EN Erhan is one of the participants of the short-term employment project in...
EN Erhan is one of the participants of the short-term employment project in...
TR Hayatını kendi ayakları üzerinde durarak idame ettirmek kuşkusuz herkes...
inglês | turco |
---|---|
one | herkes |
the | üzerinde |
EN Erhan is one of the participants of the short-term employment project in İstanbul, which we initiated to breathe life into financial state of vulnerable populations especially during the pandemic
TR Erhan, pandemi döneminde ihtiyaç sahiplerine destek olabilmek için başlattığımız kısa dönemli istihdam projemizin İstanbul'daki katılımcılarından biri
inglês | turco |
---|---|
participants | katılımcılar |
pandemic | pandemi |
erhan | erhan |
short | kısa |
employment | istihdam |
to | için |
EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future.
TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor.
inglês | turco |
---|---|
times | kez |
erhan | erhan |
and | ve |
of | in |
future | gelecek |
more | pek |
is | olduğunu |
for | için |
that | sahip |
EN Erhan, who has a 5% disability rate, could not find a job
TR %5 engel oranına sahip olan Erhan, bir türlü iş bulamadı
inglês | turco |
---|---|
rate | oranı |
erhan | erhan |
EN Erhan was now fed up and gave up looking for a job until he encountered Support to Life with the GIZ project.
TR Erhan artık bezmiş ve iş aramaktan vazgeçmişti; ta ki Hayata Destek’le ve GİZ projesiyle karşılaşana dek...
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
erhan | erhan |
support | destekle |
to life | hayata |
EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living
TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor
inglês | turco |
---|---|
technical | teknik |
maintenance | bakım |
repair | onarım |
erhan | erhan |
a | olan |
and | ve |
working | çalışıyor |
EN Erhan thinks that people with disabilities should be given an opportunity without prejudice to show themselves
TR Erhan, engellilere önyargısız olarak kendilerini gösterme fırsatı verilmesi gerektiğini düşünüyor
inglês | turco |
---|---|
erhan | erhan |
should | gerektiğini |
to | olarak |
opportunity | fırsat |
EN Erhan hopes that this project will provide him with an advantage in order to get a permanent position in the municipality.
TR Erhan, belediyede kalıcı bir pozisyon elde etmek için bu projenin kendisine bir avantaj sağlayacağını da umuyor.
inglês | turco |
---|---|
project | projenin |
advantage | avantaj |
position | pozisyon |
erhan | erhan |
permanent | kalıcı |
this | bu |
in | da |
a | bir |
get | elde |
EN Erhan Kurtuluş - Support to Life
TR Erhan Kurtuluş - Hayata Destek
inglês | turco |
---|---|
support | destek |
erhan | erhan |
to life | hayata |
EN Erhan is one of the participants of the short-term employment project in İstanbul, which we initiated to breathe life into financial state of vulnerable populations especially during the pandemic
TR Erhan, pandemi döneminde ihtiyaç sahiplerine destek olabilmek için başlattığımız kısa dönemli istihdam projemizin İstanbul'daki katılımcılarından biri
inglês | turco |
---|---|
participants | katılımcılar |
pandemic | pandemi |
erhan | erhan |
short | kısa |
employment | istihdam |
to | için |
EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future
TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor
inglês | turco |
---|---|
times | kez |
erhan | erhan |
and | ve |
of | in |
future | gelecek |
more | pek |
is | olduğunu |
for | için |
that | sahip |
EN The 39 year-old Erhan is one of the...
TR 39 yaşındaki Erhan, PEP- Ekonomik Fırsatların...
inglês | turco |
---|---|
one | ya |
of | ın |
erhan | erhan |
EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future.
TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor.
inglês | turco |
---|---|
times | kez |
erhan | erhan |
and | ve |
of | in |
future | gelecek |
more | pek |
is | olduğunu |
for | için |
that | sahip |
EN Erhan, who has a 5% disability rate, could not find a job
TR %5 engel oranına sahip olan Erhan, bir türlü iş bulamadı
inglês | turco |
---|---|
rate | oranı |
erhan | erhan |
EN Erhan was now fed up and gave up looking for a job until he encountered Support to Life with the GIZ project.
