Traduzir "participant says" para turco

Mostrando 50 de 50 traduções da frase "participant says" de inglês para turco

Traduções de participant says

"participant says" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:

says diyor

Tradução de inglês para turco de participant says

inglês
turco

EN “I view my own district in a completely different way, now,” one participant says, who herself lives in Neukölln

TR Neukölln’de oturan bir katılımcı “Şimdi kendi çevremi çok farklı bir gözle görüyorum” diyor

EN If there is any contradiction between what the English language version of these Terms of Use says and what a translation says, then the English language version shall take precedence.

TR Bu Şart ve Koşulların İngilizce sürümünün söyledikleri ile tercümenin söyledikleri arasında bir çelişki olması halinde, İngilizce dilindeki sürüm öne geçecektir.

inglês turco
contradiction çelişki
version sürümünü
these bu
and ve
terms koşullar
a bir
between arası
take ile

EN If there is any contradiction between what the English language version of these Terms of Use says and what a translation says, then the English language version shall take precedence.

TR Bu Şart ve Koşulların İngilizce sürümünün söyledikleri ile tercümenin söyledikleri arasında bir çelişki olması halinde, İngilizce dilindeki sürüm öne geçecektir.

inglês turco
contradiction çelişki
version sürümünü
these bu
and ve
terms koşullar
a bir
between arası
take ile

EN If there is any contradiction between what the English language version of these Terms of Use says and what a translation says, then the English language version shall take precedence.

TR Bu Şart ve Koşulların İngilizce sürümünün söyledikleri ile tercümenin söyledikleri arasında bir çelişki olması halinde, İngilizce dilindeki sürüm öne geçecektir.

inglês turco
contradiction çelişki
version sürümünü
these bu
and ve
terms koşullar
a bir
between arası
take ile

EN If there is any contradiction between what the English language version of these Terms of Use says and what a translation says, then the English language version shall take precedence.

TR Bu Şart ve Koşulların İngilizce sürümünün söyledikleri ile tercümenin söyledikleri arasında bir çelişki olması halinde, İngilizce dilindeki sürüm öne geçecektir.

inglês turco
contradiction çelişki
version sürümünü
these bu
and ve
terms koşullar
a bir
between arası
take ile

EN If there is any contradiction between what the English language version of these Terms of Use says and what a translation says, then the English language version shall take precedence.

TR Bu Şart ve Koşulların İngilizce sürümünün söyledikleri ile tercümenin söyledikleri arasında bir çelişki olması halinde, İngilizce dilindeki sürüm öne geçecektir.

inglês turco
contradiction çelişki
version sürümünü
these bu
and ve
terms koşullar
a bir
between arası
take ile

EN If there is any contradiction between what the English language version of these Terms of Use says and what a translation says, then the English language version shall take precedence.

TR Bu Şart ve Koşulların İngilizce sürümünün söyledikleri ile tercümenin söyledikleri arasında bir çelişki olması halinde, İngilizce dilindeki sürüm öne geçecektir.

inglês turco
contradiction çelişki
version sürümünü
these bu
and ve
terms koşullar
a bir
between arası
take ile

EN If there is any contradiction between what the English language version of these Terms of Use says and what a translation says, then the English language version shall take precedence.

TR Bu Şart ve Koşulların İngilizce sürümünün söyledikleri ile tercümenin söyledikleri arasında bir çelişki olması halinde, İngilizce dilindeki sürüm öne geçecektir.

inglês turco
contradiction çelişki
version sürümünü
these bu
and ve
terms koşullar
a bir
between arası
take ile

EN If there is any contradiction between what the English language version of these Terms of Use says and what a translation says, then the English language version shall take precedence.

TR Bu Şart ve Koşulların İngilizce sürümünün söyledikleri ile tercümenin söyledikleri arasında bir çelişki olması halinde, İngilizce dilindeki sürüm öne geçecektir.

inglês turco
contradiction çelişki
version sürümünü
these bu
and ve
terms koşullar
a bir
between arası
take ile

EN If there is any contradiction between what the English language version of these Terms of Use says and what a translation says, then the English language version shall take precedence.

