TR Örneğin, kimlik doğrulama, mevcut oturumunuz ile ilgili bilgilerin kaybolmaması gibi amaçlarla zorunlu çerezler kullanılmaktadır
Traduzir "bilgilerin kaybolmaması gibi" para inglês
Mostrando 50 de 50 traduções da frase "bilgilerin kaybolmaması gibi" de turco para inglês
Traduções de bilgilerin kaybolmaması gibi
"bilgilerin kaybolmaması gibi" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
Tradução de turco para inglês de bilgilerin kaybolmaması gibi
turco
inglês
EN For example, mandatory cookies are used for purposes such as identity verification and not losing information about your current session
| turco | inglês |
|---|---|
| kimlik | identity |
| doğrulama | verification |
| bilgilerin | information |
| zorunlu | mandatory |
| çerezler | cookies |
TR Örneğin, kimlik doğrulama, mevcut oturumunuz ile ilgili bilgilerin kaybolmaması gibi amaçlarla zorunlu çerezler kullanılmaktadır
EN For example, mandatory cookies are used for purposes such as identity verification and not losing information about your current session
| turco | inglês |
|---|---|
| kimlik | identity |
| doğrulama | verification |
| bilgilerin | information |
| zorunlu | mandatory |
| çerezler | cookies |
TR Bazı karakter ya da kelimelerin kaybolmaması için bu limitlere dikkat edin
EN Be mindful of the limits to avoid losing characters and words
| turco | inglês |
|---|---|
| karakter | characters |
TR Bazı karakter ya da kelimelerin kaybolmaması için bu limitlere dikkat edin
EN Be mindful of the limits to avoid losing characters and words
TR Aynen sizin gibi düşünüp çalışarak ilgili bilgilerin bulunması ve uygulanmasını kolaylaştıran klinik arama motorumuz.
EN Our clinical search engine thinks and works the way you do, making it easier to find and apply relevant knowledge.
| turco | inglês |
|---|---|
| ilgili | relevant |
| klinik | clinical |
TR ClinicalKey, aynen sizin gibi düşünüp çalışarak ilgili bilgilerin bulunması ve uygulanmasını kolaylaştıran klinik bir arama motorudur.
EN ClinicalKey is the clinical search engine that thinks and works the way you do, making it easier to find and apply relevant knowledge.
| turco | inglês |
|---|---|
| clinicalkey | clinicalkey |
| ilgili | relevant |
| klinik | clinical |
TR Aynen sizin gibi düşünüp çalışarak ilgili bilgilerin bulunması ve uygulanmasını kolaylaştıran klinik arama motoru.
EN The clinical search engine that thinks and works the way you do, making it easier to find and apply relevant knowledge.
| turco | inglês |
|---|---|
| ilgili | relevant |
| klinik | clinical |
| motoru | engine |
TR Bu hizmet sağlayıcılar, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada gibi, aslen bilgilerin toplandığı ülke dışındaki ülkelerde bulunabilir
EN These service providers may be located in countries other than the country in which the information originally was collected, such as the United States and Canada
| turco | inglês |
|---|---|
| hizmet | service |
| sağlayıcılar | providers |
| kanada | canada |
| bilgilerin | information |
| ülke | country |
| dışındaki | other than |
TR Bu kredi kartı bilgileri gibi özel bilgilerin kimse izinsiz dinlemeden, veriyle oynamadan ya da mesaj sahteciliği yapmadan aktarılmasına izin verir
EN This allows private information like credit card details to transmit without eavesdropping, data tampering, or message forgery
| turco | inglês |
|---|---|
| bu | this |
| kredi | credit |
| özel | private |
| mesaj | message |
TR Çalışanlar, bilgilerin serbestçe aktığı bir ortamda, kabuklarından çıkarak müşteri ve hastalar gibi en önemli noktalarda daha iyi deneyimler sunarlar.
EN When information flows freely, workers break out of their silos, delivering better experiences where it matters most–with customers and patients.
| turco | inglês |
|---|---|
| bilgilerin | information |
| müşteri | customers |
| hastalar | patients |
| önemli | matters |
| deneyimler | experiences |
TR Aynen sizin gibi düşünüp çalışarak ilgili bilgilerin bulunması ve uygulanmasını kolaylaştıran klinik arama motoru.
