TR Türlerin korunması-pandemi ilişkisini, oksijen soluyabilmemiz için türlerin korunmasına neden ihtiyacımız olduğunu buradan öğrenebilirsiniz.
TR Türlerin korunması-pandemi ilişkisini, oksijen soluyabilmemiz için türlerin korunmasına neden ihtiyacımız olduğunu buradan öğrenebilirsiniz.
EN World Bee Day was named by the UN to help these endangered insects. Here you can discover which contribution Germany is making.
turco | inglês |
---|---|
olduğunu | is |
buradan | here |
TR Türlerin korunması-pandemi ilişkisini, oksijen soluyabilmemiz için türlerin korunmasına neden ihtiyacımız olduğunu buradan öğrenebilirsiniz.
EN What has species protection to do with pandemics? And why do we need it for oxygen to breathe? You can find out here.
turco | inglês |
---|---|
buradan | here |
olduğunu | it |
TR Korona krizi türlerin korunmasına atfedilen değerin artmasına katkıda bulundu diyebilir miyiz? Türlerin korunması ve pandemiler arasındaki bağlantı bir yıl öncesine kadar bilinen bir gerçek değildi
EN Has the Covid-19 crisis helped to increase the importance of species protection? The fact that species protection and pandemics are connected, was hardly recognized a year ago
turco | inglês |
---|---|
korona | covid-19 |
krizi | crisis |
yıl | year |
TR Almanya, türlerin yok olması tehlikesi karşısında türlerin korunması yolunda daha fazla çaba göstermeye kararlı
EN In order to counteract species extinction, Germany is committed to greater species protection
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
TR 15.c Yerel halkların sürdürülebilir geçim kaynaklarına sahip olma kapasitelerinin artırılmasını da kapsayan korunan türlerin yasa dışı avlanması ve kaçakçılığının yapılmasıyla mücadele etme çabalarına küresel destek verilmesi
EN 15.c Enhance global support for efforts to combat poaching and trafficking of protected species, including by increasing the capacity of local communities to pursue sustainable livelihood opportunities
turco | inglês |
---|---|
c | c |
yerel | local |
sürdürülebilir | sustainable |
korunan | protected |
mücadele | combat |
küresel | global |
destek | support |
ın | of |
TR 15.7. Korunan flora ve fauna türlerinin yasa dışı avlanması ve kaçakçılığının yapılmasını sona erdirmek için acil olarak harekete geçilmesi ve yasa dışı vahşi yaşam ürünlerinin arz ve talebi sorununun ele alınması
EN 15.7. Take urgent action to end poaching and trafficking of protected species of flora and fauna and address both demand and supply of illegal wildlife products
turco | inglês |
---|---|
korunan | protected |
acil | urgent |
harekete | action |
arz | supply |
talebi | demand |
TR TV sunucusu ve bilim muhabiri Dirk Steffens, türlerin korunmasını neden iklim korumadan daha önemli bulduğunu açıklıyor.
EN Which solutions do cities have to offer when it comes to global environmental issues? Answers from sustainability manager Sebastian Backhaus.
turco | inglês |
---|---|
iklim | environmental |
TR Yalnızca, IUCN Tehdit Altındaki Türlerin Kırmızı Listesi'nde listelenen küresel olarak tehdit altındaki ağaç türlerinin koruma statüsünü iyileştirmeyi amaçlayan projeler fon için uygun olacaktır.
EN Only projects aiming at improving the conservation status of globally threatened tree species listed on the IUCN Red List of Threatened species will be eligible.
turco | inglês |
---|---|
kırmızı | red |
listesi | list |
listelenen | listed |
ağaç | tree |
koruma | conservation |
projeler | projects |
TR 15.8.1. İstilacı yabancı türlerin önlenmesi ya da kontrolüne yeterli kaynak sağlayan ve ilgili ulusal mevzuatı benimseyen ülkelerin oranı
EN 15.8.1. Proportion of countries adopting relevant national legislation and adequately resourcing the prevention or control of invasive alien species
turco | inglês |
---|---|
önlenmesi | prevention |
ilgili | relevant |
ulusal | national |
ülkelerin | countries |
kontrolü | control |
TR TV sunucusu ve bilim muhabiri Dirk Steffens, türlerin korunmasını neden iklim korumadan daha önemli bulduğunu açıklıyor.
