EN According to the needs of the public education center in the mother-daughter school reading-writing courses are opened within the scope of reading-writing campaigns.
EN According to the needs of the public education center in the mother-daughter school reading-writing courses are opened within the scope of reading-writing campaigns.
TR İhtiyaca göre Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünce Ana-kız okuldayız Okuma-Yazma kampanyası kapsamında okuma-yazma kursları açılmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
public | halk |
center | merkezi |
courses | kursları |
to | e |
education | eğitim |
scope | kapsamında |
EN [OPTIONAL READING: We will now select a short reading from our recovery library for reflection, as a prompt for sharing.]
TR [İSTEĞE BAĞLI OKUMA: Şimdi, paylaşım istemi olarak, yansıma için kurtarma kitaplığımızdan kısa bir okuma seçeceğiz.]
inglês | turco |
---|---|
reading | okuma |
select | seç |
short | kısa |
recovery | kurtarma |
sharing | paylaşım |
a | bir |
for | için |
as | olarak |
EN According to the needs of the public education center in the mother-daughter school reading-writing courses are opened within the scope of reading-writing campaigns.
TR İhtiyaca göre Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünce Ana-kız okuldayız Okuma-Yazma kampanyası kapsamında okuma-yazma kursları açılmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
public | halk |
center | merkezi |
courses | kursları |
to | e |
education | eğitim |
scope | kapsamında |
EN [OPTIONAL READING: We will now select a short reading from our recovery library for reflection, as a prompt for sharing.]
TR [İSTEĞE BAĞLI OKUMA: Şimdi, paylaşım istemi olarak, yansıma için kurtarma kitaplığımızdan kısa bir okuma seçeceğiz.]
inglês | turco |
---|---|
reading | okuma |
select | seç |
short | kısa |
recovery | kurtarma |
sharing | paylaşım |
a | bir |
for | için |
as | olarak |
EN We keep track of your reading activity to provide you with information such as reading statistics, and improve personalized book recommendations
TR Okuma istatistikleri gibi bilgileri sağlamak ve kişiselleştirilmiş kitap önerilerini geliştirmek için okuma etkinliğinizi takip ediyoruz
EN Communication Technology Scale Physics Telecom Symmetrical Social work Top Free vector Cool Telecommunications Global communications Sphere Circle Globe High technology Orange Blue Blue and orange
TR Iletişim Teknoloji Ölçek Fizik Telekom Simetrik Sosyal çalışma Üst Ücretsiz vektör Güzel Telekomünikasyon Küresel iletişim Küre Daire Küre Yüksek teknoloji Portakal Mavi Mavi ve turuncu
inglês | turco |
---|---|
technology | teknoloji |
physics | fizik |
vector | vektör |
telecommunications | telekomünikasyon |
global | küresel |
circle | daire |
blue | mavi |
and | ve |
work | çalışma |
social | sosyal |
high | yüksek |
communication | iletişim |
orange | portakal |
EN aiming to publicize the activities of civil organizations by using the mass media, to conduct lobbying activities so as to encourage initiative taking in social sphere and to empower civil initiatives by further raising social awareness.
TR Kitle iletişim araçlarını kullanarak sivil örgütlerin çalışmalarını duyurarak ve lobi faaliyetleri yürüterek sosyal girişimciliği özendirmeyi, toplumsal farkındalığı artırarak sivil inisiyatifi güçlendirmeyi hedefler.
inglês | turco |
---|---|
activities | faaliyetleri |
civil | sivil |
mass | kitle |
and | ve |
social | sosyal |
media | iletişim |
using | kullanarak |
EN Damaged but not destroyed: How “The Sphere” by Germany’s Fritz Koenig survived the 11 September attacks.
TR Yönetmen ve senarist Aysun Bademsoy Tarabya Kültür Akademisi konuğu olarak Istanbul’la içli dışlı oldu ve izlenimler kaydetti.
inglês | turco |
---|---|
the | olarak |
EN aiming to publicize the activities of civil organizations by using the mass media, to conduct lobbying activities so as to encourage initiative taking in social sphere and to empower civil initiatives by further raising social awareness.
