EN 2020-2021 Academic Year Summer Term Registration Announcement (for International and transfer students)2020-2021 Academic Year Summer Term Registration Announcement2021 TÜBİTAK Incentive Award
"maintain their academic" in Inglese pò esse traduttu in i seguenti Turcu parolle / frasi:
EN 2020-2021 Academic Year Summer Term Registration Announcement (for International and transfer students)2020-2021 Academic Year Summer Term Registration Announcement2021 TÜBİTAK Incentive Award
TR Yatay GeçişYüzey Araştırmaları Merkezi (KUYTAM)Yaşam
Inglese | Turcu |
---|---|
and | ya |
EN Customers maintain ownership and control of their customer content and select which AWS services process, store and host their customer content
TR Müşteriler, kendi içeriklerinin sahibi olur ve denetimini elinde bulundurur, içeriklerinin hangi AWS hizmetleri tarafından işleneceğini, depolanacağını ve barındırılacağını kendileri seçer
Inglese | Turcu |
---|---|
ownership | sahibi |
select | seç |
aws | aws |
services | hizmetleri |
process | iş |
customers | müşteriler |
and | ve |
of | tarafından |
EN This way, you’ll grow your brand in their eyes without having to maintain their fickle attention throughout it all
TR Bu şekilde, markanızı onların gözünde büyütmeden Tüm bunlar boyunca kararsız dikkatlerini sürdürmek zorunda
Inglese | Turcu |
---|---|
having | zorunda |
maintain | sürdürmek |
your brand | markanızı |
this | bu |
all | tüm |
EN How do you measure the academic excellence of a higher education institution? One way is to use the Humboldt rankings: guest scientists selected by the Alexander von Humboldt Foundation choose their workplace themselves
TR Bir üniversitenin mükemmeliyet derecesi nasıl ölçülebilir? Mesela Humboldt Sıralaması’yla: Alexander von Humboldt Vakfı tarafından seçilen konuk akademisyenler çalışmak istedikleri üniversiteyi kendileri seçiyor
Inglese | Turcu |
---|---|
guest | konuk |
von | von |
alexander | alexander |
foundation | vakfı |
by | tarafından |
a | bir |
how | nasıl |
EN Many young people who come to Germany as refugees were still at university or building a career back home. German universities are helping them to restart their academic lives.
TR Almanya’ya sığınan pek çok genç öğrenimlerini ya da profesyonel yaşamlarını yarıda bırakmak zorunda kalmış. Alman üniversiteleri pek çok mülteciye akademik eğitim için yeni bir başlangıç fırsatı sunuyor.
Inglese | Turcu |
---|---|
academic | akademik |
young | genç |
their | in |
german | alman |
are | sunuyor |
many | pek |
home | ya |
a | bir |
EN Data and insights belong to their creator. IBM clients’ data is their data, and their insights are their insights.
TR Veriler ve içgörüler onları yaratanlara aittir. IBM müşterilerinin verileri ve içgörüleri onların verileri ve içgörüleridir.
Inglese | Turcu |
---|---|
insights | içgörüler |
ibm | ibm |
data | verileri |
and | ve |
EN As a result, these suppliers can maintain their on-going compliance to meet the US Food & Drug Administration law and reduce the risk of compliance issues.
TR Bu destek sonucunda bu tedarikçiler ABD Gıda ve İlaç Kurumu kanununa ilişkin devam eden uygunluk hallerini koruyabilir ve uyum sorunlarına dair riskleri azaltabilir.
Inglese | Turcu |
---|---|
suppliers | tedarikçiler |
food | gıda |
risk | riskleri |
us | abd |
these | bu |
and | ve |
compliance | uyum |
issues | sorunları |
EN Social media platforms are undoubtedly among the most important tools for businesses of all sizes to maintain their sales and marketing functions.
TR Sosyal medya platformları, kuşkusuz her ölçekteki işletmenin satış ve pazarlama fonksiyonlarını sürdürmesinde en önemli araçlardan biri.
