TR Stratejileri, en uygun fiyatları belirleyip satışları yönlendirerek, üreticilerinin ürün ve hizmetlerini değer zincirinin tamamında doğru şekilde konumlandırmalarına yardım ediyoruz
TR Stratejileri, en uygun fiyatları belirleyip satışları yönlendirerek, üreticilerinin ürün ve hizmetlerini değer zincirinin tamamında doğru şekilde konumlandırmalarına yardım ediyoruz
EN In determining strategy, optimizing price setting and steering sales, we help manufacturers to position their products and services throughout the value chain
turco | inglês |
---|---|
satışları | sales |
ürün | products |
ve | and |
doğru | to |
TR Gıda tedarik zincirinin tamamında gıda etiketleme ve takip edilebilirlik için giderek daha karmaşık hale gelen düzenlemelere ve standartlara uygunluk sağlayın.
EN Ensure compliance with increasingly complex regulations and standards for food labelling and traceability across the food supply chain.
turco | inglês |
---|---|
gıda | food |
tedarik | supply |
etiketleme | labelling |
giderek | increasingly |
karmaşık | complex |
standartlara | standards |
uygunluk | compliance |
TR Gıda Güvenliği İlkemiz, gıda prosesi ve paketleme değer zincirinin genelinde en yüksek güvenlik standartlarını sürdürmek ve tam ürün izlenebilirliğine ulaşmak için bizi taahhüt altına sokmaktadır
EN Our Food Safety Policy commits us to maintaining the highest standards of safety and achieving full product traceability through the entire food processing and packaging value chain
turco | inglês |
---|---|
gıda | food |
paketleme | packaging |
değer | value |
tam | full |
ürün | product |
standartları | standards |
TR Düşük karbonlu bir döngüsel ekonomi, aynı zamanda hammaddelerin ve üretim değer zincirinin iklim üzerindeki etkisini de dikkate alır
EN A low-carbon circular economy also takes into account the climate impact of raw materials and the manufacturing value chain
turco | inglês |
---|---|
düşük | low |
ekonomi | economy |
üretim | manufacturing |
iklim | climate |
etkisini | impact |
de | also |
alır | takes |
TR Tetra Pak, tüm değer zincirinin minimum iklim etkisine sahip olduğu, düşük karbonlu bir döngüsel ekonomi taahhüt eder.
EN Tetra Pak is committed to a low-carbon circular economy in which the entire value chain has minimal climate impact.
turco | inglês |
---|---|
tetra | tetra |
tüm | entire |
minimum | minimal |
iklim | climate |
düşük | low |
ekonomi | economy |
TR Değer zincirinin her adımında sürdürülebilirliği düşünüyor ve buna öncelik veriyoruz.
EN We consider and prioritise sustainability at every step of the value chain.
turco | inglês |
---|---|
değer | value |
ve | and |
buna | the |
TR 1970'ler ve 1980'ler boyunca, operasyonları ve karlılığı optimize ederken değer zincirinin her adımında gıda güvenliği ve kalitesini sağlamaya yardımcı olabilecek teknolojiler geliştirdik
EN Through the 1970s and 1980s, we develop technologies that can help ensure food safety and quality at every step of the value chain, while optimising operations and profitability
turco | inglês |
---|---|
boyunca | through |
ederken | while |
değer | value |
gıda | food |
güvenliği | safety |
kalitesini | quality |
olabilecek | can |
teknolojiler | technologies |
TR Bu nedenle, genel olarak SEO puanınızı yükseltmek için sitenin tamamında bir çok değişiklik yapmanız gerekir.
EN Use the Page Audit button to check the SEO rating of a specific page and detect problems with Google Page Speed and Core Web Vitals.
turco | inglês |
---|---|
seo | seo |
TR Ayrıca, kanallarında hangi videoların trend olduğunu görmek için rakiplerinizin bir izleme listesini oluşturabilirsiniz - havalı, değil mi? Ve elbette, vidIQ trend bildirimleri, şu anda YouTube'un tamamında neyin trend olduğunu gösteriyor
EN You can also set up a watch list of your competitors to see what videos are trending on their channels - cool, eh? And of course, vidIQ Trend Alerts spotlight what’s trending across the whole of YouTube right now
turco | inglês |
---|---|
ayrıca | also |
listesini | list |
havalı | cool |
elbette | of course |
vidiq | vidiq |
youtube | youtube |
kanalları | channels |
TR Şirketlerin tamamında çevre yönetimi alanında uzmanlaşmış birimler bulunmakta, çalışanların çevresel farkındalığının artırılması için çalışmalar gerçekleştirilmektedir.
