TR Buna ek olarak, bunu yapmayı tercih ederseniz kendi kendinize cevap bulabilmeniz için otomatik bir arama motorumuz var.
Traduzir "yapmayı tercih ederseniz" para inglês
Mostrando 50 de 50 traduções da frase "yapmayı tercih ederseniz" de turco para inglês
Tradução de turco para inglês de yapmayı tercih ederseniz
turco
inglês
EN In addition, we have an automated search engine so you can find answers on your own, should you prefer to do that.
| turco | inglês |
|---|---|
| tercih | prefer |
| cevap | answers |
| otomatik | automated |
TR Buna ek olarak, bunu yapmayı tercih ederseniz kendi kendinize cevap bulabilmeniz için otomatik bir arama motorumuz var.
EN In addition, we have an automated search engine so you can find answers on your own, should you prefer to do that.
| turco | inglês |
|---|---|
| tercih | prefer |
| cevap | answers |
| otomatik | automated |
TR Belli bir paylaşım adedi sağlandıktan sonra sadece sayım yapmayı tercih ederseniz (olumsuz sosyal kanıtlardan kaçınmak için), bunu da yapabilirsiniz. Ya da hiçbir sayım göstermemek istiyorsanız, hepsini tamamen kapatabilirsiniz.
EN If you would prefer to only show counts after a certain minimum number of shares has been met (to avoid ?negative social proof?), you can do that as well. Or if you?d rather just have no counts showing at all, just turn them off altogether.
TR Belli bir paylaşım adedi sağlandıktan sonra sadece sayım yapmayı tercih ederseniz (olumsuz sosyal kanıtlardan kaçınmak için), bunu da yapabilirsiniz. Ya da hiçbir sayım göstermemek istiyorsanız, hepsini tamamen kapatabilirsiniz.
EN If you would prefer to only show counts after a certain minimum number of shares has been met (to avoid ?negative social proof?), you can do that as well. Or if you?d rather just have no counts showing at all, just turn them off altogether.
TR Ayrıca genel olarak Letsencrypt ile iş yapmayı tercih edebilirsiniz bunun için
EN You can also generally choose to work with Letsencrypt for this
| turco | inglês |
|---|---|
| ayrıca | also |
| genel | generally |
| tercih | choose |
TR Bakış açısını hayata geçirmek amacıyla, süreklilik arz eden bir yöntemsel tercih olarak, strateji ve taktikler oluşturmayı ve eylem planları yapmayı esas alır.
EN considers the development of strategy and tactics as well as action plans essential as a continuous methodological preference to translate its perspectives into actuality.
| turco | inglês |
|---|---|
| tercih | preference |
| strateji | strategy |
| eylem | action |
TR Ayrıca genel olarak Letsencrypt ile iş yapmayı tercih edebilirsiniz bunun için
EN You can also generally choose to work with Letsencrypt for this
| turco | inglês |
|---|---|
| ayrıca | also |
| genel | generally |
| tercih | choose |
TR Bakış açısını hayata geçirmek amacıyla, süreklilik arz eden bir yöntemsel tercih olarak, strateji ve taktikler oluşturmayı ve eylem planları yapmayı esas alır.
EN considers the development of strategy and tactics as well as action plans essential as a continuous methodological preference to translate its perspectives into actuality.
| turco | inglês |
|---|---|
| tercih | preference |
| strateji | strategy |
| eylem | action |
TR Covid-19'dan önce bir perakende kiralık araba mağazasına girmek ideal olsa da, Dubai'deki çoğu kullanıcı (veya seyahat etmeyi planlayanlar) çevrimiçi bir araba rezervasyonu yapmayı tercih ediyor
EN While walking into a retail rental car shop was ideal before Covid-19, most users in Dubai (or those planning to travel) prefer to book a car online
| turco | inglês |
|---|---|
| önce | before |
| perakende | retail |
| kiralık | rental |
| ideal | ideal |
| olsa | while |
| dubai | dubai |
| çoğu | most |
| kullanıcı | users |
| veya | or |
| seyahat | travel |
| çevrimiçi | online |
| rezervasyonu | book |
| tercih | prefer |
TR Geleneksel biçimde kamp yapmayı tercih edenlerse kamp alanı bulmak için Pin Camp ya da Euro Campings sayfalarını kullanabilirler.
EN If you prefer something more traditional, your best bet is carrying out a search on the Pin Camp or Euro Campings website.
| turco | inglês |
|---|---|
| geleneksel | traditional |
| tercih | prefer |
| bulmak | search |
| euro | euro |
| alan | website |
TR Bu da tabii belli bir iz bırakıyor: Medya kuruluşları işten çıkarmalarla kadro daraltıyor ve gazetecilik dışı sektörlerle iş birliği yapıyor ve bunlara yatırım yapmayı tercih ediyor.
