TR Sonix, ek gürültü iptali gerektirmeden çeşitli durumlarda gürültülü ses ve video işleyebilir.
"çeşitli durumlarda gürültülü" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Sonix, ek gürültü iptali gerektirmeden çeşitli durumlarda gürültülü ses ve video işleyebilir.
EN Sonix can process noisy audio and video from a variety of situations without requiring additional noise cancellation.
turco | inglês |
---|---|
ek | additional |
çeşitli | variety |
ve | and |
video | video |
TR Sonix, ek gürültü iptali gerektirmeden çeşitli durumlardan gürültülü ses ve videoyu işleyebilir.
EN Sonix can process noisy audio and video from a variety of situations without requiring additional noise cancellation.
turco | inglês |
---|---|
ek | additional |
çeşitli | variety |
ve | and |
videoyu | video |
TR Kontrol odasındaki üretim bölümü yöneticileri ve geniş ve gürültülü üretim bölümü ortamı boyunca çalışan işçilerle etkili iletişim sağlayın.
EN Enable effective communication between plant floor managers in the control room and workers across the expansive and noisy plant floor environment.
turco | inglês |
---|---|
kontrol | control |
yöneticileri | managers |
ve | and |
geniş | expansive |
boyunca | across |
çalışan | workers |
etkili | effective |
iletişim | communication |
TR Contac Silent 12, gürültü seviyesini % 24 ve fan hızını % 27 azaltabilen bir LNC (Düşük Gürültülü Kablo) ile birlikte gelir.
EN The Contac Silent 12 comes with a LNC (Low-Noise Cable) that can reduce 24% of noise level and 27% of fan speed.
turco | inglês |
---|---|
gürültü | noise |
seviyesini | level |
fan | fan |
düşük | low |
kablo | cable |
TR İki 140mm PWM fan, 1200RPM'ye kadar olan hızlarda sessizce yüksek hava akışı sağlamak için monte edilmiştir. LNC (Düşük Gürültülü Kablo) gürültü seviyesini % 38’e varan oranlarda, 12,1dBA'ya kadar düşürebilir.
EN Two 140mm PWM fans are fitted to produce high air flow in silence, with speeds up to 1200RPM. LNC (Low Noise Cable) can reduce the noise level by up to 38%, to 12.1dBA.
turco | inglês |
---|---|
olan | are |
hava | air |
akışı | flow |
düşük | low |
kablo | cable |
gürültü | noise |
seviyesini | level |
TR Buranın iç mekanları ağır kokulu, gürültülü ve taşravari, Köbesse diye anılan garsonları da sıkı yapılı olmalarıyla tanınıyor.
EN It’s not only the interior that is traditional, loud and rustic – the Köbesse (waiters) are also famous for their no-nonsense manner.
TR Çok gürültülü baskın baba, ziyaretçiyi zafer deliğim...
EN Very loud dominant daddy, returning visitor to my gl...
TR Hardcore, kısa, gürültülü, ve çok hızlı gitar değişiklikleri kullanıp, öfkeli müzikler yapan gruplar tarafından şekillendirilen, punk rock türünün daha yoğun ve kuvvetli bir versiyonu olarak doğdu
EN Hardcore can be used to describe a number of genres including: 1) The genre of hardcore punk as well as its various offshoots and derivatives
turco | inglês |
---|---|
punk | punk |
TR Mobiroller, ortamın koşulları dahilinde mümkün olduğu durumlarda ve mali olarak etkilendiğiniz durumlarda sizi önceden bilgilendirmeye çalışsa da, Mobiroller, tamamen kendi takdirine bağlı olarak Hizmetlerden içeriği kaldırabilir.
EN Although it shall try to notify you in advance in cases where it is possible under the conditions of the setting, and you are financially impacted, Mobiroller, with its sole discretion, may remove content from the Services.
turco | inglês |
---|---|
koşulları | conditions |
mümkün | possible |
durumlarda | cases |
içeriği | content |
TR Ve pes ettiğim durumlarda, özellikle de doğrudan kârım için gittiğim durumlarda, tüm bu korkunç baskı ortadan kalkacaktı
EN And on the occasions that I gave in, and particularly those in which I went straight for my bottom lines, all of this terrible pressure would simply vanish
turco | inglês |
---|---|
özellikle | particularly |
doğrudan | straight |
TR Çeşitli cihaz türleri ve bağlantıları için tek kaynaklı ana görüntüden görüntüleri yeniden boyutlandırın. Görüntüler; boyutlar, sıkıştırma oranları ve biçim (desteklendiği durumlarda WebP dönüşümü) ile ayarlanabilir.
