EN Conducting an SEO analysis is a challenging task that we want to make more approachable for both beginners and veterans of conducting business on the web.
EN Conducting an SEO analysis is a challenging task that we want to make more approachable for both beginners and veterans of conducting business on the web.
TR SEO analizi yapmak, hem yeni başlayanlar hem de web üzerinde iş yapma konusunda deneyimli olanlar için daha ulaşılabilir hale getirmek istediğimiz zorlu bir görevdir.
inglês | turco |
---|---|
seo | seo |
analysis | analizi |
beginners | yeni başlayanlar |
web | web |
to | yapma |
for | için |
both | de |
a | bir |
more | daha |
EN Meeting with beneficiaries referred to Case Management by General Counseling at Esenyurt Project Office and conducting needs interviews,
TR Esenyurt Proje Ofisi’nde Genel Danışmanlık tarafından Vaka Yönetimine yönlendirilen yararlanıcılarla görüşerek ihtiyaç görüşmesi yapılması,
inglês | turco |
---|---|
case | vaka |
management | yönetimine |
general | genel |
project | proje |
needs | ihtiyaç |
by | tarafından |
EN For example, Truffls, is the Tinder for job seekers: you get profiles of job offers displayed and swipe on the smartphone to the right if you like the job
TR İş arayanlar için aracılık yapan Truffls bunlardan biri: İş ilanları formatlanmış haliyle telefonunuza geliyor ve işi beğendiyseniz parmakla sağa doğru çekiveriyorsunuz
inglês | turco |
---|---|
job | iş |
and | ve |
EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future.
TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor.
inglês | turco |
---|---|
times | kez |
erhan | erhan |
and | ve |
of | in |
future | gelecek |
more | pek |
is | olduğunu |
for | için |
that | sahip |
EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future
TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor
inglês | turco |
---|---|
times | kez |
erhan | erhan |
and | ve |
of | in |
future | gelecek |
more | pek |
is | olduğunu |
for | için |
that | sahip |
EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future.
TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor.
inglês | turco |
---|---|
times | kez |
erhan | erhan |
and | ve |
of | in |
future | gelecek |
more | pek |
is | olduğunu |
for | için |
that | sahip |
EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future
TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor
inglês | turco |
---|---|
times | kez |
erhan | erhan |
and | ve |
of | in |
future | gelecek |
more | pek |
is | olduğunu |
for | için |
that | sahip |
EN for brainstorming sessions, workshops, business meetings or job interviews
TR Farklı oturma düzenleri 60 ile 80 kişi arasında konuğa ev sahipliği yapabiliyor
inglês | turco |
---|---|
or | kişi |
EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future.
TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor.
inglês | turco |
---|---|
times | kez |
erhan | erhan |
and | ve |
of | in |
future | gelecek |
more | pek |
is | olduğunu |
for | için |
that | sahip |
EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future
TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor
inglês | turco |
---|---|
times | kez |
erhan | erhan |
and | ve |
of | in |
future | gelecek |
more | pek |
is | olduğunu |
for | için |
that | sahip |
EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future.
TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor.
inglês | turco |
---|---|
times | kez |
erhan | erhan |
and | ve |
of | in |
future | gelecek |
more | pek |
is | olduğunu |
for | için |
that | sahip |
EN It’s the foreign correspondent’s job to increase readers’ understanding of the territory he or she covers by delivering news, reports, background information, analyses, profiles, interviews and commentaries, as well as facilitating new insights.
TR Gazetecilik yapılan bölgeye ait haber, rapor, arka plan bilgisi, analiz, portre, röportaj, yorum ve olaylara içeriden bakış sunarak bölgeyi hedef kitlesi için izlenir kılmak yurt dışı muhabirin görevidir.
inglês | turco |
---|---|
news | haber |
background | arka plan |
information | bilgisi |
of | in |
reports | rapor |
and | ve |
to | için |
EN An Internship Application Form that allows easily creating job postings and managing the following application correspondent process through gathering contact information, job expectation, education history all in one form.
TR Firmaların stajyer alımları esnasında, adaylardan bilgi almasını kolaylaştıran ve adaylar hakkında daha çok bilgi sahibi olmasına olanak sağlayan bir formdur.
inglês | turco |
---|---|
information | bilgi |
and | ve |
following | bir |
in | hakkında |
EN You want to work in Germany? Find the right job with these job boards and business networks.
