EN PC Tedarik company owner Islam CALIK: Until today, ISAF Exhibition has been a driving force or a strong wind activating the existing force and potential during periods when the industry is stable or in recession
EN PC Tedarik company owner Islam CALIK: Until today, ISAF Exhibition has been a driving force or a strong wind activating the existing force and potential during periods when the industry is stable or in recession
TR PC Tedarik şirket sahibi İslam ÇALIK; ISAF Fuarı bugüne kadar, Sektörün stabil olduğu ya da durgunluk yaşadığı dönemlerde mevcut gücün ve potansiyelin yeniden hareketlenmesini sağlayan itici güç veya kuvvetli bir rüzgar olmuştur
inglês | turco |
---|---|
wind | rüzgar |
industry | sektör |
pc | pc |
company | şirket |
and | ve |
in | da |
owner | sahibi |
is | olduğu |
or | veya |
EN You are the driving force behind our mission to save as many resources as possible out of landfills. We’re providing tools, parts, and the platform designed to foster repair – but you’re the one who actually makes the change.
TR Atık alanlarına olabildiği kadar az sayıda cihaz yollama misyonumuzun arkasındaki itici güç sensin. Biz aletleri ve parçaları sizlere sunuyoruz, tamiri teşvik ediyoruz ancak bunu yapıp fark yaratacak olan sensin.
inglês | turco |
---|---|
behind | arkasındaki |
and | ve |
to | kadar |
you | sizlere |
EN Since 2001, SteelSeries has been a driving force of esports and professional gaming
TR SteelSeries, 2001’den beri espor ve profesyonel oyunculuğun itici gücü olmaya devam ediyor
inglês | turco |
---|---|
esports | espor |
professional | profesyonel |
steelseries | steelseries |
and | ve |
EN ? Driving comfort ? Acoustic pack ? Many driving aids with Surround Rear Vision technology ? 8 ?touch screen with connected radio Well-being and practicality for everyday efficiency.
TR ? Sürüş konforu ? Akustik paketi ? Kuşatmalı Arka Görüş teknolojisi ile birçok sürüş yardımcısı ? Radyoya bağlı ile 8 ?dokunmatik ekran Günlük etkinlik için esenlik ve pratiklik.
inglês | turco |
---|---|
comfort | konforu |
pack | paketi |
rear | arka |
technology | teknolojisi |
screen | ekran |
everyday | günlük |
connected | bağlı |
and | ve |
for | için |
many | çok |
with | ile |
vision | görüş |
EN If you are a Tourist / Visitor, Driving License from Country of Origin, International Driving Permit, Copy of Passport and Copy of Visit Visa.
TR Turist / Ziyaretçi, Menşe Ülkesinden Sürücü Belgesi, Uluslararası Sürüş İzni, Pasaport Kopyası ve Ziyaret Vizesi Kopyasıysanız.
inglês | turco |
---|---|
tourist | turist |
visitor | ziyaretçi |
visit | ziyaret |
driving | sürücü |
international | uluslararası |
passport | pasaport |
and | ve |
EN Should have prior driving experience. It would be better if he/she is well aware of Alfa Romeo driving techniques and tips.
TR Dubai'deki Alfa Romeo araç kiralama şirketinin geçmişine ve incelemelerine bir göz atın.
inglês | turco |
---|---|
alfa | alfa |
romeo | romeo |
and | ve |
she | bir |
EN Should have prior driving experience. It would be better if he/she is well aware of Aston Martin driving techniques and tips.
TR Dubai'deki Aston Martin araç kiralama şirketinin geçmişine ve incelemelerine bir göz atın.
inglês | turco |
---|---|
martin | martin |
and | ve |
she | bir |
EN Should have prior driving experience. It would be better if he/she is well aware of Chrysler driving techniques and tips.
TR Dubai'deki Chrysler araç kiralama şirketinin geçmişine ve incelemelerine bir göz atın.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
she | bir |
EN For tourists visiting the UAE, a copy of your Passport, Visit Visa and Home Country Driving License and an International Driving Permit (IDP) are required to rent a car.
TR BAE'yi ziyaret eden turistler için , bir araba kiralamak için Pasaportunuzun, Ziyaret Vizenizin ve Ülke Ehliyetinizin bir kopyası ve Uluslararası Sürüş İzni (IDP) gereklidir.
inglês | turco |
---|---|
tourists | turistler |
required | gereklidir |
international | uluslararası |
car | araba |
of | in |
rent | kiralamak |
a | bir |
and | ve |
visit | ziyaret |
EN Passport holders of GCC, UK, Canada, US and a few other countries can rent a car with just their Home Country Driving License whereas tourists from other countries need to carry an International Driving Permit.