TR Kitle iletişim araçlarını kullanarak sivil örgütlerin çalışmalarını duyurarak ve lobi faaliyetleri yürüterek sosyal girişimciliği özendirmeyi, toplumsal farkındalığı artırarak sivil inisiyatifi güçlendirmeyi hedefler.
inglês | turco |
---|---|
activities | faaliyetleri |
civil | sivil |
mass | kitle |
and | ve |
social | sosyal |
media | iletişim |
using | kullanarak |
EN Mr Rogall, what does the term “sustainable economy” stand for? Sustainability has three dimensions: ecology, economy and the social-cultural sphere
TR Sayın Rogall, „sürdürülebilir ekonomi“ kavramı neyi ifade ediyor? Sürdürülebilirliğin üç boyutu var: Ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel boyutlar
EN A think-tank, it gathers information about anti-Semitism, conspiracy ideologies, disinformation and right-wing extremism in the virtual sphere
TR Bu kuruluş, sanal alanda antisemitizm, komplo ideolojileri, dezenformasyon ve aşırı sağcılık hakkında bilgiler topluyor
inglês | turco |
---|---|
a | a |
information | bilgiler |
virtual | sanal |
and | ve |
about | hakkında |
EN Edge opportunities are seemingly boundless, which will drive significant investment in this sphere. Organizations don?t want to be left behind in the race to drive more revenue from the data they already possess.
TR Edge fırsatları, görünüşte sınırsızdır ve bu durum, bu alanda önemli yatırımları artıracaktır. Kuruluşlar, halihazırda sahip oldukları verilerden daha fazla gelir elde etme yarışında geride kalmak istemiyorlar.
inglês | turco |
---|---|
organizations | kuruluşlar |
edge | edge |
significant | önemli |
this | bu |
the | etme |
opportunities | fırsatları |
will | gelir |
to | sahip |
they | ve |
be | elde |
EN If you use a mobile device, please be aware that your carrier's normal rates and fees, such as text messaging and data charges, will still apply
TR Eğer bir mobil cihaz kullanıyorsanız, lütfen taşıyıcının metin mesajları ve veri ücretleri gibi normal ücretlerinin yine de geçerli olacağını unutmayın
inglês | turco |
---|---|
use | kullan |
device | cihaz |
normal | normal |
apply | geçerli |
will | olacağını |
if | eğer |
mobile | mobil |
text | metin |
data | veri |
please | lütfen |
a | bir |
and | ve |
as | gibi |
EN However, since this is a fragile electronic device, the TV must be transported in a suitable packaging that can withstand the normal challenges of air transport.
TR Ancak bu kırılabilir bir elektronik cihaz olduğundan, TV?nin hava taşımacılığının normal zorluklarına dayanabilecek uygun bir ambalajda taşınması gerekmektedir.
inglês | turco |
---|---|
electronic | elektronik |
device | cihaz |
must | gerekmektedir |
suitable | uygun |
normal | normal |
tv | tv |
this | bu |
air | hava |
challenges | zorluklar |
the | ancak |
of | nin |
EN We now had to define a new ‘normal’ and respond to the changing and increasing needs of the most vulnerable among our clients.
TR Artık yeni bir ‘normal’ tanımlamak ve danışanlarımız olan dezavantajlı kesimlerin değişen ve artan ihtiyaçlarına cevap verebilmek zorundaydık.
inglês | turco |
---|---|
define | tanımlamak |
normal | normal |
increasing | artan |
most | en |
and | ve |
needs | ihtiyaç |
new | yeni bir |
among | bir |
EN AWS Lambda allows you to use normal language and operating system features, such as creating additional threads and processes
TR AWS Lambda, ek iş parçacığı ve işlem oluşturma gibi normal dil ve işletim sistemi özelliklerini kullanmanıza izin verir
inglês | turco |
---|---|
aws | aws |
lambda | lambda |
allows | izin verir |
normal | normal |
creating | oluşturma |
additional | ek |
features | özelliklerini |
system | sistemi |
and | ve |
as | gibi |
EN However, you have an approximate 30-day period after the actual expiration date, and during this time you can renew the domain at a normal rate.