Inglese | Turcu |
---|---|
marketing | pazarlama |
sales | satış |
platforms | platformlar |
most | en |
tools | araç |
social | sosyal |
media | medya |
important | önemli |
and | ve |
to | her |
EN Let your customers contact you through their favorite day-to-day messaging apps, while you maintain a single dashboard for all of your replies on a dedicated platform
TR Siz özel bir platformda tüm yanıtlarınız için tek bir pano tutarken müşterilerinizin en sevdikleri günlük mesajlaşma uygulamaları aracılığıyla sizinle iletişim kurmasına izin verin
Inglese | Turcu |
---|---|
contact | iletişim |
messaging | mesajlaşma |
platform | platformda |
your customers | müşterilerinizin |
day | günlük |
apps | uygulamalar |
all | tüm |
of | in |
EN This allows gamers to get the weight they want, and maintain the right center of balance for their grip.
TR Bu, oyuncuların istediği ağırlığı almalarını ve tutuş için doğru denge merkezini korumalarına yardımcı oluyor.
Inglese | Turcu |
---|---|
balance | denge |
this | bu |
and | ve |
of | in |
EN Ali Kibar, the Chairman of the Executive Board of Kibar Holding, said that fossil-fuel-based vehicles will maintain their dominance in the market for 10-15 years more despite the global trend of hybrid and electric cars.
TR Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, dünyadaki hibrit ve elektrikli otomobil akımına rağmen, fosil yakıtlı araçların 10-15 yıl daha pazar hakimiyetini koruyacaklarını söyledi.
Inglese | Turcu |
---|---|
ali | ali |
kibar | kibar |
of | ın |
years | yıl |
hybrid | hibrit |
electric | elektrikli |
holding | holding |
vehicles | araçlar |
market | pazar |
despite | rağmen |
board | kurulu |
and | ve |
cars | araç |
more | daha |
the | otomobil |
EN If existing premium members do not complete KYC, they can maintain premium status for the duration of their original purchase, but will no longer enjoy zero spot trading fees
TR Mevcut premium üyeler KYC?yi tamamlamazlarsa, orijinal satın alma süresince premium statülerini koruyabilirler, ancak artık sıfır spot işlem ücretinden yararlanamazlar
Inglese | Turcu |
---|---|
premium | premium |
status | statü |
of | ın |
original | orijinal |
zero | sıfır |
trading | işlem |
members | üyeler |
spot | spot |
existing | mevcut |
purchase | satın |
EN Products such as injectable medications, adhesives and sealants require refrigeration to maintain their efficacy, but are recommended for use at room temperature for optimal performance.
TR Enjekte edilebilir ilaçlar, yapıştırıcılar ve dolgu macunları gibi ürünler, etkinliklerini korumak için soğutma gerektirir, ancak optimum performans için oda sıcaklığında kullanılmaları önerilir.
Inglese | Turcu |
---|---|
require | gerektirir |
room | oda |
temperature | sıcaklığı |
optimal | optimum |
performance | performans |
at | nda |
but | ancak |
products | ürünler |
and | ve |
as | gibi |
EN Moroğlu Arseven has extensive experience assisting clients to consider, structure, maintain, renegotiate and terminate their business relationships
TR Moroğlu Arseven müvekkillerine iş ilişkilerinin değerlendirilmesi, yapılandırılması, korunması, yeniden müzakere edilmesi ve feshedilmesine yönelik danışmanlık verir
Inglese | Turcu |
---|---|
moroğlu | moroğlu |
arseven | arseven |
structure | yapı |
to | edilmesi |
and | ve |
EN AWS customers maintain complete ownership and control over their data, which is enabled through access to simple, powerful, cloud native tools that allow them to manage the full life cycle of sensitive customer data
TR AWS müşterileri hassas müşteri verilerinin tüm yaşam döngüsünü yönetmelerine olanak sağlayan basit, güçlü, bulut yerel araçlara erişim yoluyla etkinleştirilen verileri üzerinde tam sahiplik ve denetim sağlar
Inglese | Turcu |
---|---|
control | denetim |
access | erişim |
simple | basit |
tools | araç |
allow | sağlar |
sensitive | hassas |
powerful | güçlü |
aws | aws |
data | verileri |
cloud | bulut |
customer | müşteri |
full | tam |
to | tüm |
and | ve |
the | üzerinde |
cycle | döngü |
that | yaşam |
EN AWS enables defense organizations and their business associates to create secure environments to process, maintain, and store DoD data.
