EN We are waiting for applications from people who are interested in or have an interest in the fields…
"waiting for applications" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN We are waiting for applications from people who are interested in or have an interest in the fields…
TR Türkiye’de Sivil Toplumun Desteklenmesi – Ortaklıklar ve Ağlar Hibe Programı kapsamında Küresel…
EN Unfortunately, many people have to buy and consume filter coffee, espresso and Turkish coffee waiting on the shelves for months.They work with us for the seo services of the websites they provide online services.
TR Malesef bir çok kişi raflarda aylarca bekleyen filtre kahve, espresso, türk kahvesi almak ve tüketmek zorunda kalıyor.Online hizmet verdikleri web sitelerinin seo hizmetleri için bizimle çalışıyorlar.
inglês | turco |
---|---|
people | kişi |
coffee | kahve |
turkish | türk |
seo | seo |
have to | zorunda |
with us | bizimle |
online | online |
websites | web |
buy | al |
and | ve |
services | hizmetleri |
of | in |
with | almak |
EN Plus it can be stressful waiting for RSVPs, especially when they’re sent at the last minute.
TR Davetiyeniz postada kaybolmadan ilgilisine ulaşsa bile davetlilerin katılım durumlarını iletmelerini beklemek, hele ki zaman sıkıntınız varsa son derece stresli olabilir.
inglês | turco |
---|---|
last | son |
when | zaman |
be | olabilir |
EN If your customers want their hands on the latest products before they reach the shelves, or hate waiting in long lines for their food, a professional preorder form makes it easier for customers to order in advance
TR Müşterileriniz en yeni ürünleriniz raflarda yerini almadan önce bu ürünlere sahip olmak istiyorsa profesyonel bir ön sipariş formu müşterilerinizin ürün piyasaya sürülmeden önce sipariş vermesini kolaylaştırır
inglês | turco |
---|---|
professional | profesyonel |
form | formu |
order | sipariş |
your customers | müşterilerinizin |
customers | müşterileriniz |
their | bu |
latest | en |
lines | bir |
products | ürünlere |
EN Head to your destination and you'll find a spot waiting for you.
TR Hedefinize gidin, sizi bekleyen bir park yeri bulacaksınız.
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
EN The aggregate size in bytes of transactions waiting to be confirmed.
TR Doğrulanmayı bekleyen işlemlerin bayt cinsinden toplam boyutu.
inglês | turco |
---|---|
size | boyutu |
transactions | işlemlerin |
in | cinsinden |
the | toplam |
EN Challenges are just problems waiting for solutions
TR Zorluklar sadece çözüm bekleyen problemlerdir
inglês | turco |
---|---|
challenges | zorluklar |
solutions | çözüm |
just | sadece |
EN Waiting for days due to Turkey's exhortation and removed from the border when the pandemic began, most of the refugees had lost both their jobs and home when they returned to the cities where they came from.
TR Türk diasporasının “ruh hali” ve siyasi öncelikleri üzerine kapsamlı bir araştırma.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
of | nın |
EN The mempool consists of all transactions waiting to be confirmed by the bitcoin network
TR Bellek havuzu, bitcoin ağı tarafından dorğulanmayı bekleyen tüm işlemleri içerir
inglês | turco |
---|---|
transactions | işlemleri |
bitcoin | bitcoin |
network | ağı |
by | tarafından |
all | tüm |
EN There’s no need to spend hours communicating what you want to a designer or waiting for weeks for your new logo. With so many creative icons at your fingertips, the ideal design is only a few clicks away.
TR Nasıl bir logo istediğinizi tasarımcıya anlatmak için saatlerinizi harcamaya ya da yeni logonuzu haftalarca beklemeye gerek yok. Çok sayıda kreatif simge parmaklarınızın ucunda, ideal tasarım ise sadece birkaç tık uzağınızda.
