TR Taşımacılık ve lojistik, ürünlerin A noktasından B noktasına akıcı ve sorunsuz şekilde taşınması için, birbirine bağlı olması ve koordinasyon içinde çalışması gereken çok sayıda dişli ve çarkı olan, karmaşık bir makinedir
"koordinasyon içinde çalışması" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Taşımacılık ve lojistik, ürünlerin A noktasından B noktasına akıcı ve sorunsuz şekilde taşınması için, birbirine bağlı olması ve koordinasyon içinde çalışması gereken çok sayıda dişli ve çarkı olan, karmaşık bir makinedir
EN It is a complex machinery with many gears and wheels that need to connect and work in tandem to move products seamlessly from A to B
turco | inglês |
---|---|
ürünlerin | products |
sorunsuz | seamlessly |
bağlı | connect |
çalışması | work |
olan | is |
karmaşık | complex |
TR Dış ilişkiler ve Koordinasyon Yöneticisi
EN External Affairs and Coordination Manager
turco | inglês |
---|---|
dış | external |
ve | and |
koordinasyon | coordination |
yöneticisi | manager |
TR Soma’da kömür madeninde çıkan yangın nedeniyle 301 madencinin hayatını kaybettiği afet sonrası koordinasyon ve bilgilendirme çalışmaları yaptık.
EN Following the Soma disaster that cost the lives of 301 miners, STL conducted coordination and information activities.
turco | inglês |
---|---|
afet | disaster |
koordinasyon | coordination |
bilgilendirme | information |
çalışmaları | activities |
TR Birey, topluluk ve kurumların afete hazırlanmaları, risklerin azaltılması ve afet sonrasında yapılması gerekenlerle ilgili kapasite geliştirme ve koordinasyon çalışmaları yürütüyoruz.
EN We lead capacity building and coordination activities focusing on disaster risk reduction and response so that individuals, communities and institutions are prepared for disasters.
turco | inglês |
---|---|
birey | individuals |
topluluk | communities |
ve | and |
kurumların | institutions |
afet | disaster |
sonrasında | for |
kapasite | capacity |
koordinasyon | coordination |
çalışmaları | activities |
TR Dış ilişkiler ve Koordinasyon Yöneticisi
EN External Affairs and Coordination Manager
turco | inglês |
---|---|
dış | external |
ve | and |
koordinasyon | coordination |
yöneticisi | manager |
TR Hayata Destek faaliyetlerini Acil Yardım, Mülteci Destek, Mevsimlik Tarımda Çocuk Koruma ve Kapasite Güçlendirme & Koordinasyon programları çerçevesinde yürütmektedir.
EN Support to Life’s main programs are Emergency Response, Refugee Support, Child Protection in Seasonal Agriculture and Capacity Building & Coordination.
turco | inglês |
---|---|
mülteci | refugee |
mevsimlik | seasonal |
koruma | protection |
ve | and |
kapasite | capacity |
koordinasyon | coordination |
programları | programs |
TR Hayata Destek faaliyetlerini Acil Yardım, Mülteci Destek, Mevsimlik Tarımda Çocuk Koruma ve Kapasite Güçlendirme & Koordinasyon programları çerçevesinde yürütmektedir.
EN Support to Life’s main programs are Emergency Response, Refugee Support, Child Protection in Seasonal Agriculture and Capacity Building & Coordination.
turco | inglês |
---|---|
mülteci | refugee |
mevsimlik | seasonal |
koruma | protection |
ve | and |
kapasite | capacity |
koordinasyon | coordination |
programları | programs |
TR Birey, topluluk ve kurumların afete hazırlanmaları, risklerin azaltılması ve afet sonrasında yapılması gerekenlerle ilgili kapasite geliştirme ve koordinasyon çalışmaları yürütüyoruz.