EN Science journalist and TV presenter Dirk Steffens explains in the interview why he thinks species protection is more crucial than climate protection.
turco | inglês |
---|---|
tv | tv |
ve | and |
bilim | science |
neden | why |
iklim | climate |
önemli | crucial |
TR İklimin korunmasından türlerin korunması ve biyolojik çeşitliliğe kadar uzanan konular çerçevesinde, daha önce ekonominin odağında pek yer almamış olan yeni bir duyarlılık var
EN There is a new sensitivity to climate protection issues that even include species protection and biodiversity, concerns that were not necessarily key interests of industry in the past
turco | inglês |
---|---|
konular | issues |
TR Türlerin korunmasından söz ediyorsak, onları unutmak olmaz: Bal arıları… Almanya’da çoğu kişi onlar için uğraş veriyor.
EN When it comes to species protection, don't forget the bees. Many people in Germany are helping protect them.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
çoğu | many |
kişi | people |
TR Almanya’da türlerin korunması | Üç örnek proje
EN Species protection in Germany | Three projects
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
da | in |
proje | projects |
TR Türlerin korunmasına dönük çabalar
EN Commitment to species protection
TR Yani bu türlerin korunması sorumluluğu büyük ölçüde Almanya’ya düşüyor
EN Consequently, they are so-called National Responsibility Species (NRS), or species for which Germany is especially responsible
turco | inglês |
---|---|
yani | so |
sorumluluğu | responsibility |
almanya | germany |
TR Çok sayıda bireyin, doğa koruma kuruluşları ve derneklerin yanı sıra Federal Yönetim adına türlerin korunması ve biyolojik çeşitlilik görevlerini üstlenen kurum Federal Doğa Koruma Ofisi
EN Alongside numerous individuals, nature conservation organizations and groups, the Federal Agency for Conservation takes care of species protection and biodiversity
turco | inglês |
---|---|
doğa | nature |
federal | federal |
TR Sayın Steffens, türlerin korunması sizin için neden bu kadar önemli? 30 yıldır doğa filmleri çekiyorum
EN Mr Steffens, why is species protection so important to you? I’ve been making films about nature for 30 years
turco | inglês |
---|---|
sizin | you |
önemli | important |
yıldır | years |
doğa | nature |
TR Türlerin ölümüne karşı bireyler neler yapabilir? Her birimiz her gün dünyanın nasıl işleyeceğine dair kararlar alıyoruz
EN What can each of us do to counteract species extinction? Each and every one of us makes decisions every day that have something to do with how the world functions
turco | inglês |
---|---|
yapabilir | can |
dünyanın | world |
kararlar | decisions |
TR Türlerin korunması ve korona pandemisi
EN Species protection and the Covid-19 pandemic
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
korona | covid-19 |
pandemisi | pandemic |
TR 1973’te Almanya, Türlerin Korunmasına İlişkin Washington Sözleşmesi’ni (WA) imzalayan ilk ülkelerden biriydi
EN In 1973 Germany was among the first countries to sign the Convention on International Trade in Endangered Species of Wild Fauna and Flora (CITES)
turco | inglês |
---|---|
ilk | first |
TR Basit türlerin birleşimi. PHP 8.0.0 ve sonrası.
EN Union of simple types. As of PHP 8.0.0.
turco | inglês |
---|---|
basit | simple |
php | php |
TR tür teorisi tabiriyle en alt türdür. Yani, diğer tüm türlerin alt türüdür ve kalıtım sırasında diğer herhangi bir dönüş türünün yerini alabilir.
EN is, in type theory parlance, the bottom type. Meaning it is the subtype of every other type and can replace any other return type during inheritance.
turco | inglês |
---|---|
alt | bottom |
diğer | other |
sırasında | during |
dönüş | return |
alabilir | can |
TR Başka bir şekilde saldırgan, kaba veya müstehcen veya yasa dışı olan bir Kullanıcı Adı kullanmak.
EN create a user name that is a name that is otherwise offensive, vulgar or obscene or otherwise unlawful.
turco | inglês |
---|---|
bir | a |
olan | is |
adı | name |
TR FilterBypass'ı aşağıdakiler dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere herhangi bir yasa dışı amaç için kullanamazsınız:
EN You may not use FilterBypass for any illegal purpose including but not limited to the following:
turco | inglês |
---|---|
filterbypass | filterbypass |
dahil | including |
sınırlı | limited |
amaç | purpose |
TR Burada devreye giren durum tespiti, ithalatçıların ve şirketlerin zorla çalıştırma (Birleşik Krallık Modern Kölelik Yasası) ve yasa dışı madde ticareti (AB kereste yönetmeliği) gibi riskleri tespit etmesine yardımcı olur.
