EN “Would you prefer I just listen, or would you prefer I give feedback?” / “Are you open to hearing how your share resonates with me?” or similar questions can be useful
EN “Would you prefer I just listen, or would you prefer I give feedback?” / “Are you open to hearing how your share resonates with me?” or similar questions can be useful
TR “Sadece dinlememi mi yoksa geri bildirim vermemi mi tercih edersin?” / “Payınızın bende nasıl yankı uyandırdığını duymaya açık mısınız?” veya benzeri sorular faydalı olabilir
EN As one of the world?s leading open access publishers, Elsevier publishes over 500 full open access journals and has helped many societies embrace open access.
TR Dünyanın önde gelen açık erişimli yayıncılarından biri olan Elsevier, 500'den fazla tam açık erişimli dergi yayınlamakta ve birçok toplumun açık erişimi benimsemesine yardımcı olmuştur.
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
full | tam |
journals | dergi |
elsevier | elsevier |
access | erişimi |
and | ve |
world | dünyanın |
many | çok |
one | bir |
has | olan |
EN As one of the world?s leading open access publishers, Elsevier publishes over 500 full open access journals and has helped many societies embrace open access.
TR Dünyanın önde gelen açık erişimli yayıncılarından biri olan Elsevier, 500'den fazla tam açık erişimli dergi yayınlamakta ve birçok toplumun açık erişimi benimsemesine yardımcı olmuştur.
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
full | tam |
journals | dergi |
elsevier | elsevier |
access | erişimi |
and | ve |
world | dünyanın |
many | çok |
one | bir |
has | olan |
EN Fill in your company details and we’ll get back to you within a day. We’re looking forward to hearing from you.
TR Şirket bilgilerinizi girin, size bir gün içinde geri dönelim. Sizden haber almayı iple çekiyoruz.
inglês | turco |
---|---|
from you | sizden |
day | gün |
to | geri |
in | içinde |
EN Born in Tunis, Emel is a songwriter, composer, guitarist, and singer. She brings an amazing brand new sound to Tunisian music. Hearing her voice, we can evoke Joan Baez, Sister Marie Keyrou… read more
TR “Bulimik hastaları misali, Joan Baez, Bob Dylan, Şeyh İmam ve Marcel Khalife gibi onlarca müzisyeni bir arada dinleyerek büyüdüm.” Tunuslu şarkıcı Emel Mathlouthi, müzikal oburluğunu bu … Devamını oku
EN Sonix’s media player combines the video and transcript making your courses easier to follow. Accessible lectures and courses help the hearing-impaired and those where English is a second-language.
TR Sonix'in medya oynatıcı, videoyu ve transkripti birleştirerek kurslarınızı takip etmeyi kolaylaştırır. Erişilebilir dersler ve kurslar, işitme engellilere ve İngilizcenin ikinci dil olduğu kişilere yardımcı olur.
inglês | turco |
---|---|
media | medya |
transcript | transkripti |
follow | takip |
accessible | erişilebilir |
lectures | dersler |
second | ikinci |
language | dil |
is | olduğu |
help | yardımcı |
and | ve |
video | videoyu |
EN One group of Web users with special accessibility needs is the hearing-impaired. These users need written equivalents for audio content.
TR Özel erişilebilirlik gereksinimlerine sahip Web kullanıcılarından bir grup işitme engellidir. Bu kullanıcıların ses içeriği için yazılı eşdeğerlere ihtiyacı vardır.
inglês | turco |
---|---|
group | grup |
web | web |
accessibility | erişilebilirlik |
content | içeriği |
written | yazılı |
these | bu |
audio | ses |
for | için |
of | in |
need | ihtiyacı |
users | kullanıcılar |
the | bir |
EN Accessibility for people with hearing disabilities
TR İşitme engelli kişiler için erişilebilirlik
inglês | turco |
---|---|
accessibility | erişilebilirlik |
people | kişiler |
for | için |
EN In addition, it forces telephone and Internet companies to provide a nationwide system of interstate and intrastate telecommunications relay services that allows individuals with hearing or speech disabilities to communicate.
TR Buna ek olarak, telefon ve internet şirketlerini, işitme veya konuşma engelli bireylerin iletişim kurmasına olanak tanıyan, ülke çapında devletlerarası ve intrastate telekomünikasyon röle hizmetleri sistemi sağlamaya zorlar.
inglês | turco |
---|---|
telephone | telefon |
internet | internet |
system | sistemi |
telecommunications | telekomünikasyon |
services | hizmetleri |
speech | konuşma |
and | ve |
or | veya |
communicate | iletişim |
EN People remember 55% more information when they see it in a visual rather than hearing it. Turning dense data or complex information into easily digestible infographics helps make a lasting impression.
