EN The organisational structure of political parties must follow democratic principles, and political parties are expected to commit to the democratic state
"social democratic party" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
social | ağ iletişim paylaşım sosyal sosyal medya toplumsal web web sitesi çevrimiçi |
democratic | demokratik |
party | alan ile ortaklarımız parti partisi taraf yer |
EN The organisational structure of political parties must follow democratic principles, and political parties are expected to commit to the democratic state
TR Siyasi partiler kurulurken demokratik ilkelerin izlenmesi gerekiyor, partilerden, demokratik devlet değerlerini kabul etmeleri bekleniyor
inglês | turco |
---|---|
political | siyasi |
parties | partiler |
must | gerekiyor |
democratic | demokratik |
state | devlet |
the | kabul |
EN The party: SPD Social Democratic Party of Germany
TR Parti adı: SPD Sosyal Demokrat Parti
inglês | turco |
---|---|
party | parti |
social | sosyal |
spd | spd |
EN Following the victory of the Social Democratic Party of Germany (SPD) in the Bundestag election of September 2021, he has succeeded in forming a coalition of the Social Democrats with the Greens and the liberal FDP.
TR Scholz, Almanya Sosyal Demokrat Partisi‘nin (SPD) Eylül 2021’de yapılan genel seçimlerdeki başarısının ardından sosyal demokratlar, yeşiller ve liberal FDP arasında bir koalisyon kurmayı başardı.
inglês | turco |
---|---|
social | sosyal |
september | eylül |
greens | yeşiller |
spd | spd |
germany | almanya |
and | ve |
a | bir |
the | arasında |
EN Now the new chancellor is named Olaf Scholz, and he is a member of the Social Democratic Party of Germany (SPD) – a surprise outcome that hardly anyone would have believed possible just a few weeks before the election
TR Şimdi yeni şansölyenin adı Olaf Scholz, ve SPD üyesi; seçimlere sadece birkaç hafta kala pek kimsenin inanmadığı bir sürpriz
inglês | turco |
---|---|
scholz | scholz |
spd | spd |
new | yeni |
and | ve |
member | üyesi |
a | birkaç |
the | sadece |
EN Die Linke is the democratic successor to the former Social Unity Party of Germany in the GDR.
TR Sol Parti (Die Linke) Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nin iktidar partisi Almanya Sosyalist Birlik Partisi’nin devamı niteliğindeki demokratik bir siyasi parti.
inglês | turco |
---|---|
democratic | demokratik |
germany | almanya |
party | parti |
EN The party: CDU / CSU Christian Democratic Union of Germany / Christian-Social Union
TR Parti adı: CDU / CSU Hristiyan Demokrat Birlik / Hristiyan Sosyal Birlik
inglês | turco |
---|---|
party | parti |
cdu | cdu |
csu | csu |
social | sosyal |
EN Friedrich-Ebert-Stiftung, a foundation affiliated with the Social Democratic Party of Germany (SPD), estimates that 50,000 of the roughly one million refugees in Germany may wish to pursue a course of study
TR SPD’ye yakın Friedrich Ebert Vakfı’nın tahminlerine göre sayıları yaklaşık bir milyona yaklaşan mülteciler içinde akademik eğitim almak isteyenlerin sayısının 50.000’i bulabileceği tahmin ediliyor
inglês | turco |
---|---|
foundation | vakfı |
refugees | mülteciler |
course | eğitim |
in | içinde |
with | göre |
EN Description: View Alli rae, rachael madori - midnight exposed pool party - real floozy party hd as completely free. BDSM porn xxx Alli rae, rachael madori - midnight exposed pool party - real floozy party video.
