EN We must give them the space to tell us about their experiences, we must believe them, and we must support them in their fight against racism
"must always" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN We must give them the space to tell us about their experiences, we must believe them, and we must support them in their fight against racism
TR Yaşadıklarını anlatmaları için onlara alan tanımalı, onlara inanmalı ve ırkçılığa karşı mücadelede onları desteklemeliyiz
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
give | için |
EN FilterBypass now always encrypt urls and remove javascript from target pages for privacy reasons.Therefore the options are no longer necessary since the optimal settings are always active.
TR FilterBypass artık her zaman url'leri şifreliyor ve gizlilik nedenleriyle javascript'i hedef sayfalardan kaldırıyor. Bu nedenle, optimum ayarlar her zaman etkin olduğundan seçenekler artık gerekli değil.
inglês | turco |
---|---|
privacy | gizlilik |
options | seçenekler |
necessary | gerekli |
optimal | optimum |
settings | ayarlar |
active | etkin |
filterbypass | filterbypass |
and | ve |
now | bu |
therefore | bu nedenle |
always | her zaman |
target | hedef |
EN FilterBypass now always encrypt urls and remove javascript from target pages for privacy reasons.Therefore the options are no longer necessary since the optimal settings are always active.
TR FilterBypass artık her zaman url'leri şifreliyor ve gizlilik nedenleriyle javascript'i hedef sayfalardan kaldırıyor. Bu nedenle, optimum ayarlar her zaman etkin olduğundan seçenekler artık gerekli değil.
inglês | turco |
---|---|
privacy | gizlilik |
options | seçenekler |
necessary | gerekli |
optimal | optimum |
settings | ayarlar |
active | etkin |
filterbypass | filterbypass |
and | ve |
now | bu |
therefore | bu nedenle |
always | her zaman |
target | hedef |
EN MyTherapy always has been and always will remain free to use
TR MyTherapy ücretsiz bir uygulamadır ve hep ücretsiz kalacak
inglês | turco |
---|---|
free | ücretsiz |
and | ve |
to | bir |
EN Your x-axis will always be a range of numbers and your y-axis will always be the frequency your variable occurs.
TR X ekseniniz her zaman bir sayı aralığı olacaktır ve y ekseniniz her zaman değişkeninizin meydana geldiği frekans olacaktır.
inglês | turco |
---|---|
occurs | meydana |
always | her zaman |
a | bir |
and | ve |
of | her |
will | olacaktır |
EN Dear Crypto Community, The safety and availability of user funds should always be of utmost importance for any crypto platform. That’s why Phemex has always kept 100% of user funds in safe reserv……
TR Sevgili Kullanıcılarımız, Phemex, 27 Ekim 2022, UTC 12:00'de FND tokenları için launchpool gerçekleştirmiştir. Bu tarihten itibaren FND tokenları farmlamak ve yüksek karlar elde e……
EN The right domains are not always the most expensive or popular. The main concern when searching for a domain is to make sure that it will stand out online. A .xyz domain is almost always available – and it’s memorable too.
TR Doğru alan adı her zaman en pahalı veya popüler olan değildir. Alan adlarını seçerken asıl önemli olan internette öne çıkacağına emin olmanızdır. .xyz domain hemen hemen her zaman satın alınabilir ve çok akılda kalıcıdır.
inglês | turco |
---|---|
expensive | pahalı |
popular | popüler |
main | önemli |
online | internette |
and | ve |
when | zaman |
most | en |
domain | domain |
or | veya |
to | her |
a | olan |
not | değildir |
sure | emin |
EN The right domains are not always the most expensive or popular. The main concern when searching for a domain is to make sure that it will stand out online. A .xyz domain is almost always available – and it’s memorable too.
TR Doğru alan adı her zaman en pahalı veya popüler olan değildir. Alan adlarını seçerken asıl önemli olan internette öne çıkacağına emin olmanızdır. .xyz domain hemen hemen her zaman satın alınabilir ve çok akılda kalıcıdır.
inglês | turco |
---|---|
expensive | pahalı |
popular | popüler |
main | önemli |
online | internette |
and | ve |
when | zaman |
most | en |
domain | domain |
or | veya |
to | her |
a | olan |
not | değildir |
sure | emin |
EN The right domains are not always the most expensive or popular. The main concern when searching for a domain is to make sure that it will stand out online. A .xyz domain is almost always available – and it’s memorable too.