TR Duymaya kıyasla, insanların görerek öğrendikleri bilgileri hatırlama oranı %55 daha fazladır. Yoğun veriyi ve karmaşık bilgileri, kolaylıkla anlaşılabilen infografiklere dönüştürerek daha çarpıcı bir sunum ortaya çıkarırsınız.
inglês | turco |
---|---|
complex | karmaşık |
easily | kolaylıkla |
people | insanlar |
more | daha |
information | bilgileri |
a | bir |
they | ve |
EN To get in touch, simply use the contact form below or send us an email. You're also welcome to give us a call. We look forward to hearing from you!
TR Bize isterseniz iletişim formu aracılığı ile ya da direk olarak Berlin ya da New York büromuz üzerinden ulaşabilirsiniz. Mesajınızı bekliyoruz!
inglês | turco |
---|---|
contact | iletişim |
form | formu |
in | da |
look | olarak |
us | bize |
EN Onur Cantimur, Vice President of the Hearing Impaired and Their Families Association, won the case…
TR Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER), kadınların her alanda eşit olarak temsil edilmelerini…
EN If you’re feeling the heat just hearing about all this Japanese surveillance, don’t worry we’ve got you covered. CyberGhost VPN solves all your anonymity issues in Japan, safeguarding your digital communications.
TR Japonya’nın sizi izlemesi fikri hoşunuza gitmediyse, endişelenmeyin. CyberGhost VPN Japonya’daki tüm anonimlik sorununuzu çözecek ve dijital iletişimlerinizi koruyacaktır.
inglês | turco |
---|---|
cyberghost | cyberghost |
vpn | vpn |
anonymity | anonimlik |
digital | dijital |
the | sizi |
all | tüm |
your | ve |
EN Worth hearing: Germany boasts a wide range of different sounds
TR Almanya, dinlemeye değer geniş bir tını dünyasına sahip
inglês | turco |
---|---|
worth | değer |
germany | almanya |
wide | geniş |
different | bir |
EN One concert of bell chimes that is well worth hearing is performed at the New Town Hall in Munich
TR Mutlaka duyulması gereken bir çan, Münih’teki tarihi Yeni Belediye Binası kulesindeki çanlar
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
EN My mother is eighty-nine years old; she doesn't hear well, but doesn’t want to wear a hearing aid
TR Gerçekte ise ben yakın zamanda anneme özgü bir dil geliştirdim; annem 89 yaşına geldi, iyi işitmiyor, işitme cihazı da kullanmak istemiyor
inglês | turco |
---|---|
well | iyi |
she | bir |
EN Fill in your company details and we’ll get back to you within a day. We’re looking forward to hearing from you.
TR Şirket bilgilerinizi girin, size bir gün içinde geri dönelim. Sizden haber almayı iple çekiyoruz.
inglês | turco |
---|---|
from you | sizden |
day | gün |
to | geri |
in | içinde |
EN Born in Tunis, Emel is a songwriter, composer, guitarist, and singer. She brings an amazing brand new sound to Tunisian music. Hearing her voice, we can evoke Joan Baez, Sister Marie Keyrou… read more
TR “Bulimik hastaları misali, Joan Baez, Bob Dylan, Şeyh İmam ve Marcel Khalife gibi onlarca müzisyeni bir arada dinleyerek büyüdüm.” Tunuslu şarkıcı Emel Mathlouthi, müzikal oburluğunu bu … Devamını oku
EN Automatic transcription software also allows you to put subtitles to your videos easily and automatically. This is valuable for making your content accessible to people with hearing disabilities.
TR Otomatik transkripsiyon yazılımı ayrıca videolarınıza kolayca ve otomatik olarak altyazı koymanıza olanak tanır. Bu, içeriğinizi işitme engelli kişiler için erişilebilir hale getirmek için değerlidir.
inglês | turco |
---|---|
transcription | transkripsiyon |
easily | kolayca |
accessible | erişilebilir |
people | kişiler |
your content | içeriğinizi |
this | bu |
videos | videoları |
automatically | otomatik olarak |
put | için |
and | ve |
software | yazılımı |
EN Sonix’s media player combines the video and transcript making your courses easier to follow. Accessible lectures and courses help the hearing-impaired and those where English is a second-language.
