TR Riskleri hafifletme, hızla ve çeviklikle karşılık verme becerisi, şirketlerin rekabet üstünlüğü elde etmelerine olanak sağlar
TR Riskleri hafifletme, hızla ve çeviklikle karşılık verme becerisi, şirketlerin rekabet üstünlüğü elde etmelerine olanak sağlar
EN The ability to mitigate risks and respond with speed and agility enables businesses to have a competitive edge
turco | inglês |
---|---|
riskleri | risks |
ve | and |
sağlar | enables |
TR Elsevier'in yüksek seviyede kanıt tabanlı içerikler ve kaynaklarını istikrarlı olarak sağlama becerisi, sağlık ve bilim camiaları ve önde gelen IT aracıları ve tedarikçileri ile kurulan güçlü ortaklıklar sayesinde mümkün olmaktadır.
EN Elsevier's ability to consistently provide its high level of evidence-based content and resources is made possible by strong partnerships with the science and health communities and leading HIT vendors, resellers and suppliers.
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
yüksek | high |
seviyede | level |
kanıt | evidence |
sağlık | health |
bilim | science |
güçlü | strong |
mümkün | possible |
kaynakları | resources |
TR Herhangi bir HTML becerisi olmadan hızlı bir şekilde profesyonel ve duyarlı e-posta şablonları oluşturun.
EN Create professional and responsive e-mail templates fast without any HTML skills.
turco | inglês |
---|---|
html | html |
olmadan | without |
profesyonel | professional |
duyarlı | responsive |
şablonları | templates |
oluşturun | create |
TR Oluşturduğunuz yeni Alexa becerisi için Lambda işlev kodunu yüklediğinizde AWS Lambda, kodu Alexa ses etkileşimlerine göre yürüterek ve işlem kaynaklarını sizin yerinize otomatik olarak yöneterek gereken işlemleri gerçekleştirir
EN You simply upload the Lambda function code for the new Alexa skill you are creating, and AWS Lambda does the rest, executing the code in response to Alexa voice interactions and automatically managing the compute resources on your behalf
turco | inglês |
---|---|
lambda | lambda |
işlev | function |
aws | aws |
kaynakları | resources |
TR İş aksamalarını önlemek ve güçlü bilgilerle hareket etmek için yeni izlenebilirlik, gerçek zamanlı analizler ve geçmiş verileri birleştirme becerisi kazanın.
EN You’ll gain new visibility and, with it, the ability to combine real-time analytics and historical data to avoid interruptions and act on powerful insights.
turco | inglês |
---|---|
güçlü | powerful |
yeni | new |
izlenebilirlik | visibility |
gerçek | real |
analizler | analytics |
verileri | data |
TR Uygulamanızı herhangi bir kodlama veya tasarım becerisi olmadan hemen oluşturabilirsiniz. Kontrol paneliyle daha az zaman harcayın ve daha fazlasını yapın.
EN You can build your app in no time without any coding or design skills. Spend less time and do more with the control panel.
turco | inglês |
---|---|
kodlama | coding |
olmadan | without |
kontrol | control |
yapın | do |
TR Elsevier'in yüksek seviyede kanıt tabanlı içerikler ve kaynaklarını istikrarlı olarak sağlama becerisi, sağlık ve bilim camiaları ve önde gelen IT aracıları ve tedarikçileri ile kurulan güçlü ortaklıklar sayesinde mümkün olmaktadır.
EN Elsevier's ability to consistently provide its high level of evidence-based content and resources is made possible by strong partnerships with the science and health communities and leading HIT vendors, resellers and suppliers.
