TR DOĞU GUTA İÇİN DAYANIŞMA TOPLANMASI
TR DOĞU GUTA İÇİN DAYANIŞMA TOPLANMASI
EN Areba School students, achieving their dreams by continuing their educational journey…
TR WATAN?ın Gaziantep?te düzenlediği Doğu Guta için bir saat süren oldukça başarılı dayanışma toplantısına Cuma namazının ardından yüzlerce Türk ve Suriyeli katıldı
EN Leaving souls without knowledge or literature? Leaving the sick without medicine or sympathy
TR DOĞU GUTA?YA HIZLI ACİL MÜDAHALE
EN During displacement and trauma, Ahlan Simsim provides a source of relief
TR WATAN?ın Doğu Guta krizine yönelik acil müdahalesinin bir parçası olarak
EN Many children in Syria suffer from major disorders, threatening the possibility of healthy and integrated development
TR DOĞU GUTA ACİL MÜDAHALELERİ AİLELERE 2.700?DEN FAZLA YEMEK SUNDU
EN Dozens of camps were crying out and WATAN was responding
TR Doğu Guta?da etkilenen insanların gelmesinden sonra ekibimiz, İdlib kırsalında Maar Şorin ve Şeyh El-Baher kamplarını kurarak her iki kampa da çadır kurarak acil müdahale yardımına başladı
EN The suffering of families in the camps of northern Syria is getting worse
turco | inglês |
---|---|
doğu | is |
TR WATAN GUTA ÇOCUKLARINI KURTARIN KAMPANYASINI BAŞLATTI
EN Improving shelter for the displaced within the camps
TR Derinlemesine görüşmeleriniz çok fazla veri üretir. Onları transkripte etmek büyük bir acı olabilir. Sonix transkripsiyonu hızlı, kolay ve uygun fiyatlı hale getirir.
EN Your in-depth interviews generate a lot of data. Transcribing them can be a big pain. Sonix makes transcription fast, easy and affordable.
turco | inglês |
---|---|
veri | data |
onları | them |
büyük | big |
sonix | sonix |
transkripsiyonu | transcription |
hızlı | fast |
TR Kendinizi medyanın, ekranların veya diğer cihazların kullanımını içeren acı verici veya kendi kendine zarar veren örüntüler içinde tekrar tekrar bulursanız, ITAA yaşadıklarınızdan özgürleşmenize ve rahatlamanıza yardımcı olabilir
EN If you find yourself repeatedly in painful or self-destructive patterns involving the usage of media, screens, or other devices, then ITAA may be able to help you find freedom and relief from what you are experiencing
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
diğer | other |
itaa | itaa |
kullanımı | usage |
TR Gelenek 5: Her grubun tek bir birincil amacı vardır: mesajını hala acı çeken zorlayıcı internet ve teknoloji kullanıcısına iletmek.
EN Tradition 5: Each group has but one primary purpose—to carry its message to the compulsive internet and technology user who still suffers.
turco | inglês |
---|---|
gelenek | tradition |
grubun | group |
birincil | primary |
amacı | purpose |
internet | internet |
teknoloji | technology |
kullanıcısı | user |
TR Hala acı çeken internet ve teknoloji bağımlısı kullanıcı için bir dakikalık saygı duruşunda bulunalım……
EN Let’s have a moment of silence for the addicted internet and technology user who is still suffering……
turco | inglês |
---|---|
internet | internet |
teknoloji | technology |
kullanıcı | user |
TR Hala acı çeken bağımlı internet ve teknoloji kullanıcısı
EN The addicted internet and tech user who is still suffering
turco | inglês |
---|---|
hala | still |
internet | internet |
ve | and |
teknoloji | tech |
kullanıcısı | user |
TR Bu, acı çektiğiniz şeyle ilgili utancınızı hafifletmeye yardımcı olabilir ve size destek için ek yollar sağlayabilir.
EN This can help relieve shame about what you are suffering from and give you additional avenues for support.