TR Açıklama: Alli rae, rachael madori - gece yarısı maruz havuz partisi - gerçek hoppa parti hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx Alli rae, rachael madori - gece yarısı maruz havuz partisi - gerçek hoppa parti video.
inglês | turco |
---|---|
description | açıklama |
exposed | maruz |
pool | havuz |
real | gerçek |
hd | hd |
as | olarak |
completely | tamamen |
bdsm | bdsm |
free | ücretsiz |
video | video |
party | parti |
view | görüntüle |
porn | porno |
xxx | xxx |
EN Alongside the SPD (25.7 percent of the vote), the alliance includes the Greens and the Free Democratic Party (FDP), which had won 14.8 and 11.5 percent of the vote in September respectively
TR Oyların yüzde 25,7’sini alan SPD’nin yanı sıra Birlik 90/Yeşiller (%14,8) ve FDP ( %11,5) hükümette yer alıyor
inglês | turco |
---|---|
alongside | yanı sıra |
percent | yüzde |
greens | yeşiller |
and | ve |
EN Finance Minister Christian Lindner has been Federal Chair of the Free Democratic Party (FDP) since 2013
TR Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock Dışişleri Bakanlığı’nın başına geçen ilk kadın oldu
inglês | turco |
---|---|
since | ilk |
of | başına |
EN Democratic Party groups in Australia | Meetup
TR Türkiye ülkesinde Demokratik Parti grupları | Meetup
inglês | turco |
---|---|
democratic | demokratik |
party | parti |
meetup | meetup |
in | ülkesinde |
groups | grupları |
EN Find out what's happening in Democratic Party Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
TR Dünya genelindeki Demokratik Parti Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
inglês | turco |
---|---|
democratic | demokratik |
party | parti |
world | dünya |
start | başlayın |
near | yakın |
in | genelindeki |
find out | öğrenin |
meetup | meetup |
and | ve |
EN Entertainment Event Party planner Event agency Party supplies Birthday Party Brown Calendar Event management Event company Events Event planner Celebration Holiday
TR Eğlence Etkinlik Parti planlayıcısı, organizatör Etkinlik ajansı Parti malzemeleri Doğum günü Parti Kahverengi Takvim Olay yönetimi Etkinlik şirketi Etkinlikler Olay planlayıcısı Kutlama Tatil
inglês | turco |
---|---|
entertainment | eğlence |
party | parti |
agency | ajans |
birthday | doğum |
calendar | takvim |
management | yönetimi |
holiday | tatil |
company | şirketi |
events | etkinlikler |
celebration | kutlama |
event | etkinlik |
EN First and third party cookies: First party cookies are the cookies used by our site. Third party cookies are cookies set-up on your computer outside of our site.
TR Birinci ve üçüncü kişi çerezler: Birinci kişi çerezler sitemiz tarafından kullanılan çerezlerdir. Üçüncü kişi çerezler ise sitemiz haricinde bilgisayarınıza kurulan çerezlerdir.
inglês | turco |
---|---|
party | taraf |
computer | bilgisayar |
cookies | çerezler |
first | birinci |
by | tarafından |
third | üçüncü |
and | ve |
used | kullanılan |
EN TRX is a base layer public blockchain OS, governed by a community with democratic elections
TR TRX bir baz katman açık blockchain işletim sistemidir ve topluluk tarafından demokratik seçimlerle yönetilir
inglês | turco |
---|---|
trx | trx |
base | baz |
public | açık |
community | topluluk |
democratic | demokratik |
blockchain | blockchain |
by | tarafından |
a | bir |
EN This way, we strive to contribute to a liberal, democratic and prospering Turkey for all citizens.
TR Böylece, tüm vatandaşlar için liberal, demokratik ve gelişen bir Türkiye'ye katkıda bulunmak için çabalıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
democratic | demokratik |
and | ve |
all | tüm |
to | böylece |
a | bir |
for | için |
contribute | katkı |
EN Turkey’s civic space has lately been shrinking due to the tense political climate and the deterioration of the democratic institutions
TR Mülteci sorunu, AB-Türkiye ilişkilerinin gündeminde üst sıralarda yer alıyor
inglês | turco |
---|---|
to | üst |
of | yer |
EN The Federal Republic of Germany lies in the heart of Europe and is a cosmopolitan, democratic country with a great tradition and a lively present. Facts and figures at a glance.