TR GCC, İngiltere, Kanada, ABD ve diğer birkaç ülkenin pasaport sahipleri, yalnızca Kendi Ülkeleri Ehliyetiyle bir araba kiralayabilirken, diğer ülkelerden gelen turistlerin Uluslararası Sürüş İzni taşıması gerekir.
inglês | turco |
---|---|
holders | sahipleri |
canada | kanada |
country | ülkenin |
passport | pasaport |
international | uluslararası |
other | diğer |
us | abd |
car | araba |
and | ve |
a | birkaç |
EN Should have prior driving experience. It would be better if he/she is well aware of Fiat driving techniques and tips.
TR Dubai'deki Fiat araç kiralama şirketinin geçmişine ve incelemelerine bir göz atın.
inglês | turco |
---|---|
fiat | fiat |
and | ve |
she | bir |
EN Should have prior driving experience. It would be better if he/she is well aware of Honda driving techniques and tips.
TR Dubai'deki Honda araç kiralama şirketinin geçmişine ve incelemelerine bir göz atın.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
she | bir |
EN Should have prior driving experience. It would be better if he/she is well aware of Infiniti driving techniques and tips.
TR Dubai'deki Infiniti araç kiralama şirketinin geçmişine ve incelemelerine bir göz atın.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
she | bir |
EN Should have prior driving experience. It would be better if he/she is well aware of Isuzu driving techniques and tips.
TR Dubai'deki Isuzu araç kiralama şirketinin geçmişine ve incelemelerine bir göz atın.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
she | bir |
EN Should have prior driving experience. It would be better if he/she is well aware of JAC driving techniques and tips.
TR Dubai'deki JAC araç kiralama şirketinin geçmişine ve incelemelerine bir göz atın.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
she | bir |
EN Should have prior driving experience. It would be better if he/she is well aware of Jeep driving techniques and tips.
TR Dubai'deki Jeep araç kiralama şirketinin geçmişine ve incelemelerine bir göz atın.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
she | bir |
EN Should have prior driving experience. It would be better if he/she is well aware of MG driving techniques and tips.
TR Dubai'deki MG araç kiralama şirketinin geçmişine ve incelemelerine bir göz atın.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
she | bir |
EN Should have prior driving experience. It would be better if he/she is well aware of Mitsubishi driving techniques and tips.
TR İmzalamadan önce sözleşmeyi okuyun
inglês | turco |
---|---|
and | okuyun |
it | önce |
EN Should have prior driving experience. It would be better if he/she is well aware of Peugeot driving techniques and tips.
TR Dubai'deki Peugeot araç kiralama şirketinin geçmişine ve incelemelerine bir göz atın.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
she | bir |
EN Should have prior driving experience. It would be better if he/she is well aware of Suzuki driving techniques and tips.
TR Dubai'deki Suzuki araç kiralama şirketinin geçmişine ve incelemelerine bir göz atın.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
she | bir |
EN Must be aware of the driving techniques and the specifications while driving a Rolls Royce.
TR Dubai'deki Rolls Royce araç kiralama şirketinin geçmişine ve incelemelerine hızlıca göz atın.
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
and | ve |
rolls | rolls |
royce | royce |
the | araç |
EN Should have prior driving experience. It would be better if he/she is well aware of Toyota driving techniques and tips.
TR Dubai'deki Toyota araç kiralama şirketinin geçmişine ve incelemelerine bir göz atın.
inglês | turco |
---|---|
toyota | toyota |
and | ve |
she | bir |
EN ? Driving comfort ? Acoustic pack ? Many driving aids with Surround Rear Vision technology ? 8 ?touch screen with connected radio Well-being and practicality for everyday efficiency.
TR ? Sürüş konforu ? Akustik paketi ? Kuşatmalı Arka Görüş teknolojisi ile birçok sürüş yardımcısı ? Radyoya bağlı ile 8 ?dokunmatik ekran Günlük etkinlik için esenlik ve pratiklik.
inglês | turco |
---|---|
comfort | konforu |
pack | paketi |
rear | arka |
technology | teknolojisi |
screen | ekran |
everyday | günlük |
connected | bağlı |
and | ve |
for | için |
many | çok |
with | ile |
vision | görüş |
EN ? Driving comfort ? Acoustic pack ? Many driving aids with Surround Rear Vision technology ? 8 ?touch screen with connected radio Well-being and practicality for everyday efficiency.