EN Group companies expect suppliers and business partners to meet similar working norms, follow their practices in this area and contribute to the realization of conditions.
turco | inglês |
---|---|
alanı | area |
TR + 5. Yalnızca işletim sistemi yerine cihazın tamamında yükseltme yapmak neden daha iyi?
EN + 5. Why is it better to upgrade an entire device versus just the OS?
turco | inglês |
---|---|
sistemi | os |
yükseltme | upgrade |
TR Sensörlerin yalnızca belirli kapsama hücrelerinde bulunduğu diğer RTLS sistemlerinden farklı olarak, Zebra'nın çözümleri tesisinizin tamamında kullanılabilir ve maksimum kapsama alanı sağlar
EN Unlike other systems which limit sensors to specific coverage cells, Zebra’s solutions can be used over your entire facility, yielding maximum coverage
turco | inglês |
---|---|
belirli | specific |
çözümleri | solutions |
maksimum | maximum |
TR MotionWorks kuruluşunuzu, işinizi operasyonunuzun tamamında optimize ederken, hizmet dışı sürelerini azaltan ve verimlilik ile karlılığı arttıran işleme konabilir bilgilerle donatır
EN MotionWorks arms your organization with actionable insights that can optimize business across your entire operation, while reducing downtime and bolstering productivity and profitability
turco | inglês |
---|---|
optimize | optimize |
ederken | while |
verimlilik | productivity |
TR Sunucusuz uygulama geliştirme araçları, geliştirme döngünüzün tamamında hızlı bir şekilde sunucusuz uygulama oluşturmanıza, test etmenize, dağıtmanıza ve izlemenize yardımcı olur
EN Serverless application developer tools help you to rapidly build, test, deploy, and monitor serverless applications throughout your development cycle
turco | inglês |
---|---|
sunucusuz | serverless |
geliştirme | development |
hızlı | rapidly |
test | test |
TR Sensörlerin yalnızca belirli kapsama hücrelerinde bulunduğu diğer RTLS sistemlerinden farklı olarak, Zebra'nın çözümleri tesisinizin tamamında kullanılabilir ve maksimum kapsama alanı sağlar
EN Unlike other systems which limit sensors to specific coverage cells, Zebra’s solutions can be used over your entire facility, yielding maximum coverage
turco | inglês |
---|---|
belirli | specific |
çözümleri | solutions |
maksimum | maximum |
TR Araç kiralama ortaklarımız, Dubai emirliği içinde ücretsiz teslimat ile BAE'nin tamamında en iyi teklifleri sunar.
EN Our car rental partners offer the best deals in all of the UAE with free delivery within the emirate of Dubai.
turco | inglês |
---|---|
araç | car |
kiralama | rental |
dubai | dubai |
ücretsiz | free |
teslimat | delivery |
bae | uae |
sunar | offer |
TR Araç kiralama ortaklarımız, Birleşik Arap Emirlikleri'nin tamamında en iyi fırsatları Dubai emirliği içinde ücretsiz teslimat ile sunmaktadır.
EN Our car rental partners offer the best deals in all of the UAE with free delivery within the emirate of Dubai.
turco | inglês |
---|---|
araç | car |
kiralama | rental |
dubai | dubai |
ücretsiz | free |
teslimat | delivery |
TR Ayrıca, kanallarında hangi videoların trend olduğunu görmek için rakiplerinizin bir izleme listesini oluşturabilirsiniz - havalı, değil mi? Ve elbette, vidIQ trend bildirimleri, şu anda YouTube'un tamamında neyin trend olduğunu gösteriyor
EN You can also set up a watch list of your competitors to see what videos are trending on their channels - cool, eh? And of course, vidIQ Trend Alerts spotlight what’s trending across the whole of YouTube right now
turco | inglês |
---|---|
ayrıca | also |
listesini | list |
havalı | cool |
elbette | of course |
vidiq | vidiq |
youtube | youtube |
kanalları | channels |
TR Karavanla Seyahat Endüstrisi Derneği’nin verdiği bilgilere göre 2020 yılının ilk altı ayında Almanya’da tam 54.439 yeni karavan ruhsatı verildi, bu sayı 2016 yılının tamamında verilen ruhsat sayısına eşit.