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
yüksek | high |
seviyede | level |
kanıt | evidence |
sağlık | health |
bilim | science |
güçlü | strong |
mümkün | possible |
kaynakları | resources |
TR Geleneksel olarak hipervizörler; fiziksel donanımı ve BIOS'u korur, CPU'yu, depolamayı, ağ iletişimini sanallaştırır ve zengin bir yönetim becerisi seti sağlar
EN Traditionally, hypervisors protect the physical hardware and BIOS, virtualize the CPU, storage, and networking, and provide a rich set of management capabilities
turco | inglês |
---|---|
geleneksel | traditionally |
fiziksel | physical |
korur | protect |
cpu | cpu |
zengin | rich |
yönetim | management |
seti | set |
sağlar | provide |
TR Oluşturduğunuz yeni Alexa becerisi için Lambda işlev kodunu yüklediğinizde AWS Lambda, kodu Alexa ses etkileşimlerine göre yürüterek ve işlem kaynaklarını sizin yerinize otomatik olarak yöneterek gereken işlemleri gerçekleştirir
EN You simply upload the Lambda function code for the new Alexa skill you are creating, and AWS Lambda does the rest, executing the code in response to Alexa voice interactions and automatically managing the compute resources on your behalf
turco | inglês |
---|---|
lambda | lambda |
işlev | function |
aws | aws |
kaynakları | resources |
TR Yazılı ve sözlü iletişim becerisi yüksek, ekip çalışmasına uyumlu,
EN High written and verbal communication skills, compatible with teamwork,
turco | inglês |
---|---|
yazılı | written |
ve | and |
iletişim | communication |
yüksek | high |
TR İş aksamalarını önlemek ve güçlü bilgilerle hareket etmek için yeni izlenebilirlik, gerçek zamanlı analizler ve geçmiş verileri birleştirme becerisi kazanın.
EN You’ll gain new visibility and, with it, the ability to combine real-time analytics and historical data to avoid interruptions and act on powerful insights.
turco | inglês |
---|---|
güçlü | powerful |
yeni | new |
izlenebilirlik | visibility |
gerçek | real |
analizler | analytics |
verileri | data |
TR Bu nedenle, mükemmele ulaşma becerisi, dünyanın en büyük otomobil mühendisleri tarafından her zaman başarılı olma hedefidir
EN Therefore, a knack to reach perfection is always the aim to be successful by the biggest automobile engineers of the world
turco | inglês |
---|---|
otomobil | automobile |
mühendisleri | engineers |
başarılı | successful |
TR “Diyalog Okulu” öğrencilere demokratik düşünme ve bu ilke doğrultusunda hareket etme becerisi geliştirmelerinde destek oluyor
EN The programme “Dialog macht Schule" (Dialogue Catches On) helps schoolchildren to develop democratic thinking and action
turco | inglês |
---|---|
diyalog | dialogue |
demokratik | democratic |
ve | and |
destek | helps |
TR Uzaktan yönetim: Cihazları uzaktan izleme ve yönetme becerisi, günlük BT sorumluluklarını kolaylaştırır. BT ekipleri, bir ağ kesintisi durumunda, sınır dışı yönetim kabiliyetleriyle doğrudan edge cihazlarına erişebilir.
EN Remote management: The ability to remotely monitor and manage devices streamlines day-to-day IT responsibilities. With out-of-band management capabilities, IT teams can access edge devices directly in the event of a network outage.
turco | inglês |
---|---|
bt | it |
ekipleri | teams |
doğrudan | directly |
edge | edge |
TR Bizim deneyimimiz temelli bir barış oldu; endişe, korku veya aciliyet eksikliği; ve zorluklarla sakin ve doğrudan başa çıkma, hedeflerimize ulaşma, taahhütlerimizi yerine getirme ve değerlerimizi yaşama becerisi
EN Our experience of it has been a grounded peace; a lack of anxiety, fear, or urgency; and the ability to deal calmly and directly with challenges, achieve our goals, meet our commitments, and live our values
turco | inglês |
---|---|
barış | peace |
korku | fear |
veya | or |
TR Renderforest'ın web sitesi aracıyla foto-gerçekçi bir sanat portföy sitesini göz açıp kapayıncaya kadar oluşturun! Hiçbir tasarım becerisi gerektirmiyor.