TR Doğru alan adı her zaman en pahalı veya popüler olan değildir. Alan adlarını seçerken asıl önemli olan internette öne çıkacağına emin olmanızdır. .xyz domain hemen hemen her zaman satın alınabilir ve çok akılda kalıcıdır.
inglês | turco |
---|---|
expensive | pahalı |
popular | popüler |
main | önemli |
online | internette |
and | ve |
when | zaman |
most | en |
domain | domain |
or | veya |
to | her |
a | olan |
not | değildir |
sure | emin |
EN The right domains are not always the most expensive or popular. The main concern when searching for a domain is to make sure that it will stand out online. A .xyz domain is almost always available – and it’s memorable too.
TR Doğru alan adı her zaman en pahalı veya popüler olan değildir. Alan adlarını seçerken asıl önemli olan internette öne çıkacağına emin olmanızdır. .xyz domain hemen hemen her zaman satın alınabilir ve çok akılda kalıcıdır.
inglês | turco |
---|---|
expensive | pahalı |
popular | popüler |
main | önemli |
online | internette |
and | ve |
when | zaman |
most | en |
domain | domain |
or | veya |
to | her |
a | olan |
not | değildir |
sure | emin |
EN The right domains are not always the most expensive or popular. The main concern when searching for a domain is to make sure that it will stand out online. A .xyz domain is almost always available – and it’s memorable too.
TR Doğru alan adı her zaman en pahalı veya popüler olan değildir. Alan adlarını seçerken asıl önemli olan internette öne çıkacağına emin olmanızdır. .xyz domain hemen hemen her zaman satın alınabilir ve çok akılda kalıcıdır.
inglês | turco |
---|---|
expensive | pahalı |
popular | popüler |
main | önemli |
online | internette |
and | ve |
when | zaman |
most | en |
domain | domain |
or | veya |
to | her |
a | olan |
not | değildir |
sure | emin |
EN The right domains are not always the most expensive or popular. The main concern when searching for a domain is to make sure that it will stand out online. A .xyz domain is almost always available – and it’s memorable too.
TR Doğru alan adı her zaman en pahalı veya popüler olan değildir. Alan adlarını seçerken asıl önemli olan internette öne çıkacağına emin olmanızdır. .xyz domain hemen hemen her zaman satın alınabilir ve çok akılda kalıcıdır.
inglês | turco |
---|---|
expensive | pahalı |
popular | popüler |
main | önemli |
online | internette |
and | ve |
when | zaman |
most | en |
domain | domain |
or | veya |
to | her |
a | olan |
not | değildir |
sure | emin |
EN A current password must first be entered in order to change it. This is always important when computers are located in a public or shared space.
TR Şifrenizi değiştirmek için öncelikle mevcut şifrenizi girmelisiniz. Bu, bilgisayarlar halka açık bir yerde ise ya da ortak kullanım alanında bulunuyorsa, daima önemlidir.
inglês | turco |
---|---|
always | daima |
computers | bilgisayarlar |
space | alan |
important | önemlidir |
this | bu |
in | da |
first | öncelikle |
public | açık |
shared | ortak |
to | için |
to change | değiştirmek |
EN If a confederation of states like the European Union wants to act sustainably, it must always think about combating poverty and strengthening education as well as about ecological change.
TR Avrupa Birliği gibi bir devletler topluluğu, eğer sürdürülebilir davranıyorsa, ekolojik değişimin yanında yoksullukla mücadeleyi ve eğitimin güçlendirilmesini de göz önünde tutmak zorundadır.
inglês | turco |
---|---|
states | devletler |
union | birliği |
sustainably | sürdürülebilir |
well | yanı |
ecological | ekolojik |
if | eğer |
a | bir |
and | ve |
european | avrupa |
to | e |
EN “But then again there is also the right to self-defence, and the rights of one person must always be weighed up against the rights of another.”
TR “Ama meşru müdafaa diye de bir şey var ve bir hakla diğer hak arasında denge bulmak gerek.”
EN Applicant organizations must be non-profit and non-governmental organizations. NGOs wishing to apply for a grant must make registration online first.
TR Başvuruda bulunacak olan kuruluşlar kar amacı gütmeyen ve sivil toplum örgütleri olmalıdır. Hibe başvurusunda bulunmak isteyen STK’ lar, öncelikle çevrimiçi kayıt yaptırmalıdır.
inglês | turco |
---|---|
non-profit | kar amacı gütmeyen |
and | ve |
grant | hibe |
registration | kayıt |
online | çevrimiçi |
organizations | örgütleri |
first | öncelikle |
must | olmalıdır |
a | olan |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN Exception: script titles must be in English, and their description must begin with English, followed by other languages.
TR İstisna: komut dosyaları başlıkları İngilizce olmalı ve açıklamaları İngilizce ile başlamalı ve ardından diğer diller gelmelidir.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
languages | diller |
must | olmalı |
and | ve |
with | ile |
in | ardından |
EN Exception: script titles must be in English, and their description must begin with English, followed by other languages.