TR Federal Almanya Cumhuriyeti Avrupa’nın merkezinde yer alıyor; dünyaya açık demokratik bir ülke olan Almanya’nın geleneği güçlü ve bugünü hareketli. Bİr bakIşta Almanya: Rakamlar, olgular, önemlİ bİlgİler.
inglês | turco |
---|---|
federal | federal |
republic | cumhuriyeti |
democratic | demokratik |
and | ve |
germany | almanya |
country | ülke |
EN This report aims at improving innovation, urban data collection and analysis, and open data capacities in democratic civic governance in Turkey.
TR Rapor, Türkiye’deki demokratik kent yönetişiminde inovasyon ve kentlerin veri toplama, analiz etme ve herkes için veriyi açma kapasitelerini artırmayı hedeflemektedir.
inglês | turco |
---|---|
report | rapor |
innovation | inovasyon |
urban | kent |
collection | toplama |
democratic | demokratik |
and | ve |
data | veri |
analysis | analiz |
EN NDEF supports projects that strengthen civil society, promote human rights, and encourage the participation of all groups in democratic processes
TR NDEF, sivil toplumu güçlendiren, insan haklarını geliştiren ve tüm grupların demokratik süreçlere katılımını teşvik eden projeleri desteklemektedir
inglês | turco |
---|---|
projects | projeleri |
civil | sivil |
human | insan |
and | ve |
of | ın |
democratic | demokratik |
all | tüm |
groups | grupları |
participation | katılım |
encourage | teşvik |
EN In this way, UNDEF plays a prominent role in complementing the UN's other work—its work with governments—to strengthen democratic governance all over the world.
TR Bu şekilde, UNDEF, BM'nin diğer çalışmalarını --Hükümetlerle olan çalışmalarını- tamamlamada, dünya çapında demokratik yönetişimi güçlendirmek için belirgin bir rol oynamaktadır.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
democratic | demokratik |
strengthen | güçlendirmek |
role | rol |
this | bu |
world | dünya |
the | şekilde |
to | için |
EN The vision of the association is a strong and democratic civil society.
TR Derneğin vizyonu 'güçlü ve demokratik bir sivil toplum'dur.
inglês | turco |
---|---|
vision | vizyonu |
democratic | demokratik |
civil | sivil |
strong | güçlü |
and | ve |
of | in |
a | bir |
EN To support the development of civil society by ensuring more active participation in democratic politics and decision-making processes,
TR Demokratik politika ve karar verme süreçlerine daha etkin katılımını sağlayarak sivil toplumun gelişimini desteklemek,
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
civil | sivil |
society | toplumun |
active | etkin |
democratic | demokratik |
and | ve |
processes | süreçlerine |
participation | katılım |
to support | desteklemek |
decision-making | karar |
EN 12 Principles of Good Democratic Governance Leaflet
TR Avrupa Komisyonu Horizon Çerçeve Programı Çağrıları
EN On one hand, the right to participation implies the right to vote and be elected as an integral part of democratic systems. In this respect, it stands for free, fair, and transparent elections organized periodically at certain time intervals.
TR Katılım hakkı bir yandan demokratik sistemlerin vazgeçilmezi olarak seçme ve seçilme hakkını ifade eder. Bu haliyle katılım hakkı düzenli aralıklarla tekrarlanan, özgür, adil ve şeffaf seçimleri ifade eder.
inglês | turco |
---|---|
participation | katılım |
democratic | demokratik |
fair | adil |
free | özgür |
transparent | şeffaf |
this | bu |
and | ve |
right | hakkını |
respect | bir |
organized | düzenli |
EN Therefore, it is required to set up an open, fair, and democratic mechanism related to the participation process, and also to secure this mechanism legally as a requisite of active and effective participation in decision-making processes
TR Bu nedenle karar verme süreçlerine aktif ve etkili katılım, katılım sürecine dair açık, adil ve demokratik bir mekanizmanın oluşturulmasını ve bu mekanizmanın hukuk yoluyla da garanti altına alınmasını gerektirir
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
fair | adil |
democratic | demokratik |
participation | katılım |
active | aktif |
effective | etkili |
processes | süreçlerine |
this | bu |
therefore | bu nedenle |
and | ve |
process | süreç |
in | da |
a | bir |
decision-making | karar |
to | nedenle |
of | dair |
EN Germany has assumed the presidency of the group of leading democratic economies. Chancellor Scholz has set his sights high.