EN Create a photorealistic art portfolio website with Renderforest’s website builder in a snap! No design experience needed.
TR İnsani yardım faaliyetlerimizi hesap verme sorumluluğu bilinciyle yürüterek hayatı destekleriz.
EN While we support life, we remain aware of our responsibility to be accountable.
turco | inglês |
---|---|
yardım | support |
sorumluluğu | responsibility |
hayatı | life |
destekleriz | we support |
TR Etrafta yalnızca bir tamir dükkânı varsa, haliyle fiyatlar artar ve kalite düşer. Şirketlerin fiyatları yukarı çekip rekabeti azaltmak için her türlü sebebi var; onlara izin verme.
EN When there's only one repair shop around, prices go up and quality goes down. Companies have every incentive to drive up prices and drive down competition. Don’t let them.
turco | inglês |
---|---|
tamir | repair |
kalite | quality |
yukarı | up |
rekabeti | competition |
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
turco | inglês |
---|---|
yeniden | newly |
kentsel | urban |
yeşil | green |
sürdürülebilir | sustainable |
su | water |
başlar | begins |
TR Facebook Pixel reklamcılığı birinci taraf çerezi. Facebook tarafından, üçüncü taraf reklamverenlerden gerçek zamanlı teklif verme gibi bir dizi reklam ürünü sunmak için web sitelerindeki ziyaretleri izlemek için kullanılır.
EN Facebook Pixel advertising first-party cookie. Used by Facebook to track visits across websites to deliver a series of advertisement products such as real time bidding from third party advertisers.
turco | inglês |
---|---|
taraf | party |
gerçek | real |
dizi | series |
ürünü | products |
ziyaretleri | visits |
izlemek | track |
kullanılır | used |
TR Facebook tarafından, üçüncü taraf reklamverenlerden gerçek zamanlı teklif verme gibi bir dizi reklam ürünü sunmak için kullanılır.
EN Used by Facebook to deliver a series of advertisement products such as real time bidding from third party advertisers.
turco | inglês |
---|---|
taraf | party |
gerçek | real |
dizi | series |
reklam | advertisement |
ürünü | products |
kullanılır | used |
TR Film benzeri uzun videolara daha sık yer verme mantığıyla yola çıkan Vimeo?da video yükleme süreleri görece daha uzun sürebilir
EN Video loading times may take longer on Vimeo because it includes long videos, such as full movies, more often
turco | inglês |
---|---|
sık | often |
yükleme | loading |
süreleri | times |
TR Venüs Protokol, Binance Akıllı Zincir (BSC) üzerinde kriptoassetlerinizden verim kazanmanızı sağlayan lider bir DeFi ödünç verme uygulamasıdır. Venüs'te ETH kazanmaya başlamak için Trust Cüzdanı İndirin.
EN Venus Protocol is a leading DeFi lending app on Binance Smart Chain (BSC) that allows you to earn yield on your cryptoassets. Download Trust Wallet to start earning ETH on Venus.
turco | inglês |
---|---|
venüs | venus |
protokol | protocol |
binance | binance |
akıllı | smart |
zincir | chain |
lider | leading |
eth | eth |
trust | trust |
cüzdanı | wallet |
TR Venüs Protokolü Binance Akıllı Zincir'de (BSC) en popüler DeFi borç verme platformlarından biri olarak ortaya çıktı. Venüs'te BTCB tokenları kazanmaya başlamak için Trust Cüzdan'ı İndirin
EN Venus Protocol has emerged as one of the most popular DeFi lending platforms on Binance Smart Chain (BSC). Download Trust Wallet to start earning BTCB tokens on Venus.