EN We lead capacity building and coordination activities focusing on disaster risk reduction and response so that individuals, communities and institutions are prepared for disasters.
turco | inglês |
---|---|
birey | individuals |
topluluk | communities |
ve | and |
kurumların | institutions |
afet | disaster |
sonrasında | for |
kapasite | capacity |
koordinasyon | coordination |
çalışmaları | activities |
TR Soma’da kömür madeninde çıkan yangın nedeniyle 301 madencinin hayatını kaybettiği afet sonrası koordinasyon ve bilgilendirme çalışmaları yaptık.
EN Following the Soma disaster that cost the lives of 301 miners, STL conducted coordination and information activities.
turco | inglês |
---|---|
afet | disaster |
koordinasyon | coordination |
bilgilendirme | information |
çalışmaları | activities |
TR İlgili koordinasyon toplantılarına katılım sağlaması ve ekipler ile paylaşılması,
EN Participating in relevant coordination meetings and sharing with the teams,
turco | inglês |
---|---|
koordinasyon | coordination |
ekipler | teams |
TR Sahalar arası deneyim paylaşımı ve koordinasyon için toplantılar düzenlenmesi,
EN Organizing meetings for inter-field experience sharing and coordination,
turco | inglês |
---|---|
deneyim | experience |
paylaşımı | sharing |
koordinasyon | coordination |
toplantılar | meetings |
TR Birey, topluluk ve kurumların afete hazırlanmaları, risklerin azaltılması ve afet sonrasında yapılması gerekenlerle ilgili kapasite geliştirme ve koordinasyon çalışmaları yürütüyoruz.
EN We lead capacity building and coordination activities focusing on disaster risk reduction and response so that individuals, communities and institutions are prepared for disasters.
turco | inglês |
---|---|
birey | individuals |
topluluk | communities |
ve | and |
kurumların | institutions |
afet | disaster |
sonrasında | for |
kapasite | capacity |
koordinasyon | coordination |
çalışmaları | activities |
TR Dış ilişkiler ve Koordinasyon Yöneticisi
EN External Affairs and Coordination Manager
turco | inglês |
---|---|
dış | external |
ve | and |
koordinasyon | coordination |
yöneticisi | manager |
TR Soma’da kömür madeninde çıkan yangın nedeniyle 301 madencinin hayatını kaybettiği afet sonrası koordinasyon ve bilgilendirme çalışmaları yaptık.
EN Following the Soma disaster that cost the lives of 301 miners, STL conducted coordination and information activities.
turco | inglês |
---|---|
afet | disaster |
koordinasyon | coordination |
bilgilendirme | information |
çalışmaları | activities |
TR Dış ilişkiler ve Koordinasyon Yöneticisi
EN External Affairs and Coordination Manager
turco | inglês |
---|---|
dış | external |
ve | and |
koordinasyon | coordination |
yöneticisi | manager |
TR Birey, topluluk ve kurumların afete hazırlanmaları, risklerin azaltılması ve afet sonrasında yapılması gerekenlerle ilgili kapasite geliştirme ve koordinasyon çalışmaları yürütüyoruz.
EN We lead capacity building and coordination activities focusing on disaster risk reduction and response so that individuals, communities and institutions are prepared for disasters.
turco | inglês |
---|---|
birey | individuals |
topluluk | communities |
ve | and |
kurumların | institutions |
afet | disaster |
sonrasında | for |
kapasite | capacity |
koordinasyon | coordination |
çalışmaları | activities |
TR Soma’da kömür madeninde çıkan yangın nedeniyle 301 madencinin hayatını kaybettiği afet sonrası koordinasyon ve bilgilendirme çalışmaları yaptık.