EN According to the Caravanning Industry Association (CIVD), 54,439 camper vans and caravans were registered in Germany during the first half of 2020; that is as many as in the whole of 2016.
turco | inglês |
---|---|
endüstrisi | industry |
derneği | association |
ilk | first |
almanya | germany |
TR İşinizin tamamında yapay zekayı çalışır hale getirin.
EN Operationalize AI throughout your business.
TR Duruma bağlı olarak, bu eylemler sunduğumuz ürün ve hizmetlerimizin birinde, birden fazlasında veya tamamında uygulanabilir ve artık yeni bir Niantic hesabı oluşturmanıza izin verilmeyebilir.
EN Depending on the situation, these actions may be enforced across one, multiple or all of our products and services we offer; and you may no longer be allowed to create a new Niantic account.
turco | inglês |
---|---|
eylemler | actions |
ürün | products |
veya | or |
artık | no longer |
hesabı | account |
TR 2. Bu raporun tamamında, dönüştürdüğümüz paketlemeyi “karton” olarak adlandırıyoruz. Bu ifade, “sıvı gıda için kullanılan karton bazlı paketleme"nin kısaltmasıdır.
EN 2. Throughout this report, we refer to the packaging we convert as “cartons”, which is a contraction of “carton based packaging for liquid food”.
turco | inglês |
---|---|
sıvı | liquid |
gıda | food |
paketleme | packaging |
TR BNB, Binance Chain blok zincirinin yerel tokenıdır
EN BNB is the native token of Binance Chain blockchain
turco | inglês |
---|---|
bnb | bnb |
binance | binance |
TR GeoTrust RSA CA, sertifika olarak temsil edilen sertifika zincirinin grafiğinde sertifika veren kuruluşlar olan sertifika yetkilileri (CA'lar), bunu "kök" sertifikalar olarak kullanarak teknik düzeyde oluştururlar
EN In the graph of the certificate chain represented as a GeoTrust RSA CA, certificate, certification authorities (CAs), the issuing organizations, create it at the technical level using it as "root" certificates
turco | inglês |
---|---|
geotrust | geotrust |
ca | ca |
kuruluşlar | organizations |
kök | root |
teknik | technical |
düzeyde | level |
TR Bu ara kökler, sertifika zincirinin bir parçasıdır ancak kimsenin cihazında bulunmaz
EN These intermediate roots are part of the certificate chain, but it is not found on anyone's device
turco | inglês |
---|---|
sertifika | certificate |
cihazı | device |
TR Bu arada, ilaç tedarik zincirinin yönetilmesi, iş inovasyonuna, güvenliğe, maliyetlerin düşürülmesine ve müşteri memnuniyetinin artırılmasının daha fazla talep edilmesiyle daha karmaşık bir hale gelmektedir.
EN Meanwhile, managing the pharmaceutical supply chain is complex with greater demands for business innovation, security, reducing costs and improving customer satisfaction.
turco | inglês |
---|---|
ilaç | pharmaceutical |
tedarik | supply |
müşteri | customer |
karmaşık | complex |
TR Günümüzün müşterileri, herhangi bir yerden, herhangi bir zamanda, tedarik zincirinin tümünde muazzam sipariş karşılama baskıları yaratan bir alışveriş yapabilir
EN Today’s shoppers can purchase at any time from any place, creating tremendous fulfillment pressures that ripple throughout the supply chain
turco | inglês |
---|---|
zamanda | time |
tedarik | supply |
yapabilir | can |
TR Tedarik zincirinin esnekliğine giden yolunuz
EN Your way to supply chain resilience
turco | inglês |
---|---|
tedarik | supply |
TR Büyük Veri (Big Data) çağı tedarik zincirinin sanallaştırılmasına olanak tanıyan teknolojiler doğurarak, bilgiyi kavrayışa dönüştürdü. Bu, lojistik süreçlerin ve teknolojilerin daha da akıllı olacağı anlamına gelmektedir.
