TR Sistemik konular Politika ve kurumsal tutarlılık 17.13. Politika koordinasyonu ve tutarlılığı yoluyla küresel makroekonomik istikrarın geliştirilmesi
"bu politika ayrıca" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Sistemik konular Politika ve kurumsal tutarlılık 17.13. Politika koordinasyonu ve tutarlılığı yoluyla küresel makroekonomik istikrarın geliştirilmesi
EN Systemic issues Policy and institutional coherence 17.13. Enhance global macroeconomic stability, including through policy coordination and policy coherence
turco | inglês |
---|---|
konular | issues |
politika | policy |
kurumsal | institutional |
küresel | global |
TR Bu Politika ayrıca, bazı işlemlerimize itiraz etme hakkı da dahil olmak üzere geçerli veri koruma haklarını açıklar.
EN This Policy also describes applicable data protection rights including a right to object to some of our processing.
turco | inglês |
---|---|
politika | policy |
bazı | some |
geçerli | applicable |
koruma | protection |
ın | of |
TR Nick ayrıca Elsevier’in Açık Bilim ve Araştırma Değerlendirmesi gibi alanlardaki politika yöneticisidir.
EN Nick is also Elsevier?s policy lead for areas such as Open Science and Research Evaluation.
turco | inglês |
---|---|
ayrıca | also |
elsevier | elsevier |
açık | open |
politika | policy |
TR Burada, Almanya’yı etkileyen tüm konu başlıklarında yazılar var: Politika, ekonomi, kültür, bilim, çevre ve yaşam. Ayrıca Almanya ile dünyanın farklı bölgelerindeki ortakları arasındaki işbirliği hakkında da bilgi veriyoruz.
EN There are contributions on all areas of interest in Germany: politics, economics, culture, science, environment and life. In addition to this we provide information about co-operation projects between Germany and partners in other regions of the world.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
tüm | all |
kültür | culture |
yaşam | life |
ayrıca | in addition |
farklı | other |
ortakları | partners |
arasındaki | between |
TR Ayrıca pek çok medya kuruluşu gazetecilerin ev ofisi ve küçük ekipler halinde çalışmaları konusunda şeffaf bir politika izledi ve bu şekilde güvenilirliklerini arttırdı
EN Many have also made the changed working conditions of journalists from home or in smaller teams transparent and thus gained credibility
turco | inglês |
---|---|
ev | home |
küçük | smaller |
ekipler | teams |
şeffaf | transparent |
TR veyaGizlilik Politikasını, İşletme Kurallarını ve/veya buraya dahil edilmiş diğer politika ve kuralların herhangi birini ihlal eden.
EN breaches the Privacy Policy, the House Rules and/or any of the other policies and rules incorporated herein.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
buraya | herein |
diğer | other |
ihlal | breaches |
ın | of |
TR Ankara’daki ofisimizi 1991 yılında açtığımızdan bu yana FNF, Türkiye'de sivil toplum, akademi, ekonomi ve politika çevrelerinden ortaklar ile aktif bir şekilde çalışıyor
EN FNF has been actively working in Turkey with partners from civil society, academia, economy and politics since 1991, when we opened our office in Ankara
turco | inglês |
---|---|
ankara | ankara |
türkiye | turkey |
sivil | civil |
toplum | society |
ekonomi | economy |
ortaklar | partners |
aktif | actively |
şekilde | when |
çalışıyor | working |
TR 2022-2024 dönemine ilişkin hedefleri ve ekonomik vizyonu yansıtan OVP makroekonomik istikrarın güçlendirilmesi ve yeni politika alanlarının geliştirilmesini öngörmektedir.
EN MTP, reflecting the goals and economic vision for the period of 2022-2024, foresees to develop new policy areas as well as strengthening the macroeconomic stability.
turco | inglês |
---|---|
hedefleri | goals |
ve | and |
ekonomik | economic |
vizyonu | vision |
yansıtan | reflecting |
yeni | new |
politika | policy |
ın | of |
TR Bu politika RADAAR ile paylaşacağınız bilgi ve verilerin kullanımına ilişkin koşul ve şartları tespit etmektir...
EN We are committed to protecting your privacy and complying with applicable data protection laws.