EN The clinical search engine that thinks and works the way you do, making it easier to find and apply relevant knowledge.
| turco | inglês |
|---|---|
| ilgili | relevant |
| klinik | clinical |
| motoru | engine |
TR ClinicalKey, aynen sizin gibi düşünüp çalışarak ilgili bilgilerin bulunması ve uygulanmasını kolaylaştıran klinik bir arama motorudur.
EN ClinicalKey is the clinical search engine that thinks and works the way you do, making it easier to find and apply relevant knowledge.
| turco | inglês |
|---|---|
| clinicalkey | clinicalkey |
| ilgili | relevant |
| klinik | clinical |
TR Aynen sizin gibi düşünüp çalışarak ilgili bilgilerin bulunması ve uygulanmasını kolaylaştıran klinik arama motorumuz.
EN Our clinical search engine thinks and works the way you do, making it easier to find and apply relevant knowledge.
| turco | inglês |
|---|---|
| ilgili | relevant |
| klinik | clinical |
TR Bu ise kalite unsurları, proses ve paketleme gibi genel ve teknik bilgilerin yanı sıra, Hindistan cevizinin sağlık ve beslenmeyle ilgili faydalarını içerir.
EN This includes general and technical information such as quality aspects, processing and packaging, as well as the health and nutritional benefits of coconut.
| turco | inglês |
|---|---|
| bu | this |
| kalite | quality |
| paketleme | packaging |
| genel | general |
| teknik | technical |
| bilgilerin | information |
| yanı | well |
| sağlık | health |
| içerir | includes |
| faydaları | benefits |
| ın | of |
TR Soya kalite unsurları, proses ve paketleme gibi bilgilerin yanı sıra, soya ürünlerinin sağlık ve beslenmeyle ilgili faydalarını ele alıyor
EN It discusses soy quality aspects, processing and packaging, as well as the health and nutritional benefits of soy products
| turco | inglês |
|---|---|
| kalite | quality |
| paketleme | packaging |
| yanı | well |
| sağlık | health |
| faydaları | benefits |
| ın | of |
TR Soya kalite unsurları, proses ve paketleme gibi bilgilerin yanı sıra, soyanın sağlık ve beslenmeyle ilgili faydalarını da ele alıyor.
EN It discusses soya quality aspects, processing and packaging, as well as the health and nutritional benefits of soya.
| turco | inglês |
|---|---|
| kalite | quality |
| paketleme | packaging |
| yanı | well |
| sağlık | health |
| faydaları | benefits |
| ın | of |
TR El kitabı soya hakkında kapsamlı, genel ve kısmen teknik bilgiler sunuyor. Soya kalite unsurları, proses ve paketleme gibi bilgilerin yanı sıra, soyanın sağlık ve beslenmeyle ilgili faydalarını ele alıyor.
EN The book provides extensive, general and semi-technical information on soya. It discusses soya quality aspects, processing and packaging, as well as the health and nutritional benefits of soya.
| turco | inglês |
|---|---|
| kitabı | book |
| hakkında | on |
| kapsamlı | extensive |
| genel | general |
| teknik | technical |
| sunuyor | provides |
| kalite | quality |
| paketleme | packaging |
| yanı | well |
| sağlık | health |
| faydaları | benefits |
| ın | of |
TR Bu bilgilerin bazıları isteğe bağlıdır ve bize vermek zorunda değilsiniz, ancak size hizmetlerimizi sunabilmemiz için Kobo, ödeme bilgileri gibi diğer bilgilere ihtiyaç duymaktadır
EN Some of this information is optional and you are not required to provide it to us; however, other information such as payment information is required for Kobo to be able to provide you with our services
TR Orta çizgiler, çevrimiçi alışveriş veya e-postaları kontrol etme gibi teknolojiyle ilgili davranışlar, yaklaşan bir son tarih veya seyahat gibi teknolojiyle ilgili olmayan durumlar veya yalnızlık veya korku gibi zor duygular olabilir
EN Middle lines could be tech-related behaviors such as online shopping or checking email, non-tech related situations such as an approaching deadline or travel, or difficult emotions like loneliness or fear
| turco | inglês |
|---|---|
| orta | middle |
| çevrimiçi | online |
| alışveriş | shopping |
| veya | or |
| kontrol | checking |
| ilgili | related |
| seyahat | travel |
| korku | fear |
| zor | difficult |
TR Soytarı arketipine örnek olarak Ace Ventura gibi filmler, Muppets gibi karakterler ve Old Spice, Doritos ve Geico gibi markalar gösterilebilir.
