EN A natural cave set in the heart of the resort creates the perfect backdrop.
Traduzir "perfect backdrop" para turco
Mostrando 50 de 50 traduções da frase "perfect backdrop" de inglês para turco
Tradução de inglês para turco de perfect backdrop
inglês
turco
TR Tatil köyünün kalbinde bulunan doğal bir mağara mükemmel fonu oluşturur.
| inglês | turco |
|---|---|
| natural | doğal |
| creates | oluşturur |
| perfect | mükemmel |
| in the heart | kalbinde |
| a | bir |
EN A natural cave set in the heart of the resort creates the perfect backdrop.
TR Tatil köyünün kalbinde bulunan doğal bir mağara mükemmel fonu oluşturur.
| inglês | turco |
|---|---|
| natural | doğal |
| creates | oluşturur |
| perfect | mükemmel |
| in the heart | kalbinde |
| a | bir |
EN A natural cave set in the heart of the resort creates the perfect backdrop.
TR Tatil köyünün kalbinde bulunan doğal bir mağara mükemmel fonu oluşturur.
| inglês | turco |
|---|---|
| natural | doğal |
| creates | oluşturur |
| perfect | mükemmel |
| in the heart | kalbinde |
| a | bir |
EN A natural cave set in the heart of the resort creates the perfect backdrop.
TR Tatil köyünün kalbinde bulunan doğal bir mağara mükemmel fonu oluşturur.
| inglês | turco |
|---|---|
| natural | doğal |
| creates | oluşturur |
| perfect | mükemmel |
| in the heart | kalbinde |
| a | bir |
EN A natural cave set in the heart of the resort creates the perfect backdrop.
TR Tatil köyünün kalbinde bulunan doğal bir mağara mükemmel fonu oluşturur.
| inglês | turco |
|---|---|
| natural | doğal |
| creates | oluşturur |
| perfect | mükemmel |
| in the heart | kalbinde |
| a | bir |
EN That new snapshot will in turn be used as the backdrop for the next block, and so on and so on
TR Her yeni blok için bu bağlantılı durum devam eder
| inglês | turco |
|---|---|
| new | yeni |
| block | blok |
| for | için |
EN Balinese and Indonesian classics are served against a glittering ocean sunset backdrop.
TR Bali ve Endonezya klasikleri pırıltılı bir okyanus manzarası eşliğinde sunuluyor.
| inglês | turco |
|---|---|
| ocean | okyanus |
| and | ve |
| a | bir |
EN Against this backdrop, Germany is committed to improving the health situation of people worldwide and promoting healthcare equality
TR Bu durumu dikkate alan Almanya, dünyanın dört bir yanındaki insanların sağlık koşullarını iyileştirmeye ve sağlıkta eşit imkanları teşvik etmeye yönelik güçlü çabalar sergiliyor
| inglês | turco |
|---|---|
| germany | almanya |
| situation | durumu |
| worldwide | dünyanın |
| promoting | teşvik |
| and | ve |
| this | bu |
| to | etmeye |
| people | insanlar |
| health | sağlık |
| of | yönelik |
| the | dört |
EN Germany’s Foreign Minister Annalena Baerbock will travel to Washington this Wednesday against the backdrop of the conflict between Russia and Ukraine.
TR Korona virüsünün omikron varyantının yayılması nedeniyle, Noel’den sonra Almanya’da kurallar bariz derecede sıkılaştırılacak.
| inglês | turco |
|---|---|
| the | sonra |
EN Balinese and Indonesian classics are served against a glittering ocean sunset backdrop.
TR Bali ve Endonezya klasikleri pırıltılı bir okyanus manzarası eşliğinde sunuluyor.
| inglês | turco |
|---|---|
| ocean | okyanus |
| and | ve |
| a | bir |
EN Balinese and Indonesian classics are served against a glittering ocean sunset backdrop.
TR Bali ve Endonezya klasikleri pırıltılı bir okyanus manzarası eşliğinde sunuluyor.
| inglês | turco |
|---|---|
| ocean | okyanus |
| and | ve |
| a | bir |
EN Balinese and Indonesian classics are served against a glittering ocean sunset backdrop.
TR Bali ve Endonezya klasikleri pırıltılı bir okyanus manzarası eşliğinde sunuluyor.
| inglês | turco |
|---|---|
| ocean | okyanus |
| and | ve |
| a | bir |
EN Balinese and Indonesian classics are served against a glittering ocean sunset backdrop.