TR Bununla birlikte, gerçek son kullanma tarihinden sonra yaklaşık 30 günlük bir süreniz vardır ve bu süre zarfında alan adını normal oranda yenileyebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
actual | gerçek |
normal | normal |
day | günlük |
this | bu |
at | nda |
and | ve |
domain | alan adı |
the | sonra |
period | süre |
EN Your .cn domain name registration is done automatically in one day, which is the normal process of payment confirmation
TR cn domain alan adı kaydınız ödeme onayı normal süreci olan bir gün otomatik olarak yapılır
inglês | turco |
---|---|
registration | kaydı |
normal | normal |
process | süreci |
confirmation | onay |
domain | domain |
name | adı |
payment | ödeme |
automatically | otomatik olarak |
is | olan |
EN Wildcard SSL and Normal SSL Differences
TR Wildcard SSL ve Normal SSL Farkları
inglês | turco |
---|---|
ssl | ssl |
and | ve |
normal | normal |
wildcard | wildcard |
differences | farklar |
EN If you place an order as a consumer and at the time of your order your normal place of residence is in another country, the application of the compulsory legal regulations of that country remains unaffected by the choice of legal system in clause 1.
TR Siparişi bir tüketici olarak oluşturduysanız ve sipariş emriniz sırasında başka bir ülkede ikamet etmişseniz, bu ülkenin zorunlu yasal düzenlemelerinin uygulanması ceza 1'deki kanun seçiminden etkilenmeyecektir.
inglês | turco |
---|---|
consumer | tüketici |
legal | yasal |
in | deki |
order | sipariş |
at | nda |
country | ülkenin |
a | bir |
and | ve |
the | başka |
if | sırasında |
EN Since the Ethereum network upgrade has now concluded, all Phemex services including deposits and withdrawals for ETH and ERC-20 tokens have returned back to normal. Thank you for your patience.……
TR Sevgili traderlar, Çok popüler olan PT Arena 4 işlem yarışmamız şu anda kayıt aşamasındadır. PT Arena 4'e kaydolan herkesin ek 100 USDT kazanma şansı yakaladığı bir Şanslı Ç……
EN It was quite a normal Monday during the first Covid-19 lockdown in the spring of 2020
TR 2020 baharında, tüm Almanya’da ilk katı korona kısıtlamalarının uygulandığı günlerde sıradan bir pazartesiydi
inglês | turco |
---|---|
covid-19 | korona |
first | ilk |
EN LUNA™ 3 loves all skin needs. Choose between options with bristles modified to expertly care for sensitive, normal, combination, or thicker male skin respectively.
TR LUNA™ 3, cildin tüm ihtiyaçlarını karşılar. Sırasıyla hassas, normal, karma ve erkek cildine uygun olarak tasarlanan seçenekler arasından seçiminizi yapın.
EN (a) You can not use our Services incorrectly by interfering with their normal functioning or in an attempt to access them by using a method other than the interfaces or instructions provided by us.
TR (a) Hizmetlerimizi, normal işleyişine müdahale ederek veya tarafımızca sağlanan arayüzler veya talimatlar dışında bir yöntemle erişmeye çalışarak hatalı kullanamazsınız.
inglês | turco |
---|---|
normal | normal |
interfaces | arayüzler |
instructions | talimatlar |
provided | sağlanan |
our services | hizmetlerimizi |
or | veya |
a | bir |
EN However, since this is a fragile electronic device, the TV must be transported in a suitable packaging that can withstand the normal challenges of air transport.
