TR E-postaları açık metin olarak gönderdiğinizde, bunlar ele geçirilebilir ve alıcıya giderken okunabilir
Traduzir "alıcıya giderken okunabilir" para inglês
Mostrando 38 de 38 traduções da frase "alıcıya giderken okunabilir" de turco para inglês
Tradução de turco para inglês de alıcıya giderken okunabilir
turco
inglês
EN When you send emails in clear text, they can be intercepted and read on the way to the recipient
| turco | inglês |
|---|---|
| açık | clear |
| metin | text |
TR Dijital olarak imzalanmış e-postanız, alıcıya sizin ve yalnızca sizin tarafından gönderildiğini garanti eder. Gönderen adresini taklit etmenin bir yolu yoktur.
EN Your digitally signed email guarantees the recipient that it has been sent by you and only you. There is no way of faking the sender address.
| turco | inglês |
|---|---|
| garanti | guarantees |
| adresini | address |
| yolu | way |
TR Alıcıya ödemesi ödeme yaptığı banka veya kredi kartı üzerinden iade edilir.
EN The payment to the buyer will be returned via the bank or credit card to which the payment was made.
| turco | inglês |
|---|---|
| banka | bank |
| veya | or |
| kredi | credit |
TR Alıcıya ödemesi ödeme yaptığı banka veya kredi kartı üzerinden iade edilir.
EN The payment to the buyer will be returned via the bank or credit card to which the payment was made.
| turco | inglês |
|---|---|
| banka | bank |
| veya | or |
| kredi | credit |
TR Alıcıya göndermeden önce Pinterest açıklamasından kaçınma.
EN Escaped the Pinterest description before sending to the client.
TR Alıcıya göndermeden önce Pinterest açıklamasından kaçınma.
EN Escaped the Pinterest description before sending to the client.
TR Arşivlerde yer alan makaleler herkes tarafından ücretsiz olarak okunabilir ve indirilebilir
EN Articles featured in the archives are free for everyone to read and download
| turco | inglês |
|---|---|
| herkes | everyone |
| ücretsiz | free |
TR İçeriğinizi daha okunabilir ve tutarlı hale getirmek için hedef anahtar kelimeleri nasıl kullanacağınızı öğrenin
EN Learn how to use your target keywords to make your content more readable and consistent
| turco | inglês |
|---|---|
| tutarlı | consistent |
| hedef | target |
| anahtar | keywords |
| öğrenin | learn |
TR Elsevier tarafından yayınlanan açık erişimli dergilerdeki tüm makaleler hakem denetiminden geçmiştir ve kabul edilmelerinden sonra anında ve kalıcı olarak herkes tarafından okunabilir ve indirilebilir hale gelirler.
EN All articles in open access journals which are published by Elsevier have undergone peer review and upon acceptance are immediately and permanently free for everyone to read and download.
| turco | inglês |
|---|---|
| elsevier | elsevier |
| yayınlanan | published |
| kabul | acceptance |
TR Çalışmanız yayınlanırsa, bir Creative Commons lisansı kapsamında yayınlanır ve ScienceDirect vasıtasıyla herkes tarafından ücretsiz olarak erişilebilir ve okunabilir.
EN If your work is published it will be published under a Creative Commons licence and freely available for anyone to access and read via ScienceDirect.
| turco | inglês |
|---|---|
| creative | creative |
| commons | commons |
| sciencedirect | sciencedirect |
| herkes | anyone |
TR Çalışmanız yayınlanırsa, bir Creative Commons lisansı kapsamında yayınlanır ve ScienceDirect vasıtasıyla herkes tarafından ücretsiz olarak erişilebilir ve okunabilir
EN If your work is published it will be published under a Creative Commons licence and freely available for anyone to access and read via ScienceDirect
| turco | inglês |
|---|---|
| creative | creative |
| commons | commons |
| sciencedirect | sciencedirect |
| herkes | anyone |
TR Kod, herhangi bir karışıklık olmadan okunabilir bir biçimde sağlar
EN The code provides in readable format without any obfuscation
| turco | inglês |
|---|---|
| kod | code |
| olmadan | without |
| sağlar | provides |
TR Sonix, tüm yasal kayıtlarınızı doğru bir şekilde transkribe eder, zaman damgalarını yapar ve düzenler, böylece arama, düzenleme ve paylaşma işlemleri kolaydır. Rekor sürede o acil yeminli ifadeyi okunabilir bir transkripti alın.
EN Sonix accurately transcribes, timestamps, and organizes all of your legal recordings so they are easy to search, edit, and share. Get a readable transcript of that urgent deposition in record time.
| turco | inglês |
|---|---|
| yasal | legal |
| zaman | time |
| arama | search |
| düzenleme | edit |
| rekor | record |
| acil | urgent |
| transkripti | transcript |
| alın | get |
TR Kaynak kodunu (bir programın insan tarafından okunabilir iç işleyişini) inceleme hakkına sahip olamıyorsanız, birisinin kusurlarını düzeltmesini veya gizliliğinizin sizin için nasıl korunduğunu değerlendiremezsiniz.
