EN Our optimizer also has an ability to ignore issues if you think that they aren’t relevant for you
"aren t relevant" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN Our optimizer also has an ability to ignore issues if you think that they aren’t relevant for you
TR Sitenin tüm sayfaları için değil, her bir sayfa için ayrı sonuç aldığınıza dikkat edin
inglês | turco |
---|---|
you | değil |
EN This is because the people who will search for relevant keywords pertaining to your business aren’t necessarily limited.
TR Bunun nedeni, işletmenizle ilgili anahtar kelimeleri arayacak kişilerin mutlaka sınırlı olmamasıdır.
inglês | turco |
---|---|
people | kişilerin |
business | iş |
limited | sınırlı |
keywords | anahtar |
relevant | ilgili |
the | kelimeleri |
EN Cloudflare for Individuals is built on our global network. This package is ideal for people with personal or hobby projects that aren’t business-critical.
TR Bireyler için Cloudflare, küresel ağımız üzerine kurulmuştur. Bu paket, iş açısından kritik olmayan kişisel veya hobi projeleri olan kişiler için idealdir.
inglês | turco |
---|---|
global | küresel |
network | ağı |
package | paket |
ideal | idealdir |
projects | projeleri |
cloudflare | cloudflare |
critical | kritik |
personal | kişisel |
this | bu |
or | veya |
for | için |
on | üzerine |
individuals | bireyler |
with | olmayan |
is | olan |
people | kişiler |
EN “I love the feature that lets you analyze the keyword and backlink gap with your competitors. This is very useful in determining which keywords you aren't ranking for, that you could be getting.”
TR Rakiplerinizle anahtar kelime ve backlink boşluklarını analiz etmenize olanak tanıyan özelliği seviyorum. Bu, hangi anahtar kelimeleri sıralamaya sokmadığınız ve hangilerini alabileceğinizin belirlenmesinde çok yararlıdır. "
inglês | turco |
---|---|
backlink | backlink |
analyze | analiz |
feature | özelliği |
i love | seviyorum |
you | etmenize |
and | ve |
this | bu |
the | kelimeleri |
which | hangi |
competitors | rakiplerinizle |
EN Yes, you get 5,000 crawl credits per project per month. These credits are only used up when you crawl an HTML page with status code 200, so other URLs like broken URLs, redirects or any non-HTML resources aren't counted.
TR Evet, proje başına ayda 5.000 tarama kredisi alırsınız. Bu krediler yalnızca durum kodu 200 olan bir HTML sayfasını taradığınızda kullanılır, bu nedenle kırık URL’ler, yönlendirmeler veya HTML harici kaynaklar sayılmaz.
inglês | turco |
---|---|
project | proje |
used | kullanılır |
html | html |
page | sayfası |
status | durum |
code | kodu |
broken | kırık |
resources | kaynaklar |
so | nedenle |
these | bu |
yes | evet |
or | veya |
only | yalnızca |
per | bir |
EN Do you have other journals in this field that aren?t open access?
TR Bu alanda açık erişimli olmayan başka dergileriniz var mı?
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
access | erişimli |
other | başka |
this | bu |
EN We know that no two projects are alike, and hosting plans aren’t one-size-fits-all
TR Her projenin özel olduğunu ve her ihtiyaca uygun tek bir barındırma planı bulunmadığını biliyoruz
inglês | turco |
---|---|
hosting | barındırma |
fits | uygun |
we know | biliyoruz |
and | ve |
one | tek |
two | bir |
EN In this case some SEO errors aren't so important for them.
TR Bu durumda, bazı SEO hataları onlar için çok önemli değildir.
inglês | turco |
---|---|
case | durumda |
seo | seo |
important | önemli |
this | bu |
some | bazı |
errors | hataları |
EN For a huge website with different ways of hedging, a couple of errors aren't critical. But for your website they can be fatal.
TR Farklı riskten korunma yöntemlerine sahip büyük bir web sitesi için birkaç hata kritik değildir. Ancak web siteniz için ölümcül olabilir.
inglês | turco |
---|---|
huge | büyük |
errors | hata |
critical | kritik |
your website | siteniz |
a | birkaç |
be | olabilir |
but | ancak |
of | in |
your | sahip |
different | farklı |
EN These rules aren’t just the “blahblahblah-yawn-small print” – these are the legal terms of use and so we recommend you read them carefully so you know what you’ve agreed to.