turco | inglês |
---|---|
venüs | venus |
protokolü | protocol |
binance | binance |
akıllı | smart |
zincir | chain |
en | most |
popüler | popular |
btcb | btcb |
trust | trust |
cüzdan | wallet |
TR Trust Cüzdan DApp Tarayıcısı Binance Akıllı Zincir üzerindeki DeFi borç verme piyasasına kolay erişim sağlar
EN The Trust Wallet DApp Browser provides you with easy access to the DeFi lending market on Binance Smart Chain
turco | inglês |
---|---|
trust | trust |
cüzdan | wallet |
dapp | dapp |
tarayıcısı | browser |
binance | binance |
akıllı | smart |
zincir | chain |
üzerindeki | on |
kolay | easy |
erişim | access |
sağlar | provides |
TR Menüdeki Tarayıcıya tıklayın ve DeFi bölümünde Venüs'ü arayın, BTCB'yi bir borç verme havuzuna yatırın ve BTCB'de faiz/kar payı kazanmaya başlayın.
EN Click on the Browser in the menu and look for Venus in the DeFi section, deposit BTCB in a lending pool, and start earning interest in BTCB.
turco | inglês |
---|---|
tıklayın | click |
venüs | venus |
btcb | btcb |
faiz | interest |
başlayın | start |
TR Daha Fazla BTCB Kazanmak için BTCB'yi Merkezi Olmayan Borç Verme Havuzlarına Yatırın
EN Deposit BTCB in Decentralized Lending Pools to Earn More BTCB
turco | inglês |
---|---|
btcb | btcb |
TR ETH olarak faiz ödemelerini (Artı bir likidite madenciliği ödülü olarak XVS tokenlarını) almak için bir Venüs borç verme havuzuna ETH yatırın.
EN Deposit ETH in a Venus lending pool to receive interest payments paid out in ETH (plus XVS tokens as a liquidity mining reward).
turco | inglês |
---|---|
eth | eth |
faiz | interest |
likidite | liquidity |
venüs | venus |
TR BTCB (Artı bir likidite madenciliği ödülü olarak XVS tokenı) olarak verilen faiz ödemelerini kazanmak için BTCB'yi bir Venüs borç verme havuzuna yatırın.
EN Deposit BTCB in a Venus lending pool to earn interest payments paid out in BTCB (plus XVS tokens as a liquidity mining reward).
turco | inglês |
---|---|
btcb | btcb |
likidite | liquidity |
faiz | interest |
venüs | venus |
TR Trust Cüzdan DApp Tarayıcısı , Binance Akıllı Zincir üzerinde merkezi olmayan borç verme pazarına sorunsuz ve güvenli bir şekilde katılmanızı sağlar
EN The Trust Wallet DApp Browser enables you to seamlessly and securely participate in the decentralized lending market on Binance Smart Chain
turco | inglês |
---|---|
trust | trust |
cüzdan | wallet |
dapp | dapp |
tarayıcısı | browser |
binance | binance |
akıllı | smart |
zincir | chain |
sorunsuz | seamlessly |
sağlar | enables |
TR Ödünç vermek istediğiniz ETH miktarını ödünç verme havuzuna yatırın.
EN Deposit the amount of ETH you would like to lend in the lending pool.
turco | inglês |
---|---|
eth | eth |
miktarını | amount |
ın | of |
TR Ödünç verme havuzuna koymak istediğiniz BTCB miktarını yatırın ve işlemi onaylayın.
EN Deposit the amount of BTCB you would like to place in the lending pool and confirm the transaction.