EN Following the Soma disaster that cost the lives of 301 miners, STL conducted coordination and information activities.
turco | inglês |
---|---|
afet | disaster |
koordinasyon | coordination |
bilgilendirme | information |
çalışmaları | activities |
TR Adres: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Stratejileri Koordinasyon Ofisi Morfoloji Yerleşkesi Altındağ/Ankara
EN Address: Ankara University School of Medicine Araştırma Stratejileri Koordinasyon Officce Morphology Campus Altındağ/Ankara/TURKEY
turco | inglês |
---|---|
adres | address |
ankara | ankara |
tıp | medicine |
TR GOVET, Uluslararası Meslek Eğitimi Koordinasyon Merkezi
EN GOVET, central German Office for International Cooperation in Vocational Education and Training
turco | inglês |
---|---|
uluslararası | international |
eğitimi | education |
merkezi | central |
TR Harmanlayıcı ve UHT sistemi arasındaki zekice koordinasyon, başlangıçta israfı ortadan kaldırabileceğimiz ve birinci sınıf bileşen sona erene kadar üretimin yürütülebileceği anlamına gelir
EN Clever coordination between the blender and UHT system means we can eliminate waste on start-up, and production can be run until the premium ingredient is finished
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
sistemi | system |
arasındaki | between |
koordinasyon | coordination |
anlamına | means |
TR Yapılandırılmış doktora programı: Ekip çalışması içinde araştırma
EN Structured PhDs: research in teamwork
turco | inglês |
---|---|
yapılandırılmış | structured |
içinde | in |
araştırma | research |
TR Depremin hemen ardından bölgede ihtiyaç tespiti çalışması yaptık
EN We conducted needs assessments in the immediate aftermath of Van earthquake
turco | inglês |
---|---|
ardından | of |
ihtiyaç | needs |
TR BİNLERCE Anahtar Kelime İçin Google’da Nasıl Sıralanırsınız (Tek Sayfayla) - Veri Çalışması
EN How to Rank on Google for THOUSANDS of Keywords (With One Page) - Data Study
turco | inglês |
---|---|
veri | data |
TR Ana şebeke hatlarından tek nokta bağlantılarına kadar, Eaton akışkan iletimi ürünleri, yazılımınızın çalışması için gerekli donanımı sağlar.
EN From main supply lines to single point connections, Eaton fluid conveyance products provide the hardware to make your software work.
turco | inglês |
---|---|
ana | main |
nokta | point |
eaton | eaton |
akışkan | fluid |
çalışması | work |
sağlar | provide |
TR Çerezler kullanıyoruz. Bazı çerezler bu web sitesinin çalışması için gereklidir, bazıları ise trafik istatistikleri toplamamıza olanak sağlar.
EN We use cookies. Some of them are required for the functioning of this website, while others enable us to collect traffic statistics.
turco | inglês |
---|---|
çerezler | cookies |
gereklidir | required |
trafik | traffic |
sağlar | enable |
TR Web sitesinin çalışması için gerekli olan çerezleri kabul edin.
EN Accept cookies required for the functioning of the website.
turco | inglês |
---|---|
gerekli | required |
kabul | accept |
TR Bu albüm için sanat çalışması sende var mı?
EN Do you have the artwork for this album?
turco | inglês |
---|---|
albüm | album |
TR Ana şebeke hatlarından tek nokta bağlantılarına kadar Eaton akışkan iletimi ürünleri, yazılımınızın çalışması için gerekli donanımı sağlar.
EN From main supply lines to single point connections, Eaton fluid conveyance products provide the hardware to make your software work.
turco | inglês |
---|---|
ana | main |
nokta | point |
eaton | eaton |
akışkan | fluid |
çalışması | work |
sağlar | provide |
TR STGM İhtiyaç Analizi ve Haritalama Çalışması
EN Western Balkans, Turkish Regional NGO Networks Report
TR Binlerce öğrenci, dersler, araştırma röportajları ve grup çalışması oturumlarının transkribe edilmesine yardımcı olmak için Sonix'in gücünü keşfetti
EN Thousands of students have discovered the power of Sonix to help take transcribe lectures, research interviews, and group study sessions
turco | inglês |
---|---|
öğrenci | students |
dersler | lectures |
grup | group |
sonix | sonix |
TR Ortak çalışma gelen kutusunu ekip çalışması için daha iyi bir ortak çalışma yeri yapar ve tüm şirket için üretkenliği artırır.