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
icons | simge |
ideal | ideal |
need | gerek |
designer | tasarımcı |
design | tasarım |
logo | logo |
a | birkaç |
the | ise |
no | yok |
only | sadece |
EN Are you a professional hair stylist? Or maybe you own a hair salon? Your unique hair logo is waiting for you. Try and get it today!
TR Profesyonel bir saç tasarımcısı mısınız? Ya da kuaför salonu mu işletiyorsunuz? Saç temalı özel logonuz sizi bekliyor. Hemen deneyin ve logonuz bugün elinizde olsun!
inglês | turco |
---|---|
try | deneyin |
hair | saç |
are you | mısınız |
today | bugün |
professional | profesyonel |
and | ve |
is | olsun |
EN Get Professional email for your domain. Perfect domain name for your brand / website and professional email address waiting you.
TR Alan adınıza profesyonel e-posta alın. Marka / web siteniz için profesyonel e-posta adresi sizleri bekliyor.
inglês | turco |
---|---|
get | alın |
website | web |
posta | |
address | adresi |
professional | profesyonel |
domain | alan adı |
name | adı |
you | sizleri |
brand | marka |
for | için |
EN Raffles Patisserie has arrived at Jakarta with delicious treasures just waiting to be discovered.
TR Hafif yemek, çay veya atıştırmalık.
inglês | turco |
---|---|
be | veya |
EN Think of it like an insurance policy: should you need us, we’re here waiting to help resolve any heartache and financial loss encountered.
TR Bunu bir sigorta gibi düşünün: Bize ihtiyacınız olursa, karşılaştığınız sorunları ve finansal kaybı ortadan kaldırmanıza yardımcı olmak için burada olacağız.
inglês | turco |
---|---|
here | burada |
financial | finansal |
help | yardımcı |
insurance | sigorta |
you need | ihtiyacınız |
it | bunu |
and | ve |
us | bize |
of | in |
to | için |
EN Avoid waiting till it’s too late – take the necessary steps to safeguard your personal information so hackers and scammers can’t tarnish your reputation.
TR Çok geç olana kadar beklemeyin. Bilgisayar korsanları ve dolandırıcıların itibarınızı zedelememesi için kişisel bilgilerinizi korumak üzere gereken adımları atın.
inglês | turco |
---|---|
late | geç |
steps | adımları |
and | ve |
personal | kişisel |
to | için |
EN When they first learned that they were expecting twin babies, she and her husband felt not only happy but also anxious due to the risks and uncertainties waiting for them and their babies in the process.
TR Her ne kadar ikiz bebek beklediklerini öğrenmek Şengün çiftini çok mutlu etmiş olsa da, bu süreçte kendilerini ve bebeklerini bekleyen riskler ve belirsizlikler nedeniyle başlarda ciddi endişeler yaşadılar.
inglês | turco |
---|---|
twin | ikiz |
happy | mutlu |
process | süreç |
in | da |
were | bu |
and | ve |
the | olsa |
to | her |
EN Kibar Holding’s CEO Haluk Kayabaşı, who inaugurated the workshop for which the students were waiting with great excitement, stated that they are happy to contribute to the development of children who are the guarantee for our future.
TR Öğrencilerin büyük bir heyecanla beklediği atölyenin açılışı yapan Kibar Holding CEO’su Haluk Kayabaşı, geleceğin teminatı çocukların gelişimine katkı sağlamaktan mutluluk duyduklarını belirtti.
inglês | turco |
---|---|
kibar | kibar |
great | büyük |
future | geleceğin |
children | çocukların |
contribute | katkı |
of | in |
EN We Are Waiting For Your Letters
TR Koyu Arka Planla Iletişime Geçin
EN What are you waiting for? Download the Phemex App 2.0 now and stay plugged into the crypto markets anytime, anywhere.