TR AWS savunma kurumlarının ve bu kurumların iş ortaklarının DoD verilerini işlemek, korumak ve depolamak için güvenli ortamlar oluşturmasına olanak tanır.
Inglese | Turcu |
---|---|
aws | aws |
defense | savunma |
organizations | kurumlar |
environments | ortamlar |
store | depolamak |
dod | dod |
data | verilerini |
to create | oluşturmasına |
business | iş |
and | ve |
maintain | korumak |
EN Customers using AWS services maintain control over their content within the AWS environment. They can:
TR AWS hizmetlerini kullanan müşteriler, AWS ortamı içindeki içeriklerinin denetimine sahiptir. Şunları yapabilirler:
Inglese | Turcu |
---|---|
customers | müşteriler |
using | kullanan |
aws | aws |
services | hizmetlerini |
they | sahiptir |
can | yapabilirler |
environment | ortamı |
within | içindeki |
EN As a result, these suppliers can maintain their on-going compliance to meet the US Food & Drug Administration law and reduce the risk of compliance issues.
TR Bu destek sonucunda bu tedarikçiler ABD Gıda ve İlaç Kurumu kanununa ilişkin devam eden uygunluk hallerini koruyabilir ve uyum sorunlarına dair riskleri azaltabilir.
Inglese | Turcu |
---|---|
suppliers | tedarikçiler |
food | gıda |
risk | riskleri |
us | abd |
these | bu |
and | ve |
compliance | uyum |
issues | sorunları |
EN Products such as injectable medications, adhesives and sealants require refrigeration to maintain their efficacy, but are recommended for use at room temperature for optimal performance.
TR Enjekte edilebilir ilaçlar, yapıştırıcılar ve dolgu macunları gibi ürünler, etkinliklerini korumak için soğutma gerektirir, ancak optimum performans için oda sıcaklığında kullanılmaları önerilir.
Inglese | Turcu |
---|---|
require | gerektirir |
room | oda |
temperature | sıcaklığı |
optimal | optimum |
performance | performans |
at | nda |
but | ancak |
products | ürünler |
and | ve |
as | gibi |
EN When visitors enter, submit, or access their information, we implement a variety of security measures to maintain the safety of your personal information.
TR Ziyaretçiler kendilerine ait verileri girdiğinde, gönderdiğinde veya verilerine eriştiğinde kişisel veri güvenliğinizi sürdürmek adına çeşitli güvenlik prosedürleri uygulanmaktadır.
Inglese | Turcu |
---|---|
visitors | ziyaretçiler |
to | e |
maintain | sürdürmek |
variety | çeşitli |
security | güvenlik |
information | verileri |
or | veya |
personal | kişisel |
EN These cleanrooms are used for pharmaceutical compounding operations and required that the air and temperature be tightly controlled to maintain their integrity
TR Bu temiz odalar, farmasötik bileşim işlemleri için kullanılır; hava ve sıcaklığın doğruluğunu korumak için bunların sıkı bir şekilde kontrol edilmesini gerektirir
Inglese | Turcu |
---|---|
used | kullanılır |
operations | işlemleri |
temperature | sıcaklığı |
air | hava |
these | bu |
and | ve |
the | şekilde |
EN Let your customers contact you through their favorite day-to-day messaging apps, while you maintain a single dashboard for all of your replies on a dedicated platform
TR Siz özel bir platformda tüm yanıtlarınız için tek bir pano tutarken müşterilerinizin en sevdikleri günlük mesajlaşma uygulamaları aracılığıyla sizinle iletişim kurmasına izin verin
Inglese | Turcu |
---|---|
contact | iletişim |
messaging | mesajlaşma |
platform | platformda |
your customers | müşterilerinizin |
day | günlük |
apps | uygulamalar |
all | tüm |
of | in |
EN The Explorer likes to maintain their independence and is constantly seeking something better for a more fulfilling life.