TR Bu Şart ve Koşulların İngilizce sürümünün söyledikleri ile tercümenin söyledikleri arasında bir çelişki olması halinde, İngilizce dilindeki sürüm öne geçecektir.

inglês turco
contradiction çelişki
version sürümünü
these bu
and ve
terms koşullar
a bir
between arası
take ile

EN If there is any contradiction between what the English language version of these Terms of Use says and what a translation says, then the English language version shall take precedence.

TR Bu Şart ve Koşulların İngilizce sürümünün söyledikleri ile tercümenin söyledikleri arasında bir çelişki olması halinde, İngilizce dilindeki sürüm öne geçecektir.

inglês turco
contradiction çelişki
version sürümünü
these bu
and ve
terms koşullar
a bir
between arası
take ile

EN If there is any contradiction between what the English language version of these Terms of Use says and what a translation says, then the English language version shall take precedence.

TR Bu Şart ve Koşulların İngilizce sürümünün söyledikleri ile tercümenin söyledikleri arasında bir çelişki olması halinde, İngilizce dilindeki sürüm öne geçecektir.

inglês turco
contradiction çelişki
version sürümünü
these bu
and ve
terms koşullar
a bir
between arası
take ile

EN If there is any contradiction between what the English language version of these Terms of Use says and what a translation says, then the English language version shall take precedence.

TR Bu Şart ve Koşulların İngilizce sürümünün söyledikleri ile tercümenin söyledikleri arasında bir çelişki olması halinde, İngilizce dilindeki sürüm öne geçecektir.

inglês turco
contradiction çelişki
version sürümünü
these bu
and ve
terms koşullar
a bir
between arası
take ile

EN In recordings where each participant is recorded in a separate channel or track, Sonix will recognize each channel separately and then combine each recording into one transcript.

TR Her katılımcının ayrı bir kanal veya parça halinde kaydedildiği kayıtlarda, Sonix her kanalı ayrı ayrı tanıyacak ve ardından her kaydı tek bir transkripte birleştirecektir.

inglês turco
transcript transkripte
sonix sonix
or veya
and ve
in halinde
then ardından
channel kanal
separate ayrı
a bir
each her

EN Actually, this is not Gade’s first experience as a project participant

TR Aslında bu, Gade’nin proje katılımcısı olarak ilk tecrübesi değil

inglês turco
actually aslında
experience tecrübesi
project proje
this bu
not değil
first ilk
as olarak

EN Actually, this is not Gade’s first experience as a project participant

TR Aslında bu, Gade’nin proje katılımcısı olarak ilk tecrübesi değil

inglês turco
actually aslında
experience tecrübesi
project proje
this bu
not değil
first ilk
as olarak

EN Similar to Ken Burns, using our website you agree to become an affiliate program participant

TR Ken Burns'e benzer şekilde, web sitemizi kullanarak bir ortaklık programı katılımcısı olmayı kabul ediyorsunuz

inglês turco
similar benzer
website web
our website sitemizi
program programı
using kullanarak
agree kabul

EN Special e-bulletins for our exhibition will be prepared monthly. E-bulletins, which include up-to-date information regarding the exhibition, exhibition news and participant news, will be sent to all contacts in our data.

TR Fuarımıza özel e-bültenler aylık olarak hazırlanacaktır. Fuar hakkında güncel bilgiler, fuar haberleri, katılımcı haberlerinin yer aldığı e-bültenler datalarımızda bulunan tüm kesimlere gönderilecektir.

inglês turco
monthly aylık
up-to-date güncel
news haberleri
information bilgiler
all tüm
and özel
to hakkında
in yer

EN Actually, this is not Gade’s first experience as a project participant

TR Aslında bu, Gade’nin proje katılımcısı olarak ilk tecrübesi değil

inglês turco
actually aslında
experience tecrübesi
project proje
this bu
not değil
first ilk
as olarak

EN Actually, this is not Gade’s first experience as a project participant

TR Aslında bu, Gade’nin proje katılımcısı olarak ilk tecrübesi değil

inglês turco
actually aslında
experience tecrübesi
project proje
this bu
not değil
first ilk
as olarak

EN The Prize Draw is open to all Members (each a “Participant”), regardless of their country of residence

TR Ödül Çekilişi, ikamet ettikleri ülkeye bakılmaksızın, tüm Üyeler’e (her biri bir “Katılımcı”) açıktır