TR Bali ve Endonezya klasikleri pırıltılı bir okyanus manzarası eşliğinde sunuluyor.
| inglês | turco |
|---|---|
| ocean | okyanus |
| and | ve |
| a | bir |
EN Against this backdrop, Germany is committed to improving the health situation of people worldwide and promoting healthcare equality
TR Bu durumu dikkate alan Almanya, dünyanın dört bir yanındaki insanların sağlık koşullarını iyileştirmeye ve sağlıkta eşit imkanları teşvik etmeye yönelik güçlü çabalar sergiliyor
| inglês | turco |
|---|---|
| germany | almanya |
| situation | durumu |
| worldwide | dünyanın |
| promoting | teşvik |
| and | ve |
| this | bu |
| to | etmeye |
| people | insanlar |
| health | sağlık |
| of | yönelik |
| the | dört |
EN Meadows, woods, lakes and old farmhouses form the backdrop to this festival in the Uckermark
TR Uckermark'daki bu festivalin sahnelerini tarlalar, ormanlar, göller ve eski çiftlikler oluşturuyor
| inglês | turco |
|---|---|
| old | eski |
| and | ve |
| this | bu |
EN Sparkling lagoons and elegant Mediterranean architecture serve as the picturesque backdrop to your wedding. Celebrate your day in one of the most peaceful Shanghai wedding venues in signature Sofitel style.
TR Işıl ışıl göletler ve şık Akdeniz mimarisi düğününüz için muhteşem bir fon oluşturuyor. En özel gününüzü Şangay'ın Sofitel imzalı en huzurlu düğün mekanlarından birinde kutlayın.
| inglês | turco |
|---|---|
| mediterranean | akdeniz |
| architecture | mimarisi |
| wedding | düğün |
| peaceful | huzurlu |
| elegant | şık |
| in one | birinde |
| day | gün |
| most | en |
| and | ve |
| the | özel |
| of | in |
| to | için |
EN Set against the backdrop of his own witty, colorful drawings, Yang explores the history of comics in American education -- and reveals some unexpected insights about their potential for helping kids learn.
TR Kendi esprileri ve renkli çizimleri ile bir ortam yaratan Yang çizgi romanın Amerikan eğitimindeki tarihini araştırıyor ve çocukların öğrenme potansiyellerine yardımcı olacak bazı akla gelmeyecek bilgileri gözler önüne seriyor.
| inglês | turco |
|---|---|
| colorful | renkli |
| american | amerikan |
| his | ne |
| some | bazı |
| education | öğrenme |
| set | ile |
| the | olacak |
EN The copper base makes perfect contact with the CPU and thermal paste; the extended 5 x Ø6 mm heat pipes create a perfect circulation system for better CPU cooling performance, supporting CPU heat dissipation up to 150W.
TR Bakır taban, CPU ve termal macun ile mükemmel temas sağlar; Genişletilmiş 5 x Ø6 mm ısı boruları, daha iyi CPU soğutma performansı için mükemmel bir sirkülasyon sistemi oluşturarak 150W'a kadar CPU ısı dağılımını destekler.
EN Editorial supplementsMany of Elsevier?s peer-reviewed journals offer the possibility to publish a collection of articles on a common theme in the form of a Supplement. Discover how Supplements can be the perfect partner to engage with your audience.
TR Editoryal eklerElsevier'in hakem denetimli dergilerinin pek çoğu bir Ek biçiminde ortak bir konudaki makale koleksiyonlarının basılmasına imkân verir. Eklerin kitlenize ulaşmakta nasıl mükemmel ortağınız haline gelebileceğini keşfedin
| inglês | turco |
|---|---|
| editorial | editoryal |
| discover | keşfedin |
| perfect | mükemmel |
| be | verir |
| your audience | kitlenize |
| partner | ortağı |
| common | ortak |
| the | çoğu |
| a | bir |
| how | nasıl |
EN “When you are at the table with a general manager, they just want to know the market share. Market Explorer is the perfect tool to quickly show what our brand’s role and classification inside the market are.”
TR ''Genel müdür ile masadaysanız, sadece pazar payınızı öğrenmek isterler. Pazardaki sınıflandırılmanız ve markanızın rolünü hızlı bir şekilde göstermek için Market Explorer mükemmel bir araç.''
| inglês | turco |
|---|---|
| general | genel |
| manager | müdür |
| quickly | hızlı |
| show | göstermek |
| explorer | explorer |
| and | ve |
| perfect | mükemmel |
| to | için |
| the | araç |
| market | pazar |
| a | bir |
| know | öğrenmek |
| just | sadece |
EN Sponsor one of our peer-reviewed and highly respected content pieces – the perfect way for you to get in front of your target audience.