TR Sonix'in medya oynatıcı, videoyu ve transkripti birleştirerek kurslarınızı takip etmeyi kolaylaştırır. Erişilebilir dersler ve kurslar, işitme engellilere ve İngilizcenin ikinci dil olduğu kişilere yardımcı olur.
inglês | turco |
---|---|
media | medya |
transcript | transkripti |
follow | takip |
accessible | erişilebilir |
lectures | dersler |
second | ikinci |
language | dil |
is | olduğu |
help | yardımcı |
and | ve |
video | videoyu |
EN One group of Web users with special accessibility needs is the hearing-impaired. These users need written equivalents for audio content.
TR Özel erişilebilirlik gereksinimlerine sahip Web kullanıcılarından bir grup işitme engellidir. Bu kullanıcıların ses içeriği için yazılı eşdeğerlere ihtiyacı vardır.
inglês | turco |
---|---|
group | grup |
web | web |
accessibility | erişilebilirlik |
content | içeriği |
written | yazılı |
these | bu |
audio | ses |
for | için |
of | in |
need | ihtiyacı |
users | kullanıcılar |
the | bir |
EN Accessibility for people with hearing disabilities
TR İşitme engelli kişiler için erişilebilirlik
inglês | turco |
---|---|
accessibility | erişilebilirlik |
people | kişiler |
for | için |
EN Subtitles for the Deaf and Hard of Hearing (SDH subtitles) are a more detailed form of subtitling that adds descriptors to actions that are also happening on the screen.
TR Sağır ve İşitme Güçlüğü Altyazıları (SDH altyazıları), ekranda da gerçekleşen eylemlere tanımlayıcılar ekleyen daha ayrıntılı bir altyazı biçimidir.
inglês | turco |
---|---|
detailed | ayrıntılı |
and | ve |
subtitles | altyazılar |
a | bir |
EN In addition, it forces telephone and Internet companies to provide a nationwide system of interstate and intrastate telecommunications relay services that allows individuals with hearing or speech disabilities to communicate.
TR Buna ek olarak, telefon ve internet şirketlerini, işitme veya konuşma engelli bireylerin iletişim kurmasına olanak tanıyan, ülke çapında devletlerarası ve intrastate telekomünikasyon röle hizmetleri sistemi sağlamaya zorlar.
inglês | turco |
---|---|
telephone | telefon |
internet | internet |
system | sistemi |
telecommunications | telekomünikasyon |
services | hizmetleri |
speech | konuşma |
and | ve |
or | veya |
communicate | iletişim |
EN You?re welcome to reach out through our contact form to ask any questions, or to arrange a phone call with another recovering member. We look forward to hearing from you!
TR Bizim aracılığımızla bize ulaşabilirsiniz. İletişim Formu herhangi bir soru sormak veya başka bir iyileşen üye ile bir telefon görüşmesi ayarlamak için. Sizden haber almak için sabırsızlanıyoruz!
inglês | turco |
---|---|
form | formu |
member | üye |
from you | sizden |
phone | telefon |
another | başka |
or | veya |
ask | sormak |
questions | soru |
any | herhangi |
to | için |
a | bir |
EN Accessibility for speech and hearing impaired members
TR Konuşma ve işitme engelli üyeler için erişilebilirlik
inglês | turco |
---|---|
accessibility | erişilebilirlik |
speech | konuşma |
members | üyeler |
and | ve |
for | için |
EN We are glad you have found our website and are hearing the news that there is hope for addicted internet and technology users
TR Web sitemizi bulduğunuza ve bağımlı internet ve teknoloji kullanıcılarına umut olduğu haberini almanıza sevindik
inglês | turco |
---|---|
is | olduğu |
hope | umut |
technology | teknoloji |
our website | sitemizi |
internet | internet |
website | web |
and | ve |
users | kullanıcılar |
EN Thank you! We look forward to hearing from you.
TR Teşekkür ederiz! Sizden haber almayı dört gözle bekliyoruz.
inglês | turco |
---|---|
from you | sizden |
thank you | teşekkür |
thank | ederiz |
to | dört |
EN Our creators love hearing from you and seeing how you’ve used their photos. Show your appreciation by donating, tweeting, facebook, and following!
