EN Website translation: If you would like to translate the ITAA website into another language, you can help carry our message non-English speaking addicts
"speaking addicts" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
speaking | bir ve |
addicts | bağımlıları |
EN Website translation: If you would like to translate the ITAA website into another language, you can help carry our message non-English speaking addicts
TR Web sitesi çevirisi: ITAA web sitesini başka bir dile çevirmek isterseniz, İngilizce bilmeyen bağımlılara mesajımızı iletmenize yardımcı olabilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
itaa | itaa |
help | yardımcı |
you can | olabilirsiniz |
message | mesaj |
the | başka |
to | bir |
EN A guide to the meeting schedule?s color code:• Blue meetings are for internet and technology addicts, as well as for those who think they might be addicts
TR Takvimdeki renk kodları: • • Mavi • Mavi internet ve teknoloji bağımlılığı olanlar/olduğunu düşünenenler için yapılan toplantılar
EN A guide to the meeting schedule?s color code:• Blue meetings are for internet and technology addicts, as well as for those who think they might be addicts
TR Takvimdeki renk kodları: • • Mavi • Mavi internet ve teknoloji bağımlılığı olanlar/olduğunu düşünenenler için yapılan toplantılar
EN Newcomers are happily welcome.• Purple meetings are for internet and technology addicts, newcomers, and non-addicts interested in ITAA?s program of recovery from addiction
TR Yeni gelenlerin başımızın üstünde yeri var :) • Mor toplantılar internet ve teknoloji bağımlıları, yeni gelenler ve ITAA'nın bağımlılıktan kurtulma programıyla ilgilenen bağımlı olmayanlar içindir
EN For Family and Friends of Addicts ? Internet and Technology Addicts Anonymous
TR Bağımlıların Ailesi ve Arkadaşları için – İnternet ve Teknoloji Bağımlıları Anonim
inglês | turco |
---|---|
family | ailesi |
friends | arkadaşlar |
addicts | bağımlıları |
technology | teknoloji |
anonymous | anonim |
and | ve |
of | in |
EN As the oldest and most well attended of the fellowships for family and friends of addicts, its members have a wide breadth and depth of experience to share on living with addicts and healing from dysfunctional patterns.
TR Bağımlıların aile ve arkadaşlarına yönelik bursların en eskisi ve en iyi katılımlısı olarak üyeleri, bağımlılarla yaşama ve işlevsiz kalıplardan iyileşme konusunda paylaşacakları geniş ve derin bir deneyime sahiptir.
inglês | turco |
---|---|
family | aile |
friends | arkadaşlar |
addicts | bağımlıları |
experience | deneyime |
share | paylaş |
members | üyeleri |
wide | geniş |
and | ve |
most | en |
have | sahiptir |
well | iyi |
its | ya |
patterns | bir |
EN Wherever in the world you may be, you can easily sort out any flight issues by speaking to our Call Centre
TR Dünyanın neresinde olursan ol, Çağrı Merkezi ekibimizden biriyle konuşarak kafandaki tüm sorulara yanıt bulabilirsin
inglês | turco |
---|---|
world | dünyanın |
centre | merkezi |
to | tüm |
EN Speaking of, the speaker plates are also replaceable for a new way to customize your Arctis.
TR Bunların yanı sıra, Arctis’inizi kişiselleştirmeniz için yeni bir yol olarak, hoparlör plakaları da değiştirilebilir.
