TR Zaten anonymizer kullandığınızı fark ettim, mükemmel bir indirimle Whoer VPN'yi deneyin!
TR Zaten anonymizer kullandığınızı fark ettim, mükemmel bir indirimle Whoer VPN'yi deneyin!
EN I noticed that you are already using an anonymizer, try Whoer VPN with an excellent discount!
turco | inglês |
---|---|
zaten | already |
mükemmel | excellent |
whoer | whoer |
vpn | vpn |
deneyin | try |
TR Zaten anonymizer kullandığınızı fark ettim, mükemmel bir indirimle Whoer VPN'yi deneyin!
EN I noticed that you are already using an anonymizer, try Whoer VPN with an excellent discount!
turco | inglês |
---|---|
zaten | already |
mükemmel | excellent |
whoer | whoer |
vpn | vpn |
deneyin | try |
TR Birçok kişinin aynı IP adresini paylaştığı konumlar (kuruluşlar ve konferanslar gibi) için hız limitlerimiz fazla kısıtlı olabilir. Twitter'ı normal bir şekilde kullandığınızı düşünüyorsanız lütfen bizi haberdar edin.
EN For locations where many people share the same IP address (e.g., corporations and conferences), our rate limits may be too strict. If you believe you are using Twitter normally, please let us know.
turco | inglês |
---|---|
adresini | address |
konumlar | locations |
konferanslar | conferences |
TR Bu veriler, uygulamada alınan etkileşimlerle ilgilidir ve VPN hizmetini niçin kullandığınızı ortaya çıkarmak için kullanılamaz.
EN This data pertains to interactions taken in the app, and cannot be used to uncover what you’re using the VPN service for.
turco | inglês |
---|---|
veriler | data |
uygulamada | app |
vpn | vpn |
hizmetini | service |
TR Sitemizi nasıl kullandığınızı anlayarak hizmetlerimizi iyileştirmek adına bazı analitik çerezleri kullanıyoruz. Daha fazla bilgi için ‘Çerez politikası’ sayfamızı inceleyebilirsiniz. Çerezlerimize izin veriyor musunuz?
EN We'd like to certain analytics cookies to help us to improve our website by collecting and reporting information on how you use it. For more information please see our 'Cookies page'. Are you happy to allow cookies?
turco | inglês |
---|---|
sitemizi | our website |
bazı | certain |
analitik | analytics |
bilgi | information |
TR Cihazınızda Parola kullandığınızı kontrol edin
EN Check you have a Passcode set on your device
TR Bu veriler, uygulamada alınan etkileşimlerle ilgilidir ve VPN hizmetini niçin kullandığınızı ortaya çıkarmak için kullanılamaz.
EN This data pertains to interactions taken in the app, and cannot be used to uncover what you’re using the VPN service for.
turco | inglês |
---|---|
veriler | data |
uygulamada | app |
vpn | vpn |
hizmetini | service |
TR Ücretli hesaplarımızı, ömür boyu veya deneme sürümlerimizi kötüye kullandığınızı gösteren herhangi bir şüpheli etkinlik görürsek, Hizmete erişiminizi iptal etme veya askıya alma hakkımızı saklı tutarız
EN We reserve the right to cancel or suspend your access to the Service if we see any suspicious activity that reasonably points out that you are abusing our paid accounts, lifetime & or trials
turco | inglês |
---|---|
ömür | lifetime |
şüpheli | suspicious |
etkinlik | activity |
hizmete | service |
iptal | cancel |
TR Android casusu, iPhone casusu ve bilgisayar izleme çözümleri gibi ürünlerimizi yasal amaçlarla kullandığınızı garanti etmelisiniz. Ancak, hedef telefonlara veya PC'lere sahip değilseniz, hedef cihaz kullanıcısından izin almanız gerekmez.
EN You have to guarantee that you are using our products, like android spy, iPhone spy, and computer monitoring solutions, for legal purposes. However, you need not have consent from the target device user unless you own the target phones or PCs.
turco | inglês |
---|---|
android | android |
iphone | iphone |
bilgisayar | computer |
izleme | monitoring |
çözümleri | solutions |
yasal | legal |
garanti | guarantee |
hedef | target |
veya | or |
cihaz | device |
izin | consent |
kullanıcısı | user |
TR İçerik oluşturucularımız sizden haber almayı ve fotoğraflarını nasıl kullandığınızı görmeyi çok seviyor. Bağış yaparak, tweetleyerek, facebook ve takip ederek takdirinizi gösterin!
EN Our creators love hearing from you and seeing how you’ve used their photos. Show your appreciation by donating, tweeting, facebook, and following!
TR Bilim ve Teknoloji kitaplarında %30'a varan indirimden + ücretsiz kargodan yararlanın. Kod gerekli değildir, ürünlerde zaten indirim yapılmış durumdadır.