TR ? Sürüş konforu ? Akustik paketi ? Kuşatmalı Arka Görüş teknolojisi ile birçok sürüş yardımcısı ? Radyoya bağlı ile 8 ?dokunmatik ekran Günlük etkinlik için esenlik ve pratiklik.
inglês | turco |
---|---|
comfort | konforu |
pack | paketi |
rear | arka |
technology | teknolojisi |
screen | ekran |
everyday | günlük |
connected | bağlı |
and | ve |
for | için |
many | çok |
with | ile |
vision | görüş |
EN Rate Limiting protects against denial-of-service attacks, brute-force password attempts, and other types of abusive behavior targeting the application layer.
TR Hız Sınırlama, hizmet reddi saldırılarına, kaba kuvvet saldırısıyla parola denemelerine ve uygulama katmanını hedefleyen diğer kötü niyetli davranışlarına karşı koruma sağlar.
inglês | turco |
---|---|
password | parola |
and | ve |
other | diğer |
behavior | davranış |
layer | katmanı |
service | hizmet |
application | uygulama |
EN Put applications behind on-premise hardware, and then force users through a VPN to secure their traffic
TR Uygulamaları şirket içi donanımın arkasına yerleştirin ve ardından kullanıcıları, VPN üzerinden trafiklerinin güvenliğini sağlamaya zorlayın
inglês | turco |
---|---|
hardware | donanım |
vpn | vpn |
secure | güvenli |
users | kullanıcıları |
applications | uygulamalar |
and | ve |
EN Elsevier also leads a communications task force of publishers and partners to boost the visibility of Research4Life
TR Elsevier, Research4Life'ın görünürlüğünü artırmak için yayıncılar ve ortaklardan oluşan bir iletişim birliğine de öncülük etmektedir
inglês | turco |
---|---|
communications | iletişim |
boost | artırmak |
elsevier | elsevier |
and | ve |
visibility | görünürlüğünü |
of | in |
a | bir |
to | için |
EN Only a valid Belgian court order can force us to release data
TR Sadece geçerli bir Belçika mahkeme kararı bizi veri yayınlamaya zorlayabilir
inglês | turco |
---|---|
valid | geçerli |
court | mahkeme |
data | veri |
us | bizi |
a | bir |
only | sadece |
EN Cylinder impact resistance and wear – Hydraulic cylinders protected with Eatonite anti-corrosion laser cladding can withstand impact up to 24 foot pounds of force without cracking
TR Silindir darbe gerilim dayanımı aşınma – Eatonite korozyon önleyici lazer kaplamayla korunan hidrolik silindirler, çatlama olmaksızın 24 fut-libreye varan darbelere dayanabilir
EN • Force to connect below specifications requirement
TR • Teknik özellik gereksinimlerinin altında bağlama kuvveti gerekliliği
EN Successful dispersion requires targeted force in order to separate agglomerated particles
TR Başarılı bir dispersiyon için yönlenimli kuvvetler gerekir; böylece topaklanan parçalar tekrar ayrılabilir
inglês | turco |
---|---|
requires | gerekir |
separate | ayrı |
successful | başarılı |
to | böylece |
in | için |
EN Currently trending are Venge.io, Bullet Force Multiplayer and Rabbids Wild Race.
TR Şu anda trend olan Venge.io, Bullet Force Multiplayer ve Rabbids Wild Race.
inglês | turco |
---|---|
trending | trend |
are | olan |
and | ve |
EN Solutions for pressure, temperature, force and level measurement, flow measurement, calibration and SF6 gas solutions from WIKA are an integral component of our customers' business processes.
TR WIKA'nın basınç, sıcaklık, kuvvet ve seviye ölçümü, akış ölçümü, kalibrasyon ve SF6 gaz çözümleri, müşterilerimizin iş süreçlerinin ayrılmaz bir parçasıdır.
inglês | turco |
---|---|
temperature | sıcaklık |
level | seviye |
gas | gaz |
pressure | basınç |
flow | akış |
solutions | çözümleri |
our customers | müşterilerimizin |
and | ve |
of | bir |
EN Solutions for pressure, temperature, force and level measurement, flow measurement, calibration and SF6 gas solutions from WIKA are an integral component of our customers' business processes.