inglês | turco |
---|---|
speaker | hoparlör |
way | yol |
also | da |
of | in |
a | bir |
new | yeni bir |
EN And speaking of the Lifetime Warranty: If you ever have a problem with your part after installation, we’ll happily honor iFixit’s Lifetime Warranty
TR Ömür Boyu Garantiden bahsetmişken: monte edildikten sonra satın almış olduğunuz parça ile ilgili bir sorun yaşarsanız, iFixit'in Ömür Boyu Garantisinden yararlanmanızdan memnuniyet duyarız
inglês | turco |
---|---|
problem | sorun |
a | bir |
the | sonra |
EN Speaking with Songfacts in a 2011 interview, Jess Origliasso explained that… read more
TR Genç yaşta ajansların dikkatini çeken ikili, bu … Devamını oku
EN Speaking with Songfacts in a 2011 interview, Jess Origliasso explained that in 2001 she and her sister moved to Los Angeles, California… read more
TR Genç yaşta ajansların dikkatini çeken ikili, bu dönemde ‘Lisa & Jessica’ adı altında üç tane albüm yayın… Devamını oku
EN Canonically speaking, Murdoc Niccals formed the band
TR Grup ilk albümlerini 2001 yılında çıkarmıştır
inglês | turco |
---|---|
band | grup |
EN Gorillaz is a British virtual band created in 1998 by musician Damon Albarn and artist Jamie Hewlett. Canonically speaking, Murdoc Niccals formed the band. The band currently consists of fo… read more
TR İngiliz müzik grubu Blur'un solisti Damon Albarn ve Tank-Girl gibi çizgi romanların yaratıcısı Jamie Hewlett'in önderliğinde kurulmuş olan Dünya'nin ilk sanal müzik grubud… Devamını oku
EN Gorillaz is a British virtual band created in 1998 by musician Damon Albarn and artist Jamie Hewlett. Canonically speaking, Murdoc Niccals formed the band. The band currently consists of four animated members: 2-D (lead vocals, keyboar… read more
TR İngiliz müzik grubu Blur'un solisti Damon Albarn ve Tank-Girl gibi çizgi romanların yaratıcısı Jamie Hewlett'in önderliğinde kurulmuş olan Dünya'nin ilk sanal müzik grubudur. Grup ilk albümlerini 2001 yılında çıkarmış… Devamını oku
EN Re-purpose speaking content in minutes. Great talks are an excellent source of material you can share in whole or in part.
TR Dakikalar içinde yeniden amaca uygun konuşma içeriği. Büyük görüşmeler tamamen veya kısmen paylaşabileceğiniz mükemmel bir malzeme kaynağıdır.
inglês | turco |
---|---|
content | içeriği |
minutes | dakikalar |
source | kaynağı |
material | malzeme |
share | paylaş |
re | yeniden |
purpose | amaca |
or | veya |
in | içinde |
excellent | mükemmel |
of | bir |
EN If we are nervous about speaking up directly, we can send a private message to the chair or another member in the meeting about the incident and ask if they could speak up and address it
TR Doğrudan konuşma konusunda gerginsek, başkana veya toplantıdaki başka bir üyeye olay hakkında özel bir mesaj gönderebilir ve konuşup konuşamayacaklarını sorabiliriz
inglês | turco |
---|---|
directly | doğrudan |
meeting | toplantı |
incident | olay |
member | üyeye |
message | mesaj |
and | ve |
or | veya |
about | hakkında |
the | başka |
EN In some cases, it may be best to temporarily cut off contact with the member who is making us uncomfortable. Speaking with another member may help us to make that decision.
TR Bazı durumlarda, bizi rahatsız eden üyeyle geçici olarak teması kesmek en iyisi olabilir. Başka bir üyeyle konuşmak bu kararı vermemize yardımcı olabilir.
inglês | turco |
---|---|
cases | durumlarda |
contact | temas |
uncomfortable | rahatsız |
decision | karar |
best | en |
help | yardımcı |
off | bir |
us | bizi |
be | olabilir |
may | bu |
some | bazı |
temporarily | geçici olarak |
the | başka |
EN Reaching English-speaking customers with a smart web address that consists of a striking ending with "it"
TR “it” ile biten çarpıcı bir sözden oluşan akıllıca bir web adresi ile İngilizce konuşan müşterilere ulaşmak
inglês | turco |
---|---|
customers | müşterilere |
a | bir |
smart | akıllı |
web | web |
address | adresi |
EN Slogan is a powerful call to action that characterizes your brand. Metaphorically speaking, it's a dialog between you and your audience.
TR Slogan, markanızı karakterize eden güçlü ve harekete geçirici bir mesajdır. Mecazi olarak konuşursak, sizinle takipçileriniz arasında özel bir iletişimdir.
inglês | turco |
---|---|
slogan | slogan |
action | harekete |
your brand | markanızı |
powerful | güçlü |
between | arası |
and | ve |
EN Generally speaking, a modal window blocks the user from interacting with the host application until they close the popup window
TR Genel olarak, kalıcı bir pencere, kullanıcının açılır pencereyi kapatana kadar ana bilgisayar uygulamasıyla etkileşime girmesini engeller
inglês | turco |
---|---|
generally | genel |
window | pencere |
application | uygulaması |
user | kullanıcı |
the user | kullanıcının |
a | bir |
from | kadar |
EN Slogan is a powerful call to action that characterizes your brand. Metaphorically speaking, it's a dialog between you and your audience.