TR İstisna: komut dosyaları başlıkları İngilizce olmalı ve açıklamaları İngilizce ile başlamalı ve ardından diğer diller gelmelidir.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
languages | diller |
must | olmalı |
and | ve |
with | ile |
in | ardından |
EN Exception: script titles must be in English, and their description must begin with English, followed by other languages.
TR İstisna: komut dosyaları başlıkları İngilizce olmalı ve açıklamaları İngilizce ile başlamalı ve ardından diğer diller gelmelidir.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
languages | diller |
must | olmalı |
and | ve |
with | ile |
in | ardından |
EN Exception: script titles must be in English, and their description must begin with English, followed by other languages.
TR İstisna: komut dosyaları başlıkları İngilizce olmalı ve açıklamaları İngilizce ile başlamalı ve ardından diğer diller gelmelidir.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
languages | diller |
must | olmalı |
and | ve |
with | ile |
in | ardından |
EN Exception: script titles must be in English, and their description must begin with English, followed by other languages.
TR İstisna: komut dosyaları başlıkları İngilizce olmalı ve açıklamaları İngilizce ile başlamalı ve ardından diğer diller gelmelidir.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
languages | diller |
must | olmalı |
and | ve |
with | ile |
in | ardından |
EN Exception: script titles must be in English, and their description must begin with English, followed by other languages.
TR İstisna: komut dosyaları başlıkları İngilizce olmalı ve açıklamaları İngilizce ile başlamalı ve ardından diğer diller gelmelidir.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
languages | diller |
must | olmalı |
and | ve |
with | ile |
in | ardından |
EN Exception: script titles must be in English, and their description must begin with English, followed by other languages.
TR İstisna: komut dosyaları başlıkları İngilizce olmalı ve açıklamaları İngilizce ile başlamalı ve ardından diğer diller gelmelidir.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
languages | diller |
must | olmalı |
and | ve |
with | ile |
in | ardından |
EN Exception: script titles must be in English, and their description must begin with English, followed by other languages.
TR İstisna: komut dosyaları başlıkları İngilizce olmalı ve açıklamaları İngilizce ile başlamalı ve ardından diğer diller gelmelidir.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
languages | diller |
must | olmalı |
and | ve |
with | ile |
in | ardından |
EN Your opt-out notice must be individualized and must be sent from the email address associated with your individual Zoom account
TR Tahkimden çekilme bildiriminiz kişiselleştirilmiş olmalıdır ve bireysel Zoom hesabınız ile ilişkili e-posta adresinden gönderilmelidir
inglês | turco |
---|---|
associated | ilişkili |
zoom | zoom |
from | adresinden |
posta | |
individual | bireysel |
account | hesabı |
must | olmalıdır |
and | ve |
with | ile |
EN The web server must be configured to create this variable. For example in Apache HostnameLookups On must be set inside httpd.conf for it to exist. See also
TR HTTP sunucusu bu değişkeni oluşturmak için yapılandırılmalıdır. Bunun için, örneğin Apache'de httpd.conf içinde HostnameLookups On olmalıdır. Ayrıca
EN You can add location information to your Tweets, such as your city or precise location, from the web and via third-party applications. You always have the option to delete your Tweet location history. Learn more
TR Tweetlerine web veya üçüncü parti uygulamalar aracılığıyla şehir veya tam konum gibi konum bilgisi ekleyebilirsin. Tweet konum geçmişini dilediğin zaman silebilirsiniz. Daha fazla bilgi al
inglês | turco |
---|---|
applications | uygulamalar |
always | zaman |
party | parti |
web | web |
city | şehir |
or | veya |
third | üçüncü |
information | bilgi |
EN Ahrefs provides us with detailed and in-depth data that we need to make strategic decisions. Plus, it is fun and always getting better.
TR Ahrefs bize, stratejik kararlar almak için ihtiyaç duyduğumuz ayrıntılı ve derinlemesine verileri sağlar. Ek olarak, eğlenceli ve sürekli gelişiyor.
inglês | turco |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
provides | sağlar |
data | verileri |
strategic | stratejik |
decisions | kararlar |
fun | eğlenceli |
always | sürekli |
need | ihtiyaç |
detailed | ayrıntılı |
and | ve |
getting | için |
us | bize |
EN SSRN provides the online database of early scholarly research ? a permanent and searchable online library ? always available, worldwide
TR SSRN tüm dünyada her an kullanılabilir durumdaki kalıcı ve aranabilir bir çevrimiçi kütüphane biçiminde erken aşamadaki akademik araştırmalar için çevrimiçi bir veritabanı sağlamaktadır
inglês | turco |
---|---|
early | erken |
research | araştırmalar |
searchable | aranabilir |
library | kütüphane |
available | kullanılabilir |
permanent | kalıcı |
online | çevrimiçi |
database | veritabanı |
and | ve |
a | bir |
EN We only use the most up-to-date data sources and we always clean the data through our proprietary methods in order to present the most trusted solution on the market.