EN If you can't get a right to inspect source code (the human-readable inner workings of a program), you can't have someone correct flaws or evaluate how your privacy is protected for you.
| turco | inglês |
|---|---|
| kaynak | source |
| kodunu | code |
| insan | human |
| veya | or |
TR 1/2 boyutlu barkodlar, fotoğraflar, imzalar, OCR verileri ve belgeleri esnek ve üstün bir şekilde yakalama — net, okunabilir bir görüntü sağlayan işlemciye sahiptir.
EN Flexible superior capture of 1D/2D barcodes, photos, signatures, OCR data and documents — complete with processing to provide a sharp, legible image.
| turco | inglês |
|---|---|
| fotoğraflar | photos |
| imzalar | signatures |
| verileri | data |
| belgeleri | documents |
| esnek | flexible |
| üstün | superior |
| yakalama | capture |
| görüntü | image |
| sağlayan | provide |
TR Kolay okunabilir LIMITmarker® eşik göstergesi sıcağa maruz kalma durumunu gösterir ve etkilenme sıcaklığı aşılınca görsel bir işaret sunar.
EN Easy-to-read LIMITmarker® threshold indicator monitors temperature exposure and provides a visual indication when the response temperature has been exceeded.
| turco | inglês |
|---|---|
| kolay | easy |
| sıcaklığı | temperature |
| görsel | visual |
| sunar | provides |
TR Arşivlerde yer alan makaleler herkes tarafından ücretsiz olarak okunabilir ve indirilebilir
EN Articles featured in the archives are free for everyone to read and download
| turco | inglês |
|---|---|
| herkes | everyone |
| ücretsiz | free |
TR Çalışmanız yayınlanırsa, bir Creative Commons lisansı kapsamında yayınlanır ve ScienceDirect vasıtasıyla herkes tarafından ücretsiz olarak erişilebilir ve okunabilir.
EN If your work is published it will be published under a Creative Commons licence and freely available for anyone to access and read via ScienceDirect.
| turco | inglês |
|---|---|
| creative | creative |
| commons | commons |
| sciencedirect | sciencedirect |
| herkes | anyone |
TR Çalışmanız yayınlanırsa, bir Creative Commons lisansı kapsamında yayınlanır ve ScienceDirect vasıtasıyla herkes tarafından ücretsiz olarak erişilebilir ve okunabilir
EN If your work is published it will be published under a Creative Commons licence and freely available for anyone to access and read via ScienceDirect
| turco | inglês |
|---|---|
| creative | creative |
| commons | commons |
| sciencedirect | sciencedirect |
| herkes | anyone |
TR Kolay okunabilir LIMITmarker® eşik göstergesi sıcağa maruz kalma durumunu gösterir ve etkilenme sıcaklığı aşılınca görsel bir işaret sunar.
EN Easy-to-read LIMITmarker® threshold indicator monitors temperature exposure and provides a visual indication when the response temperature has been exceeded.
| turco | inglês |
|---|---|
| kolay | easy |
| sıcaklığı | temperature |
| görsel | visual |
| sunar | provides |
TR 1/2 boyutlu barkodlar, fotoğraflar, imzalar, OCR verileri ve belgeleri esnek ve üstün bir şekilde yakalama — net, okunabilir bir görüntü sağlayan işlemciye sahiptir.
EN Flexible superior capture of 1D/2D barcodes, photos, signatures, OCR data and documents — complete with processing to provide a sharp, legible image.
| turco | inglês |
|---|---|
| fotoğraflar | photos |
| imzalar | signatures |
| verileri | data |
| belgeleri | documents |
| esnek | flexible |
| üstün | superior |
| yakalama | capture |
| görüntü | image |
| sağlayan | provide |
TR Sonix, tüm yasal kayıtlarınızı doğru bir şekilde transkribe eder, zaman damgalarını yapar ve düzenler, böylece arama, düzenleme ve paylaşma işlemleri kolaydır. Rekor sürede o acil yeminli ifadeyi okunabilir bir transkripti alın.
EN Sonix accurately transcribes, timestamps, and organizes all of your legal recordings so they are easy to search, edit, and share. Get a readable transcript of that urgent deposition in record time.
| turco | inglês |
|---|---|
| yasal | legal |
| zaman | time |
| arama | search |
| düzenleme | edit |
| rekor | record |
| acil | urgent |
| transkripti | transcript |
| alın | get |
TR Bu özellik sayesinde, araziye giden çekiş derecesini değiştirebilir ve yokuş aşağı giderken, dik bir eğimde bile aracın hızını kontrol edebilirsiniz.
EN With this feature you can modify the degree of traction to the terrain and control the vehicle speed when driving downhill, even on a steep slope.
| turco | inglês |
|---|---|
| bu | this |
| özellik | feature |
| kontrol | control |
TR Bilgi, yaşam sürüp giderken alınan kararlarda son derece büyük önem taşır
EN Information is key to make decisions on the go
| turco | inglês |
|---|---|
| bilgi | information |
TR Bu özellik sayesinde, araziye giden çekiş derecesini değiştirebilir ve yokuş aşağı giderken, dik bir eğimde bile aracın hızını kontrol edebilirsiniz.
