TR AWS, etkili ve güvenli bir şekilde her müşterinin kendi korumalı ortamını ayıran güvenlik yönetimi süreçlerini, PCI DSS gereksinimlerini ve diğer telafi edici denetimleri etkili bir şekilde uygulamaktadır
"bu kadar etkili" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR AWS, etkili ve güvenli bir şekilde her müşterinin kendi korumalı ortamını ayıran güvenlik yönetimi süreçlerini, PCI DSS gereksinimlerini ve diğer telafi edici denetimleri etkili bir şekilde uygulamaktadır
EN AWS has effectively implemented security management processes, PCI DSS requirements, and other compensating controls that effectively and securely segregate each customer into its own protected environment
turco | inglês |
---|---|
aws | aws |
her | each |
güvenlik | security |
gereksinimlerini | requirements |
diğer | other |
denetimleri | controls |
TR Dijital ve basılı reklamlardan, tıbbi referans kitaplarına, kongre haberleri ve tekrar baskılarına kadar pek çok alanda, mesajınızın duyulabilmesine yardımcı olacak bilgiye ve etkili karar alıcılara sahibiz.
EN From digital and print advertising to medical reference books, congress coverage and reprints, we have the knowledge and influential decision makers at our fingertips to get your message noticed.
turco | inglês |
---|---|
dijital | digital |
ve | and |
tıbbi | medical |
referans | reference |
karar | decision |
kitapları | books |
TR Ahrefs olmasaydı, SEO müşterilerimize yardım ederken bu kadar etkili olamazdım.
EN Without Ahrefs, I wouldn't be half as effective in helping our SEO clients.
turco | inglês |
---|---|
yardım | helping |
etkili | effective |
TR Finansörlerin, finansman sağladıkları araştırma projelerinin ne kadar etkili olduğunu değerlendirmesine, hakemler bulmasına ve önemli araştırma alanlarındaki eğilimleri belirlemesine yardımcı olabiliriz.
EN We can help funders to assess the effectiveness of the research projects they fund, find reviewers and identify trends across key research areas.
turco | inglês |
---|---|
araştırma | research |
önemli | key |
eğilimleri | trends |
TR Her yıl milyonlarca cihaz kullanım ömrünün sonuna geliyor. Onları geri dönüştürmek sandığın kadar etkili bir şey değil.
EN Millions of gadgets reach the end of their life every year. Recycling them isn’t nearly as effective as you’d think.
turco | inglês |
---|---|
yıl | year |
etkili | effective |
TR Satış görüşmeleriniz, müşterilerinizin neye ihtiyaç duyduğu ve ekiplerinizin bu ihtiyaçları ne kadar etkili bir şekilde ele aldıklarına dair en değerli ancak göz ardı edilen veri kaynaklarından biridir.
EN Your sales conversations are one of the most valuable, yet ignored source of data on what your customers need and how effectively your teams are at addressing those needs.
turco | inglês |
---|---|
satış | sales |
müşterilerinizin | your customers |
en | most |
değerli | valuable |
veri | data |
TR Vimeo?yu bireyler kadar markalar da kurumsal imajlarını yükseltmek ya da hizmetlerini duyurma noktasında etkili bir şekilde kullanabilir
EN Together with individuals, brands can also use Vimeo effectively to improve their corporate image or announce their services
turco | inglês |
---|---|
vimeo | vimeo |
markalar | brands |
kurumsal | corporate |
hizmetlerini | services |
kullanabilir | use |
TR 4.1. 2030’a kadar bütün kız ve erkek çocuklarının ücretsiz, hakkaniyetli ve kaliteli bir ilköğretim ve ortaöğretimi tamamlamalarının ve böylece ilgili ve etkili öğrenme çıktılarının elde edilmesinin sağlanması
EN 4.1. By 2030, ensure that all girls and boys complete free, equitable and quality primary and secondary education leading to relevant and effective learning outcomes
turco | inglês |
---|---|
kız | girls |
ücretsiz | free |
kaliteli | quality |
ilgili | relevant |
etkili | effective |
TR + Mobility DNA, müşterilerin Android’e başarılı bir şekilde geçişinde nasıl bu kadar etkili oldu?
EN + How has Mobility DNA been so influential in customers' successful migration to Android?
turco | inglês |
---|---|
dna | dna |
müşterilerin | customers |
android | android |
başarılı | successful |
TR Sabah kahvesi kadar etkili ve tazeleyici bir marka oluşturun. Birkaç basit adımı takip ederek, kahve dükkanınız için logonuzu internet üzerinden oluşturun.
