EN Hiking and biking a bit too tame for you? Then why not discover the more exciting side of Germany...
EN Hiking and biking a bit too tame for you? Then why not discover the more exciting side of Germany...
TR Yürüyüş ve bisiklet yolculuğunu sıkıcı mı buluyorsunuz? O halde, heyecan veren bir turda keşfedin Almanya'yı.
inglês | turco |
---|---|
discover | keşfedin |
and | ve |
a | bir |
EN Gain the power to tackle new, unknown and evasive threats without overextending your resources or raising complexity.
TR Bütçenizi fazla zorlamadan veya karmaşıklığı artırmadan yeni, bilinmeyen ve gizli tehditlerle mücadele etme gücünü kazanın.
inglês | turco |
---|---|
power | gücü |
new | yeni |
unknown | bilinmeyen |
the | etme |
or | veya |
to | fazla |
and | ve |
EN We focus on solving your supply chain needs from end to end, taking the complexity out of container shipping for you.
TR Tedarik zincirinizin gereksinimlerini uçtan uca çözümlemeye odaklanarak, konteyner taşımacılığının karmaşıklığını sizin için ortadan kaldırırız.
inglês | turco |
---|---|
supply | tedarik |
container | konteyner |
of | in |
the | sizin |
EN The length and complexity of supply chains makes it impossible and unaffordable for importers and companies to ensure every business in a supply chain is verified
TR Tedarik zincirlerinin uzunluğu ve karmaşıklığı, ithalatçılar ve şirketler için tedarik zincirindeki her işi doğrulamayı imkansız ve pahalı bir hale getirir
inglês | turco |
---|---|
length | uzunluğu |
supply | tedarik |
and | ve |
business | iş |
companies | şirketler |
a | bir |
EN Rapid prototyping: Quickly create even high complexity hose assembly prototypes and leverage the value of a physical specimen to build more optimized and competitive solutions.
TR Hızlı prototip hazırlama: Daha rekabetçi ve optimize çözümler oluşturmak için en karmaşık hortum takımı prototiplerini bile hızlıca oluşturun ve fiziksel numunenin avantajlarından yararlanın.
inglês | turco |
---|---|
hose | hortum |
physical | fiziksel |
competitive | rekabetçi |
solutions | çözümler |
and | ve |
of | in |
optimized | optimize |
quickly | hızlı |
high | en |
EN We focus on solving your supply chain needs from end to end, taking the complexity out of container shipping for you
TR Tedarik zincirinizin gereksinimlerini uçtan uca çözümlemeye odaklanarak, konteyner taşımacılığının karmaşıklığını sizin için ortadan kaldırırız
inglês | turco |
---|---|
supply | tedarik |
container | konteyner |
of | in |
the | sizin |
EN This further simplifies complexity and lowers costs by securing subdomains
TR Bu da alt etki alanlarını güvence altına alarak karmaşıklığı daha da basitleştirir ve maliyetleri düşürür
inglês | turco |
---|---|
simplifies | basitleştirir |
costs | maliyetleri |
and | ve |
this | bu |
further | da |
by | alarak |
EN Removes the complexity of provisioning and managing database capacity. The database will automatically start up, shut down, and scale to match your application’s needs.
TR Veritabanı sağlama ve kapasitesini yönetme karmaşasını ortadan kaldırır. Veritabanı, uygulamalarınızın ihtiyaçlarına uygun şekilde otomatik olarak başlatılır, kapatılır ve ölçeklendirilir.
inglês | turco |
---|---|
managing | yönetme |
capacity | kapasitesini |
match | uygun |
database | veritabanı |
automatically | otomatik olarak |
applications | uygulamalar |
needs | ihtiyaç |
and | ve |
the | şekilde |
EN FreeOffice PlanMaker lets you effortlessly create calculations, worksheets and charts of any complexity
TR FreeOffice PlanMaker, herhangi bir karmaşıklıktaki hesaplamaları, çalışma sayfalarını ve grafikleri zahmetsizce oluşturmanıza olanak sağlar
inglês | turco |
---|---|
lets | sağlar |
effortlessly | zahmetsizce |
create | oluşturmanıza |
freeoffice | freeoffice |
and | ve |
of | bir |
any | herhangi |
EN The warehousing industry is changing. Legacy mobile computers and operating systems can't keep pace with increasing demands and complexity. Now is the time to modernise for the future with Android.
