TR Dünyada her yıl milyonlarca kız çocuğu ayrımcılıkla mücadele ediyor; toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle karşı karşıya kalıyor; eğitim hakkı, sağlık hakkı gibi birçok temel hakka erişemiyor
"temel insan hakkı" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Dünyada her yıl milyonlarca kız çocuğu ayrımcılıkla mücadele ediyor; toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle karşı karşıya kalıyor; eğitim hakkı, sağlık hakkı gibi birçok temel hakka erişemiyor
EN On 24 January, at 20:55, an earthquake took place with the epicenter of Elazığ, Sivrice, measured at a seismic intensity of 6.8
TR Çevrimiçi gizliliğin artık hafife alınamayacak temel bir insan hakkı olduğuna inanıyoruz, bu yüzden e-posta gizliliğine tamamen adanmış bir hizmet sunmanın zamanının geldiğine karar verdik
EN We believe that online privacy is a fundamental human right which can no longer be taken for granted so we decided that it was time to offer a service which is fully dedicated to email privacy
turco | inglês |
---|---|
temel | fundamental |
insan | human |
hakkı | right |
inanıyoruz | we believe |
e-posta | |
tamamen | fully |
adanmış | dedicated |
hizmet | service |
yüzden | so |
TR Çevrimiçi gizliliğin artık hafife alınamayacak temel bir insan hakkı olduğuna inanıyoruz, bu yüzden e-posta gizliliğine tamamen adanmış bir hizmet sunmanın zamanının geldiğine karar verdik.
EN We believe that online privacy is a fundamental human right which can no longer be taken for granted so we decided that it was time to offer a service which is fully dedicated to email privacy.
turco | inglês |
---|---|
temel | fundamental |
insan | human |
hakkı | right |
inanıyoruz | we believe |
e-posta | |
tamamen | fully |
adanmış | dedicated |
hizmet | service |
yüzden | so |
TR Anayasal bir hak olan yaşam hakkı yalnızca insanların değil, insan dışı hayvanların da gözetilmesi gereken temel haklarındandır
EN The right to life, which is a constitutional right, is one of the fundamental rights that must be respected not only of humans but also of non-human animals
turco | inglês |
---|---|
yaşam | life |
insan | human |
da | also |
TR Temel insan hakkı olarak temiz içme suyu ve halk sağlığı haklarının tüm dünyada korunmasını denetliyorum
EN I monitor global observance of the human rights to clean drinking water and sanitation
turco | inglês |
---|---|
insan | human |
hakkı | rights |
temiz | clean |
suyu | water |
TR Yapay zekanın insan hakları, temel özgürlükler ve ortak demokratik değerlerle uyumlu, sorumlu ve insan merkezli bir şekilde geliştirilmesini ve kullanılmasını destekler.
EN Supports the responsible and human-centric development and use of AI in a manner consistent with human rights, fundamental freedoms, and shared democratic values.
turco | inglês |
---|---|
insan | human |
hakları | rights |
temel | fundamental |
ortak | shared |
demokratik | democratic |
sorumlu | responsible |
şekilde | manner |
destekler | supports |
TR Katılım hakkı bir yandan demokratik sistemlerin vazgeçilmezi olarak seçme ve seçilme hakkını ifade eder. Bu haliyle katılım hakkı düzenli aralıklarla tekrarlanan, özgür, adil ve şeffaf seçimleri ifade eder.
EN On one hand, the right to participation implies the right to vote and be elected as an integral part of democratic systems. In this respect, it stands for free, fair, and transparent elections organized periodically at certain time intervals.
turco | inglês |
---|---|
katılım | participation |
demokratik | democratic |
bu | this |
düzenli | organized |
özgür | free |
adil | fair |
şeffaf | transparent |
TR Bu Anlaşmaya taraf olmayan bir kişinin bu Anlaşmanın herhangi bir şartına güvenme veya bu hakkı uygulama hakkı yoktur.
EN A person who is not a party to this Agreement has no right to rely upon or enforce any term of this Agreement.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
taraf | party |
anlaşmanın | agreement |
hakkı | right |
TR Golden Frog'un telif hakkı ihlali ile ilgili politikası hakkında bilgi edinin ve telif hakkı ihlalinin bildirilmesi ile ilgili prosedürleri öğrenin.