EN That has left its mark: media companies are cutting back on jobs, and prefer to cooperate, merge and invest outside of journalism.
| turco | inglês |
|---|---|
| medya | media |
| gazetecilik | journalism |
| yatırım | invest |
| tercih | prefer |
TR Lütfen formu doldurun ve “Bilmemiz gereken başka bir şey” alanında ayrıntılı bilgi verin. Kurumsal ekibimiz sizinle sohbet etmeyi çok istiyor. E-postayı tercih ederseniz, bize buradan e-posta gönderebilirsiniz:
EN Please fill out the form and elaborate in the “Anything else we should know” field. Our enterprise team would love to chat with you and see how we can best serve your needs.
| turco | inglês |
|---|---|
| formu | form |
| doldurun | fill |
| başka | else |
| bilgi | know |
| kurumsal | enterprise |
| sizinle | with you |
| sohbet | chat |
TR Belgelerinize Times New Roman 10 pt'den farklı bir yazı tipinde başlamayı tercih ederseniz, bunu kolayca değiştirebilirsiniz
EN If you would prefer to start your documents in a different font to Times New Roman 10 pt, you can easily change it
| turco | inglês |
|---|---|
| new | new |
| farklı | different |
| tercih | prefer |
| bunu | it |
TR Parça başı ödeme seçeneğini tercih ederseniz, ödeme sırasında yeni fatura bilgilerinizi girmeniz yeterlidir.
EN If you would like to use the pay-per-product option, you just need to enter your new billing details at the checkout.
| turco | inglês |
|---|---|
| parça | per |
| yeni | new |
| fatura | billing |
TR Ancak ücretsiz versiyonu kullanmayı tercih ederseniz, telif hakkı sorunları yaşamamak için YouTube videosu aracımızdaki arkaplan müziklerini kullanmaktan kaçınmanızı tavsiye ederiz.
EN However, if you opt for the free version, we recommend that you refrain from using the background tracks available in our YouTube movie maker, to avoid copyright issues.
| turco | inglês |
|---|---|
| versiyonu | version |
| telif | copyright |
| sorunları | issues |
| youtube | youtube |
| arkaplan | background |
TR Aşağıda listelenen adreslerden birine e-posta gönderebilirsiniz. Bize e-posta göndermeyi tercih ederseniz, bize alan başına yalnızca bir rapor gönderebilirsiniz
EN You can email us at one of the addresses listed below. If you prefer to email us,
| turco | inglês |
|---|---|
| aşağıda | below |
| listelenen | listed |
| e-posta | |
| tercih | prefer |
TR Lütfen formu doldurun ve “Bilmemiz gereken başka bir şey” alanında ayrıntılı bilgi verin. Kurumsal ekibimiz sizinle sohbet etmeyi çok istiyor. E-postayı tercih ederseniz, bize buradan e-posta gönderebilirsiniz:
EN Please fill out the form and elaborate in the “Anything else we should know” field. Our enterprise team would love to chat with you and see how we can best serve your needs.
| turco | inglês |
|---|---|
| formu | form |
| doldurun | fill |
| başka | else |
| bilgi | know |
| kurumsal | enterprise |
| sizinle | with you |
| sohbet | chat |
TR Parça başı ödeme seçeneğini tercih ederseniz, ödeme sırasında yeni fatura bilgilerinizi girmeniz yeterlidir.
EN If you would like to use the pay-per-product option, you just need to enter your new billing details at the checkout.
TR Kolejiniseç Kolej Tercih Platformu 2015 yılı Ocak ayında 3 genç iş adamı tarafından kurulmuş, kısa süre içerisinde önemli bir kolej tercih platformu haline gelmiş bir platformdur
EN Kolejiniseç College Preference Platform was established in January 2015 by 3 young businessmen and has become an important college preference platform in a short time
| turco | inglês |
|---|---|
| tercih | preference |
| platformu | platform |
| ocak | january |
| genç | young |
| kurulmuş | established |
| kısa | short |
| süre | time |
| önemli | important |
TR Tercih Çerezleri Tercih çerezleri, web sitesinin her kullanıcı için web sitesinin nasıl göründüğünü veya nasıl davrandığını özelleştirmek için bilgileri hatırlamasını sağlar
EN Preferences CookiesPreference cookies enables the web site to remember information to customize how the web site looks or behaves for each user
| turco | inglês |
|---|---|
| kullanıcı | user |
| veya | or |
| özelleştirmek | customize |
| bilgileri | information |
| sağlar | enables |
TR Bazı üyeler, aramadan önce mesaj göndermenizi tercih ederken, diğerleri gecenin belirli bir saatinden önce olduğu sürece sadece bir arama almayı tercih eder
EN Some members prefer you to text them before calling, others prefer to just receive a call as long as it’s before a certain time of the night
| turco | inglês |
|---|---|
| üyeler | members |
| önce | before |
| tercih | prefer |
| ederken | as |
| diğerleri | others |
| sürece | as long as |
| arama | call |
TR “Çizim yapmayı çok seviyorum. Büyüyünce moda tasarımcısı olmak istiyorum.”