TR İçerik oluşturucularımız sizden haber almayı ve fotoğraflarını nasıl kullandığınızı görmeyi çok seviyor. Bağış yaparak, tweetleyerek, facebook ve takip ederek takdirinizi gösterin!
inglês | turco |
---|---|
used | kullandığı |
show | gösterin |
following | takip |
from you | sizden |
photos | fotoğrafları |
by | yaparak |
from | ederek |
how | nasıl |
and | ve |
EN The parties shall work in good faith with the arbitrator to complete each Bellwether Arbitration within one hundred and twenty (120) calendar days of its initial pre-hearing conference
TR Taraflar her bir Öncelikli Tahkimi ilk duruşma öncesi görüşmeden itibaren yüz yirmi (120) takvim günü içinde hakemin karara varması için iyi niyetli olarak birlikte hareket edecektir
inglês | turco |
---|---|
parties | taraflar |
good | iyi |
calendar | takvim |
days | gün |
EN At least ten (10) calendar days before the date set for the arbitration hearing, you or Zoom may serve a written offer of judgment upon the other party to allow judgment on specified terms
TR Tahkim duruşması için belirlenen tarihten en az on (10) takvim günü önce siz ve Zoom, belirli koşullar üzerinde karar alınmasına müsaade etmek için diğer tarafa yazılı bir karara varma teklifinde bulunabilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
calendar | takvim |
arbitration | tahkim |
zoom | zoom |
terms | koşullar |
written | yazılı |
you | ve |
other | diğer |
days | gün |
ten | on |
least | az |
of | in |
EN If the offer is not accepted prior to the arbitration hearing or within thirty (30) calendar days after it is made, whichever occurs first, it shall be deemed withdrawn, and cannot be given as evidence in the arbitration
TR Teklifin tahkim duruşmasından önce veya yapıldıktan sonraki otuz (30) takvim günü içinde (hangisi daha erkense) kabul edilmemesi halinde teklif geri çekilmiş olarak kabul edilecektir ve tahkimde kanıt olarak sunulamaz
inglês | turco |
---|---|
offer | teklif |
arbitration | tahkim |
calendar | takvim |
evidence | kanıt |
and | ve |
days | gün |
in | halinde |
to | geri |
or | veya |
the | kabul |
EN Want to contribute to open source? A guide to making open source contributions, for first-timers and for veterans.
TR Açık kaynağa katkıda bulunmak ister misiniz? İlk defa yapacaklar ve tecrübeliler için katkı yapma rehberi.
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
a | a |
guide | rehberi |
and | ve |
to | yapma |
for | için |
contribute | katkı |
EN 3. We are investing in capacity-building to remain one of the fastest-growing open access publishers. In 2019 we published over 40% more open access articles than the previous year.
TR 3. En hızlı büyüyen açık erişimli yayıncılardan birisi olarak kalmak için kapasite oluşturmaya yatırım yaparız. 2019'de önceki yıla kıyasla %40'tan daha fazla açık erişimli makale yayınladık.
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
access | erişimli |
fastest | hızlı |
growing | büyüyen |
capacity | kapasite |
building | oluşturmaya |
of | in |
previous | önceki |
investing | yatırım |
one | birisi |
to | için |
are | kalmak |
EN In the menu on the left, open the «Business Cards» tab. Click on the right business card design to open it in the editor. Then pick a business card template you like best.
TR Soldaki menüden «Kartvizitler» sekmesini açın. Düzenleyicide açmak üzere, ihtiyacınız olan kartvizit tasarımına tıklayın. Ardından, en beğendiğiniz kartvizit şablonunu seçin.
inglês | turco |
---|---|
menu | menü |
you | in |
best | en |
business cards | kartvizitler |
you like | beğendiğiniz |
design | tasarım |
template | şablonunu |
click | tıklayın |
open | açın |
a | olan |
the | açmak |
card | kartvizit |
EN The Core P3 Open Frame chassis sets a new benchmark in groundbreaking open frame chassis design
TR Core P3 Açık Çerçeve kasa, çığır açan açık kasa şasi tasarımında yeni bir standart ortaya koyuyor
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
core | core |
design | tasarım |
a | bir |
new | yeni bir |
EN In 2005, the Federal Communications Commission set out to keep the Internet open to consumers by establishing the Open Internet Order
TR 2005 yılında Federal İletişim Komisyonu, Açık İnternet Yönetmeliği'ni oluşturarak interneti tüketicilere açık tutmak için girişimde bulundu
inglês | turco |
---|---|
federal | federal |
commission | komisyonu |
internet | interneti |
open | açık |
by | oluşturarak |
to keep | tutmak |
to | için |
EN Here we will specifically address how to open a page on Facebook.What is a Facebook Page? You can open special pages on a subject or a person on Facebook
TR Facebook?ta nasıl sayfa açmanız gerektiğini aşağıda anlatmaya çalıştık.Facebook Sayfa Nedir? Facebook?ta dilediğiniz bir konuya dair ya da kişiye dair özel sayfalar açılabilir
inglês | turco |
---|---|
person | kişiye |
page | sayfa |
how | nasıl |
what | nedir |
EN Built on open-source Redis and compatible with the Redis APIs, ElastiCache for Redis works with your Redis clients and uses the open Redis data format to store your data
TR Açık kaynak Redis çözümüyle geliştirilmiş ve Redis API’leri ile uyumlu olan ElastiCache for Redis, Redis istemcilerinizle birlikte çalışır ve verilerinizi depolamak için açık kaynak Redis veri biçimini kullanır
inglês | turco |
---|---|
data | veri |
source | kaynak |
redis | redis |
elasticache | elasticache |
works | çalışır |
your data | verilerinizi |
uses | kullanır |
open | açık |
compatible | uyumlu |
and | ve |
EN OBS Studio (also known as Open Broadcaster Software) is a free and open-source live streaming and video recording software.