EN Learn about Golden Frog's policy regarding copyright infringement and learn about the procedure for reporting copyright infringement.
turco | inglês |
---|---|
golden | golden |
frog | frog |
telif | copyright |
politikası | policy |
TR Bu e-posta adresi Telif Hakkı Kanunu Bölüm 512(c) uyarınca Amerika Birleşik Devletleri Telif Hakkı dairesi adına kayıtlıdır
EN This e-mail address is registered with the United States Copyright office pursuant to Section 512(c) of the Copyright Act
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
adresi | address |
telif | copyright |
bölüm | section |
c | c |
TR Telif hakkı ihlalleriyle ilgili bildirimlerin Golden Frog tarafından nasıl ele alındığını öğrenmek için Golden Frog’un Telif Hakkı Politikası bölümüne bakın
EN See the Golden Frog Copyright Policy for information on how Golden Frog handles notices of copyright infringement
turco | inglês |
---|---|
telif | copyright |
golden | golden |
frog | frog |
politikası | policy |
TR Katılım hakkı bir yandan demokratik sistemlerin vazgeçilmezi olarak seçme ve seçilme hakkını ifade eder. Bu haliyle katılım hakkı düzenli aralıklarla tekrarlanan, özgür, adil ve şeffaf seçimleri ifade eder.
EN On one hand, the right to participation implies the right to vote and be elected as an integral part of democratic systems. In this respect, it stands for free, fair, and transparent elections organized periodically at certain time intervals.
turco | inglês |
---|---|
katılım | participation |
demokratik | democratic |
bu | this |
düzenli | organized |
özgür | free |
adil | fair |
şeffaf | transparent |
TR Golden Frog'un telif hakkı ihlali ile ilgili politikası hakkında bilgi edinin ve telif hakkı ihlalinin bildirilmesi ile ilgili prosedürleri öğrenin.
EN Learn about Golden Frog's policy regarding copyright infringement and learn about the procedure for reporting copyright infringement.
turco | inglês |
---|---|
golden | golden |
frog | frog |
telif | copyright |
politikası | policy |
TR Bu e-posta adresi Telif Hakkı Kanunu Bölüm 512(c) uyarınca Amerika Birleşik Devletleri Telif Hakkı dairesi adına kayıtlıdır
EN This e-mail address is registered with the United States Copyright office pursuant to Section 512(c) of the Copyright Act
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
adresi | address |
telif | copyright |
bölüm | section |
c | c |
TR Fazla bagajın varsa, en uygun fiyatlardan yararlanabilmek için şimdi ek bagaj hakkı satın al! Seçmiş olduğun bilet tipine dahil olan miktarın üzerine 40 kg (maksimum/kişi başı) daha bagaj hakkı satın alabilirsin
EN Get the best prices for extra check-in baggage if you add now! You can purchase up to an extra 40 kg (per person) of baggage allowance above what's included within your chosen fare
turco | inglês |
---|---|
şimdi | now |
bagaj | baggage |
dahil | included |
varsa | if |
TR Kişisel Bilgilere erişim ve ifşa hakkı: Bu hakkı kullanan kullanıcılar Kişisel Bilgi kategorilerine ve belirli kısımlarına erişmeyi talep edebilirler;
EN Right of access and disclosure of Personal Information: Users exercising this right may request access to the categories and specific pieces of their Personal Information we hold;
TR Veri taşınabilirliği hakkı: Bu hakkı kullanan kullanıcılar kullanılabilir elektronik biçimde Kişisel Bilgilerini alabilir ve bunu üçüncü bir tarafa iletebilirler;
EN Right to data portability: Users exercising this right may receive their Personal Information in a usable electronic format and transmit it to a third party;
TR Veri silme hakkı veya GPDR yetki alanlarında “unutulma hakkı”.
EN Right to data deletion (erasure), or in GPDR jurisdictions, the “right to be forgotten”.
TR Pek çok insan, başka türlü iyi bir yazılım olan Windows'un kendilerinden çok fazla hakkı aldığını ve kullanmaya değmediğini düşünmektedir. macOS de bundan daha iyi değildir.
EN Many people find that Windows, an otherwise decent piece of software, withdraws so many rights from them, that it is not worth them using it. macOS is not much better, either.