EN Build a brand strong and refreshing like morning coffee. Create your coffee shop logo online following a few simple steps.
turco | inglês |
---|---|
sabah | morning |
basit | simple |
kahve | coffee |
TR Yenilikçi, bakterilere dayanıklı hibrit fırça başlığıyla devrim niteliğindeki Sonik Titreşim teknolojisine sahip ISSA™ 3, piyasadaki en gelişmiş elektrikli diş fırçası. Diş fırçalamak hiç bu kadar kolay ve etkili olmamıştı!
EN Featuring revolutionary Sonic Pulse technology combined with an innovative, bacteria-resistant hybrid brush head, ISSA™ 3 is the most advanced and intuitive electric toothbrush out there. Brushing has never been so easy and effective!
turco | inglês |
---|---|
hibrit | hybrid |
en | most |
elektrikli | electric |
hiç | never |
kadar | with |
ve | and |
etkili | effective |
TR Dijital ve basılı reklamlardan, tıbbi referans kitaplarına, kongre haberleri ve tekrar baskılarına kadar pek çok alanda, mesajınızın duyulabilmesine yardımcı olacak bilgiye ve etkili karar alıcılara sahibiz.
EN From digital and print advertising to medical reference books, congress coverage and reprints, we have the knowledge and influential decision makers at our fingertips to get your message noticed.
turco | inglês |
---|---|
dijital | digital |
ve | and |
tıbbi | medical |
referans | reference |
karar | decision |
kitapları | books |
TR Finansörlerin, finansman sağladıkları araştırma projelerinin ne kadar etkili olduğunu değerlendirmesine, hakemler bulmasına ve önemli araştırma alanlarındaki eğilimleri belirlemesine yardımcı olabiliriz.
EN We can help funders to assess the effectiveness of the research projects they fund, find reviewers and identify trends across key research areas.
turco | inglês |
---|---|
araştırma | research |
önemli | key |
eğilimleri | trends |
TR Her yıl milyonlarca cihaz kullanım ömrünün sonuna geliyor. Onları geri dönüştürmek sandığın kadar etkili bir şey değil.
EN Millions of gadgets reach the end of their life every year. Recycling them isn’t nearly as effective as you’d think.
turco | inglês |
---|---|
yıl | year |
etkili | effective |
TR + Mobility DNA, müşterilerin Android’e başarılı bir şekilde geçişinde nasıl bu kadar etkili oldu?
EN + How has Mobility DNA been so influential in customers' successful migration to Android?
turco | inglês |
---|---|
dna | dna |
müşterilerin | customers |
android | android |
başarılı | successful |
TR Biontech’in açıklamalarına göre aşıyı bir virüs mutasyonuna etkili olacak şekilde ayarlama kararının alındığı günden ilk parti ürünün teslim edilmesine kadar yaklaşık 100 gün geçiyor
EN According to Biontech, it takes roughly 100 days for the first batches to be shipped out following the decision to adapt the vaccine to a new variant of the virus
turco | inglês |
---|---|
virüs | virus |
gün | days |
TR Sitenizin SEO sıralaması hakkında daha iyi bir fikir edinmek istiyorsanız, birden fazla arama motorundaki sıralamaları bunun kadar etkili bir şekilde takip edebilecek çok az araç vardır.
EN If you want to get a better idea of your site’s SEO rankings, there are few tools that will be able to track rankings across multiple search engines as effectively as this one.
turco | inglês |
---|---|
sitenizin | your site |
seo | seo |
fikir | idea |
istiyorsanız | if you want |
arama | search |
takip | track |
araç | tools |
TR Sonuçların ne kadar doğru ve etkili olacağını belirlerken bir SEO denetleyicisi tarafından değerlendirilen veri noktalarının sayısını da göz önünde bulundurmalısınız
EN You should also consider the number of data points that are evaluated by an SEO checker when determining how accurate and effective the results will be
turco | inglês |
---|---|
etkili | effective |
seo | seo |
veri | data |
TR Bu araçlardan bazıları ücretsizdir, ancak daha etkili olanlardan bazıları iş amaçlı kullanım için size aylık 200 $'a kadar mal olabilir.