TR Sadece en güncel veri kaynaklarını kullanıyoruz ve pazardaki en güvenilir çözümleri sunmak için verileri her zaman özel yöntemlerle temizliyoruz.
inglês | turco |
---|---|
up-to-date | güncel |
present | sunmak |
solution | çözümleri |
most | en |
and | ve |
data | veri |
sources | kaynakları |
always | her zaman |
trusted | güvenilir |
EN Do you always need backlinks to rank?
TR Sıralamaya girmek için her zaman backlinklere ihtiyacınız var mıdır?
inglês | turco |
---|---|
need | ihtiyacınız |
always | her zaman |
do | var |
EN We use clickstream data to refine our search volumes on a monthly basis, ensuring they're always up to date.
TR Arama hacimlerimizi hassaslaştırmak için her ay tıklama verileri kullanıyoruz, böylece her zaman güncel olduklarından emin oluyoruz.
inglês | turco |
---|---|
search | arama |
data | verileri |
always | her zaman |
to | böylece |
use | için |
ensuring | emin |
EN Clickstream data allows us to refine our search volume numbers every month, ensuring that the metric is always accurate and up-to-date.
TR Tıklama verileri her ay arama hacmi sayılarımızı geliştirmemizi sağlar, böylece ölçümlerimizin her zaman isabetli ve güncel olduklarından emin oluyoruz.
inglês | turco |
---|---|
search | arama |
volume | hacmi |
month | ay |
up-to-date | güncel |
data | verileri |
allows | sağlar |
and | ve |
always | her zaman |
to | böylece |
ensuring | emin |
EN Have help at your fingertips, always. Your team gets a dedicated Ahrefs account manager to show you the ropes of the platform, expedite your requests, and help provide resources to reach your goals.
TR Yardım her zaman elinizin altında olsun. Ekibinize, platformu size göstermek, isteklerinizi hızlandırmak ve hedeflerinize ulaşmanız için kaynak sağlamaya yardımcı olmak için özel bir Ahrefs hesap yöneticisi verilir.
inglês | turco |
---|---|
account | hesap |
manager | yöneticisi |
platform | platformu |
resources | kaynak |
your goals | hedeflerinize |
ahrefs | ahrefs |
help | yardımcı |
at | nda |
always | her zaman |
and | ve |
show | göstermek |
the | size |
EN As always, Sam Oh hits it out of the park! Great video, and great tips. Keep it going!
TR Her zamanki gibi, Sam muazzam bir iş başardı! Harika bir video, harika ipuçları. Devamı gelsin!
inglês | turco |
---|---|
sam | sam |
great | harika |
video | video |
keep | devam |
tips | ipuçları |
of | her |
EN By SMS: If you have opted in to receive SMS messages, you can always unsubscribe at any time by texting STOP in response to a message or by following the instructions in the SMS.
TR SMS ile: SMS mesajı almayı seçtiyseniz, bir mesaja yanıt olarak DURDUR yazarak veya SMS'deki talimatları uygulayarak istediğiniz zaman aboneliğinizi iptal edebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
sms | sms |
by | yazarak |
you can | edebilirsiniz |
always | zaman |
response | yanıt |
instructions | talimatları |
or | veya |
message | mesaj |
receive | ile |
a | bir |
EN The Corendon Airlines Call Centre is always here to assist you
TR Corendon Airlines Çağrı Merkezi yardımcı olmak için hazır
inglês | turco |
---|---|
centre | merkezi |
corendon | corendon |
airlines | airlines |
to | için |
EN Our Corendon Airlines Lost Luggage Team is always ready to assist you with your application.
TR Corendon Airlines LL (Lost Luggage) Ekibimiz başvurunuz hakkında sizlere her zaman yardımcı olmaya hazırdır.
inglês | turco |
---|---|
corendon | corendon |
airlines | airlines |
is | olmaya |
you | sizlere |
always | her zaman |
to | hakkında |
EN Your personal affiliate manager is always on call to answer your questions and help manage sales in the best possible way
TR Kişisel bağlı kuruluş yöneticiniz, sorularınızı yanıtlamak ve satışları mümkün olan en iyi şekilde yönetmenize yardımcı olmak için her zaman hazırdır
inglês | turco |
---|---|
manage | yönetmenize |
possible | mümkün |
affiliate | kuruluş |
help | yardımcı |
questions | sorular |
is | olan |
sales | satış |
personal | kişisel |
always | her zaman |
and | ve |
best | en |
the | şekilde |
Mostrando 50 de 50 traduções