EN Examples of the Jester archetype include movies such as Ace Ventura, characters like the Muppets, and brands like Old Spice, Doritos, and Geico.
TR Örnekler arasında Charlie ve Çikolata Fabrikası gibi filmler, Andy Warhol ve Pablo Picasso gibi insanlar ve Crayola, Apple ve Adobe gibi markalar yer almaktadır.
EN Examples include movies like Charlie and Chocolate Factory, people like Andy Warhol and Pablo Picasso, and brands like Crayola, Apple, and Adobe.
TR Elsevier bilgilerin denetlenmesi, doğrulanması, arşivlenmesi ve yayılmasını destekleyen inisiyatiflerde lider bir konumdadır
EN Elsevier is a leader in initiatives that drive the way information is reviewed, validated, archived and disseminated
| turco | inglês |
|---|---|
| elsevier | elsevier |
| bilgilerin | information |
| lider | leader |
TR Bilgisayarların bibliyografik bilgilerin aralarındaki alışverişini yapmakta, bu bilgileri kullanmakta ve yorumlamakta kullandığı mekanizmayı sağlar
EN Provides the mechanism by which computers exchange, use and interpret bibliographic information
| turco | inglês |
|---|---|
| ve | and |
| sağlar | provides |
TR Kurumunuzda üretilen bilgilerin görünürlüğünü ve değerini artırın
EN Magnify the visibility and value of your institution?s scholarship
| turco | inglês |
|---|---|
| görünürlüğünü | visibility |
| ve | and |
| ın | of |
TR İlgili bilgilerin bulunması ve uygulanmasını kolaylaştırır
EN Makes it easy to find and apply relevant knowledge
| turco | inglês |
|---|---|
| ve | and |
TR Ve bu bilgilerin ihtiyaç duyduğunuzda bulunması, anlaşılması ve kullanılması kolay olduğundan, engellenebilir olası yan etkiler ve olumsuz hasta sonuçlarını azaltan güvenilir tedavi kararları alabilirsiniz.
EN And because this information is easy to locate, understand, and act on wherever you need it, you will be able to make sound therapy decisions that reduce the chances for preventable adverse events and negative patient outcomes.
| turco | inglês |
|---|---|
| ve | and |
| bu | this |
| bilgilerin | information |
| ihtiyaç | need |
| kolay | easy |
| olumsuz | negative |
| hasta | patient |
| kararları | decisions |
TR Hedefinizde hangi uzmanlık alanı olursa olsun, hedeflerinize ve marka stratejinize uygun çok yönlü içerik formatları sunarak, diğer değerli ve ilgi çekici bilgilerin yanında mesajınızı okuyucularımıza veririz.
EN Whatever speciality you want to target, we offer versatile content formats to suit your objectives and brand strategy – delivering your message to our readers alongside other valued and engaging information.
| turco | inglês |
|---|---|
| uzmanlık | speciality |
| ve | and |
| uygun | suit |
| diğer | other |
| yanında | alongside |
TR Foursquare, bu tür işlemlerin sonucu olarak ortaya çıkan veya Hizmetlerde Foursquare'e ait olmayan bu tür reklamcıların veya üçüncü taraf bilgilerin kullanılmasından ötürü oluşan kayıp veya zararlardan sorumlu veya yükümlü tutulamaz.
