TR Krizler, afetler ve acil durumlarda veri destekli eylemlerin ve kararların desteklenmesi için bilgi sağlarız
TR Krizler, afetler ve acil durumlarda veri destekli eylemlerin ve kararların desteklenmesi için bilgi sağlarız
EN We make information available to support data-driven actions and decision-making during crises, disasters and emergencies
TR Krizler, afetler ve acil durumlarda veri destekli eylemlerin ve kararların desteklenmesi için bilgi sağlarız
EN We make information available to support data-driven actions and decision-making during crises, disasters and emergencies
TR Doğal Afetler ve Çevre Dergisi
EN Journal of Natural Hazards and Environment
turco | inglês |
---|---|
doğal | natural |
ve | and |
dergisi | journal |
TR Doğal afetler tarafından yok edildiğinde en iyi altyapıların bile bir faydası olmuyor
EN The best infrastructure is of no use if it is destroyed by natural disasters
turco | inglês |
---|---|
doğal | natural |
TR Acil müdahale ve acil yardım planımızı, kendi ihtiyaç analizlerimize göre oluşturuyoruz.
EN We plan our disaster response action plans through our own needs asssesments.
turco | inglês |
---|---|
ihtiyaç | needs |
planı | plan |
TR Acil müdahale ve acil yardım planımızı, kendi ihtiyaç analizlerimize göre oluşturuyoruz.
EN We plan our disaster response action plans through our own needs asssesments.
turco | inglês |
---|---|
ihtiyaç | needs |
planı | plan |
TR Acil müdahale personelinin, acil durum olay yerindeki kişileri ve kişisel eşyalarını, özelleştirilebilir bir STATBand ile hızlı ve doğru bir şekilde tanımlama, kaydetme ve izlemesini sağlayın
EN Enable responders to quickly and accurately identify, record and track people and their personal items at the scene of an emergency with a customizable STATBand
turco | inglês |
---|---|
kişisel | personal |
özelleştirilebilir | customizable |
hızlı | quickly |
TR AT&T FirstNet ve Verizon gibi önde gelen kamu güvenliği ağlarının onayına sahip acil müdahale ekipleri, acil durumlarda ticari şebekelere aşırı yüklenme olduğunda güvenilir bağlantılara sahip olurlar.
EN And processing is shifted from the mobile device to the access point, extending battery cycle time.
turco | inglês |
---|---|
sahip | is |
TR Hastane Öncesi Acil Sağlık Hizmetlerinde Elektrik Çarpması Vakasının Acil Bakım Ve İş Sağlığı Güvenliği Açısından Değerlendirilmesi
EN Evaluatıon Of A Case Involvıng An Electrıc Shock In Terms Of Emergency Healthcare And Occupatıonal Health And Safety In Prehospıtal Emergency Health Servıce
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
açısından | in terms of |
ın | of |
TR Acil müdahale ve acil yardım planımızı, kendi ihtiyaç analizlerimize göre oluşturuyoruz.
EN We plan our disaster response action plans through our own needs asssesments.
turco | inglês |
---|---|
ihtiyaç | needs |
planı | plan |
TR Acil müdahale ve acil yardım planımızı, kendi ihtiyaç analizlerimize göre oluşturuyoruz.
EN We plan our disaster response action plans through our own needs asssesments.
turco | inglês |
---|---|
ihtiyaç | needs |
planı | plan |
TR Acil Durum Yanıtı: Acil bir durumla karşılaştığınızda, hızlı bir şekilde eski haline getirmeniz gerekir
EN Emergency Response: When you experience an emergency, you need to recover quickly
turco | inglês |
---|---|
yanıtı | response |
şekilde | when |
TR Acil müdahale personelinin, acil durum olay yerindeki kişileri ve kişisel eşyalarını, özelleştirilebilir bir STATBand ile hızlı ve doğru bir şekilde tanımlama, kaydetme ve izlemesini sağlayın
EN Enable responders to quickly and accurately identify, record and track people and their personal items at the scene of an emergency with a customizable STATBand
turco | inglês |
---|---|
kişisel | personal |
özelleştirilebilir | customizable |
hızlı | quickly |
TR Acil durum kaynak merkezlerine erişin
EN Access the emergency resource centres
turco | inglês |
---|---|
kaynak | resource |
erişin | access |
TR Toksikoloji Kaynağı: İlaç ve zehirlenme acil durumlarının değerlendirilmesi, tanısı ve yönetilmesi için kanıt tabanlı bilgiler
EN Toxicology Resource: evidence-based information for assessing, diagnosing and managing drug and poisoning emergencies
turco | inglês |
---|---|
kanıt | evidence |
tabanlı | based |
bilgiler | information |
TR Vaktinde sağlanır - elektronik tekrar baskıyı her elektronik baskı başına yalnızca üç günde ve her tekrar baskı başına üç günde alabilirsiniz ve acil talepler için hızlandırılmış baskı imkanı da bulunmaktadır.
