TR STL Partners’ın araştırmasına göre, telekomünikasyon şirketlerinin enerji maliyetleri halihazırda işletme maliyetlerinin %5-7’sini oluşturuyor. Şimdi 5G bu maliyetleri artıracak.
"halihazırda işletme maliyetlerinin" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
halihazırda | a already currently for is of the |
işletme | agreement business businesses campaigns commercial organization organizations services |
TR STL Partners’ın araştırmasına göre, telekomünikasyon şirketlerinin enerji maliyetleri halihazırda işletme maliyetlerinin %5-7’sini oluşturuyor. Şimdi 5G bu maliyetleri artıracak.
EN Telco energy costs already account for 5-7% of their operating costs, finds STL Partners. Now, 5G will increase those costs.
turco | inglês |
---|---|
enerji | energy |
maliyetleri | costs |
halihazırda | already |
TR 10.c. 2030’a kadar göçmen havaleleri işlem maliyetlerinin yüzde 3’ün altına indirilmesi ve maliyeti yüzde 5’ten yüksek olan havale koridorlarının ortadan kaldırılması
EN 10.c. By 2030, reduce to less than 3 per cent the transaction costs of migrant remittances and eliminate remittance corridors with costs higher than 5 per cent
turco | inglês |
---|---|
c | c |
işlem | transaction |
yüzde | per cent |
ve | and |
maliyeti | costs |
yüksek | higher |
TR Erişkin Genel Yoğun Bakım Ünitesindeki Sepsis Hastalarında Kaynaklarına Göre Maliyetlerinin Karşılaştırılması
EN The comparison of cost according to etiology in sepsis patients hospitalized at adult ICU
turco | inglês |
---|---|
hastaları | patients |
TR Kuruluma hazır yedek güç sistemleri satın almak, işçilik maliyetlerinin azaltılmasına yardımcı olabilir
EN Buying back-up power systems that are installation-ready can help reduce labor costs
turco | inglês |
---|---|
hazır | ready |
sistemleri | systems |
TR Hangi parçaların ve iş gücünün standart kabul edildiğini ve hangi yerinde acil durum destek maliyetlerinin olduğunu anlamak için sözleşmeleri inceleyin.
EN Review agreements to understand which parts and labor are considered standard and what on-site emergency support costs.
turco | inglês |
---|---|
standart | standard |
destek | support |
sözleşmeleri | agreements |
inceleyin | review |
TR Verdiğimiz ücretsiz servislerin maliyetlerinin karşılanmasında yardımcı olmak amacıyla size ortak ağlarımızdan bazı reklamlar göstermek istiyoruz
EN To help cover the cost of free services we would like to show you advertisements from our partner networks
TR Bir milyondan fazla işletme halihazırda Foursquare kullanıyor. Listeni yönetmek ve daha fazla müşteri çekmek için kaydol. İşletmeni arayarak işe başla – müşterilerin daha önce kaydetmiş olabilirler!
EN Over a million businesses already use Foursquare. Sign up in order to manage your listing and attract more customers. Start by searching for your business – your customers have probably listed it already!
turco | inglês |
---|---|
milyondan | million |
foursquare | foursquare |
kullanıyor | use |
çekmek | attract |
başla | start |
TR Takiben Galatasaray Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisansı’nı tamamlayan Necipoğlu, halihazırda Estonya Tartu Üniversitesi’nde Bilişim Hukuku, Teknoloji ve İnovasyon alanında doktora programına devam etmektedir
EN She obtained a Master of Laws (LL.M.) degree in Banking Systems, ICT Law and Innovation from City University of London and a second Master degree in business administration (MBA) at Galatasaray University
turco | inglês |
---|---|
hukuku | law |
ve | and |
TR Takiben Galatasaray Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisansı’nı tamamlayan Necipoğlu, halihazırda Estonya Tartu Üniversitesi’nde Bilişim Hukuku, Teknoloji ve İnovasyon alanında doktora programına devam etmektedir
EN She obtained a Master of Laws (LL.M.) degree in Banking Systems, ICT Law and Innovation from City University of London and a second Master degree in business administration (MBA) at Galatasaray University
turco | inglês |
---|---|
hukuku | law |
ve | and |
TR Tanıtıcı broker (IB) işletme modeli için ideal bir çözüm. Öne çıkan bir fırsat ve FOREX piyasalarından faydalanmak ve kazancınızı artırmak için harika bir yöntem. B2Broker hızla bu heyecan verici işletme modelini kurmanızı sağlar.