TR Almanya’da mı çalışmak istiyorsunuz? Aşağıdaki iş arama platformaları ve iş dünyası ağları üzerinden kendinize uyan işleri bulabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
find | arama |
the | aşağıdaki |
job | iş |
and | ve |
to | üzerinden |
EN Free, reputable and clear: whether you are looking for a permanent job, an apprenticeship or an internship, a look at the job market of the Federal Employment Agency is definitely worthwhile
TR Ücretsiz, ciddi ve açık seçik: Bir iş, bir eğitim yeri veya staj yeri arıyor olabilirsiniz; Federal İş Kurumunun duyurularına bakmanızı her halukarda tavsiye ederiz
inglês | turco |
---|---|
federal | federal |
and | ve |
or | veya |
a | bir |
clear | açık |
of | her |
EN In this category, the Staufenbiel Institute, a job exchange for students, graduates and young professionals, scored the best on the Job Board Compass
TR Bu kategriye girenler arasında Staufenbiel Enstitüsü (üniversite öğrencilerine, mezunlara ve genç profesyonellere yönelik bir girişim) öne çıkıyor
inglês | turco |
---|---|
institute | enstitüsü |
young | genç |
and | ve |
this | bu |
a | bir |
for | yönelik |
the | arasında |
EN In addition to a wealth of information, it includes a skilled job board with job offers of the Federal Employment Agency.
TR Sitede kapsamlı bilgilerin yanı sıra Federal İş Kurumunun iş ilanlarının yer aldığı bir iş borsası da yer alıyor.
inglês | turco |
---|---|
information | bilgilerin |
federal | federal |
in | da |
a | bir |
of | yer |
EN In addition to the established job boards and networks, innovative apps are shaking up the job market
TR Öteden beri başarıyla işleyen iş borsalarının ve ağların yanısıra yenilikçi mobil uygulamalar da iş piyasasında yerlerini alıyor
inglês | turco |
---|---|
innovative | yenilikçi |
in | da |
job | iş |
and | ve |
networks | ağlar |
the | beri |
market | piyasası |
apps | uygulamalar |
EN Have you been invited to a job interview in Germany? With these tips on preparation and dress code you come nearer to your dream job.
TR Almanya’da bir iş için görüşmeye mi çağrıldınız? Aşağıdaki püf noktalarını dikkate alarak yapacanız hazırlık ve uygun kıyafet seçimiyle hayalinizdeki işi almaya yaklaşabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
job | iş |
with | uygun |
a | bir |
and | ve |
in | aşağıdaki |
to | için |
EN Map out your internship and job search, monitor your progress on applications, and keep track of your networking contacts so that you can secure your dream job.
TR Stajınızın ve iş arayışınızın haritasını çıkarın, başvurularınızdaki ilerlemenizi takip edin ve hayalinizdeki işe girebilmek için network bağlantılarınızı takip edin.
inglês | turco |
---|---|
map | haritası |
job | iş |
your progress | ilerlemenizi |
applications | başvurular |
track | takip |
of | in |
out | e |
and | ve |
secure | için |
EN Our Future Talent Programme combines on-the-job training with development in a range of competencies and all participants are offered a job with us upon completion.