EN Foursquare is not responsible or liable for any loss or damage of any sort incurred as the result of any such dealings or promotions or as the result of the presence of such non-Foursquare advertisers or third party information on the Services.
| turco | inglês |
|---|---|
| foursquare | foursquare |
| tür | sort |
| sonucu | result |
| taraf | party |
| bilgilerin | information |
| kayıp | loss |
TR Biz kullanıcıların davranışlarının veya kullanıcıların verdiği bilgilerin doğruluğuna dair herhangi bir beyanda bulunmamakta veya garanti vermemekteyiz
EN We make no representations or warranties as to the conduct of users or the veracity of any information users provide
| turco | inglês |
|---|---|
| biz | we |
| bilgilerin | information |
| garanti | warranties |
TR 7. Kişisel Bilgilerin Saklanması
EN 7. Personal Information Retention
| turco | inglês |
|---|---|
| kişisel | personal |
| bilgilerin | information |
TR Bu Çerez Politikası Sitelerin kullanımını ya da Sitelerde toplanan Bilgilerin işlenmesini (Gizlilik Politikamızda tanımlandığı şekilde) düzenlememektedir
EN This Cookie Policy does not govern the use of the Sites, nor the processing of Information (as defined in our Privacy Policy) collected on the Sites
| turco | inglês |
|---|---|
| bu | this |
| politikası | policy |
| sitelerin | sites |
| da | in |
| toplanan | collected |
| bilgilerin | information |
| şekilde | as |
| ın | of |
TR Sözleşme, grafikler, metin bilgileri ve indirilebilir dosyalar dahil olup, bunların yanı sıra Web sitesinde yayınlanan bilgilerin kullanım koşullarını tanımlar
EN The agreement defines the terms of use of posted on the Website information, including, but not limited to, graphics, textual information, and files available for download
| turco | inglês |
|---|---|
| sözleşme | agreement |
| grafikler | graphics |
| ve | and |
| dosyalar | files |
| kullanım | use |
| koşullarını | terms |
| ın | of |
TR Yönetim, Web Sitesinde bulunan bilgilerin herhangi bir bölümünü düzenleme veya silme hakkını saklı tutar
EN The Administration reserves the right to edit or delete any part of the information available on the Website
| turco | inglês |
|---|---|
| yönetim | administration |
| bilgilerin | information |
| düzenleme | edit |
| silme | delete |
| hakkını | right |
TR Last.fm'deki birçok bilgi ve içerik (hem kullanıcılar hem de üçüncü taraflar) üçüncü taraflarca sağlanmaktadır ve bu bilgilerin doğruluğu ve güvenilirliği tamamen bu tarafların sorumluluğundadır
EN A lot of information and content on Last.fm is provided by third parties – both users and other third parties – and the accuracy and reliability of that information is entirely the responsibility of those parties
| turco | inglês |
|---|---|
| last | last |
| kullanıcılar | users |
| taraflar | parties |
| tamamen | entirely |
| ın | of |
TR 1996 tarihli Sağlık Sigortası Taşınabilirlik ve Sorumluluk Yasası (HIPAA) ABD’de tıbbi bilgilerin korunmasına ilişkin gizlilik ve güvenlik koşullarının yer aldığı bir yasadır
EN The Health Insurance Portability and Accountability Act of 1996 (or HIPAA) is a United States legislation that provides data privacy and security provisions for safeguarding medical information
| turco | inglês |
|---|---|
| sorumluluk | accountability |
| yasası | act |
| hipaa | hipaa |
| bilgilerin | information |
TR APIS nedir ve bu bilgilerin neden sağlanması gerekir?
EN What does API mean? And why do I need to provide this information?