TR Gizlilik Politikası, Bu politika RADAAR ile paylaşacağınız bilgi ve verilerin kullanımına ilişkin koşul ve şartları tespit etmektir..., Sosyal Medya, Yönetim, Platform, Birlikte Çalışma, Yayınlama, Görüşmeler, Dinleme, Raporlama
EN Privacy Policy, We are committed to protecting your privacy and complying with applicable data protection laws., Social Media, Management, Platform, Collaboration, Publishing, Listening, Engagement, Analytics
turco | inglês |
---|---|
yönetim | management |
platform | platform |
dinleme | listening |
TR Sosyal Politika ve İstihdam Algısı Araştırması Gençlik Çalışanlarının Katılımlarını Bekliyor
EN Digital İZ capacity-building training continues!
TR AWS Organizations ve Hizmet Denetim Politikaları (SCP), tavandan tabana yönetişim sunuyor ve her bir iş birimine kimlik tabanlı ve kaynak tabanlı politika yönetimi delegasyonu sağlıyor
EN AWS Organizations and Service Control Policies (SCP) provide top-down governance and allows for the delegation of identity based and resource-based policy administration to each business unit
turco | inglês |
---|---|
aws | aws |
hizmet | service |
kimlik | identity |
tabanlı | based |
kaynak | resource |
TR Nesiller arası eşitliği gözeten bir politika: Gelecek Nesillerin Hakları Vakfı Başkanı Anna Braam ile bir söyleşi.
EN Making policy fair for all generations: a discussion with Anna Braam, Chairwoman of the Foundation for the Rights of Future Generations.
turco | inglês |
---|---|
politika | policy |
gelecek | future |
hakları | rights |
vakfı | foundation |
TR Politika Önerileri ve Kalıcı Çözümler, 2021 Yerelleşme Savunuculuk Raporu Yayınlandı.
EN Sexual and Reproductive Health Booklet
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Faaliyetlerinden doğrudan yararlanan kitlenin salt çoğunluğunun gençler olması (sadece gençler olması şart değildir) veya gençlere yönelik çalışmalar yürütmesi (araştırma, politika geliştirme, hak savunuculuğu vb.)
EN The absolute majority of the audience directly benefiting from its activities is youth (not necessarily only young people) or carrying out activities aimed at young people (research, policy development, rights advocacy, etc.).
turco | inglês |
---|---|
doğrudan | directly |
değildir | not |
veya | or |
araştırma | research |
politika | policy |
geliştirme | development |
TR Faaliyetlerin kurum ilke, politika ve prosedürlerine uygun bir şekilde ilerleyebilmesi için ilgili departmanlar ile koordineli bir şekilde çalışma süreçlerine katılacak.
EN Will participate in the working processes in coordination with the relevant departments so that the activities can proceed under the principles, policies, and procedures of the institution.
turco | inglês |
---|---|
politika | policies |
şekilde | so |
çalışma | working |
TR Birleşik Krallık ve ortak ülkelerdeki üniversiteler ve kurumlar için daha geniş topluluk ve politika yapıcılarla etkileşim kurma fırsatları yaratmak,
EN Build opportunities for the universities and institutions in the UK and partner countries to engage with the wider community and with policymakers.
turco | inglês |
---|---|
ortak | partner |
üniversiteler | universities |
kurumlar | institutions |
topluluk | community |
etkileşim | engage |
fırsatları | opportunities |
TR Araştırmacıların ülkelerindeki kalkınma ihtiyaçlarına daha duyarlı olmalarını ve politika kararlarını desteklemek için güncel araştırma kanıtlarını etkinleştirmek,
EN Enable researchers to be more responsive to development needs in their countries and enable up-to-date research evidence to support policy decisions.
turco | inglês |
---|---|
kalkınma | development |
duyarlı | responsive |
politika | policy |
güncel | up-to-date |
araştırma | research |
etkinleştirmek | enable |
ihtiyaçları | needs |
kararları | decisions |
TR Demokratik politika ve karar verme süreçlerine daha etkin katılımını sağlayarak sivil toplumun gelişimini desteklemek,
EN To support the development of civil society by ensuring more active participation in democratic politics and decision-making processes,
turco | inglês |
---|---|
demokratik | democratic |
ve | and |
karar | decision |
etkin | active |
sivil | civil |
toplumun | society |
ın | of |
TR STK’ların faaliyetlerine ve politika oluşturmaya katılımlarına ilişkin mevzuat ortamının iyileştirilmesi,
EN Improving the legislative environment regarding the activities of CSOs and their participation in policymaking,
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
ilişkin | regarding |
ın | of |
TR Avrupa Kültür Vakfı ( European Cultural Foundation) sanatsal ve kültürel ifade biçimlerini geliştirmek ve Avrupa kültür politikaları ve stratejilerinde etki yaratmak hedefiyle, politika üretim süreci ve uygulamayı bir araya getirir.