EN The Big Data age has created technologies that enable virtualisation of the supply chain, turning information into insights. This means that logistics processes and technologies will get smarter.
turco | inglês |
---|---|
tedarik | supply |
teknolojiler | technologies |
bu | this |
lojistik | logistics |
süreçlerin | processes |
daha | that |
akıllı | smarter |
TR Moroğlu Arseven, erken aldığı önlemlerle, müvekkillerini tedarik zincirinin her aşamasında destekler; risklerin belirlenmesi ve haksız ticari uygulamalara ilişkin olarak önceden tedbir almalarını sağlar
EN Moroğlu Arseven proactively assists clients at all stages of the supply-chain, to identify risks and pre-emptively address unfair trade practices within their organisations.
turco | inglês |
---|---|
arseven | arseven |
tedarik | supply |
her | all |
risklerin | risks |
önceden | pre |
TR BNB, Binance Chain blok zincirinin yerel tokenıdır
EN BNB is the native token of Binance Chain blockchain
turco | inglês |
---|---|
bnb | bnb |
binance | binance |
TR GeoTrust RSA CA, sertifika olarak temsil edilen sertifika zincirinin grafiğinde sertifika veren kuruluşlar olan sertifika yetkilileri (CA'lar), bunu "kök" sertifikalar olarak kullanarak teknik düzeyde oluştururlar
EN In the graph of the certificate chain represented as a GeoTrust RSA CA, certificate, certification authorities (CAs), the issuing organizations, create it at the technical level using it as "root" certificates
turco | inglês |
---|---|
geotrust | geotrust |
ca | ca |
kuruluşlar | organizations |
kök | root |
teknik | technical |
düzeyde | level |
TR Bu ara kökler, sertifika zincirinin bir parçasıdır ancak kimsenin cihazında bulunmaz
EN These intermediate roots are part of the certificate chain, but it is not found on anyone's device
turco | inglês |
---|---|
sertifika | certificate |
cihazı | device |
TR 332 Alman markasına, sürdürülebilir bir üretim zincirinin kanıtı olan „Global Organic Textil Standard“ (GOTS) zertifikası verildi
EN 332 German brands are certified with the Global Organic Textile Standard (GOTS) label, documenting a sustainable production chain
turco | inglês |
---|---|
alman | german |
sürdürülebilir | sustainable |
üretim | production |
olan | are |
global | global |
TR Pegnitz Vadisindeki sığı kayalar zincirinin uçları, tıpkı Roter Fels'in (Kızıl Kaya) yamaçları ve muhteşem Ankatal sarp kayası gibi insanı tırmanmaya davet ediyor.
EN In Pegnitz Valley, the peaks of the Riffler and the Student are just as enticing for climbers as the massive rock faces of the Roter Fels and the Ankatal face.
TR 9.b.1. Toplam katma değer içindeki orta ve yüksek teknolojili katma değer üreten sanayi sektörlerinin oranı
EN 9.b.1. Proportion of medium and high-tech industry value added in total value added
turco | inglês |
---|---|
toplam | total |
katma | added |
değer | value |
içindeki | in |
orta | medium |
ve | and |
yüksek | high |
sanayi | industry |
TR türünde bir değer kullanıldığında değer baytların sayısıdır. Büyük bayt değerleri için kullanılabilecek birimlerin gösterimleri hakkında bilgiyi bu SSS altında bulabilirsiniz.
EN is used, the value is measured in bytes. Shorthand notation, as described in this FAQ, may also be used.
turco | inglês |
---|---|
sss | faq |
TR Sonradan arttırma ise, $değişken++ olarak yazılır ve değer arttırılmadan önceki özgün değer önceliklidir (PHP değişkenin değerini okuduktan sonra değerini arttırır, bu sebeple sonradan arttırma ismi verilmiştir).
EN Post-increment, which is written '$variable++' evaluates to the original value of $variable, before it was incremented (PHP increments the variable after reading its value, thus the name 'post-increment').
turco | inglês |
---|---|
değişken | variable |
değer | value |
özgün | original |
php | php |
ismi | name |
TR Bu değerin 3 OLMADIĞINA dikkat edin, bu değer $a ile 3'ün toplamıdır ($a’ya bu değer atanır)
EN Notice that it is NOT 3, but the combined value of $a plus 3 (this is the value that's assigned into $a)
turco | inglês |
---|---|
değer | value |
a | a |
TR Elde edilen değer, tam sayıya dönüştürmek için 100 ile çarpılır (örneğin, 0,6 * 100 = 60). Değer 1'den büyükse, 1'e kesilir.