TR Daha ne bekliyorsunuz? Phemex App 2.0?ı şimdi indirin ve istediğiniz zaman, istediğiniz yerde kripto para piyasalarına bağlanın.
inglês | turco |
---|---|
download | indirin |
phemex | phemex |
app | app |
what | ne |
crypto | kripto |
and | ve |
the | daha |
now | şimdi |
EN You?ve got many options, here?s why we are the best. There are 100+ app features waiting for you within our no-code mobile app development platform.
TR Birçok seçeneğiniz var, işte bu yüzden en iyisiyiz. Kodsuz mobil uygulama geliştirme platformumuzda 100?den fazla uygulama özelliği sizi bekliyor.
inglês | turco |
---|---|
mobile | mobil |
development | geliştirme |
features | özelliği |
app | uygulama |
best | en |
within | bir |
many | çok |
here | bu |
EN It’s also easy to sort our chats in the JivoChat app – you see chats that are already taken by an agent and chats that are waiting for the response.
TR JivoChat uygulamasında sohbetlerimizi sıralamak da kolaydır – bir temsilci tarafından alınmış sohbetleri ve yanıt bekleyen sohbetleri görürsünüz.
EN A billion new customers are waiting for
TR Bir milyar potansiyel müşteri,
inglês | turco |
---|---|
billion | milyar |
customers | müşteri |
a | bir |
EN Immediately download your ebook while waiting for your print delivery. No promo code is needed.
TR Basılı ve e-Kitap seti seçeneği ile teslim edilmesini beklerken kitabınızın içeriğine dijital olarak anında erişebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
delivery | teslim |
your | ve |
immediately | olarak |
for | ile |
EN Get Professional email for your domain. Perfect domain name for your brand / website and professional email address waiting you.
TR Alan adınıza profesyonel e-posta alın. Marka / web siteniz için profesyonel e-posta adresi sizleri bekliyor.
inglês | turco |
---|---|
get | alın |
website | web |
posta | |
address | adresi |
professional | profesyonel |
domain | alan adı |
name | adı |
you | sizleri |
brand | marka |
for | için |
EN STUVA Expo 2021 starts on Wednesday.. We are waiting your visits about Tunneling cables and
TR STUVA Expo 2021 Çarşamba günü başlıyor.. 24-25 Kasım tarihlerinde Almanya Karlsruhe’de Tünel kabloları ve daha
inglês | turco |
---|---|
cables | kabloları |
on | günü |
and | ve |
EN Raffles Patisserie has arrived at Jakarta with delicious treasures just waiting to be discovered.
TR Hafif yemek, çay veya atıştırmalık.
inglês | turco |
---|---|
be | veya |
EN Raffles Patisserie has arrived at Jakarta with delicious treasures just waiting to be discovered.
TR Hafif yemek, çay veya atıştırmalık.
inglês | turco |
---|---|
be | veya |
EN Raffles Patisserie has arrived at Jakarta with delicious treasures just waiting to be discovered.
TR Hafif yemek, çay veya atıştırmalık.
inglês | turco |
---|---|
be | veya |
EN Raffles Patisserie has arrived at Jakarta with delicious treasures just waiting to be discovered.
TR Hafif yemek, çay veya atıştırmalık.
inglês | turco |
---|---|
be | veya |
EN It was a question of concentrating on the essentials and eliminating waiting times
TR Burada elzem olana yoğunlaşarak bekleme sürelerini ortadan kaldırmak amaçlanmış
inglês | turco |
---|---|
the | burada |
EN The current exceptional situation is also a test run for many innovative digital teaching and learning formats that have been waiting to be used at German universities for some time
TR Şu andaki istisnai durum aynı zamanda da Alman üniversitelerinde uzun zamandır kullanılmayı bekleyen çok sayıdaki inovatif dijital öğrenim ve öğretim formatı için bir deneme süreci
inglês | turco |
---|---|
situation | durum |
innovative | inovatif |
time | zamanda |
digital | dijital |
and | ve |
EN Avoid waiting till it’s too late – take the necessary steps to safeguard your personal information so hackers and scammers can’t tarnish your reputation.