EN A due diligence system helps importers and companies to identify risks of, for example, forced labour (UK Modern Slavery act) and illegal logging (EU timber regulation).
turco | inglês |
---|---|
şirketlerin | companies |
modern | modern |
yasası | act |
ab | eu |
yönetmeliği | regulation |
riskleri | risks |
ın | of |
TR Kripto piyasası her zaman dolandırıcılar, suçlular, hacker saldırıları ve diğer yasa dışı faaliyetlerle ilişkilendirildi ama bu artık bitti. 2020-21 d...
EN The crypto market was always associated with scammers, criminals, hacker attacks, and other illegal activities; meanwhile, those times are over. The p...
turco | inglês |
---|---|
kripto | crypto |
piyasası | market |
zaman | times |
ve | and |
diğer | other |
TR Atak Domain, herhangi bir Atak Domain müşterilerinin suiistimal ve yasa dışı faaliyetlerine ilişkin şikayetlerini detaylı araştırarak, İnterne`in ilerlemesi ve genişletilmesi konusuna büyük önem vermektedir
EN Atak Domain is committed to the advancement and expansion of the Internet by proactively investigating complaints of abuse and illegal activity of any of Atak Domain’s customers
turco | inglês |
---|---|
domain | domain |
TR Bu internet sitesini kullanım koşulunuz olarak Fairmont'a bu internet sitesini yasa dışı veya işbu hükümler, koşullar ve bildirimler ile yasaklanan bir şekilde kullanmayacağını taahhüt edersiniz
EN As a condition of your use of this Website, you warrant to Fairmont that you will not use this Website for any purpose that is unlawful or prohibited by these terms, conditions, and notices
turco | inglês |
---|---|
kullanım | use |
fairmont | fairmont |
bildirimler | notices |
yasaklanan | prohibited |
edersiniz | you will |
TR Bu Sözleşmenin herhangi bir hükmünün yetkili bir yargı makamınca geçersiz, yasa dışı veya uygulanamaz olduğuna dair karar verilmesi halinde söz konusu hüküm Sözleşmeden çıkarılır ve diğer hükümler tam olarak yürürlükte kalır.
EN If any provision of this Agreement is declared by a court of competent jurisdiction to be invalid, illegal, or unenforceable, such a provision shall be severed from the Agreement and the other provisions shall remain in full force and effect.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
geçersiz | invalid |
diğer | other |
hükümler | provisions |
tam | full |
TR Bu web sitesini kullanım koşulunuz olarak FRHI'ya bu web sitesini yasa dışı veya işbu hükümler, koşullar ve bildirimler ile yasaklanan bir şekilde kullanmayacağını taahhüt edersiniz.
EN As a condition of your use of this website, you warrant to FRHI that you will not use this website for any purpose that is unlawful or prohibited by these terms conditions.
turco | inglês |
---|---|
kullanım | use |
frhi | frhi |
yasaklanan | prohibited |
edersiniz | you will |
TR Bağlantı döneminde herhangi bir yasa dışı ihlal tespit edemedik veya bunları tanıyamadık
EN When the link was established, no breaches of the law could be identified by us
turco | inglês |
---|---|
bağlantı | link |
herhangi | no |
yasa | law |
ihlal | breaches |
TR Bir ihlal bilindiğinde, yasa dışı içeriğe sahip olan bağlantıyı hemen kaldırırız.
EN Should a breach of the law become apparent, we shall remove the link to the illegal content immediately.
turco | inglês |
---|---|
ihlal | breach |
yasa | law |
içeriğe | content |
bağlantıyı | link |
hemen | immediately |
TR 16.4. 2030’a kadar yasa dışı para ve silah akışının büyük ölçüde azaltılması, çalınan varlıkların geri alınmasının güvence altına alınması ve organize suçun her türüyle mücadele edilmesi
EN 16.4. By 2030, significantly reduce illicit financial and arms flows, strengthen the recovery and return of stolen assets and combat all forms of organized crime
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
geri | return |
organize | organized |
her | all |
mücadele | combat |
TR Bilgilerinizi ve Veri Tabanını izinsiz erişimden, yasa dışı işlemeden, kazara olan kayıplardan, imhadan ve zararlardan korumak için fiziksel, teknik ve kurumsal önlemler de dahil olmak üzere attığımız adımlara fazlasıyla önem veriyoruz.