turco | inglês |
---|---|
olabilir | can |
size | you |
ek | additional |
TR Bana acı çektirmek için değil, hayatımı nasıl yaşayacağım konusunda bana rehberlik etmek için orada olan hislerimi hissedebiliyorum
EN I can feel my feelings, which it turns out are not there to make me suffer, but to guide me in how to live my life
turco | inglês |
---|---|
değil | not |
rehberlik | guide |
orada | there |
olan | are |
hayatı | life |
TR Acı hissediyorum ve sonra değiştirmem gereken bir şey olduğunu biliyorum
EN I feel pain and then I know there is something I need to change
turco | inglês |
---|---|
olduğunu | is |
TR Bir ITAA toplantısının sonunda, hala acı çeken internet ve teknoloji bağımlısı kullanıcılar için her zaman bir dakikalık saygı duruşunda bulunuyoruz
EN At the end of an ITAA meeting, we always have a moment of silence for the addicted internet and technology user who is still suffering
turco | inglês |
---|---|
itaa | itaa |
internet | internet |
teknoloji | technology |
toplantısı | meeting |
TR Bu bebek umutsuz olmayı arzuluyor.çakıcı, acı, vibe
EN Indian sissy crossdresser getting stuffed by chubby dad in a-hole
TR Çok miktarda veri girmeniz mi gerekiyor? Önceden belirlenmiş sınırlı sayıda açı yerine, montaj aparatı sayesinde tuş takımını hemen hemen her açıda yerleştirebilirsiniz
EN Need to enter a lot of data? Just attach the keyboard with its friction hinge, allowing the screen to be placed at most any angle — instead of a limited number of pre-set angles
turco | inglês |
---|---|
veri | data |
gerekiyor | need |
sınırlı | limited |
her | any |
TR İşbirliği acı verici olmak zorunda değildir. Visme'nin işbirliği araçlarının geri bildirimi nasıl çok kolay hale getirdiğini öğrenin.
EN Collaboration doesn’t have to be painful. Learn how Visme’s collaboration tools make feedback a snap.
turco | inglês |
---|---|
zorunda | have to |
visme | visme |
işbirliği | collaboration |
öğrenin | learn |
TR Ergonomik tasarım, en iyi bakış açısına sahip oyuncular için en uygun yöntemi kullandı. Yükseklik ayar mekanizması dizüstü oyuncuların her yerde her an rahat hissetmelerini sağlar. * Üç ayarlanabilir açı: 15 °, 30 °, 60 °
EN Ergonomic design utilized the most appropriate way for gamers with the best viewing angles. The height adjustment mechanism makes laptop gamers feel at ease anytime anywhere. *Three adjustable angles: 15°, 30°, 60°
turco | inglês |
---|---|
ergonomik | ergonomic |
tasarım | design |
yükseklik | height |
dizüstü | laptop |
TR Ergonomik tasarım, en iyi bakış açısına sahip oyuncular için en uygun yöntemi kullanır. Yükseklik ayar mekanizması oyuncuların istedikleri zaman istedikleri yerde rahat hissetmelerini sağlar. * Ayarlanabilir açı:15°
EN Ergonomic design utilized the most appropriate way for gamers with the best viewing angles. The height adjustment mechanism makes gamers feel at ease anytime anywhere. *Adjustable angle: 15°
turco | inglês |
---|---|
ergonomik | ergonomic |
tasarım | design |
yükseklik | height |
TR Tüm ergonomik konseptiyle tasarlanan Massive 14², kullanıcı için en uygun görsel açı ve yükseklik konumu ile üç uygun açıyı sağlar, tamamen rahattır.
EN Massive 142 designed with all the ergonomic concept, test out three appropriate ways for user, with the best visual angle and the height position of the hand, it is totally comfortable.
turco | inglês |
---|---|
ergonomik | ergonomic |
massive | massive |
kullanıcı | user |
görsel | visual |
yükseklik | height |
konumu | position |
TR Yüksek öğrenimimi yaptığım, güzel ve acı anları tattığım, dostlar edindiğim Leipzig’e döndüğümdeyse uzun bir yolculuğu geride bırakmışım gibi rahatlama ve güven duygusu geliyor
EN When I return to Leipzig, where I studied, where I work, where I’ve found friends, and where I’ve experienced beautiful and bitter moments, I feel relief and familiarity, like after a long journey
turco | inglês |
---|---|
güzel | beautiful |
anları | moments |
leipzig | leipzig |
uzun | long |
TR Derinlemesine görüşmeleriniz çok fazla veri üretir. Onları transkripte etmek büyük bir acı olabilir. Sonix transkripsiyonu hızlı, kolay ve uygun fiyatlı hale getirir.
EN Your in-depth interviews generate a lot of data. Transcribing them can be a big pain. Sonix makes transcription fast, easy and affordable.
turco | inglês |
---|---|
veri | data |
onları | them |
büyük | big |
sonix | sonix |
transkripsiyonu | transcription |
hızlı | fast |
TR Yoğun internet ve teknoloji kullanımından dolayı herhangi bir fiziksel acı çektiniz mi?
