TR Ayrıca, özel dış gözlemci ekibimize katılacak gönüllüler arıyoruz. Gönüllü olarak katılmakla ilgileniyorsanız açık kontenjanların tam listesi ve değerlendirmeye nasıl gireceğiniz Araştırma ve Gözlemleme bölümünden bulunabilir.
"gönüllü olarak katılmakla" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Ayrıca, özel dış gözlemci ekibimize katılacak gönüllüler arıyoruz. Gönüllü olarak katılmakla ilgileniyorsanız açık kontenjanların tam listesi ve değerlendirmeye nasıl gireceğiniz Araştırma ve Gözlemleme bölümünden bulunabilir.
EN We’re also looking for volunteers to join our dedicated external scouting team. If you’re interested in doing so, a full list of vacancies and how to put your name forward can be found via our Research and Scouting section.
turco | inglês |
---|---|
ayrıca | also |
özel | dedicated |
dış | external |
gönüllüler | volunteers |
tam | full |
listesi | list |
araştırma | research |
bulunabilir | can be found |
TR P2P etkinliğine katılmakla ilgileniyorsanız, lütfen 29 Ekim Cuma günü saat 17:00'ye (CET) kadar buradan kaydolun.
EN If you are interested in attending the P2P event, please register at the following link until Friday, 29 October till 17:00 hrs CET.
turco | inglês |
---|---|
ekim | october |
TR Mültecilere yardım alanında gönüllü sayısı azaldı, ama gönüllü çalışmalar güçlü biçimde devam ediyor.
EN The number of volunteers working with refugees is declining, but their commitment is continuing.
turco | inglês |
---|---|
sayısı | number |
ama | but |
devam | continuing |
TR Ve yerel topluluklarımızla işbirliği içinde, çevreyi temizleme günleri, yiyecek bağışları ve organik bahçecilik çalışmalarında gönüllü olarak çalışıyoruz.
EN And we work in concert with our local communities as volunteers for environmental clean-up days, food drives and organic gardening efforts.
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
temizleme | clean |
yiyecek | food |
organik | organic |
TR Eğer sivil toplumun aktif bir bireyi iseniz, ya da bir sivil toplum örgütünde gönüllü ya da profesyonel olarak görev alıyorsanız, STGM’nin sağladığı destekleri inceleyebilirsiniz
EN If you are an active member of the civil society or if you are working as a volunteer or professional in a civil society organization, you can examine the support provided by STGM
turco | inglês |
---|---|
sivil | civil |
aktif | active |
iseniz | if you are |
gönüllü | volunteer |
profesyonel | professional |
stgm | stgm |
TR Kibar Gönüllüleri Projesi, Kibar Holding ve Grup Şirketlerindeki çalışanların gönüllü olarak gerçekleştirecekleri sosyal sorumluluk çalışmalarının yürütülmesine yönelik hazırlandı
EN Kibar Volunteers Project was prepared with regards to the implementation of the social responsibility activities for the employees of Kibar Holding and the Group Companies on a voluntary basis
turco | inglês |
---|---|
projesi | project |
holding | holding |
gönüllü | voluntary |
sosyal | social |
sorumluluk | responsibility |
TR STK (Sivil Toplum Kuruluşları) Projelerinde Gönüllü olarak,
EN NGO (Non-governmental Organizations) Projects as volunteers,
turco | inglês |
---|---|
projelerinde | projects |
olarak | as |
TR [Toplantının büyüklüğüne bağlı olarak, başkan paylaşımlar için bir zaman sınırı belirleyebilir ve gönüllü bir zaman tutucu talep edebilir]
EN [Depending on the size of the meeting, the chair can set a time limit for shares and request a volunteer timekeeper]
turco | inglês |
---|---|
zaman | time |
gönüllü | volunteer |
talep | request |
edebilir | can |
TR Bu yüzden, bize yardım etmeleri için ABD'nin dört bir yanından teknik yazım öğrencilerini gönüllü olarak aldık
EN That's why we've enlisted some help from technical writing students around the US
turco | inglês |
---|---|
yardım | help |
teknik | technical |
TR Kooperatifler temel olarak, gönüllü kişilerin bir araya gelerek, ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçlar doğrultusunda birlikte çalıştıkları işletmelerdir ve kooperatifçiliğin 7 evrensel ilkesi bulunmaktadır.
EN The cooperative is an enterprise where volunteers come together and work together in line with economic, social, and cultural needs, and there are 7 universal principles of cooperatives.
turco | inglês |
---|---|
ekonomik | economic |
sosyal | social |
kültürel | cultural |
doğrultusunda | in line with |
evrensel | universal |
TR Gönüllü Oklu olarak toplumda aktif yurttaş katılımını arttırmak amacıyla “Farkındalık Seminerleri”…
EN We are looking for a team member to work with, produce and execute projects with young…
TR Ve yerel topluluklarımızla işbirliği içinde, çevreyi temizleme günleri, yiyecek bağışları ve organik bahçecilik çalışmalarında gönüllü olarak çalışıyoruz.