TR Hedef kitlenizin önüne çıkmanız için mükemmel olan hakem denetimli ve son derece saygın içerik parçalarımızdan birine sponsor olun.
| inglês | turco |
|---|---|
| respected | saygın |
| content | içerik |
| sponsor | sponsor |
| perfect | mükemmel |
| and | ve |
| target | hedef |
EN Reach the perfect professional for your role, anywhere in the world, with one of our 500+ dynamic and comprehensive journal sites covering 80+ specialities:
TR 80'den fazla uzmanlık alanını kapsayan 500'ün üzerinde dinamik ve kapsamlı dergi sitesi ile pozisyonunuz için mükemmel uzmanı, dünyanın neresinde olursa olsun bulun:
| inglês | turco |
|---|---|
| perfect | mükemmel |
| world | dünyanın |
| dynamic | dinamik |
| journal | dergi |
| sites | sitesi |
| covering | kapsayan |
| comprehensive | kapsamlı |
| of | in |
| professional | için |
| and | ve |
EN Benefit from the perfect opportunity to share authoritative and original content in a format that resonates with medical professionals who are pushed for time
TR Güvenilir ve özgün içerikleri, deneyimli tıp uzmanlarının arasında yankı uyandıran bir formatta paylaşma fırsatından yararlanın
| inglês | turco |
|---|---|
| medical | tıp |
| professionals | uzmanlar |
| original | özgün |
| and | ve |
| opportunity | fırsat |
| a | bir |
| share | paylaş |
| the | arasında |
EN We cannot guarantee that the Service is perfect - nothing ever is
TR Hizmetin mükemmel olduğunu garanti edemeyiz - hiçbir şey
| inglês | turco |
|---|---|
| guarantee | garanti |
| service | hizmetin |
| is | olduğunu |
| perfect | mükemmel |
| that | şey |
| nothing | bir şey |
EN Explore and discover a myriad of backlink opportunities perfect for your site. Get the results you need by using smart filters and building lists.
TR Siteniz için mükemmel olan sayısız backlink fırsatını keşfedin ve keşfedin. Akıllı filtreler kullanarak ve listeleri oluşturarak ihtiyacınız olan sonuçları alın.
| inglês | turco |
|---|---|
| backlink | backlink |
| opportunities | fırsat |
| perfect | mükemmel |
| filters | filtreler |
| lists | listeleri |
| your site | siteniz |
| a | olan |
| smart | akıllı |
| get | alın |
| of | in |
| for | için |
| by | oluşturarak |
| results | sonuçları |
| you need | ihtiyacınız |
| and | ve |
| using | kullanarak |
| discover | keşfedin |
EN These agencies already use Ahrefs and could be a perfect match for your project.
TR Bu ajanslar halihazırda Ahrefs kullanıyor ve sizin projeniz için mükemmel bir eşleşme olabilirler.
| inglês | turco |
|---|---|
| agencies | ajanslar |
| perfect | mükemmel |
| these | bu |
| ahrefs | ahrefs |
| a | bir |
| already | halihazırda |
| and | ve |
| for | için |
EN Ready to build your perfect community?
TR Mükemmel topluluğunuzu oluşturmaya hazır mısınız?
| inglês | turco |
|---|---|
| ready | hazır |
| perfect | mükemmel |
| build | oluşturmaya |
EN We also provide Perfect Forward Secrecy (PFS) for our encrypted connections (HTTPS) to ensure that even in the unlikely event of a security breach, no previous communications could be decrypted
TR Ayrıca şifreli bağlantılarımız (HTTPS) için Perfect Forward Secrecy (PFS) sağlarız
| inglês | turco |
|---|---|
| connections | bağlantıları |
| https | https |
| encrypted | şifreli |
| provide | sağlar |
| of | in |
| also | ayrıca |
EN Finally, like any other service, we are not perfect and have limitations
TR Son olarak, diğer hizmetlerde olduğu gibi, mükemmel değiliz ve sınırlarımız var
| inglês | turco |
|---|---|
| perfect | mükemmel |
| other | diğer |
| finally | son olarak |
| and | ve |
| have | var |
EN Perfect for an individual (or corporation) that does NOT want the government (or other non-state actors) to have access to all of their emails at any time
TR Hükümetin (veya diğer devlet dışı aktörlerin) herhangi bir zamanda tüm e-postalarına erişebilmesini istemeyen bir birey (veya şirket) için idealdir
| inglês | turco |
|---|---|
| other | diğer |
| actors | aktörlerin |
| time | zamanda |
| or | veya |
| all | tüm |
| of | in |
| state | devlet |
| any | herhangi |
EN Foursquare helps you find the perfect places in Boston to go with friends:
TR Foursquare Boston'da arkadaşlarınla gidebileceğin mükemmel mekanları bulmana yardım eder.