TR Almanya Başbakanı Scholz göreve gelişinden sonra İtalya’ya ilk ziyaretini yaptı. Scholz ve İtalya Başbakanı Draghi ortak bir eylem planı açıkladı.
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
scholz | scholz |
the | sonra |
leading | bir |
EN TRX is a base layer public blockchain OS, governed by a community with democratic elections
TR TRX bir baz katman açık blockchain işletim sistemidir ve topluluk tarafından demokratik seçimlerle yönetilir
inglês | turco |
---|---|
trx | trx |
base | baz |
public | açık |
community | topluluk |
democratic | demokratik |
blockchain | blockchain |
by | tarafından |
a | bir |
EN We are the world’s lightest blockchain, powered by participants. Using zero knowledge technology, Mina is creating the infrastructure for the secure, democratic future we all deserve.
TR Mina gerçek dünya ile kripto arasında kişisel gizliliği koruyan bir geçit, ve hepimizin hakettiği güvenli, demokratik geleceğin altyapısını kuruyor.
inglês | turco |
---|---|
knowledge | ve |
democratic | demokratik |
future | geleceğin |
mina | mina |
infrastructure | altyapı |
secure | güvenli |
the | kişisel |
EN NDEF supports projects that strengthen civil society, promote human rights, and encourage the participation of all groups in democratic processes
TR NDEF, sivil toplumu güçlendiren, insan haklarını geliştiren ve tüm grupların demokratik süreçlere katılımını teşvik eden projeleri desteklemektedir
inglês | turco |
---|---|
projects | projeleri |
civil | sivil |
human | insan |
and | ve |
of | ın |
democratic | demokratik |
all | tüm |
groups | grupları |
participation | katılım |
encourage | teşvik |
EN In this way, UNDEF plays a prominent role in complementing the UN's other work—its work with governments—to strengthen democratic governance all over the world.
TR Bu şekilde, UNDEF, BM'nin diğer çalışmalarını --Hükümetlerle olan çalışmalarını- tamamlamada, dünya çapında demokratik yönetişimi güçlendirmek için belirgin bir rol oynamaktadır.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
democratic | demokratik |
strengthen | güçlendirmek |
role | rol |
this | bu |
world | dünya |
the | şekilde |
to | için |
EN The vision of the association is a strong and democratic civil society.
TR Derneğin vizyonu 'güçlü ve demokratik bir sivil toplum'dur.
inglês | turco |
---|---|
vision | vizyonu |
democratic | demokratik |
civil | sivil |
strong | güçlü |
and | ve |
of | in |
a | bir |
EN To support the development of civil society by ensuring more active participation in democratic politics and decision-making processes,
TR Demokratik politika ve karar verme süreçlerine daha etkin katılımını sağlayarak sivil toplumun gelişimini desteklemek,
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
civil | sivil |
society | toplumun |
active | etkin |
democratic | demokratik |
and | ve |
processes | süreçlerine |
participation | katılım |
to support | desteklemek |
decision-making | karar |
EN On one hand, the right to participation implies the right to vote and be elected as an integral part of democratic systems. In this respect, it stands for free, fair, and transparent elections organized periodically at certain time intervals.