TR WIKA'nın basınç, sıcaklık, kuvvet ve seviye ölçümü, akış ölçümü, kalibrasyon ve SF6 gaz çözümleri, müşterilerimizin iş süreçlerinin ayrılmaz bir parçasıdır.
inglês | turco |
---|---|
temperature | sıcaklık |
level | seviye |
gas | gaz |
pressure | basınç |
flow | akış |
solutions | çözümleri |
our customers | müşterilerimizin |
and | ve |
of | bir |
EN Solutions for pressure, temperature, force and level measurement, flow measurement, calibration and SF6 gas solutions from WIKA are an integral component of our customers' business processes.
TR WIKA'nın basınç, sıcaklık, kuvvet ve seviye ölçümü, akış ölçümü, kalibrasyon ve SF6 gaz çözümleri, müşterilerimizin iş süreçlerinin ayrılmaz bir parçasıdır.
inglês | turco |
---|---|
temperature | sıcaklık |
level | seviye |
gas | gaz |
pressure | basınç |
flow | akış |
solutions | çözümleri |
our customers | müşterilerimizin |
and | ve |
of | bir |
EN Rather than apply brute computing force, Mina uses advanced cryptography and recursive zk-SNARKs to deliver true decentralization at scale.
TR Mina, salt hesaplama gücü kullanmak yerine gelişmiş kriptografi ve tekrarlı zk-SNARK'lar ile ölçeklendirebilir merkeziyetsizlik sunuyor.
inglês | turco |
---|---|
computing | hesaplama |
cryptography | kriptografi |
deliver | sunuyor |
mina | mina |
advanced | gelişmiş |
and | ve |
to | ile |
EN But rather than apply brute computing force, Mina uses advanced cryptography and recursive zk-SNARKs.
TR Mina, salt bilgisayar gücü kullanmak yerine gelişmiş kriptografi ve yenilenen zk-SNARKlar ile bu hedefleri gerçekleştirir.
inglês | turco |
---|---|
computing | bilgisayar |
cryptography | kriptografi |
mina | mina |
advanced | gelişmiş |
and | ve |
EN If any provision of this Agreement is declared by a court of competent jurisdiction to be invalid, illegal, or unenforceable, such a provision shall be severed from the Agreement and the other provisions shall remain in full force and effect.
TR Bu Sözleşmenin herhangi bir hükmünün yetkili bir yargı makamınca geçersiz, yasa dışı veya uygulanamaz olduğuna dair karar verilmesi halinde söz konusu hüküm Sözleşmeden çıkarılır ve diğer hükümler tam olarak yürürlükte kalır.
inglês | turco |
---|---|
invalid | geçersiz |
other | diğer |
provisions | hükümler |
full | tam |
and | ve |
this | bu |
in | halinde |
or | veya |
any | herhangi |
a | bir |
EN Regulation Amending the Wage Guarantee Fund Regulation (“Amendment Regulation”) has entered into force after being published in Official Gazette dated 30 September 2021 and numbered 31614.
TR Ücret Garanti Fonu Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (“Değişiklik Yönetmeliği”) 30 Eylül 2021 tarih ve 31614 sayılı Resmî Gazete?de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
EN Pursuant to article 2 of the Amendment Regulation, in order for employee’s 3 months’ wages to be paid, the employee is required to apply to the Turkish Employment Agency (“Agency”) in person, except in cases of force majeure.
TR Değişiklik Yönetmeliği’nin 2. maddesi uyarınca işçinin 3 aylık ücret alacağının ödenebilmesi için yapacağı başvuruda mücbir hâller dışında işçinin Türkiye İş Kurumu’na (“Kurum”) şahsen müracaatı aranmaktadır.
EN Before Buddy, we couldn’t get our daughter interested in learning English. Now she is happy to play with Buddy every day. We don't have to force her, she just loves it.
TR Buddy'den önce kızımızın İngilizce'ye hiç ilgisi yoktu, ne yapacağımızı bilmiyorduk. Şimdi Buddy ile her gün zaman geçiriyor, onu zorlamamız gerekmiyor çünkü Buddy'i çok seviyor.