TR Geleceğin Yeteneği Programımız iş başı eğitimini bir dizi yetkinlik geliştirme ile birleştirmekte ve tüm katılımcılara programı tamamlandıktan sonra iş teklifi sunmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
future | geleceğin |
development | geliştirme |
participants | katılımcılara |
upon | e |
all | tüm |
programme | program |
and | ve |
the | sonra |
a | bir |
of | in |
range | dizi |
EN This Notice does not apply to personal information we collect from our employees or job applicants in their capacity as employees or job applicants
TR Bu Bildirim, çalışanlarımızdan veya iş başvurusu yapanlardan çalışan veya iş başvurusu yapan sıfatıyla topladığımız kişisel bilgiler için geçerli değildir
inglês | turco |
---|---|
apply | geçerli |
information | bilgiler |
employees | çalışan |
personal | kişisel |
this | bu |
or | veya |
our | de |
to | için |
EN This Notice does not apply to personal information we collect from our employees or job applicants in their capacity as employees or job applicants
TR Bu Bildirim, çalışanlarımızdan veya iş başvurusu yapanlardan çalışan veya iş başvurusu yapan sıfatıyla topladığımız kişisel bilgiler için geçerli değildir
inglês | turco |
---|---|
apply | geçerli |
information | bilgiler |
employees | çalışan |
personal | kişisel |
this | bu |
or | veya |
our | de |
to | için |
EN This Notice does not apply to personal information we collect from our employees or job applicants in their capacity as employees or job applicants
TR Bu Bildirim, çalışanlarımızdan veya iş başvurusu yapanlardan çalışan veya iş başvurusu yapan sıfatıyla topladığımız kişisel bilgiler için geçerli değildir
inglês | turco |
---|---|
apply | geçerli |
information | bilgiler |
employees | çalışan |
personal | kişisel |
this | bu |
or | veya |
our | de |
to | için |
EN This Notice does not apply to personal information we collect from our employees or job applicants in their capacity as employees or job applicants
TR Bu Bildirim, çalışanlarımızdan veya iş başvurusu yapanlardan çalışan veya iş başvurusu yapan sıfatıyla topladığımız kişisel bilgiler için geçerli değildir
inglês | turco |
---|---|
apply | geçerli |
information | bilgiler |
employees | çalışan |
personal | kişisel |
this | bu |
or | veya |
our | de |
to | için |
EN This Notice does not apply to personal information we collect from our employees or job applicants in their capacity as employees or job applicants
TR Bu Bildirim, çalışanlarımızdan veya iş başvurusu yapanlardan çalışan veya iş başvurusu yapan sıfatıyla topladığımız kişisel bilgiler için geçerli değildir
inglês | turco |
---|---|
apply | geçerli |
information | bilgiler |
employees | çalışan |
personal | kişisel |
this | bu |
or | veya |
our | de |
to | için |
EN This Notice does not apply to personal information we collect from our employees or job applicants in their capacity as employees or job applicants
TR Bu Bildirim, çalışanlarımızdan veya iş başvurusu yapanlardan çalışan veya iş başvurusu yapan sıfatıyla topladığımız kişisel bilgiler için geçerli değildir
inglês | turco |
---|---|
apply | geçerli |
information | bilgiler |
employees | çalışan |
personal | kişisel |
this | bu |
or | veya |
our | de |
to | için |
EN This Notice does not apply to personal information we collect from our employees or job applicants in their capacity as employees or job applicants
TR Bu Bildirim, çalışanlarımızdan veya iş başvurusu yapanlardan çalışan veya iş başvurusu yapan sıfatıyla topladığımız kişisel bilgiler için geçerli değildir
inglês | turco |
---|---|
apply | geçerli |
information | bilgiler |
employees | çalışan |
personal | kişisel |
this | bu |
or | veya |
our | de |
to | için |
EN This Notice does not apply to personal information we collect from our employees or job applicants in their capacity as employees or job applicants
TR Bu Bildirim, çalışanlarımızdan veya iş başvurusu yapanlardan çalışan veya iş başvurusu yapan sıfatıyla topladığımız kişisel bilgiler için geçerli değildir
inglês | turco |
---|---|
apply | geçerli |
information | bilgiler |
employees | çalışan |
personal | kişisel |
this | bu |
or | veya |
our | de |
to | için |
EN This Notice does not apply to personal information we collect from our employees or job applicants in their capacity as employees or job applicants
TR Bu Bildirim, çalışanlarımızdan veya iş başvurusu yapanlardan çalışan veya iş başvurusu yapan sıfatıyla topladığımız kişisel bilgiler için geçerli değildir
inglês | turco |
---|---|
apply | geçerli |
information | bilgiler |
employees | çalışan |
personal | kişisel |
this | bu |
or | veya |
our | de |