EN ELIGIBILITY CRITERIA Entry into the Prize Draw shall be subject to a Participant booking a valid Stay

TR HAK SAHİPLİĞİ KRİTERİ Ödül Çekilişi’ne katılım Katılımcı’nın geçerli bir Konaklama rezervasyonu yapmasına tabidir

inglês turco
valid geçerli
stay konaklama
subject to tabidir
a bir

EN 4. PRIZES One winning Participant (“Winner”) will win one million Reward Points from ALL – Accor Live Limitless (“Prize”)

TR 4. ÖDÜLLER Bir kazanan Katılımcı (“Kazanan”) Accor Live Limitless’ten bir milyon Ödül Puanı kazanacaktır (“Ödül”)

EN Germany, which is sharing the Chair with Morocco in 2017/2018, invited participant to the meeting at the Federal Foreign Office at the end of June 2017.

TR Almanya – Fas’la birlikte – 2017/2018 dönem başkanı ve 2017 Haziran sonunda Dışişleri Bakanlığında toplantı çağrısı yaptı.

inglês turco
germany almanya
at nda
foreign dış
end sonunda
june haziran
which ve

EN In recordings where each participant is recorded in a separate channel or track, Sonix will recognize each channel separately and then combine each recording into one transcript.

TR Her katılımcının ayrı bir kanala veya parçaya kaydedildiği kayıtlarda, Sonix her kanalı ayrı ayrı tanıyacak ve ardından her kaydı tek bir transkripte birleştirecektir..

inglês turco
transcript transkripte
sonix sonix
or veya
and ve
channel kanal
separate ayrı
then ardından
a bir
each her

EN as a participant to a corporate event organized by us (campaigns, conferences, customer events, etc.), or a visitor of our offices or factories (“Premises”)

TR tarafımızca düzenlenen kurumsal bir etkinliğin (kampanyalar, konferanslar, müşteri etkinlikleri vb.) katılımcısı veya ofislerimize ya da fabrikalarımıza ("Tesisler") gelen ziyaretçi

inglês turco
corporate kurumsal
campaigns kampanyalar
conferences konferanslar
customer müşteri
events etkinlikleri
visitor ziyaretçi
or veya
a bir

EN Zoom + AWS Virtual Participant Framework now available on Github

TR Zoom + AWS Sanal Katılımcı Çerçevesi artık Github'da

inglês turco
zoom zoom
aws aws
virtual sanal
now artık

EN What to know if you?re a breakout room participant

TR Bir ara odan?n kat?l?mc?s?ysan?z bilmeniz gerekenler:

inglês turco
to know bilmeniz
a bir

EN ?End User? means a Host or Participant who uses the Services.

TR ''Son Kullanıcı'', Hizmeti kullanan bir Oturum Sahibi veya Katılımcı anlamına gelir.

inglês turco
end son
means anlamına
services hizmeti
user kullanıcı
uses kullanan
or veya
a bir

EN ?Participant? has the meaning in the Zoom Services Description.

TR "Katılımcı", Zoom Hizmetler Tanımında belirtilen anlama gelmektedir.

inglês turco
zoom zoom
services hizmetler

EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future.

TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor.

inglês turco
times kez
erhan erhan
and ve
of in
future gelecek
more pek
is olduğunu
for için
that sahip

EN Even though he is working in a short-term employment project, he is not anxious anymore when he wakes up to a brand new day and he says he’s feeling happy; psychologically and financially relieved because he has a job and regular income

TR Kısa süreli bir işte çalışıyor olsa da yeni bir güne uyandığında artık kaygı değil, memnuniyet hissediyor; bir işi ve düzenli bir geliri olduğu için psikolojik ve maddi olarak rahatladığını belirtiyor

inglês turco
regular düzenli
short kısa
term süreli
and ve
in da
job
even bir
anymore artık
is olduğu
has ne
new yeni bir

EN “BIM is a key success factor in our projects, since we’re developing new technologies so fast now,” Angeltveit says

TR Angeltveit, “BIM, projelerimizde önemli bir başarı faktörüdür, çünkü şimdi çok hızlı yeni teknolojiler geliştiriyoruz” diyor

EN “There are lots of opportunities here to explore,” Angeltveit says.