EN Take up to 30% off Science & Technology books + get free shipping. No code needed, products already discounted.
turco | inglês |
---|---|
ücretsiz | free |
kod | code |
gerekli | needed |
değildir | no |
zaten | already |
kitapları | books |
TR "COVID-19'dan önce Cloudflare Access'ten zaten memnunduk ve ekibimiz uzaktan çalışmak zorunda kaldığında büyük bir tasarruf sağladı
EN "We were already happy with Cloudflare Access before COVID-19, and it ended up being a big save when our team had to work remotely
turco | inglês |
---|---|
cloudflare | cloudflare |
access | access |
ekibimiz | our team |
uzaktan | remotely |
büyük | big |
tasarruf | save |
TR Bunlar zaten açık erişimli yayınlama seçeneği sunan 1900'den fazla hibrit derginin haricinde yer almaktadır.
EN These sit alongside more than 1900 hybrid journals that already offer the option to publish open access.
turco | inglês |
---|---|
açık | open |
yayınlama | publish |
sunan | offer |
hibrit | hybrid |
TR Daha başka Hollandalı yayıncılar zaten bu işi yaptığından, Elsevier edebi makaleleri yayınlamakla ilgilenmiyordu
EN Because other Dutch publishers were already working on them, Elsevier was not attracted to literary manuscripts
turco | inglês |
---|---|
zaten | already |
elsevier | elsevier |
TR Bu yüzden bu kılavuzu oluşturduk. İster SEO yolculuğunuza yeni başlıyor olun, ister temel bilgileri zaten biliyor olun, bu sayfa SEO uzmanlığına açılan kapınızdır.
EN That's why we created this guide. Whether you're just getting started on your SEO journey or already know the basics, this page is your gateway to SEO mastery.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
oluşturduk | we created |
seo | seo |
temel | basics |
zaten | already |
biliyor | know |
sayfa | page |
TR Zaten bir Ahrefs hesabınız var mı? <a>Oturum aç</a>
EN Already have an Ahrefs account? <a>Sign in</a>
turco | inglês |
---|---|
zaten | already |
ahrefs | ahrefs |
var | have |
TR Orijinal derginin zaten MEDLINE'da indekslenmiş durumda olduğu açık erişimli ayna dergiler PMC'ye ek bir denetim olmaksızın girer
EN Open access mirror journals of which the original journal is already indexed in MEDLINE, will get into PMC without any additional review
turco | inglês |
---|---|
orijinal | original |
derginin | journal |
zaten | already |
olduğu | is |
açık | open |
ayna | mirror |
dergiler | journals |
ek | additional |
olmaksızın | without |
TR Zaten bir hesabın var mı? Giriş yap
EN Already have an account? Log in.
turco | inglês |
---|---|
zaten | already |
var | have |
giriş | log in |
TR İstediğin alan adı zaten kayıtlıysa birkaç seçeneğin vardır
EN If the domain name you want is already registered, you have a few options
turco | inglês |
---|---|
alan | domain |
adı | name |
zaten | already |
TR Anahtar depomuz, bir anahtar çifti oluşturmanıza ve aynı zamanda zaten var olan OpenPGP anahtar çiftinizi içe aktarmanıza izin verir
EN Our keystore allows you to generate a key pair but also to import your already existing OpenPGP key pair
turco | inglês |
---|---|
anahtar | key |
çifti | pair |
zaten | already |
TR Zaten halihazırda sahip olduğumuz şeyleri tamir etmek ve yeniden kullanmak çok mantıklı.
EN Fixing and reusing what we’ve already got just makes sense.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Bir marka oluşturucu yaratmak için zaman ve para harcamanıza gerek yok. Biz sizin için zaten bir tane yaptık! Beyaz Etiket / API herhangi bir web sitesine kolayca entegre edilebilir.
EN No need to invest time and money into creating a logo maker. We've already built one for you! Our White Label/API can be easily integrated into any website.
turco | inglês |
---|---|
oluşturucu | maker |
yaratmak | creating |
zaman | time |
gerek | need |
zaten | already |
beyaz | white |
etiket | label |
api | api |
entegre | integrated |
edilebilir | can be |
TR Türkiye’deki mültecilerin yaşam koşulları, pandemi kaynaklı kısıtlamalar öncesinde zaten zorlaşmaya başlamıştı
EN In the last month of 2019, a modification was made in the 'Foreigners and International Protection Law' that related to people under international protection very closely
turco | inglês |
---|---|
deki | in |
TR Türkiye’deki mültecilerin yaşam koşulları, pandemi kaynaklı kısıtlamalar öncesinde zaten zorlaşmaya başlamıştı
EN In the last month of 2019, a modification was made in the 'Foreigners and International Protection Law' that related to people under international protection very closely
turco | inglês |
---|---|
deki | in |
TR İçeriğinizi yeniden amaçlamanıza yardımcı olalım. Zor işi zaten yaptınız, inanılmaz içerikler yarattınız. Şimdi, sıkıcı kısım geliyor: Bu içeriği mümkün olan her pazarlama kanalında dağıtmak.
