TR Dünyanın önde gelen açık erişimli yayıncılarından biri olan Elsevier, 500'den fazla tam açık erişimli dergi yayınlamakta ve birçok toplumun açık erişimi benimsemesine yardımcı olmuştur.
"daha fazla açık" v Turecký možno preložiť do nasledujúcich Angličtina slov/fráz:
TR Dünyanın önde gelen açık erişimli yayıncılarından biri olan Elsevier, 500'den fazla tam açık erişimli dergi yayınlamakta ve birçok toplumun açık erişimi benimsemesine yardımcı olmuştur.
EN As one of the world?s leading open access publishers, Elsevier publishes over 500 full open access journals and has helped many societies embrace open access.
Turecký | Angličtina |
---|---|
açık | open |
olan | has |
elsevier | elsevier |
tam | full |
dergi | journals |
erişimi | access |
TR Dünyanın önde gelen açık erişimli yayıncılarından biri olan Elsevier, 500'den fazla tam açık erişimli dergi yayınlamakta ve birçok toplumun açık erişimi benimsemesine yardımcı olmuştur.
EN As one of the world?s leading open access publishers, Elsevier publishes over 500 full open access journals and has helped many societies embrace open access.
Turecký | Angličtina |
---|---|
açık | open |
olan | has |
elsevier | elsevier |
tam | full |
dergi | journals |
erişimi | access |
TR Ayrıca kentleri toplamda daha yeşil hale getirmeliyiz; daha fazla açık alan yeşil alanlara dönüştürülmeli, ağaçların gölgesiyle daha fazla meydanın ve yolun sıcaktan korunmasını ve yeşil çatıları ve cepheleri teşvik etmeliyiz
EN In addition, we need to make cities generally greener – turning more vacant plots into green spaces, protecting more city squares and streets from heat by providing shade trees, and by funding green roofs and facades
Turecký | Angličtina |
---|---|
ayrıca | in addition |
yeşil | green |
ve | and |
TR 3. En hızlı büyüyen açık erişimli yayıncılardan birisi olarak kalmak için kapasite oluşturmaya yatırım yaparız. 2019'de önceki yıla kıyasla %40'tan daha fazla açık erişimli makale yayınladık.
EN 3. We are investing in capacity-building to remain one of the fastest-growing open access publishers. In 2019 we published over 40% more open access articles than the previous year.
Turecký | Angličtina |
---|---|
hızlı | fastest |
büyüyen | growing |
açık | open |
kapasite | capacity |
önceki | previous |
TR 3. En hızlı büyüyen açık erişimli yayıncılardan birisi olarak kalmak için kapasite oluşturmaya yatırım yaparız. 2019'de önceki yıla kıyasla %40'tan daha fazla açık erişimli makale yayınladık.
EN 3. We are investing in capacity-building to remain one of the fastest-growing open access publishers. In 2019 we published over 40% more open access articles than the previous year.
Turecký | Angličtina |
---|---|
hızlı | fastest |
büyüyen | growing |
açık | open |
kapasite | capacity |
önceki | previous |
TR Ücretli hosting planları size daha fazla seçenek, daha fazla bant genişliği, depolama ve işlem gücü sağlayarak sitenizi daha fazla ziyaretçi, trafik ve veri işlemeye hazırlar.
EN On the other hand, paid hosting plans give you more features, such as a free custom domain, higher bandwidth, and stronger processing power, preparing your website to handle more traffic and data.
TR Yeni çift hatlı demiryolu tamamlandığında daha fazla tren, Arna ve Bergen arasında daha fazla insanı ve yükü daha hızlı ve daha sık aralıklarla taşıyabilecek.
EN When the new double-track railway is complete, more trains will be able to transport more people and cargo between Arna and Bergen, at faster speeds, and at more frequent intervals.