TR Erhan artık bezmiş ve iş aramaktan vazgeçmişti; ta ki Hayata Destek’le ve GİZ projesiyle karşılaşana dek...
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
erhan | erhan |
support | destekle |
to life | hayata |
EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living
TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor
inglês | turco |
---|---|
technical | teknik |
maintenance | bakım |
repair | onarım |
erhan | erhan |
a | olan |
and | ve |
working | çalışıyor |
EN Erhan thinks that people with disabilities should be given an opportunity without prejudice to show themselves
TR Erhan, engellilere önyargısız olarak kendilerini gösterme fırsatı verilmesi gerektiğini düşünüyor
inglês | turco |
---|---|
erhan | erhan |
should | gerektiğini |
to | olarak |
opportunity | fırsat |
EN Erhan hopes that this project will provide him with an advantage in order to get a permanent position in the municipality.
TR Erhan, belediyede kalıcı bir pozisyon elde etmek için bu projenin kendisine bir avantaj sağlayacağını da umuyor.
inglês | turco |
---|---|
project | projenin |
advantage | avantaj |
position | pozisyon |
erhan | erhan |
permanent | kalıcı |
this | bu |
in | da |
a | bir |
get | elde |
EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future
TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor
inglês | turco |
---|---|
times | kez |
erhan | erhan |
and | ve |
of | in |
future | gelecek |
more | pek |
is | olduğunu |
for | için |
that | sahip |
EN The 39 year-old Erhan is one of the...
TR 39 yaşındaki Erhan, PEP- Ekonomik Fırsatların...
inglês | turco |
---|---|
one | ya |
of | ın |
erhan | erhan |
EN Erhan is one of the participants of the short-term employment project in...
TR Kooperatif ve Sosyal Girişimlere Yönelik Destek Programı Hayata Destek...
inglês | turco |
---|---|
one | ve |
of | yönelik |
EN Erhan Kurtuluş - Support to Life
TR Erhan Kurtuluş - Hayata Destek
inglês | turco |
---|---|
support | destek |
erhan | erhan |
to life | hayata |
EN Erhan is one of the participants of the short-term employment project in...
TR Kooperatif ve Sosyal Girişimlere Yönelik Destek Programı Hayata Destek...
inglês | turco |
---|---|
one | ve |
of | yönelik |
EN Erhan is one of the participants of the short-term employment project in İstanbul, which we initiated to breathe life into financial state of vulnerable populations especially during the pandemic
TR Erhan, pandemi döneminde ihtiyaç sahiplerine destek olabilmek için başlattığımız kısa dönemli istihdam projemizin İstanbul'daki katılımcılarından biri
inglês | turco |
---|---|
participants | katılımcılar |
pandemic | pandemi |
erhan | erhan |
short | kısa |
employment | istihdam |
to | için |
EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future.
TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor.
inglês | turco |
---|---|
times | kez |
erhan | erhan |
and | ve |
of | in |
future | gelecek |
more | pek |
is | olduğunu |
for | için |
that | sahip |
EN Erhan, who has a 5% disability rate, could not find a job
TR %5 engel oranına sahip olan Erhan, bir türlü iş bulamadı
inglês | turco |
---|---|
rate | oranı |
erhan | erhan |
EN Erhan was now fed up and gave up looking for a job until he encountered Support to Life with the GIZ project.
TR Erhan artık bezmiş ve iş aramaktan vazgeçmişti; ta ki Hayata Destek’le ve GİZ projesiyle karşılaşana dek...