EN Resize images for a variety of device types and connections from a single-source master image. Images can be manipulated by dimensions, compression ratios, and format (WebP conversion where supported).
turco | inglês |
---|---|
cihaz | device |
türleri | types |
bağlantıları | connections |
boyutlar | dimensions |
TR Saklama veya elde etme süreleriyle ilgili olarak, çeşitli amaçlar için kullanılan çeşitli veri türleri için geçerli özel koşullar ilgili bölümlerde belirtilmiştir
EN Concerning storage or retention periods, the specific terms applicable to the various types of data used for various purposes are noted in their respective sections
turco | inglês |
---|---|
saklama | storage |
veya | or |
çeşitli | various |
veri | data |
türleri | types |
koşullar | terms |
TR Saklama veya elde etme süreleriyle ilgili olarak, çeşitli amaçlar için kullanılan çeşitli veri türleri için geçerli özel koşullar ilgili bölümlerde belirtilmiştir
EN Concerning storage or retention periods, the specific terms applicable to the various types of data used for various purposes are noted in their respective sections
turco | inglês |
---|---|
saklama | storage |
veya | or |
çeşitli | various |
veri | data |
türleri | types |
koşullar | terms |
TR Çeşitli ambalaj malzemelerimizi ve şekillerimizi ayrıştırmak için onlara TETRA önekini kullanarak ayrı adlar verdik. Aynı zamanda kilitler ve kapaklar gibi öğeler ve çeşitli etkinlikler ve kampanyalar için de ticari markalar oluşturuldu
EN In order to differentiate our various packaging materials and shapes, we have given them individual names, with TETRA used as a prefix. Trademarks are also created for items such as caps and closures, and for certain events or campaigns
turco | inglês |
---|---|
ambalaj | packaging |
tetra | tetra |
ayrı | individual |
çeşitli | various |
etkinlikler | events |
de | also |
TR Krizler, afetler ve acil durumlarda veri destekli eylemlerin ve kararların desteklenmesi için bilgi sağlarız
EN We make information available to support data-driven actions and decision-making during crises, disasters and emergencies
TR Bazı durumlarda, örneğin bir dergideki altın açık erişim için güçlü bir talep ya da kullanım olduğunu görmemiz halinde, derginin yayınlama modelini buna uygun olarak değerlendirmeye alabiliriz.
EN In some cases, for example where we see strong appetite for or take up of gold open access in a journal, we might assess the journal?s publication model accordingly.
turco | inglês |
---|---|
durumlarda | cases |
altın | gold |
açık | open |
erişim | access |
güçlü | strong |
derginin | journal |
modelini | model |
TR Yazılı bir kuralın olmadığı durumlarda doğru adımların atılabilmesi için çalışanlarının etik standartları gözeteceği öznel muhakemelerine güvenir.
EN It depends of objective judgement of its employees observing ethical standards in order to take the correct steps when there are no written rules.
turco | inglês |
---|---|
yazılı | written |
etik | ethical |
standartları | standards |
adımları | steps |
TR Aşağıdaki durumlarda Corendon Airlines sorumlu olmayacaktır:
EN Corendon Airlines will not be responsible for the following situations:
turco | inglês |
---|---|
corendon | corendon |
airlines | airlines |
sorumlu | responsible |
TR Daha spesifik olarak, aşağıdaki durumlarda sizinle ilgili verileri toplayabilir ve işleyebiliriz:
EN More specifically, we may collect and process data about you in the following situations:
turco | inglês |
---|---|
ilgili | about |
verileri | data |
TR Lütfen bu genel hüküm ve koşulların belirli durumlarda sorumluluğumuzu ortadan kaldıracak veya sınırlayacak özel hükümler içerdiğini göz önünde bulundurun.