EN And we work in concert with our local communities as volunteers for environmental clean-up days, food drives and organic gardening efforts.
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
temizleme | clean |
yiyecek | food |
organik | organic |
TR Ve yerel topluluklarımızla işbirliği içinde, çevreyi temizleme günleri, yiyecek bağışları ve organik bahçecilik çalışmalarında gönüllü olarak çalışıyoruz.
EN And we work in concert with our local communities as volunteers for environmental clean-up days, food drives and organic gardening efforts.
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
temizleme | clean |
yiyecek | food |
organik | organic |
TR Ve yerel topluluklarımızla işbirliği içinde, çevreyi temizleme günleri, yiyecek bağışları ve organik bahçecilik çalışmalarında gönüllü olarak çalışıyoruz.
EN And we work in concert with our local communities as volunteers for environmental clean-up days, food drives and organic gardening efforts.
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
temizleme | clean |
yiyecek | food |
organik | organic |
TR Ve yerel topluluklarımızla işbirliği içinde, çevreyi temizleme günleri, yiyecek bağışları ve organik bahçecilik çalışmalarında gönüllü olarak çalışıyoruz.
EN And we work in concert with our local communities as volunteers for environmental clean-up days, food drives and organic gardening efforts.
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
temizleme | clean |
yiyecek | food |
organik | organic |
TR Eğer sivil toplumun aktif bir bireyi iseniz, ya da bir sivil toplum örgütünde gönüllü ya da profesyonel olarak görev alıyorsanız, STGM’nin sağladığı destekleri inceleyebilirsiniz
EN If you are an active member of the civil society or if you are working as a volunteer or professional in a civil society organization, you can examine the support provided by STGM
turco | inglês |
---|---|
sivil | civil |
aktif | active |
iseniz | if you are |
gönüllü | volunteer |
profesyonel | professional |
stgm | stgm |
TR Ve yerel topluluklarımızla işbirliği içinde, çevreyi temizleme günleri, yiyecek bağışları ve organik bahçecilik çalışmalarında gönüllü olarak çalışıyoruz.
EN And we work in concert with our local communities as volunteers for environmental clean-up days, food drives and organic gardening efforts.
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
temizleme | clean |
yiyecek | food |
organik | organic |
TR Ve yerel topluluklarımızla işbirliği içinde, çevreyi temizleme günleri, yiyecek bağışları ve organik bahçecilik çalışmalarında gönüllü olarak çalışıyoruz.
EN And we work in concert with our local communities as volunteers for environmental clean-up days, food drives and organic gardening efforts.
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
temizleme | clean |
yiyecek | food |
organik | organic |
TR Ve yerel topluluklarımızla işbirliği içinde, çevreyi temizleme günleri, yiyecek bağışları ve organik bahçecilik çalışmalarında gönüllü olarak çalışıyoruz.
EN And we work in concert with our local communities as volunteers for environmental clean-up days, food drives and organic gardening efforts.
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
temizleme | clean |
yiyecek | food |
organik | organic |
TR Ve yerel topluluklarımızla işbirliği içinde, çevreyi temizleme günleri, yiyecek bağışları ve organik bahçecilik çalışmalarında gönüllü olarak çalışıyoruz.
EN And we work in concert with our local communities as volunteers for environmental clean-up days, food drives and organic gardening efforts.
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
temizleme | clean |
yiyecek | food |
organik | organic |
TR Ve yerel topluluklarımızla işbirliği içinde, çevreyi temizleme günleri, yiyecek bağışları ve organik bahçecilik çalışmalarında gönüllü olarak çalışıyoruz.
EN And we work in concert with our local communities as volunteers for environmental clean-up days, food drives and organic gardening efforts.
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
temizleme | clean |
yiyecek | food |
organik | organic |
TR Ve yerel topluluklarımızla işbirliği içinde, çevreyi temizleme günleri, yiyecek bağışları ve organik bahçecilik çalışmalarında gönüllü olarak çalışıyoruz.
EN And we work in concert with our local communities as volunteers for environmental clean-up days, food drives and organic gardening efforts.
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
temizleme | clean |
yiyecek | food |
organik | organic |
TR Ve yerel topluluklarımızla işbirliği içinde, çevreyi temizleme günleri, yiyecek bağışları ve organik bahçecilik çalışmalarında gönüllü olarak çalışıyoruz.