EN We place great importance on the steps we take, including physical, technical and organisational measures, to protect your information and the Database from unauthorised access and against unlawful processing, accidental loss, destruction and damage.
turco | inglês |
---|---|
bilgilerinizi | your information |
teknik | technical |
önem | importance |
TR Bu internet sitesini kullanım koşulunuz olarak Fairmont'a bu internet sitesini yasa dışı veya işbu hükümler, koşullar ve bildirimler ile yasaklanan bir şekilde kullanmayacağını taahhüt edersiniz
EN As a condition of your use of this Website, you warrant to Fairmont that you will not use this Website for any purpose that is unlawful or prohibited by these terms, conditions, and notices
turco | inglês |
---|---|
kullanım | use |
fairmont | fairmont |
bildirimler | notices |
yasaklanan | prohibited |
edersiniz | you will |
TR Bu internet sitesini kullanım koşulunuz olarak Fairmont'a bu internet sitesini yasa dışı veya işbu hükümler, koşullar ve bildirimler ile yasaklanan bir şekilde kullanmayacağını taahhüt edersiniz
EN As a condition of your use of this Website, you warrant to Fairmont that you will not use this Website for any purpose that is unlawful or prohibited by these terms, conditions, and notices
turco | inglês |
---|---|
kullanım | use |
fairmont | fairmont |
bildirimler | notices |
yasaklanan | prohibited |
edersiniz | you will |
TR Başka bir kişi veya kuruluşa ait telif hakkıyla korunan çalışmanın yasa dışı veya yetkisiz kopyasını tanıtan içerikler,
EN Contents that promote illegal or unauthorized copy of copyrighted work of another person or organization,
turco | inglês |
---|---|
başka | another |
kişi | person |
veya | or |
yetkisiz | unauthorized |
kopyasını | copy of |
TR Çocuk pornografisi veya diğer yasa dışı erotik içerik veya bunlarla ilgili içerik,
EN Child pornography or other illegal erotic content or content related to these,
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
diğer | other |
içerik | content |
ilgili | related |
TR Ticari veya yasa dışı amaçlarla diğer Kullanıcılardan şifre veya kişisel kimlik bilgileri isteyen içerikler veya bu bilgileri almak için tasarlanmış içerikler.
EN Contents that request password or personal identification information from other Users for commercial or illegal purposes or contents designed to retrieve such information.
turco | inglês |
---|---|
ticari | commercial |
veya | or |
diğer | other |
şifre | password |
kişisel | personal |
kimlik | identification |
bilgileri | information |
TR (g) Hizmetleri başkalarının mülkiyet haklarını ihlal edecek şekilde veya yasa dışı eylemlerde bulunmak için kullanamazsınız.
EN (g) You can not use the Services in violation of others’ property rights or to make illegal actions.
turco | inglês |
---|---|
g | g |
hizmetleri | services |
mülkiyet | property |
ihlal | violation |
veya | or |
TR FilterBypass'ı aşağıdakiler dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere herhangi bir yasa dışı amaç için kullanamazsınız:
EN You may not use FilterBypass for any illegal purpose including but not limited to the following:
turco | inglês |
---|---|
filterbypass | filterbypass |
dahil | including |
sınırlı | limited |
amaç | purpose |
TR Burada devreye giren durum tespiti, ithalatçıların ve şirketlerin zorla çalıştırma (Birleşik Krallık Modern Kölelik Yasası) ve yasa dışı madde ticareti (AB kereste yönetmeliği) gibi riskleri tespit etmesine yardımcı olur.