EN Some of these tools are free, but some of the more effective ones can cost you upwards of $200 per month for business use.
turco | inglês |
---|---|
bazıları | some |
ücretsizdir | free |
etkili | effective |
kullanım | use |
aylık | month |
olabilir | can |
TR Satış görüşmeleriniz, müşterilerinizin neye ihtiyaç duyduğu ve ekiplerinizin bu ihtiyaçları ne kadar etkili bir şekilde ele aldıklarına dair en değerli ancak göz ardı edilen veri kaynaklarından biridir.
EN Your sales conversations are one of the most valuable, yet ignored source of data on what your customers need and how effectively your teams are at addressing those needs.
turco | inglês |
---|---|
satış | sales |
müşterilerinizin | your customers |
en | most |
değerli | valuable |
veri | data |
TR Buharlaştırma uzmanlarımız, buhar hızından ıslanma oranlarına kadar etkili buharlaşma ile ilgili her şeyi ve ürünün zarar görmesini önlemek için en ideal sıcaklığı bilir.
EN Our evaporation specialists knows all about efficient evaporation from vapour velocity, wetting rates and the perfect temperature to prevent harming the product
turco | inglês |
---|---|
etkili | efficient |
önlemek | prevent |
ideal | perfect |
sıcaklığı | temperature |
bilir | knows |
TR Ne kadar iyi ve ayrıntılı veri işlerseniz, o kadar iyi sonuçlar alırsınız ve kaynağınızı o kadar iyi geliştirebilirsiniz.
EN The better and more detailed data you process, the better results you will get, and the better you can improve your resource.
turco | inglês |
---|---|
ayrıntılı | detailed |
veri | data |
sonuçlar | results |
TR Web sitenizi ziyaret eden kişi ne kadar çoksa, musluktan o kadar çok su akar, ta ki musluğun suyla dolu olduğu ve tam kapasitede çalıştığı noktaya kadar
EN The more people visit your website, the more water flows through the tap, until you reach the point where the tap is full of water and runs with full capacity
turco | inglês |
---|---|
web | website |
ziyaret | visit |
kişi | people |
çok | more |
su | water |
olduğu | is |
TR Web sitenizi ziyaret eden kişi ne kadar çoksa, musluktan o kadar çok su akar, ta ki musluğun suyla dolu olduğu ve tam kapasitede çalıştığı noktaya kadar
EN The more people visit your website, the more water flows through the tap, until you reach the point where the tap is full of water and runs with full capacity
turco | inglês |
---|---|
web | website |
ziyaret | visit |
kişi | people |
çok | more |
su | water |
olduğu | is |
TR Her ne kadar Meksika 2024 yılına kadar yenilenebilir enerjilerin toplam elektrik üretimindeki payını yüzde 35’e yükseltmeye yönelik resmi bir plan oluşturmuş olsa da bugüne kadar bu doğrultuda dinamik bir gelişim sağlanamadı
EN Yet despite national targets to raise the proportion of total energy production that is accounted for by clean energies to 35 percent by 2024, no dynamic development has yet been forthcoming
turco | inglês |
---|---|
elektrik | energy |
yüzde | percent |
dinamik | dynamic |
gelişim | development |
TR Bir web sitesinin Google gibi bir arama motorunda ne kadar iyi sıralandığını belirleyen sayısız faktör vardır ve bunlardan ne kadar fazlasını izleyebilirseniz o kadar iyidir.
EN There are countless factors that go into determining how well a website ranks on a search engine like Google and the more of them you can track, the better.
