EN Yes. Lambda’s built-in sandbox lets you run batch (“shell”) scripts, other language runtimes, utility routines, and executables. Learn more here.
EN Yes. Lambda’s built-in sandbox lets you run batch (“shell”) scripts, other language runtimes, utility routines, and executables. Learn more here.
TR Evet. Lambda’nın yerleşik korumalı alanı toplu (“kabuk”) betikleri, diğer dillerin çalışma zamanlarını, yardımcı program rutinlerini ve yürütülebilir dosyaları çalıştırmanızı sağlar. Buradan daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
EN I retired into my own shell and barely had a word with anyone
TR İçime kapandım, kimseyle konuşmazdım
EN I retired into my own shell and barely had a word with anyone
TR İçime kapandım, kimseyle konuşmazdım
EN I retired into my own shell and barely had a word with anyone
TR İçime kapandım, kimseyle konuşmazdım
EN I retired into my own shell and barely had a word with anyone
TR İçime kapandım, kimseyle konuşmazdım
EN Yes. Lambda’s built-in sandbox lets you run batch (“shell”) scripts, other language runtimes, utility routines, and executables. Learn more here.
TR Evet. Lambda’nın yerleşik korumalı alanı toplu (“kabuk”) betikleri, diğer dillerin çalışma zamanlarını, yardımcı program rutinlerini ve yürütülebilir dosyaları çalıştırmanızı sağlar. Buradan daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
EN In addition to running applications, you can use the Spark API interactively with Python or Scala directly in the Spark shell or via EMR Studio, or Jupyter notebooks on your cluster
TR Uygulama çalıştırmaya ek olarak Spark API’sini doğrudan kümenizdeki Spark kabuğunda, EMR Studio aracılığıyla veya Jupyter not defterleri üzerinden Python veya Scala ile etkileşimli bir şekilde kullanabilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
python | python |
directly | doğrudan |
emr | emr |
spark | spark |
studio | studio |
you can use | kullanabilirsiniz |
api | uygulama |
or | veya |
EN This was shown, for example, by the Shell youth study in 2019
TR Bunu örneğin, 2019 Shell Araştırması ortaya koydu
inglês | turco |
---|---|
the | bunu |
EN Despite my good intentions, I was often shell shocked from my binge and I could feel irritable and discontent straight away
TR İyi niyetime rağmen, sık sık tıkandığım için şok oldum ve hemen sinirli ve hoşnutsuz hissedebiliyordum
inglês | turco |
---|---|
despite | rağmen |
and | ve |
away | için |
often | sık |
EN // Outputs all the result of shellcommand "ls", and returns// the last output line into $last_line. Stores the return value// of the shell command in $retval.
TR // "ls" kabuk komutunun sonucunu çıktılar ve// çıktının son satırını $son_satır ile döndürürken,// işlevin dönüş değerini $sonuç değişkenine kaydeder.
inglês | turco |
---|---|
last | son |
return | dönüş |
result | sonuç |
line | ile |
and | ve |
all | de |
EN escapes any characters in a string that might be used to trick a shell command into executing arbitrary commands. This function should be used to make sure that any data coming from user input is escaped before this data is passed to the
TR işlevi, içinde keyfi komutlar çalıştırarak bir kabuk komutunu kandırmak için kullanılabilecek bir dizgenin içerdiği karakterleri önceler. Bu işlev,
inglês | turco |
---|---|
characters | karakterleri |
commands | komutlar |
this | bu |
in | içinde |
to | için |
EN Escape a string to be used as a shell argument
TR Bir komutun bağımsız değişken dizgesini önceler
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
EN It?s hard to quantify, but it?s not hard to see: in any community, culture is everything
TR Kelimelerle ifade etmek zor olsa da kolaylıkla görülebilmektedir ki her topluluk için küştür çok önemli bir dinamiktir
inglês | turco |
---|---|
hard | zor |
community | topluluk |
in | da |
EN For maximum speed we designed the QcK Hard with a hard polyethylene surface optimized for low and high CPI tracking movements using enhanced texture for pin-point accuracy.