TR Kaşif bağımsızlığını korumayı sever ve daha tatmin edici bir yaşam için sürekli daha iyisini arar.
Inglese | Turcu |
---|---|
constantly | sürekli |
life | yaşam |
something | ya |
and | ve |
a | bir |
EN A free reference manager and academic social network where you can organise your research, collaborate with others online and discover the latest research
TR Araştırmalarınızı organize etmenize, çevrimiçi olarak başkalarıyla işbirliği yapmanıza ve en yeni araştırmaları keşfetmenize yardımcı olan ücretsiz bir referans yöneticisi ve akademik sosyal ağ
Inglese | Turcu |
---|---|
reference | referans |
manager | yöneticisi |
academic | akademik |
collaborate | işbirliği |
others | başkaları |
online | çevrimiçi |
free | ücretsiz |
social | sosyal |
a | yardımcı |
you | etmenize |
latest | en |
and | ve |
research | araştırmalar |
EN Peer review ? and reviewers ? are at the heart of the academic publishing process
TR Hakem denetimi ? ve hakemler ? akademik yayıncılık sürecinin merkezinde yer alır
Inglese | Turcu |
---|---|
review | denetimi |
and | ve |
academic | akademik |
publishing | yayıncılık |
process | sürecinin |
of | yer |
EN The peer review system exists to validate academic work, helps to improve the quality of published research and increases networking possibilities within research communities
TR Hakem denetimi sistemi akademik çalışmaların doğrulanması amacını taşır, yayınlanan araştırmaların kalitesinin yükseltilmesine yardımcı olur ve araştırma camiaları içinde ağ oluşturma olanaklarını artırır
Inglese | Turcu |
---|---|
review | denetimi |
system | sistemi |
academic | akademik |
helps | yardımcı olur |
of | ın |
published | yayınlanan |
and | ve |
increases | artırır |
research | araştırma |
to | içinde |
EN Our analytics team is experienced in serving policymakers, funders and academic and corporate research institutions around the world
TR Analiz ekibimiz tüm dünyadaki karar alıcılar, finansörler, ve akademik ve kurumsal araştırma kuruluşlarına hizmet sağlamakta deneyimlidir
Inglese | Turcu |
---|---|
serving | hizmet |
academic | akademik |
corporate | kurumsal |
institutions | kuruluşlar |
team | tüm |
around the world | dünyadaki |
research | araştırma |
analytics | analiz |
and | ve |
EN Academic Corporate Distributor or Reseller Government Health Other Society or Association
TR Akademik Kurumsal Distribütör ya da Satış Aracısı Devlet Sağlık Diğer Birlik ya da Dernek
Inglese | Turcu |
---|---|
academic | akademik |
corporate | kurumsal |
government | devlet |
health | sağlık |
other | diğer |
EN SSRN is an open-access online pre-print community providing valuable services to leading academic schools and government institutions
TR SSRN önde gelen akademik okullar ve devlet kurumlarına değerli hizmetler sağlayan açık erişimli bir ön baskı topluluğudur
Inglese | Turcu |
---|---|
providing | sağlayan |
valuable | değerli |
services | hizmetler |
academic | akademik |
schools | okullar |
government | devlet |
institutions | kurumlar |
open | açık |
baskı | |
access | erişimli |
and | ve |
EN SSRN is instrumental as a starting point for PhD students, professors, and institutional faculties to post early-stage research, prior to publication in academic journals.
TR SSRN doktora öğrencileri, profesörler ve kurumsal fakültelerin erken aşamalarındaki araştırmaları akademik dergilerde yayınlanmadan önce paylaşmaları için bir başlangıç noktası olarak kullanılmaktadır.
