TR Almanya’da sağlık hizmetlerine genel bir bakış: İleri sağlık araştırmalarından herkese sağlık sigortasına uzanan bir yapı
"sağlık hizmetlerine genel" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Almanya’da sağlık hizmetlerine genel bir bakış: İleri sağlık araştırmalarından herkese sağlık sigortasına uzanan bir yapı
EN Cutting-edge research and health insurance for everyone – a look at medical care in Germany.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
bakış | look |
herkese | everyone |
TR Yaklaşık iki yıldır, tüm dünya modern çağın en ciddi sağlık krizlerinden biri olan COVID-19 salgını ile mücadele ediyor. Salgın, iş piyasasından sağlık hizmetlerine kadar hayatın çeşitli sektörlerinde büyük değişiklikle...
EN For almost two years now, the world has been struggling with one of the most serious health crises of the modern world, COVID-19 pandemic. While the pandemic has resulted in major changes in various sectors of life from...
turco | inglês |
---|---|
dünya | world |
modern | modern |
ciddi | serious |
sağlık | health |
salgın | pandemic |
hayatı | life |
TR Yaklaşık iki yıldır, tüm dünya modern çağın en ciddi sağlık krizlerinden biri olan COVID-19 salgını ile mücadele ediyor. Salgın, iş piyasasından sağlık hizmetlerine kadar hayatın çeşitli... Daha fazla
EN For almost two years now, the world has been struggling with one of the most serious health crises of the modern world, COVID-19 pandemic. While the pandemic has resulted in major changes in various... Read more
turco | inglês |
---|---|
dünya | world |
modern | modern |
ciddi | serious |
sağlık | health |
salgın | pandemic |
TR 3.8. Finansal riskten korunmayı, kaliteli temel sağlık hizmetlerine erişimi ve herkesin güvenli, etkili, kaliteli ve uygun fiyatlı temel ilaçlara ve aşılara erişimini de kapsayan evrensel bir sağlık güvencesi sisteminin oluşturulması
EN 3.8. Achieve universal health coverage, including financial risk protection, access to quality essential health-care services and access to safe, effective, quality and affordable essential medicines and vaccines for all
turco | inglês |
---|---|
finansal | financial |
kaliteli | quality |
temel | essential |
sağlık | health |
hizmetlerine | services |
erişimi | access |
herkesin | all |
güvenli | safe |
etkili | effective |
uygun | affordable |
evrensel | universal |
TR Sağlık bilgilerinin HIPAA ve HITECH ile nasıl korunduğu hakkında daha fazla bilgi için, ABD Sağlık ve İnsani Hizmetler Bakanlığı'nın Sağlık Bilgilerinin Gizliliği web sayfasına bakın.
EN For more information about how HIPAA and HITECH protect health information, see the Health Information Privacy webpage from the US Department of Health and Human Services.
turco | inglês |
---|---|
sağlık | health |
hipaa | hipaa |
abd | us |
hizmetler | services |
gizliliği | privacy |
TR Önleyici sağlık hizmetleri de sağlık bilimlerinin de alanına giriyor. Bu alanda çalışan uzmanlar beslenme, fizik kondisyon ve sağlık yönetimi alanlarında eğitim alıyorlar.
EN Prevention is also the subject of the Health Sciences. They prepare students to become experts in nutrition, fitness and health management.
turco | inglês |
---|---|
sağlık | health |
de | also |
uzmanlar | experts |
beslenme | nutrition |
ve | and |
yönetimi | management |
TR Oğlumun ve benim ihtiyaç duyduğumuz sağlık hizmetlerine erişemiyorduk,” diyor Fatima.
EN We could not access the healthcare my son and I needed,” Fatima says.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
ihtiyaç | needed |
sağlık | healthcare |
diyor | says |
TR Oğlumun ve benim ihtiyaç duyduğumuz sağlık hizmetlerine erişemiyorduk,” diyor Fatima.