EN It makes the collaborative inbox a better collaborative place for teamwork and increases productivity for the whole company.
turco | inglês |
---|---|
ortak | collaborative |
yeri | place |
yapar | makes |
tüm | whole |
şirket | company |
artırır | increases |
TR Müşteri desteğini ölçeklendirmek, ekip çalışması gerektirir. Birbirinizle konuşmak için özel notlar kullanın. @someone kullanarak iş arkadaşlarınızdan da bahsedebilirsiniz. Bu kişiye daha sonra bilgi verilecektir.
EN Scaling customer support requires team work. Use private notes to talk each other. You can also mention your colleagues using @someone. This someone will then be notified.
turco | inglês |
---|---|
müşteri | customer |
ekip | team |
çalışması | work |
gerektirir | requires |
özel | private |
notlar | notes |
TR Depremin hemen ardından bölgede ihtiyaç tespiti çalışması yaptık
EN We conducted needs assessments in the immediate aftermath of Van earthquake
turco | inglês |
---|---|
ardından | of |
ihtiyaç | needs |
TR Sunucu üzerinde Linux işletim sistemi kullanılarak .PHP alt yapılı web site ve uygulamaların çalışması amacıyla kullanılan hosting hizmetine Linux Hosting denir.
EN Linux hosting is a Linux hosting service that is used for the execution of php based web sites and applications using linux execution system through server.
turco | inglês |
---|---|
sunucu | server |
linux | linux |
sistemi | system |
php | php |
ve | and |
hosting | hosting |
uygulamaları | applications |
TR .ASP, .ASP.NET ve .HTML tabanlı web site ve uygulamaların çalışması için kullanılan hosting hizmetine Windows Hosting denir.
EN Windows Hosting is a windows hosting service that is used for the execution of asp, asp.net and html based web sites and applications.
turco | inglês |
---|---|
html | html |
tabanlı | based |
hosting | hosting |
windows | windows |
uygulamaları | applications |
TR Wordpress hosting üzerinde açılan siteler Wordpress optimize sunucularda barındırılır. Ayrıca WP’e sitelerin hızlı çalışması için sunucuda Wordpress’e özel bir çok optimizasyon gerçekleştirilir.
EN Websites set up on Wordpress Hosting are hosted on Wordpress optimized servers. In addition, numerous Wordpress-specific optimizations are done on the server for the WP to make websites work quickly.
turco | inglês |
---|---|
wordpress | wordpress |
hosting | hosting |
siteler | websites |
ayrıca | in addition |
hızlı | quickly |
çalışması | work |
özel | specific |
TR Bir alanın süresi dolduğunda, web sitenizin ve posta hizmetinizin çalışması durur ve alan adında hiçbir değişiklik yapılamaz
EN When a domain expires, your website and mail service will stop working and no changes can be made to the domain name
turco | inglês |
---|---|
sitenizin | your website |
posta | |
hiçbir | no |
adı | name |
TR Web sitemizin doğru biçimde çalışması için zorunludur
EN It is essential for our website to function correctly
turco | inglês |
---|---|
web | website |
TR Ayrıca Hollanda?da ITA, International Theatre Amsterdam?ın kısaltmasıdır, bu nedenle yeni İtalyan operatörün hala biraz daha SEO çalışması yapması gerekiyor.
EN Also in The Netherlands ITA stands for International Theatre Amsterdam so still a bit more SEO work needed by the new Italian carrier.
turco | inglês |
---|---|
international | international |
amsterdam | amsterdam |
nedenle | so |
seo | seo |
çalışması | work |
TR Logonuzu tabela, menü, broşür vb. gibi daha fazla tasarım çalışması için kullanın.
