TR Cinsiyet eşitsizliğiyle ilgili müdahaleler ve politikaların hayata geçirilmesinde veri odaklı kararların desteklenmesi için cinsiyet eşitsizliği ve önyargısıyla ilgili kritik sorunlar sağlıklı çalışmalarla incelenmelidir
"odaklı kararların desteklenmesi" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
odaklı | focused |
desteklenmesi | support |
TR Cinsiyet eşitsizliğiyle ilgili müdahaleler ve politikaların hayata geçirilmesinde veri odaklı kararların desteklenmesi için cinsiyet eşitsizliği ve önyargısıyla ilgili kritik sorunlar sağlıklı çalışmalarla incelenmelidir
EN Critical issues related to gender disparity and bias must be examined by sound studies to support a data-informed approach to implementing interventions and policy related to gender inequality
turco | inglês |
---|---|
cinsiyet | gender |
ilgili | related |
veri | data |
kritik | critical |
sorunlar | issues |
TR Cinsiyet eşitsizliğiyle ilgili müdahaleler ve politikaların hayata geçirilmesinde veri odaklı kararların desteklenmesi için cinsiyet eşitsizliği ve önyargısıyla ilgili kritik sorunlar sağlıklı çalışmalarla incelenmelidir
EN Critical issues related to gender disparity and bias must be examined by sound studies to support a data-informed approach to implementing interventions and policy related to gender inequality
turco | inglês |
---|---|
cinsiyet | gender |
ilgili | related |
veri | data |
kritik | critical |
sorunlar | issues |
TR Krizler, afetler ve acil durumlarda veri destekli eylemlerin ve kararların desteklenmesi için bilgi sağlarız
EN We make information available to support data-driven actions and decision-making during crises, disasters and emergencies
TR Krizler, afetler ve acil durumlarda veri destekli eylemlerin ve kararların desteklenmesi için bilgi sağlarız
EN We make information available to support data-driven actions and decision-making during crises, disasters and emergencies
TR Geleceğe yön veren sanayi hamlelerini yaparken çalışanlarımızla sadece performans odaklı değil, hayatı yaşamaya odaklı bir dünya kuruyoruz
EN As we make industrial moves that shape the future, we are not only creating a performance-oriented atmosphere for our employees, but we are building a world that emphasizes living one’s life
turco | inglês |
---|---|
geleceğe | future |
sanayi | industrial |
performans | performance |
değil | not |
hayatı | life |
dünya | world |
TR Blockchainin geleceğini ilgilendiren kararların paydaşlar tarafından alındığı bir yönetim sistemini öne çıkarır
EN It specifies a unique governance structure–a system by which decisions about the future of the blockchain can be agreed on by stakeholders
turco | inglês |
---|---|
yönetim | governance |
sistemini | system |
kararları | decisions |
TR Uyarlanabilir Decred'in yerleşik idari sistemi, mutabakat değişimlerinin yapılmasını ve proje seviyesi kararların alınmasını topluluğu bölen forkların önüne geçecek şekilde mümkün kılan yeni bir yol sunar.
EN Adaptable: Decred's built-in governance systems facilitates a new way of making consensus changes and project-level decisions that avoids community-splitting forks.
turco | inglês |
---|---|
uyarlanabilir | adaptable |
mutabakat | consensus |
proje | project |
seviyesi | level |
mümkün | that |
kararları | decisions |
TR Freedom House ve MLSA’dan “AİHM başvurularında kabul edilebilirlik kriterleri ve kararların icrası” eğitimi | STGM
EN Freedom House and MLSA "admissibility criteria in ECtHR applications and execution of decisions" training | STGM
turco | inglês |
---|---|
house | house |
kriterleri | criteria |
stgm | stgm |
kararları | decisions |
TR Freedom House ve MLSA’dan “AİHM başvurularında kabul edilebilirlik kriterleri ve kararların icrası” eğitimi
EN Freedom House and MLSA "admissibility criteria in ECtHR applications and execution of decisions" training
turco | inglês |
---|---|
house | house |
kriterleri | criteria |
kararları | decisions |
TR Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) ve Freedom House, 20 Kasım Cumartesi günü “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başvurularında Kabul Edilebilirlik Kriterleri ve Kararların İcrası” başlıklı bir çevrimiçi eğitim düzenliyor.