EN And we work in concert with our local communities as volunteers for environmental clean-up days, food drives and organic gardening efforts.
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
temizleme | clean |
yiyecek | food |
organik | organic |
TR Ve yerel topluluklarımızla işbirliği içinde, çevreyi temizleme günleri, yiyecek bağışları ve organik bahçecilik çalışmalarında gönüllü olarak çalışıyoruz.
EN And we work in concert with our local communities as volunteers for environmental clean-up days, food drives and organic gardening efforts.
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
temizleme | clean |
yiyecek | food |
organik | organic |
TR Ve yerel topluluklarımızla işbirliği içinde, çevreyi temizleme günleri, yiyecek bağışları ve organik bahçecilik çalışmalarında gönüllü olarak çalışıyoruz.
EN And we work in concert with our local communities as volunteers for environmental clean-up days, food drives and organic gardening efforts.
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
temizleme | clean |
yiyecek | food |
organik | organic |
TR Ebeveyn iznini „müthiş bir hediye” olarak nitelendiriyor Clare. Çocukları ile birlikte birçok gruba katılıyor ve gönüllü çalışma yürütüyor; örneğin mültecilere Almanca dersleri veriyormuş.
EN Clare describes her maternity leave as “a wonderful gift”. She takes her children to many different groups, and does voluntary work, for example giving German lessons to refugees.
turco | inglês |
---|---|
hediye | gift |
gönüllü | voluntary |
çalışma | work |
almanca | german |
TR Clemens Buhr (22), Mannheim Üniversitesi’nde siyasal bilimler alanında öğrenim görüyor. 40 kişilik kampanya ekibiyle gönüllü olarak SPD’nin milletvekili adayı Aaron Spielmanns’nın seçim kampanyasında çalışıyor.
EN Clemens Buhr (22), is studying political science at the University of Mannheim. Together with a team of 40 people, he has volunteered for the election campaign of SPD candidate Aaron Spielmanns.
turco | inglês |
---|---|
nde | at the |
bilimler | science |
kampanya | campaign |
spd | spd |
seçim | election |
TR Kibar Gönüllüleri Projesi, Kibar Holding ve Grup Şirketlerindeki çalışanların gönüllü olarak gerçekleştirecekleri sosyal sorumluluk çalışmalarının yürütülmesine yönelik hazırlandı
EN Kibar Volunteers Project was prepared with regards to the implementation of the social responsibility activities for the employees of Kibar Holding and the Group Companies on a voluntary basis
turco | inglês |
---|---|
projesi | project |
holding | holding |
gönüllü | voluntary |
sosyal | social |
sorumluluk | responsibility |
TR STK (Sivil Toplum Kuruluşları) Projelerinde Gönüllü olarak,
EN NGO (Non-governmental Organizations) Projects as volunteers,
turco | inglês |
---|---|
projelerinde | projects |
olarak | as |
TR [Toplantının büyüklüğüne bağlı olarak, başkan paylaşımlar için bir zaman sınırı belirleyebilir ve gönüllü bir zaman tutucu talep edebilir]
EN [Depending on the size of the meeting, the chair can set a time limit for shares and request a volunteer timekeeper]
turco | inglês |
---|---|
zaman | time |
gönüllü | volunteer |
talep | request |
edebilir | can |
TR Sponsorluk, daha deneyimli bir üyenin, uzun vadeli iyileşmemizin temeli olarak hizmet eden On İki Adım aracılığıyla yeni gelen bir kişiye rehberlik etmesine yardımcı olduğu gayri resmi, gönüllü bir ilişkidir
EN Sponsorship is an informal, voluntary relationship in which a more experienced member helps guide a newcomer through The Twelve Steps, which serve as the foundation of our long-term recovery
turco | inglês |
---|---|
sponsorluk | sponsorship |
deneyimli | experienced |
uzun | long |
vadeli | term |
temeli | foundation |
adım | steps |
rehberlik | guide |
olduğu | is |
gönüllü | voluntary |
TR “Biz sadece mesajı taşımakla kalmıyoruz, biz mesajız.” İlk toplantılarımızda bile gönüllü olarak okumaya, toplantılara vakit ayırmaya veya bir telefon görüşmesine katılabiliyoruz.