TR Katılım hakkı bir yandan demokratik sistemlerin vazgeçilmezi olarak seçme ve seçilme hakkını ifade eder. Bu haliyle katılım hakkı düzenli aralıklarla tekrarlanan, özgür, adil ve şeffaf seçimleri ifade eder.
inglês | turco |
---|---|
participation | katılım |
democratic | demokratik |
fair | adil |
free | özgür |
transparent | şeffaf |
this | bu |
and | ve |
right | hakkını |
respect | bir |
organized | düzenli |
EN Therefore, it is required to set up an open, fair, and democratic mechanism related to the participation process, and also to secure this mechanism legally as a requisite of active and effective participation in decision-making processes
TR Bu nedenle karar verme süreçlerine aktif ve etkili katılım, katılım sürecine dair açık, adil ve demokratik bir mekanizmanın oluşturulmasını ve bu mekanizmanın hukuk yoluyla da garanti altına alınmasını gerektirir
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
fair | adil |
democratic | demokratik |
participation | katılım |
active | aktif |
effective | etkili |
processes | süreçlerine |
this | bu |
therefore | bu nedenle |
and | ve |
process | süreç |
in | da |
a | bir |
decision-making | karar |
to | nedenle |
of | dair |
EN The Federal Republic of Germany lies in the heart of Europe and is a cosmopolitan, democratic country with a great tradition and a lively present. Facts and figures at a glance.
TR Federal Almanya Cumhuriyeti Avrupa’nın merkezinde yer alıyor; dünyaya açık demokratik bir ülke olan Almanya’nın geleneği güçlü ve bugünü hareketli. Bİr bakIşta Almanya: Rakamlar, olgular, önemlİ bİlgİler.
inglês | turco |
---|---|
federal | federal |
republic | cumhuriyeti |
democratic | demokratik |
and | ve |
germany | almanya |
country | ülke |
EN The three leading figures of the democratic Belarusian opposition are symbols of the spirit of freedom, he said.
TR Belarus demokratik muhalefetinin önde gelen üç figürünün, özgürlük ruhunun sembolleri olduğunu vurguladı.
inglês | turco |
---|---|
democratic | demokratik |
symbols | sembolleri |
freedom | özgürlük |
the | gelen |
EN Just ten days more, and she would have been in office for longer than Helmut Kohl, who like her was a member of the Christian Democratic Union of Germany (CDU)
TR Sadece on gün daha görevde kalmış olsaydı, yine bir CDU üyesi olan Helmut Kohl’den daha daha uzun görev yapmış olacaktı
inglês | turco |
---|---|
cdu | cdu |
ten | on |
she | bir |
member | üyesi |
longer | daha uzun |
the | gün |
more | daha |
EN A major indicator for the democratic development of a country is the level of freedom of expression which is always reflected in a free press
TR Bir ülkenin demokratik gelişiminin merkezi bir ölçütü, özgür bir basına da yansıyan ifade özgürlüğü derecesi
inglês | turco |
---|---|
democratic | demokratik |
expression | ifade |
country | ülkenin |
free | özgür |
freedom | özgürlüğü |
in | da |
a | bir |
EN Parties whose democratic ethos is in doubt can be prohibited on the application of the Federal Government
TR Demokratik yaklaşımlarından şüphe duyulan partiler, federal hükümetin talebi üzerine yasaklanabiliyor
inglês | turco |
---|---|
parties | partiler |
democratic | demokratik |
federal | federal |
on | üzerine |
EN This is why the level of freedom enjoyed by the press is often seen as an indicator of how democratic a state is
TR Bu nedenle de basın özgürlüğü düzeyi çoğu zaman, bir ülkenin demokratikliğinin önemli bir göstergesi olarak algılanıyor
inglês | turco |
---|---|
level | düzeyi |
press | basın |
freedom | özgürlüğü |
this | bu |
the | çoğu |
a | bir |
EN The programme “Dialog macht Schule" (Dialogue Catches On) helps schoolchildren to develop democratic thinking and action
TR “Diyalog Okulu” öğrencilere demokratik düşünme ve bu ilke doğrultusunda hareket etme becerisi geliştirmelerinde destek oluyor
EN The importance of such a revitalisation is frequently underestimated, although it is essential for the self-affirmation of democratic societies
TR Bu tür bir yeniden canlandırmanın önemi sıklıkla hafife alınsa da demokratik toplumların kendi nitelikleriyle var olabilmeleri açısından da vazgeçilmezdir
inglês | turco |
---|---|
democratic | demokratik |
importance | önemi |
such | bu |
a | bir |
EN GraduateGetting AroundGlobalization and Democratic Governance (GLODEM)
TR Fenerin Işığına DoğruFen ve Mühendislik Bilimleri Enstitüsü
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
EN Supports the responsible and human-centric development and use of AI in a manner consistent with human rights, fundamental freedoms, and shared democratic values.