EN An ideal solution for an introducing broker (IB) business model. An outstanding opportunity and potentially lucrative way to capitalise on the FOREX market and boost your revenues. B2Broker can quickly get you set up with this exciting business model.
turco | inglês |
---|---|
broker | broker |
işletme | business |
ideal | ideal |
çözüm | solution |
fırsat | opportunity |
forex | forex |
artırmak | boost |
yöntem | way |
hızla | quickly |
TR Küçük İşletme Uyum Süresi (işletme her düzenleme altındaki geçerli tanımı karşılamalıdır)
EN Small Business Compliance Period (business must meet applicable definition under each regulation)
turco | inglês |
---|---|
küçük | small |
uyum | compliance |
süresi | period |
işletme | business |
her | each |
düzenleme | regulation |
geçerli | applicable |
TR Çok Küçük İşletme Uyum Süresi (işletme her düzenleme altındaki geçerli tanımı karşılamalıdır)
EN Very Small Business Compliance Period (business must meet applicable definition under each regulation)
turco | inglês |
---|---|
küçük | small |
uyum | compliance |
süresi | period |
işletme | business |
her | each |
düzenleme | regulation |
geçerli | applicable |
TR Peki, iktisadi işletme nedir? Hangi mevzuata tabidir? İktisadi işletme kurmak için neler gerekir? Bu ve benzer soruların yanıtlarını bir bilgi notunda toparladık.
EN So, what is a commercial enterprise? Which legislation it is subject to? What is needed to establish a commercial enterprise? We compiled the answers to these and other similar questions under an information note.
turco | inglês |
---|---|
işletme | commercial |
tabidir | subject to |
benzer | similar |
bilgi | information |
yanıtları | answers |
soruları | questions |
TR Peki, iktisadi işletme nedir? Hangi mevzuata tabidir? İktisadi işletme kurmak için neler gerekir? Bu ve benzer soruların yanıtlarını bir bilgi notunda toparladık.
EN So, what is a commercial enterprise? Which legislation it is subject to? What is needed to establish a commercial enterprise? We compiled the answers to these and other similar questions under an information note.
turco | inglês |
---|---|
işletme | commercial |
tabidir | subject to |
benzer | similar |
bilgi | information |
yanıtları | answers |
soruları | questions |
TR Küçük İşletme Uyum Süresi (işletme her düzenleme altındaki geçerli tanımı karşılamalıdır)
EN Small Business Compliance Period (business must meet applicable definition under each regulation)
turco | inglês |
---|---|
küçük | small |
uyum | compliance |
süresi | period |
işletme | business |
her | each |
düzenleme | regulation |
geçerli | applicable |
TR Çok Küçük İşletme Uyum Süresi (işletme her düzenleme altındaki geçerli tanımı karşılamalıdır)
EN Very Small Business Compliance Period (business must meet applicable definition under each regulation)
turco | inglês |
---|---|
küçük | small |
uyum | compliance |
süresi | period |
işletme | business |
her | each |
düzenleme | regulation |
geçerli | applicable |
TR Diğer yerel Küçük İşletme Sahipleri ile tanışın! Ağ kurmak, yeni müşteriler bulmak, tavsiye almak ve yüksek maliyetli hatalardan kaçınmak için bir Küçük İşletme Meetup'ına gelin
EN Meet other local Small Business Owners! Come to a Small Business Meetup to network, find new customers, get advice and avoid costly mistakes
turco | inglês |
---|---|
diğer | other |
yerel | local |
küçük | small |
sahipleri | owners |
tanışın | meet |
yeni | new |
müşteriler | customers |
bulmak | find |
tavsiye | advice |
almak | get |
maliyetli | costly |
kaçınmak | avoid |
meetup | meetup |
TR Tanıtıcı broker (IB) işletme modeli için ideal bir çözüm. Öne çıkan bir fırsat ve FOREX piyasalarından faydalanmak ve kazancınızı artırmak için harika bir yöntem. B2Broker hızla bu heyecan verici işletme modelini kurmanızı sağlar.
EN An ideal solution for an introducing broker (IB) business model. An outstanding opportunity and potentially lucrative way to capitalise on the FOREX market and boost your revenues. B2Broker can quickly get you set up with this exciting business model.
turco | inglês |
---|---|
broker | broker |
işletme | business |
ideal | ideal |
çözüm | solution |
fırsat | opportunity |
forex | forex |
artırmak | boost |
yöntem | way |
hızla | quickly |
TR İşletme Enstitümüz, dünyadaki İşletme Okulları’nın %1’inden azının sahip olduğu ‘Üçlü Taç’ (Triple Crown) olarak adlandırılan çok özel ve prestijli bir statüye ulaşmıştır
EN Koç University Graduate School of Business has reached a very special and prestigious status, the 'Triple Crown', which is owned by less than 1% of Business Schools in the world
TR İşletme hesabınız varsa farklı bir yol izlemeniz gerekir. İşletme hesabı kullanarak nasıl Pin oluşturulacağını öğrenin.