EN “We don’t just carry the message, we are the message.” Even at our first meetings, we can also volunteer to read or keep time in meetings, or pick up a phone call.
turco | inglês |
---|---|
gönüllü | volunteer |
vakit | time |
telefon | phone |
TR Eğitim düzeyi (Contribute veya Rewards ürünlerimizde bu bilgiyi gönüllü olarak bizimle paylaştığınız durumlarda)
EN Education level (where you voluntarily provide us with such information in our Contribute or Rewards products)
TR Eğitim düzeyi (Contribute veya Rewards ürünlerimizde bu bilgiyi gönüllü olarak bizimle paylaştığınız durumlarda)
EN Education level (where you voluntarily provide us with such information in our Contribute or Rewards products)
TR Eğitim düzeyi (Contribute veya Rewards ürünlerimizde bu bilgiyi gönüllü olarak bizimle paylaştığınız durumlarda)
EN Education level (where you voluntarily provide us with such information in our Contribute or Rewards products)
TR Eğitim düzeyi (Contribute veya Rewards ürünlerimizde bu bilgiyi gönüllü olarak bizimle paylaştığınız durumlarda)
EN Education level (where you voluntarily provide us with such information in our Contribute or Rewards products)
TR Eğitim düzeyi (Contribute veya Rewards ürünlerimizde bu bilgiyi gönüllü olarak bizimle paylaştığınız durumlarda)
EN Education level (where you voluntarily provide us with such information in our Contribute or Rewards products)
TR Eğitim düzeyi (Contribute veya Rewards ürünlerimizde bu bilgiyi gönüllü olarak bizimle paylaştığınız durumlarda)
EN Education level (where you voluntarily provide us with such information in our Contribute or Rewards products)
TR Eğitim düzeyi (Contribute veya Rewards ürünlerimizde bu bilgiyi gönüllü olarak bizimle paylaştığınız durumlarda)
EN Education level (where you voluntarily provide us with such information in our Contribute or Rewards products)
TR Eğitim düzeyi (Contribute veya Rewards ürünlerimizde bu bilgiyi gönüllü olarak bizimle paylaştığınız durumlarda)
EN Education level (where you voluntarily provide us with such information in our Contribute or Rewards products)
TR Eğitim düzeyi (Contribute veya Rewards ürünlerimizde bu bilgiyi gönüllü olarak bizimle paylaştığınız durumlarda)
EN Education level (where you voluntarily provide us with such information in our Contribute or Rewards products)
TR Eğitim düzeyi (Contribute veya Rewards ürünlerimizde bu bilgiyi gönüllü olarak bizimle paylaştığınız durumlarda)
EN Education level (where you voluntarily provide us with such information in our Contribute or Rewards products)
TR Eğitim düzeyi (Contribute veya Rewards ürünlerimizde bu bilgiyi gönüllü olarak bizimle paylaştığınız durumlarda)
EN Education level (where you voluntarily provide us with such information in our Contribute or Rewards products)
TR Eğitim düzeyi (Contribute veya Rewards ürünlerimizde bu bilgiyi gönüllü olarak bizimle paylaştığınız durumlarda)
EN Education level (where you voluntarily provide us with such information in our Contribute or Rewards products)
TR Eğitim düzeyi (Contribute veya Rewards ürünlerimizde bu bilgiyi gönüllü olarak bizimle paylaştığınız durumlarda)
EN Education level (where you voluntarily provide us with such information in our Contribute or Rewards products)
TR Kayıt ve hesap bilgisi: Bir hesap oluşturduğunuzda, gönüllü olarak bize e-posta adresi ve parola gibi belirli Kişisel Bilgileri vermeyi kabul edersiniz.
EN Registration and account information: When you create an account, you voluntarily provide us with certain Personal Information, such as your email address and password.
TR Hakemlerin bu hayati önemdeki rolü neden yerine getirdiğini, nasıl kabul gördüklerini ve hakemlik yapmak için sizin de nasıl gönüllü olabileceğinizi öğrenin.
EN Find out why reviewers perform this vital role, how they are recognised and how you can volunteer to review yourself.
turco | inglês |
---|---|
hayati | vital |
rolü | role |
de | out |
gönüllü | volunteer |
öğrenin | find out |
TR 29 gönüllü akran eğitici üzerinden 8 bin kişiye ulaştık.
EN We reached out to 8,000 people via 29 peer trainers.
turco | inglês |
---|---|
akran | peer |
TR Uzman ekiplerimizle ihtiyaç ve durum tespiti için ev ziyaretleri yaparken, gönüllü ekiplerimiz de yardım malzemeleri dağıtımlarında görev aldı
EN While our expert teams made home visits to determine the needs and the situation, our volunteer teams took part in the distribution of relief materials
turco | inglês |
---|---|
uzman | expert |
ihtiyaç | needs |
durum | situation |
ev | home |
ziyaretleri | visits |
gönüllü | volunteer |
malzemeleri | materials |
TR 2BSvs - Biyokütle Biyoyakıt Sürdürülebilirliği gönüllü planı
EN 2BSvs - Biomass Biofuel Sustainability voluntary scheme
turco | inglês |
---|---|
gönüllü | voluntary |
Mostrando 50 de 50 traduções