TR OBS Studio (Open Broadcaster Software olarak da bilinir), ücretsiz ve açık kaynaklı bir canlı akış ve video kayıt yazılımıdır.
inglês | turco |
---|---|
known | bilinir |
studio | studio |
source | kaynaklı |
live | canlı |
streaming | akış |
open | açık |
free | ücretsiz |
video | video |
software | yazılım |
a | bir |
and | ve |
as | olarak |
EN Applications are open for the next cohort of Open Internet for Democracy Leaders Programme | STGM
TR Demokrasi Liderleri için Açık İnternet Programı Başladı. | STGM
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
democracy | demokrasi |
stgm | stgm |
of | in |
programme | program |
for | için |
EN Applications are open for the next cohort of Open Internet for Democracy Leaders Programme
TR Demokrasi Liderleri için Açık İnternet Programı Başladı.
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
democracy | demokrasi |
of | in |
programme | program |
for | için |
EN Applications are open for the next cohort of Open Internet for Democracy Leaders Programme.
TR Demokrasi Liderleri için Açık İnternet Programı yeni grup başvuruları başladı.
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
democracy | demokrasi |
applications | başvuruları |
of | in |
programme | program |
for | için |
EN Now, you have to open the MT4 terminal root directory. For this, click on File → Open Data Folder.
TR Şimdi, MT4 terminali kök dizinini açmanız gerek. Bunun için File → Open Data Folder (Dosya → Data Dosyasını aç)’a tıklayın.
EN Using this method you can open chat window. jivo_api.open({start: 'call'}): opens form with a phone field for callback
TR Bu yöntem ile sohbet penceresini açabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
method | yöntem |
a | a |
chat | sohbet |
this | bu |
with | ile |
EN 3. We are investing in capacity-building to remain one of the fastest-growing open access publishers. In 2019 we published over 40% more open access articles than the previous year.
TR 3. En hızlı büyüyen açık erişimli yayıncılardan birisi olarak kalmak için kapasite oluşturmaya yatırım yaparız. 2019'de önceki yıla kıyasla %40'tan daha fazla açık erişimli makale yayınladık.
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
access | erişimli |
fastest | hızlı |
growing | büyüyen |
capacity | kapasite |
building | oluşturmaya |
of | in |
previous | önceki |
investing | yatırım |
one | birisi |
to | için |
are | kalmak |
EN Applications are open for the next cohort of Open Internet for Democracy Leaders Programme | STGM
TR Demokrasi Liderleri için Açık İnternet Programı Başladı. | STGM
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
democracy | demokrasi |
stgm | stgm |
of | in |
programme | program |
for | için |
EN Applications are open for the next cohort of Open Internet for Democracy Leaders Programme
TR Demokrasi Liderleri için Açık İnternet Programı Başladı.
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
democracy | demokrasi |
of | in |
programme | program |
for | için |
EN Applications are open for the next cohort of Open Internet for Democracy Leaders Programme.
TR Demokrasi Liderleri için Açık İnternet Programı yeni grup başvuruları başladı.
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
democracy | demokrasi |
applications | başvuruları |
of | in |
programme | program |
for | için |
EN Built on open-source Redis and compatible with the Redis APIs, ElastiCache for Redis works with your Redis clients and uses the open Redis data format to store your data
TR Açık kaynak Redis çözümüyle geliştirilmiş ve Redis API’leri ile uyumlu olan ElastiCache for Redis, Redis istemcilerinizle birlikte çalışır ve verilerinizi depolamak için açık kaynak Redis veri biçimini kullanır
inglês | turco |
---|---|
data | veri |
source | kaynak |
redis | redis |
elasticache | elasticache |
works | çalışır |
your data | verilerinizi |
uses | kullanır |
open | açık |
compatible | uyumlu |
and | ve |
Mostrando 50 de 50 traduções