| inglês | turco |
|---|---|
| you | in |
| perfect | mükemmel |
| friends | arkadaşlar |
| foursquare | foursquare |
| you find | bulmana |
| helps | yardım eder |
EN Foursquare helps you find the perfect places in Philadelphia to go with friends:
TR Foursquare Philadelphia'da arkadaşlarınla gidebileceğin mükemmel mekanları bulmana yardım eder.
| inglês | turco |
|---|---|
| you | in |
| perfect | mükemmel |
| friends | arkadaşlar |
| foursquare | foursquare |
| you find | bulmana |
| helps | yardım eder |
EN Foursquare helps you find the perfect places in Brussels to go with friends:
TR Foursquare Brüksel'da arkadaşlarınla gidebileceğin mükemmel mekanları bulmana yardım eder.
| inglês | turco |
|---|---|
| you | in |
| perfect | mükemmel |
| friends | arkadaşlar |
| foursquare | foursquare |
| you find | bulmana |
| helps | yardım eder |
EN "Excellent food, best place for authentic Brussels dishes such as the stoemp and meatballs. Perfect with a Hopus from tap and play the pietjesbak dice game"
TR "Sakin sessiz güzel. Akşam saatlerinde oturup demlenmek için harika"
| inglês | turco |
|---|---|
| excellent | güzel |
| for | için |
| best | harika |
EN "One of best beaches in LA if you are looking for less people and more pubs and restaurants that is gonna be perfect choice!"
TR "Venice Beach ve Santa Monica’nın aksine turistin az, semt sakinin daha çok olduğu plaj. Park yeri bulmaz zor, bir de yanınızda su ve atıştırmalık götürmenizde fayda var."
| inglês | turco |
|---|---|
| beaches | plaj |
| less | az |
| and | ve |
| is | olduğu |
| of | bir |
| more | daha |
EN Foursquare helps you find the perfect places in Dallas to go with friends:
TR Foursquare Dallas'da arkadaşlarınla gidebileceğin mükemmel mekanları bulmana yardım eder.
| inglês | turco |
|---|---|
| you | in |
| perfect | mükemmel |
| friends | arkadaşlar |
| foursquare | foursquare |
| you find | bulmana |
| helps | yardım eder |
EN Foursquare helps you find the perfect places in Washington to go with friends:
TR Foursquare Washington'da arkadaşlarınla gidebileceğin mükemmel mekanları bulmana yardım eder.
| inglês | turco |
|---|---|
| you | in |
| perfect | mükemmel |
| friends | arkadaşlar |
| foursquare | foursquare |
| you find | bulmana |
| helps | yardım eder |
EN Foursquare helps you find the perfect places in Portland to go with friends:
TR Foursquare Portland'da arkadaşlarınla gidebileceğin mükemmel mekanları bulmana yardım eder.
| inglês | turco |
|---|---|
| you | in |
| perfect | mükemmel |
| friends | arkadaşlar |
| foursquare | foursquare |
| you find | bulmana |
| helps | yardım eder |
EN Foursquare helps you find the perfect places in Santiago to go with friends:
TR Foursquare Santiago'da arkadaşlarınla gidebileceğin mükemmel mekanları bulmana yardım eder.
| inglês | turco |
|---|---|
| you | in |
| perfect | mükemmel |
| friends | arkadaşlar |
| foursquare | foursquare |
| you find | bulmana |
| helps | yardım eder |
EN Foursquare helps you find the perfect places in Tokyo to go with friends:
TR Foursquare Tokyo'da arkadaşlarınla gidebileceğin mükemmel mekanları bulmana yardım eder.
| inglês | turco |
|---|---|
| you | in |
| perfect | mükemmel |
| friends | arkadaşlar |
| foursquare | foursquare |
| you find | bulmana |
| helps | yardım eder |
EN Foursquare helps you find the perfect places in Moscow to go with friends:
TR Foursquare Moskova'da arkadaşlarınla gidebileceğin mükemmel mekanları bulmana yardım eder.
| inglês | turco |
|---|---|
| you | in |
| perfect | mükemmel |
| friends | arkadaşlar |
| foursquare | foursquare |
| you find | bulmana |
| helps | yardım eder |
EN Foursquare helps you find the perfect places in Bangkok to go with friends:
TR Foursquare Bangkok'da arkadaşlarınla gidebileceğin mükemmel mekanları bulmana yardım eder.