EN We could not access the healthcare my son and I needed,” Fatima says.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
ihtiyaç | needed |
sağlık | healthcare |
diyor | says |
TR 3.7. 2030’a kadar cinsel sağlık ve aile planlamasını da kapsayan üreme sağlığı hizmetlerine ve bu konuda bilgi ve eğitime evrensel erişimin sağlanması ve üreme sağlığının ulusal stratejilere ve programlara entegre edilmesi
EN 3.7. By 2030, ensure universal access to sexual and reproductive health-care services, including for family planning, information and education, and the integration of reproductive health into national strategies and programmes
turco | inglês |
---|---|
cinsel | sexual |
aile | family |
hizmetlerine | services |
bilgi | information |
evrensel | universal |
ulusal | national |
entegre | integration |
TR Ürünlerimiz İmalattan Eğlenceye, Robotikten İç Güvenlik ve Savunmaya, Tıbbi Sağlık Hizmetlerine ve daha pek çok sektöre kadar geniş bir yelpazede kullanılmaktadır.
EN Our products are used in a vast array of industries, ranging from Manufacturing, to Entertainment, to Robotics, to Homeland Security and Defense, to Medical Healthcare and many more.
TR MyPostcard, sağlık sorunları ve genel sağlık konusundaki farkındalığı artırmak amacıyla AHA için bağış toplamaktadır
EN MyPostcard raises funds for the AHA in order to raise awareness for health-related issues and well-being in general
turco | inglês |
---|---|
mypostcard | mypostcard |
sorunları | issues |
artırmak | raise |
amacıyla | in order to |
TR Aşağıda bizim sitemiz üzerinden hizmetlerine ulaşabileceğiniz dış kaynaklı genel hizmetlerin listesini ve bunların çerez sözleşmelerini bulabilirsiniz:
EN Here is a list of places where you can find out more about specific services that we may use and their use of cookies:
turco | inglês |
---|---|
dış | out |
listesini | list |
çerez | cookies |
bulabilirsiniz | you can find |
TR 2017 yılında 1.611 uluslararası sağlık uzmanıyla yapılan Elsevier araştırmasında*, tekrar baskıları okuyan sağlık uzmanlarının oranının 2015'ten bu yana %79'dan %88'e yükseldiği ortaya çıkmıştır
EN 2017 Elsevier survey* of 1,611 international healthcare professionals revealed that 88% of healthcare professionals read reprints, up from 79% in 2015
turco | inglês |
---|---|
uluslararası | international |
sağlık | healthcare |
elsevier | elsevier |
TR Sağlık Öğrenme, eğitim Antrenörlük Iyileştirme Diyet Uyum Jimnastik Gelişme Sağlık hizmeti Koç Beyaz Insan Yuvarlak Daire Siluet Adam Gradyan Yeşil
EN Health Learning, education Coaching Healing Diet Harmony Gymnastic Development Healthcare Coach White Human Round Circle Silhouette Man Gradient Green
turco | inglês |
---|---|
insan | human |
yuvarlak | round |
daire | circle |
adam | man |
gradyan | gradient |
TR Küresel sağlık: Almanya’nın sağlık alanında dünya çapında uğraşları
EN Global health: Germany’s worldwide commitment to health
turco | inglês |
---|---|
sağlık | health |
almanya | germany |
TR Bu yılın öncelik sağlık olacak ve gönüllüleri COVID-19 salgınının etkisi ve bu etkinin azaltılması dahil olmak üzere sağlık sorunlarını ele alan projelerde çalışmak üzere destekleyecektir.
EN This year's priority will be health and will mobilise volunteers to work on projects addressing health challenges, including the impact of the COVID-19 pandemic, and recovery.