EN The Media and Legal Studies Association (MLSA) and Freedom House are holding an online training titled “Criteria for Admissibility in European Court of Human Rights Applications and Enforcement of Decisions” on Saturday, November 20.
turco | inglês |
---|---|
hukuk | legal |
derneği | association |
house | house |
kasım | november |
avrupa | european |
hakları | rights |
kriterleri | criteria |
çevrimiçi | online |
eğitim | training |
kararları | decisions |
TR Öte yandan bazı kararların oylanmasında meclis grubu yönetimi açık ve net bir şekilde milletvekillerinin bağımsız bir karar vermelerini isteyebiliyor
EN There are decisions, however, in which the parliamentary party leadership explicitly demands a free vote of all members
turco | inglês |
---|---|
açık | free |
şekilde | which |
TR Hangi kararların iyi olduğunu ve hangilerinin üzerinde daha çalışmamız gerektiğini saptayabileceğimiz bir refleksiyon süreci de bunun bir parçası
EN This includes a process of reflection through which we can find out which decisions were good and where we still need to make improvements
turco | inglês |
---|---|
iyi | good |
süreci | process |
de | out |
kararları | decisions |
TR Christine Erzberger pek çok üst düzey temasları yakından izleme ve Avrupa’da kararların nasıl alındığına tanıklık etme imkanı bulmuş
EN In the summer of 2018, Christine Erzberger was able to get an insight into the workings of the European Union as part of the team led by EU Commissioner Günther Oettinger, who is responsible for the EU budget
turco | inglês |
---|---|
da | in |
ın | of |
TR Sistemler önemli kararların alınması için kullanıldığından, yapay zekanın güvenli ve sağlam olması gerekir.
EN As systems are employed to make crucial decisions, AI must be secure and robust.
turco | inglês |
---|---|
sistemler | systems |
önemli | crucial |
güvenli | secure |
sağlam | robust |
gerekir | must |
kararları | decisions |
TR Yukarıdaki örnekte olduğu gibi bir kararı gözlemlediğimizde, bir nöral ağın önceki kararların ya da katmanların çıktısına bağlı olarak giderek nasıl daha karmaşık kararlar yaratabileceğini görebiliriz.
EN When we observe one decision, like in the above example, we can see how a neural network could make increasingly complex decisions depending on the output of previous decisions or layers.
turco | inglês |
---|---|
önceki | previous |
giderek | increasingly |
karmaşık | complex |
TR Bu öneriler, alabileceğimiz kararların örnekleridir; onlar kural değil
EN These suggestions are examples of decisions we can take; they are not rules
turco | inglês |
---|---|
öneriler | suggestions |
onlar | they |
değil | not |
ın | of |
kararları | decisions |
TR kişisel verilerinizin hedefli reklamcılık veya sizi ilgilendiren hukuki veya benzer önemde sonuçlar doğuran kararların alınması için profil oluşturma amaçları doğrultusunda işlenmesine izin verememe seçeneği sunmamızı;
EN opt you out of the processing of personal information for purposes of targeted advertising or profiling in furtherance of decisions that produce legal or similarly significant effects concerning you;
TR kişisel verilerinizin hedefli reklamcılık veya sizi ilgilendiren hukuki veya benzer önemde sonuçlar doğuran kararların alınması için profil oluşturma amaçları doğrultusunda işlenmesine izin verememe seçeneği sunmamızı;
EN opt you out of the processing of personal information for purposes of targeted advertising or profiling in furtherance of decisions that produce legal or similarly significant effects concerning you;
TR kişisel verilerinizin hedefli reklamcılık veya sizi ilgilendiren hukuki veya benzer önemde sonuçlar doğuran kararların alınması için profil oluşturma amaçları doğrultusunda işlenmesine izin verememe seçeneği sunmamızı;
EN opt you out of the processing of personal information for purposes of targeted advertising or profiling in furtherance of decisions that produce legal or similarly significant effects concerning you;
TR kişisel verilerinizin hedefli reklamcılık veya sizi ilgilendiren hukuki veya benzer önemde sonuçlar doğuran kararların alınması için profil oluşturma amaçları doğrultusunda işlenmesine izin verememe seçeneği sunmamızı;
EN opt you out of the processing of personal information for purposes of targeted advertising or profiling in furtherance of decisions that produce legal or similarly significant effects concerning you;
TR kişisel verilerinizin hedefli reklamcılık veya sizi ilgilendiren hukuki veya benzer önemde sonuçlar doğuran kararların alınması için profil oluşturma amaçları doğrultusunda işlenmesine izin verememe seçeneği sunmamızı;