Turecký | Angličtina |
---|---|
çift | double |
hızlı | faster |
sık | frequent |
insan | people |
TR Tüm bu faktörler sizi, daha az sürede daha fazla siparişi, daha az çalışan ile işleme koymanız için daha fazla baskı altına sokmakta
EN All these factors are putting you under greater pressure to fulfill more orders in less time with fewer long-term employees
Turecký | Angličtina |
---|---|
tüm | all |
faktörler | factors |
sizi | you |
çalışan | employees |
altına | under |
TR Artan talebi karşılamak için daha fazla müşteri hizmetleri temsilcisi tutmazsanız, bu artış ekibinizin birden fazla görevi üstlenmesi ve sorunları aynı anda çözmesi için daha fazla baskı oluşturur
EN Unless you hire more customer service reps to match the rising demand, this uptick puts more pressure on your team to multi-task and resolve problems simultaneously
Turecký | Angličtina |
---|---|
artan | rising |
talebi | demand |
ekibinizin | your team |
sorunları | problems |
TR 50 yıldan fazla bir süredir, dayanıklı mobilite alanında rakipsiz global pazar lideri olduk ve daha fazla kurumun, Zebra’ya dünyadaki diğer tüm üreticilerden daha fazla güvenmesinin nedeni de bu.
EN For over 50 years, we have been the unmatched global leader in rugged mobility and why more organisations trust Zebra more than any other manufacturer in the world.
Turecký | Angličtina |
---|---|
dayanıklı | rugged |
global | global |
lideri | leader |
zebra | zebra |
dünyadaki | in the world |
nedeni | why |
TR 50 yıldan fazla bir süredir, dayanıklı mobilite alanında rakipsiz global pazar lideri olduk ve daha fazla kurumun, Zebra’ya dünyadaki diğer tüm üreticilerden daha fazla güvenmesinin nedeni de bu.
EN For over 50 years, we have been the unmatched global leader in rugged mobility and why more organisations trust Zebra more than any other manufacturer in the world.
Turecký | Angličtina |
---|---|
dayanıklı | rugged |
global | global |
lideri | leader |
zebra | zebra |
dünyadaki | in the world |
nedeni | why |
TR Artan talebi karşılamak için daha fazla müşteri hizmetleri temsilcisi tutmazsanız, bu artış ekibinizin birden fazla görevi üstlenmesi ve sorunları aynı anda çözmesi için daha fazla baskı oluşturur
EN Unless you hire more customer service reps to match the rising demand, this uptick puts more pressure on your team to multi-task and resolve problems simultaneously
TR Daha önce bütün uygulamalara açık iken artık yalnızca temelindeki altyapıyı kontrol eden erişim sağlayıcılar tarafından onaylanan uygulamalara açık.
EN What was previously open to all applications is now closed to only those applications approved by the access providers—who control the underlying infrastructure.
Turecký | Angličtina |
---|---|
bütün | all |
açık | open |
artık | now |
kontrol | control |
erişim | access |
sağlayıcılar | providers |
TR Daha önce bütün uygulamalara açık iken artık yalnızca temelindeki altyapıyı kontrol eden erişim sağlayıcılar tarafından onaylanan uygulamalara açık.
EN What was previously open to all applications is now closed to only those applications approved by the access providers—who control the underlying infrastructure.
Turecký | Angličtina |
---|---|
bütün | all |
açık | open |
artık | now |
kontrol | control |
erişim | access |
sağlayıcılar | providers |
TR Ücretsiz herkese açık Wi-Fi, mobil verileriniz için bir mucizedir ancak aynı zamanda hackler'lar için de bir nimettir. Herkese açık Wi-Fi noktalarına bağlanırken VPN kullanmak bu hacker'ları uzak tutmak için her zaman daha iyidir.
EN Free public Wi-Fi is a miracle for your mobile data, but it’s also a blessing for hackers. It’s always better to use a VPN when connecting to public Wi-Fi hotspots to keep those hackers at bay.