TR Bu kurallar yalnızca "vsvsvsvs-aaayhh-küçük yazılar" değil, yasal kullanım şartlarıdır ve bu nedenle şartları dikkatlice okumanı ve neleri kabul ettiğinizi bilmeni öneriyoruz.
inglês | turco |
---|---|
legal | yasal |
use | kullanım |
carefully | dikkatlice |
what | neleri |
terms | şartları |
rules | kurallar |
and | ve |
the | kabul |
to | nedenle |
EN Sometimes OEM (Original Equipment Manufacturer) parts are available, but many manufacturer parts just aren’t available—to anyone
TR Zaman zaman OEM (Orijinal Malzeme Üreticisi) parçalar mevcut olmakla birlikte, çoğu orijinal parça herkes için erişilebilir değildir
inglês | turco |
---|---|
original | orijinal |
many | çoğu |
parts | parçalar |
available | erişilebilir |
are | mevcut |
to | için |
EN Many video players aren’t accessible to some groups of people with disabilities. The most common issue is that they contain keyboard traps. Also, some video players don’t support captions which are essential for deaf people.
TR Birçok video oynatıcısına engelli bazı gruplar erişilemez. En yaygın sorun, klavye tuzakları içermeleridir. Ayrıca, bazı video oynatıcılar sağır insanlar için gerekli olan altyazıları desteklemez.
inglês | turco |
---|---|
video | video |
groups | gruplar |
people | insanlar |
common | yaygın |
issue | sorun |
keyboard | klavye |
captions | altyazılar |
essential | gerekli |
of | in |
most | en |
many | çok |
is | olan |
some | bazı |
also | ayrıca |
EN For now, Instagram direct messages aren't supported by the Instagram API
TR Instagram alt yapısı tarafından desteklenmediği için şimdilik sadece Instagram'dan gelen doğrudan mesajları göremiyorsunuz
inglês | turco |
---|---|
direct | doğrudan |
messages | mesajlar |
by | tarafından |
for | için |
the | sadece |
EN If you aren?t active for a certain period of time, your target audience may decide to unfollow you
TR Burayı belli bir süre boşlamanız, hedef kitlenizin sizi takipten çıkarmasına neden olabilir
inglês | turco |
---|---|
certain | belli |
may | olabilir |
target | hedef |
a | bir |
to | neden |
period | süre |
of | sizi |
EN To use the SSL Checker, simply enter your server's public hostname (internal hostnames aren't supported) in the box below and click the 'Check SSL Now' button.
TR SSL denetleyicisini kullanmak için, web sitenizin alan adını aşağıdaki kutuya girin ve 'Şimdi Denetle' düğmesini tıklayın.
inglês | turco |
---|---|
ssl | ssl |
click | tıklayın |
button | düğmesini |
the | aşağıdaki |
and | ve |
to use | kullanmak |
enter | girin |
EN You can ignore issues that, in your opinion, aren’t dangerous for the website.
TR Size göre web sitesi için tehlike arz etmeyen sorunları gözardı edebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
you can | edebilirsiniz |
issues | sorunları |
the | size |
for | için |
EN There aren`t any products that match your criteria!
TR Aradığınız kriterlerde ürün bulunamadı!
inglês | turco |
---|---|
products | ürün |
EN Why are Office documents difficult to export? Why are the formats continually changing? Why can you not even uninstall some programs? It might be that if you look for choice, Microsoft products aren't for you.
TR Ofis belgelerinin dışa aktarılması neden zor? Biçimler neden sürekli değişiyor? Niçin bazı programları kaldıramıyorsunuz? Seçenek arıyorsanız, Microsoft ürünleri sizin için olmayabilir.
inglês | turco |
---|---|
office | ofis |
difficult | zor |
export | dışa |
continually | sürekli |
microsoft | microsoft |
programs | programları |
the | sizin |
products | ürünleri |
why | neden |
some | bazı |
EN And guess what? On software that comes with source code, viruses and spyware aren't effective, and security isn't bought on extra
TR Ve tahmin edin ne oldu? Kaynak kodla birlikte gelen yazılımlarda virüsler ve casus yazılımlar etkili değildir ve fazladan güvenlik satın alınmaz
inglês | turco |
---|---|
software | yazılımlar |
source | kaynak |
effective | etkili |
security | güvenlik |
what | ne |
and | ve |
with | birlikte |
that | gelen |
EN Have devices you aren't using? Sell them back to Zebra
TR Kullanmadığınız cihazlarınız mı var? Bunları Zebra’ya geri satın
inglês | turco |
---|---|
devices | cihazlar |
have | var |
to | geri |
EN “I love the feature that lets you analyze the keyword and backlink gap with your competitors. This is very useful in determining which keywords you aren't ranking for, that you could be getting.”