turco | inglês |
---|---|
btcb | btcb |
miktarını | amount |
ve | and |
ın | of |
TR Bu kadar! Venüs Protokolü üzerindeki bir DeFi borç verme havuzuna likidite sağlayarak BTCB kazanmak bu kadar basit. Venus Protokolü üzerinden BTCB kazanmaya başlamak için bugün Trust Cüzdan'ı İndirin İndir Şimdi
EN And that's it! Earning BTCB by providing liquidity to a DeFi lending pool on Venus Protocol is that simple. Download Trust Wallet today to start earning BTCB on Venus Protocol. Download Now
turco | inglês |
---|---|
venüs | venus |
protokolü | protocol |
likidite | liquidity |
sağlayarak | by providing |
btcb | btcb |
kazanmak | earning |
basit | simple |
trust | trust |
cüzdan | wallet |
TR Ve bu kadar! Venüs'te merkezi olmayan bir borç verme piyasasına likidite sağlayarak ETH kazanmak bu kadar basit. Venus Protokolü üzerinden ETH kazanmaya başlamak için bugün Trust Cüzdan'ı İndirin. İndir Şimdi
EN And that's it! Earning ETH by providing liquidity to a decentralized lending market on Venus is that simple. Download Trust Wallet today to start earning ETH on Venus Protocol. Download Now
turco | inglês |
---|---|
venüs | venus |
likidite | liquidity |
sağlayarak | by providing |
eth | eth |
kazanmak | earning |
basit | simple |
protokolü | protocol |
trust | trust |
cüzdan | wallet |
TR Kod İmzalama Yapılandırması, onaylı imzalama profillerini belirtmenize ve imza denetimleri başarısız olduğunda uyarı verme veya dağıtımı reddetme arasında seçim yapmanıza yardımcı olur
EN Code Signing Configuration helps you specify the approved signing profiles and configure whether to warn or reject deployments if signature checks fail
turco | inglês |
---|---|
kod | code |
onaylı | approved |
başarısız | fail |
veya | or |
TR İnsani yardım faaliyetlerimizi hesap verme sorumluluğu bilinciyle yürüterek hayatı destekleriz.
EN While we support life, we remain aware of our responsibility to be accountable.
turco | inglês |
---|---|
yardım | support |
sorumluluğu | responsibility |
hayatı | life |
destekleriz | we support |
TR Yıpranma ve yırtılma dahil ama bunlarla sınırlı olmamak üzere, kötüye kullanım, yanlış kullanım, su ile zarar verme veya imalat süreci dışındaki olaylara atfedilebilecek diğer sebeplerden dolayı kırılma kapsanmamaktadır
EN It does not cover regular wear and tear, including but not limited to, breakage due to abuse, improper usage, water damage or other causes attributable to events outside the manufacturing process
turco | inglês |
---|---|
dahil | including |
sınırlı | limited |
olmamak | not |
kullanım | usage |
su | water |
zarar | damage |
veya | or |
süreci | process |
diğer | other |
TR Kendi kendine karar verme hatası
EN Tattooed chocolate hole golden-haired nicole malice screwed by large knob from behind
TR UNFPA’in yeni “Dünya Nüfus Durumu” raporuna göre, kadınların neredeyse yarısı kendi bedenleri üzerinde söz sahibi olma ve karar verme hakkından...
EN Nearly half of all women are denied their bodily autonomy, says new United Nations Population Fund, UNFPA, report, My Body is My Own. Violations...
turco | inglês |
---|---|
unfpa | unfpa |
yeni | new |
nüfus | population |
raporuna | report |
neredeyse | nearly |
TR Demokratik politika ve karar verme süreçlerine daha etkin katılımını sağlayarak sivil toplumun gelişimini desteklemek,
EN To support the development of civil society by ensuring more active participation in democratic politics and decision-making processes,
turco | inglês |
---|---|
demokratik | democratic |
ve | and |
karar | decision |
etkin | active |
sivil | civil |
toplumun | society |
ın | of |
TR Genel bir ifadeyle katılım hakkı karar verme süreçlerine bireylerin aktif ve etkili bir şekilde dahil olması anlamına gelir
EN In general, the right to participation means the active and effective participation of individuals in decision-making processes
turco | inglês |
---|---|
katılım | participation |
hakkı | right |
karar | decision |
aktif | active |
etkili | effective |
TR Bu nedenle karar verme süreçlerine aktif ve etkili katılım, katılım sürecine dair açık, adil ve demokratik bir mekanizmanın oluşturulmasını ve bu mekanizmanın hukuk yoluyla da garanti altına alınmasını gerektirir