turco | inglês |
---|---|
sayısız | countless |
fazlasını | more |
o | that |
TR Elsevier'in tüm dünyadan 15 milyonun üzerinde araştırmacı, öğretmen, öğrenci, sağlık uzmanı ve bilgi uzmanına daha etkili çalışmalar yapmaları için destek sağladığı lider bilgi çözümüdür
EN Elsevier?s leading information solution that empowers over 15 million researchers, teachers, students, healthcare professionals and information professionals around the world to ensure that their work has more impact
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
öğrenci | students |
sağlık | healthcare |
bilgi | information |
lider | leading |
TR Elsevier ürünlerini kullanıcılara etkili bir şekilde kullandırmak, bildirmek ve katılımlarını sağlamak, LIS ve işle ilgili konularda en güncel bilgilere sahip olmak için kütüphaneci kaynakları bulun
EN Find librarian resources to effectively implement, report on and engage users with Elsevier products and to stay up-to-date on LIS and job-related topics
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
ürünlerini | products |
kullanıcılara | users |
ilgili | related |
konularda | topics |
güncel | up-to-date |
olmak | stay |
kaynakları | resources |
bulun | find |
TR Yeni WEB SEMİNERİ: Yüksek etkili kütüphane hizmetleri ve kapsamı
EN WEBINAR now available: High-impact library services and outreach
turco | inglês |
---|---|
yüksek | high |
kütüphane | library |
hizmetleri | services |
ve | and |
TR Elsevier olarak, yüksek etkili verilerin 10 özelliği olduğuna ve bunların veri yaşam döngüsü boyunca daha iyi veri yönetim süreçleri ve sistemleri geliştirilmesinde kılavuz olarak kullanılabileceğine inanmaktadır
EN At Elsevier we believe there are 10 aspects of highly effective data and which can function as a roadmap for the development of better data management processes and systems throughout the data lifecycle
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
etkili | effective |
sistemleri | systems |
TR Yüksek etkili verilerin 10 özelliği hakkında daha fazla bilgi edinin
EN Read more about the 10 aspects of highly effective data
turco | inglês |
---|---|
etkili | effective |
hakkında | about |
TR Hastaların ilaçları etkili biçimde kullanmak için ihtiyaç duydukları kaliteli bilgileri alması için hastalara destek olan ve katılımlarını sağlayan kaynaklar.
EN Resources to empower and engage patients with the quality information they need to ensure effective medication usage.
turco | inglês |
---|---|
etkili | effective |
ihtiyaç | need |
kaliteli | quality |
bilgileri | information |
kaynaklar | resources |
TR Elsevier hastaların ilaçları etkili biçimde kullanmak için ihtiyaç duydukları kaliteli bilgileri alması için hastalara destek olur ve katılımlarını sağlar.
EN Elsevier helps empower and engage patients with the quality information they need to ensure effective medication usage.
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
etkili | effective |
ihtiyaç | need |
kaliteli | quality |
bilgileri | information |
destek | helps |
sağlar | ensure |
TR Uzaktan ve yerinde eğitimlerin Research4Life görev güçleri tarafından kullanıma sunulan akademik makalelerin kullanımını artırmakta en etkili yöntem olduğu kanıtlanmıştır.
EN Distance and on-site training have proven to be the most effective way of increasing usage of the scholarly publications available through Research4Life task forces.
turco | inglês |
---|---|
görev | task |
en | most |
etkili | effective |
yöntem | way |
kullanımı | usage |
TR Bu yüzden de güvenli ve etkili ilaç kararları vermek için çeşitli etmenleri göz önünde bulundurmanız gerekiyor.
EN So, you need to consider numerous factors to make safe and effective drug decisions.
turco | inglês |
---|---|
güvenli | safe |
etkili | effective |
ilaç | drug |
kararları | decisions |
vermek | make |
gerekiyor | need |
yüzden | so |
TR Güvenli ve etkili tedavi rehberiniz
EN Your guide to safe and effective therapy
turco | inglês |
---|---|
güvenli | safe |
ve | and |
etkili | effective |
TR Her seferinde güvenli, etkili bir tedavi tavsiye etmek – ClinicalKey tarafından desteklenen Clinical Pharmacology konularında uzman eczacılar tarafından sürekli olarak güncellenen kapsamlı ilaç bilgilerine ulaşmanızı sağlar
EN Recommend a safe, effective therapy, each and every time – Clinical Pharmacology powered by ClinicalKey gives you in-depth drug information that is updated continuously by specialised PharmD experts
turco | inglês |
---|---|
güvenli | safe |
etkili | effective |
clinicalkey | clinicalkey |
sürekli | continuously |
ilaç | drug |
sağlar | gives |
TR Tek yapmanız gereken tercih ettiğiniz bilimsel ya da tıbbi konuyu, dergiyi ve coğrafi bölgeyi seçmektir ve biz de size özel ve etkili bir reklam kampanyası yapmanızı sağlarız.
EN All you have to do is select your preferred scientific or medical topic, journal and geographical area, and we can help you create a bespoke and impactful advertising campaign.
turco | inglês |
---|---|
yapmanız | to do |
tercih | preferred |
bilimsel | scientific |
tıbbi | medical |
coğrafi | geographical |
size | you |
reklam | advertising |
kampanyası | campaign |
TR İster tanıtım, ister eğitim ihtiyaçlarına yönelik olsun, dijital tekrar baskılar markaya özel, hakem denetimli içerikleri uygun sağlık uzmanlarına ulaştırmak için basit, maliyet yönünden etkin ve etkili bir yöntem sağlar.