TR Ancak bu kırılabilir bir elektronik cihaz olduğundan, TV?nin hava taşımacılığının normal zorluklarına dayanabilecek uygun bir ambalajda taşınması gerekmektedir.
inglês | turco |
---|---|
electronic | elektronik |
device | cihaz |
must | gerekmektedir |
suitable | uygun |
normal | normal |
tv | tv |
this | bu |
air | hava |
challenges | zorluklar |
the | ancak |
of | nin |
EN With AWS Lambda, Square Enix was able to reliably handle spikes of up to 30 times normal traffic
TR AWS Lambda ile Square Enix, normal trafiğin 30 katına kadar çıkabilen ani artışları güvenilir bir şekilde karşılayabiliyor
inglês | turco |
---|---|
aws | aws |
lambda | lambda |
normal | normal |
of | in |
to | kadar |
EN AWS Lambda allows you to use normal language and operating system features, such as creating additional threads and processes
TR AWS Lambda, ek iş parçacığı ve işlem oluşturma gibi normal dil ve işletim sistemi özelliklerini kullanmanıza izin verir
inglês | turco |
---|---|
aws | aws |
lambda | lambda |
allows | izin verir |
normal | normal |
creating | oluşturma |
additional | ek |
features | özelliklerini |
system | sistemi |
and | ve |
as | gibi |
EN A finally block may also be specified after or instead of catch blocks. Code within the finally block will always be executed after the try and catch blocks, regardless of whether an exception has been thrown, and before normal execution resumes.
TR catch bloklarının yerine veya sonrasında bir finally bloğu da belirtilebilir. Bir istisnanın oluşmamışsa bile ve normal çalışmaya dönülmeden önce finally bloğu içindeki kodlar daima try ve catch bloklarından sonra çalıştırılır.
inglês | turco |
---|---|
block | bloğu |
always | daima |
normal | normal |
blocks | bloklar |
and | ve |
or | veya |
EN Wildcard SSL and Normal SSL Differences
TR Wildcard SSL ve Normal SSL Farkları
inglês | turco |
---|---|
ssl | ssl |
and | ve |
normal | normal |
wildcard | wildcard |
differences | farklar |
EN Any exceeded hours will be charged at a normal rate.
TR Aşan saatler normal bir oranda ücretlendirilir.
inglês | turco |
---|---|
hours | saatler |
normal | normal |
a | bir |
EN If we produced everyday products for the normal consumer and had the same market position, probably really everyone would know Tuttlingen.
TR Sıradan tüketicilerin gündelik yaşamlarında kullandığı ürünler üretiyor ve bunlarla şu anki pazar konumumuza sahip olsaydık, muhtemelen Tuttlingen’i herkes tanıyor olurdu.
inglês | turco |
---|---|
market | pazar |
probably | muhtemelen |
products | ürünler |
and | ve |
same | ya |
everyone | herkes |
EN It was quite a normal Monday during the first Covid-19 lockdown in the spring of 2020
TR 2020 baharında, tüm Almanya’da ilk katı korona kısıtlamalarının uygulandığı günlerde sıradan bir pazartesiydi
inglês | turco |
---|---|
covid-19 | korona |
first | ilk |
EN The normal place to find art is in the museum
TR Sanatın doğal yeri müzelerdir
inglês | turco |
---|---|
place | yeri |
art | sanat |
EN My children, who were born in Germany and brought up bilingually, cheekily claim that they don't have a normal mother tongue, just a secret language that hardly else anyone understands
TR Benim Almanya’da doğan ve iki dilli yetişen çocuklarım, normal bir anadilleri olmadığını söylüyorlar tüm şımarıklıklarıyla, sadece gizli bir anadilleri olduğunu, onu da pek kimsenin anlamayacağını söylüyorlar
inglês | turco |
---|---|
my | benim |
normal | normal |
secret | gizli |
in | da |
and | ve |
a | bir |
just | sadece |
EN The researchers use training dummies to simulate normal breathing and coughing
TR Ekip, test mankenleriyle normal nefes alma ve öksürmeyi canlandırıyor
inglês | turco |
---|---|
normal | normal |
and | ve |
EN It is perfectly normal for us here to have access to sufficient water, to be able to supply ourselves with food without any risk to our safety and, if necessary, find protection from extreme weather events
TR Yeterli suya sahip olmak, güvenlik riski yaşamadan kendimize gıda maddesi tedarik etmek veya aşırı hava olayları karşısında ihtiyaç halinde barınak bulmak, bizim için çok doğal şeyler
inglês | turco |
---|---|
sufficient | yeterli |
water | suya |
risk | riski |
find | bulmak |
extreme | aşırı |
food | gıda |
events | olayları |
supply | tedarik |
safety | güvenlik |
is | hava |
EN In a democracy it’s normal to argue about different opinions
TR Bir demokraside farklı düşünceler yüzünden tartışmak normaldir
inglês | turco |
---|---|
different | farklı |
EN Otherwise the words of the Polish president who said “thanks to the EU, we can no longer buy normal light bulbs, only energy-saving ones, because the EU has banned them,” will continue to fall on fertile ground.