EN Have you suffered any physical pains from intense internet and technology use?
turco | inglês |
---|---|
yoğun | intense |
internet | internet |
teknoloji | technology |
fiziksel | physical |
TR Hiç kimse internet ve teknoloji kullanımının bir sonucu olarak acı çekmek zorunda kalmamalı ve umarız çoğumuzun keşfettiği özgürlüğü ve rahatlığı bu arkadaşlıkta bulursunuz
EN Nobody should have to suffer as a result of their internet and technology use, and we hope you find in this fellowship the freedom and relief that so many of us have discovered
turco | inglês |
---|---|
kimse | nobody |
internet | internet |
teknoloji | technology |
sonucu | result |
zorunda | have to |
bu | this |
TR Gelenek 5: Her grubun tek bir birincil amacı vardır: mesajını hala acı çeken zorlayıcı internet ve teknoloji kullanıcısına iletmek.
EN Tradition 5: Each group has but one primary purpose—to carry its message to the compulsive internet and technology user who still suffers.
turco | inglês |
---|---|
gelenek | tradition |
grubun | group |
birincil | primary |
amacı | purpose |
internet | internet |
teknoloji | technology |
kullanıcısı | user |
TR Mesajı hala acı çeken bağımlıya iletmek, iyileşme programımızın önemli bir parçasıdır
EN Carrying the message to the still-suffering addict is an essential part of our program of recovery
turco | inglês |
---|---|
hala | still |
önemli | essential |
TR Hala acı çeken internet ve teknoloji bağımlısı kullanıcı için bir dakikalık saygı duruşunda bulunalım……
EN Let’s have a moment of silence for the addicted internet and technology user who is still suffering……
turco | inglês |
---|---|
internet | internet |
teknoloji | technology |
kullanıcı | user |
TR Hala acı çeken bağımlı internet ve teknoloji kullanıcısı
EN The addicted internet and tech user who is still suffering
turco | inglês |
---|---|
hala | still |
internet | internet |
ve | and |
teknoloji | tech |
kullanıcısı | user |
TR Burası acı verici bir varış yeri ama aynı zamanda paradoksal olarak güçlü ve gerekli bir yer
EN This is a painful arrival place, but it is also, paradoxically, a powerful and necessary place
turco | inglês |
---|---|
varış | arrival |
güçlü | powerful |
gerekli | necessary |
TR Bu gri, yorgun, acı veren siste - beni saatlerce veya günlerce tutabilir - aklım bir internet ve teknoloji etkinliği fikrine rastlar
EN In this gray, tired, painful fog – which could grip me for hours or days – my mind would stumble across an idea for some internet and technology activity
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
gri | gray |
beni | me |
veya | or |
internet | internet |
teknoloji | technology |
TR Bu acı verici deneyimler, mücadeleyi gerçekten bırakmam için gerekliydi
EN These painful experiences were necessary for me to truly give up the fight
turco | inglês |
---|---|
deneyimler | experiences |
gerçekten | truly |
TR Uyarlanabilir Geniş Açı filtresini kullanma
EN Use the Adaptive Wide Angle filter
TR Avrupa, Orta Doğu, Asya-Pasifik ve Latin Amerika (İngilizce)
EN Europe, Middle East, Africa, Asia-Pacific and Latin America (in English)
turco | inglês |
---|---|
avrupa | europe |
orta | middle |
doğu | east |
ve | and |
latin | latin |
amerika | america |
TR Hedef Kitlenin Bölgesi* --Yok-- Afrika Asya Pasifik Avrupa Latin Amerika Türkiye, İran, Orta Doğu ve Orta Asya Kuzey Amerika
EN Region of target audience* --None-- Africa Asia Pacific Europe Latin America Middle East North America
turco | inglês |
---|---|
hedef | target |
bölgesi | region |
afrika | africa |
asya | asia |
pasifik | pacific |
avrupa | europe |
latin | latin |
amerika | america |
orta | middle |
doğu | east |
kuzey | north |
TR Doğu-batı doğrultusunda 200 metrelik mesafede sütunlu bir girişi vardır ve ion tarzındaki iki uzun portikodan oluşur
EN It has been assumed that the north portico’s building of two long portico had been started early from the south portico
turco | inglês |
---|---|
vardır | has |
uzun | long |
TR Tetrastoon kentin ticari potansiyelini karşılayacak boyutta olmadığı için, hemen güneyine Tetrastoon ile doğu-batı caddesi arasına bazilika planlı bir salon yapıldı
EN Due to the fact that Tetrastoon is not large enough to accommodate the commercial potential of the city, a hall, basilica planned, was made immediately to the south of the Tetrastoon between the east-west streets
turco | inglês |
---|---|
ticari | commercial |
potansiyelini | potential |
hemen | immediately |
TR Bundan önce Kasım 2012'den Temmuz 2014'e kadar Elsevier Sağlık Bilimlerinin Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Latin Amerika bölgesi İdari Direktörü olarak çalışmıştır.