EN Timely - You can have an e-reprint produced in just three days via eprints and three days via reprints, and expedited production is available for urgent requests.
turco | inglês |
---|---|
acil | urgent |
bulunmaktadır | is |
TR Deprem sonrasında Keşmir’de başlayan acil yardım ve iyileştirme çalışmalarımızı 2010 yılı sonuna kadar sürdürdük.
EN We conducted disaster response activities following the earthquake. These were continued with rehabilitation activities until 2010.
turco | inglês |
---|---|
deprem | earthquake |
sonrasında | following |
TR Selden etkilenen ailelere acil yardım desteği sağladık. Genel ve kişisel temizlik malzemelerinden oluşan kapsamlı hijyen paketleri, geçici prefabrik konutlar için ev eşyası dağıtımı yaptık.
EN Targeting the population affected by the flood, we distributed hygiene packs consisting of general / personal hygiene products and household furniture for prefabricated housing units.
turco | inglês |
---|---|
etkilenen | affected |
genel | general |
oluşan | consisting |
hijyen | hygiene |
paketleri | packs |
TR Elazığ’da 8 Mart tarihinde gerçekleşen deprem sonrasında, ihtiyaç tespit çalışmaları yürüttük. Acil yardım operasyonu kapsamında temizlik malzemeleri, mutfak araç gereçleri gibi gıda dışı malzemeler dağıttık.
EN Following the Earthquake of March 8th we conducted a needs asssessment and as part of disaster response activities distributed NFIs such as hygiene products and kitchen appliances.
turco | inglês |
---|---|
mart | march |
deprem | earthquake |
ihtiyaç | needs |
çalışmaları | activities |
mutfak | kitchen |
TR Suriyeli ve Iraklı Mülteciler için Acil Yardım
EN Emergency Response for Syrian and Iraqi Refugees
turco | inglês |
---|---|
suriyeli | syrian |
mülteciler | refugees |
TR Iraklı ve Suriyeli mülteciler için Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde ve Batman’da ikamet eden yerinden edilmiş kişiler için acil yardım operasyonları gerçekleştirdik
EN We conducted emergency response operations for Syrian refugees in Suruç district of Şanlıurfa and displaced people living in Batman
turco | inglês |
---|---|
suriyeli | syrian |
mülteciler | refugees |
batman | batman |
kişiler | people |
TR Nepal Depremi sonrasında DKH ile birlikta acil yardım operasyonu başlattık.
EN Following the earthquake in Nepal, we initiated emergency response operations in collaboration with DKH.
TR COVID-19 Müdahale Planımız ile acil ihtiyaçlara yanıt verilmesini sağlarken, tüm faaliyetlerimize uzaktan devam edebilmemizi mümkün kılacak dijital çözümler ve araçlarla de kendimizi yeniledik.
EN With our COVID-19 Response Plan, we have renewed ourselves with digital solutions and tools that will enable us to continue all our activities remotely while ensuring that urgent needs are met.
turco | inglês |
---|---|
acil | urgent |
yanıt | response |
uzaktan | remotely |
dijital | digital |
çözümler | solutions |
kendimizi | ourselves |
planı | plan |
TR Acil Yardım ve Müdahale - Hayata Destek
EN Emergency Assistance and Response - Support to Life
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Olası bir afet durumunda, afetlerden etkilenen topluluklara ayni ve nakdi yardım sunarak acil yardım operasyonları yürütüyoruz
EN We conduct emergency assistance operations in disaster situations by means of providing in-kind and cash-based assistance to disaster affected communities
turco | inglês |
---|---|
afet | disaster |
etkilenen | affected |
topluluklara | communities |
yardım | assistance |
TR Afete müdahale ekiplerimizi gerekli ekipmanlarla afet bölgesine 48 saat içinde ulaştırıyor, acil yardım operasyonu süresince ihtiyaç analizlerimizi güncelleyerek bir sonraki adımımızı planlıyoruz.
EN Our teams arrive in disaster-struck locations within 48-hours and conduct regular needs assessments to plan our next step.
turco | inglês |
---|---|
afet | disaster |
saat | hours |
ihtiyaç | needs |
sonraki | next |
TR Mevsimlik Tarım İşçileri ve Çocukları için Alınması Gereken Acil Önlemler
EN Needs Assessment in Elazığ And Malatya
TR **Acil Çıkış ve İlk Sıra hariç tüm koltuklarda sağlanır
EN **Any seat except an Exit or First Row
turco | inglês |
---|---|
tüm | any |
TR Güvenlik, Emniyet ve Acil Durumda Haberleşme
EN eMobility and vehicle electronic components
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Ek olarak, uçağın akışkan gücünü acil durum elektrik gücüne çeviren elektrik gücü jeneratörleri sunmaktayız.