TR Aksi takdirde, Polonya Cumhurbaşkanı’nın, AB sayesinde “Birlik normal ampulü yasakladığı için normal bir ampul değil de, sadece enerji tasarrufu yapan ampul satın alınabildiği” sözleri taraftar bulmaya devam edecektir.
EN If you use a mobile device, please be aware that your carrier's normal rates and fees, such as text messaging and data charges, will still apply
TR Eğer bir mobil cihaz kullanıyorsanız, lütfen taşıyıcının metin mesajları ve veri ücretleri gibi normal ücretlerinin yine de geçerli olacağını unutmayın
inglês | turco |
---|---|
use | kullan |
device | cihaz |
normal | normal |
apply | geçerli |
will | olacağını |
if | eğer |
mobile | mobil |
text | metin |
data | veri |
please | lütfen |
a | bir |
and | ve |
as | gibi |
EN If you use a mobile device, please be aware that your carrier's normal rates and fees, such as text messaging and data charges, will still apply
TR Eğer bir mobil cihaz kullanıyorsanız, lütfen taşıyıcının metin mesajları ve veri ücretleri gibi normal ücretlerinin yine de geçerli olacağını unutmayın
inglês | turco |
---|---|
use | kullan |
device | cihaz |
normal | normal |
apply | geçerli |
will | olacağını |
if | eğer |
mobile | mobil |
text | metin |
data | veri |
please | lütfen |
a | bir |
and | ve |
as | gibi |
EN If you use a mobile device, please be aware that your carrier's normal rates and fees, such as text messaging and data charges, will still apply
TR Eğer bir mobil cihaz kullanıyorsanız, lütfen taşıyıcının metin mesajları ve veri ücretleri gibi normal ücretlerinin yine de geçerli olacağını unutmayın
inglês | turco |
---|---|
use | kullan |
device | cihaz |
normal | normal |
apply | geçerli |
will | olacağını |
if | eğer |
mobile | mobil |
text | metin |
data | veri |
please | lütfen |
a | bir |
and | ve |
as | gibi |
EN If you use a mobile device, please be aware that your carrier's normal rates and fees, such as text messaging and data charges, will still apply
TR Eğer bir mobil cihaz kullanıyorsanız, lütfen taşıyıcının metin mesajları ve veri ücretleri gibi normal ücretlerinin yine de geçerli olacağını unutmayın
inglês | turco |
---|---|
use | kullan |
device | cihaz |
normal | normal |
apply | geçerli |
will | olacağını |
if | eğer |
mobile | mobil |
text | metin |
data | veri |
please | lütfen |
a | bir |
and | ve |
as | gibi |
EN If you use a mobile device, please be aware that your carrier's normal rates and fees, such as text messaging and data charges, will still apply
TR Eğer bir mobil cihaz kullanıyorsanız, lütfen taşıyıcının metin mesajları ve veri ücretleri gibi normal ücretlerinin yine de geçerli olacağını unutmayın
inglês | turco |
---|---|
use | kullan |
device | cihaz |
normal | normal |
apply | geçerli |
will | olacağını |
if | eğer |
mobile | mobil |
text | metin |
data | veri |
please | lütfen |
a | bir |
and | ve |
as | gibi |
EN If you use a mobile device, please be aware that your carrier's normal rates and fees, such as text messaging and data charges, will still apply
TR Eğer bir mobil cihaz kullanıyorsanız, lütfen taşıyıcının metin mesajları ve veri ücretleri gibi normal ücretlerinin yine de geçerli olacağını unutmayın
inglês | turco |
---|---|
use | kullan |
device | cihaz |
normal | normal |
apply | geçerli |
will | olacağını |