TR Çok geç olana kadar beklemeyin. Bilgisayar korsanları ve dolandırıcıların itibarınızı zedelememesi için kişisel bilgilerinizi korumak üzere gereken adımları atın.
inglês | turco |
---|---|
late | geç |
steps | adımları |
and | ve |
personal | kişisel |
to | için |
EN Think of it like an insurance policy: should you need us, we’re here waiting to help resolve any heartache and financial loss encountered.
TR Bunu bir sigorta gibi düşünün: Bize ihtiyacınız olursa, karşılaştığınız sorunları ve finansal kaybı ortadan kaldırmanıza yardımcı olmak için burada olacağız.
inglês | turco |
---|---|
here | burada |
financial | finansal |
help | yardımcı |
insurance | sigorta |
you need | ihtiyacınız |
it | bunu |
and | ve |
us | bize |
of | in |
to | için |
EN We have a pool of more than two million opted-in reviewers, just ready and waiting to answer questions with their unique spin.
TR Her biri kendi benzersiz bakış açılarıyla sorulara yanıt vermek için hazır bekleyen iki milyonun üzerinde değerlendirmeciden oluşan bir havuza sahibiz.
inglês | turco |
---|---|
ready | hazır |
answer | yanıt |
unique | benzersiz |
we have | sahibiz |
EN Head to your destination and you'll find a spot waiting for you.
TR Hedefinize gidin, sizi bekleyen bir park yeri bulacaksınız.
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
EN Deposit and Earn Rewards, Up To $1000 USDT Is Waiting For You!
TR Yeni Vadeli İşlem Listelemesi: Metaverse Arbedesi - 20,000$’lık İşlem Bonusu için Savaşın!
inglês | turco |
---|---|
you | in |
EN To celebrate the coming month of June, we will be launching special activities for new and old users alike! Come check out our new events as there are prizes waiting to be won! Event Period: May 31……
TR Değerli Phemex Kullanıcıları, Phemex, spot işlemlere dört yeni kripto para (DOT, KSM, XLM ve ALGO) listeledi. Bu nedenle, yeni listelemeyi kutlamak için, 50 dolarlık alışveriş yapan he……
EN These capabilities are what professional social media marketers and bloggers have been waiting for.
TR Bu yetkinlikler, profesyonel sosyal medya pazarlamacıları ve blog yazarlarının beklediği şeydir.
inglês | turco |
---|---|
professional | profesyonel |
and | ve |
these | bu |
social | sosyal |
media | medya |
EN Crisp CRM comes with real-time notifications so your sales reps are aware that a new conversation is waiting for their answer
TR Crisp CRM , gerçek zamanlı bildirimlerle birlikte gelir, böylece satış temsilciniz yeni bir konuşmanın yanıtlarını beklediğinin farkında olur
inglês | turco |
---|---|
crisp | crisp |
crm | crm |
comes | gelir |
so | böylece |
aware | farkında |
time | zamanlı |
sales | satış |
real | gerçek |
with | birlikte |
a | bir |
new | yeni bir |
EN Owning a great site shouldn’t break the bank. Choose cheap web hosting with tools you can master easily. Don’t keep your dream project waiting. Get it online today.
TR Harika bir web sitesine sahip olmak cüzdanınızı boşaltmanızı gerektirmemeli. Kolaylıkla ustası olabileceğiniz araçlara sahip olan ucuz web hosting hizmetini seçin. Web siteniz bugün online olsun!