EN The European Cultural Foundation brings together the policymaking process and practices with the aim of improving artistic and cultural expression and making an impact on European cultural policies and strategies.
turco | inglês |
---|---|
vakfı | foundation |
ifade | expression |
etki | impact |
politika | policies |
süreci | process |
araya | together |
TR STÖ’lerin savunuculuk kapasitelerini geliştirmek ve politika yapım süreçlerine etkin katılımlarını sağlamak amacıyla kurgulanan STOK'ta katılımcılar yedi farklı başlıkta üçer günlük periyotlarda uzmanlarla biraraya geldiler.
EN In STOK, designed to improve the advocacy capacities of CSOs and ensure their active participation to policy-making processes, participants came together with experts on seven different topics with three-day periods.
turco | inglês |
---|---|
savunuculuk | advocacy |
ve | and |
politika | policy |
etkin | active |
katılımcılar | participants |
yedi | seven |
günlük | day |
ın | of |
TR 6.b.1. Su ve atıksu hizmetlerinin yönetilmesinde yerel toplulukların katılımı için kurulu ve operasyonel politika ve prosedürleri olan yerel yönetim birimlerinin oranı
EN 6.b.1. Proportion of local administrative units with established and operational policies and procedures for participation of local communities in water and sanitation management
turco | inglês |
---|---|
su | water |
yerel | local |
operasyonel | operational |
politika | policies |
yönetim | management |
TR 9.b. Sanayi çeşitliliği ve sanayi ürünlerinde değer artırımı için uygun bir politika ortamının yaratılması aracılığıyla gelişmekte olan ülkelerde yurt içi teknoloji gelişiminin, araştırma ve yenilikçiliğin desteklenmesi
EN 9.b. Support domestic technology development, research and innovation in developing countries, including by ensuring a conducive policy environment for, inter alia, industrial diversification and value addition to commodities
turco | inglês |
---|---|
sanayi | industrial |
politika | policy |
gelişmekte | developing |
TR 15.6.1. Faydaların adil ve eşit bir şekilde paylaşımını sağlamak için yasal, idari ve politika çerçevelerini benimseyen ülkelerin sayısı
EN 15.6.1. Number of countries that have adopted legislative, administrative and policy frameworks to ensure fair and equitable sharing of benefits
turco | inglês |
---|---|
adil | fair |
idari | administrative |
politika | policy |
ülkelerin | countries |
faydaları | benefits |
TR 17.14.1. Sürdürülebilir kalkınma politika tutarlılığını geliştirmek için yerinde mekanizmaları olan ülkelerin sayısı
EN 17.14.1. Number of countries with mechanisms in place to enhance policy coherence of sustainable development
turco | inglês |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
kalkınma | development |
politika | policy |
geliştirmek | enhance |
ülkelerin | countries |
sayısı | number |
TR Golden Frog'un makul kullanım politikası, yasakladığı faaliyetler ve diğer koşullar ve politika ayrıntıları hakkında bilgi edinin.
EN Learn about Golden Frog's reasonable use policy, prohibited activities and other terms and policy details.
turco | inglês |
---|---|
golden | golden |
frog | frog |
makul | reasonable |
kullanım | use |
faaliyetler | activities |
ve | and |
diğer | other |
koşullar | terms |
hakkında | about |
TR Bu politika Golden Frog kullanım şartları ve koşullarını belirler
EN This policy outlines the Golden Frog terms and conditions of usage
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
politika | policy |
golden | golden |
frog | frog |
kullanım | usage |
ve | and |
ın | of |
TR Bu politika veya uygulamalarımız ile ilgili sorularınız veya yorumlarınız varsa bizimle iletişime geçebilirsiniz.