EN The resulting value is multiplied by 100 to convert it to an integer (e.g., 0.6 * 100 = 60). If the value is greater than 1, it's truncated to 1.
turco | inglês |
---|---|
değer | value |
TR Bunun için bir üreteç işlevini normal bir işlev yazar gibi yazabilirsiniz, siz bir kez değer döndürmeyi, beklerken bir üreteç üzerinde yinelenecek değerleri sağlamak için gerektiği kadar çok kez değer döndürebilir.
EN Instead, you can write a generator function, which is the same as a normal function, except that instead of returning once, a generator can yield as many times as it needs to in order to provide the values to be iterated over.
turco | inglês |
---|---|
normal | normal |
işlev | function |
TR Bağlantılı Paket, gıda ve içecek üreticilerinin paketlerini daha fazla izlenebilirlik ve değer zinciri genelindeki her paydaş için değer sunan, tam ölçekli veri taşıyıcılarına dönüştürmesine olanak tanıyor.
EN The Connected Package allows food and beverage producers to turn their packages into full-scale data carriers offering increased traceability, and value for each stakeholder in the entire value chain.
turco | inglês |
---|---|
paket | package |
gıda | food |
içecek | beverage |
değer | value |
zinciri | chain |
sunan | offering |
tam | full |
veri | data |
TR Değer mantıksal bir değer olmalıdır.
EN The value must be a boolean value.
TR Bir alanın kenar olarak kabul edilmesi için pikseller arasında olması gereken kontrastı belirlemek üzere, Kontrast alanına 1 ile 100 arasında bir değer girin. Düşük kontrastlı görüntüler için daha yüksek bir değer kullanın.
EN For Contrast, enter a percentage value between 1 and 100 to specify the contrast required between pixels for that area to be considered an edge. Use a higher value for low-contrast images.
TR $değer değişkeninin önüne & koyarak dizi elemanları üzerinde kolayca değişiklik yapılabilir. Böylece değer gönderimli hale gelir.
EN In order to be able to directly modify array elements within the loop precede $value with &. In that case the value will be assigned by reference.
TR türünde bir değer alabileceği belirtilmiş, null olabileceği belirtilmemiştir. Geriye uyumluluk adına PHP zorlayıcı kipte bu bağımsız değişkene değer olarak null aktarılmasına izin vermekte olup bağımsız değişken örtük olarak
EN . For historical reasons, PHP allows passing null for this parameter in coercive mode, and the parameter is implicitly cast to
TR Elsevier editörlerini etik konularla başa çıkmaları konusunda destekler. Yayıncılık Etik Değerleri Kaynak Takımı (PERK) size etik değer ihlallerini güvenle belirlemeniz konusunda yardımcı olan çevrimiçi bir kaynaktır.
EN Elsevier supports its editors in dealing with ethical issues. The Publishing Ethics Resource Kit (PERK) is an online resource which helps you to navigate ethical breaches with confidence.
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
destekler | supports |
yayıncılık | publishing |
kaynak | resource |
size | you |
çevrimiçi | online |
TR ''Konu saf değer olduğu zaman, Semrush kazanır. Bunun temel nedeni, tam-özellikli SEO yazılım paketi ve Google Ads yazılımını aylık aynı fiyata elde ediyorsunuz.''
EN “When it comes to pure value, Semrush wins. That’s mostly because you get a fully-featured SEO software suite AND Google Ads software for the same monthly price.”
turco | inglês |
---|---|
konu | for |
saf | pure |
semrush | semrush |
seo | seo |
ve | and |
ads | ads |
aylık | monthly |
elde | get |
TR Bu videodan oldukça fazla şey öğrendim! Ahrefs ve Sam’e bu harika ve değer yüklü video için çok teşekkür ederim!
EN I have learned so many things from this video! Thank you so much Ahrefs and Sam for this amazing and value-loaded video!
turco | inglês |
---|---|
şey | things |
ahrefs | ahrefs |
sam | sam |
harika | amazing |
değer | value |
video | video |
TR Bütün bilgiler başta zor bulunur — tanınması zordur, değer verilmez ve bazen kabul edilmez.
EN All knowledge begins as uncommon — unrecognised, undervalued and sometimes unaccepted.
turco | inglês |
---|---|
bütün | all |
bilgiler | knowledge |
ve | and |
bazen | sometimes |
Mostrando 50 de 50 traduções