EN If you have a business account, you’ll need to follow a different set of steps to create a Pin. Find out how to build a Pin using a business account.
TR Halihazırda tekrarlanabilirlik çalışmalarına adanan ve yakında çeşitli dergilerde yayınlanacak olan yeni bir makale türü üzerinde çalışmaktayız.
EN We?re now working on a new article type dedicated to replication studies, which will soon be available across a range of journals.
turco | inglês |
---|---|
yakında | soon |
olan | be |
makale | article |
türü | type |
TR Halihazırda makaleleri Elsevier vasıtasıyla açılan yazarlar yalnızca ABD Enerji Bakanlığı ve Smithsonian Enstitüsü tarafından finanse edilen yazarlardır. Diğer ortakların teslim ettikleri makaleleri 2017'de kullanıma sunulacaktır.
EN Authors funded by the US Department of Energy and the Smithsonian Institute are the only ones whose manuscripts are currently being opened via Elsevier. Manuscripts for other partners will become available during 2017.
turco | inglês |
---|---|
halihazırda | currently |
elsevier | elsevier |
yazarlar | authors |
abd | us |
enerji | energy |
enstitüsü | institute |
diğer | other |
ortakları | partners |
TR CHORUS kuruluşlara verdiği hizmetleri genişletmek için bir dizi yeni inisiyatife yol göstermektedir. Şu anda araştırma verileri de göz önünde bulundurulan bir şeydir - ancak halihazırda resmi bir deneme yoktur.
EN CHORUS is piloting a number of new initiatives to extend its services to institutions. Research data is something that is also being considered at this moment - although currently, there are no formal pilots.
turco | inglês |
---|---|
chorus | chorus |
hizmetleri | services |
yeni | new |
anda | moment |
araştırma | research |
verileri | data |
halihazırda | currently |
resmi | formal |
yoktur | no |
TR Denetleyici, websitenizin varış sayfalarını analiz eder ve belirli anahtar kelimeler için optimize edebileceğin halihazırda yüksek sıraya sahip sayfaları önerir.
EN The checker analyzes your website’s landing pages and suggests already high-ranking pages you can optimize for particular keywords.
turco | inglês |
---|---|
websitenizin | your website |
belirli | particular |
optimize | optimize |
halihazırda | already |
yüksek | high |
TR Bu ajanslar halihazırda Ahrefs kullanıyor ve sizin projeniz için mükemmel bir eşleşme olabilirler.
EN These agencies already use Ahrefs and could be a perfect match for your project.
turco | inglês |
---|---|
ajanslar | agencies |
halihazırda | already |
ahrefs | ahrefs |
kullanıyor | use |
mükemmel | perfect |
TR Halihazırda ayna derginin kabul edilmesiyle ilgili bir zaman çerçevesi yoktur
EN There is no current time frame for when the mirror journal will be accepted
turco | inglês |
---|---|
ayna | mirror |
derginin | journal |
kabul | accepted |
zaman | time |
çerçevesi | frame |
TR Hollanda ve uluslararası kitap tarihinin çeşitli yönleriyle ilgili pek çok eser vermiştir ve halihazırda Leiden'de on yedinci yüzyıldaki kitap ticaretiyle ilgili bir çalışma yapmaktadır.
EN He has published widely on various aspects of Dutch and international book history and is currently working on a study of the seventeenth-century book trade in Leiden.
turco | inglês |
---|---|
hollanda | dutch |
uluslararası | international |
kitap | book |
halihazırda | currently |
çalışma | working |
TR Elsevier Heritage Koleksiyonu için küratörlük danışmanlığı yapmasının yanında, halihazırda 2016 yılında yayınlanacak olan Elsevier şirketi tarihini üzerinde çalışmaktadır.
EN In addition to his activities as curatorial advisor for the Elsevier Heritage Collection, he is currently developing an Elsevier company history, to be published in early 2016.
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
heritage | heritage |
koleksiyonu | collection |
halihazırda | currently |
şirketi | company |
TR Zaten halihazırda sahip olduğumuz şeyleri tamir etmek ve yeniden kullanmak çok mantıklı.