if | eğer |
mobile | mobil |
text | metin |
data | veri |
please | lütfen |
a | bir |
and | ve |
as | gibi |
EN If you use a mobile device, please be aware that your carrier's normal rates and fees, such as text messaging and data charges, will still apply
TR Eğer bir mobil cihaz kullanıyorsanız, lütfen taşıyıcının metin mesajları ve veri ücretleri gibi normal ücretlerinin yine de geçerli olacağını unutmayın
inglês | turco |
---|---|
use | kullan |
device | cihaz |
normal | normal |
apply | geçerli |
will | olacağını |
if | eğer |
mobile | mobil |
text | metin |
data | veri |
please | lütfen |
a | bir |
and | ve |
as | gibi |
EN If you use a mobile device, please be aware that your carrier's normal rates and fees, such as text messaging and data charges, will still apply
TR Eğer bir mobil cihaz kullanıyorsanız, lütfen taşıyıcının metin mesajları ve veri ücretleri gibi normal ücretlerinin yine de geçerli olacağını unutmayın
inglês | turco |
---|---|
use | kullan |
device | cihaz |
normal | normal |
apply | geçerli |
will | olacağını |
if | eğer |
mobile | mobil |
text | metin |
data | veri |
please | lütfen |
a | bir |
and | ve |
as | gibi |
EN If you use a mobile device, please be aware that your carrier's normal rates and fees, such as text messaging and data charges, will still apply
TR Eğer bir mobil cihaz kullanıyorsanız, lütfen taşıyıcının metin mesajları ve veri ücretleri gibi normal ücretlerinin yine de geçerli olacağını unutmayın
inglês | turco |
---|---|
use | kullan |
device | cihaz |
normal | normal |
apply | geçerli |
will | olacağını |
if | eğer |
mobile | mobil |
text | metin |
data | veri |
please | lütfen |
a | bir |
and | ve |
as | gibi |
EN If you use a mobile device, please be aware that your carrier's normal rates and fees, such as text messaging and data charges, will still apply
TR Eğer bir mobil cihaz kullanıyorsanız, lütfen taşıyıcının metin mesajları ve veri ücretleri gibi normal ücretlerinin yine de geçerli olacağını unutmayın
inglês | turco |
---|---|
use | kullan |
device | cihaz |
normal | normal |
apply | geçerli |
will | olacağını |
if | eğer |
mobile | mobil |
text | metin |
data | veri |
please | lütfen |
a | bir |
and | ve |
as | gibi |
EN If you use a mobile device, please be aware that your carrier's normal rates and fees, such as text messaging and data charges, will still apply
TR Eğer bir mobil cihaz kullanıyorsanız, lütfen taşıyıcının metin mesajları ve veri ücretleri gibi normal ücretlerinin yine de geçerli olacağını unutmayın
inglês | turco |
---|---|
use | kullan |
device | cihaz |
normal | normal |
apply | geçerli |
will | olacağını |
if | eğer |
mobile | mobil |
text | metin |
data | veri |
please | lütfen |
a | bir |
and | ve |
as | gibi |
EN must be called before any actual output is sent, either by normal HTML tags, blank lines in a file, or from PHP. It is a very common error to read code with
TR işlevinin normal HTML etiketleri ve dosya veya PHP'deki boş satırlar dahil herhangi bir çıktıdan önce çağrılması gerektiğini unutmayınız.
inglês | turco |
---|---|
normal | normal |
html | html |
tags | etiketleri |
file | dosya |
blank | boş |
must | gerektiğini |
read | ve |
or | veya |
lines | bir |
any | herhangi |
before | önce |
Mostrando 50 de 50 traduções