| inglês | turco |
|---|---|
| you | in |
| perfect | mükemmel |
| friends | arkadaşlar |
| foursquare | foursquare |
| you find | bulmana |
| helps | yardım eder |
EN Foursquare helps you find the perfect places in Paris to go with friends:
TR Foursquare Paris'da arkadaşlarınla gidebileceğin mükemmel mekanları bulmana yardım eder.
| inglês | turco |
|---|---|
| you | in |
| perfect | mükemmel |
| friends | arkadaşlar |
| foursquare | foursquare |
| you find | bulmana |
| helps | yardım eder |
EN Foursquare helps you find the perfect places in Toronto to go with friends:
TR Foursquare Toronto'da arkadaşlarınla gidebileceğin mükemmel mekanları bulmana yardım eder.
| inglês | turco |
|---|---|
| you | in |
| perfect | mükemmel |
| friends | arkadaşlar |
| foursquare | foursquare |
| you find | bulmana |
| helps | yardım eder |
EN Foursquare helps you find the perfect places in Budapest to go with friends:
TR Foursquare Budapeşte'da arkadaşlarınla gidebileceğin mükemmel mekanları bulmana yardım eder.
| inglês | turco |
|---|---|
| you | in |
| perfect | mükemmel |
| friends | arkadaşlar |
| foursquare | foursquare |
| you find | bulmana |
| helps | yardım eder |
EN Foursquare helps you find the perfect places in Singapore to go with friends:
TR Foursquare Singapore'da arkadaşlarınla gidebileceğin mükemmel mekanları bulmana yardım eder.
| inglês | turco |
|---|---|
| you | in |
| perfect | mükemmel |
| friends | arkadaşlar |
| foursquare | foursquare |
| you find | bulmana |
| helps | yardım eder |
EN Foursquare helps you find the perfect places in Helsinki to go with friends:
TR Foursquare Helsinki'da arkadaşlarınla gidebileceğin mükemmel mekanları bulmana yardım eder.
| inglês | turco |
|---|---|
| you | in |
| perfect | mükemmel |
| friends | arkadaşlar |
| foursquare | foursquare |
| you find | bulmana |
| helps | yardım eder |
EN Foursquare helps you find the perfect places in Jakarta to go with friends:
TR Foursquare Cakarta'da arkadaşlarınla gidebileceğin mükemmel mekanları bulmana yardım eder.
| inglês | turco |
|---|---|
| you | in |
| perfect | mükemmel |
| friends | arkadaşlar |
| foursquare | foursquare |
| you find | bulmana |
| helps | yardım eder |
EN Foursquare helps you find the perfect places in Istanbul to go with friends:
TR Foursquare İstanbul'da arkadaşlarınla gidebileceğin mükemmel mekanları bulmana yardım eder.
| inglês | turco |
|---|---|
| you | in |
| perfect | mükemmel |
| friends | arkadaşlar |
| foursquare | foursquare |
| you find | bulmana |
| helps | yardım eder |
EN Foursquare helps you find the perfect places in Carlsbad to go with friends:
TR Foursquare Carlsbad'da arkadaşlarınla gidebileceğin mükemmel mekanları bulmana yardım eder.
| inglês | turco |
|---|---|
| you | in |
| perfect | mükemmel |
| friends | arkadaşlar |
| foursquare | foursquare |
| you find | bulmana |
| helps | yardım eder |
Mostrando 50 de 50 traduções
Traduções semelhantes
perfect backdrop backdrop natural backdrop striking backdrop funky holographic backdrop against this backdrop pure backdrop texture perfect perfect setting perfect partner perfect design re perfect perfect tool look perfect perfect places perfect balance perfect sound perfect professional perfect logo perfect fit perfect tits perfect touch perfect space perfect place perfect blend perfect product perfect vpn perfect opportunity perfect environment perfect solution perfect channel perfect shot perfect designer perfect link perfect combination near perfect perfect example perfect match perfect logo design perfect label perfect base perfect choice perfect alternative perfect…even perfect finish perfect stop perfect video perfect gift perfect portfolio perfect service—andTraduzir perfect backdrop para outro idioma
Tcheco 
alemão 
chinês 
coreano 
espanhol 
finlandês 
francês 
holandês 
húngaro 
indonésio 
italiano 
japonês 
norueguês 
polonês 
português 
russo 
sueco 
turco 
vietnamita 
árabe