EN opt you out of the processing of personal information for purposes of targeted advertising or profiling in furtherance of decisions that produce legal or similarly significant effects concerning you;
TR kişisel verilerinizin hedefli reklamcılık veya sizi ilgilendiren hukuki veya benzer önemde sonuçlar doğuran kararların alınması için profil oluşturma amaçları doğrultusunda işlenmesine izin verememe seçeneği sunmamızı;
EN opt you out of the processing of personal information for purposes of targeted advertising or profiling in furtherance of decisions that produce legal or similarly significant effects concerning you;
TR kişisel verilerinizin hedefli reklamcılık veya sizi ilgilendiren hukuki veya benzer önemde sonuçlar doğuran kararların alınması için profil oluşturma amaçları doğrultusunda işlenmesine izin verememe seçeneği sunmamızı;
EN opt you out of the processing of personal information for purposes of targeted advertising or profiling in furtherance of decisions that produce legal or similarly significant effects concerning you;
TR kişisel verilerinizin hedefli reklamcılık veya sizi ilgilendiren hukuki veya benzer önemde sonuçlar doğuran kararların alınması için profil oluşturma amaçları doğrultusunda işlenmesine izin verememe seçeneği sunmamızı;
EN opt you out of the processing of personal information for purposes of targeted advertising or profiling in furtherance of decisions that produce legal or similarly significant effects concerning you;
TR kişisel verilerinizin hedefli reklamcılık veya sizi ilgilendiren hukuki veya benzer önemde sonuçlar doğuran kararların alınması için profil oluşturma amaçları doğrultusunda işlenmesine izin verememe seçeneği sunmamızı;
EN opt you out of the processing of personal information for purposes of targeted advertising or profiling in furtherance of decisions that produce legal or similarly significant effects concerning you;
TR kişisel verilerinizin hedefli reklamcılık veya sizi ilgilendiren hukuki veya benzer önemde sonuçlar doğuran kararların alınması için profil oluşturma amaçları doğrultusunda işlenmesine izin verememe seçeneği sunmamızı;
EN opt you out of the processing of personal information for purposes of targeted advertising or profiling in furtherance of decisions that produce legal or similarly significant effects concerning you;
TR kişisel verilerinizin hedefli reklamcılık veya sizi ilgilendiren hukuki veya benzer önemde sonuçlar doğuran kararların alınması için profil oluşturma amaçları doğrultusunda işlenmesine izin verememe seçeneği sunmamızı;
EN opt you out of the processing of personal information for purposes of targeted advertising or profiling in furtherance of decisions that produce legal or similarly significant effects concerning you;
TR kişisel verilerinizin hedefli reklamcılık veya sizi ilgilendiren hukuki veya benzer önemde sonuçlar doğuran kararların alınması için profil oluşturma amaçları doğrultusunda işlenmesine izin verememe seçeneği sunmamızı;
EN opt you out of the processing of personal information for purposes of targeted advertising or profiling in furtherance of decisions that produce legal or similarly significant effects concerning you;
TR kişisel verilerinizin hedefli reklamcılık veya sizi ilgilendiren hukuki veya benzer önemde sonuçlar doğuran kararların alınması için profil oluşturma amaçları doğrultusunda işlenmesine izin verememe seçeneği sunmamızı;
EN opt you out of the processing of personal information for purposes of targeted advertising or profiling in furtherance of decisions that produce legal or similarly significant effects concerning you;
TR Elsevier Ar-Ge Çözümleri, yayıncılık trendlerinin ve kimyasal yapılarla ilgili kavrayışların açığa çıkarılması ve kariyer gelişiminin desteklenmesi için veri ve analiz çözümleri sağlamaktadır.
EN Elsevier R&D Solutions provides data and analytics solutions to uncover publishing trends and insights into chemical structures and support career advancement.
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
yayıncılık | publishing |
kimyasal | chemical |
kariyer | career |
analiz | analytics |
çözümleri | solutions |
TR Türkiye’de Sivil Toplumun Desteklenmesi – Ortaklıklar ve Ağlar Hibe Programı kapsamında Küresel…
EN We are waiting for applications from people who are interested in or have an interest in the fields…
turco | inglês |
---|---|
programı | applications |
TR İstanbul Finans Merkezi’nin FinTek alanında küresel merkez olmasını güçlendirecek şekilde, ödemeler alanında düzenleyici deney alanı (sandbox) ve FinTek girişimlerinin desteklenmesi için Finans ve Teknoloji Üssü kurulacaktır.