EN A due diligence system helps importers and companies to identify risks of, for example, forced labour (UK Modern Slavery act) and illegal logging (EU timber regulation).
turco | inglês |
---|---|
şirketlerin | companies |
modern | modern |
yasası | act |
ab | eu |
yönetmeliği | regulation |
riskleri | risks |
ın | of |
TR Atak Domain, herhangi bir Atak Domain müşterilerinin suiistimal ve yasa dışı faaliyetlerine ilişkin şikayetlerini detaylı araştırarak, İnterne`in ilerlemesi ve genişletilmesi konusuna büyük önem vermektedir
EN Atak Domain is committed to the advancement and expansion of the Internet by proactively investigating complaints of abuse and illegal activity of any of Atak Domain’s customers
turco | inglês |
---|---|
domain | domain |
TR Bu internet sitesini kullanım koşulunuz olarak Fairmont'a bu internet sitesini yasa dışı veya işbu hükümler, koşullar ve bildirimler ile yasaklanan bir şekilde kullanmayacağını taahhüt edersiniz
EN As a condition of your use of this Website, you warrant to Fairmont that you will not use this Website for any purpose that is unlawful or prohibited by these terms, conditions, and notices
turco | inglês |
---|---|
kullanım | use |
fairmont | fairmont |
bildirimler | notices |
yasaklanan | prohibited |
edersiniz | you will |
TR Bu internet sitesini kullanım koşulunuz olarak Fairmont'a bu internet sitesini yasa dışı veya işbu hükümler, koşullar ve bildirimler ile yasaklanan bir şekilde kullanmayacağını taahhüt edersiniz
EN As a condition of your use of this Website, you warrant to Fairmont that you will not use this Website for any purpose that is unlawful or prohibited by these terms, conditions, and notices
turco | inglês |
---|---|
kullanım | use |
fairmont | fairmont |
bildirimler | notices |
yasaklanan | prohibited |
edersiniz | you will |
TR Bu internet sitesini kullanım koşulunuz olarak Fairmont'a bu internet sitesini yasa dışı veya işbu hükümler, koşullar ve bildirimler ile yasaklanan bir şekilde kullanmayacağını taahhüt edersiniz
EN As a condition of your use of this Website, you warrant to Fairmont that you will not use this Website for any purpose that is unlawful or prohibited by these terms, conditions, and notices
turco | inglês |
---|---|
kullanım | use |
fairmont | fairmont |
bildirimler | notices |
yasaklanan | prohibited |
edersiniz | you will |
TR Bu internet sitesini kullanım koşulunuz olarak Fairmont'a bu internet sitesini yasa dışı veya işbu hükümler, koşullar ve bildirimler ile yasaklanan bir şekilde kullanmayacağını taahhüt edersiniz
EN As a condition of your use of this Website, you warrant to Fairmont that you will not use this Website for any purpose that is unlawful or prohibited by these terms, conditions, and notices
turco | inglês |
---|---|
kullanım | use |
fairmont | fairmont |
bildirimler | notices |
yasaklanan | prohibited |
edersiniz | you will |
TR Bu internet sitesini kullanım koşulunuz olarak Fairmont'a bu internet sitesini yasa dışı veya işbu hükümler, koşullar ve bildirimler ile yasaklanan bir şekilde kullanmayacağını taahhüt edersiniz
EN As a condition of your use of this Website, you warrant to Fairmont that you will not use this Website for any purpose that is unlawful or prohibited by these terms, conditions, and notices
turco | inglês |
---|---|
kullanım | use |
fairmont | fairmont |
bildirimler | notices |
yasaklanan | prohibited |
edersiniz | you will |
TR Bu internet sitesini kullanım koşulunuz olarak Fairmont'a bu internet sitesini yasa dışı veya işbu hükümler, koşullar ve bildirimler ile yasaklanan bir şekilde kullanmayacağını taahhüt edersiniz
EN As a condition of your use of this Website, you warrant to Fairmont that you will not use this Website for any purpose that is unlawful or prohibited by these terms, conditions, and notices
turco | inglês |
---|---|
kullanım | use |
fairmont | fairmont |
bildirimler | notices |
yasaklanan | prohibited |
edersiniz | you will |
TR Bu internet sitesini kullanım koşulunuz olarak Fairmont'a bu internet sitesini yasa dışı veya işbu hükümler, koşullar ve bildirimler ile yasaklanan bir şekilde kullanmayacağını taahhüt edersiniz
EN As a condition of your use of this Website, you warrant to Fairmont that you will not use this Website for any purpose that is unlawful or prohibited by these terms, conditions, and notices
turco | inglês |
---|---|
kullanım | use |
fairmont | fairmont |
bildirimler | notices |
yasaklanan | prohibited |
edersiniz | you will |
Mostrando 50 de 50 traduções