TR Sonix daha fazla otomasyon ihtiyacını anlar. Sonix API'si sağlamdır ve üretkenliği artırmak ve daha yüksek hacimleri ölçekte işlemek için daha fazla özelleştirmeye olanak tanır.
EN Sonix understands the need for further automation. The Sonix API is robust and allows for further customizations to boost productivity and process higher volumes at scale.
Turecký | Angličtina |
---|---|
sonix | sonix |
otomasyon | automation |
api | api |
artırmak | boost |
ölçekte | at scale |
TR Eğer web siteniz daha popüler hale geldiği takdirde, daha fazla özelliğe sahip bir paylaşımlı web hosting planına kolaylıkla geçebilir ve daha fazla kaynağa sahip olabilirsiniz
EN If your web site become more popular, you may easily switch to other web hosting plan with more properties and have more sources
Turecký | Angličtina |
---|---|
popüler | popular |
sahip | have |
planı | plan |
TR Eğer web siteniz daha popüler hale geldiği takdirde, daha fazla özelliğe sahip bir paylaşımlı web hosting planına kolaylıkla geçebilir ve daha fazla kaynağa sahip olabilirsiniz
EN If your web site become more popular, you may easily switch to other web hosting plan with more properties and have more sources
Turecký | Angličtina |
---|---|
popüler | popular |
sahip | have |
planı | plan |
TR Sonix daha fazla otomasyon ihtiyacını anlıyor. Sonix API sağlamdır ve üretkenliği artırmak ve geniş ölçekte daha yüksek hacimleri işlemek için daha fazla özelleştirmeye izin verir.
EN Sonix understands the need for further automation. The Sonix API is robust and allows for further customizations to boost productivity and process higher volumes at scale.
Turecký | Angličtina |
---|---|
sonix | sonix |
otomasyon | automation |
api | api |
artırmak | boost |
ölçekte | at scale |
TR Daha fazla müşteri istiyorsanız, daha fazla mal ve hizmet satmak veya kendinizi veya etkinliğinizi çevrimiçi ortamda daha görünür kılmak istiyorsanız, bir web siteye ihtiyacınız var.
EN A website will help you whether you need to attract more clients, sell more goods and services, or if you’re simply looking to make yourself or your event visible online.
TR Ahrefs, yalnızca ABD’de <strong>150 milyondan fazla anahtar kelimeyi</strong> (150’den fazla ülke için daha da fazla) izlediğinden, web sitelerinin organik arama trafiğinin isabetli bir resmini çizmek için yeterli kapsama sahibiz.
EN Ahrefs monitors over <strong>150 million keywords</strong> in the US alone (+ more for over 150 countries), so we have enough coverage to paint an accurate picture of websites’ organic search traffic.
Turecký | Angličtina |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
abd | us |
strong | strong |
milyondan | million |
organik | organic |
arama | search |
yeterli | enough |
TR Bundan kaçınmak ve daha iyi bir işletme barışı, daha çok istikrar ve daha az grev olmasını sağlamak için çalışanların yönetime daha fazla katılmaları amaçlanıyor.
EN The idea is that this can be achieved by involving employees in decision-making processes to a considerable extent, thereby ensuring a more peaceful working environment, greater stability and fewer strikes.
Turecký | Angličtina |
---|---|
daha az | fewer |
TR Aynı durum tersi için de geçerlidir. Başlığınız daha kısa kelimeler içeriyorsa, bir kelimenin ikiye bölünme olasılığı daha düşük olacağından daha fazla karakter görüntülenme şansı daha yüksektir.
EN The same applies in reverse. If your title contains shorter words, then there’s a higher chance of it displaying more characters since it’s less likely that a word will need to be cut in half.