TR Depo endüstrisi değişiyor. Eskiden kullanılmakta olan mobil bilgisayarlar ve işletim sistemleri, artan talepler ve karmaşık işlemlere yetişemiyor. Şimdi geleceğimizi Android ile modernleştirme zamanı.
inglês | turco |
---|---|
computers | bilgisayarlar |
systems | sistemleri |
increasing | artan |
the time | zamanı |
and | ve |
is | olan |
mobile | mobil |
time | zaman |
android | android |
industry | endüstrisi |
with | ile |
EN A dizzying amount of complexity
TR Baş döndüren bir karmaşa oranı
inglês | turco |
---|---|
amount | bir |
EN Cut the cost, complexity and time needed to integrate printers into your existing system.
TR Yazıcıları mevcut sisteminize entegre etmek için gereken masraf, karmaşık işlemler ve zamanı azaltın.
inglês | turco |
---|---|
time | zaman |
needed | gereken |
integrate | entegre |
printers | yazıcıları |
and | ve |
existing | mevcut |
EN Greater visibility and reduced complexity of managing your device's lifecycle, minimising downtime and lowering your Total Cost of Ownership (TCO).
TR Daha fazla görünürlük ve cihazınızın yaşam döngüsünü yönetmenin karmaşıklığında azalma, böylece çalışma duruş süresini ve Toplam Sahip Olma Maliyeti’nde (Total Cost of Ownership - TCO) düşüş elde etme
inglês | turco |
---|---|
visibility | görünürlük |
of | ın |
devices | cihaz |
lifecycle | yaşam döngüsü |
total | toplam |
greater | daha fazla |
and | ve |
EN Reduce Complexity, Training Time and Cost
TR Karmaşıklık, Eğitim Süresi ve Masraflarını Azaltın
inglês | turco |
---|---|
training | eğitim |
time | süresi |
and | ve |
EN A conscious consumer, omnichannel sales and digitisation are shaping the industry and driving complexity into retail supply chains
TR Bilinçli tüketiciler, çok kanallı satışlar ve sayısallaştırma bir yanda sektörü biçimlendirirken, diğer yanda perakende tedarik zincirlerine karmaşıklık getiriyor
inglês | turco |
---|---|
industry | sektör |
supply | tedarik |
sales | satış |
and | ve |
retail | perakende |
a | bir |
EN The automotive industry is undergoing a radical transformation. The advent of mobility advancements such as electric and connected cars has put the industry on a high-speed expressway, propelling it to a future that is shrouded in complexity.
TR Otomotiv endüstrisi köklü bir dönüşüm geçiriyor. Ulaşımda elektrikli ve bağlantılı araçlar gibi gelişmelerin ortaya çıkması, sektörü yüksek hızlı bir otobana yerleştirerek, çok yönlü bir geleceğe doğru yöneltti.
inglês | turco |
---|---|
automotive | otomotiv |
electric | elektrikli |
connected | bağlantı |
future | geleceğe |
and | ve |
industry | sektör |
cars | araç |
high | yüksek |
speed | hızlı |
transformation | dönüşüm |
a | bir |
EN The semantics of the combination of Traits and classes is defined in a way which reduces complexity, and avoids the typical problems associated with multiple inheritance and Mixins.