| turco | inglês |
|---|---|
| ve | and |
| bu | this |
| bilgilerin | information |
TR Bu özet, ilgili bilgilerin önemli unsurlarının kamuya açık olmasını sağlar ve gelişmeleri takip edebilen paydaşlarınıza güven verir
EN This allows public visibility of key aspects of relevant information and reassures your stakeholders, who are able to follow developments
| turco | inglês |
|---|---|
| bu | this |
| ilgili | relevant |
| bilgilerin | information |
| önemli | key |
| sağlar | allows |
| ve | and |
| takip | follow |
| ın | of |
TR Pazarlama, marka çalışmaları ve video oluşturma süreçleriyle ilgili yararlı bilgilerin yanı sıra sunduğumuz özelliklerle ilgili güncellemeleri blogumuzda bulabilirsiniz
EN Find useful tips on marketing, branding and video production, as well as our new feature updates on our blog
| turco | inglês |
|---|---|
| ve | and |
| video | video |
| yararlı | useful |
| yanı | well |
| güncellemeleri | updates |
TR fidanistanbul.com, online alışveriş yapılabilen ve aynı zamanda bitkiler ile ilgili bilgilerin paylaşıldığı bir e-ticaret sitesidir
EN fidanistanbul.com is an e-commerce site where online shopping is possible and also information about plants is shared
| turco | inglês |
|---|---|
| online | online |
| alışveriş | shopping |
TR Kripto exchange kurulumun gelişim aşamaları hakkında bilgi sahibi olun. Eğitici bilgilerin ve pratik tavsiyelerin yer aldığı faydalı bir özet.
EN Get clued up on the stages of development involved in the set up of a crypto exchange. A useful summary of educational information and practical advice.
| turco | inglês |
|---|---|
| kripto | crypto |
| exchange | exchange |
| gelişim | development |
| pratik | practical |
| faydalı | useful |
TR Bu da çoğu hükümeti, vatandaşların verilerini ve iletişimlerini şifreleme hakkını kontrol edip etmemelerini ya da hükümetlerin gizli bilgilerin şifresini çözme hakkına sahip olup olmamalarını sorgulamaya itti.
EN This has led many governments to question whether they should control citizens' right to encrypt data or communications and if governments should have the right to decrypt private information.
| turco | inglês |
|---|---|
| çoğu | many |
| vatandaşların | citizens |
| verilerini | data |
| hakkını | right |
| kontrol | control |
| gizli | private |
| bilgilerin | information |
TR Sonuç olarak, tıbbi bilgilerin transkripsiyonu zaman alıcı ve yorucu olmasıdır.
EN The bottom line is that transcribing medical information is time-consuming and exhausting.
| turco | inglês |
|---|---|
| tıbbi | medical |
| bilgilerin | information |
| zaman | time |
TR PRÜFTECHNIK, hazırlanan bilgilerin güncelliğine, doğruluğuna, eksiksiz olmasına veya kalitesine ilişkin herhangi bir garanti vermez
EN PRUFTECHNIK makes no guarantee whatsoever that the information provided is up-to-date, correct, complete or of a particular quality
| turco | inglês |
|---|---|
| bilgilerin | information |
| eksiksiz | complete |
| veya | or |
| kalitesine | quality |
| herhangi | no |
| garanti | guarantee |
TR Karar vermek için ihtiyacınız olan tüm bilgilerin CloudFront ucunda, işlevin ve isteğin içinde mevcut olması gerekir
EN All the information you need to make a decision should be available at the CloudFront edge, within the function and the request
| turco | inglês |
|---|---|
| karar | decision |
| vermek | make |
| tüm | all |
| bilgilerin | information |
TR Web sitesi ziyaretçileri, siteler aracılığıyla kendileriyle kişisel ve mali bilgi alışverişinde bulunmalıdır ve bu bilgilerin güvenli olduğundan emin olmaları gerekir
EN Website visitors should exchange personal and financial information with them through the sites and they need to be sure that this information is safe
| turco | inglês |
|---|---|
| ve | and |
| mali | financial |
| bu | this |
TR Sertifika, standart SSL şifreleme yoluyla, bilgilerin müşterilerinizin web sunucuları ve müşterilerinin web tarayıcıları arasında gizli tutulmasını sağlar