EN Fixing and reusing what we’ve already got just makes sense.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Stellar merkezi bir otoriteye dayanmayan bir finansal sistemdir ve halihazırda mevcut gri piyasa alternatiflerinden kesinlikle daha ucuz ve güvenlidir
EN Stellar is a financial system that doesn’t depend on a central authority and is certainly cheaper and safer than the gray market alternatives currently in place
turco | inglês |
---|---|
stellar | stellar |
merkezi | central |
finansal | financial |
halihazırda | currently |
gri | gray |
piyasa | market |
TR Halihazırda güvendiğiniz Eaton adaptörleri bu kaplamayla da aynı görünecek ve aynı performansı gösterecektir.
EN The Eaton adaptors you rely on today will look, feel and perform exactly the same.
turco | inglês |
---|---|
eaton | eaton |
TR Kazınabilecek toplam BTC miktarı 21 Milyon olup, halihazırda bulunmuş olan BTC sayısı Dolaşımdaki Toplam Bitcoin grafiğinde gösterilmektedir.
EN In total, 21 Millions BTC can be mined and the Total Circulating Bitcoin chart displays how many of them have already been found.
turco | inglês |
---|---|
halihazırda | already |
TR Dolayısıyla halihazırda yaygın olarak desteklenmektedir ve insanların bildiği yaygın ve popüler dillerde akıllı kontratlar yazmanıza olanak sunar
EN Thus, it is widely supported already, and the architecture allows you to write smart contracts in mainstream popular languages that people know
turco | inglês |
---|---|
halihazırda | already |
popüler | popular |
akıllı | smart |
insanları | people |
TR Projeler halihazırda sigorta, mülk, finansal hizmetler, hukuk ve topluluktan fon toplama alanlarında gelişmeler kaydetmektedir.
EN Projects are already making headway in the areas of insurance, property, financial services, legal and crowdfunding.
turco | inglês |
---|---|
projeler | projects |
halihazırda | already |
sigorta | insurance |
finansal | financial |
hizmetler | services |
hukuk | legal |
ve | and |
TR Ethereum'a düşük maliyetli, yüksek hızlı bir alternatif olarak, dünyanın en büyük kripto şirketlerinden biri tarafından desteklenen Smart Chain, zincirinde halihazırda çok çeşitli DApp ve DeFi uygulamalarına sahiptir
EN As a low-cost, high-speed alternative to Ethereum, backed by one of the largest crypto companies in the world, Smart Chain already boasts a wide range of DApps and DeFi apps on its chain
turco | inglês |
---|---|
ethereum | ethereum |
düşük | low |
maliyetli | cost |
hızlı | speed |
alternatif | alternative |
dünyanın | world |
kripto | crypto |
desteklenen | backed |
zincirinde | chain |
halihazırda | already |
uygulamaları | apps |
TR Pek çok irili ufaklı marka halihazırda Turbologo tasarımlarına güvenmektedir
EN A lot of large and small brands have already trusted Turbologo their designs
turco | inglês |
---|---|
marka | brands |
halihazırda | already |
turbologo | turbologo |
tasarımları | designs |
TR Yapay zeka, halihazırda insanların yaşamlarını değiştirmeye başladı bile
EN AI is already changing people’s lives
turco | inglês |
---|---|
halihazırda | already |
insanları | people |
TR Asıl soru, neden katılmayasınız! Bu oldukça kolay ve halihazırda arkadaşlarınıza, hayranlarınıza ve takipçilerinize bahsettiğiniz oyun çevre birimleri için komisyon kazanmaya başlayabilirsiniz.
EN Why wouldn’t you is the better question! It’s easy and you can start earning commission on the gaming peripherals you’re already talking about with your friends, fans and followers.
turco | inglês |
---|---|
kolay | easy |
halihazırda | already |
oyun | gaming |
komisyon | commission |
TR Türkiye’de halihazırda AB desteklerinin uygulanmasında “merkezi olmayan yapılanma” (de-centralised) yönetim sistemi uygulanmaktadır
EN In Turkey, a "de-centralized" management system is currently implemented in the implementation of EU support
turco | inglês |
---|---|
türkiye | turkey |
halihazırda | currently |
ab | eu |
merkezi | centralized |
yönetim | management |
sistemi | system |
TR Busbud halihazırda Yolcuların biletlerinde veya rezervasyonlarında değişiklik yapmalarına izin vermemektedir
EN Busbud does not currently allow Passengers to modify a ticket or reservation
turco | inglês |
---|---|
busbud | busbud |
halihazırda | currently |
veya | or |
TR Talebe ilişkin olaylar hakkında hâlihazırda başlatılmış adli yargılamanın bulunması ve bu bilgileri vermenin bu tür adli yargılamaları engellemesi veya bunlara zarar vermesi,
EN The judicial proceedings concerning the same facts as those related to the request have already been initiated locally and provision of such information impedes or impairs such proceedings,
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
bilgileri | information |
veya | or |
ın | of |
TR Projeler halihazırda sigorta, mülk, finansal hizmetler, hukuk ve topluluktan fon toplama alanlarında gelişmeler kaydetmektedir.