TR Rakiplerinizle anahtar kelime ve backlink boşluklarını analiz etmenize olanak tanıyan özelliği seviyorum. Bu, hangi anahtar kelimeleri sıralamaya sokmadığınız ve hangilerini alabileceğinizin belirlenmesinde çok yararlıdır. "
inglês | turco |
---|---|
backlink | backlink |
analyze | analiz |
feature | özelliği |
i love | seviyorum |
you | etmenize |
and | ve |
this | bu |
the | kelimeleri |
which | hangi |
competitors | rakiplerinizle |
EN “I love the feature that lets you analyze the keyword and backlink gap with your competitors. This is very useful in determining which keywords you aren't ranking for, that you could be getting.”
TR Rakiplerinizle anahtar kelime ve backlink boşluklarını analiz etmenize olanak tanıyan özelliği seviyorum. Bu, hangi anahtar kelimeleri sıralamaya sokmadığınız ve hangilerini alabileceğinizin belirlenmesinde çok yararlıdır. "
inglês | turco |
---|---|
backlink | backlink |
analyze | analiz |
feature | özelliği |
i love | seviyorum |
you | etmenize |
and | ve |
this | bu |
the | kelimeleri |
which | hangi |
competitors | rakiplerinizle |
EN Do you have other journals in this field that aren?t open access?
TR Bu alanda açık erişimli olmayan başka dergileriniz var mı?
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
access | erişimli |
other | başka |
this | bu |
EN You can ignore issues that, in your opinion, aren’t dangerous for the website.
TR Size göre web sitesi için tehlike arz etmeyen sorunları gözardı edebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
you can | edebilirsiniz |
issues | sorunları |
the | size |
for | için |
EN “I love the feature that lets you analyze the keyword and backlink gap with your competitors. This is very useful in determining which keywords you aren't ranking for, that you could be getting.”
TR Rakiplerinizle anahtar kelime ve backlink boşluklarını analiz etmenize olanak tanıyan özelliği seviyorum. Bu, hangi anahtar kelimeleri sıralamaya sokmadığınız ve hangilerini alabileceğinizin belirlenmesinde çok yararlıdır. "
inglês | turco |
---|---|
backlink | backlink |
analyze | analiz |
feature | özelliği |
i love | seviyorum |
you | etmenize |
and | ve |
this | bu |
the | kelimeleri |
which | hangi |
competitors | rakiplerinizle |
EN There aren`t any products that match your criteria!
TR Aradığınız kriterlerde ürün bulunamadı!
inglês | turco |
---|---|
products | ürün |
EN Have devices you aren't using? Sell them back to Zebra
TR Kullanmadığınız cihazlarınız mı var? Bunları Zebra’ya geri satın
inglês | turco |
---|---|
devices | cihazlar |
have | var |
to | geri |
EN No. You aren’t charged for anything other than what you already pay for instances, I/O, and storage.
TR Hayır. Bulut sunucuları, G/Ç ve depolama için zaten ödediğiniz ücretin dışında hiçbir şey ödemezsiniz.
inglês | turco |
---|---|
already | zaten |
storage | depolama |
no | hiçbir |
pay | bir |
and | ve |
EN At this time, you can only turn it on for database clusters that aren't running the Serverless or Backtrack features
TR Şimdilik yalnızca Serverless veya Backtrack özelliklerini çalıştırmayan veritabanı bulut sunucuları için açabilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
serverless | serverless |
features | özelliklerini |
database | veritabanı |
or | veya |
for | için |
only | yalnızca |
EN “I love the feature that lets you analyze the keyword and backlink gap with your competitors. This is very useful in determining which keywords you aren't ranking for, that you could be getting.”
TR Rakiplerinizle anahtar kelime ve backlink boşluklarını analiz etmenize olanak tanıyan özelliği seviyorum. Bu, hangi anahtar kelimeleri sıralamaya sokmadığınız ve hangilerini alabileceğinizin belirlenmesinde çok yararlıdır. "
inglês | turco |
---|---|
backlink | backlink |
analyze | analiz |
feature | özelliği |
i love | seviyorum |
you | etmenize |
and | ve |
this | bu |
the | kelimeleri |
which | hangi |
competitors | rakiplerinizle |
EN “I love the feature that lets you analyze the keyword and backlink gap with your competitors. This is very useful in determining which keywords you aren't ranking for, that you could be getting.”