EN In addition, we offer electric power generators that convert an aircraft’s fluid power to emergency electrical power.
turco | inglês |
---|---|
akışkan | fluid |
TR SiteLock 911 tam olarak isminin akla getirdiği şeydir: virüslü bir web sitesini olabildiğince kısa sürede temizolemek için her şeyi yapan tek seferlik bir acil durum temizlik hizmetidir.
EN SiteLock 911 is exactly what it sounds like, a one-time emergency cleaning service that pulls out all the stops to get an infected website clean in as little time as possible.
turco | inglês |
---|---|
olabildiğince | as possible |
temizlik | cleaning |
TR Sanal ortam ayrıca, tüneldeki acil durum simülasyonlarını çalıştırmak ve operasyonlar ve bakım için eğitimi desteklemek için demirbaşlar ve ekipmanı da göstermektedir.
EN The virtual environment also shows fixtures and equipment in the tunnel to run emergency simulations and support training for operations and maintenance.
turco | inglês |
---|---|
sanal | virtual |
ortam | environment |
operasyonlar | operations |
bakım | maintenance |
desteklemek | support |
TR Bane NOR ayrıca acil durum müdahalecileri için görsel bir yardım olarak oyundan ek fayda sağladı
EN Bane NOR has also gotten additional benefit from the game as a visual aid for emergency responders
turco | inglês |
---|---|
ayrıca | also |
görsel | visual |
yardım | aid |
ek | additional |
fayda | benefit |
TR Oyunu “drone modunda” oynayarak, yani projeyi insansız hava aracı perspektifinden hareket ettirerek, personel tahliye rotaları hakkında bilgi sahibi olabilir veya acil durum senaryolarını taklit edebilir
EN By playing the game in “drone mode”—navigating the project from the perspective of an unmanned aerial vehicle—personnel can familiarize themselves with evacuation routes or simulate emergency scenarios
turco | inglês |
---|---|
oyunu | game |
projeyi | the project |
personel | personnel |
ın | of |
TR Örneğin, bir kentsel hafif raylı sistem projesinde, Norconsult, bisiklet ve acil durum araçları için trafik şeritlerinin tasarımını optimize etmek amacıyla tramvay sürücülerinden geri bildirim almak için VR oyun deneyimini kullanıyor
EN On an urban light-rail project, for example, Norconsult is using a VR game experience to get feedback from tram drivers to optimize the design of traffic lanes for bikes and emergency vehicles
turco | inglês |
---|---|
kentsel | urban |
hafif | light |
trafik | traffic |
oyun | game |
deneyimini | experience |
tasarım | project |
TR Hayata Destek faaliyetlerini Acil Yardım, Mülteci Destek, Mevsimlik Tarımda Çocuk Koruma ve Kapasite Güçlendirme & Koordinasyon programları çerçevesinde yürütmektedir.
EN Support to Life’s main programs are Emergency Response, Refugee Support, Child Protection in Seasonal Agriculture and Capacity Building & Coordination.
turco | inglês |
---|---|
mülteci | refugee |
mevsimlik | seasonal |
koruma | protection |
ve | and |
kapasite | capacity |
koordinasyon | coordination |
programları | programs |
TR Acil insani yardım ihtiyaçlarının yanı sıra kişilerin yaşam haklarına kastedecek müdahalelere tanıklık ediyoruz
EN Next to urgent humanitarian needs, we witness interventions that put people’s right to live at risk
turco | inglês |
---|---|
acil | urgent |
ihtiyaçları | needs |
TR Afete müdahale ve acil yardım sürecinde etkin rol üstlenen birçok sivil toplum kuruluşuyla birlikte AFAD koordinasyonunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz
EN In coordination of AFAD, we are continuing our activities together with other civil society organizations playing an active role
turco | inglês |
---|---|
etkin | active |
rol | role |
sivil | civil |
toplum | society |
TR Hayata Destek Derneği olarak hazırladığımız, Elazığ Depremi ile ilgili acil ihtiyaçları ve durum tespitlerini içeren ilk raporumuz, Elazığ ve Malatya Saha Durum Raporu (V1) web sitemizde yayındadır.