TR Sınıfların ve niteliklerin birleşiminden doğan anlamlılık, karmaşıklığı azaltan ve çoklu kalıtım ve iç içeliklerle ilgili bilinen sorunlardan kaçınan bir yol izlenerek tanımlanmıştır.
inglês | turco |
---|---|
defined | tanımlanmış |
associated | ilgili |
and | ve |
way | yol |
EN The length and complexity of supply chains makes it impossible and unaffordable for importers and companies to ensure every business in a supply chain is verified
TR Tedarik zincirlerinin uzunluğu ve karmaşıklığı, ithalatçılar ve şirketler için tedarik zincirindeki her işi doğrulamayı imkansız ve pahalı bir hale getirir
inglês | turco |
---|---|
length | uzunluğu |
supply | tedarik |
and | ve |
business | iş |
companies | şirketler |
a | bir |
EN This further simplifies complexity and lowers costs by securing subdomains
TR Bu da alt etki alanlarını güvence altına alarak karmaşıklığı daha da basitleştirir ve maliyetleri düşürür
inglês | turco |
---|---|
simplifies | basitleştirir |
costs | maliyetleri |
and | ve |
this | bu |
further | da |
by | alarak |
EN The warehousing industry is changing. Legacy mobile computers and operating systems can't keep pace with increasing demands and complexity. Now is the time to modernise for the future with Android.
TR Depo endüstrisi değişiyor. Eskiden kullanılmakta olan mobil bilgisayarlar ve işletim sistemleri, artan talepler ve karmaşık işlemlere yetişemiyor. Şimdi geleceğimizi Android ile modernleştirme zamanı.
inglês | turco |
---|---|
computers | bilgisayarlar |
systems | sistemleri |
increasing | artan |
the time | zamanı |
and | ve |
is | olan |
mobile | mobil |
time | zaman |
android | android |
industry | endüstrisi |
with | ile |
EN Greater visibility and reduced complexity of managing your device's lifecycle, minimising downtime and lowering your Total Cost of Ownership (TCO).
TR Daha fazla görünürlük ve cihazınızın yaşam döngüsünü yönetmenin karmaşıklığında azalma, böylece çalışma duruş süresini ve Toplam Sahip Olma Maliyeti’nde (Total Cost of Ownership - TCO) düşüş elde etme
inglês | turco |
---|---|
visibility | görünürlük |
of | ın |
devices | cihaz |
lifecycle | yaşam döngüsü |
total | toplam |
greater | daha fazla |
and | ve |
EN Cut the cost, complexity and time needed to integrate printers into your existing system.
TR Yazıcıları mevcut sisteminize entegre etmek için gereken masraf, karmaşık işlemler ve zamanı azaltın.
inglês | turco |
---|---|
time | zaman |
needed | gereken |
integrate | entegre |
printers | yazıcıları |
and | ve |
existing | mevcut |
EN Removes the complexity of provisioning and managing database capacity. The database will automatically start up, shut down, and scale to match your application’s needs.
TR Veritabanı sağlama ve kapasitesini yönetme karmaşasını ortadan kaldırır. Veritabanı, uygulamalarınızın ihtiyaçlarına uygun şekilde otomatik olarak başlatılır, kapatılır ve ölçeklendirilir.
inglês | turco |
---|---|
managing | yönetme |
capacity | kapasitesini |
match | uygun |
database | veritabanı |
automatically | otomatik olarak |
applications | uygulamalar |
needs | ihtiyaç |
and | ve |
the | şekilde |
EN We focus on solving your supply chain needs from end to end, taking the complexity out of container shipping for you.
TR Tedarik zincirinizin gereksinimlerini uçtan uca çözümlemeye odaklanarak, konteyner taşımacılığının karmaşıklığını sizin için ortadan kaldırırız.
inglês | turco |
---|---|
supply | tedarik |
container | konteyner |
of | in |
the | sizin |
EN The video’s budget will depend on the number and complexity of scenes and will be determined during the script writing process.
TR Videonun bütçesi, sahne sayısı ve kompleksliğine dayalı olur ve metin yazma süreci sırasında belirlenir.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
scenes | sahne |
during | sırasında |
process | süreci |
number | sayısı |
will | olur |
Mostrando 25 de 25 traduções