TR Rakiplerinizle anahtar kelime ve backlink boşluklarını analiz etmenize olanak tanıyan özelliği seviyorum. Bu, hangi anahtar kelimeleri sıralamaya sokmadığınız ve hangilerini alabileceğinizin belirlenmesinde çok yararlıdır. "
inglês | turco |
---|---|
backlink | backlink |
analyze | analiz |
feature | özelliği |
i love | seviyorum |
you | etmenize |
and | ve |
this | bu |
the | kelimeleri |
which | hangi |
competitors | rakiplerinizle |
EN At present, however, there aren't enough of them
TR Bir defa, şu anda bunlardan yeterince yok, kara yüzeyinin sadece yüzde 16’sı koruma altında bulunuyor
inglês | turco |
---|---|
enough | yeterince |
at | nda |
however | bir |
of | anda |
them | yok |
EN The language teacher warns: "The dots above the vowels aren’t ornaments; they’re carriers of meaning." As in “fordern" (to demand) and "fördern” (to promote)
TR Rashid kendi dillerinden bu harfleri tanımayanlara “bu ünlülerdeki noktalar sadece süs değil, önemli birer işaret”, uyarısında bulunuyor
EN It's just that your methods are very different from those of entertainment shows, aren't they?
TR Ancak sizin araçlarınız bir eğlence şovundan tamamen farklı, değil mi?
inglês | turco |
---|---|
very | e |
entertainment | eğlence |
they | ancak |
different | farklı |
EN So then, traditional viruses and malware aren’t a problem.
TR Dolayısıyla geleneksel virüsler ve kötü amaçlı yazılımlar sorun yaratamaz.
inglês | turco |
---|---|
traditional | geleneksel |
and | ve |
problem | sorun |
so | dolayısıyla |
EN You'll also be able to find niche keyword options with lower search volume and rank for keywords that your competitors aren't ranking for.
TR Ayrıca daha düşük arama hacmine sahip niş anahtar kelime seçenekleri bulabilir ve rakiplerinizin sıralamada yer almadığı anahtar kelimeler için sıralama yapabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
options | seçenekleri |
volume | hacmine |
search | arama |
rank | sıralama |
lower | düşük |
and | ve |
EN The rank tracker allows you to keep track of your site’s rankings in real time, ensuring that your SEO efforts aren’t derailed by outdated information
TR Sıralama izleyici, sitenizin sıralamasını gerçek zamanlı olarak takip etmenize olanak tanıyarak SEO çalışmalarınızın güncel olmayan bilgiler nedeniyle raydan çıkmamasını sağlar
inglês | turco |
---|---|
seo | seo |
information | bilgiler |
time | zamanlı |
you | etmenize |
rank | sıralama |
allows | sağlar |
real | gerçek |
tracker | takip |
the | olmayan |
EN After all, if you aren’t willing to go through the trouble of using the tool in the first place, then you won’t be able to take advantage of all of the statistics and search engine rankings that it provides you with.
TR Sonuçta, ilk etapta aracı kullanma zahmetine girmeye istekli değilseniz, size sağladığı tüm istatistiklerden ve arama motoru sıralamalarından yararlanamazsınız.
inglês | turco |
---|---|
engine | motoru |
search | arama |
and | ve |
all | tüm |
first | ilk |
EN We have one of the best multilingual tracking algorithms, allowing your business to thrive even if all of your keywords aren’t in English.
TR En iyi çok dilli izleme algoritmalarından birine sahibiz ve anahtar kelimelerinizin tamamı İngilizce olmasa bile işletmenizin gelişmesine olanak tanıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
tracking | izleme |
algorithms | algoritmaları |
business | iş |
keywords | anahtar |
your business | işletmenizin |
all | tamamı |
your | ve |
best | en |
we have | sahibiz |
EN The simple fact is that most people who pick up rank trackers aren’t well versed in SEO, and there’s nothing wrong with that
TR Basit gerçek şu ki, sıralama izleyicileri alan çoğu insan SEO konusunda bilgili değildir ve bunda yanlış bir şey yoktur
inglês | turco |
---|---|
people | insan |
rank | sıralama |
seo | seo |
wrong | yanlış |
simple | basit |
and | ve |
nothing | bir şey |
that | gerçek |
EN Ranktracker is one of the best keyword research tools on the market! Although there are some competitors who offer similar services, most of them aren't as fast as Ranktracker's and don't offer the same features.
TR Ranktracker piyasadaki en iyi anahtar kelime araştırma araçlarından biridir! Benzer hizmetler sunan bazı rakipler olsa da, çoğu Ranktracker'ınki kadar hızlı değil ve aynı özellikleri sunmuyor.
inglês | turco |
---|---|
ranktracker | ranktracker |
research | araştırma |
competitors | rakipler |
on the market | piyasadaki |
fast | hızlı |
features | özellikleri |
is one | biridir |
services | hizmetler |
similar | benzer |
and | ve |
some | bazı |
offer | sunan |
of | kadar |
tools | araçları |
the | aynı |
EN This tool will go through a web page and notify you of the things that aren’t working properly and what you can do to fix them so you can get back to the top of the front page.