TR Maksimum hız sunmak üzere, düşük ve yüksek CPI izleme hareketleri için optimize edilmiş sert polietilen yüzeye sahip QcK Hard'ı, nokta atışı doğruluğu için gelişmiş doku kullanarak tasarladık.
inglês | turco |
---|---|
speed | hız |
qck | qck |
hard | sert |
optimized | optimize |
tracking | izleme |
point | nokta |
enhanced | gelişmiş |
and | ve |
maximum | maksimum |
high | yüksek |
low | düşük |
designed | için |
using | kullanarak |
EN Amway compensates and celebrates the hard work and accomplishments of those around us. We understand true success is achieved when earned the right way: through hard work and helping others.
TR Amway çevremizdekilerin zorlu çalışmalarını ve başarılarını ödüllendirir ve kutlar. Gerçek başarıya zorlu çalışmayla ve başkalarına yardım ederek doğru yoldan kazanıldığı zaman ulaşıldığını biliyoruz.
inglês | turco |
---|---|
amway | amway |
success | başarı |
helping | yardım |
others | başkaları |
when | zaman |
true | gerçek |
and | ve |
we understand | biliyoruz |
right | doğru |
the | ederek |
EN It?s hard to quantify, but it?s not hard to see: in any community, culture is everything
TR Kelimelerle ifade etmek zor olsa da kolaylıkla görülebilmektedir ki her topluluk için küştür çok önemli bir dinamiktir
inglês | turco |
---|---|
hard | zor |
community | topluluk |
in | da |
EN Semi hard and hard cheese: Swiss cheese, Cheddar, Edam, Gouda, Colby, Muenster, Parmesan, Pecorino and Romano
TR Yarı sert ve sert peynir: İsviçre peyniri, Çedar, Edam, Gouda, Colby, Muenster, Parmesan, Pecorino ve Romano
inglês | turco |
---|---|
hard | sert |
and | ve |
cheese | peynir |
semi | yarı |
EN We can help you succeed with the production of a wide variety of high-quality cheeses, including hard cheese and semi-hard cheese, Cheddar cheese, pasta filata, liquid filled cheese and cottage cheese.
TR Aralarında sert peynir ve yarı sert peynir, Çedar peyniri, pasta filata, sıvı halde doldurulmuş peynir ve cottage peynirinin bulunduğu çok çeşitli yüksek kalite peynirlerin üretiminde başarılı olmanıza yardımcı olabiliriz.
inglês | turco |
---|---|
hard | sert |
cheese | peynir |
semi | yarı |
liquid | sıvı |
quality | kalite |
high | yüksek |
and | ve |
help | yardımcı |
including | e |
the | çok |
EN Whey is a by-product of manufacturing of hard, semi-hard and soft cheese
TR Peynir altı suyu sert, yarı sert ve yumuşak peynir imalatının bir yan ürünüdür
inglês | turco |
---|---|
manufacturing | imalat |
hard | sert |
soft | yumuşak |
cheese | peynir |
semi | yarı |
and | ve |
a | bir |
EN Sweet whey is manufactured from hard and semi-hard cheeses, and acid whey is produced from cottage cheese and quark
TR Tatlı peynir altı suyu sert ve yarı sert peynirlerden imal edilirken asitli peynir altı suyu, cottage peyniri ve kuarktan üretilir
inglês | turco |
---|---|
hard | sert |
cheese | peynir |
sweet | tatlı |
semi | yarı |
and | ve |
is | altı |
EN 1995 Through acquisition of Tebel MKT, we broaden our competence's to include equipment for the manufacture of hard and semi-hard cheeses
TR 1995 Tebel MKT'nin satın alınmasıyla, yetkinliğimizi sert ve yarı sert peynir üretim ekipmanlarını da içerecek şekilde genişlettik
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
equipment | ekipmanlar |
hard | sert |
semi | yarı |
and | ve |
through | da |
the | şekilde |
EN Ensuring security without making things too hard for non-technical users is challenging
TR Teknik bilgisi olmayan kullanıcılar için süreçleri çok zorlaştırmadan güvenliği sağlamak zorlu bir iştir
inglês | turco |
---|---|
technical | teknik |
security | güvenliği |
for | için |
is | bir |
users | kullanıcılar |
EN There is growing demand for open access and we are working hard to meet that option for researchers
TR Açık erişim yönünde artan bir talep bulunuyor ve araştırmacılar için bu seçeneği sağlayabilmek adına çok çalışıyoruz
inglês | turco |
---|---|
growing | artan |
demand | talep |
open | açık |
access | erişim |
option | seçeneği |
researchers | araştırmacılar |
we are working | çalışıyoruz |
and | ve |
EN Links are how search engines discover new pages and judge their "authority." It's hard to rank for competitive terms without links.