EN Projects are already making headway in the areas of insurance, property, financial services, legal and crowdfunding.
turco | inglês |
---|---|
projeler | projects |
halihazırda | already |
sigorta | insurance |
finansal | financial |
hizmetler | services |
hukuk | legal |
ve | and |
TR Ethereum'a düşük maliyetli, yüksek hızlı bir alternatif olarak, dünyanın en büyük kripto şirketlerinden biri tarafından desteklenen Smart Chain, zincirinde halihazırda çok çeşitli DApp ve DeFi uygulamalarına sahiptir
EN As a low-cost, high-speed alternative to Ethereum, backed by one of the largest crypto companies in the world, Smart Chain already boasts a wide range of DApps and DeFi apps on its chain
turco | inglês |
---|---|
ethereum | ethereum |
düşük | low |
maliyetli | cost |
hızlı | speed |
alternatif | alternative |
dünyanın | world |
kripto | crypto |
desteklenen | backed |
zincirinde | chain |
halihazırda | already |
uygulamaları | apps |
TR Stellar merkezi bir otoriteye dayanmayan bir finansal sistemdir ve halihazırda mevcut gri piyasa alternatiflerinden kesinlikle daha ucuz ve güvenlidir
EN Stellar is a financial system that doesn’t depend on a central authority and is certainly cheaper and safer than the gray market alternatives currently in place
turco | inglês |
---|---|
stellar | stellar |
merkezi | central |
finansal | financial |
halihazırda | currently |
gri | gray |
piyasa | market |
TR Halihazırda makaleleri Elsevier vasıtasıyla açılan yazarlar yalnızca ABD Enerji Bakanlığı ve Smithsonian Enstitüsü tarafından finanse edilen yazarlardır. Diğer ortakların teslim ettikleri makaleleri 2017'de kullanıma sunulacaktır.
EN Authors funded by the US Department of Energy and the Smithsonian Institute are the only ones whose manuscripts are currently being opened via Elsevier. Manuscripts for other partners will become available during 2017.
turco | inglês |
---|---|
halihazırda | currently |
elsevier | elsevier |
yazarlar | authors |
abd | us |
enerji | energy |
enstitüsü | institute |
diğer | other |
ortakları | partners |
TR CHORUS kuruluşlara verdiği hizmetleri genişletmek için bir dizi yeni inisiyatife yol göstermektedir. Şu anda araştırma verileri de göz önünde bulundurulan bir şeydir - ancak halihazırda resmi bir deneme yoktur.
EN CHORUS is piloting a number of new initiatives to extend its services to institutions. Research data is something that is also being considered at this moment - although currently, there are no formal pilots.
turco | inglês |
---|---|
chorus | chorus |
hizmetleri | services |
yeni | new |
anda | moment |
araştırma | research |
verileri | data |
halihazırda | currently |
resmi | formal |
yoktur | no |
TR Halihazırda ayna derginin kabul edilmesiyle ilgili bir zaman çerçevesi yoktur
EN There is no current time frame for when the mirror journal will be accepted
turco | inglês |
---|---|
ayna | mirror |
derginin | journal |
kabul | accepted |
zaman | time |
çerçevesi | frame |
TR Youngsuk ‘YS’ Chi medya ve teknoloji sektöründe bir liderdir ve halihazırda da Elsevier'de ve RELX Grubunda farklı görevleri vardır
EN Youngsuk ?YS? Chi is a leader in the media and technology industry, and currently serves Elsevier and RELX in several different capacities
turco | inglês |
---|---|
teknoloji | technology |
halihazırda | currently |
elsevier | elsevier |
vardır | is |
TR Halihazırda MTCS Sertifikası kapsamında bulunan AWS hizmetlerine Mevzuat Uyumluluğu Programına Göre Kapsam Dahilindeki AWS Hizmetleri bölümünden ulaşılabilir
EN The covered AWS services that are already in scope for the MTCS Certification can be found within AWS Services in Scope by Compliance Program
turco | inglês |
---|---|
halihazırda | already |
mtcs | mtcs |
sertifikası | certification |
bulunan | found |
aws | aws |
kapsam | scope |
göre | by |
TR Zaten halihazırda sahip olduğumuz şeyleri tamir etmek ve yeniden kullanmak çok mantıklı.
EN Fixing and reusing what we’ve already got just makes sense.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
Mostrando 50 de 50 traduções