EN If you have any questions or comments about this policy or our practices you can contact us:
turco | inglês |
---|---|
politika | policy |
iletişime | contact |
varsa | if |
soruları | questions |
TR İşbu belge, Gizlilik Politikamız ve www.busbud.com adresindeki web sitesinde yayınlanan diğer politika ve kılavuzlarımız (birlikte "Koşullar" olarak anılacaktır) ile birlikte, Busbud Inc
EN This document, together with the Privacy Policy and any other policies or guidelines posted at www.busbud.com (the "Terms") is a contract between you ("you") and Busbud Inc
turco | inglês |
---|---|
belge | document |
busbud | busbud |
diğer | other |
koşullar | terms |
TR Kimya sektöründeki şirketler; endüstri, bilim, hukuk, politika ve ticaretin kesiştiği bir noktada yer aldığı için farklı alanlara ilişkin konularla karşı karşıya kalmaktadırlar
EN The industry sits at the intersection of science, law, policy and commerce, meaning that companies operating in this context face unique dynamics
turco | inglês |
---|---|
şirketler | companies |
endüstri | industry |
bilim | science |
hukuk | law |
politika | policy |
TR › AWS Kabul Edilebilir Kullanım Politikası – bu politika, hizmetlerimizin yasaklanmış kullanım biçimlerini açıklar
EN › AWS Acceptable Use Policy - this policy describes prohibited uses of our services
turco | inglês |
---|---|
aws | aws |
kullanım | use |
bu | this |
hizmetlerimizin | our services |
TR VMware'in yönetim ve politika araçlarını şirket içi ortamda ve VMware Cloud on AWS üzerinde kullanarak birleştirilmiş ve operasyon açısından tutarlı bir deneyime sahip olursunuz
EN You can use VMware’s management and policy tools across on-premises and VMware Cloud on AWS, so you have a unified and operationally consistent experience
turco | inglês |
---|---|
vmware | vmware |
yönetim | management |
politika | policy |
tutarlı | consistent |
deneyime | experience |
TR Bu e-Kitapta, çalışanlarınızın verilerle nasıl etkileşim kurduklarını anladığınızda, DLP’ye gerçekten dinamik ve otomatik politika uygulamaları için gereken istihbaratı nasıl sağlayabileceğinizi keşfediyoruz.
EN In this Ebook we explore how through understanding how your people interact with the data, you can provide DLP with the intelligence to deliver true dynamic, automated enforcement.
turco | inglês |
---|---|
etkileşim | interact |
dinamik | dynamic |
otomatik | automated |
TR Sosyal Politika ve İstihdam Algısı Araştırması Gençlik Çalışanlarının Katılımlarını Bekliyor | STGM
EN FreedSocial Policy and Employment Perception Survey Awaits the Participation of Youth Workers | STGM
turco | inglês |
---|---|
politika | policy |
ve | and |
gençlik | youth |
stgm | stgm |
ın | of |
TR Sosyal Politika ve İstihdam Algısı Araştırması Gençlik Çalışanlarının Katılımlarını Bekliyor
EN FreedSocial Policy and Employment Perception Survey Awaits the Participation of Youth Workers
turco | inglês |
---|---|
politika | policy |
ve | and |
gençlik | youth |
ın | of |
TR Bu tespitin yapılması için hazırlanan; Sosyal Politika ve İstihdam Algısı Araştırması 1 Aralık 2021 tarihine kadar Türkiye’deki gençlik çalışanlarının katılımına açık olacaktır.
EN Prepared for this determination; The Social Policy and Employment Perception Survey will be open to the participation of youth workers in Turkey until 1 December 2021.