turco | inglês |
---|---|
insan | people |
başka | otherwise |
yazılım | software |
olan | is |
windows | windows |
hakkı | rights |
kullanmaya | using |
macos | macos |
TR Küresel Salgın Döneminde Çalışma Hakkı ve Diğer İnsan Hakları İhlalleri Bağlamında Ev İşçilerinin Karşılaştıkları Sorunlar Raporu | STGM
EN Report on Problems Faced by Domestic Workers in the Context of the Right to Work and Other Human Rights Violations During the Global Pandemic | STGM
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
diğer | other |
bağlamında | in the context of |
sorunlar | problems |
raporu | report |
stgm | stgm |
ın | of |
TR Küresel Salgın Döneminde Çalışma Hakkı ve Diğer İnsan Hakları İhlalleri Bağlamında Ev İşçilerinin Karşılaştıkları Sorunlar Raporu
EN Report on Problems Faced by Domestic Workers in the Context of the Right to Work and Other Human Rights Violations During the Global Pandemic
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
diğer | other |
bağlamında | in the context of |
sorunlar | problems |
raporu | report |
ın | of |
TR Küresel Salgın Döneminde Çalışma Hakkı ve Diğer İnsan Hakları İhlalleri Bağlamında Ev İşçilerinin Karşılaştıkları Sorunlar Raporu | STGM
EN Report on Problems Faced by Domestic Workers in the Context of the Right to Work and Other Human Rights Violations During the Global Pandemic | STGM
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
diğer | other |
bağlamında | in the context of |
sorunlar | problems |
raporu | report |
stgm | stgm |
ın | of |
TR Küresel Salgın Döneminde Çalışma Hakkı ve Diğer İnsan Hakları İhlalleri Bağlamında Ev İşçilerinin Karşılaştıkları Sorunlar Raporu
EN Report on Problems Faced by Domestic Workers in the Context of the Right to Work and Other Human Rights Violations During the Global Pandemic
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
diğer | other |
bağlamında | in the context of |
sorunlar | problems |
raporu | report |
ın | of |
TR Teorik olarak Japon anayasasında dijital gizlilik ve özgürlük insan hakkı olarak tanımlanmıştır
EN In theory, the Japanese constitution considers digital privacy and freedom human rights
turco | inglês |
---|---|
japon | japanese |
dijital | digital |
gizlilik | privacy |
özgürlük | freedom |
insan | human |
hakkı | rights |
TR Çeşitli insan transkripsiyon hizmetlerini inceledik ve Sonix ile karşılaştırdık. İnsan transkripsiyon servisleri%99 doğruluk, otomatik transkripsiyon ses kalitesine bağlı olarak daha az doğru olabilir.
EN We reviewed a variety of human transcription services and compared them against Sonix. Human transcription services claim 99% accuracy, automated transcription may be less accurate depending on the audio quality.
turco | inglês |
---|---|
insan | human |
transkripsiyon | transcription |
otomatik | automated |
kalitesine | quality |
TR Etkiniz AB Programı insan hakları izlemesini “insan hakları uygulamalarının iyileştirilmesi amacıyla veri toplama, doğrulama ve savunuculuk” faaliyetlerinin bütünü olarak tanımlıyor
EN Etkiniz UN Project defines monitoring human rights as “data collection, verification and advocacy for the improvement of human rights practice” and all of its activities
turco | inglês |
---|---|
insan | human |
hakları | rights |
veri | data |
toplama | collection |
doğrulama | verification |
savunuculuk | advocacy |
TR Etkiniz AB Programı insan hakları izlemesini “insan hakları uygulamalarının iyileştirilmesi amacıyla veri toplama, doğrulama ve savunuculuk” faaliyetlerinin bütünü olarak tanımlıyor
EN Etkiniz UN Project defines monitoring human rights as “data collection, verification and advocacy for the improvement of human rights practice” and all of its activities
turco | inglês |
---|---|
insan | human |
hakları | rights |
veri | data |
toplama | collection |
doğrulama | verification |
savunuculuk | advocacy |
TR Ardından BM İnsan Hakları Konseyi ve BM Genel Kurulu için çok sayıdaki ülkenin tedarik koşulları arasındaki farklılıkları analiz ettiğim ve insan haklarına yönelik potansiyel ve ağır ihlalleri tespit ettiğim raporu hazırlıyorum.
EN Afterwards, I produce reports for the Human Rights Council and the UN General Assembly in which I analyse the differences in supply in many countries and ascertain any potential serious human rights violations.
turco | inglês |
---|---|
hakları | rights |
konseyi | council |
genel | general |
tedarik | supply |
insan | human |
potansiyel | potential |
TR Çeşitli insan transkripsiyon hizmetlerini inceledik ve Sonix ile karşılaştırdık. İnsan transkripsiyon servisleri%99 doğruluk, otomatik transkripsiyon ses kalitesine bağlı olarak daha az doğru olabilir.