EN Our first report covering the urgent needs and situational analysis of Elazığ Earthquake, Elazığ Malatya Earthquake Sitrep (V1) is accessible on our website.
turco | inglês |
---|---|
acil | urgent |
ihtiyaçları | needs |
ilk | first |
malatya | malatya |
raporu | report |
web | website |
sitemizde | our website |
TR Hayata Destek faaliyetlerini Acil Yardım, Mülteci Destek, Mevsimlik Tarımda Çocuk Koruma ve Kapasite Güçlendirme & Koordinasyon programları çerçevesinde yürütmektedir.
EN Support to Life’s main programs are Emergency Response, Refugee Support, Child Protection in Seasonal Agriculture and Capacity Building & Coordination.
turco | inglês |
---|---|
mülteci | refugee |
mevsimlik | seasonal |
koruma | protection |
ve | and |
kapasite | capacity |
koordinasyon | coordination |
programları | programs |
TR Global Hava Taşımacılığı çözümlerimiz ile, acil veya zamana duyarlı kargolarınızın taşınması maliyetini azaltın. Maersk Air hakkında daha fazla bilgi edinin.
EN Reduce the cost of transporting your urgent or time critical cargo with our Global Air Freight solutions. Learn more about Maersk Air.
turco | inglês |
---|---|
global | global |
acil | urgent |
veya | or |
maliyetini | cost |
maersk | maersk |
bilgi | learn |
TR Sonix, tüm yasal kayıtlarınızı doğru bir şekilde transkribe eder, zaman damgalarını yapar ve düzenler, böylece arama, düzenleme ve paylaşma işlemleri kolaydır. Rekor sürede o acil yeminli ifadeyi okunabilir bir transkripti alın.
EN Sonix accurately transcribes, timestamps, and organizes all of your legal recordings so they are easy to search, edit, and share. Get a readable transcript of that urgent deposition in record time.
turco | inglês |
---|---|
yasal | legal |
zaman | time |
arama | search |
düzenleme | edit |
rekor | record |
acil | urgent |
transkripti | transcript |
alın | get |
TR Öğrenci Acil İletişim Formu Şablonu
EN Student Emergency Contact Form Template
TR Çalışan Acil İletişim Formu Şablonu
EN Employee Emergency Contact Form Template
TR Chatbot çerçevemiz ile, eski güzel formunuzu yerine getirdikten sonra, birkaç gün sonra değil, acil bir ihtiyaçla karşılaştıklarında müşterilere ve liderlere anında destek sunmaya başlayın
EN With our chatbot framework, start to offer customers and leads an instant support when they face a need of urgency rather than few days later, after fulfilling your good old form
turco | inglês |
---|---|
chatbot | chatbot |
eski | old |
güzel | good |
gün | days |
müşterilere | customers |
anında | instant |
destek | support |
başlayın | start |
TR Deprem sonrasında Keşmir’de başlayan acil yardım ve iyileştirme çalışmalarımızı 2010 yılı sonuna kadar sürdürdük.
EN We conducted disaster response activities following the earthquake. These were continued with rehabilitation activities until 2010.
turco | inglês |
---|---|
deprem | earthquake |
sonrasında | following |
TR Selden etkilenen ailelere acil yardım desteği sağladık. Genel ve kişisel temizlik malzemelerinden oluşan kapsamlı hijyen paketleri, geçici prefabrik konutlar için ev eşyası dağıtımı yaptık.
EN Targeting the population affected by the flood, we distributed hygiene packs consisting of general / personal hygiene products and household furniture for prefabricated housing units.
turco | inglês |
---|---|
etkilenen | affected |
genel | general |
oluşan | consisting |
hijyen | hygiene |
paketleri | packs |
TR Elazığ’da 8 Mart tarihinde gerçekleşen deprem sonrasında, ihtiyaç tespit çalışmaları yürüttük. Acil yardım operasyonu kapsamında temizlik malzemeleri, mutfak araç gereçleri gibi gıda dışı malzemeler dağıttık.
EN Following the Earthquake of March 8th we conducted a needs asssessment and as part of disaster response activities distributed NFIs such as hygiene products and kitchen appliances.
turco | inglês |
---|---|
mart | march |
deprem | earthquake |
ihtiyaç | needs |
çalışmaları | activities |
mutfak | kitchen |
TR Suriyeli ve Iraklı Mülteciler için Acil Yardım
EN Emergency Response for Syrian and Iraqi Refugees
turco | inglês |
---|---|
suriyeli | syrian |
mülteciler | refugees |
TR Iraklı ve Suriyeli mülteciler için Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde ve Batman’da ikamet eden yerinden edilmiş kişiler için acil yardım operasyonları gerçekleştirdik
EN We conducted emergency response operations for Syrian refugees in Suruç district of Şanlıurfa and displaced people living in Batman
turco | inglês |
---|---|
suriyeli | syrian |
mülteciler | refugees |
batman | batman |
kişiler | people |
Mostrando 50 de 50 traduções