EN Please note that these general terms and conditions contain specific provisions to exclude or limit our liability in certain circumstances.
turco | inglês |
---|---|
genel | general |
ve | and |
veya | or |
TR Üstelik bazen kullanmasanız daha iyi bile olur— bazı durumlarda üreticiler onarım yapılmasının önüne geçmek için parçaları çok yüksek fiyatlarla satar
EN And sometimes, you don’t want them to be—manufacturers sometimes set ridiculously high parts prices to discourage repair
turco | inglês |
---|---|
bazen | sometimes |
üreticiler | manufacturers |
onarım | repair |
fiyatlarla | prices |
TR Diğer durumlarda, mesajlaşma veya e-posta daha iyi bir seçenek olabilir
EN In other cases, messaging or email might be the better option
turco | inglês |
---|---|
durumlarda | cases |
mesajlaşma | messaging |
veya | or |
e-posta | |
seçenek | option |
olabilir | might |
TR Bazı durumlarda, bizi rahatsız eden üyeyle geçici olarak teması kesmek en iyisi olabilir. Başka bir üyeyle konuşmak bu kararı vermemize yardımcı olabilir.
EN In some cases, it may be best to temporarily cut off contact with the member who is making us uncomfortable. Speaking with another member may help us to make that decision.
turco | inglês |
---|---|
durumlarda | cases |
bizi | us |
rahatsız | uncomfortable |
başka | another |
temas | contact |
TR İletişim konusundaki aksaklıklar ya da ihtiyaçlarınız ile onların tarzları arasında uyumun yaklalanamaması gibi durumlarda, paranızı boşa harcamış olursunuz
EN Be it miscommunication or a mismatch between your needs and their style, the outcome is a wasted budget
turco | inglês |
---|---|
ihtiyaçları | needs |
TR Bu gibi durumlarda arm64'ü hedefleyen kitaplıkları tedarik etmeniz gerekir
EN In those cases, you would need to provide the libraries targeted to arm64
turco | inglês |
---|---|
gibi | to |
durumlarda | cases |
TR Lambda@Edge, son görüntüleyicilerinizin dünyanın farklı yerlerinde bulunduğu ve gecikme açısından hassas durumlarda kullanılmak üzere optimize edilmiştir
EN Lambda@Edge is optimized for latency-sensitive use cases where your end viewers are distributed globally
turco | inglês |
---|---|
lambda | lambda |
edge | edge |
son | end |
gecikme | latency |
hassas | sensitive |
durumlarda | cases |
TR Yazılı bir kuralın olmadığı durumlarda doğru adımların atılabilmesi için çalışanlarının etik standartları gözeteceği öznel muhakemelerine güvenir.
EN It depends of objective judgement of its employees observing ethical standards in order to take the correct steps when there are no written rules.
turco | inglês |
---|---|
yazılı | written |
etik | ethical |
standartları | standards |
adımları | steps |
TR Bazı durumlarda AWS tarafından müşteri uyumluluğunu desteklemeye yönelik belirli işlevler (güvenlik özellikleri gibi), kolaylaştırıcılar ve yasal sözleşmeler (AWS Veri İşleme Sözleşmesi ve İş Ortağı Eki gibi) sunulur.
EN In some cases, AWS offers functionality (such as security features), enablers, and legal agreements (such as the AWS Data Processing Agreement and Business Associate Addendum) to support customer compliance.