turco | inglês |
---|---|
öncelik | priority |
sağlık | health |
ve | and |
etkisi | impact |
TR 1000 kişi başına sağlık sigortası ya da bir kamu sağlık sisteminden yararlananların sayısı
EN Number of people covered by health insurance or a public health system per 1,000 population
turco | inglês |
---|---|
kişi | people |
sağlık | health |
kamu | public |
TR Güvenilir olmayan su, güvenilir olmayan sağlık hizmetleri ve hijyen eksikliğine bağlı ölüm oranı (tüm hizmetler için güvenilir olmayan su, sağlık hizmetleri ve hijyene maruz kalma) 3.9.3
EN Mortality rate attributed to unsafe water, unsafe sanitation and lack of hygiene (exposure to unsafe Water, Sanitation and Hygiene for All (WASH) services) 3.9.3
turco | inglês |
---|---|
su | water |
hijyen | hygiene |
oranı | rate |
tüm | all |
TR 3.d.1. Uluslararası Sağlık Mevzuatı (UST) kapasitesi ve sağlık acil durum hazırbulunuşluğu
EN 3.d.1. International Health Regulations (IHR) capacity and health emergency preparedness
turco | inglês |
---|---|
uluslararası | international |
sağlık | health |
kapasitesi | capacity |
ve | and |
TR Zebra'nın sağlık sektörü teknolojisi çözümleri sağlık ekibinizi hasta verilerine, klinik çalışanlarına ve bakım personeline gerçek zamanlı bağlayarak daha iyi bakım hizmeti sunmalarını sağlar.
EN Zebra's healthcare technology solutions help your care team provide a higher level of patient care by connecting them to the patient data, clinicians and providers they need, in real time.
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
sağlık | healthcare |
teknolojisi | technology |
çözümleri | solutions |
hasta | patient |
ve | and |
bakım | care |
gerçek | real |
iyi | them |
sağlar | provide |
TR Hastaneler ve sağlık kuruluşları için özel olarak tasarlanan sağlık sektörü barkod okuyucularımızla hasta güvenliğini iyileştirin ve hasta bakım personelinin verimliliğini artırın.
EN Improve patient safety and increase caregiver productivity with our healthcare barcode scanners — designed specifically for hospitals and healthcare providers.
turco | inglês |
---|---|
özel | specifically |
barkod | barcode |
hasta | patient |
verimliliğini | productivity |
TR Kayseri 112 Acil Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Personelin Çalışma Ortamında Karşılaştıkları Sağlık Sorunları Ve Karşılaştıkları Mesleki Riskler
EN Health Problems Met in Working Area and Occupational Risks of Staff Working in Kayseri 112 Emergency Health Care Services
turco | inglês |
---|---|
kayseri | kayseri |
sağlık | health |
hizmetlerinde | services |
sorunları | problems |
ve | and |
TR 2017 yılında 1.611 uluslararası sağlık uzmanıyla yapılan Elsevier araştırmasında*, tekrar baskıları okuyan sağlık uzmanlarının oranının 2015'ten bu yana %79'dan %88'e yükseldiği ortaya çıkmıştır
EN 2017 Elsevier survey* of 1,611 international healthcare professionals revealed that 88% of healthcare professionals read reprints, up from 79% in 2015
turco | inglês |
---|---|
uluslararası | international |
sağlık | healthcare |
elsevier | elsevier |
TR Korumalı sağlık bilgilerini (PHI) işlemek, depolamak ve aktarmak için AWS'nin yardımcı program tabanlı bulut hizmetlerini kullanan sağlık hizmeti sağlayıcıları, ödeme yapanlar ve BT uzmanlarının sayısı giderek artıyor.
EN A growing number of healthcare providers, payers, and IT professionals are using AWS's utility-based cloud services to process, store, and transmit protected health information (PHI).
turco | inglês |
---|---|
korumalı | protected |
bilgilerini | information |
phi | phi |
depolamak | store |
tabanlı | based |
sağlayıcıları | providers |
bt | it |
TR Bu düzenleme aynı zamanda, gelişmiş bilgi paylaşımı aracılığıyla ABD sağlık hizmetleri sisteminin etkinliğini ve kalitesini iyileştirmek için elektronik sağlık kayıtlarının kullanılmasını teşvik etmektedir.