EN Use your logo for further design works like signboard, menu, brochure, etc.
turco | inglês |
---|---|
menü | menu |
tasarım | design |
kullanın | use |
TR Kulüp Spor dalları Takım çalışması Kayak Takım Hokey diski Buz hokeyi turnuvası Hokey oyuncusu Hokey sopası Buz Kulak buğdayı Çokgen Hokey çubukları Mavi Buğday Hokey
EN Club Sports Teamwork Ski Team Hockey puck Ice hockey tournament Hockey player Hockey stick Ice Ear wheat Polygon Hockey sticks Blue Wheat Hockey
turco | inglês |
---|---|
spor | sports |
kayak | ski |
kulak | ear |
mavi | blue |
buğday | wheat |
TR Adalete Erişimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Haritalama ve İzleme Çalışması | STGM
EN Study of Mapping and Monitoring Gender Equality in Access for Justice | STGM
turco | inglês |
---|---|
cinsiyet | gender |
haritalama | mapping |
ve | and |
stgm | stgm |
TR Adalete Erişimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Haritalama ve İzleme Çalışması
EN Study of Mapping and Monitoring Gender Equality in Access for Justice
turco | inglês |
---|---|
cinsiyet | gender |
haritalama | mapping |
ve | and |
TR Yoksulluğun Önlenmesi, Sosyal Koruma ve Sosyal Yardımlarda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Haritalama ve İzleme Çalışması | STGM
EN Study of Mapping and Monitoring, Preventing Poverty and Gender Equality in Social Protection and Social Welfare | STGM
turco | inglês |
---|---|
koruma | protection |
ve | and |
cinsiyet | gender |
haritalama | mapping |
stgm | stgm |
TR Yoksulluğun Önlenmesi, Sosyal Koruma ve Sosyal Yardımlarda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Haritalama ve İzleme Çalışması
EN Study of Mapping and Monitoring, Preventing Poverty and Gender Equality in Social Protection and Social Welfare
turco | inglês |
---|---|
koruma | protection |
ve | and |
cinsiyet | gender |
haritalama | mapping |
TR Kadın Mülteciler ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Haritalama ve İzleme Çalışması | STGM
EN Study of Mapping and Monitoring Women Refugees and Gender Equality | STGM
turco | inglês |
---|---|
mülteciler | refugees |
ve | and |
haritalama | mapping |
stgm | stgm |
ın | of |
TR Kadın Mülteciler ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Haritalama ve İzleme Çalışması
EN Study of Mapping and Monitoring Women Refugees and Gender Equality
turco | inglês |
---|---|
mülteciler | refugees |
ve | and |
haritalama | mapping |
ın | of |
TR Hyundai'nin iki modelini üreten Hyundai Assan, üçüncü model için atakta. Kibar Holding Başkanı Ali Kibar, Korelilerle "mutfak çalışması" yürüttüklerini söyledi.
EN Currently manufacturing two models for Hyundai, Hyundai Assan is trying to go for the third. Ali Kibar, the Kibar Holding Chairman, said that they have been carrying out preliminary preparations with the Koreans.
turco | inglês |
---|---|
hyundai | hyundai |
assan | assan |
üçüncü | third |
model | models |
holding | holding |
TR Çalışması kolay bir yönetici gezinme kaydırıcısıyla bir WordPress teması ve canlı bir demo videosu indirebilirsiniz
EN You can download a WordPress theme and a live demo video with an easy to work admin navigation slider
turco | inglês |
---|---|
kolay | easy |
yönetici | admin |
gezinme | navigation |
wordpress | wordpress |
canlı | live |
demo | demo |
videosu | video |
indirebilirsiniz | you can download |
TR Rapor, bu kuruluşları “algı çalışması yapmakla” suçladı
EN The report accused these organizations of “carrying out a perception work”
turco | inglês |
---|---|
rapor | report |
çalışması | work |
Mostrando 50 de 50 traduções