turco | inglês |
---|---|
durumlarda | cases |
aws | aws |
müşteri | customer |
desteklemeye | to support |
güvenlik | security |
özellikleri | features |
yasal | legal |
veri | data |
sözleşmesi | agreement |
ortağı | associate |
TR Aşağıdaki durumlarda alan adı transferi gerçekleşmez ve ödemeniz depozitonuza eklenir:
EN Domain transfer fails and your payment is added to your deposit in case of:
turco | inglês |
---|---|
transferi | transfer |
ve | and |
TR Bu gibi durumlarda alan adı sahibine ulaşmak ve alan adını geri almak için pazarlık yapmak zor ve zahmetli bir süreçtir
EN In such cases, to reach the domain owner and bargaining to restore it, is a difficult and troublesome process
turco | inglês |
---|---|
durumlarda | cases |
geri | restore |
zor | difficult |
TR - Bir şahıs adına ve bazı durumlarda tek sahipler için talep edilen sertifikalar için yalnızca konut (kişisel) telefon faturalarını veya listeleri kabul ediliyor
EN - Only residential (personal) telephone bills or lists are accepted for certificates requested on behalf of an individual and in some cases on behalf of sole owners
turco | inglês |
---|---|
durumlarda | cases |
talep | requested |
sertifikalar | certificates |
telefon | telephone |
veya | or |
listeleri | lists |
kabul | accepted |
TR Bir web sitesi için bir SSL Sertifikasının, bir sunucuyu tanımlamak için kullanılabileceğini gösteren sunucu kimlik doğrulamasının genişletilmiş bir anahtar kullanımını içerdiği durumlarda kullanılır
EN Used in cases where server authentication involves the use of an extended key, indicating that an SSL Certificate for a website can be used to identify a server
turco | inglês |
---|---|
ssl | ssl |
sunucu | server |
genişletilmiş | extended |
anahtar | key |
durumlarda | cases |
kullanılır | used |
TR Güvenlik uzmanları, sertifika denetim aracını bazı durumlarda kullanmak için yapılandırılır: - Tüm ağdaki SSL sertifikalarına ve sonlandırma uç noktalarına gerçek zamanlı, kapsamlı bir genel bakışla güvenlik temellerini oluşturmak
EN Security professionals are configured to use the certificate audit tool in some situations: - Establish security basics with a real-time, comprehensive overview of SSL certificates and termination endpoints on the entire network
turco | inglês |
---|---|
güvenlik | security |
denetim | audit |
tüm | entire |
ssl | ssl |
gerçek | real |
kapsamlı | comprehensive |
TR Fairmont, Fairmont'un bu tip bilgi veya materyalleri gönderen kişilerin kimliğini ifşa etmesi için emniyet yetkilileri veya mahkemelerce talep edilen veya yönlendirmede bulunulan durumlarda bu birimlerle tam bir iş birliği yapar.
EN Fairmont will fully cooperate with any law enforcement authorities or court order requesting or directing Fairmont to disclose the identity of anyone posting any such information or materials.
turco | inglês |
---|---|
fairmont | fairmont |
bilgi | information |
materyalleri | materials |
tam | fully |
TR Çizgi videolar, ürününüzü agresif şekilde satmayı hedeflemediğiniz durumlarda eğlenceli bir tanıtım için idealdir
EN Cartoon videos are a light-hearted way to promote your product without having to do a hard sell
turco | inglês |
---|---|
videolar | videos |
şekilde | way |
TR Ödemeniz, dolandırıcılık şeklinde görülmüş olabilir. Bu tür durumlarda, sistem hesabınızı otomatik olarak engeller ve paranızı iade eder. Sorunu çözmek için destek ekibimizle irtibata geçin.
EN Your payment may be marked as fraud. In such cases, the system automatically blocks your account and sends you a refund. Contact our support team to resolve the issue.
turco | inglês |
---|---|
durumlarda | cases |
hesabınızı | your account |
destek | support |
irtibata | contact |
TR Bazı durumlarda steelseries.com’dan sipariş verdiğinizde gümrük vergisi, ithalat vergisi veya aracılık ücretine tabi olabilirsiniz. Yerel kural ve yönetmelikler için lütfen yerel gümrük ofisine danışın.
EN In some cases, you might be subjected to customs, import taxes or brokerage fee when ordering from steelseries.com. Please check with your local customs office for your local rules and regulations.
turco | inglês |
---|---|
bazı | some |
durumlarda | cases |
steelseries | steelseries |
sipariş | ordering |
veya | or |
yerel | local |
TR Kişisel Verilerinizin belirli durumlarda işlenmesine karşı çıkmak ve işlemeyi sınırlamamızı talep etme
EN Objecting to, and requesting that we restrict, our processing of your Personal Data in certain circumstances
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
talep | requesting |
TR İzninizi geri aldığınızda, yine de bazı durumlarda bunu yapmak için başka bir meşru nedenin (izin dışında) olması halinde izniniz olmadan işlemeye devam etmemiz yasa dahilinde olabilir.