EN The legislation also seeks to encourage electronic health records to improve the efficiency and quality of the US healthcare system through improved information sharing.
turco | inglês |
---|---|
gelişmiş | improved |
bilgi | information |
paylaşımı | sharing |
abd | us |
kalitesini | quality |
elektronik | electronic |
teşvik | encourage |
TR Sağlık ve bilgi güvenliği uzmanlarıyla iş birliği yapılarak geliştirilen HITRUST CSF, sağlık hizmetleriyle ilgili yönetmelikleri düzenler ve tek bir kapsayıcı güvenlik entegrasyonu halinde standartlaştırır.
EN Developed in collaboration with healthcare and information security professionals, the HITRUST CSF rationalizes healthcare-relevant regulations and standards into a single overarching security framework."
turco | inglês |
---|---|
sağlık | healthcare |
bilgi | information |
geliştirilen | developed |
ilgili | relevant |
TR Ekonomik ve Klinik Sağlık İçin Sağlık Bilgileri Teknolojisi Yasası (HITECH), 2009 yılında HIPAA kurallarını genişletmiştir
EN Health Information Technology for Economic and Clinical Health Act (HITECH) expanded the HIPAA rules in 2009
turco | inglês |
---|---|
ekonomik | economic |
klinik | clinical |
sağlık | health |
bilgileri | information |
teknolojisi | technology |
yasası | act |
hipaa | hipaa |
yılında | in |
TR Sağlık Bilgileri Yasası (HIA), Alberta’da bir emanetçinin gözetimindeki veya denetimindeki sağlık bilgilerinin toplanma, kullanılma, ifşa edilme ve korunma sürecini düzenleyen bir gizlilik kanunudur.
EN The Health Information Act (HIA) is privacy legislation in Alberta that applies to the collection, use, disclosure and protection of health information that is in the custody or under the control of a custodian.
turco | inglês |
---|---|
sağlık | health |
yasası | act |
hia | hia |
alberta | alberta |
veya | or |
TR Bu yılın öncelik sağlık olacak ve gönüllüleri COVID-19 salgınının etkisi ve bu etkinin azaltılması dahil olmak üzere sağlık sorunlarını ele alan projelerde çalışmak üzere destekleyecektir.
EN This year's priority will be health and will mobilise volunteers to work on projects addressing health challenges, including the impact of the COVID-19 pandemic, and recovery.
turco | inglês |
---|---|
öncelik | priority |
sağlık | health |
ve | and |
etkisi | impact |
TR Zebra'nın sağlık sektörü teknolojisi çözümleri sağlık ekibinizi hasta verilerine, klinik çalışanlarına ve bakım personeline gerçek zamanlı bağlayarak daha iyi bakım hizmeti sunmalarını sağlar.
EN Zebra's healthcare technology solutions help your care team provide a higher level of patient care by connecting them to the patient data, clinicians and providers they need, in real time.
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
sağlık | healthcare |
teknolojisi | technology |
çözümleri | solutions |
hasta | patient |
ve | and |
bakım | care |
gerçek | real |
iyi | them |
sağlar | provide |
TR Hastaneler ve sağlık kuruluşları için özel olarak tasarlanan sağlık sektörü barkod okuyucularımızla hasta güvenliğini iyileştirin ve hasta bakım personelinin verimliliğini artırın.
EN Improve patient safety and increase caregiver productivity with our healthcare barcode scanners — designed specifically for hospitals and healthcare providers.
turco | inglês |
---|---|
özel | specifically |
barkod | barcode |
hasta | patient |
verimliliğini | productivity |
TR PowerPrecision+ piller tablette görülebilen bir dizi sağlık bilgisi sunar. Kritik sağlık ölçümlerini izleyebilmek personelin her gün her vardiyada güvenebileceği pil gücüne sahip olmasını sağlar.