Inglese | Turcu |
---|---|
institutional | kurumsal |
academic | akademik |
early | erken |
starting | başlangıç |
point | noktası |
and | ve |
research | araştırmaları |
EN Elsevier considers it vital that academic publishing is as fair and unbiased as possible
TR Elsevier akademik yayıncılığın mümkün olduğunca adil ve önyargısız olması gerektiğine inanmaktadır
Inglese | Turcu |
---|---|
academic | akademik |
fair | adil |
and | ve |
elsevier | elsevier |
possible | mümkün |
EN Unconscious bias can lead us to make questionable decisions which impact negatively on the academic publishing process
TR Bilinçsiz önyargı akademik yayıncılık süreci üzerinde olumsuz etkileri olabilecek şüpheli kararlar almamıza yol açabilir
Inglese | Turcu |
---|---|
unconscious | bilinçsiz |
decisions | kararlar |
academic | akademik |
publishing | yayıncılık |
process | süreci |
can | açabilir |
EN Clinical Solutions Academic Education
TR Klinik Çözümler Akademik Eğitim
Inglese | Turcu |
---|---|
clinical | klinik |
academic | akademik |
education | eğitim |
EN Academic Education and Certification
TR Akademik Eğitim ve Sertifikasyon
Inglese | Turcu |
---|---|
academic | akademik |
education | eğitim |
certification | sertifikasyon |
and | ve |
EN Academic journals and text books to assist in your continuing education.
TR Devamlı eğitiminizde size destek olacak akademik dergiler ve ders kitapları.
Inglese | Turcu |
---|---|
academic | akademik |
journals | dergiler |
assist | destek |
to | e |
and | ve |
EN View more of our academic and continued learning solutions for physicians
TR Doktorlara yönelik diğer akademik ve devamlı öğrenme çözümlerimizi görün
Inglese | Turcu |
---|---|
more | diğer |
academic | akademik |
view | görün |
and | ve |
EN What does it mean for academic publishing?
TR Bunun akademik yayıncılık açısından anlamı nedir?
Inglese | Turcu |
---|---|
academic | akademik |
publishing | yayıncılık |
what | nedir |
EN Supplements can serve useful purposes: education, exchange of research information, ease of access to focused content and improved cooperation between academic and corporate entities.
TR Ekler faydalı amaçlara hizmet edebilir: eğitim, araştırma bilgilerinin değiş tokuşu, odaklanılan içeriklere erişim kolaylığı ve akademik ile kurumsal kuruluşlar arasındaki iş birliğinin artırılması.
Inglese | Turcu |
---|---|
can | edebilir |
serve | hizmet |
education | eğitim |
research | araştırma |
information | bilgilerinin |
access | erişim |
content | içeriklere |
academic | akademik |
corporate | kurumsal |
useful | faydalı |
ease | kolaylığı |
and | ve |
between | arasındaki |
to | e |
EN Training the next generation of engineers requires access to digital solutions that academic faculties and deans can seamlessly incorporate in the classroom
TR Gelecek nesil mühendislerin eğitilmesi, fakülte ve dekanların dersliğe kolayca sokabileceği dijital çözümlere erişim gerektirmektedir
Inglese | Turcu |
---|---|
of | ın |
access | erişim |
generation | nesil |
digital | dijital |
and | ve |
to | e |
EN In the 2008-2009 Academic Year, a total of 797 students are transferred to 6 primary schools selected as centers and lunch is given to these students.
TR 2008-2009 Eğitim Öğretim Yılında toplam 797 öğrenci merkez seçilen 6 ilköğretim okuluna taşınmakta ve bu öğrencilere öğle yemeği verilmektedir.
Inglese | Turcu |
---|---|
in | yılında |
year | yıl |
to | e |
and | ve |
these | bu |
EN This new building was named Nuray-İrfan BEZCİ Campus and opened to service in 2007-2008 academic year.
TR Bu yeni binaya Nuray-İrfan BEZCİ Kampusü adı verilmiş, olup, 2007-2008 eğitim-öğretim dönemimde hizmete açılmıştır.
Inglese | Turcu |
---|---|
new | yeni |
service | hizmete |
to | e |
this | bu |
EN Karaosmanoğlu has also contributed to academic studies in the area of humanitarian aid. She received her PhD from Bilkent University Political Science and Public Administration and has taught classes at various universities in Turkey.
TR İnsani yardım alanında akademik çalışmalara da katkı sağlıyor. Doktora derecesini Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü'nden alan Karaosmanoğlu, çeşitli üniversitelerde dersler verdi.