TR Bu araç bir web sayfasını inceleyecek ve düzgün çalışmayan şeyleri ve bunları düzeltmek için neler yapabileceğinizi size bildirecek, böylece ön sayfanın en üstüne geri dönebileceksiniz.
inglês | turco |
---|---|
properly | düzgün |
fix | düzeltmek |
page | sayfası |
this | bu |
web | web |
things | şeyleri |
and | ve |
of | in |
the | araç |
what | neler |
top | en |
a | bir |
EN We know that no two projects are alike, and hosting plans aren’t one-size-fits-all
TR Her projenin özel olduğunu ve her ihtiyaca uygun tek bir barındırma planı bulunmadığını biliyoruz
inglês | turco |
---|---|
hosting | barındırma |
fits | uygun |
we know | biliyoruz |
and | ve |
one | tek |
two | bir |
EN Identify high-level concepts that aren't necessarily directly referenced in the text.
TR Metinde doğrudan gönderme yapılması gerekmeyen yüksek dereceli kavramları belirleyin.
inglês | turco |
---|---|
directly | doğrudan |
high | yüksek |
EN These rules aren’t just the “blahblahblah-yawn-small print” – these are the legal terms of use and so we recommend you read them carefully so you know what you’ve agreed to.
TR Bu kurallar yalnızca "vsvsvsvs-aaayhh-küçük yazılar" değil, yasal kullanım şartlarıdır ve bu nedenle şartları dikkatlice okumanı ve neleri kabul ettiğinizi bilmeni öneriyoruz.
inglês | turco |
---|---|
legal | yasal |
use | kullanım |
carefully | dikkatlice |
what | neleri |
terms | şartları |
rules | kurallar |
and | ve |
the | kabul |
to | nedenle |
EN You may find that your pages aren't cached even if you don't output all of the headers above
TR Yukarıdaki başlıkların hiçbirini çıktılamadığınız halde sayfalarınız önbelleğe alınmıyor olabilir
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
may | olabilir |
the | yukarıdaki |
pages | sayfalar |
EN For example, if your content is stuffed with keywords that aren’t related to your niche so that you can reach out to a wider audience, that will backfire spectacularly
TR Örneğin, daha geniş bir kitleye ulaşabilmek için içeriğinizi niş alanınızla ilgili olmayan anahtar kelimelerle doldurursanız, bu muhteşem bir şekilde geri tepecektir
inglês | turco |
---|---|
keywords | anahtar |
related | ilgili |
your content | içeriğinizi |
to | geri |
a | bir |
for | için |
out | bu |
with | şekilde |
EN While strong AI is still entirely theoretical with no practical examples in use today, that doesn't mean AI researchers aren't also exploring its development
TR Güçlü yapay zeka günümüzde herhangi bir pratik örnekten yoksun bir şekilde hala teori aşamasında olsa da, bu, yapay zeka araştırmacılarının güçlü yapay zekayı geliştirmeyi denemediği anlamına gelmiyor
inglês | turco |
---|---|
mean | anlamına |
strong | güçlü |
practical | pratik |
researchers | araştırmacılar |
in | da |
today | günümüzde |
its | bu |
with | şekilde |
examples | bir |
use | herhangi |
EN Bias and discrimination aren’t limited to the human resources function either; it can be found in a number of applications from facial recognition software to social media algorithms.
TR Önyargı ve ayrımcılık, sadece insan kaynakları işleviyle sınırlı değil; yüz tanımlama yazılımlarından sosyal medya algoritmalarına bir dizi uygulamada görülebilir.
inglês | turco |
---|---|
discrimination | ayrımcılık |
facial | yüz |
algorithms | algoritmaları |
limited | sınırlı |
and | ve |
number | dizi |
human | insan |
resources | kaynakları |
social | sosyal |
media | medya |
a | bir |
software | yazılımları |
the | değil |
EN Dear users, Phemex is thrilled to announce that an exciting project REVO will be taking off on the Phemex Launchpad! You must be a Phemex user to participate, so if you aren't yet then make su……
TR Bugün Phemex olarak, web sitemizin ve mobil uygulamamızın her zamankinden daha güzel görünmesi için yeni bir görsel arayüz sunuyoruz! Kutlamak için 5.000 $ değerinde BTC, işlem bonusları ……
Mostrando 50 de 50 traduções