EN “I love drawing. I want to be a fashion designer when I grow up.”
| turco | inglês |
|---|---|
| seviyorum | i love |
| moda | fashion |
| istiyorum | i want |
TR STGM olarak sivil alana dair araştırma yapmayı ve bu bilgileri yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz
EN As STGM, we aim to conduct researches on civil space and to disseminate the knowledge, generated from our works
| turco | inglês |
|---|---|
| stgm | stgm |
| sivil | civil |
| bilgileri | knowledge |
TR Tüm ses, video ve transkriptleriniz için merkezi bir konuma sahip olmak, içerikte gezinmeyi ve işbirliği yapmayı bir esinti haline getirir.
EN Having a central location for all your audio, video, and transcripts makes navigating and collaborating on content a breeze.
| turco | inglês |
|---|---|
| tüm | all |
| ses | audio |
| video | video |
| merkezi | central |
| konuma | location |
TR Bir toplantıdan sonra, program görüşmeleri yapmayı umduğunuzdan bahsedebilir ve telefon numarasını vermeye açık olup olmayacağını sorabilirsiniz
EN After a meeting, you can mention that you are hoping to make program calls, and ask if anybody would be open to giving out their phone number
| turco | inglês |
|---|---|
| program | program |
| telefon | phone |
| açık | open |
| olup | if |
TR Bir plana abone olduktan sonra istediğiniz zaman iptal edin. Yalnızca abone olduğunuz ay için ödeme yapmayı taahhüt ediyorsunuz, daha fazla değil.
EN Cancel anytime, after you subscribe to a plan. You are only committed to pay the month you subscribed to, and no further.
| turco | inglês |
|---|---|
| plana | plan |
| abone | subscribe |
| iptal | cancel |
| ay | month |
TR Alan adı kayıtlı olan domain firmasının alan adı transfer işlemini yapmayı reddetmesi.
EN Refusal of domain Company which registered the domain before to transfer the domain.
| turco | inglês |
|---|---|
| kayıtlı | registered |
| transfer | transfer |
TR Bu özellik, eski kullanıcı arabiriminden hızlıca geçiş yapmayı kolaylaştırıyor
EN This makes switching from the old user interface especially easy
| turco | inglês |
|---|---|
| bu | this |
| eski | old |
| kullanıcı | user |
| geçiş | switching |
TR Sektörel buluşmalar; bilgi-birikim paylaşımı, fikir ve kaynak alışverişi, problem çözümü ve networking için harikadır. İşte bu yüzden bu tarz buluşmalara katılmayı, sponsor olmayı ve ev sahipliği yapmayı çok seviyoruz.
EN Local meetups are great for many reasons: sharing knowledge, swapping stories, exchanging ideas, solving problems, exchanging resources, networking - that’s why we love to join, love to sponsor, and love to host one every now and then.
| turco | inglês |
|---|---|
| paylaşımı | sharing |
| kaynak | resources |
TR Benzer amaçlı uluslararası kurumlarla işbirliği yapmayı, kendi işlevini geliştirmeye hizmet edecek ağlara üye olmayı amaçlar.
EN aiming to engage in cooperation with international organizations pursuing similar ends and join networks that may contribute to its functions.
| turco | inglês |
|---|---|
| benzer | similar |
| uluslararası | international |
| işbirliği | cooperation |
TR "Yılın Profesyonel Yöneticisi" ödülüne layık görülen Kibar Holding CEO'su Haluk Kayabaşı, 2022 yılında 60 milyon dolarlık bir yatırım yapmayı planladıklarını İfade etti.
EN Granted the award "The Professional Executive of the Year", Haluk Kayabaşı, the CEO of Kibar Holding, stated that they are planning to invest 60 million USD in 2022.
| turco | inglês |
|---|---|
| profesyonel | professional |
| holding | holding |
| ceo | ceo |
| milyon | million |
TR Öğe Özellikleri, profesyonel bir web sitesi oluşturmak için web tasarımınızın tüm ayrıntılarını ve yönlerini kontrol etmek için web ve tasarım öğelerini özelleştirmeyi ve ince ayar yapmayı kolaylaştırır.