EN We reviewed a variety of human transcription services and compared them against Sonix. Human transcription services claim 99% accuracy, automated transcription may be less accurate depending on the audio quality.
turco | inglês |
---|---|
insan | human |
transkripsiyon | transcription |
otomatik | automated |
kalitesine | quality |
TR Tüketici pazarlarında faaliyet gösteren şirketler, çiftçilerin ve işçilerin temel insan hakları üzerinde olumsuz etkisi olan sosyal uyum risklerini yönetme ihtiyacının farkındadır
EN Companies active in consumer markets see the need to manage social compliance risks which have an adverse impact on basic human rights of farmers and workers
turco | inglês |
---|---|
tüketici | consumer |
ve | and |
temel | basic |
insan | human |
hakları | rights |
etkisi | impact |
olan | have |
sosyal | social |
uyum | compliance |
risklerini | risks |
yönetme | manage |
TR İnsan Onurunu Korumak İçin Birlikte: Temel İnsani Yardım Standardı Eğitimi (TIS) - Hayata Destek
EN Together to Protect Human Honor: Core Humanitarian Standards Training (CHS) - Support to Life
turco | inglês |
---|---|
birlikte | together |
temel | core |
standardı | standards |
TR İnsan Onurunu Korumak İçin Birlikte: Temel İnsani Yardım Standardı Eğitimi (TIS)
EN Together to Protect Human Honor: Core Humanitarian Standards Training (CHS)
turco | inglês |
---|---|
birlikte | together |
temel | core |
standardı | standards |
TR İnsan Onurunu Korumak İçin Birlikte: Temel İnsani Yardım Standardı Eğitimi (TIS) - Hayata Destek
EN Together to Protect Human Honor: Core Humanitarian Standards Training (CHS) - Support to Life
turco | inglês |
---|---|
birlikte | together |
temel | core |
standardı | standards |
TR İnsan Onurunu Korumak İçin Birlikte: Temel İnsani Yardım Standardı Eğitimi (TIS)
EN Together to Protect Human Honor: Core Humanitarian Standards Training (CHS)
turco | inglês |
---|---|
birlikte | together |
temel | core |
standardı | standards |
TR YZ uygulamalarının geliştirilmesinde etik çerçeveye uyulmalı; temel insan haklarına saygılı, sosyal değerlerle uyumlu ve şeffaf bir yaklaşım benimsenmelidir.
EN The ethical framework must be followed in the development of AI applications, an approach that respects basic human rights, is compatible with social values and is transparent should be adopted.
turco | inglês |
---|---|
etik | ethical |
temel | basic |
insan | human |
sosyal | social |
şeffaf | transparent |
yaklaşım | approach |
TR Bu anlayış; insan odaklı, ekonomik, çevresel ve sosyal açıdan sürdürülebilir bir sistemi temel almaktadır.
EN This understanding is based on a human-oriented, economic, environmental and socially sustainable system.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
insan | human |
ekonomik | economic |
çevresel | environmental |
sürdürülebilir | sustainable |
sistemi | system |
temel | based |
TR İnsan Onurunu Korumak İçin Birlikte: Temel İnsani Yardım Standardı Eğitimi (TIS)
EN Together to Protect Human Honor: Core Humanitarian Standards Training (CHS)
turco | inglês |
---|---|
birlikte | together |
temel | core |
standardı | standards |
TR İnsan Onurunu Korumak İçin Birlikte: Temel İnsani Yardım Standardı Eğitimi (TIS)
EN Together to Protect Human Honor: Core Humanitarian Standards Training (CHS)
turco | inglês |
---|---|
birlikte | together |
temel | core |
standardı | standards |
TR İnsan Onurunu Korumak İçin Birlikte: Temel İnsani Yardım Standardı Eğitimi (TIS) - Hayata Destek
EN Together to Protect Human Honor: Core Humanitarian Standards Training (CHS) - Support to Life
turco | inglês |
---|---|
birlikte | together |
temel | core |
standardı | standards |
TR Tüketici pazarlarında faaliyet gösteren şirketler, çiftçilerin ve işçilerin temel insan hakları üzerinde olumsuz etkisi olan sosyal uyum risklerini yönetme ihtiyacının farkındadır
EN Companies active in consumer markets see the need to manage social compliance risks which have an adverse impact on basic human rights of farmers and workers
turco | inglês |
---|---|
tüketici | consumer |
ve | and |
temel | basic |
insan | human |
hakları | rights |
etkisi | impact |
olan | have |
sosyal | social |
uyum | compliance |
risklerini | risks |
yönetme | manage |
TR YZ uygulamalarının geliştirilmesinde etik çerçeveye uyulmalı; temel insan haklarına saygılı, sosyal değerlerle uyumlu ve şeffaf bir yaklaşım benimsenmelidir.
