | satın |
verfolgt | takip |
online | çevrimiçi |
und | ve |
DE Die einfache Möglichkeit, Ihre Waren und Ladung mit einem unkomplizierten Online-Buchungssystem, zum Festpreis und mit garantierter Verladung zu versenden.
TR Emtia ve kargolarınızı kolay bir çevrimiçi rezervasyon sistemi, sabit bir fiyat ve yükleme garantisi ile naklettirmenin basit yolu.
alemão | turco |
---|---|
online | çevrimiçi |
waren | bir |
und | ve |
einfache | basit |
DE Vereinfachen Sie Ihre Lieferkette. Unsere Lösungen für Seefracht und Binnentransport bringen Ihre Waren von der Fabrikhalle bis zur Ladentür.
TR Tedarik zincirinizi basitleştirin. Sevkiyatınızla, yüklerinizi fabrika zemininden teslim alarak mağaza kapısında teslim ettiğimiz denizyolu ve karayolu taşımcılığı çözümlerimizle ilgilenelim.
alemão | turco |
---|---|
und | ve |
DE 5G erhöht die Netzwerkbandbreite dramatisch und die Netzwerkgeschwindigkeit exponentiell, wodurch Anwendungen ermöglicht werden, die zuvor einfach nicht möglich waren
TR 5G ağ bant genişliğini önemli ölçüde artırır ve ağ hızlarını katlanarak artırır, böylece daha önce mümkün olmayan uygulamalara olanak tanır
alemão | turco |
---|---|
möglich | mümkün |
und | ve |
erhöht | daha |
DE Die frühe Makro-Basisstation mit Radio Access Network (RAN)-Architektur bestand aus einem Mobilfunkmast und einer Antenne mit allen dazugehörigen Netzwerkgeräten am Fuß des Sendemastes, die über Koaxialkabel mit der Antenne verbunden waren
TR Radyo erişim ağı (RAN) mimarisine sahip erken makro baz istasyonu, bir hücre kulesi ve antenden oluşmakta olup, tüm ilgili ekipmanlar kulenin tabanında eş eksenli kablo ile antene bağlanmıştır
alemão | turco |
---|---|
radio | radyo |
access | erişim |
network | ağı |
waren | bir |
und | ve |
allen | tüm |
Mostrando 50 de 50 traduções