TR Bağlantılar, arama motorlarının yeni sayfaları nasıl keşfettiği ve "yetkilerini" nasıl değerlendirdiğiyle alakalıdır. Bağlantılar olmadan rekabetçi terimlerde sıralamaya girmek zordur.
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
competitive | rekabetçi |
without | olmadan |
pages | sayfaları |
search | arama |
and | ve |
links | bağlantılar |
engines | motorları |
how | nasıl |
EN Find the “low-hanging fruit” among your keyword ideas. Our KD score calculates how hard it will be to rank for your keyword based on the current top-ranking pages.
TR Anahtar kelime fikirleriniz arasındaki en kolay hedefi bulun. KD skorumuz, şu an ilk sıralarda yer alan sayfalara dayanarak anahtar kelimeniz için sıralanmanın ne kadar zor olacağını hesaplar.
inglês | turco |
---|---|
find | bulun |
based on | dayanarak |
hard | zor |
will | olacağını |
keyword | anahtar |
EN Keywords Explorer helps you determine how hard it would be to rank in the top 10 search results for a given keyword. It does this by calculating a Keyword Difficulty score from 1 to 100, with 100 being the hardest.
TR Anahtar Kelimeler Gezgini, belirli bir anahtar kelime için en iyi 10 arama sonucunda sıralanmanın ne kadar zor olacağını belirlemenize yardımcı olur. Bunu, 1’den 100’e kadar olan bir skalada Anahtar Kelime Zorluk puanı hesaplayarak yapar.
inglês | turco |
---|---|
helps | yardımcı olur |
hard | zor |
difficulty | zorluk |
search | arama |
a | yardımcı |
does | ne |
top | en |
the | kelimeler |
it | bunu |
EN Find out how hard it'll be to rank in the top 10 for any keyword.
TR Herhangi bir anahtar kelime için ilk 10’da sıralanmanın ne kadar zor olacağını öğrenin.
inglês | turco |
---|---|
hard | zor |
find out | öğrenin |
in | da |
top | bir |
any | herhangi |
EN Comprising the year’s most popular journal article summaries, expert opinion pieces and news from leading international conferences, the hard-bound PracticeUpdate Year Book is a must-read for healthcare professionals worldwide
TR Yılın en popüler dergi makalesi özetlerini, uzmanların fikirlerini ve önemli uluslararası konferanslardan haberleri içeren ciltli PracticeUpdate Almanağı tüm dünyadaki sağlık uzmanlarının mutlaka okuması gereken bir yayındır
inglês | turco |
---|---|
popular | popüler |
journal | dergi |
news | haberleri |
healthcare | sağlık |
professionals | uzmanlar |
must | gereken |
most | en |
international | uluslararası |
and | ve |
year | yıl |
EN A single mother, Emira works hard to meet the needs of herself and her...
TR Hayata Destek Direktörü Sema Genel Karaosmanoğlu, Taliban’ın yönetimi...
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
EN Our goal is to provide maximum protection to our users against all possible threats and the Mailfence security team works hard to do just that
TR Hedefimiz, kullanıcılarımıza olası tüm tehditlere karşı maksimum koruma sağlamaktır ve Mailfence güvenlik ekibi bunu yapmak için çok çalışmaktadır
inglês | turco |
---|---|
maximum | maksimum |
threats | tehditlere |
our goal | hedefimiz |
possible | olası |
mailfence | mailfence |
security | güvenlik |
team | ekibi |
protection | koruma |
and | ve |
all | tüm |
users | kullanıcılar |
against | için |
the | bunu |
EN We cannot claim that our system is 100% secure - no one can offer that level of security - but we work hard to offer you the highest level of protection possible.