EN The PowerPrecision+ batteries provide a wealth of information that can be viewed right on the tablet. Visibility into critical battery health metrics helps ensure that workers have battery power they can count on, every shift, every day.
turco | inglês |
---|---|
sağlık | health |
bilgisi | information |
kritik | critical |
her | every |
pil | battery |
TR Bu durumda Tuttlingen demek sağlık teknolojileri mi demek? Sağlık teknolojisi kentimizde gerçekten de baskın olan bir alan ama her şey değil
EN So Tuttlingen means medical technology? Medical technology is indeed top of the list with us, but it’s not everything
turco | inglês |
---|---|
demek | means |
sağlık | medical |
olan | is |
değil | not |
TR Küresel sağlık: Almanya’nın sağlık alanında dünya çapında uğraşları
EN Global health: Germany’s worldwide commitment to health
turco | inglês |
---|---|
sağlık | health |
almanya | germany |
TR Sağlık müdürlüğünün görevleri; pandemi bu alanda neleri değiştirdi? Tübingen Sağlık Müdürlüğünden Oliver Piehl anlatıyor.
EN What are the responsibilities of a public health department – and what has the pandemic changed? Oliver Piehl from Tübingen takes us behind the scenes.
turco | inglês |
---|---|
sağlık | health |
pandemi | pandemic |
neleri | what |
TR Alman sağlık sektörü| Sağlık teknolojisi ve endüstri
EN Health economy Germany | Medical technology and industry
turco | inglês |
---|---|
alman | germany |
teknolojisi | technology |
ve | and |
endüstri | industry |
TR Federal Sağlık Bakanlığı kanser, diyabet ya da kalp ve damar hastalıkları gibi yaygın hastalıkları daha iyi tedavi edebilmek üzere altı Sağlık Araştırmaları Merkezi kurdu
EN In order to improve the treatment of common diseases such as cancer, diabetes or cardiovascular diseases, the Federal Ministry of Education and Research has set up six centres of health research
turco | inglês |
---|---|
federal | federal |
sağlık | health |
kanser | cancer |
yaygın | common |
tedavi | treatment |
TR GIZ mensubu Sonja Luciano şu vurguyu yapıyor: „Biz Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlık personeli temini için belirlediği davranış kurallarına uyuyoruz
EN Sonja Luciano from the GIZ emphasises: “We base our work on the World Health Organization’s global code of practice on the international recruitment of health personnel
turco | inglês |
---|---|
sağlık | health |
personeli | personnel |
TR Mikro veri merkezleri, küçük fiziksel taban alanı ile güçlü bir bilişim kapasitesi sunar. Örneğin, bir sağlık tesisi veya hastane, tele sağlık uygulamalarına güç vermek için bir mikro veri merkezi yerleştirebilir.
EN Micro data centers offer powerful computing capacity in a small physical footprint. For example, a healthcare facility or hospital might deploy a micro data center to power telehealth applications.
turco | inglês |
---|---|
mikro | micro |
merkezleri | centers |
küçük | small |
güçlü | powerful |
kapasitesi | capacity |
sunar | offer |
sağlık | healthcare |
veya | or |
hastane | hospital |
güç | power |
merkezi | center |
uygulamaları | applications |
TR Kişiler sağlık kaydı bilgilerini alabilir, bunları akıllı telefonlarına yükleyebilir ve sağlık durumlarının kanıtı olarak kuruluşlarla paylaşabilirler.
EN An individual can receive health credentials, load them into their smartphone and share with an organization as proof of health status.
turco | inglês |
---|---|
sağlık | health |
alabilir | can |
TR Açık erişimli ayna derginin bir Dergi Etki Faktörü veya CiteScore'u var mıdır ve hangi özetleme ve indeksleme hizmetlerine dahil edilir?
EN Does the open access mirror journal have a Journal Impact Factor or CiteScore and in which abstracting and indexing services is it included?
turco | inglês |
---|---|
açık | open |
ayna | mirror |
etki | impact |
veya | or |
hizmetlerine | services |
dahil | included |
TR Hizmet, Internetteki diğer internet sitelerine, hizmetlerine veya kaynaklarına bağlanmanıza izin verebilir ve diğer internet siteleri, hizmetleri veya kaynakları Siteye bağlantılar içerebilir
EN The Service may permit you to link to other websites, services or resources on the Internet, and other websites, services or resources may contain links to the Site
turco | inglês |
---|---|
diğer | other |
internet | internet |
veya | or |
ve | and |
kaynakları | resources |
içerebilir | may contain |
TR Eğer bu firmaların hizmetlerine bizim sitemiz üzerinden giriş yaptıysanız, bu firmalar bilgisayarınıza çerez bırakmış olabilirler.