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
erhan | erhan |
support | destekle |
to life | hayata |
EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living
TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor
inglês | turco |
---|---|
technical | teknik |
maintenance | bakım |
repair | onarım |
erhan | erhan |
a | olan |
and | ve |
working | çalışıyor |
EN Erhan thinks that people with disabilities should be given an opportunity without prejudice to show themselves
TR Erhan, engellilere önyargısız olarak kendilerini gösterme fırsatı verilmesi gerektiğini düşünüyor
inglês | turco |
---|---|
erhan | erhan |
should | gerektiğini |
to | olarak |
opportunity | fırsat |
EN Erhan hopes that this project will provide him with an advantage in order to get a permanent position in the municipality.
TR Erhan, belediyede kalıcı bir pozisyon elde etmek için bu projenin kendisine bir avantaj sağlayacağını da umuyor.
inglês | turco |
---|---|
project | projenin |
advantage | avantaj |
position | pozisyon |
erhan | erhan |
permanent | kalıcı |
this | bu |
in | da |
a | bir |
get | elde |
EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future
TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor
inglês | turco |
---|---|
times | kez |
erhan | erhan |
and | ve |
of | in |
future | gelecek |
more | pek |
is | olduğunu |
for | için |
that | sahip |
EN The 39 year-old Erhan is one of the...
TR 39 yaşındaki Erhan, PEP- Ekonomik Fırsatların...
inglês | turco |
---|---|
one | ya |
of | ın |
erhan | erhan |
EN Erhan is one of the participants of the short-term employment project in İstanbul, which we initiated to breathe life into financial state of vulnerable populations especially during the pandemic
TR Adana’da yaşayan beş çocuk annesi Amina, altı yıldır barındığı Türkiye’de pek çok zorlukla baş etmiş
EN The 39 year-old Erhan is one of the...
TR Söyleşi için sözleştiğimiz yere, Adana’daki Hayata Destek ofisine girerken sessiz, sakin ve biraz da çekingen...
inglês | turco |
---|---|
of | in |
one | ve |
the | için |
EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future.
TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor.
inglês | turco |
---|---|
times | kez |
erhan | erhan |
and | ve |
of | in |
future | gelecek |
more | pek |
is | olduğunu |
for | için |
that | sahip |
EN Erhan, who has a 5% disability rate, could not find a job
TR %5 engel oranına sahip olan Erhan, bir türlü iş bulamadı
inglês | turco |
---|---|
rate | oranı |
erhan | erhan |
EN Erhan was now fed up and gave up looking for a job until he encountered Support to Life with the GIZ project.
TR Erhan artık bezmiş ve iş aramaktan vazgeçmişti; ta ki Hayata Destek’le ve GİZ projesiyle karşılaşana dek...
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
erhan | erhan |
support | destekle |
to life | hayata |
EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living
TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor
inglês | turco |
---|---|
technical | teknik |
maintenance | bakım |
repair | onarım |
erhan | erhan |
a | olan |
and | ve |
working | çalışıyor |
EN Erhan thinks that people with disabilities should be given an opportunity without prejudice to show themselves
TR Erhan, engellilere önyargısız olarak kendilerini gösterme fırsatı verilmesi gerektiğini düşünüyor
inglês | turco |
---|---|
erhan | erhan |
should | gerektiğini |
to | olarak |
opportunity | fırsat |
EN Erhan hopes that this project will provide him with an advantage in order to get a permanent position in the municipality.
TR Erhan, belediyede kalıcı bir pozisyon elde etmek için bu projenin kendisine bir avantaj sağlayacağını da umuyor.
inglês | turco |
---|---|
project | projenin |
advantage | avantaj |
position | pozisyon |
erhan | erhan |
permanent | kalıcı |
this | bu |
in | da |
a | bir |
get | elde |
EN General Manager of TAFF Sadık Piyade and Group President Erhan Sipahioğlu Visited ASPİLSAN Enerji
TR TSKGV Genel Müdürü Sadık Piyade ve Grup Başkanı Erhan Sipahioğlu ASPİLSAN Enerji?yi Ziyaret Etti
inglês | turco |
---|---|
general | genel |
and | ve |
group | grup |
visited | ziyaret |
enerji | enerji |
erhan | erhan |
manager | müdürü |
president | başkan |
Mostrando 41 de 41 traduções