Turecký | Angličtina |
---|---|
geçerlidir | applies |
kısa | shorter |
kelimeler | words |
düşük | less |
şansı | chance |
TR Bunlar, kaynakları daha verimli kullanır, daha az makine (sanal ve fiziksel) ve daha az işletim sistemi eşgörünümüyle daha fazla uygulama çalıştırmanıza imkan tanır
EN They’re more resource-efficient — they let you run more applications on fewer machines (virtual and physical), with fewer OS instances
Turecký | Angličtina |
---|---|
verimli | efficient |
sanal | virtual |
ve | and |
fiziksel | physical |
sistemi | os |
daha az | fewer |
TR Psikolog Barry Schwartz Batı toplumlarının temel inançlarından birini hedef alıyor: seçme özgürlüğü. Schwartz'a göre, seçim bizleri daha özgür değil, aksine daha fazla felç ediyor, daha mutlu değil, daha tatminsiz kılıyor.
EN Psychologist Barry Schwartz takes aim at a central tenet of western societies: freedom of choice. In Schwartz's estimation, choice has made us not freer but more paralyzed, not happier but more dissatisfied.
TR 2019 yılında 100 adet yepyeni altın açık erişimli dergiyi yayın hayatına başlatarak Elsevier tarafından yayınlanan toplam tam açık erişimli dergi sayısını 370'in üzerine çıkardık
EN In 2019 we launched 100 brand new gold open access journals, bringing the total to over 370 Elsevier-published fully OA titles
Turecký | Angličtina |
---|---|
yepyeni | brand new |
altın | gold |
açık | open |
elsevier | elsevier |
yayınlanan | published |
toplam | total |
tam | fully |
dergi | journals |
TR Herkese açık veriler, herkese açık profilinizi, ipuçlarınızı, beğenilerinizi, kaydettiklerinizi, fotoğraflarınızı, oluşturduğunuz ve takip ettiğiniz listeleri, rozetleri/çıkartmaları, mayor’lukları ve takipçi listelerini içerir
EN Publicly available data includes your public profile, tips, likes, saves, photos, lists you create and follow, badges/stickers, mayorships, and lists of followers
Turecký | Angličtina |
---|---|
açık | available |
veriler | data |
ve | and |
takip | follow |
listeleri | lists |
içerir | includes |
fotoğrafları | photos |
ın | of |
TR Core P3 Açık Çerçeve kasa, çığır açan açık kasa şasi tasarımında yeni bir standart ortaya koyuyor
EN The Core P3 Open Frame chassis sets a new benchmark in groundbreaking open frame chassis design
Turecký | Angličtina |
---|---|
core | core |
açık | open |
tasarımı | design |
TR Kibar Gönüllüleri işbirliği içerisinde bulanacağı STK’ları belirlerken “Açık Açık” platformunda yer alan STK’lara öncelik veriyor.
EN While Kibar Volunteers determine the NGOs that will be in cooperation, they prioritize the NGOs in "Açık Açık" platform.
Turecký | Angličtina |
---|---|
işbirliği | cooperation |
TR 2005 yılında Federal İletişim Komisyonu, Açık İnternet Yönetmeliği'ni oluşturarak interneti tüketicilere açık tutmak için girişimde bulundu
EN In 2005, the Federal Communications Commission set out to keep the Internet open to consumers by establishing the Open Internet Order
Turecký | Angličtina |
---|---|
federal | federal |
komisyonu | commission |
açık | open |
interneti | internet |
TR Herkese Açık: Arama motorları tarafından indekslendiği için Herkese Açık formunuzu herkes görebilir.
EN Public: Everyone can see your Public form as it's indexed by the search engines.
Turecký | Angličtina |
---|---|
arama | search |
motorları | engines |
TR Qtum, Bitcoin UTXO protokolünün güvenlik ve basitlik avantajlarını kullanırken akıllı kontratlara kolaylık ve esneklik sağlayan açık kaynak kodlu, açık bir blockchain platformudur.
EN Qtum is an open-source, public blockchain platform that leverages the security and simplicity advantages of Bitcoin's UTXO protocol while adding the convenience and flexibility of smart contracts.