TR Slogan, markanızı karakterize eden güçlü ve harekete geçirici bir mesajdır. Mecazi olarak konuşursak, sizinle takipçileriniz arasında özel bir iletişimdir.
inglês | turco |
---|---|
slogan | slogan |
action | harekete |
your brand | markanızı |
powerful | güçlü |
between | arası |
and | ve |
EN Wherever in the world you may be, you can easily sort out any flight issues by speaking to our Call Centre
TR Dünyanın neresinde olursan ol, Çağrı Merkezi ekibimizden biriyle konuşarak kafandaki tüm sorulara yanıt bulabilirsin
inglês | turco |
---|---|
world | dünyanın |
centre | merkezi |
to | tüm |
EN Generally speaking there is no requirement in PHIPA that specifically limits the ability of a person or organization from transferring or storing data outside of Ontario or Canada
TR Genel anlamda PHIPA’da bir kişinin veya kuruluşun verileri Ontario ya da Kanada dışına aktarmasını veya orada depolamasını kısıtlayan bir gereksinim yoktur
inglês | turco |
---|---|
generally | genel |
organization | kuruluş |
data | verileri |
ontario | ontario |
canada | kanada |
in | da |
person | kişinin |
or | veya |
a | bir |
no | yoktur |
EN We help with our agents speaking Turkish, German and English in working hours and also French, Dutch, Polish and Danish in limited hours to answer your queries.
TR Ekibimizde sorularına çalışma saatleri içerisinde Türkçe, Almanca ve İngilizce'nin yanı sıra sınırlı saatlerde Fransızca, Felemenkçe, Lehçe ve Danca yanıt verecek çalışma arkadaşlarımız bulunmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
hours | saatleri |
polish | lehçe |
answer | yanıt |
limited | sınırlı |
working | çalışma |
turkish | türk |
french | fransızca |
to | e |
in | içerisinde |
and | ve |
EN Our English-speaking drivers are professional, uniformed and always punctual
TR İngilizce konuşan sürücülerimiz profesyonel, üniformalı ve her zaman dakiktir
inglês | turco |
---|---|
professional | profesyonel |
and | ve |
always | her zaman |
EN The ideal city will probably remain a utopia for the time being, especially globally speaking. However, it is up to all of us to work towards this goal – with enthusiasm and sometimes, given all the resistance one faces, with some pretty thick skin.
TR İdeal kent (özellikle de küresel düzeyde bakınca) şimdilik bir ütopya gibi duruyor. Ancak yine de bunun için yola çıkmak hepimizin elimizde; coşkuyla ve ortaya çıkan dirençlere bazen aldırmaksızın çalışmak gerek.
inglês | turco |
---|---|
city | kent |
globally | küresel |
sometimes | bazen |
and | ve |
especially | özellikle |
a | bir |
work | çalışmak |
EN Readership of printed newspapers: 56 per cent of the German-speaking population.
TR Basılı gazetelerin ulaştığı okuyucu oranı: Almanca konuşan halkın yüzde 56’sı.
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
printed | basılı |
per cent | yüzde |
german | almanca |
EN Readership of printed and digital newspapers: 84.6 per cent of the German-speaking population.
TR Hem basılı hem dijital gazetelerin ulaştığı okuyucu oranı: Almanca konuşan halkın yüzde 84,6’sı.
inglês | turco |
---|---|
digital | dijital |
printed | basılı |
per cent | yüzde |
german | almanca |
the | hem |
EN A bricklayer, on the other hand, will earn the most – statistically speaking – in North Rhine-Westphalia, at 3,222 euros gross per month
TR Diğer taraftan, bir duvar ustasının en çok kazandığı eyalet, 3.222 euro brüt maaşla Kuzey Ren Vestfalya eyaleti oluyor
inglês | turco |
---|---|
euros | euro |
north | kuzey |
other | diğer |
most | en |
a | bir |
EN Moreover, around 7.5 million people in 42 countries worldwide belong to a German-speaking minority.