inglês | turco |
---|---|
great | harika |
choose | seçin |
tools | araç |
today | bugün |
cheap | ucuz |
online | online |
web | web |
hosting | hosting |
you | sahip |
easily | kolaylıkla |
EN Secure Your Meetings with Zoom Waiting Rooms | Zoom Blog
TR Zoom Bekleme Odaları ile Toplantılarınızı Güvenceye Alın | Zoom Blog
inglês | turco |
---|---|
zoom | zoom |
rooms | odalar |
blog | blog |
with | ile |
meetings | toplantılar |
EN Secure Your Meetings with Zoom Waiting Rooms
TR Zoom Bekleme Odaları ile Toplantılarınızı Güvenceye Alın
inglês | turco |
---|---|
zoom | zoom |
rooms | odalar |
with | ile |
meetings | toplantılar |
EN add a title, logo, and text to the Waiting Room message
TR bir ba?l?k, logo ve metin ekleyebilirsiniz;
inglês | turco |
---|---|
add | ekleyebilirsiniz |
logo | logo |
text | metin |
and | ve |
a | bir |
EN Zoom Product Updates: Restricted Screen Sharing by Default, Consent for Unmuting & Audio Alert for the Waiting Room
TR Zoom Ürün Güncellemeleri: Varsayılan Olarak Kısıtlı Ekran Paylaşımı, Sesi Açma İzni ve Bekleme Odası için Sesli Uyarılar
inglês | turco |
---|---|
zoom | zoom |
updates | güncellemeleri |
screen | ekran |
default | varsayılan |
audio | ve |
room | odası |
for | için |
sharing | paylaşımı |
the | olarak |
EN There’s always a new survey opportunity waiting around the corner. Sign in now to keep taking surveys. The more LPs you collect, the bigger the rewards you’ll get.
TR Her zaman hemen yanı başınızda sizi bekleyen yeni bir anket fırsatı var. Anketleri almaya devam etmek için şimdi oturum açın. Ne kadar çok LP puanı toplarsanız, alacağınız ödüller de o kadar büyük olacaktır.
inglês | turco |
---|---|
keep | devam |
rewards | ödüller |
now | şimdi |
survey | anket |
bigger | büyük |
always | her zaman |
opportunity | fırsat |
a | bir |
new | yeni bir |
the | sizi |
EN Tim Urban knows that procrastination doesn't make sense, but he's never been able to shake his habit of waiting until the last minute to get things done
TR Tim Urban erteleme hastalığının mantıklı olmadığını biliyor ama işleri halletmek için son dakikaya kadar bekleme huyundan bir türlü kurtulamadı
inglês | turco |
---|---|
last | son |
but | ama |
of | in |
to | için |
the | bir |
EN These capabilities are what professional social media marketers and bloggers have been waiting for.
TR Bu yetkinlikler, profesyonel sosyal medya pazarlamacıları ve blog yazarlarının beklediği şeydir.
inglês | turco |
---|---|
professional | profesyonel |
and | ve |
these | bu |
social | sosyal |
media | medya |
EN Finteza examined the waiting time of 850 million users who viewed a total of 12 billion pages in November 2019.
TR Finteza, Kasım 2019'da toplam 12 milyar sayfa görüntüleyen 850 milyon kullanıcının bekleme süresini inceledi.
EN If you’re in charge of hiring counselors for your summer camp, our free Summer Camp Job Applications will help you accept and organize applications online
TR Yaz kampınız için danışman tutmaktan sorumluysanız, ücretsiz Yaz Kampı İş Başvurularımız, başvuruları online almanıza ve düzenlemenize yardımcı olacaktır
inglês | turco |
---|---|
summer | yaz |
online | online |
free | ücretsiz |
help | yardımcı |
will | olacaktır |
of | in |
applications | başvurular |
and | ve |
for | için |
EN Our cylinders are designed for rugged applications like offshore drilling rigs and steel mills, and civil engineering applications such as bridges and hydropower gates.
TR Silindirlerimiz, açık deniz sondaj kuleleri ve çelik fabrikaları gibi zorlu uygulamalar ve köprüler ile hidroelektrik santrali kapakları gibi inşaat mühendisliği uygulamaları için tasarlanmıştır.
inglês | turco |
---|---|
steel | çelik |
engineering | inşaat |
and | ve |
as | gibi |
Mostrando 50 de 50 traduções