EN Let us help you repurpose your content. You have already done the hard work—you've created some amazing content. Now, comes the tedious part: distributing that content across every marketing channel possible.
turco | inglês |
---|---|
zor | hard |
işi | work |
zaten | already |
sıkıcı | tedious |
içeriği | content |
olan | have |
her | every |
pazarlama | marketing |
kanalı | channel |
TR Duygularıma bir tekme atmak için her zaman bir sonraki ilginç medya parçasını arıyordum, ama zaten tükettiğim büyük miktarda uyuştuğum için bu daha da zorlaşıyordu
EN I was always searching for the next interesting piece of media to give a kick to my emotions, but as I was becoming numbed by the great amount I had already consumed, this was getting harder
turco | inglês |
---|---|
ilginç | interesting |
medya | media |
zaten | already |
büyük | great |
TR Renderforest'a üye olun ya da zaten bir hesabınız varsa giriş yapın.
EN Sign up or Log in if you already have a Renderforest account.
turco | inglês |
---|---|
renderforest | renderforest |
zaten | already |
giriş | log in |
varsa | if |
TR Bir Renderforest hesabı oluşturun ya da zaten varsa, hesabınıza giriş yapın.
EN Create your Renderforest account or sign in if you already have one.
turco | inglês |
---|---|
renderforest | renderforest |
zaten | already |
giriş | sign in |
varsa | if |
TR Şirketinizde bilgi yönetimiyle uğraşmaya çalışıyorsanız, zaten bilgi yönetim sistemi olarak da bilinen bir bilgi tabanının önüne geçmişsinizdir
EN If you've been trying to tackle knowledge management inside your company, you've already been put in front of a knowledge base also known as a knowledge management system
turco | inglês |
---|---|
bilgi | knowledge |
zaten | already |
yönetim | management |
sistemi | system |
bilinen | known |
TR ChainLink ve Band Protokol gibi altyapılar zaten entegre edilmiştir.
EN Infrastructure like ChainLink and Band Protocol are already integrated.
turco | inglês |
---|---|
protokol | protocol |
zaten | already |
entegre | integrated |
TR Kaynak İsteği - Bu olay, istenen nesne CloudFront uç sunucusunun önbelleğinde zaten yoksa ve görüntüleyici isteği arka uç kaynak web sunucunuza (ör
EN Origin Request - This event occurs when the CloudFront edge server does not already have the requested object in its cache, and the viewer request is ready to be sent to your backend origin web server (e.g
turco | inglês |
---|---|
kaynak | origin |
bu | this |
olay | event |
nesne | object |
zaten | already |
ve | and |
isteği | request |
web | web |
TR Tereddüt etmeden kabul ettik, zaten başka seçeneğimiz yoktu
EN We agreed to it without hesitation, we had no other choice anyway
turco | inglês |
---|---|
etmeden | without |
kabul | agreed |
başka | other |
TR Ama ben zaten bunları biliyordum çünkü çok fazla çalıştım ve çalıştığım yerlerde bize haksızlık yapmaya çalıştılar
EN But I was already familiar to these because I worked in so many places and they tried to do us wrong at where I worked
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
bize | us |
TR Tereddüt etmeden kabul ettik, zaten başka seçeneğimiz yoktu
EN We agreed to it without hesitation, we had no other choice anyway
turco | inglês |
---|---|
etmeden | without |
kabul | agreed |
başka | other |
TR Ama ben zaten bunları biliyordum çünkü çok fazla çalıştım ve çalıştığım yerlerde bize haksızlık yapmaya çalıştılar
EN But I was already familiar to these because I worked in so many places and they tried to do us wrong at where I worked
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
bize | us |
TR GeoTrust, içinde zaten mevcut olan Equifax köklerine sahiptir
EN GeoTrust has Equifax roots already present in it
turco | inglês |
---|---|
geotrust | geotrust |
içinde | in |
zaten | already |
TR Bir CA'nın güvenilirliğini belirlemenin en iyi yolu, söz konusu CA'nın kendi güvenilir köküne sahip olup olmadığını, yani ilgili CA'nın tüm popüler tarayıcılarda zaten mevcut olan bir köke sahip olup olmadığını belirlemektir
EN The best way to determine the trustworthiness of a CA is to determine whether the CA in question has its own trusted root, that is, whether the CA has a root already present in all popular browsers
turco | inglês |
---|---|
ca | ca |
yolu | way |
güvenilir | trusted |
popüler | popular |
zaten | already |
TR Evet! Çoğu iOS ve Android kullanıcısı için QR Kodu tarayıcısı, yerel kamera uygulamasına zaten dahildir
EN Yes! For most iOS and Android users, a QR Code scanner is already built into the native camera app
turco | inglês |
---|---|
ios | ios |
android | android |
qr | qr |
kodu | code |
kamera | camera |
zaten | already |
TR Daha fazla bilgi için aşağıdaki adrese gidebilirsiniz https://thenounproject.zendesk.com/hc/en-us/articles/200509908-Can-I-use-icons-for-Commercial-Use-, ama ayrı bir lisans almanıza gerek olmadığını unutmayın, bu lisansa biz zaten sahibiz
EN You can learn more about it here https://thenounproject.zendesk.com/hc/en-us/articles/200509908-Can-I-use-icons-for-Commercial-Use-, but note that you don't need to buy separate license as we already have it
turco | inglês |
---|---|
bilgi | learn |
https | https |
ayrı | separate |
lisans | license |
TR Siz veya hesabınızı paylaştığınız biri promosyon kodunu zaten kullanmış olabilir. Promosyon kodları genellikle sadece bir defa için iyidir.