TR Sistemimizin% 100 güvenli olduğunu iddia edemeyiz - hiç kimse bu düzeyde bir güvenlik sunamaz - ancak size mümkün olan en yüksek düzeyde koruma sunmak için çok çalışıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
work | çalışıyoruz |
security | güvenlik |
protection | koruma |
level | düzeyde |
is | olduğunu |
possible | mümkün |
of | in |
highest | en yüksek |
the | size |
but | ancak |
EN "Tiny live blues music place with an attitude. Worth a visit if you want some quiet music with a nice cocktail or beer. Hard to find a seat during weekends."
TR "Çok sıcak, çok keyifli bir mekan. İyi müzik ve keyifli bir akşam içşn mutlaka uğrayın. Fiyatlarda gayet makul."
inglês | turco |
---|---|
music | müzik |
place | mekan |
you | ve |
a | bir |
EN Sophisticated anti-malware removes threats including spyware, adware, keyloggers, XSS attacks & hard-to-detect fileless trojans.
TR Gelişmiş kötü amaçlı yazılımdan koruma, casus yazılım, reklam yazılımı, tuş kaydedici, XSS saldırıları ve algılanması zor dosyasız trojanlar gibi tehditleri önler.
inglês | turco |
---|---|
threats | tehditleri |
sophisticated | gelişmiş |
hard | zor |
to | gibi |
EN We work hard to make professional logo design easy and accessible for everyone.We are always here to help you
TR Profesyonel logo tasarımını herkes için kolay ve erişilebilir hale getirmek için çok çalışıyoruz.Her zaman size yardımcı olmak için buradayız
inglês | turco |
---|---|
work | çalışıyoruz |
logo | logo |
easy | kolay |
accessible | erişilebilir |
help | yardımcı |
professional | profesyonel |
and | ve |
always | her zaman |
EN Reap the reward of hard work and invest in the things you care about most
TR Sıkı çalışmanın ödülünü alın ve en çok önemsediğiniz şeylere yatırım yapın
inglês | turco |
---|---|
invest | yatırım |
most | en |
and | ve |
the | çok |
EN With our readymade Summer Camp Job Application Forms doing the hard work for you, you’ll have no trouble finding great camp leaders for the best summer ever.
TR Zor işi sizin için yapan hazır Yaz Kampı İş Başvuru Formlarımız sayesinde, şimdiye kadarki en iyi yaz için harika kamp liderleri bulmakta hiç sorun yaşamayacaksınız.
inglês | turco |
---|---|
summer | yaz |
hard | zor |
application | başvuru |
job | iş |
great | harika |
no | hiç |
for | için |
forms | formlar |
best | en |
the | sizin |
with | sayesinde |
EN Hard copies can be supplied on request.
TR Talep üzerine basılı kopyalar temin edilebilir.
inglês | turco |
---|---|
request | talep |
on | üzerine |
can be | edilebilir |
EN It would require 18 months to excavate the hard rock on which Mount Ulriken rests.
TR Ulriken'in Dağı'nın üzerinde durduğu sert kayayı kazmak 18 ay sürecekti.
inglês | turco |
---|---|
months | ay |
hard | sert |
mount | dağı |
EN "The free events here in the summer are awesome, although trying to enjoy the park otherwise can be hard during tourist season. The beat time is fall or spring early in the morning- no one's there!"