Turecký | Angličtina |
---|---|
bitcoin | bitcoin |
güvenlik | security |
akıllı | smart |
kolaylık | convenience |
esneklik | flexibility |
açık | open |
kaynak | source |
blockchain | blockchain |
protokolü | protocol |
TR Ethereum, herkese açık, açık kaynaklı, eşler arası bir sanal makine ağıdır
EN Ethereum is a public, open-source, peer-to-peer network of virtual machines
Turecký | Angličtina |
---|---|
ethereum | ethereum |
açık | open |
sanal | virtual |
TR Açık kaynak Redis çözümüyle geliştirilmiş ve Redis API’leri ile uyumlu olan ElastiCache for Redis, Redis istemcilerinizle birlikte çalışır ve verilerinizi depolamak için açık kaynak Redis veri biçimini kullanır
EN Built on open-source Redis and compatible with the Redis APIs, ElastiCache for Redis works with your Redis clients and uses the open Redis data format to store your data
Turecký | Angličtina |
---|---|
açık | open |
kaynak | source |
redis | redis |
api | apis |
elasticache | elasticache |
çalışır | works |
verilerinizi | your data |
depolamak | store |
veri | data |
TR Açıklama: Genç karısı, sörfçüleri kızdırmak için halka açık plajda berbat hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx Genç karısı, sörfçüleri kızdırmak için halka açık plajda berbat video.
EN Description: View Youthful wife receives in natures garb on public beach to tease surfers hd as completely free. BDSM porn xxx Youthful wife receives in natures garb on public beach to tease surfers video.
Turecký | Angličtina |
---|---|
açıklama | description |
hd | hd |
tamamen | completely |
bdsm | bdsm |
porno | porn |
xxx | xxx |
video | video |
TR Hesabınızı, açık yazılı iznimiz olmadan kimseye devredemezsiniz ve bu hesabın sahibinin açık izni ve onayı olmadan başka birinin Hesabını veya şifresini hiçbir zaman kullanamazsınız.
EN You may not transfer your Account to anyone without our explicit written permission and you may not use anyone else s Account or password at any time without the express permission and consent of the holder of that Account.
Turecký | Angličtina |
---|---|
hesabınızı | your account |
yazılı | written |
zaman | time |
ın | of |
TR Ethereum, herkese açık, açık kaynaklı, eşler arası bir sanal makine ağıdır
EN Ethereum is a public, open-source, peer-to-peer network of virtual machines
Turecký | Angličtina |
---|---|
ethereum | ethereum |
açık | open |
sanal | virtual |
TR 2019 yılında 100 adet yepyeni altın açık erişimli dergiyi yayın hayatına başlatarak Elsevier tarafından yayınlanan toplam tam açık erişimli dergi sayısını 370'in üzerine çıkardık
EN In 2019 we launched 100 brand new gold open access journals, bringing the total to over 370 Elsevier-published fully OA titles
Turecký | Angličtina |
---|---|
yepyeni | brand new |
altın | gold |
açık | open |
elsevier | elsevier |
yayınlanan | published |
toplam | total |
tam | fully |
dergi | journals |
TR Açık kaynak Redis çözümüyle geliştirilmiş ve Redis API’leri ile uyumlu olan ElastiCache for Redis, Redis istemcilerinizle birlikte çalışır ve verilerinizi depolamak için açık kaynak Redis veri biçimini kullanır
EN Built on open-source Redis and compatible with the Redis APIs, ElastiCache for Redis works with your Redis clients and uses the open Redis data format to store your data
Turecký | Angličtina |
---|---|
açık | open |
kaynak | source |
redis | redis |
api | apis |
elasticache | elasticache |
çalışır | works |
verilerinizi | your data |
depolamak | store |
veri | data |
TR 2005 yılında Federal İletişim Komisyonu, Açık İnternet Yönetmeliği'ni oluşturarak interneti tüketicilere açık tutmak için girişimde bulundu
EN In 2005, the Federal Communications Commission set out to keep the Internet open to consumers by establishing the Open Internet Order
Turecký | Angličtina |
---|---|
federal | federal |
komisyonu | commission |
açık | open |
interneti | internet |
TR Bölgenizdeki Açık Kaynak Devrimine katılmak isteyen diğer yerlilerle tanışın! Açık kaynak yazılım kullanmanın ve geliştirmenin faydalarını tartışmak için bir araya gelin.