EN These companies may drop cookies on your computer when you use them on our site or if you are already logged in to them.
turco | inglês |
---|---|
eğer | if |
bizim | our |
çerez | cookies |
TR “Teknolojik yığınınızla bağlantı kurabilen müşteri hizmetlerine adanmış süper bir araç seti“
EN “A super toolset dedicated to customer service that can connect with your technological stack“
turco | inglês |
---|---|
teknolojik | technological |
bağlantı | connect |
müşteri | customer |
hizmetlerine | service |
adanmış | dedicated |
süper | super |
TR Ayrıca, günlük kullanımının Latin Amerika ülkesindeki işletmelere, bireylere ve kamu sektörü hizmetlerine fayda sağlaması beklenmektedir.
EN In addition, its everyday use is expected to benefit businesses, individuals, and public sector services in the Latin American country.
turco | inglês |
---|---|
ayrıca | in addition |
günlük | everyday |
latin | latin |
amerika | american |
işletmelere | businesses |
ve | and |
kamu | public |
hizmetlerine | services |
fayda | benefit |
TR Aşağıda, müşterilerin kendi güvenlik uyumluluğu yükümlülüklerini yönetmelerine yardımcı olan AWS hizmetlerine örnekler verilmektedir:
EN The following are some examples of AWS services that help customers manage their own security compliance obligations:
turco | inglês |
---|---|
müşterilerin | customers |
güvenlik | security |
aws | aws |
hizmetlerine | services |
örnekler | examples |
TR Ayrıca, hizmet denetim politikalarını (SCP) kullanıcılara, hesaplara veya OU’lara uygulayarak AWS hizmetlerine erişimi kontrol edebilirsiniz.
EN You can also control access to AWS services by applying service control policies (SCPs) to users, accounts, or OUs.
turco | inglês |
---|---|
kullanıcılara | users |
aws | aws |
erişimi | access |
TR - Kupon veya promosyon kodu web sitelerine/hizmetlerine izin verilmez - Satış ortağı bağlantınızla doğrudan Turbologo'ya satış yapmak için AdWords/PPC ile ilgili sistemleri kullanmanıza izin verilmez
EN - Coupon or promo code websites/services are not allowed - It's not allowed to use AdWords/PPC related systems to drive sales directly to Turbologo with your affiliate link
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
promosyon | promo |
kodu | code |
hizmetlerine | services |
satış | sales |
ortağı | affiliate |
doğrudan | directly |
turbologo | turbologo |
ppc | ppc |
ilgili | related |
sistemleri | systems |
TR Otel ayrıca sahil yoluna bakan 1.500 metrekarelik (16,146 foot kare) balo salonu ve 1.500 (10.765 foot kare) metrekarelik toplantı alanı da dahil olmak üzere, son teknoloji ürünü etkinlik ve toplantı hizmetlerine sahip olacak
EN The hotel will also have state-of-the-art event and meeting facilities, including a 1,500 square metre (16, 146 square foot) ballroom overlooking the corniche and 1,000 square metres (10,765 square feet) of meeting space
turco | inglês |
---|---|
otel | hotel |
kare | square |
alanı | space |
son | state-of-the-art |
TR Kamu, sivil toplum ve Birleşmiş Milletler kuruluşları Engelli Göçmenlerin Koruma Hizmetlerine Erişimi Çalıştayları’nda buluştu. Çalıştaylar, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) koordinasyonunda, Sığınmacılar ve Göçme...
EN Public sector, civil society and United Nations organizations came together at the “Increasing Access of Refugees with Disabilities to Protection Services Workshops”. The workshops were held in Ankara and Izmir within t...
turco | inglês |
---|---|
sivil | civil |
ve | and |
milletler | nations |
koruma | protection |
hizmetlerine | services |
erişimi | access |
nda | at |
Mostrando 50 de 50 traduções