EN Therefore, it is required to set up an open, fair, and democratic mechanism related to the participation process, and also to secure this mechanism legally as a requisite of active and effective participation in decision-making processes
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
karar | decision |
aktif | active |
etkili | effective |
katılım | participation |
açık | open |
adil | fair |
demokratik | democratic |
TR Öncelikli olarak mülteci aileler ve çocuklarına hitap etmeyi hedefleyen merkezin programında, acil ihtiyaçlara cevap verme, psikososyal destek sağlama, belli başlı kurs ve eğitimler yer alıyor
EN The center’s program, which aims to target primarily refugee families and children, is comprised of emergency needs response and psychosocial support activities as well as a variety of workshops and trainings
turco | inglês |
---|---|
mülteci | refugee |
aileler | families |
cevap | response |
destek | support |
TR Öncelikli olarak mülteci aileler ve çocuklarına hitap etmeyi hedefleyen merkezin programında, acil ihtiyaçlara cevap verme, psikososyal destek sağlama, belli başlı kurs ve eğitimler yer alıyor
EN The center’s program, which aims to target primarily refugee families and children, is comprised of emergency needs response and psychosocial support activities as well as a variety of workshops and trainings
turco | inglês |
---|---|
mülteci | refugee |
aileler | families |
cevap | response |
destek | support |
TR Daha etkili, güvenilir, hesap verebilir ve meşru kurumların var olması için küresel uluslararası ekonomi ve finans kurumlarındaki karar verme süreçlerinde gelişmekte olan ülkelerin daha iyi temsilinin sağlanması ve seslerinin duyurulması
EN Ensure enhanced representation and voice for developing countries in decision-making in global international economic and financial institutions in order to deliver more effective, credible, accountable and legitimate institutions
turco | inglês |
---|---|
etkili | effective |
güvenilir | credible |
meşru | legitimate |
kurumların | institutions |
ekonomi | economic |
finans | financial |
karar | decision |
gelişmekte | developing |
ülkelerin | countries |
TR 16.7. Her düzeyde duyarlı, kapsayıcı, katılımcı ve temsil edici karar verme mekanizmalarının oluşturulması
EN 16.7. Ensure responsive, inclusive, participatory and representative decisionmaking at all levels
turco | inglês |
---|---|
her | all |
düzeyde | levels |
duyarlı | responsive |
kapsayıcı | inclusive |
katılımcı | participatory |
ve | and |
TR İşinize ne zaman ve ne kadar zaman ayırma kararını verme esnekliğine sahipsiniz ve kararınız ne olursa olsun yolunuzun her adımında sizi destekliyoruz.
EN You have the flexibility to decide when and how much time you would like to put into your business and we support you all the way no matter what you decide.
turco | inglês |
---|---|
zaman | time |
sahipsiniz | you have |
olsun | no matter |
her | all |
sizi | you |
TR Zebra Logging Agent, barkod okuyucu ile alakalı vakaları bir komut verme penceresine ve/veya metin dosyasına kaydeden bir yardımcı yazılımdır
EN The Zebra Logging Agent is a utility that will log scanner related events to a command prompt window and/or text file
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
okuyucu | scanner |
alakalı | related |
komut | command |
veya | or |
metin | text |
TR Bakım süresinin tamamı boyunca yazılımla doğrulanan hasta kimliği ile doğru ilaç verme, prosedür ve numune tanımlama işlemlerini garantiye alın.
EN Ensure correct medication administration, procedures and sample identification with software-validated patient identity throughout the length of care.
turco | inglês |
---|---|
bakım | care |
hasta | patient |
kimliği | identity |
ilaç | medication |
tanımlama | identification |
TR Yepyeni bir pres yapma sistemi, yeni bir zeka seviyesi katarak daha akıllı karar verme ve gerçekçiliğe olanak tanır
EN Our brand-new pressing system brings a new level of intelligence, unlocking smarter decision making and realism
turco | inglês |
---|---|
sistemi | system |
zeka | intelligence |
seviyesi | level |
akıllı | smarter |
karar | decision |
Mostrando 50 de 50 traduções