EN A regulatory test area (sandbox) in the field of payments and a Finance and Technology Base will be established to support FinTech initiatives, which will strengthen the Istanbul Financial Center?s internationalization.
turco | inglês |
---|---|
ödemeler | payments |
düzenleyici | regulatory |
teknoloji | technology |
TR ”Suriye?nin kuzeybatısında su ve sanitasyon sektörlerinin desteklenmesi ve kamp koordinasyonu? projesi 7 ay önce SCHF ile ortaklaşa başladı.
EN As a result of the conflict in Syria that started in 2011, many residential buildings were left unused of which many suffered destruction due to military operations. WATAN, working with local councils and initiatives in the
turco | inglês |
---|---|
suriye | syria |
başladı | started |
TR Suriye?nin kuzeybatısında su ve sanitasyon sektörlerinin desteklenmesi ve kamp koordinasyonu? projesi 7 ay önce SCHF ile ortaklaşa başladı. WATAN o zamandan beri Halep?in kuzeybatısındaki Atareb
EN WATAN Foundation begun one of the most important projects in north of Syria. This project aims at supporting Syrian animal wealth through offering training
turco | inglês |
---|---|
suriye | syria |
projesi | project |
watan | watan |
TR Avrupa Biyoçeşitlilik Ortaklığı, Biodiversa+, “karada ve denizde biyolojik çeşitliliğin ve ekosistemin korunmasının desteklenmesi” konusunda çokuluslu araştırma önerileri için ortak çağrı başlattı.
EN Biodiversa+, the European Biodiversity Partnership, launched joint call for transnational research proposals on “supporting biodiversity and ecosystem protection across land and sea”.
turco | inglês |
---|---|
avrupa | european |
biyoçeşitlilik | biodiversity |
ortaklığı | partnership |
araştırma | research |
ortak | joint |
çağrı | call |
başlattı | launched |
TR 8.9. 2030’a kadar istihdam yaratan ve yerel kültür ve ürünlerini teşvik eden sürdürülebilir turizmin desteklenmesi için politikalar oluşturulması ve uygulanması
EN 8.9. By 2030, devise and implement policies to promote sustainable tourism that creates jobs and promotes local culture and products
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
kültür | culture |
ürünlerini | products |
sürdürülebilir | sustainable |
politikalar | policies |
TR 10.2. 2030’a kadar yaşa, cinsiyete, engelliliğe, ırka, etnik kökene, dine, ekonomik ya da başka bir statüye bakılmaksızın herkesin güçlendirilmesi ve sosyal, ekonomik ve siyasi olarak kapsanmasının desteklenmesi
EN 10.2. By 2030, empower and promote the social, economic and political inclusion of all, irrespective of age, sex, disability, race, ethnicity, origin, religion or economic or other status
turco | inglês |
---|---|
ekonomik | economic |
başka | other |
herkesin | all |
sosyal | social |
siyasi | political |
TR 10.3. Ayrımcılığa dayalı yasaların, politikaların ve uygulamaların ortadan kaldırılması ve bu bağlamda uygun mevzuatın, politikaların ve eylemlerin desteklenmesi yoluyla eşit fırsatlar sunulması ve eşitsizliklerin azaltılması
EN 10.3. Ensure equal opportunity and reduce inequalities of outcome, including by eliminating discriminatory laws, policies and practices and promoting appropriate legislation, policies and action in this regard
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
uygun | appropriate |
eşit | equal |
TR 12.7. Ulusal politikalar ve öncelikler doğrultusunda sürdürülebilir olan kamu ihalesi uygulamalarının desteklenmesi
EN 12.7. Promote public procurement practices that are sustainable, in accordance with national policies and priorities
turco | inglês |
---|---|
ulusal | national |
politikalar | policies |
ve | and |
sürdürülebilir | sustainable |
olan | are |
kamu | public |
TR 9.b. Sanayi çeşitliliği ve sanayi ürünlerinde değer artırımı için uygun bir politika ortamının yaratılması aracılığıyla gelişmekte olan ülkelerde yurt içi teknoloji gelişiminin, araştırma ve yenilikçiliğin desteklenmesi
EN 9.b. Support domestic technology development, research and innovation in developing countries, including by ensuring a conducive policy environment for, inter alia, industrial diversification and value addition to commodities
turco | inglês |
---|---|
sanayi | industrial |
politika | policy |
gelişmekte | developing |