EN You or someone you share your account with may have already redeemed the promo code. Promo codes are usually good for one time only.
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
hesabınızı | your account |
promosyon | promo |
zaten | already |
olabilir | may |
genellikle | usually |
defa | time |
TR Tek bir alışveriş için zaten en fazla on adet promosyon kodu kullanmışsınızdır.
EN You've already applied the maximum ten promo codes to a single purchase.
turco | inglês |
---|---|
promosyon | promo |
kodu | codes |
TR Fiyatı zaten indirimli olduğu için bu ürüne kodlar uygulanamaz.
EN Codes cannot be applied to this item due to its price already reduced.
turco | inglês |
---|---|
zaten | already |
TR Zaten başvuru formunda da bu kişinin iletişim detayları bizden isteniyor
EN The contact details of this person are already requested from us in the application form
turco | inglês |
---|---|
zaten | already |
başvuru | application |
da | in |
bu | this |
iletişim | contact |
detayları | details |
bizden | from |
TR Kurumsal önyükleme şablonları zaten bir vitrin kaydırıcısı içerir ve ücretsiz önyükleme şablonları, temel kodlarında merkeze yardım eder.
EN Corporate bootstrap templates already contain a showcase slider and free bootstrap templates help center in their basic code.
turco | inglês |
---|---|
kurumsal | corporate |
önyükleme | bootstrap |
şablonları | templates |
zaten | already |
ücretsiz | free |
temel | basic |
yardım | help |
TR Kişisel hizmet ve tavsiye avantajından faydalanmak için bir Amway Serbest Girişimcisi seçin. Belki zaten tanıdığınız biri vardır, yoksa size yakın birini önereceğiz.
EN In order to benefit from personalised service and advise, choose an Amway Business Owner. Maybe you know one already, if not, we will suggest someone near you.
turco | inglês |
---|---|
hizmet | service |
amway | amway |
seçin | choose |
belki | maybe |
zaten | already |
yakın | near |
TR Bir Zebra ürününe zaten sahip misiniz? Mevcut destek seçeneklerini görüntüleyin ve temsilcilerimize erişme konusunda bilgi alın.
EN Already have a Zebra product? View available support options and learn how to reach our representatives for help.
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
zaten | already |
seçeneklerini | options |
görüntüleyin | view |
bilgi | learn |
TR Eğer bu sayfadaysanız, bunların çoğunu zaten yapıyorsunuz.
EN If you're on this page, you're most likely doing a lot of these things already.
turco | inglês |
---|---|
eğer | if |
bu | this |
zaten | already |
ın | of |
TR Bizim gezilerimizin gücü iş birliğinden geliyor ve zaten gazeteciliğin geleceği bu: en son “Pandora Papers” örneğinde olduğu gibi büyük araştırmacı gazetecilik projeleri, iş birliğiyle hayat buluyor
EN The strength of our tours lies in collaboration, and that’s definitely where the future of journalism lies
turco | inglês |
---|---|
gazetecilik | journalism |
TR Bu e-posta adresine sahip bir kullanıcı zaten var. Bir parolayı Giriş veya Kurtar yapabilirsiniz.
EN The user with this email address already exists. You can Login or Restore a password.
turco | inglês |
---|---|
adresine | address |
kullanıcı | user |
zaten | already |
giriş | login |
veya | or |
TR Bu telefon numarası zaten kayıtlı.Bir parolayı Giriş veya Kurtar yapabilirsiniz.
EN Such phone number is already registered.You can Login or Restore a password.
turco | inglês |
---|---|
telefon | phone |
zaten | already |
kayıtlı | registered |
giriş | login |
veya | or |
Mostrando 50 de 50 traduções