EN Prior to this, from November 2012 until July 2014, he served as Managing Director of the Europe, Middle East, Africa and Latin America region for Elsevier Health Sciences.
turco | inglês |
---|---|
kasım | november |
temmuz | july |
elsevier | elsevier |
sağlık | health |
avrupa | europe |
orta | middle |
doğu | east |
afrika | africa |
latin | latin |
amerika | america |
bölgesi | region |
TR Bulut şöleni sunan şehir / Doğu Karadeniz Bölgesi’nde
EN A city with famous highlands / On the Black Sea Coast
turco | inglês |
---|---|
şehir | city |
TR Ukrayna’nın başkenti ve en büyük şehri Kiev, Doğu Avrupa’nın önde gelen turist destinasyonlarından biridir.
EN Kyiv—Ukraine’s capital and largest city—is among Eastern Europe’s prime tourist destinations.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
avrupa | europe |
turist | tourist |
kenti | city |
TR Doğu Saati, ABD'de yaklaşan toplantılar:
EN Here are the upcoming meetings in Eastern Time, USA:
turco | inglês |
---|---|
abd | usa |
yaklaşan | upcoming |
toplantılar | meetings |
TR 7 Kasım Pazar 13:30 Doğu ABD Saati
EN Sunday, November 7 at 1:30pm Eastern US Time
turco | inglês |
---|---|
kasım | november |
pazar | sunday |
doğu | eastern |
abd | us |
TR 20 Kasım Cumartesi, Doğu ABD Saati ile 21:30
EN Saturday, November 20 at 9.30pm Eastern US Time
turco | inglês |
---|---|
kasım | november |
doğu | eastern |
abd | us |
ile | at |
TR 5 Aralık Pazar saat 05:30 Doğu ABD Saati
EN Sunday December 5 at 5:30am Eastern US Time
turco | inglês |
---|---|
aralık | december |
pazar | sunday |
saat | time |
doğu | eastern |
abd | us |
TR Afrika, Asya, Latin Amerika ve Orta Doğu'da 2.2 milyardan fazla kişi finansal olarak yeterli hizmet alamıyor
EN There are more than 2.2 billion financially underserved adults in Africa, Asia, Latin America and the Middle East
turco | inglês |
---|---|
afrika | africa |
asya | asia |
latin | latin |
amerika | america |
orta | middle |
milyardan | billion |
TR Küresel Kuzey ve Güney Amerika Asya Pasifik Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Tüm Programlara Bakın
EN Global Americas Asia Pacific Europe, Middle East & Africa See All Programs
turco | inglês |
---|---|
küresel | global |
asya | asia |
pasifik | pacific |
avrupa | europe |
orta | middle |
doğu | east |
afrika | africa |
tüm | all |
TR * - Gösterilen fiyatlar ABD Doğu (Kuzey Virginia) AWS Bölgesinde bulunan Linux/Unix içindir ve en yakın kura yuvarlanır. Fiyatlandırma hakkında ayrıntılı bilgi için Amazon EC2 fiyatlandırma sayfasına bakın.
EN * - Prices shown are for Linux/Unix in the US East (Northern Virginia) AWS Region and rounded to the nearest cent. For full pricing details, see the Amazon EC2 pricing page.
turco | inglês |
---|---|
gösterilen | shown |
fiyatlar | prices |
abd | us |
kuzey | northern |
virginia | virginia |
aws | aws |
linux | linux |
fiyatlandırma | pricing |
bilgi | details |
amazon | amazon |
sayfasına | page |
TR Çin Halk Cumhuriyeti, Doğu Asya’da üniter egemen devlet
EN People's Republic of China, is an unitary ruling state in East Asia
turco | inglês |
---|---|
cumhuriyeti | republic |
asya | asia |
da | in |
devlet | state |
TR Nüfusun etnik dağılımı; Siyah ırk %90.9, Doğu Hindistanlı %1.3, beyaz ırk %0.2, Çinli %0.2, melez %7.3, diğer %0.1
EN Ethnic distribution of population: Black race 90.9%, East Indian 1.3%, white race 0.2%, Chinese 0.2%, hybrid 7.3%, other 0.1%
turco | inglês |
---|---|
doğu | east |
diğer | other |
Mostrando 50 de 50 traduções