Inglese | Turcu |
---|---|
academic | akademik |
aid | yardım |
science | bilimi |
public | kamu |
administration | yönetimi |
various | çeşitli |
area | alanı |
at | nda |
in | da |
and | ve |
to | e |
of | alan |
EN Today, migration has been recognized as an important academic field of study due to the…
TR Hayata Destek 360'ı siz değerli insani yardım profesyonelleri, meraklıları ve insanlığı…
EN Through our Academician / Researcher Database, we work for contributing to the transfer of academic productions beyond universities and strengthen the linkage between academia and non-governmental organizations.
TR Akademik üretimin üniversite sınırlarından dışarı taşınmasına ve sivil alanla buluşmasına katkı sunmak, akademi ve sivil toplum örgütleri arasındaki ilişkiyi güçlendirme
Inglese | Turcu |
---|---|
of | ın |
academic | akademik |
universities | üniversite |
organizations | örgütleri |
and | ve |
between | arasındaki |
EN After a few months of trying to achieve social and academic goals at university and failing, I fell deeper into depression
TR Üniversitede birkaç ay sosyal ve akademik hedeflere ulaşmaya çalışıp başarısız olduktan sonra, daha da derin bir depresyona girdim
Inglese | Turcu |
---|---|
months | ay |
social | sosyal |
academic | akademik |
deeper | derin |
and | ve |
a | birkaç |
EN The multi-functional laboratory mill LabStar enables scientific academic work even at difficult research and development tasks and convinces by easy handling
TR Çok işlevli laboratuvar değirmeni LabStar ile özellikle zorlu araştırma ve geliştirme görevlerinde bilimsel akademik çalışma mümkün olmaktadır ve kullanımı kolaydır
Inglese | Turcu |
---|---|
laboratory | laboratuvar |
academic | akademik |
development | geliştirme |
easy | kolaydır |
at | de |
and | ve |
research | araştırma |
scientific | bilimsel |
the | ile |
work | iş |
EN (In fact, Zcash was built on the original Bitcoin code base.) It was conceived by scientists at MIT, Johns Hopkins and other respected academic and scientific institutions
TR MIT, Johns Hopkins ve diğer saygıdeğer akademik ve bilimsel kurumlardan araştırmacılar tarafından yaratılmıştır
Inglese | Turcu |
---|---|
other | diğer |
academic | akademik |
scientific | bilimsel |
at | de |
and | ve |
by | tarafından |
EN Germany is one of the top places in the world for research and academic training.
TR Almanya araştırma ve akademik eğitim alanında tüm dünyada önde gelen birkaç adresten birisi.
Inglese | Turcu |
---|---|
germany | almanya |
research | araştırma |
academic | akademik |
training | eğitim |
and | ve |
in the world | dünyada |
for | tüm |
the | gelen |
EN Germany is well positioned as an academic hub. The reforms of recent years have taken effect, research has a more international focus than ever before.
TR Almanya bilimsel alanda göz dolduran bir ülke. Geçtiğimiz yıllarda yapılan reformlar tutundu ve araştırma şimdi hiç olmadığı kadar uluslararası nitelikte.
Inglese | Turcu |
---|---|
ever | hiç |
international | uluslararası |
than | ve |
germany | almanya |
research | araştırma |
years | bir |
EN The selection process was based strictly on academic criteria and was carried out by the Deutsche Forschungsgemeinschaft (DFG) and Germany’s most important research policy advisory body, the German Council of Science and Humanities.
TR Seçim süreci Alman Araştırma Topluluğu (DFG) ve Almanya’nın bilim politikası alanında en önemli danışmanlık topluluğu olan Bilim Konseyi tarafından katı bilimsel kriterler dikkate alınarak gerçekleştirildi.
Inglese | Turcu |
---|---|
process | süreci |
advisory | danışmanlık |
council | konseyi |
policy | politikası |
was | olan |
research | araştırma |
science | bilim |
most | en |
by | tarafından |
important | önemli |
and | ve |
Mustrà 50 di 50 traduzzioni