to | için |
EN This Notice does not apply to personal information we collect from our employees or job applicants in their capacity as employees or job applicants
TR Bu Bildirim, çalışanlarımızdan veya iş başvurusu yapanlardan çalışan veya iş başvurusu yapan sıfatıyla topladığımız kişisel bilgiler için geçerli değildir
inglês | turco |
---|---|
apply | geçerli |
information | bilgiler |
employees | çalışan |
personal | kişisel |
this | bu |
or | veya |
our | de |
to | için |
EN This Notice does not apply to personal information we collect from our employees or job applicants in their capacity as employees or job applicants
TR Bu Bildirim, çalışanlarımızdan veya iş başvurusu yapanlardan çalışan veya iş başvurusu yapan sıfatıyla topladığımız kişisel bilgiler için geçerli değildir
inglês | turco |
---|---|
apply | geçerli |
information | bilgiler |
employees | çalışan |
personal | kişisel |
this | bu |
or | veya |
our | de |
to | için |
EN This Notice does not apply to personal information we collect from our employees or job applicants in their capacity as employees or job applicants
TR Bu Bildirim, çalışanlarımızdan veya iş başvurusu yapanlardan çalışan veya iş başvurusu yapan sıfatıyla topladığımız kişisel bilgiler için geçerli değildir
inglês | turco |
---|---|
apply | geçerli |
information | bilgiler |
employees | çalışan |
personal | kişisel |
this | bu |
or | veya |
our | de |
to | için |
EN This Notice does not apply to personal information we collect from our employees or job applicants in their capacity as employees or job applicants
TR Bu Bildirim, çalışanlarımızdan veya iş başvurusu yapanlardan çalışan veya iş başvurusu yapan sıfatıyla topladığımız kişisel bilgiler için geçerli değildir
inglês | turco |
---|---|
apply | geçerli |
information | bilgiler |
employees | çalışan |
personal | kişisel |
this | bu |
or | veya |
our | de |
to | için |
EN Elsevier?s research platforms support the research journey, from idea incubation, through conducting research, to impact analysis.
TR Elsevier'in araştırma platformları, kuluçkadaki fikirlerden, araştırmaların yapılmasına ve etki analizine kadar araştırma yolculuğunun her aşamasını destekler.
inglês | turco |
---|---|
platforms | platformlar |
support | destekler |
impact | etki |
research | araştırma |
to | her |
EN Features like, extreme high-speed cable with highly-routable design, EMI shielding with conducting polymer are crafted for meeting the most demanding system
TR Yönlendirilebilir bir tasarıma sahip aşırı yüksek hızlı kablo, iletken polimer ile EMI koruma gibi özellikler en zorlu sistemi karşılamak için üretilmiştir
inglês | turco |
---|---|
cable | kablo |
design | tasarıma |
system | sistemi |
extreme | aşırı |
features | özellikler |
most | en |
high | yüksek |
speed | hızlı |
the | gibi |
for | için |
are | sahip |
with | ile |
EN Our Eco-Meet option helps you save the planet while conducting business and creating unforgettable experiences for your guests.
TR Çevre Dostu toplantı seçeneğimiz, işinizi yaparken ve misafirleriniz için unutulmaz deneyimler yaratırken, gezegenimizi korumaya yardım ediyor.
inglês | turco |
---|---|
helps | yardım |
save | korumaya |
business | iş |
unforgettable | unutulmaz |
experiences | deneyimler |
meet | toplantı |
for | için |
and | ve |
EN I am responsible for identifying volunteers and their work plans; conducting activities according to Support to Life code of behavior
TR Gönüllülerin belirlenmesi, iş planlarının yapılması ve faaliyetlerin Hayata Destek Derneği davranış kurallarına uygun bir şekilde yürütülmesinden sorumluyum
inglês | turco |
---|---|
behavior | davranış |
support | destek |
plans | planları |
to life | hayata |
and | ve |
for | uygun |
EN I am responsible for identifying volunteers and their work plans; conducting activities according to Support to Life code of behavior
TR Gönüllülerin belirlenmesi, iş planlarının yapılması ve faaliyetlerin Hayata Destek Derneği davranış kurallarına uygun bir şekilde yürütülmesinden sorumluyum
inglês | turco |
---|---|
behavior | davranış |
support | destek |
plans | planları |
to life | hayata |
and | ve |
for | uygun |
EN Golden Frog was founded in response to Room 641a, an infamous room in San Francisco where the NSA was conducting surveillance on AT&T's networks
TR Golden Frog San Francisco'da bulunan NSA'nın AT&T'nin ağları üzerinde denetleme yaptığı 641a Oda'ya bir karşılık olarak kurulmuştur
inglês | turco |
---|---|
san | san |
golden | golden |
frog | frog |
a | bir |
EN Are you collaborating or conducting research with other universities worldwide?