inglês | turco |
---|---|
before | önce |
now | zaman |
day | gün |
EN How to force restart the iPhone 7
TR iPhone 7'yi manüel olarak yeniden başlatma
inglês | turco |
---|---|
iphone | iphone |
EN 1163" which came into force in 1969
TR maddesinde yer alan “Devlet, kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri alır” ifadesi ve devamında 1969 yılında yürürlüğe giren “1163 sayılı Kooperatifler Kanunu” ile önemli bir ilerleme kaydetmiştir
inglês | turco |
---|---|
in | yılında |
which | ve |
EN At the same time, standards by the Financial Action Task Force (FATF) which governments apply, are sometimes misused to harm civil society
TR Aynı zamanda, hükümetlerin uyguladığı Mali Eylem Görev Gücü (FATF) standartları, bazen sivil topluma zarar vermek için kötüye kullanılıyor
inglês | turco |
---|---|
time | zamanda |
financial | mali |
action | eylem |
task | görev |
sometimes | bazen |
harm | zarar |
civil | sivil |
society | topluma |
standards | standartları |
are | vermek |
to | için |
the | aynı |
EN The women's rights movement and the LGBTI + movement, which are concurrent with all the differences of society and turned into a mainstream force, have repeatedly reminded us that the Convention and its values cannot be compromised
TR Toplumun tüm farklılıklarını kesen ve ana-akım bir güce dönüşen kadın hakları hareketi ve LGBTİ+ hareketi Sözleşme ve değerlerinden taviz verilemeyeceğini defalarca bize hatırlattı
inglês | turco |
---|---|
movement | hareketi |
society | toplumun |
rights | hakları |
and | ve |
all | tüm |
us | bize |
EN The legislation in force requires a certain amount of transparency from the media
TR Mevcut mevzuat medyadan belli bir miktar şeffaflık talep ediyor
inglês | turco |
---|---|
certain | belli |
transparency | şeffaflık |
amount | bir |
EN When you’re out to set a higher standard, you need a tablet that’s not only rugged, but also smart, and tailored to your way of working. One that doesn’t force you to adjust your process or goals to accommodate the limits of its own abilities.
TR Daha yüksek bir standart için sadece dayanıklı değil, aynı zamanda akıllı ve çalışma şeklinize uyan bir tablete ihtiyaç duyarsınız. Ona uyum sağlamak için yöntem veya hedeflerinizi değiştirmeye zorlamayan bir tablete.
inglês | turco |
---|---|
standard | standart |
way | yöntem |
rugged | dayanıklı |
smart | akıllı |
when | zamanda |
higher | daha yüksek |
working | iş |
the | aynı |
need | ihtiyaç |
or | veya |
to | sağlamak |
and | ve |
of | in |
EN By clicking or tapping a button that shows that you have agreed to this Agreement, by putting a document about this Agreement into force or by using the Services you are indicating that you agree to this Agreement.
TR Bu Sözleşmeyi kabul ettiğinizi gösteren bir düğmeye tıklayarak veya dokunarak, bu Sözleşme ile ilgili bir belgeyi yürürlüğe koyarak veya Hizmetleri kullanarak bu Sözleşmeyi kabul ettiğinizi belirtmiş olursunuz.
inglês | turco |
---|---|
document | belgeyi |
services | hizmetleri |
by clicking | tıklayarak |
about | ilgili |
this | bu |
agreement | sözleşme |
or | veya |
a | bir |
using | kullanarak |
the | kabul |
EN Mobiroller may change these Terms any time for various reasons such as reflecting the changes in the legislation in force and Service updates and explaining new Services or features
TR Mobiroller, yürürlükteki mevzuattaki değişiklikleri ve Hizmet güncellemelerini yansıtmak, yeni Hizmet veya özellikleri açıklamak gibi çeşitli nedenlerle bu Koşulları dilediği zaman değiştirebilir
inglês | turco |
---|---|
mobiroller | mobiroller |
changes | değişiklikleri |
time | zaman |
new | yeni |
features | özellikleri |
and | ve |
various | çeşitli |
these | bu |
service | hizmet |
or | veya |
EN Severability. If any provision of these Terms is determined to be unenforceable by a court of competent jurisdiction, it shall be separated from the other provisions, and the remaining provisions will remain in full force.
TR Bölünebilirlik. Bu Koşulların herhangi bir hükmünün yetkili bir mahkeme tarafından uygulanamaz olduğu belirlenirse, diğer hükümlerden ayrılacak ve kalan hükümler tam olarak yürürlükte kalacaktır.
inglês | turco |
---|---|
court | mahkeme |
other | diğer |
remaining | kalan |
and | ve |
these | bu |
full | tam |
is | olduğu |
by | tarafından |
terms | koşullar |
provisions | hükümler |
any | herhangi |
a | bir |
Mostrando 50 de 50 traduções