EN Whether it is for promotional or educational needs, digital reprints provide a simple, cost-efficient and effective way to highlight brand-specific, peer-reviewed content to relevant healthcare professionals.
turco | inglês |
---|---|
eğitim | educational |
olsun | is |
özel | specific |
sağlık | healthcare |
maliyet | cost |
yöntem | way |
sağlar | provide |
ihtiyaçları | needs |
TR Özel E-posta Programı – İdeal aday profilinize uyan etkili, ilgili doktorları içeren özel e-posta listeleri
EN Custom Email Program – proprietary email lists of influential, involved physicians who fit your ideal candidate profile
turco | inglês |
---|---|
e-posta | |
programı | program |
aday | candidate |
içeren | of |
özel | custom |
listeleri | lists |
TR Semrush, bir çevrimiçi görünürlük yönetimi ve içerik pazarlama SaaS platformudur. Bugün, dünya çapında 7 milyonlarca pazarlamacıya işlerini daha etkili yapmaları ve mükemmel sonuçlar elde etmeleri için yardım ettik
EN Semrush is an online visibility management and content marketing SaaS platform. Today, we have helped 7 million marketers all over the world do their job more effectively and deliver superior results
turco | inglês |
---|---|
semrush | semrush |
çevrimiçi | online |
görünürlük | visibility |
yönetimi | management |
saas | saas |
bugün | today |
etkili | effectively |
sonuçlar | results |
TR Backlink profilinizi kolayca oluşturun ve etkili erişim stratejileri geliştirin.
EN Build your backlink profile easily and develop effective outreach strategies.
turco | inglês |
---|---|
backlink | backlink |
kolayca | easily |
oluşturun | build |
ve | and |
etkili | effective |
stratejileri | strategies |
geliştirin | develop |
TR İnanılmaz etkili outreach e-postaları nasıl yazılır
EN How to write ridiculously effective outreach emails
turco | inglês |
---|---|
etkili | effective |
TR Sıralama Takipçisi’nin etkileşimli grafikleriyle SEO çabalarınızın nasıl etkili olduğunu takip edin.
EN Track how your SEO efforts are paying off with Rank Tracker’s interactive graphs. Get a history of:
turco | inglês |
---|---|
sıralama | rank |
etkileşimli | interactive |
seo | seo |
nasıl | how |
takip | track |
edin | get |
TR Dalgalanan bir piyasada daha verimli, etkili ve üretken olmak
EN Becoming more efficient, effective and productive in a volatile market
TR Arama ekiplerine riski azaltan, tavsiyeleri artıran ve nihayetinde arama stratejilerini ve başarı oranlarını iyileştiren daha etkili yorumlamalar yapmalarında destek oluruz
EN We empower exploration teams to make more effective interpretations that reduce risk, enhance recommendations and ultimately improve exploration strategies and success rates
turco | inglês |
---|---|
riski | risk |
ve | and |
başarı | success |
etkili | effective |
TR Günümüzde etkili, güvenli ve uygun fiyatlı ilaçlar geliştirmek hedeflenmiş ve veri destekli Ar-Ge gerektirir
EN Developing effective, safe and affordable drugs today requires targeted and data-driven R&D
turco | inglês |
---|---|
günümüzde | today |
etkili | effective |
güvenli | safe |
ve | and |
uygun | affordable |
geliştirmek | developing |
veri | data |
gerektirir | requires |
TR İnsani yardım faaliyetlerimizi kaynaklarımızı daha etkili ve verimli kullanarak yürütmeyi hedefliyoruz
EN We are targeting carrying out our humanitarian activities by using our resources more effectively and efficiently
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
kaynakları | resources |
TR Bu değerlendirme gerçekten kullanışlı olmasının yanı sıra tam hedefe isabet eden hızlı ve etkili optimizasyonlara da olanak tanır.
EN This audit comes really handy and allows for quick and effective on-site optimization.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
gerçekten | really |
kullanışlı | handy |
hızlı | quick |
etkili | effective |
TR SEO için Nasıl Etkili bir İçerik Boşluğu Analizi Yapılır
EN How to Do an Effective Content Gap Analysis for SEO
turco | inglês |
---|---|
seo | seo |
etkili | effective |
analizi | analysis |
Mostrando 50 de 50 traduções