TR Dünya çapındaki diğer üniversitelerle işbirliği yapıyor veya araştırma yapıyor musunuz?
inglês | turco |
---|---|
research | araştırma |
other | diğer |
or | veya |
worldwide | çapındaki |
EN As you are conducting primary research and recording phone calls, meetings, teleconferences, etc
TR Birincil araştırma ve kayıt telefon görüşmeleri, toplantılar, telekonferanslar, vb
inglês | turco |
---|---|
primary | birincil |
research | araştırma |
recording | kayıt |
phone | telefon |
meetings | toplantılar |
EN Are you collaborating or conducting research with companies that have global offices or customers in different countries?
TR Farklı ülkelerdeki küresel ofisleri veya müşterileri olan şirketlerle işbirliği yapıyor veya araştırma yapıyor musunuz?
inglês | turco |
---|---|
research | araştırma |
global | küresel |
customers | müşterileri |
countries | ülkelerdeki |
or | veya |
different | farklı |
EN In the festival we organized again after a long suspension, we came together with civil society organizations actively conducting actions from all around Turkey.
TR Uzun bir aradan sonra düzenlediğimiz festivalde Türkiye’nin dört bir yanında çalışma yürüten sivil toplum örgütleriyle buluştuk.
inglês | turco |
---|---|
civil | sivil |
society | toplum |
long | uzun |
a | bir |
the | sonra |
EN Ali Kibar, Chairman of the Board of Directors of Kibar Holding, said, "We are conducting some studies for a format in which we will transform portfolio-style affiliates within some functions of the Holding into more active investments."
TR Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, “ Holding’in bazı fonksiyonları içerisindeki portfolio tarzındaki iştirakleri, daha aktif yatırımlara dönüştüreceğimiz bir formata yönelik bazı çalışmalar yapıyoruz.”
inglês | turco |
---|---|
ali | ali |
kibar | kibar |
more | daha |
active | aktif |
a | bir |
board | kurulu |
EN We are currently conducting talks with our partner
TR Görüşmelere ortağımızla devam ediyoruz
inglês | turco |
---|---|
partner | ortağı |
EN Our Eco-Meet option helps you save the planet while conducting business and creating unforgettable experiences for your guests.
TR Çevre Dostu toplantı seçeneğimiz, işinizi yaparken ve misafirleriniz için unutulmaz deneyimler yaratırken, gezegenimizi korumaya yardım ediyor.
inglês | turco |
---|---|
helps | yardım |
save | korumaya |
business | iş |
unforgettable | unutulmaz |
experiences | deneyimler |
meet | toplantı |
for | için |
and | ve |
EN Our Eco-Meet option helps you save the planet while conducting business and creating unforgettable experiences for your guests.
TR Çevre Dostu toplantı seçeneğimiz, işinizi yaparken ve misafirleriniz için unutulmaz deneyimler yaratırken, gezegenimizi korumaya yardım ediyor.
inglês | turco |
---|---|
helps | yardım |
save | korumaya |
business | iş |
unforgettable | unutulmaz |
experiences | deneyimler |
meet | toplantı |
for | için |
and | ve |
EN Moroğlu Arseven assists from the early stages of these transactions, conducting due diligence investigations, developing tailored strategies, as well as offering full negotiation support in order to protect our clients’ interests
TR Moroğlu Arseven bu işlemlerin ilk aşamalarından itibaren devrededir; detaylı inceleme soruşturmaları yürütür, her bir işlem için özel stratejiler belirler ve müvekkillerin menfaatlerini gözeten tam kapsamlı müzakere desteği sağlar
inglês | turco |
---|---|
moroğlu | moroğlu |
arseven | arseven |
investigations | soruşturmalar |
strategies | stratejiler |
support | desteği |
clients | müvekkillerin |
these | bu |
our | ve |
full | tam |
transactions | işlemlerin |
in | ilk |
due | bir |
the | özel |
EN We declare our adoption as an Information Security Management System policy and are committed to conducting all of our activities in accordance with this policy.
TR Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi politikası olarak benimsediğimizi ilan ediyor ve tüm faaliyetlerimizi bu politikamıza uygun yürütmeyi taahhüt ediyoruz.
inglês | turco |
---|---|
information | bilgi |
management | yönetim |
policy | politikası |
this | bu |
security | güvenliği |
system | sistemi |
with | uygun |
and | ve |
all | tüm |
accordance | olarak |
Mostrando 50 de 50 traduções