EN With this feature you can modify the degree of traction to the terrain and control the vehicle speed when driving downhill, even on a steep slope.
| turco | inglês |
|---|---|
| bu | this |
| özellik | feature |
| kontrol | control |
TR Bu özellik sayesinde, araziye giden çekiş derecesini değiştirebilir ve yokuş aşağı giderken, dik bir eğimde bile aracın hızını kontrol edebilirsiniz.
EN With this feature you can modify the degree of traction to the terrain and control the vehicle speed when driving downhill, even on a steep slope.
| turco | inglês |
|---|---|
| bu | this |
| özellik | feature |
| kontrol | control |
TR Brüksel’e giderken orada kısa bir mola vermeyi seviyorum.“
EN When I’m on my way to Brussels, I like to stop off there.”
| turco | inglês |
|---|---|
| brüksel | brussels |
| orada | there |
TR Örneğin, birisi sizin ürettiğiniz bir podcast'i dinlemeye karar verirse, bunu yapabilir İşe giderken
EN For example, if someone decides to listen to a podcast that you produce, they can do so while they’re driving to work
| turco | inglês |
|---|---|
| podcast | podcast |
| bunu | that |
| yapabilir | can |
TR "Giderken ekmek almayı unutmayın, ördekleri ve balıkları beslemek çok eğlenceli"
EN "Charming big park, my favourite one in Berlin. Nice to walk around, have a picnic, doing some sport or just sit and relax. A lot of events happening here too."
| turco | inglês |
|---|---|
| ve | and |
| ın | of |
TR "Giderken ekmek almayı unutmayın, ördekleri ve balıkları beslemek çok eğlenceli"
EN "Charming big park, my favourite one in Berlin. Nice to walk around, have a picnic, doing some sport or just sit and relax. A lot of events happening here too."
| turco | inglês |
|---|---|
| ve | and |
| ın | of |
TR "Giderken ekmek almayı unutmayın, ördekleri ve balıkları beslemek çok eğlenceli"
EN "Charming big park, my favourite one in Berlin. Nice to walk around, have a picnic, doing some sport or just sit and relax. A lot of events happening here too."
| turco | inglês |
|---|---|
| ve | and |
| ın | of |
TR "Giderken ekmek almayı unutmayın, ördekleri ve balıkları beslemek çok eğlenceli"
EN "Charming big park, my favourite one in Berlin. Nice to walk around, have a picnic, doing some sport or just sit and relax. A lot of events happening here too."
| turco | inglês |
|---|---|
| ve | and |
| ın | of |
TR "Giderken ekmek almayı unutmayın, ördekleri ve balıkları beslemek çok eğlenceli"
EN "Charming big park, my favourite one in Berlin. Nice to walk around, have a picnic, doing some sport or just sit and relax. A lot of events happening here too."
| turco | inglês |
|---|---|
| ve | and |
| ın | of |
TR "Giderken ekmek almayı unutmayın, ördekleri ve balıkları beslemek çok eğlenceli"
EN "Charming big park, my favourite one in Berlin. Nice to walk around, have a picnic, doing some sport or just sit and relax. A lot of events happening here too."
| turco | inglês |
|---|---|
| ve | and |
| ın | of |
TR "Giderken ekmek almayı unutmayın, ördekleri ve balıkları beslemek çok eğlenceli"
EN "Charming big park, my favourite one in Berlin. Nice to walk around, have a picnic, doing some sport or just sit and relax. A lot of events happening here too."
| turco | inglês |
|---|---|
| ve | and |
| ın | of |
TR "Giderken ekmek almayı unutmayın, ördekleri ve balıkları beslemek çok eğlenceli"
EN "Charming big park, my favourite one in Berlin. Nice to walk around, have a picnic, doing some sport or just sit and relax. A lot of events happening here too."
| turco | inglês |
|---|---|
| ve | and |
| ın | of |
TR "Giderken ekmek almayı unutmayın, ördekleri ve balıkları beslemek çok eğlenceli"
EN "Charming big park, my favourite one in Berlin. Nice to walk around, have a picnic, doing some sport or just sit and relax. A lot of events happening here too."
| turco | inglês |
|---|---|
| ve | and |
| ın | of |
TR "Giderken ekmek almayı unutmayın, ördekleri ve balıkları beslemek çok eğlenceli"
EN "Charming big park, my favourite one in Berlin. Nice to walk around, have a picnic, doing some sport or just sit and relax. A lot of events happening here too."
| turco | inglês |
|---|---|
| ve | and |
| ın | of |
Mostrando 38 de 38 traduções
alemão
chinês
coreano
espanhol
francês
holandês
indonésio
inglês
italiano
japonês
polonês
português
russo
sueco
tailandês
vietnamita
árabe