EN The Element Properties make it easy to customize and fine-tune the web and design elements to control all details and aspects of your web design to build a professional website.
| turco | inglês |
|---|---|
| tüm | all |
TR Bitcoin nedir? Bitcoin'e yatırım yapmaya nasıl başlanır? Yeni başlayanlar için Bitcoin ve kripto ticareti yapmayı öğrenmek için en iyi yer burası.
EN What is Bitcoin? How does one start investing in Bitcoin? This is the best place for beginners to learn how to trade Bitcoin and crypto.
| turco | inglês |
|---|---|
| bitcoin | bitcoin |
| kripto | crypto |
TR Lojistik firmalarının %78’i aynı gün teslimat yapmayı amaçlamakta2
EN 78% of logistics firms expect to offer same-day deliveries2
| turco | inglês |
|---|---|
| lojistik | logistics |
| aynı | same |
| gün | day |
| ın | of |
TR Bağlantıya tıkladığınızda bir şey olmazsa manuel olarak giriş yapmayı deneyin. Bu makaleden bunun nasıl yapılacağı hakkındaki detaylı talimatları okuyabilirsiniz.
EN If nothing happens after you click the link, try to log in manually. You can read detailed instructions on how to do this in this article.
| turco | inglês |
|---|---|
| şey | nothing |
| manuel | manually |
| giriş | log in |
| deneyin | try |
| detaylı | detailed |
| talimatları | instructions |
TR Bir plana abone olduktan sonra istediğiniz zaman iptal edin. Yalnızca abone olduğunuz ay için ödeme yapmayı taahhüt ediyorsunuz, daha fazla değil.
EN Cancel anytime, after you subscribe to a plan. You are only committed to pay the month you subscribed to, and no further.
| turco | inglês |
|---|---|
| plana | plan |
| abone | subscribe |
| iptal | cancel |
| ay | month |
TR Expedia Group'un geliştiricileri, şirketin milyonlarca dolar tasarruf etmesini sağlarken daha hızlı yenilik yapmayı başardı.
EN Expedia Group’s developers have been able to innovate faster while saving the company millions of dollars.
| turco | inglês |
|---|---|
| group | group |
| dolar | dollars |
| tasarruf | saving |
| hızlı | faster |
TR Alan adı kayıtlı olan domain firmasının alan adı transfer işlemini yapmayı reddetmesi.
EN Refusal of domain Company which registered the domain before to transfer the domain.
| turco | inglês |
|---|---|
| kayıtlı | registered |
| transfer | transfer |
TR STGM olarak sivil alana dair araştırma yapmayı ve bu bilgileri yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz
EN As STGM, we aim to conduct researches on civil space and to disseminate the knowledge, generated from our works
| turco | inglês |
|---|---|
| stgm | stgm |
| sivil | civil |
| bilgileri | knowledge |
TR Benzer amaçlı uluslararası kurumlarla işbirliği yapmayı, kendi işlevini geliştirmeye hizmet edecek ağlara üye olmayı amaçlar.
EN aiming to engage in cooperation with international organizations pursuing similar ends and join networks that may contribute to its functions.
| turco | inglês |
|---|---|
| benzer | similar |
| uluslararası | international |
| işbirliği | cooperation |
TR Almanya Fas‘la birlikte Afrika’daki ilk endüstriyel yeşil hidrojen tesisini yapmayı planlıyor.
EN Together with Morocco, Germany is planning the first industrial plant for green hydrogen in Africa.
| turco | inglês |
|---|---|
| almanya | germany |
| fas | morocco |
| afrika | africa |
| ilk | first |
| endüstriyel | industrial |
| yeşil | green |
| hidrojen | hydrogen |
TR Piyasa araştırma enstitüsü Yougov’un yaptığı bir ankete katılanların büyük çoğunluğu, mumları, çam ağacını, kurabiye yapmayı ve hediye almayı Noel’in vazgeçilmezleri olarak adlandırdılar
EN According to a survey by the Yougov market research institute, most people said Christmas involves candles, a Christmas tree, baking Christmas biscuits and buying presents
| turco | inglês |
|---|---|
| piyasa | market |
| araştırma | research |
| enstitüsü | institute |
| büyük | most |
| noel | christmas |
TR Bir yıl sonra Alman Parlamentosu büyük çoğunlukla atom enerjisinden 2022 yılına kadar nihai çıkış yapmayı karara bağladı
EN One year later the Bundestag decided by a large majority to finally phase out nuclear power by the year 2022
| turco | inglês |
|---|---|
| yıl | year |
| büyük | large |
| çıkış | out |
TR “Ücret Atlası”, çok sayıda istatistik veriye dayanıyor ve mesleklere, bölgelere, yaş gruplarına ve cinsiyete göre ayrıntılı sorgulama yapmayı mümkün kılıyor.