TR Bunlara ek olarak dünyada 42 ülkede Almanca konuşan azınlıklar olarak yaşayan yaklaşık 7,5 milyon insan var.
inglês | turco |
---|---|
million | milyon |
people | insan |
countries | ülkede |
german | almanca |
a | var |
in | yaklaşık |
to | olarak |
EN Listening, seeing, speaking and understanding: here you can find online courses, videos, apps and tandem partners for the German language.
TR Dinleyin, izleyin, anlayın ve konuşun: Almanca öğrenmek için online kursları, videoları, mobil uygulamaları ve tandem programlarını tanıtıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
online | online |
courses | kursları |
videos | videoları |
apps | uygulamalar |
and | ve |
for | için |
EN Background noises and an English-speaking presenter help you follow what Paula and Philipp experience.
TR Arka plan sesleri ve İngilizce anlatıcının açıklamaları da Paula ve Philipp’in maceralarını anlamayı kolaylaştırıyor.
inglês | turco |
---|---|
background | arka plan |
and | ve |
EN Tony and Beth Mugwanga from Frankfurt speak four languages and link three continents: Tony was born in the Kenyan capital of Nairobi and grew up speaking English, Swahili and Luo; his wife is American
TR Frankfurt’tan Tony ile Beth Mugwanga dört dil konuşuyorlar ve üç kıtayı birleştiriyorlar: Tony Kenya’nın başkenti Nairobi’de doğmuş ve İngilizce, Svahili ve Luo dillerini öğrenerek büyümüş, eşi ise ABD’li
inglês | turco |
---|---|
capital | başkenti |
luo | luo |
and | ve |
languages | dil |
the | ise |
four | dört |
EN Politically speaking, he is in the conservative wing of the SPD, a party to which he has belonged since 1975.
TR 1975’ten beri parti üyesi olan Scholz’un siyasi çizgisi SPD’nin muhafazakar kanadında görülüyor.
inglês | turco |
---|---|
party | parti |
a | olan |
the | beri |
EN There is even a tradition in Anglo-Saxon and French-speaking countries to use the term “fourth estate” in a state based on the rule of law, and this is also the case in Germany
TR Hatta Anglo-Sakson ve Fransız geleneğinde (keza Almanya’da da) medya, hukuk devletlerinde var olan “dördüncü kuvvet” olarak anılıyor
EN The union itself needs to demonstrate more goodwill towards the new member states, and to start speaking with a new, inclusive and understandable language
TR Birliğin kendisi, yeni üye ülkelerin vatandaşlarına yakınlık göstermek ve yeni, bütünlük sağlayıcı ve anlaşılır bir dilde konuşmak zorundadır
inglês | turco |
---|---|
member | üye |
new | yeni |
and | ve |
a | bir |
EN This is subjective to the niche you're in, but generally speaking, you want to find keywords that have a search volume that's greater than 10,000 searches per month but less than 150,000 searches per month
TR Bu, bulunduğunuz alana göre değişebilir ancak genel olarak konuşmak gerekirse, aylık 10.000'den fazla ancak 150.000'den az arama hacmine sahip anahtar kelimeler bulmak istersiniz
inglês | turco |
---|---|
generally | genel |
volume | hacmine |
month | aylık |
less | az |
search | arama |
this | bu |
keywords | anahtar |
to | sahip |
EN Speaking of, the speaker plates are also replaceable for a new way to customize your Arctis.
TR Bunların yanı sıra, Arctis’inizi kişiselleştirmeniz için yeni bir yol olarak, hoparlör plakaları da değiştirilebilir.