EN The certificate ensures that information is kept private between your customers 'web servers and their customers' web browsers through standard SSL encryption
| turco | inglês |
|---|---|
| sertifika | certificate |
| standart | standard |
| ssl | ssl |
| şifreleme | encryption |
| bilgilerin | information |
| müşterilerinizin | your customers |
| web | web |
| sunucuları | servers |
| gizli | private |
| sağlar | ensures |
| tarayıcılar | browsers |
TR Symantec Güvenilir Site Mührü, web sitenize gelen ziyaretçiler için web sitenize gönderdikleri bilgilerin özel olduğunu garanti eden görünür, gerçek zamanlı bir güvencedir
EN Symantec Trusted Site Seal, is a visible, real-time assurance for your website visitors that guarantees that the information they send to your website is private
| turco | inglês |
|---|---|
| symantec | symantec |
| güvenilir | trusted |
| ziyaretçiler | visitors |
| bilgilerin | information |
| özel | private |
| olduğunu | is |
| gerçek | real |
TR Thawte Güvenilir Site Mührü, web sitenize gelen ziyaretçiler için web sitenize gönderdikleri bilgilerin özel olduğunu garanti eden görünür, gerçek zamanlı bir güvencedir
EN The Thawte Trusted Site Seal is a visible, real-time assurance for visitors to your website that guarantees that the information they send to your website is private
| turco | inglês |
|---|---|
| thawte | thawte |
| güvenilir | trusted |
| ziyaretçiler | visitors |
| bilgilerin | information |
| özel | private |
| olduğunu | is |
| gerçek | real |
TR Bir kullanıcının gördüğü bilgilerin gerçek olduğunu doğrulayarak DNS'nin üzerine fazladan bir güvenlik katmanı ekler
EN It adds an extra layer of security over DNS by verifying that the information a user sees is real
| turco | inglês |
|---|---|
| kullanıcının | user |
| bilgilerin | information |
| gerçek | real |
| dns | dns |
| güvenlik | security |
| katmanı | layer |
TR Sitenize gelen müşteriler ve ziyaretçiler, göz atma oturumlarının güvenli olduğunu ve ödeme ayrıntılarının ve kişisel bilgilerin güvenli ve şifreli tutulduğunu bileceklerdir
EN Customers and visitors who visit your site will know that their browsing session is secure and that their payment details and personal information are kept secure and encrypted
| turco | inglês |
|---|---|
| müşteriler | customers |
| ve | and |
| ziyaretçiler | visitors |
| güvenli | secure |
| olduğunu | is |
| ödeme | payment |
| kişisel | personal |
| bilgilerin | information |
| şifreli | encrypted |
Mostrando 50 de 50 traduções
Traduções semelhantes
kaybolmaması bilgilerin ilgili bilgilerin bulunmasi bilgilerin dogrulugu bilgilerin yani sira bilgisayarların bibliyografik bilgilerin üçüncü taraf bilgilerin sitesinde yayınlanan bilgilerin bilgilerin serbestçe aktığı sitesinde bulunan bilgilerin bilgilerin yasak olmadığını elsevier bilgilerin denetlenmesi bilgilerin kime aktarıldığını bilgilerin önemli unsurlarının tıbbi bilgilerin korunmasına bilgilerin neden sağlanması aslen bilgilerin toplandığı sitede kapsamlı bilgilerin taraf bilgilerin kullanılmasından bilgilerin bir parçası i̇lgili bilgilerin bulunması bilgilerin ve varlıkların bilgilerin yanında mesajınızı hazırlanan bilgilerin güncelliğine bilgilerin kimse izinsiz sitelerde toplanan bilgilerin bilgilerin ihtiyaç duyduÄŸunuzda aslen bilgilerin toplandığı sitesinde yayınlanan bilgilerin i̇lgili bilgilerin bulunması bilgilerin yanında mesajınızı bilgilerin cloudfront ucunda i bilgilerin do kullanıcının gördüğü bilgilerin bilgilerin toplandığını bilme bilgilerin sığdığından emin kurumun kendi bilgilerin üzerinde tuttuğumuz bilgilerin ilettiğiniz bilgilerin güvenliğinden gibi sir gibi sakliyor istediginiz gibi kullanabilirsiniz sizin gibi uygulamalari gibi fazlasi gibi amazon dynamodb gibi gibi web sayfasi gibi bulut depolama gibi çok sayida zaman oldugu gibi
alemão
chinês
coreano
espanhol
francês
holandês
indonésio
inglês
italiano
japonês
polonês
português
russo
sueco
tailandês
vietnamita
árabe