TR "Bir çok sanat eserini görebileceğiniz bir açık hava müzesi demek yanlış olmaz. Yazın sıcaktan bunalan, kışın buz pateni yapmak isteyen, baharda ise canı canlı müzik çeken tüm Chicago’lular burada"
inglês | turco |
---|---|
free | açık |
summer | yaz |
ones | bir |
to | tüm |
is | hava |
EN Styx /stɪks/ is an American rock band from Chicago that formed in 1972 and became famous for its albums released in the late 1970s and early 1980s. They are best known for melding hard rock… read more
TR Styx, 1970 yılında Chicago, ABD'de kurulmuş Amerikalı rock müzik grubu. Kuruluşunun öyküsü 1960'lı yılların başlarına kadar uzanmaktadır. Grup 1970'li yıllarda ve 1980… Devamını oku
EN Styx /stɪks/ is an American rock band from Chicago that formed in 1972 and became famous for its albums released in the late 1970s and early 1980s. They are best known for melding hard rock guitar balanced with acoustic guitar, synthes… read more
TR Styx, 1970 yılında Chicago, ABD'de kurulmuş Amerikalı rock müzik grubu. Kuruluşunun öyküsü 1960'lı yılların başlarına kadar uzanmaktadır. Grup 1970'li yıllarda ve 1980'li yılların başlarında müzik piyasasında söz… Devamını oku
EN Extend your reach and get more torque to screws in hard-to-reach places
TR Erişebilme alanınızı artırın ve ulaşılması zor yerlerde vidalarınıza daha fazla dönme momenti sağlayın
inglês | turco |
---|---|
hard | zor |
and | ve |
get | sağlayın |
EN ESD-safe tweezers with angled, pointed tips for hard-to-reach places
TR Erişimi zor yerler için açılı, sivri uçlu elektrostatiğe karşı güvenli cımbız
inglês | turco |
---|---|
places | yerler |
hard | zor |
EN Not all parts or sellers are created equal. And sometimes it’s hard to tell apart the good, the bad, and the inconsistent. We’ve spent more than a decade vetting sources and suppliers.
TR Tüm parçalar ya da satıcılar eşit olarak yaratılmamıştır. Üstelik zaman zaman iyiyi, kötüyü ve güvenilmez olanı ayırmak da zordur. On yıldan uzun bir süredir kaynakları ve tedarikçileri değerlendirme olanağına sahip olduk.
inglês | turco |
---|---|
parts | parçalar |
bad | kötü |
sources | kaynakları |
and | ve |
its | olan |
all | tüm |
equal | eşit |
more | de |
a | bir |
EN We take our work seriously, relentlessly pursue excellence, and have fun doing hard things together.
TR İşimizi ciddiye alıyor, durmaksızın mükemmelliğin peşinde koşuyor ve birlikte zor işleri yapmaktan keyif alıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
work | iş |
hard | zor |
together | birlikte |
and | ve |
EN Cute legal age teenager is hard nailing action
TR Erkekler patron bangs onun karısı içinde kölelik
inglês | turco |
---|---|
is | onun |
EN Papa Roach is a hard rock band from Vacaville, California. Formed in 1993, it consists of Jacoby Shaddix (vocals), Jerry Horton (guitar), Tobin Esperance (bass), and Tony Palermo (drums). … read more
TR Papa Roach 1993 senesinde Kaliforniya'da kuruldu. Grubun solisti (Jacoby Shaddix) ve davulcusu (Dave Buckner) lise futbol takımı seçmelerinde tanıştılar. Sürekli müzikten konuşan ik… Devamını oku
EN Papa Roach is a hard rock band from Vacaville, California. Formed in 1993, it consists of Jacoby Shaddix (vocals), Jerry Horton (guitar), … read more
TR Papa Roach 1993 senesinde Kaliforniya'da kuruldu. Grubun solisti (Jacoby Shaddix) ve davulcusu (Dave Buckner) lise futbol takımı se… Devamını oku
EN A single mother, Emira works hard to meet the needs of herself and her...
TR Hayatını kendi ayakları üzerinde durarak idame ettirmek kuşkusuz herkes...
inglês | turco |
---|---|
the | üzerinde |
to | herkes |
EN Quickly hard-code your subtitles right into your video for easy sharing anywhere.
TR Altyazılarınızı her yerde kolayca paylaşmak için videonuzun içine hızla sabit kodlayın.
inglês | turco |
---|---|
sharing | paylaşmak |
your video | videonuzun |
quickly | hızla |
easy | kolayca |
subtitles | altyazılar |
for | için |
anywhere | her |
into | içine |
Mostrando 50 de 50 traduções