EN Meet others in your local area who want to join the Open Source Revolution! Gather to discuss the benefits of using and developing open source software.
Turecký | Angličtina |
---|---|
açık | open |
kaynak | source |
katılmak | join |
isteyen | want |
diğer | others |
tanışın | meet |
yazılım | software |
tartışmak | discuss |
faydaları | benefits |
TR Oyunlarımız açık havada oynanmak üzere tasarlanmıştır. Doğa yürüyüşü, bisiklet sürme veya parkta spor yapma gibi tüm açık hava aktivitelerinde olduğu gibi, herkesi dikkatli olmaya ve güvenli şekilde oynamaya davet ediyoruz.
EN Our games are designed to be played outdoors. As with any outdoor activity like hiking, biking, or playing sports in a park, we encourage everyone to exercise caution and play safely.
Turecký | Angličtina |
---|---|
tasarlanmıştır | designed |
spor | sports |
güvenli | safely |
TR Kibar Gönüllüleri işbirliği içerisinde bulanacağı STK’ları belirlerken “Açık Açık” platformunda yer alan STK’lara öncelik veriyor.
EN While Kibar Volunteers determine the NGOs that will be in cooperation, they prioritize the NGOs in "Açık Açık" platform.
Turecký | Angličtina |
---|---|
işbirliği | cooperation |
TR olmak hevesli tutmak açık akıl ve titizlikle açık sözlü
EN Be willing to keep an open mind, and be rigorously honest
Turecký | Angličtina |
---|---|
olmak | be |
açık | open |
ve | and |
TR ORCID Açık Erişim Haftasını Kamuya Açık Veri Dosyasının Yayınlanmasıyla Kutladı
EN ORCID Celebrates Open Access Week with Release of Public Data File
TR Açık erişim seçeneklerimiz hakkında daha fazla bilgi edinin
EN Find out more about your open access options
Turecký | Angličtina |
---|---|
açık | open |
erişim | access |
hakkında | about |
bilgi | find out |
TR Her yıl 45.000'den fazla abonelik gerektiren makaleyi aktif olarak yeşil açık erişimli hale getiririz - bu sayı bütün diğer yayıncılardan daha yüksektir
EN Every year, we actively make over 45,000 subscription articles available green open access - more than any other publisher
Turecký | Angličtina |
---|---|
yıl | year |
abonelik | subscription |
yeşil | green |
TR Elsevier'in cinsiyet eşitliği konusunda kararlılığını açık bir şekilde ortaya koyduğunu ve bu konuda daha fazla ilerleme kaydetmek için somut bir eylem planı belirlediğini göstermektedir.
EN It recognises that Elsevier has made a public commitment to gender equality and has identified a concrete action plan to further its progress.
Turecký | Angličtina |
---|---|
elsevier | elsevier |
cinsiyet | gender |
ilerleme | progress |
somut | concrete |
eylem | action |
planı | plan |
TR Açık Veri Raporu hakkında daha fazla bilgi edinin
EN Learn more about the Open Data Report
Turecký | Angličtina |
---|---|
açık | open |
raporu | report |
hakkında | about |
TR Açık erişimli kitaplar CC-BY-NC-ND lisansı kapsamında yayınlanır Telif hakkı lisansları hakkında daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
EN Open access books are made available under the CC-BY-NC-ND license. Find out more about copyright licenses here.
Turecký | Angličtina |
---|---|
kitaplar | books |
lisansı | license |
telif | copyright |
hakkında | about |
buradan | here |
Zobrazuje sa 50 z 50 prekladov