EN Withdrawing your consent, although in certain circumstances it may be lawful for us to continue processing without your consent if we have another legitimate reason (other than consent) for doing so.
turco | inglês |
---|---|
bazı | certain |
bunu | it |
meşru | legitimate |
izin | consent |
olmadan | without |
TR Kriz anlarında ve stresli durumlarda da çözüm üretebilen ve verimli olabilen,
EN Being able to produce solutions and be productive in times of crisis and stressful situations,
turco | inglês |
---|---|
kriz | crisis |
çözüm | solutions |
verimli | productive |
TR AT&T FirstNet ve Verizon gibi önde gelen kamu güvenliği ağlarının onayına sahip acil müdahale ekipleri, acil durumlarda ticari şebekelere aşırı yüklenme olduğunda güvenilir bağlantılara sahip olurlar.
EN And processing is shifted from the mobile device to the access point, extending battery cycle time.
turco | inglês |
---|---|
sahip | is |
TR SEGA, kişisel verileri aktardığı durumlarda, kişisel verilerin aktarılmasıyla ilgili geçerli yasal yükümlülükleri dikkate alır
EN Where SEGA transfers personal data it will seek to take account of any applicable legal obligations relevant to personal data transfers
turco | inglês |
---|---|
yasal | legal |
TR Fairmont, Fairmont'un bu tip bilgi veya materyalleri gönderen kişilerin kimliğini ifşa etmesi için emniyet yetkilileri veya mahkemelerce talep edilen veya yönlendirmede bulunulan durumlarda bu birimlerle tam bir iş birliği yapar.
EN Fairmont will fully cooperate with any law enforcement authorities or court order requesting or directing Fairmont to disclose the identity of anyone posting any such information or materials.
turco | inglês |
---|---|
fairmont | fairmont |
bilgi | information |
materyalleri | materials |
tam | fully |
TR Fairmont, Fairmont'un bu tip bilgi veya materyalleri gönderen kişilerin kimliğini ifşa etmesi için emniyet yetkilileri veya mahkemelerce talep edilen veya yönlendirmede bulunulan durumlarda bu birimlerle tam bir iş birliği yapar.
EN Fairmont will fully cooperate with any law enforcement authorities or court order requesting or directing Fairmont to disclose the identity of anyone posting any such information or materials.
turco | inglês |
---|---|
fairmont | fairmont |
bilgi | information |
materyalleri | materials |
tam | fully |
TR Bu tür durumlarda yüksek tazminat talepleri veya tedavi masrafları söz konusudur
EN Moroğlu Arseven has strong experience assisting claimants, defendants and insurers with personal injury matters
TR Özellikle; karmaşık, ticari ve operasyonel faktörlerle aynı anda mücadele gerektiren ve birden fazla yargı yetkisinin alanına giren durumlarda hatırı sayılır bir deneyim söz konusudur
EN The firm has significant expertise assisting during complex, inter-jurisdictional transactions, where strategic guidance is required to deal with the legal, commercial and operational factors simultaneously
turco | inglês |
---|---|
karmaşık | complex |
ticari | commercial |
operasyonel | operational |
alan | during |
TR MİB?ler talebe cevabın tam olarak verilmesinin gecikebileceği durumlarda geçici veya kısmi cevap vermek için azami gayreti göstereceklerdir.
EN If necessary, FIUs will provide their best-effort interim or partial responses in a timely manner in such cases where there may be a delay in providing a full response.
turco | inglês |
---|---|
tam | full |
durumlarda | cases |
veya | or |
cevap | response |
vermek | provide |
TR MİB?lerin özellikle aşağıdaki durumlarda yardımlaşma yükümlülüğü bulunmamaktadır:
EN The FIUs will be under no obligation to cooperate, especially if;
turco | inglês |
---|---|
özellikle | especially |
aşağıdaki | the |
TR Bu şekilde sosyal medya engellerini kaldırabilirsiniz, yani Facebook erişiminin kısıtlandığı durumlarda VPN kullanımı mükemmel bir çözümdür.
EN This lets you unblock social media, so using a VPN for Facebook access where it’s restricted is the perfect solution.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
vpn | vpn |
kullanımı | using |
mükemmel | perfect |
TR Peki neden böyle? Basitçe anlatmak gerekirse, mümkün olan durumlarda (ki şu an öyle) bir yatırımcıya bağımlı olmadan kendi kendini finanse eden bir sistemin daha iyi olduğunu düşünüyoruz.
EN Why ? Simply because we consider that when it’s possible (which is the case right now), it’s better to be self-financing rather than to be dependent on an investor.
turco | inglês |
---|---|
basitçe | simply |
Mostrando 50 de 50 traduções