turco | inglês |
---|---|
sosyal | social |
politika | policy |
aralık | december |
türkiye | turkey |
gençlik | youth |
açık | open |
TR Yerelleşme Savunuculuk Raporu Politika Önerileri ve Kalıcı Çözümler
EN The Freedom of Belief Initiative Call to Report Hate Crimes Based on Religion, Belief or Non-Belief
turco | inglês |
---|---|
raporu | report |
TR Eğitim Reformu Girişimi yeni ekip arkadaşları arıyor. Politika analisti, idari işler asistanı ve…
EN Presentation applications for the 19th Creative Innovative Teacher Seminar organized by Aegean…
TR Demokratik politika ve karar verme süreçlerine daha etkin katılımını sağlayarak sivil toplumun gelişimini desteklemek,
EN To support the development of civil society by ensuring more active participation in democratic politics and decision-making processes,
turco | inglês |
---|---|
demokratik | democratic |
ve | and |
karar | decision |
etkin | active |
sivil | civil |
toplumun | society |
ın | of |
TR STK’ların faaliyetlerine ve politika oluşturmaya katılımlarına ilişkin mevzuat ortamının iyileştirilmesi,
EN Improving the legislative environment regarding the activities of CSOs and their participation in policymaking,
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
ilişkin | regarding |
ın | of |
TR Avrupa Kültür Vakfı ( European Cultural Foundation) sanatsal ve kültürel ifade biçimlerini geliştirmek ve Avrupa kültür politikaları ve stratejilerinde etki yaratmak hedefiyle, politika üretim süreci ve uygulamayı bir araya getirir.
EN The European Cultural Foundation brings together the policymaking process and practices with the aim of improving artistic and cultural expression and making an impact on European cultural policies and strategies.
turco | inglês |
---|---|
vakfı | foundation |
ifade | expression |
etki | impact |
politika | policies |
süreci | process |
araya | together |
TR Golden Frog'un makul kullanım politikası, yasakladığı faaliyetler ve diğer koşullar ve politika ayrıntıları hakkında bilgi edinin.
EN Learn about Golden Frog's reasonable use policy, prohibited activities and other terms and policy details.
turco | inglês |
---|---|
golden | golden |
frog | frog |
makul | reasonable |
kullanım | use |
faaliyetler | activities |
ve | and |
diğer | other |
koşullar | terms |
hakkında | about |
TR 2022-2024 dönemine ilişkin hedefleri ve ekonomik vizyonu yansıtan OVP makroekonomik istikrarın güçlendirilmesi ve yeni politika alanlarının geliştirilmesini öngörmektedir.
EN MTP, reflecting the goals and economic vision for the period of 2022-2024, foresees to develop new policy areas as well as strengthening the macroeconomic stability.
turco | inglês |
---|---|
hedefleri | goals |
ve | and |
ekonomik | economic |
vizyonu | vision |
yansıtan | reflecting |
yeni | new |
politika | policy |
ın | of |
TR 1325 sayılı karar, buradan hareketle izlenecek politika için üç ilke belirliyor: Önleme, katılım ve koruma
EN Resolution 1325 derives three principles for policy-makers from this: prevention, participation and protection
turco | inglês |
---|---|
politika | policy |
katılım | participation |
koruma | protection |
TR Feminizm ve dış politika ilişkisi: Kristina Lunz’la söyleştik
EN Feminism and foreign policy: Kristina Lunz discusses the connection
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
dış | foreign |
politika | policy |
TR Sayın Lunz, siz feminist dış politika için çalışıyorsunuz; bundan kastınız tam olarak nedir? Günümüzde iktidar kaynakları esas olarak ayrıcalık sahibi erkeklerin kontrolünde
EN Ms Lunz, you are campaigning for a feminist foreign policy – what do you mean by that? Power resources are currently primarily in the hands of privileged men
turco | inglês |
---|---|
dış | foreign |
politika | policy |
kaynakları | resources |
TR Feminist bir dış politika, güvenlik politikası ve dış politikada bu ataerkil yapıların yıkılması niyetidir
EN A feminist foreign policy involves wanting to dismantle these patriarchal structures in foreign and security policy
turco | inglês |
---|---|
dış | foreign |
güvenlik | security |
TR Nesiller arası eşitliği gözeten bir politika: Gelecek Nesillerin Hakları Vakfı Başkanı Anna Braam ile bir söyleşi.
EN Making policy fair for all generations: a discussion with Anna Braam, Chairwoman of the Foundation for the Rights of Future Generations.
turco | inglês |
---|---|
politika | policy |
gelecek | future |
hakları | rights |
vakfı | foundation |
TR Merkel, 2005 yılında hükümetin başına geldiğinde önce, değerlere daha güçlü bir şekilde odaklanan bir politika izledi
EN When she assumed office in 2005, she opted for a stronger value-oriented course
Mostrando 50 de 50 traduções