EN Known as the remuneration atlas, it is based on a whole host of statistical data and allows detailed queries to be made by profession, region, demographic group and gender.
| turco | inglês |
|---|---|
| veriye | data |
| ayrıntılı | detailed |
TR Önümüzdeki dönemde neler yapmayı planlıyorsun? Alman dilini fırtınalı biçimde fethetmek istiyorum (gülüyor)
EN What plans do you have for the immediate future? I want to take the German language by storm (laughs)
| turco | inglês |
|---|---|
| alman | german |
| istiyorum | i want |
TR Doğanın kalbinde çevre dostu bir tatil yapmayı hedefleyenler için Almanya’nın 16 ulusal parkı ideal bir imkan sunuyor
EN Germany’s 16 national parks are good destinations for people who want to enjoy an environmentally friendly vacation in natural surroundings
| turco | inglês |
|---|---|
| dostu | friendly |
| tatil | vacation |
| almanya | germany |
| ulusal | national |
TR Almanlar çadırda konaklayarak ya da karavanla seyahat ederek tatil yapmayı genel olarak çok seviyor, fakat kamp yaparak tatil, Korona krizi döneminde benzersiz bir yükseliş yaşıyor
EN Many Germans love travelling with their tent or in a camper van, but the camping boom has reached unimagined heights in times of corona crisis
| turco | inglês |
|---|---|
| almanlar | germans |
| seyahat | travelling |
| korona | corona |
| krizi | crisis |
TR Avrupa Komisyonu, ülkeler üstü acil durum planları yapmayı sağlayarak topluluk olarak tepki verme kapasitesini artıracak bir Avrupa Sağlık Birliği kurmayı planlıyor
EN The European Commission is planning to build a European Health Union that will provide common emergency plans, for example, to improve the responsiveness of the community
| turco | inglês |
|---|---|
| avrupa | european |
| komisyonu | commission |
| topluluk | community |
| sağlık | health |
| birliği | union |
TR Vane Beglaryan (solda) başkaları için bir şeyler yapmayı seviyor.
EN Vane Beglaryan (left) enjoys helping others.
| turco | inglês |
|---|---|
| başkaları | others |
TR Almanya’da gönüllü hizmet yapmayı mı düşünüyorsunuz? Size bunun yollarını gösteriyoruz.
EN Are you thinking about doing voluntary work in Germany? We explain what you need to do.
| turco | inglês |
|---|---|
| almanya | germany |
| da | in |
| gönüllü | voluntary |
Mostrando 50 de 50 traduções
Traduções semelhantes
postayi tercih ederseniz göndermeyi tercih ederseniz tercih ederseniz iş yapmayı tercih ederseniz fark ederseniz paylaşmayı kabul ederseniz yönergelerimizi ihlal ederseniz tespit ederseniz yapmayı örneğin yapmayı düşündüğü ayrıntılı sorgulama yapmayı yapmayı kabul edersin yapmayı planladıklarını i̇fade çağrısı yapmayı yararlı kripto ticareti yapmayı yapmayı bir esinti yapmayı sürdürdüğümüz anlamına gönüllü hizmet yapmayı planları yapmayı sağlayarak çizim yapmayı çok işbirliği yapmayı sahipliği yapmayı çok tercih kullanmayi tercih ediyorum tercih yok tercih edilen altyapınızı tercih ettiğiniz doğru tercih olabilir çerezleri tercih çerezleri partileri tercih ettikleri uyanı tercih etmeniz yukarıdaki tercih listesinin bırakmayı tercih edene tipini seçin tercih yapmanızı tercih ettiğinde yapmanın tercih edilen taşımacılığını tercih etmeniz izlemeyi tercih edenlerse açıklamamayı tercih ediyorum arasından tercih yapmanıza çıkarırken tercih ettiğiniz sertifikayı tercih etmelisiniz kolejiniseç kolej tercih tercih edilir wildcard sertifikalarını tercih tercih sırasına göre tercih edilen tür sertifikasını tercih ederek kolej tercih platformu
alemão
chinês
coreano
espanhol
francês
holandês
indonésio
inglês
italiano
japonês
polonês
português
russo
sueco
tailandês
vietnamita
árabe