TR 15.6. Üzerinde uluslararası olarak anlaşmaya varıldığı gibi, genetik kaynakların kullanımından kazanılan yararların adil ve eşitlikçi biçimde paylaşımının desteklenmesi ve bu tür kaynaklara erişimin teşvik edilmesi
EN 15.6. Promote fair and equitable sharing of the benefits arising from the utilization of genetic resources and promote appropriate access to such resources, as internationally agreed
turco | inglês |
---|---|
uluslararası | internationally |
adil | fair |
teşvik | promote |
TR 11.c. En az gelişmiş ülkelerin finansal ve teknik yardım aracılığıyla yerel malzemeler kullanarak sürdürülebilir ve dayanıklı binalar inşa etmelerinin desteklenmesi
EN 11.c. Support least developed countries, including through financial and technical assistance, in building sustainable and resilient buildings utilizing local materials
turco | inglês |
---|---|
c | c |
gelişmiş | developed |
ülkelerin | countries |
finansal | financial |
teknik | technical |
yerel | local |
malzemeler | materials |
sürdürülebilir | sustainable |
binalar | buildings |
en az | least |
TR 17.17. Ortaklıkların deneyim ve kaynak sağlama stratejileri paydasına dayanan kamu, kamu-özel ve sivil toplum ortaklıklarının teşvik edilmesi ve desteklenmesi
EN 17.17. Encourage and promote effective public, public-private and civil society partnerships, building on the experience and resourcing strategies of partnerships
turco | inglês |
---|---|
deneyim | experience |
ve | and |
stratejileri | strategies |
sivil | civil |
ın | of |
TR Kadınların eğitim, kurs ve profesyonel gelişim olanaklarının desteklenmesi,
EN Ensuring the health, safety, and well-being of all women and men workers,
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
ın | of |
TR Yasal altyapı "Bilgi ve İletişim Ağı Kullanımı ve Bilgi Koruma vb.'nin Desteklenmesi Yasası"nın 47. Maddesinde (ISMS Sertifikası) sunulmaktadır.
EN The legal background is provided in Article 47 (ISMS Certification) in "Act on Promotion of Information and Communications Network Utilization and Information Protection, etc.".
turco | inglês |
---|---|
yasal | legal |
bilgi | information |
ağı | network |
koruma | protection |
yasası | act |
isms | isms |
sertifikası | certification |
TR Avrupa Biyoçeşitlilik Ortaklığı, Biodiversa+, “karada ve denizde biyolojik çeşitliliğin ve ekosistemin korunmasının desteklenmesi” konusunda çokuluslu araştırma önerileri için ortak çağrı başlattı.
EN Biodiversa+, the European Biodiversity Partnership, launched joint call for transnational research proposals on “supporting biodiversity and ecosystem protection across land and sea”.
turco | inglês |
---|---|
avrupa | european |
biyoçeşitlilik | biodiversity |
ortaklığı | partnership |
araştırma | research |
ortak | joint |
çağrı | call |
başlattı | launched |
TR STÖ'ler Suriye ve Bölgenin Geleceğinin Desteklenmesi Konferansına Katkı Vermeye Davet Ediliyor
EN Climate Literacy Training for Children and Young People aged 13-17 from Yuva Association
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR İstanbul Finans Merkezi’nin FinTek alanında küresel merkez olmasını güçlendirecek şekilde, ödemeler alanında düzenleyici deney alanı (sandbox) ve FinTek girişimlerinin desteklenmesi için Finans ve Teknoloji Üssü kurulacaktır.
EN A regulatory test area (sandbox) in the field of payments and a Finance and Technology Base will be established to support FinTech initiatives, which will strengthen the Istanbul Financial Center?s internationalization.
turco | inglês |
---|---|
ödemeler | payments |
düzenleyici | regulatory |
teknoloji | technology |
TR Devletlerin veya devlete yakın kuruluşların parasal desteklenmesi net koşullara bağlı kılınıyor: Destek alacakların demokrasi, hukuk devleti ilkeleri, insan hakları, özgür basın ve yolsuzlukla mücadeleyi kabullenmeleri şart.
EN Financial support for governments or actors that are close to governments will be tied to clear conditions: recipients must show their commitment to democracy, the rule of law, human rights, a free press and the fight against corruption.
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
yakın | close |
net | clear |
destek | support |
demokrasi | democracy |
insan | human |
özgür | free |
basın | press |
ve | and |
ın | of |
TR Burundi: Kadınların ekonomik açıdan desteklenmesi
EN Burundi: economic support for women
turco | inglês |
---|---|
ekonomik | economic |
Mostrando 50 de 50 traduções