TR Angeltveit, “Burada keşfedilecek birçok fırsat var” diyor.

EN “In the end, we can help to deliver a better, safer tunnel and stations than ever before,” Angeltveit says.

TR Angeltveit, “Sonunda, her zamankinden daha iyi, daha güvenli bir tünel ve istasyon sağlamaya yardımcı olabiliriz” diyor.

EN Tesla says it can create windscreens with very aggressive feature lines, impossible to replicate using conventional methods.

TR Gerçekten elektrikli bir SUV üretecekler mi?

inglês turco
lines bir

EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future

TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor

inglês turco
times kez
erhan erhan
and ve
of in
future gelecek
more pek
is olduğunu
for için
that sahip

EN We could not access the healthcare my son and I needed,” Fatima says.

TR Oğlumun ve benim ihtiyaç duyduğumuz sağlık hizmetlerine erişemiyorduk,” diyor Fatima.

EN “Two of my sons got married and had kids,” she says as she kisses one of her grandchildren

TR “İki oğlum evlendi ve çocukları oldu,” diyor torunlarından birini öperken

EN 2. As soon as you are directed to the Payment page, scroll to the coupon section and click on the blue link that says 'I have a discount coupon?'.

TR 2. Ödeme sayfasına yönlendirildiğinizde, sayfayı kupon bölümüne kaydırın ve 'İndirim kuponum var' yazılı mavi linke tıklayın.

inglês turco
click tıklayın
section bölüm
page sayfası
and ve
blue mavi

EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future.

TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor.

inglês turco
times kez
erhan erhan
and ve
of in
future gelecek
more pek
is olduğunu
for için
that sahip

EN Even though he is working in a short-term employment project, he is not anxious anymore when he wakes up to a brand new day and he says he’s feeling happy; psychologically and financially relieved because he has a job and regular income

TR Kısa süreli bir işte çalışıyor olsa da yeni bir güne uyandığında artık kaygı değil, memnuniyet hissediyor; bir işi ve düzenli bir geliri olduğu için psikolojik ve maddi olarak rahatladığını belirtiyor

inglês turco
regular düzenli
short kısa
term süreli
and ve
in da
job
even bir
anymore artık
is olduğu
has ne
new yeni bir

EN Gade says with sorrow that her 15-year-old youngest son had to quit school to work

TR 15 yaşındaki en küçük oğlunun okulu bırakmak ve çalışmak zorunda kaldığını, Gade üzüntüyle dile getiriyor

inglês turco
school okulu
gade gade
work çalışmak

EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future

TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor

inglês turco
times kez
erhan erhan
and ve
of in
future gelecek
more pek
is olduğunu
for için
that sahip

EN Gade says with sorrow that her 15-year-old youngest son had to quit school to work

TR 15 yaşındaki en küçük oğlunun okulu bırakmak ve çalışmak zorunda kaldığını, Gade üzüntüyle dile getiriyor

inglês turco
school okulu
gade gade
work çalışmak

EN We could not access the healthcare my son and I needed,” Fatima says.

TR Oğlumun ve benim ihtiyaç duyduğumuz sağlık hizmetlerine erişemiyorduk,” diyor Fatima.

EN “Two of my sons got married and had kids,” she says as she kisses one of her grandchildren

TR “İki oğlum evlendi ve çocukları oldu,” diyor torunlarından birini öperken

EN Uber says Hertz will make 50,000 Teslas available for its drivers

TR Honda'dan yepyeni bir reklam var: "Kararlılığın Kökeni"

inglês turco
for bir

EN We will build our future from algorithms and codes, says the Technical University Cologne

TR Geleceğimizi algoritmalar ve kodlarla inşa edeceğiz, diyor TH Köln

inglês turco
build inşa
says diyor
cologne köln
and ve

EN Nearly half of all women are denied their bodily autonomy, says new United Nations Population Fund, UNFPA, report, My Body is My Own. Violations...

TR UNFPA’in yeni “Dünya Nüfus Durumu” raporuna göre, kadınların neredeyse yarısı kendi bedenleri üzerinde söz sahibi olma ve karar verme hakkından...

inglês turco
nearly neredeyse
of ın
new yeni
population nüfus
report raporuna
women kadınlar
their ve
own kendi

Mostrando 50 de 50 traduções