inglês | turco |
---|---|
speaker | hoparlör |
way | yol |
also | da |
of | in |
a | bir |
new | yeni bir |
EN Canonically speaking, Murdoc Niccals formed the band
TR Grup ilk albümlerini 2001 yılında çıkarmıştır
inglês | turco |
---|---|
band | grup |
EN Gorillaz is a British virtual band created in 1998 by musician Damon Albarn and artist Jamie Hewlett. Canonically speaking, Murdoc Niccals formed the band. The band currently consists of fo… read more
TR İngiliz müzik grubu Blur'un solisti Damon Albarn ve Tank-Girl gibi çizgi romanların yaratıcısı Jamie Hewlett'in önderliğinde kurulmuş olan Dünya'nin ilk sanal müzik grubud… Devamını oku
EN Gorillaz is a British virtual band created in 1998 by musician Damon Albarn and artist Jamie Hewlett. Canonically speaking, Murdoc Niccals formed the band. The band currently consists of four animated members: 2-D (lead vocals, keyboar… read more
TR İngiliz müzik grubu Blur'un solisti Damon Albarn ve Tank-Girl gibi çizgi romanların yaratıcısı Jamie Hewlett'in önderliğinde kurulmuş olan Dünya'nin ilk sanal müzik grubudur. Grup ilk albümlerini 2001 yılında çıkarmış… Devamını oku
EN Especially if your audio or video file contains industry-specific jargon, specific proper nouns, or familiarity with the speaking style of the speakers
TR Özellikle ses veya video dosyanız sektöre özgü jargon içeriyorsa, belirli uygun isimler, veya hoparlörlerin konuşma tarzına aşinalık
inglês | turco |
---|---|
style | tarz |
video | video |
with | uygun |
audio | ses |
specific | özgü |
or | veya |
EN Re-purpose speaking content in minutes. Great talks are an excellent source of material you can share in whole or in part.
TR Dakikalar içinde yeniden amaca uygun konuşma içeriği. Büyük görüşmeler tamamen veya kısmen paylaşabileceğiniz mükemmel bir malzeme kaynağıdır.
inglês | turco |
---|---|
content | içeriği |
minutes | dakikalar |
source | kaynağı |
material | malzeme |
share | paylaş |
re | yeniden |
purpose | amaca |
or | veya |
in | içinde |
excellent | mükemmel |
of | bir |
EN If we are nervous about speaking up directly, we can send a private message to the chair or another member in the meeting about the incident and ask if they could speak up and address it
TR Doğrudan konuşma konusunda gerginsek, başkana veya toplantıdaki başka bir üyeye olay hakkında özel bir mesaj gönderebilir ve konuşup konuşamayacaklarını sorabiliriz
inglês | turco |
---|---|
directly | doğrudan |
meeting | toplantı |
incident | olay |
member | üyeye |
message | mesaj |
and | ve |
or | veya |
about | hakkında |
the | başka |
EN In some cases, it may be best to temporarily cut off contact with the member who is making us uncomfortable. Speaking with another member may help us to make that decision.
TR Bazı durumlarda, bizi rahatsız eden üyeyle geçici olarak teması kesmek en iyisi olabilir. Başka bir üyeyle konuşmak bu kararı vermemize yardımcı olabilir.
inglês | turco |
---|---|
cases | durumlarda |
contact | temas |
uncomfortable | rahatsız |
decision | karar |
best | en |
help | yardımcı |
off | bir |
us | bizi |
be | olabilir |
may | bu |
some | bazı |
temporarily | geçici olarak |
the | başka |
EN Voice-overs in multiple languages by professional, native-speaking voice talent
TR Profesyonel ana dil konuşuru seslendirme sanatçıları tarafından birden fazla dilde seslendirme
inglês | turco |
---|---|
languages | dil |
professional | profesyonel |
multiple | birden fazla |
by | tarafından |
EN We work with professional, native-speaking voice actors to record your texts.
TR Metinlerinizi kaydetmek için profesyonel, ana dil konuşuru seslendirme sanatçılarıyla çalışırız.
inglês | turco |
---|---|
professional | profesyonel |
to | için |
EN Now foreign audiences will be able to view and appreciate your video in their native language, catching every detail easily and naturally, as we only use native-speaking translators and voice talent.
TR Artık yabancı izleyiciler videonuzu kendi dillerinde izleyip takdir edebilir ve yalnızca ana dil konuşuru çevirmen ve ses sanatçıları kullandığımızdan, her detayı kolay ve doğal bir şekilde yakalayabilir.
inglês | turco |
---|---|
naturally | doğal |
foreign | yabancı |
now | artık |
easily | kolay |
your video | videonuzu |
voice | ses |
to | her |
and | ve |
be | edebilir |
in | bir |
EN Why I live in mortal dread of public speaking
TR Toplum önünde konuşma korkusuyla yaşamak
EN Internet and Technology Addicts Anonymous
TR Adsız İnternet ve Teknoloji Bağımlıları
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
technology | teknoloji |
addicts | bağımlıları |
Mostrando 50 de 50 traduções