EN The ethical framework must be followed in the development of AI applications, an approach that respects basic human rights, is compatible with social values and is transparent should be adopted.
turco | inglês |
---|---|
etik | ethical |
temel | basic |
insan | human |
sosyal | social |
şeffaf | transparent |
yaklaşım | approach |
TR Yasayla ulaşılmak istenen ana hedef, küresel tedarik zincirlerinde insan haklarının korunmasının iyileştirilmesi, çocuk işçiliği ya da zorla çalıştırma yasakları gibi temel standartların gözetilmesi
EN Its main goal is to improve the protection of human rights in global supply chains and ensure observance of fundamental principles, such as the prohibition of child or forced labour
turco | inglês |
---|---|
hedef | goal |
küresel | global |
tedarik | supply |
insan | human |
çocuk | child |
ın | of |
TR Modern insan kaynakları yönetimi temel ilkelerinin yanı sıra, işletme ortamına yönelik psikoloji ve pedagoji dalları da programın odak noktasında yer alıyor.
EN In addition to the basics of modern personnel management, the focus is on the areas of psychology and educational theory in the business environment.
turco | inglês |
---|---|
modern | modern |
yönetimi | management |
temel | basics |
işletme | business |
odak | focus |
TR Gizlilik ve diğer temel insan haklarını savunan her amaçla dayanışma içindeyiz
EN We stand in solidarity with causes dedicated to privacy and to other fundamental human rights
TR Bu süreçte çok sayıda kuruma başta Koruma, Çocuk Koruma, Çocuk Güvenliği, Temel İnsani Yardım Standartları, Temel Proje Döngüsü Yönetimi olmak üzere birçok alanda eğitim ve mentörlük desteği sağladık.
EN In this process, we provided training and mentoring support to many institutions in many areas including Protection, Child Protection, Child Safeguarding, Core Humanitarian Standards and Basic Project Cycle Management.
turco | inglês |
---|---|
standartları | standards |
proje | project |
döngüsü | cycle |
yönetimi | management |
eğitim | training |
TR Temel görüntü sağlayıcıları, kendi temel görüntülerinde aynı deneyimi sağlamak için belgelerden yararlanabilir.
EN Base image providers can use the documentation to provide the same experience for their base images.
turco | inglês |
---|---|
temel | base |
sağlayıcıları | providers |
deneyimi | experience |
TR Bu süreçte çok sayıda kuruma başta Koruma, Çocuk Koruma, Çocuk Güvenliği, Temel İnsani Yardım Standartları, Temel Proje Döngüsü Yönetimi olmak üzere birçok alanda eğitim ve mentörlük desteği sağladık.
EN In this process, we provided training and mentoring support to many institutions in many areas including Protection, Child Protection, Child Safeguarding, Core Humanitarian Standards and Basic Project Cycle Management.
turco | inglês |
---|---|
standartları | standards |
proje | project |
döngüsü | cycle |
yönetimi | management |
eğitim | training |
TR Konu anlatımları ve grup çalışmaları temel prensipler paylaşılırken, uygulama oturumları ile katılımcıların kendi yapabilme becerilerinin arttırılması eğitimin temel önceliklerinden birisi oluyor.
EN Fundamental principles are shared through lectures and group studies, while increasing the self application skills in practical sessions become one of the fundamental priorities of the trainings.
turco | inglês |
---|---|
grup | group |
çalışmaları | studies |
uygulama | application |
TR 3.8. Finansal riskten korunmayı, kaliteli temel sağlık hizmetlerine erişimi ve herkesin güvenli, etkili, kaliteli ve uygun fiyatlı temel ilaçlara ve aşılara erişimini de kapsayan evrensel bir sağlık güvencesi sisteminin oluşturulması
EN 3.8. Achieve universal health coverage, including financial risk protection, access to quality essential health-care services and access to safe, effective, quality and affordable essential medicines and vaccines for all
turco | inglês |
---|---|
finansal | financial |
kaliteli | quality |
temel | essential |
sağlık | health |
hizmetlerine | services |
erişimi | access |
herkesin | all |
güvenli | safe |
etkili | effective |
uygun | affordable |
evrensel | universal |
TR Bu süreçte çok sayıda kuruma başta Koruma, Çocuk Koruma, Çocuk Güvenliği, Temel İnsani Yardım Standartları, Temel Proje Döngüsü Yönetimi olmak üzere birçok alanda eğitim ve mentörlük desteği sağladık.
EN In this process, we provided training and mentoring support to many institutions in many areas including Protection, Child Protection, Child Safeguarding, Core Humanitarian Standards and Basic Project Cycle Management.
turco | inglês |
---|---|
standartları | standards |
proje | project |
döngüsü | cycle |
yönetimi | management |
eğitim | training |
Mostrando 50 de 50 traduções