TR Yapay zekanın insan hakları, temel özgürlükler ve ortak demokratik değerlerle uyumlu, sorumlu ve insan merkezli bir şekilde geliştirilmesini ve kullanılmasını destekler.
inglês | turco |
---|---|
supports | destekler |
responsible | sorumlu |
use | kullan |
human | insan |
shared | ortak |
democratic | demokratik |
rights | hakları |
and | ve |
the | şekilde |
EN Third-party cookies are placed by another company, including service providers, social media platforms and third-party advertising companies
TR Üçüncü taraf çerezler hizmet sağlayıcılar, sosyal medya platformları ve üçüncü taraf reklam şirketleri dahil bir başka şirket tarafından yerleştirilir
inglês | turco |
---|---|
another | başka |
including | dahil |
service | hizmet |
providers | sağlayıcılar |
advertising | reklam |
party | taraf |
cookies | çerezler |
and | ve |
companies | şirketleri |
company | şirket |
by | tarafından |
platforms | platformlar |
third | üçüncü |
social | sosyal |
media | medya |
EN Third-party cookies are placed by another company, including service providers, social media platforms and third-party advertising companies
TR Üçüncü taraf çerezler hizmet sağlayıcılar, sosyal medya platformları ve üçüncü taraf reklam şirketleri dahil bir başka şirket tarafından yerleştirilir
inglês | turco |
---|---|
another | başka |
including | dahil |
service | hizmet |
providers | sağlayıcılar |
advertising | reklam |
party | taraf |
cookies | çerezler |
and | ve |
companies | şirketleri |
company | şirket |
by | tarafından |
platforms | platformlar |
third | üçüncü |
social | sosyal |
media | medya |
EN Third-party cookies are placed by another company, including service providers, social media platforms and third-party advertising companies
TR Üçüncü taraf çerezler hizmet sağlayıcılar, sosyal medya platformları ve üçüncü taraf reklam şirketleri dahil bir başka şirket tarafından yerleştirilir
inglês | turco |
---|---|
another | başka |
including | dahil |
service | hizmet |
providers | sağlayıcılar |
advertising | reklam |
party | taraf |
cookies | çerezler |
and | ve |
companies | şirketleri |
company | şirket |
by | tarafından |
platforms | platformlar |
third | üçüncü |
social | sosyal |
media | medya |
EN Third-party cookies are placed by another company, including service providers, social media platforms and third-party advertising companies
TR Üçüncü taraf çerezler hizmet sağlayıcılar, sosyal medya platformları ve üçüncü taraf reklam şirketleri dahil bir başka şirket tarafından yerleştirilir
inglês | turco |
---|---|
another | başka |
including | dahil |
service | hizmet |
providers | sağlayıcılar |
advertising | reklam |
party | taraf |
cookies | çerezler |
and | ve |
companies | şirketleri |
company | şirket |
by | tarafından |
platforms | platformlar |
third | üçüncü |
social | sosyal |
media | medya |
EN Third-party cookies are placed by another company, including service providers, social media platforms and third-party advertising companies
TR Üçüncü taraf çerezler hizmet sağlayıcılar, sosyal medya platformları ve üçüncü taraf reklam şirketleri dahil bir başka şirket tarafından yerleştirilir
inglês | turco |
---|---|
another | başka |
including | dahil |
service | hizmet |
providers | sağlayıcılar |
advertising | reklam |
party | taraf |
cookies | çerezler |
and | ve |
companies | şirketleri |
company | şirket |
by | tarafından |
platforms | platformlar |
third | üçüncü |
social | sosyal |
media | medya |
Mostrando 50 de 50 traduções